Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)KURTULMUŞ: FETÖ'CÜ 5 ASKERİN TÜRKİYE'YE İADESİNİ BEKLİYORUZBAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, NATO'da görevli 4 Türk subayı ile 1 askeri ataşenin darbe girişiminden sonra Norveç'e yaptıkları sığınma başvurularının Norveç Göçmen Dairesi tarafından kabul edilmesine tepki gösterirken, "Bu...

1)KURTULMUŞ: FETÖ'CÜ 5 ASKERİN TÜRKİYE'YE İADESİNİ BEKLİYORUZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, NATO'da görevli 4 Türk subayı ile 1 askeri ataşenin darbe girişiminden sonra Norveç'e yaptıkları sığınma başvurularının Norveç Göçmen Dairesi tarafından kabul edilmesine tepki gösterirken, "Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu FETÖ'cü 5 askerin Türkiye'ye iadesini bekliyoruz. Norveç hükümetine buradan dostça talepte bulunuyoruz" dedi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, uçakla geldiği Adıyaman'da, Vali Abdullah Erin, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, milletvekilleri Adnan Boynukara, Halil İbrahim Fırat ve Salih Fırat ile Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu tarafından karşılandı. Samsat İlçesi'nde bulunan Sahabe Safvan Bin Muattal'ın kabrini ziyaret eden Kurtulmuş, bir süre dua ettikten sonra 2 Mart'ta 5.5. büyüklüğünde deprem meydana gelen Samsat'ta, kaymakamlık önündeki Acil Koordinasyon Merkezi'ne geçti.Deprem sonrası yapılan çalışmalarla ilgili bilgi alan Kurtulmuş, İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan İngiliz Parlamento binası yakınındaki saldırıyı değerlendirdi. Dünyanın teröre karşı topyekun bir olması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle dedi: "Bir kere daha Türkiye Cumhuriyeti olarak aziz vatandaşlarımız adına, bu karşılaşılan terör saldırısı dolayı ile İngiliz hükümetine, İngiltere halkına, taziyelerimizi, üzüntülerimizi ifade ediyoruz. İngiltere'nin, Londra'nın merkezinde, parlamentonun hemen birkaç adım ötesinde böylesine bir saldırının düzenlenmesi fevkalade düşündürücüdür. Terörün artık sınırı yok. Terörün muhatabı artık şu ülkedir, şu bölgedir, şu şehirdir diye maalesef böyle bir kısıtlaması söz konusu değildir. Terör dünyanın her bölgesinde hareket edebileceğini ortaya çıkarmıştır. Londra'da meydana gelen olay herkesin aklını başına alması ve teröre karşı ortak insanlık cephesi oluşturmasında ne kadar hayati önem taşıdığını bir kere daha teyit etmiştir. Hep beraber terör örgütleri arasında ayrım gözetmeksizin; şu örgüt bizim işimize yarar, şu örgüt bizim karşımızdadır, şu falanca örgüt iyidir diye hiçbir şekilde terör örgütleri arasında ayrımcılığa gitmememiz gerektiğini bir kere daha gördük. DEAŞ'ından El Kaidesine kadar, PYD'sinden PKK'sına kadar, dünyada aslında terör örgütlerinin hepsi birdir, hepsi aynı ortak hedefe hizmet etmektedir. O ortak hedef de bellidir; insanlığa karşı saldırıdır. İnsanların huzur ve birlikte yaşamalarına karşıdır."

"GELİN TERÖRE KARŞI MÜCADELE EDELİM"

Türkiye'nin terör örgütlerinin tamamına karşı bir mücadele verdiğini ifade eden Kurtulmuş, teröre karşı birlikte mücadele verilmesi için dünya ülkelerine seslenirken, "Onlarca yılını terörle mücadele vermiş bir olarak, teröre karşı ortak mücadeleyi en iyi bilen ülke biziz. Onun için samimi olarak bütün dünyaya sesleniyoruz; gelin hep beraber terör örgütlerinin hepsine karşı mücadele edelim, istihbarat paylaşımında, sahadaki terör örgütlerinin bu faaliyetlerini sondalandıracak çabaya karşı her türlü çabayı müştereken gerçekleştirelim ve dünya terörden arınmış bir dünya haline gelsin" diye konuştu.

"FETÖ'CÜ 5 ASKERİN TÜRKİYE'YE İADESİNİ BEKLİYORUZ"

NATO'da görevli 4 Türk subayı ile 1 askeri ataşenin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Norveç'e yaptıkları sığınma başvurularının Norveç Göçmen Dairesi tarafından kabul edilmesine de tepki gösteren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu kabul edilebilir bir durum değil. Norveç'in göstermiş olduğu bu tavır dostluğa, müttefikliğe sığmaz. Şöyle düşünsünler; Norveç'te bir kısım asker, Norveç hükümetini düşürmeye, büyük sıkıntılar çıkarmak için darbe yapmaya teşebbüsünde bulunsaydı ve onlar kaçıp, gelip Türkiye'ye sığınsalardı, bundan ne kadar rahatsızlık duyacaklarsa biz de o kadar rahatsızız. 15 Temmuz saldırısı açık bir terör saldırısıdır. 15 Temmuz hadisesi, Türkiye'nin yıkılmasına yönelik bir darbe teşebbüsüdür. Bu milletin bir iç savaşa sürüklenmesine yönelik bir teşebbüstür. Zaten bu FETÖ'cü subaylar, siyasi iltica talebinde bulunarak, darbenin bir parçası olduklarını da bir yerde itiraf etmiş oluyorlar. Bu kadar açık bir şekilde 'Biz 'FETÖ'cüyüz, darbeciyiz' diyen adamlara niye kucak açılıyor? Bu hangi siyasi ahlaka sığar? Bu FETÖ'cü askerler başka ülkelere de sığınabilirler. Bu FETÖ'cü 5 askerin Türkiye'ye iadesini bekliyoruz. Norveç hükümetine buradan dostça talepte bulunuyoruz."

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Sahabe Safvan Bin Muattal ziyareti

Kurtulmuş'un külliyeyi incelemesi

Samsat Koordinasyon merkezi

Valinin bilgi vermesi

Numan Kurtulmuş'un konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN, Selim SONKAYA-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 260 MB

================================================

2)KILIÇDAROĞLU: EVET OYU KULLANMANIN VEBALİ AĞIR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda 'evet' çıkarsa Türkiye'nin sonu belli olmayan bir maceraya sürükleneceğini belirterek, "Anneler özellikle size söylüyorum, evet oyu kullanmanın vebali ağırdır. Çocuklarınıza, torunlarınıza bunun hesabını veremezsiniz" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, referandum çalışmaları kapsamında Afyonkarahisar'a geldi. Kent girişinde partililer tarafından karşılanan Kemal Kılıçdaroğlu'na, CHP Genel başkan yardımcısı Çetin Osman Budak, Afyon milletvekili Burcu Köksal eşlik etti. Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar Ticaret Borsası (ATB) salonunda sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.

'CUMHURİYETİN KAZANILDIĞI TOPRAKLAR HAYIR DİYOR'

'Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar 'hayır' diyor', 'Geleceğim için hayır' yazılı afişlerin bulunduğu salonda konuşan Kılıçdaroğlu, Milli Kurtuluş Savaşı'nın yürütüldüğü topraklar olan Afyon'un şehit kanlarıyla sulanmış topraklar olduğunu belirterek, "Neresinden bakarsak bakalım birlikte yaşamak arzusu her dönem hepimizin gündeminde oldu. Ayrılık gayrılık yapmadık, siyasi görüşlerimiz, farklı kimliklerimiz olabilir. Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşıyor olabiliriz ama bir arada, huzur içinde herkesin işinin aşının olduğu bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Komşularımızla da huzur içinde yaşamak istiyoruz. İstiyoruz ki hem dünyada hem ülkemizde barış olsun" dedi.

'BU TERCİH DEMOKRASİ TERCİHİDİR'

TBMM'nin kurulduğu 1920 ve Cumhuriyetin kurulduğu 1923'te tek adam yönetimi olmadığını, 1947'de de dünyada hiçbir örneği olmayacak şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi iradesiyle çok partili döneme geçtiğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, tüm İslam coğrafyasının da Türkiye'nin demokrasisini örnek aldığını anlattı. Şimdi bir yol ayrımına gelindiğini belirten Kılıçdaroğlu, "16 Nisan'da sandığa gideceğiz ve bir tercihte bulunacağız. Demokrasiyi mi istiyoruz, tek adam yönetimini mi istiyoruz? Bu tercihin sağı solu, A-B partisi yok, bu tercihin sosyal demokrat, mütedeyyin, milliyetçi, ülkücüler, saadetçilerle de ilgisi yok. Bu tercih bir demokrasi tercihidir" dedi.

DEVLET YÖNETİMİNDE ÇİFT BAŞLILIK OLACAK

Şimdi bir rejim değişikliği içine girildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Birinci soru hangi gerekçeyle rejimi değiştiriyoruz? Bir Allah'ın kulu çıkıp makul ve mantıklı bir gerekçe açıklaması lazım, demeli ki 'Şu gerekçeyle biz demokratik parlamenter sistemden vazgeçip tek adam rejimine geçiyoruz.' Deniyor ki devlette çift başlılık bitecek. Tam tersine devlet yönetiminde çift başlılık olacak. En tepedeki kişi hem başkan hem de siyasi partinin genel başkanı olacak. Yani iki ayrı şapkası olacak. Belki bazı vatandaşlarımız 'Olsun ne olacak, tepede çift başlılık olsun. Kişi hem partisini hem de Türkiye Cumhuriyetini temsil etsin.' O zaman bu kişi nasıl tarafsız olacak? Meclise gelip 'ben tarafsız davranacağım' diye nasıl yemin edecek? Ben tarafsız olamam, bir partinin genel başkanıyım. Binali bey, Devlet bey, Temel bey onlar da başka partilerin genel başkanı. Bir mecliste yemin ederken zaten tarafsızlık üzerine yemin etmeyiz. Tarafsızlık üzerine yemin sadece cumhurbaşkanında var. O da partinin genel başkanı olunca ne olacak? İllerde kim temsil edecek cumhurbaşkanını? İl başkanı mı, vali mi? Bunların tamamını düşünüp sandığa gitmemiz lazım. Bir ülkede demokrasi askıdaysa o ülkenin büyüme şansı sıfırdır. Demokrasiyi askıya alıyoruz" diye konuştu.

BÜTÜN RİSKLERİ İŞ DÜNYASININ DÜŞÜNMESİ LAZIM

Meclisin bütün yetkilerininp bir kişiye teslim edileceğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, yeni sistemde bir kişinin OHAL ilan edebileceğini ve OHAL'in hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmadığı anlamına geldiğini söyledi. Herhangi bir kamu yetkilisinin gelip fabrikalara el koyabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yarın da OHAL olursa yine el koyar mı, yine koyar. Mahkemeye bile gidemiyorsunuz. Bütün bu riskleri iş dünyasının düşünmesi lazım. Yapısıyla ilgili 'Afyon, Kütahya ve Eskişehir'i birleştirdim buraya bir bölge valisi tayin ettim.' Yetkisi var mı var, yetki vereceğiz" dedi.

550 KİŞİYE Mİ GÜVENELİM 1 KİŞİYE Mİ?

'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor' denildiğini kaydeden CHP lideri, "Söylesinler ben hangi cümleyi yanlış kurdum. Kendi ifadeleri, 'evet başkan olacak, başkan yardımcıları da olacak', istediği kadar, bakan istediği kadar. Ben de bunu söylüyorum zaten. Bugünkü modelde kaç bakan olacağına, hangi bakanlıkların kurulacağına TBMM karar veriyor. Meclisten bu yetkiyi alıyoruz. Doğru mudur, yanlış mıdır? Bunun siyasi partilerle ilgisi var mı? Bu temsil, demokrasi meselesi. Milletvekillerine, 550 kişiye mi güvenelim, bir kişiye mi güvenelim? 550 kişinin aklı daha mı iyi, bir kişinin aklı daha mı iyi, buna göre karar vereceğiz" dedi.

FRENİ OLMAYAN BİR SİSTEM KURUYORUZ

Annelere, "Freni olmayan bir otobüse siz evlatlarınızı bindirir misiniz?" diye seslenen Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse bindirir mi? Freni olmayan bir otobüse ben niye evladı mı bindireceğim? Freni olmayan bir sistem kuruyoruz. Çünkü üstünlerin hukukunu kuruyoruz. Hukukun üstünlüğünü değil. Neden, yetki verdiğiniz kişilerin hiçbiri hesap vermeyecek. İşadamları bir şey söylediği zaman hemen kapısı çalınır, kamu görevlileri, vergi müfettişleri, Sayıştay gelir. İstedikleri kadar denetleme yaparlar. Böyle bir düzen olur mu?" dedi.

AÇIK OTURUM DAVETİ

Doğruları söylemediği konusunda suçlandığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İyi ya işte elinize kocaman bir fırsat geçti. Gelirsiniz sizin televizyon kanalında oturur konuşuruz. Belki bu süreç çok daha rahat geçecek. Cesaret edip gelmiyor. Koskoca adamlarsınız. Niçin evet deneceğini vatandaşa anlatın. Anlatamıyorlar. Tek çareleri var beni kötülemek. Ben de diyorum ki istediğiniz kadar kötüleyin arkadaş, ben doğruları söylemeye devam edeceğim. Cesaretleri varsa gelirler oturur konuşuruz. Hatta kendilerine şu teklifi de yaptım, 'Siz yarım saat konuşun, ben 15 dakika konuşayım.' Ben ona da razıyım. Yeter ki millet yan yana oturduğumuzda kimin doğruyu kimin yalan söylediğini öğrensin. Almanı, Fransızı, Amerikalısı, Danimarkalısı, Japonu yapıyor, bize gelince 'biz gelmeyiz.' Niye gelmiyorsun kardeşim? Madem sen doğruları söylüyorsun, madem haklı olduğuna inanıyorsun, madem millet bunu yapsın diyorsun, gel beni mahcup et. Ben de diyeyim ki bunu bilmiyordum kusura bakma diyeyim. Gelmiyorlar, gelemiyorlar."

EVET OYU KULLANMANIN VEBALİ AĞIRDIR

Evet çıkarsa Türkiye'nin sonu belli olmayan bir maceranın içine sürükleneceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Anneler özellikle size söylüyorum, evet oyu kullanmanın vebali ağırdır. Çocuklarınıza, torunlarınıza bunun hesabını veremezsiniz. 12 Eylül darbe anayasasına gittim, İstanbul'da genç bir bürokratken. Fikirtepe'de hayır oyu verdim. Bugün hayır oyu verdiğim için çocuklarıma gururla bunu anlatıyorum. Sizler de çocuklarınıza, torunlarınıza, 'demokrasiyi kaldırmak istediler, ben izin vermedim, hayır oyu kullandım' diyeceksiniz ve bu gururu çocuklarınıza torunlarınıza aktaracaksınız. Demokrasinin güvencesi sizsiniz. Siz nasıl çocuklarınıza sahip çıkıyorsanız, demokrasiye de öyle sahip çıkın. Demokrasi sayesinde büyüdük, bütün İslam dünyasının yıldızı olduk. Peki bundan niye vazgeçiyor ve hangi gerekçeyle bir kişiye bu kadar yetkiler veriyoruz? Hepimizin düşünmesi lazım" dedi.

Konuşmasında anlattıklarının tamamının 18 madde içinde yazılı olduğunu da dile getiren Kılıçdaroğlu, muhtarların üzerine kaymakamlar ve valiler tarafından baskı yapıldığını, 'konuşmayın, illa çıkıp meydanlarda 'evet deyin' dediklerini bildiğini de belirterek, "Yeri ve zamanı gelir ve bu millet haksızlıklara dur demesini de bilir. Dur demenin tarihi de 16 Nisan'dır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, toplantının ardından şehit polis memuru Mehmet Dama ve şehit uzman çavuş Gökhan Şengül'ün ailelerini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, şehit uzman çavuş Şengül'ün çocuğuna altın taktı. Çıkışta mahalledeki çocuklarla fotoğraf çektiren Kılıçdaroğlu, "Annenize babanıza selam söyleyin, 'Kemal amcanızın selamı var' deyin" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşılanması

Salondan katılımcılardan görüntü

Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona girmesi

Detaylar

43 /// 1.21

HABER: Mehmet ÇINAR- Sait KARADUMAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

Görüntü Dökümü

-----------------------

Şehit evinin dış plan görüntüsü

Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehit yakınları tarafından karşılanması

Kemal Kılıçdaroğlu çocuklarla resim çektirmesi

35 /// 1.6

HABER: Mehmet ÇINAR- Sait KARADUMAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

============================================

3)ERDOĞAN'A HAZIRLIK İÇİN 'DENİZLİ ATATÜRK STADI' TABELASI SÖKÜLDÜ

DENİZLİ Atatürk Stadı girişindeki 'Denizli Atatürk Stadyumu' yazısının bulunduğu tabelanın gece sökülüp TIR'la götürülmesi tartışma yarattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kente gelişinde konvoyundaki otobüslerin geçişinde sorun yaratacağı için tabelanın geçici olarak kaldırıldığı belirtildi.Sosyal medyadan tepkiler yükselirken, tabelanın geçici söküldüğünü belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Şeytanın işi kalmayınca eniğini kovalamaya başlarmış. Oradaki Atatürk'ün ismini, kimliğini veya bu milletin kalbindeki yerini tabelalara veya böyle şeylere bağlamak Atatürk'e yapılan en büyük haksızlık ve saygısızlıktır" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarınki Denizli ziyareti ve toplu açılış töreni için hazırlıklar sürüyor. Hazırlıklar kapsamında dün akşam Lise Caddesi üzerindeki Denizli Atatürk Stadı'nın girişinde bulunan, stadın isminin yazılı olduğu büyük tabela sökülerek, TIR'a yüklenip götürüldü. Tabelanın sökülmesi bazı kişiler tarafından görüntülenip, sosyal medyada paylaşıldı. Denizli Atatürk Stadyumu yazılı tabelanın sökülmesi, sosyal medyada tepkilere neden oldu.

TEKRAR TAKILACAK

Tabelanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın helikopterinin Atatürk Stadı'na inip toplu açılış töreninin yapılacağı 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı'na gelirken, konvoydaki otobüslerin stattan çıkışında sorun yaratacağı için Denizli Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından geçici olarak söküldüğü, cumartesi günü tekrar yerine takılacağı öğrenildi.

Gelişme üzerine sosyal medyadan çok sayıda kişi Atatürk isminin sökülmesine tepkisini dile getirdi. CHP Parti Meclisi üyesi Gülizar Biçer Karaca, gece geç saatlerde Atatürk Stadı tabelasının sökülmesine anlam veremediklerini söyledi. Tabelanın sökülmesine, otobüslerin çıkışta sorun yaşayacağının gerekçe gösterilmesinin anlamlı olmadığını belirten Karaca, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın, Cumhuriyetin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk isminden elbette rahatsızlık duymayacağını düşünüyorum. Acaba yandaşlık ve yalakalıkta sınır tanımayan birileri durumdan vazife çıkararak böyle bir rezaleti gerçekleştirmiş olabilir mi? Denizli, bu çirkin saldırıya göz yumanları da asla unutmayacaktır" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise, tabelanın geçici olarak belediye tarafından kaldırıldığını belirterek şöyle konuştu:

"Şeytanın işi kalmayınca eniğini kovalamaya başlarmış. Oradaki Atatürk'ün isini veyahut kimliğini veya bu milletin kalbindeki yerini tabelalara veya böyle şeylere bağlamak Atatürk'e yapılan en büyük haksızlık ve saygısızlıktır. Oradaki geçici olarak belediye başkanımızın da söylediği gibi Atatürk Stadı tabelası otobüsün veya araçların giriş çıkışıyla ilgili geçici olarak kaldırılmıştır. Kişiye sormuşlar karşındakini nasıl bilirsin diye, kendim gibi demiş. Arkadaşlar kendi akıllarından geçen şeyleri, kendi gönüllerinden isim veya resim indirmekle ilgili performansı en çok kim yapmış, nasıl yapmış, hangi partinin milletvekili partisinden bu sebepten dolayı nasıl tartışmalara sebep olmuş onlara bakmak lazım."

Denizli Valiliği de yazılı açıklama yaptı. Açıklamada tabelanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Denizli'ye gelişinde seyahat edeceği otobüsün stadyum içerisine girmesine engel teşkil edeceği için kaldırıldığı, ziyaret sonunda tabelanın tekrar eski yerine konulacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

Stadın tabelası sökülmüş halinden,

-Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin açıklaması

Haber- Kamera: Osman Nuri BOYACI/ DENİZLİ,

====================================================

4)BOLU'YA GELEN ÜMİT ÖZDAĞ'I ÜLKÜCÜ GRUP PROTESTO ETTİ

MHP'den ihraç edilen Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Bolu'da referandum çalışmaları kapsamında yerel bir gazeteye ziyarette bulunduğu sırada bina önünde toplanan 40 kişilik ülkücü grup tarafından protesto edildi.

Bu sabah TEM Çaydurt Gişeleri'nde karşılanan Özdağ, yaklaşık 40 araçlık konvoyla kent merkezine gelerek Yukarı Çarşı'da bulunan esnafları ziyaret etti. Özdağ, kentte eğitim ve sağlık alanında 141 eser kazandıran merhum İzzet Baysal'ın kurduğu kendi adını taşıyan vakfı ziyaret etti.

ÜLKÜCÜLERDEN PROTESTO

Özdağ, daha sonra İzzet Baysal Caddesi üzerindeki yerel gazeteye ziyarette bulundu. Bu sırada slogan atarak bina önüne gelen 40 kişilik ülkücü grup protestoda bulundu. Gazete binası önünde önlem alan polis ekipleri, 'Hareketin lideri Devlet Bahçeli' sloganı atan grubun dağılmasını isteyince kısa süreli gerginlik oldu. Grup, polisin uyarısı üzerine ülkücü yemini ettikten sonra bina önünden ayrılıp, sloganlar eşliğinde 'Gazoz olma efsane ol' yazılı pankart asılan MHP İl Başkanlığı önüne yürüdü. Protestocu grup MHP İl Başkanı Adem Evcil'in açıklaması ardından dağıldı.

"TERÖRİSTLERLE KAMPANYA YAPAN KİMDİ?"

Ümit Özdağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Geçen referandumda teröristlerle, casuslarla birlikte 'evet' kampanyası yapan kimdi? Recep Tayyip Erdoğan mı, Ümit Özdağ mı? Bir terör örgütünün terör örgütü olduğunu anlamak için 12 senenin geçmesini bekleyen ve 12 senenin sonunda onun terör ve casusluk örgütü olduğunu anlayan bir kişinin Türkiye'ye verecek neyi var? Kendisi bile dayanamadı 'Özür dilerim' dedi. Niye, çünkü 12 sene anlamamış. Üstelik söylenilmesine ve önüne devlet belgelerinin konulmasına rağmen" dedi.

Referandumdan 'Evet' çıksa da 'Hayır' çıksa da Türk milletinin evlatları olduklarını ifade eden Özdağ, "'Hayır' çıkınca ne olacak Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak kalacak. Binali Yıldırım her ne kadar Türkiye'yi dolaşıp, 'Bana ihtiyaç yok, ben gereksizim, abidik gubidik adamlar başbakan oluyor' dese de biz onu orada başbakanlıkta tutmaya çalışıyoruz. Eminim ki Binali Yıldırım da sandığa gittiğinde 'hayır' oyu verecektir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Özdağ'ın esnaf ziyaretleri

-Özdağ'ın kent merkezinde yürüyüşü

-Özdağ'ın açıklamaları

-Ülkücü grupla polis arasında yaşanan gerginlik

-Ülkücülerin protesto eylemi ve sloganlar atarak yürümeleri

-Adem Evcil'in konuşması

-Binaya asılan pankarttan görüntü

SÜRE: (07.23 DK) BOYUT: (826 MB)

HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU

=====================================================

5)CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISIYILMAZ: CHP ROTTERDAM BAŞKONSOLOSLUĞU'NDA KAMPANYA YAPMAK İSTESE İZİN VERİRLER MİYDİ?

REFERANDUM çalışmalarını anlatmak üzere Bursa'ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, gündeme ilişkin konuştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da, Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'na alınmamasının ardından Türkiye'ye dönüşünde yaptığı, "Rotterdam Başkonsolosluğu'na, vatandaşlarımla buluşup Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni anlatmaya gidiyordum' açıklamasına "CHP olarak bizler Rotterdam Başkonsolosluğu'nda 'Hayır' kampanyası yapmak istesek hükümet buna izin verir miydi'ö diyerek tepki gösterdi.

CHP Bursa İl Binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, 16 Nisan'da yeni anayasayla ilgili yapılacak referandumda AK Parti'nin tavrını eleştirdi. 'Evet' kampanyasını yürütenlerin zehir zemberek açıklamalar yaptıklarını söyleyen Yılmaz, "Alışık olmadığımız bir üslupla, 'Hayır' kampanyası yürütenlere karşı hasmane duygularla sürekli laf atıyorlar. Biz siyasetin bu kadar kirlenip keskinleşmesini doğru bulmuyoruz. Deniyor ki '15 Temmuz'un hesabı 16 Nisan'da sorulacak.' 16 Nisan'ı 15 Temmuz'un rövanşı gibi gösteriyorlar. Ben bunu söyleyenlere diyorum ki 'Siz 15 Temmuz'un hesabını vermediniz ki, 16 Nisan'la yüzleşesiniz. Siz daha karanlıkta kalan birçok noktayı meşgul ediyorsunuz' Mecliste 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyona alt seviyede ne kadar insan varsa çağrıldı ve dinlendi. Ama asıl sorulması gereken Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı, Genel Kurmay Başkanı ve bu işleri asıl sorgulaması gerek Başbakan ile Cumhurbaşkanı gitmedi, yazılı da bir metin göndermedi.ö dedi.

"PEŞMERGEYİ PKK'YA YARDIM İÇİN BU HÜKÜMET GÖNDERDİö

"15 Temmuz darbe girişiminde bazıları saklanırken alanlara inen 'Hayır'cılara haksızlık yapılıyorö diyen Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: Bizim partimizle 'Hayır' oyu verecek diğer partileri FETÖ ve terör örgütleriyle bizi özdeşleştirmek istiyorlar. Kobani'de PKK sıkıştığında Bölgesel Kürt Yönetiminden peşmergeyi Türkiye sınırından çıkartıp Kobani'de PKK'ya yardımcı olması için gönderen bu hükümettir. Eğer PKK ile özdeşleştireceksek bu özdeşleşme bu hükümet zamanında olmuştur. FETÖ ile özdeşleşme de bu hükümet zamanında oldu. FETÖ'yü besleyen, büyüten, bürokrasiye, siyasete sokan bu hükümetin kendisidir.ö

Hollanda'nın Türk bakanlara yönelik uygulamasında Türkiye'nin itibarının zedelendiğini söyleyen Öztürk, "Hollanda'daki olay bunların duvara tostladığı olaydır. Devletin itibarı beş paralık olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir bakanı sınırdışı edildi. Biz elbette buradaki alçak muameleyi kınıyoruz. Hollanda'nın yaptığı Viyana Diplomatik Sözleşmesi ve Uluslar arası diplomatik teamüllere aykırıdır. Ama AKP'nin yaptığı ilk yanlış değildir. Sayın Bakan Türkiye'ye döndüğünde 'Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'na vatandaşlarımla buluşup Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni anlatmaya gidiyordum' demişti. Peki CHP Genel Başkan yardımcısı olarak bizler ve milletvekillerimiz Rotterdam Başkonsolosluğu'nda 'Hayır' kampanyası yapsa bunlara izin verirler miydi? Muhalefeti sindirenlerin bu izni vermeyeceği çok açık. Bize göre bu referandum iyi ile kötünün, eğri ile doğrunun, Türkiye'yi otokrasi ile yönetmek isteyen bir kişi ile Türkiye'yi demokraside tutmak isteyen bir Türkiye arasında referandumdur. Biz elbette Türkiye'yi seçeceğiz.ö Şeklinde konuştu.

CHP İL BAŞKANI ÖZDEMİR'DEN İMAM HATİP OKULLARI İDDİASI

Öztürk'ün açıklamasından önce konuşan CHP Bursa İL Başkanı Şadi Özdemir, ilkokullarda öğrencilere hafızlık imam hatip ortaokullarının broşürlerinin dağıtıldığını ve bu formlarda kimlik bilgilerinin yer aldığını söyledi. Özdemir, "Hafız imam hatip ortaokuluna sınava davet formu bütün okullarda dağıtılıyor. Bu okula insanlar dağıtılan formlarla yönlendirilmeye çalışılıyor. Ancak formlarda kişinin adını soyadını yazması isteniyor ve bu okulları seçim seçmeyeceği yazılıyor. Formda kimlik bilgilerinin bulunması bir anlamda istemiyorum demenin zorluğunu yaşatarak adeta öğrencileri hafız imam hatip ortaokullarına yönlendirmeye çalışıyorlar. Bizi dünya ve Avrupa ile yarıştırıp ileriye taşıyacak olan okullar imam hatip ve hafız imam hatip okulları değildir. Türkiye fen liselerine fene yatırım yapması gerekiyor.ö Dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Özdemir ve Yılmaz'ın konuşması

-Basın toplantısına katılanların görüntüsü

BOYUT: 275 mb

SÜRE: 8,04

=======================================================

TEM'DE TIR'A ÇARPAN KAMYONUN SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ

DÜZCE'de TEM yolunda önde giden TIR'a çarpan kamyonun sürücüsü öldü.

Kaza, saat 13.00 sıralarıdna TEM yolunun Düzce Gümüşova Rampaları mevkisinde meydana geldi. İstanbul yönüne giden 63 yaşındaki Şerif Ali Göktaş yönetimindeki 54 VH 644 plakalı kamyon, önde giden 36 yaşındaki Bahman Azmal'ın kullandığı 68 A 42810 İran plakalı TIR'a arkadan çarptı. Göktaş, hurdaya dönen kamyonun şoför mahalinde sıkışarak hayatını kaybetti. Göktaş'ın cesedi, itfaiyenin çalışmasıyla çıkarılarak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Cesedi çıkarma çalışmaları

-Kamyon ve TIR

-Kaza yeri

-Polisin çalışması

-Yol

Dosya adı: dzckamyonkaza

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
400 bin kişinin GSS prim borçları için af geliyor

Af geliyor! 400 bin kişinin tüm borçları silinecek

İngiltere'den tarihi rest: Bu gece Rusya ile savaşmamız istenirse savaşırız

İngiltere'den Rusya'ya tarihi rest: Bu gece sizinle savaşırız

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Narin Güran cinayetinde 3. kanlı delil ortaya çıktı

Narin Güran cinayetinde yeni delil bulundu

title