Dha Yurt Bülteni-8
ADIYAMAN' DA 5'8 LİK DEPREM(EK)1)PROF. DR. FUAT KEYMAN' IN KONUŞMASI SIRASINDA DEPREM OLDUDiyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Kalkınma Ajansı ve Sabancı Üniversitesi tarafından Sur ile ilgili yapılan toplanıtı sırasında deprem meydana geldi.
ADIYAMAN' DA 5'8 LİK DEPREM(EK)
1)PROF. DR. FUAT KEYMAN' IN KONUŞMASI SIRASINDA DEPREM OLDU
Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Kalkınma Ajansı ve Sabancı Üniversitesi tarafından Sur ile ilgili yapılan toplanıtı sırasında deprem meydana geldi. Depremi toplantıda yaptığı konuşma sırasında hisseden Sabancı Üniversitesi Öğrenim Üyesi Prof Dr Fuat Keyman " Deprem oluyor dimi " dedi. Keyman' ın "Benim akademik konuşmam deprem etkisi yaratmadı dimi " diyerek yaptığı espiri salonda gülüşmelere neden oldu
Görüntü Dökümü
----------------------
-Fuat Keyman ın deprem ile ilgili konuşması
Ahmet ÜN -DİYARBAKIR /DHA
=======================================================
2)BAŞBAKAN YARMICISI KAYNAK: ASKERİMİZ BAŞÖRTÜLÜ KOMUTANA SELAM DURACAK
BAŞBAKAN Yardımcısı Veysi Kaynak, 2007'de eşi başörtülü olan adayın Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği tartışmalarının yapıldığını söyleyerek, "Şimdi Allah'a hamdolsun 10 sene sonra başörtülü bir komutana selam duracaktır bizim askerimiz. Hem de şerefle, gururla, onurla" dedi.Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, memleketi Kahramanmaraş'ın Türkoğlu İlçesi'nde, sivil toplum kuruluşları ile esnaf temsilcileriyle bir araya geldi. Türkoğlu Belediyesi Nikah Sarayı'nda gerçekleşen toplantıya Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Türkoğlu Kaymakamı Serdar Kartal ve Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş da katıldı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde 27 Nisan 2007'de yayınlanan e-muhtıra sonrası yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine değinen Veysi Kaynak, şöyle konuştu: "AK Parti'nin o tarihte zannediyorum 357 milletvekili vardı. 357 milletvekiline siz, 'Asla Cumhurbaşkanı seçemezsiniz' dediler. Nasıl söylediler? Anayasa Mahkemesi'ni alet ederek. Bir yandan milletin seçtiği 357 milletvekili var, bir yandan da 9 kişilik, 11 kişilik her neyse bir Anayasa Mahkemesi var. Milletin iradesinin, milletin meclisinin üzerine konulmuş bir vesayet organı var. ve o zaman 'e-muhtıra' diye bildiğimiz 27 Nisan'da, o gece Genelkurmay'ın sitesinden ültimatom yayınlarlarken, söyledikleri şuydu; 'Cumhurbaşkanı aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı Cumhurbaşkanının eşi başörtülü ise, benim askerim eşi başörtülü komutana selam durmaz' dediler. Siz öyle bir milletsiniz ki 'Eşi başörtülü Cumhurbaşkanına selam durmaz' diyenler, bugün 28 Şubat'ta hanımefendilerin başı örtülü başı açık asker olmasının, komutan olmasının, harp pilotu olmasının önünü açan bir düzenlemeye şahit oldular. Şimdi Allah'a hamdolsun 10 sene sonra kendisi, başörtülü bir komutana selam duracaktır bizim askerimiz; hem de şerefle, gururla, onurla."
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kaynak'ın konuşması
Kaynak'ın araçtan inmesi
Kaynak'a çiçek verilmesi
Kaynak'ın vatandaşlarla tokalaşması
Kaynak'ın Türkoğlu Belediyespor atkısını boynuna takması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 296 MB
======================================================
3)HDP'Lİ ÖNDER: HAYIR OYU ÇOKTAN ÇIKMIŞTIR AMA ZALİMLERİN HABERİ YOK
HDP'nin 'hayır' kampanyasını başlatmak için İzmir'e gelen HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bu referandumda hayır oyu çıkmıştır ama zalimlerin haberi yok, daha mal mal oturuyorlar orada" dedi.HDP anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum öncesi 'hayır' kampanyasını İstanbul, İzmir ve Diyarbakır'da aynı anda gerçekleştirdiği programla başlattı. İzmir'de Tepekule Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen programa milletvekilleri Sırrı Süreya Önder, Dilan Dirayet Taşdemir, Mizgin Irgat ve Ertuğrul Kürkçü, parti merkez yönetim kurlu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda konuşan Sırrı Süreyya Önder, "Bu referandumda 'hayır' oyu çıkmıştır ama zalimlerin haberi yok, daha mal mal oturuyorlar orada. Türkiye halklarının en net hayır cevabı tahakkuk etmiştir bunun sesi ayın 16'sında onlara gidecek 16'sına kadar ayıktırmayın böyle devam etsinler" diye konuştu.
"HDP'YE OY VERMEK PRESTİJ İŞİ HALİNE GELDİ"
"Bu topraklarda iki kişinin yan yana gezmesi, derin kuytularda, dereler, şehrin bilinmeyen izbelerinde infaz edilme sebebiydi" diyen Sırrı Süreyya Önder sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu halkın kendi sesini, dergisini, gazetesini bırakın dağıtmak kendi sesini yurttaşına duyurmak onu okumak bile infaz sebebiydi. İnternet, canlı yayınlar yoktu, İzmir'in başına gelenlerden Amed'in haberi yoktu, Cizre'de neler olduğundan İstanbul'un haberi yoktu. İletişim imkansızdı. Oradan milyonlara ulaştık. HDP'ye oy vermek değirmenine su taşımak bir taş koymak dünyanın en prestijli işi haline geldi. O yokluklardan bizi bugünlere taşıyan, hayatını kaybeden, zindanlarda çürüyen bütün yoldaşlarımızı saygı ve derin bir borçluluk duygusuyla anıyoruz. Zulmün netice alamayacağını onlar hayatlarıyla öğrettiler dünyanın bütün zalimlerine. Bunun için hayır. Giden kardeşlerimize borcumuz var. Şeref borcumuz bu bizim."
"HAYIR DEMEK İÇİN 31 MİLYON SEBEBİMİZ VAR"
Hayır demek için 31 milyon nedene sahip olduklarını öne süren Önder, "Onlar evet için 1 tane sebep sayıyorlar, bizim hayır için 31 milyon nedenimiz var. Bu 31 milyonun yan yana gelmesi bunu belki 40 milyona çıkaracak. Bir sebep; 14 yıldır iktidardalar 14 yıldır çevirmedikleri entrika, yapmadıkları zulüm kalmadı, devletin bütün olanakları ellerinde 'Allah bizi affetsin' yaptırımıyla istediklerine peşkeş çekiyorlar. Allah'ın da işi gücü yok sizin saçmalamalarınızı affedecek durmadan" diye konuştu.
"FİZANDAN DUYACAKSINIZ"
Halkın sabrının taştığını ifade eden Önder şöyle dedi:
"Halen diyorlar ki işler yeterince hızlı yürümüyor. Memlekette ne kaynak bıraktınız talan edilmedik, memlekette ne insan oğlu bıraktınız hırpalanmadık. Halen hızdan şikayet ediyorlar. Niyeymiş efendim bütün bu alavere dalavere biraz daha hızlı yürümek durumundaymış. Size bir şey söyleyeyim bu halkın istihab haddi vardı onu doldurdunuz taşırdınız. Bu halk size öyle bir hayır çekecekler ki ta fizandan duyacaksınız. Hız size bu topraklardan tüymek için hız lazım olacak. Bu halk onu sizden esirgemeyecek. Bu fikriyatı barışla birlikte her zaman canlı tutan buna teşvik eden bunun için bizleri cesaretlendiren. Sayın Öcalan'a saygı ve teşekkürlerimizi göndermek istiyorum. Eminim salon da böyle istiyordur. Bu partinin bütün seçilmişleri sayın Öcalan'a, sayın Öcalan dediği için onlarca yıl hapisle yargılanıyor. 'Sayın'ı hak edene söylemekten bizi hiç bir şey alı koyamaz hak etmeyene de kurban ederiz."
Görüntü DÖkümü
----------------
-Sırrı Süreyya Önder in konuşması
-Toplantıdan detaylar
Timur TARLIĞ/İZMİR,
=========================================================
4)HDP'Lİ ERDOĞMUŞ: BİZİM ANAYASA ANLAYIŞIMIZ, METNİN BAŞINA 'ÖZGÜRLÜĞÜN DOKUNULMAZLIĞI' OLMAZSA OLMAZIMIZDIR
HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, HDP'nin bileşenlerinin referandumda yürütülecek "Hayır" kampanyasının startının verildiği Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, anayasa anlayışlarının, anayasa metninin başına "Özgürlüğün dokunulmazlığı" olmazsa olmazları olduğunu belirtirek, "Çünkü, özgürlük kimi sistemler için tehdit olarak tanımlanırken, bizim için özgürlük uğruna can vereceğimiz en büyük gayemizdir"dedi.HDP ve bileşenlerinin referandumda yürütülecek "Hayır" kampanyasının startının verildiği yerlerden biri olan Diyarbakır'daki toplantı bir düğün salonunda yapıldı. Toplantıya, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Milletvekilleri Nadir Yıldırım, Ziya Pir, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Nimettullah Erdoğmuş, Altan Tan, Mahmut Toğrul, Alican Önlü ve İmam Taşçıer ve partileler katıldı. Toplantıda ilk konuşmayı yapan DTK Eş Başkanı Leyla Güven, işsizlik sorununda artık mızrağın çuvala sığmadığını, KHK'lar ile akademisyenler, sağlıkçılar ve emekçiler görevden uzaklaştırılıp ihraç edildiğini belirtirek, "AKP, 15 yıl boyunca mağduriyet politikası ile iktidarda kalmayı başardı. 16 Nisan'da gerçek mağdurlar sahaya inerek AKP'den hesap soracak. Ülkemizdeki farklılıklara ilişkin AKP inançlara saygı sözünü verdi. Ancak, hiçbir açılım sonuca ulaşmadı. Bu zihniyet ile çözüm sağlanamaz. Bugün Aleviler başta olmak üzere bütün inançlar 16 Nisan'da AKP'ye cevap verecektir"dedi.
Daha sonra konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş ise, yaşadığımız coğrafyanın çok zengin, kültürel ve tarihi mirası içerisinde barındırdığını ifade ederek, "Böyle bir coğrafyada sefaletin hüküm sürmesi asla ve asla bu coğrafyanın tarihine, halklarına ve inançlarına mal edilemez. Ancak, hüküm süren iktidarlar, bu zenginlikleri sömürmek için, kendi tekellerinde bölüştürmek için böyle gerçek dışı bir iddia ortaya attılar. Deniliyor ki; eğer sizin medeniyet ve uygarlığınız böyle zengin bir mirasa sahip ise, niçin sizde kavga ve sefalet bitmiyor. Biz de diyoruz ki; demokratik zeminde, 21. yüzyıl dünyasında bunun çürütüleceği günün başladığını buradan yeniden ilan ediyoruz"diye konuştu. "Hak demek için, adaletin ve eşitliğin olması gerekiyor. Hakkın hakikatin, olmazsa olmaz iki temel maddesi vardır. Biri eşitlik diğeri adalettir. Eğer bugün eşitlik ve adaletten bizi mahrum bıraktılarsa, İslam dünyasının oturup kendi muhasebesini yapması gerekiyor" diyen HDP'li Erdoğmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim anayasa anlayışımız, anayasa metninin başına 'Özgürlüğün dokunulmazlığı' olmazsa olmazımızdır. Çünkü özgürlük kimi sistemler için tehdit olarak tanımlanırken, bizim için özgürlük uğruna can vereceğimiz en büyük gayemizdir. Onlar, kampanyayı başlatırken anayasa maddelerinin üzerine ilave ederek meydanlara çıktılar. Özgürlük karşısında idamı darağacını vaat ettiler. Soruyoruz hükümete; siz idamdan ne ümit ediyorsunuz? Amed'ten haykırıyoruz; biz Amed halkı olarak, Şeyh Said efendinin Dağkapı Meydanı'nda darağacına arkadaşları ile beraber çekildikleri günden bu yana idamınızdan darağacınızdan korkmayız biz. İşte o gün bugündür, kazmamız elimizde sizin kem salan ağacınızın kökünü getirdik. Gençlere, 'Sizleri mebus yapacağız' diyorlar. Siz saçları yaşlarından önce ağaran ne istediğini ve nasıl bir özgürlük sevdalısı olduklarını hala anlamadınız mı? Kadınların 8 Mart kutsal günlerini kutlarken, kadınları siz tanımadınız, kadınlar vicdanın sesidir. O vicdanın gizli sesini gümbür gümbür 'Hayır' ile duyacaksınız. Amed'ten sesleniyoruz; sizin o kötürümleştirdiğiniz o gövde bu halkın varlığından çıktı. Yeniden dirilişe 16 Nisan'da sadece Türkiye halkları değil bütün cihan şahit olacak."
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Toplantıdan detaylar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Felat BOZARSLAN-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,-
============================================================
5)CHP HEYETİ VAN'DA REFERANDUMU DEĞERLENDİRDİ
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, referandumu değerlendirerek, "Bizim derdimiz Tayyip Erdoğan değil, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Çocuklarımızın geleceği için bu konuda hepimizin uyanık olması lazım. Onun için ben Vanlı kardeşlerimin bu referandumda hayır diyeceğine inanıyorum" dedi. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Bartın Milletvekili Muhammed Rıza Yalçınkaya Van İl Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi. CHP Yalova Milletvekili İnce, açıklamasında ilk olarak elektrik kesintisine tepki gösterdi. Daha önce Van'a geldiklerinde de elektriklerin olmadığını belirten İnce, şöyle dedi:
"Van'da elektrik yoksa, ampüle de gerek yoktur. O zaman bu şehirde ampülleri sökmek lazım. Adını büyükşehir yapmakla büyükşehir olunmuyor. 2017 yılında elektrik yoksa bir kentin düştüğümüz durumu düşünün. Burada sayın Valiye ve Hükümete sesleniyorum. Nedir bu rezalet, biz geldiğimizde mi kesiyorsunuz? Yoksa sürekli mi kesiyorsunuz? Böyle bir şey olur mu? Elektriklerin kesik olmasının sebebi nedir?"
"NE EVET NE HAYIR DİYEN TERÖRİST DEĞİL"
Önümüzdeki 16 Nisan'da sandık başına gidileceğini hatırlatan İnce, "Evet' veya 'Hayır' oyumuzu kullanacağız. 'Evet' diyenlerde 'Hayır' diyenler de bizim insanımız. Ne 'Evet' diyen terörist, ne 'Hayır' diyen terörist. Biz olaylara böyle bakmıyoruz. Bu demokrasi meselesidir. İnsanların tercihine saygı duyarız. Tabii parti olarak insanlarımıza doğrusunu anlatmaya çalışacağız. Hükümet yetkilileri meydanlarda şöyle, 'Evet çıkarsa terör bitecek, ekonomi güçlenecek, güçlü Türkiye olacağız' diyor. Bu 18 maddenin içinde hangisi ekonomiyi güçlendirecek? Hangi madde terörü bitirecek? Maddeyi açıklasınlar. ABD'nin nüfusu 300 milyondur. ABD'deki milletvekili sayısı 435, Türkiye Cumhuriyeti'nin nüfusu 80 milyon, milletvekili sayısı 550'dir. Şimdi bunu 600 yapacağız. Aslında bu sayı 650'ye ulaşacak. Çünkü 600 milletvekili, aynı milletvekili statüsünde Cumhurbaşkanı yardımcıları var. Milletvekillerinden bakan olmayacak, bakanlar dışarıdan olacak. Türkiye'ye 300 milletvekili fazla bile, niye 650 yapıyoruz. Yazık günah bu milletin parasına, Rusya'nın nüfusu 150 milyon, milletvekili sayısı 450'dir. 150 milyonda 450, 80 milyonda 650 olacak iş değil."
'EVET' ÇIKARSA GENSORU KALKACAK
Sandıktan 'Evet' çıkması halinde gensorunun kaldırılacağını belirten İnce, "Yani milletvekili bakana sözlü soru soramayacak. Partili Cumhurbaşkanı olacak. Bakın bu yanlıştır. Geçmişte ülkede bir felaket olduğu zaman Cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü'nde parti başkanlarını çağırırdı. Millete güven verirdi. Partili Cumhurbaşkanı olunca sadece ve sadece kendisine oy verenleri temsil eder. Oysa Cumhurbaşkanı milleti temsil etmesi gerekiyor. Bir kriz anında bütün parti başkanlarını alıp millete moral vermesi lazım. Bir kişi hem partinin başkanı, hem devletin başkanı olursa, bu doğru olmaz. Ben milletimizin bu referandumda hayır vereceğine inanıyorum. Onlarda bunu gördüğü için şimdi yan yollara sapıyorlar" diye konuştu.
"DÜNYA SİYASET TARİHİNDE ÖRNEĞİ YOK"
Propaanda çalışmalarında din tartışmalarına girildiğini belirten İnce, gördükleri afişlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Göklerden gelen karar vardır' yazısını geçen gün Trabzon'da gördüm, Tayyip Erdoğan'ın resminin altına yazmışlar. 'Üzülme Allah seninle', Böyle bir şey olabilir mi? Hepimiz elhamdülillah Müslümanız. Allah ne demek onunla, Allah benimle, milletle olamaz mı? Nereden biliyorlar onunla olduğunu? Kutsal dinimizin siyasette yeri yok. Siyaset mekanları, meydanlarında, salonlarda dinimizi pazarlayamayız. Bunu kimsenin yapmaya hakkı yoktur. Kutsal kitap seçim broşürü değildir. Herkes kendine gelsin. Haddini bilsin herkes. Bu tür şeylerle daha çok karşılaşacağız. Bir sapıklıktır gidiyor. Buralardan çıkmamız lazım. Biz siyaset yapıyoruz. Bir kişiye olağanüstü hal yetkisi verilemez. Cumhurbaşkanı tek başına olağanüstü hal ilan edebilir. Van'da rahatlıkla olağanüstü hal ilan edebilir. Büyükşehir yasasını iptal edebilir. Van'ı Bitlise'e bağlayabilir. Böyle bir şey olamaz. Bir faniye bu yetkiyi vermememiz lazım. 1924'te Atatürk'e böyle bir yetki verilmek istenmiş fakat milletvekilleri karşı çıkıyor. Bu Tayyip Erdoğan düşmanlığı değildir. Bizim derdimiz Tayyip Erdoğan değil, bizim derdimiz Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bizim derdimiz çocuklarımızın geleceği, onun için bu konuda hepimizin uyanık olması lazım. Bakın bu sistemle birlikte başbakanlık kaldırılıyor ve Binali Yıldırım'da kendini yok etmek için meydanlarda geziyor. Dünya siyaset tarihinde bunun bir örneği yok. Bizim bin yıllık tarihimizde hep ikinci adamlar vardır. Bu ülkeye hep ikinci adam gerekiyor. Onun için ben Vanlı kardeşlerimin bu referandumda hayır diyeceğine inanıyorum. Hepimiz için hayırlı bir referandum olsun."
"SİYASETTE TOPLU REZERVASYON YOK"
İnce, aşiretlerin çıkıp toplu halde 'Evet' oyu vereceklerini açıkladığının hatırlatılması üzerine "Herkes ölecek ya cenette yada cehenneme gideceğiz. Vanlılar cenette Yalovalılar cehenneme gider diye bir şey yok. Yani toplu rezervasyon yok. Hepimiz tek tek sorgulanacağız. Siyasette toplu rezervasyon yok. Ölümde nasıl toplu rezervasyon yoksa siyasette de toplu rezervasyon yok. Herkes sandığa gidince tek başına kalacak. O yüzden toplu rezervasyonlar bu çağda doğru şeyler değildir. Herkes özgür iradeleriyle kendi oyunu kullanacaktır" dedi.
CHP heyeti daha sonra esnafı gezerek onlarla sohbet etti. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerle bol bol fotoğraf çektiren İnce Van'a gezmeye gelen İranlılarla da sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-İnce'nin açıklamaları
-Yapılan esnaf ziyaretleri
-Vatandaşlar fotoğraf çektirmeleri
-İranlılarla sohbet eden İnce ve beraberindekiler
-Genel ve detaylar
Gülay KUYUCU- Murat ÇAĞLAR/VAN, -
================================================
6)SURİYE SINIRI ARTIK DAHA GÜVENLİ
TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan Fırat Kalkanı harekatı ile terör unsurlarından temizlenen Suriye sınırı Fiziki Güvenlik Sistemi ile de güvenli hale getirildi. Suriye ile 169 kilometre uzunluğunda olan Gaziantep ve Kilis sınırının 90 kilometresinde modüler beton duvar inşa edildi. Güvenlik için ayrıca sınır hattına sabit duvar, akordeon, gözetleme kulesi, kafes tel, aydınlatma ve hendek kazıldı. Yapılan çalışmalarla at ve araçla kaçakçılığın neredeyse sonlandırıldığı sınır hattında, kaçak geçişlerde de yüzde 40 azalma sağlandı.
Genelkurmay Başkanlığı bugün Fırat Kalkanı harekatının sürdürüldüğü Azez-Cerablus hattına komşu Gaziantep ve Kilis bölgelerindeki sınır hattında güvenliği sağlayan 1'inci Hudut Alay Komutanlığı'nın sorumluluk alanında yapılan çalışmaları ile güvenlik önlemlerini gazetecilere bilgi verildi. 1'inci Hudut Alay Komutanlığı'nda verilen brifingde konuşan Albay Alparslan Kılınç, 911 kilometrelik Suriye sınırının 169 kilometresinin sorumluluk sahalarında olduğunu ifade etti.
Kaçakçılık ve kaçak geçişleri önleyip aynı zamanda suç ve suçlularla mücadele ettiklerini anlatan Albay Kılınç, 169 kilometrelik sınır hattında 3 tabur ve 27 karakol ile hizmet verdiklerini kaydetti. Alaya bağlı karakollardan 16'sının yeni tip olduğunu anlatan Kılınç, eski tip 11 karakolun ise TOKİ tarafından bir yıl içerisinde yenileneceğini dile getirdi.
DRONE'LER DE KULLANILIYOR
Sınır hattında beton duvar, hendek, kafes tellerle önlem alındığını vurgulayan Albay Kılınç, ayrıca rokete dayalı kule ve kulübeler, termal kameralar ile aydınlatma direkleri ve sürekli devriye görevi yapan zırhlı araçlarla güvenliği sağladıklarını kaydetti.
14 noktada özel güvenlik bölgesi uygulama ile desteklenen güvenlik önlemleri arasında ayrıca havadan da her an droneler de dahil insansız hava araçlarıyla sınırın iki tarafının da gözetleniyor.
İNSAN KAÇAKÇILIĞI BİTTİ
Geçmişte sınıra yakın noktalarda insan kaçakçılığının yapıldığı, sınırda tarlası bulunanların Suriye'den geçiş yaparak Türkiye'ye gelenleri traktör römorkları ile taşıdığı, özel güvenlik bölgesi uygulaması ile bunun engellendiği kaydedildi.
Suriye sınırında güvenliğin sağlanması için yapılan modüler beton duvarların yüksekliği 3 metre. Amerika- Meksika sınırında daha önce 5 ile 7 metre, yeni dönemde yapılacak olanların ise 12 metre yüksekliğinde olması öngörülürken, askeri yetkililer Türkiye sınırında 3 metre yüksekliğin yeterli olduğunu insan ile gözetleme ve nöbet takibi ile kaçakçılık ve kaçak geçişlerin mümkün olmayacağını ifade etti.
İKİ SINIRI DA SADECE TÜRK ASKERİ KORUYOR
1'inci Hudut Alay Komutanı Albay Alparslan Kılınç, sınır birliklerinin sadece Türkiye değil aynı zamanda resmi bir devlet olmadığı için Suriye sınırının da güvenliğini Türk Silahlı Kuvvetleri'nin birliklerinin sağladığını ifade etti. Birliklerin iki ülke sınırını da koruyor olmasının zorluklarını anlatan Albay Kılınç, 360 derece bakışla sınırda güvenliği sağladıklarını kaydetti.
GAZİANTEP-KİLİS SINIRI 3 AYDA DUVARLA KAPATILACAK
Albay Kılınç, sorumluluk alanlarındaki 169 kilometrelik sınır hattının 90 kilometresinde modüler beton duvar inşası yapıldığını kalan 69 kilometrelik bölümün de TOKİ ve yüklenici firmalar tarafından 3 ay içerisinde tamamlanacağını ve böylece Gaziantep ile Kilis'in Suriye ile olan sınırının tamamen duvarla kapatılacağını söyledi.
AT VE ARAÇLA GEÇİŞ MÜMKÜN DEĞİLİ
Bunun yanı sıra sınır hattında 67 gözetleme kulesi, 34 kilometre güçlendirilmiş kafes tel engeli yapılan sınır hattında146 kilometre de hendek kazılı olduğunu anlatan Albay Kılınç, "Fiziki engel sistemleri sayesinde şunu söyleyebiliriz; sınırımızdan atlı ve araçlı olarak kimse geçemez. Yasa dışı geçiş teşebbüsleri olduğunda da sınır birlikleri olarak gereğini yapıyoruz" dedi.
Sınır hattında at, araç, sırtla yapılan kaçakçılığın modüler beton duvar uygulaması ile sonlandığı öğrenildi. 2014 yılında 3 bin 474 kaçakçılık olayına müdahale edilen Gaziantep ve Kilis sınır hattında geçen 2016 yılında alınan önlemler ile birlikte bu sayının 77'ye düştüğü belirtildi.
Sınırdaki kaçak geçişlerde de önemli oranda düşüş sağlandı. 2015 yılında 12 bin 183 kaçağın geçiş yaptığı sınır hattında geçen yıl yüzde 40 düşüş ile bu sayı 8 bin 531'e geriledi.
DEAŞ'A GÖZ AÇTIRILMIYOR
Bu arada son iki yıllık dönemde Gaziantep ve Kilis sınırından Türkiye'ye geçmek veya gelmek isteyen terör örgütü DEAŞ mensubu 634 kişi yakalandı. DEAŞ'lıların yanı sıra geçen yıl sınır hattında 49'da PYD'li terörist ele geçirildi.
Karakollarda görev alan askerler de 24 saat boyunca eli tetikte gözü Suriye sınırında teyakkuz halinde bekliyor. Askerler sık sık yemeklerini komutanları ile yerken, Albay Kılınç son olarak terör örgütü PYD denetimindeki Afrin'in Meydanı Akbez Köyüne komşu Höyük Hudut Karakolu'nu ziyaret ederek askerlerden tekmil alıp, denetim yaptı.
Hasan KIRMIZITAŞ- Eyyüp BURUN- Metin Faruk TAMER/GAZİANTEP, -
===================================================
7)İLK BALAYI ÇİFTİ GELDİ
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde televizyon programlarında evlenen çiftlere 1 haftalık balayı tatili uygulaması kapsamında ilçeye gelen ilk çift, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül'ü ziyaret etti. Kemer Belediyesi ve Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) işbirliğinde başlatılan televizyonlardaki evlendirme programlarında tanışıp evlenen çiftlere 1 haftalık tatil uygulaması kapsamında ilk çift geldi. Özel bir televizyon kanalında düzenlenen programda evlenen 34 yaşındaki Engin Albuzlu ile 35 yaşındaki Nevin Albuzlu, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül'ü makamında ziyaret etti.
Belediye Başkanı Mustafa Gül, "Belki kamuoyunu bu konuyla biraz meşgul ettik ama biz bu programları gördüğümüzde oradaki insanlar birbirlerini buluyor evlilik için, biz de bu evliliği güzel bir balayı ile süslemelerini istedik. Turizmcilerle yaptığımız KETAV toplantısında bu konu da gündeme gelmişti. Ben de bu konuyla ilgili onların da desteğini alınca, çünkü sonuçta evlenip gelecekler, belediyemizin de oteli var, şahsımın da var ama çevre otellerimizde de ağırlamak için otelcilerimizin de destek vermesi gerekiyordu. Onların da desteğini aldıktan sonra 3 kanalımıza yazı yazdık ve neticede bugün ilk evlenen çiftimiz burada. İnşallah onların mutluluğunun başlangıcı Kemer olur ve Kemer hatıralarını çocuklarına anlatırlar" diye konuştu.
Kemer'e balayı için Zonguldak'tan gelen maden işçisi Engin Albuzlu ise Antalya'ya ve Kemer'e ilk defa geldiğini fakat burası ile ilgili bilgi sahibi olduğunu söyledi. Tüm çiftlerin kesinlikle Kemer'e gelmesi gerektiğini belirten Albuzlu, Başkan Mustafa Gül'e teşekkür etti.
Ziyaretin ardından çift 1 haftalık balayı tatili için Beldibi Mahallesi'ndeki Rixos Sungate Otel'e gitti.
Görüntü Dökümü
----------------------
Balayı çiftinin başkanlık makamına gelmesi ve başkanın karşılaması
Balayı çifti ile belediye başkanı konuşma
Belediye Başkanı Mustafa Gül açıklama
Engin Albuzlu açıklama
03: 03 dakika ve 97,5 MB
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),
=====================================================
8)AĞAÇLARI KESEN KOMŞUSUNDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
İZMİT'te, Burhanettin Keser tırtılların evini bastığı gerekçesiyle apartmanlarının bahçesinde bulunan meyve ağaçlarını kesen komşusu A.K. hakkında savcılığa şikayette bulundu. Yenişehir Mahallesi Asil Kent Sokak'ta bulunan Asilkent Apartmanı sakinlerinden Burhanettin Keser yıllar önce apartmanın çevresine ıhlamur, ceviz, şeftali gibi çeşitli meyve fideleri dikti. 5 gün önce apartman sakinlerinden A.K. ağaçlardaki tırtılların birinci kattaki evini bastığını iddia ederek yaklaşık 15 meyve ağacını kökünden kesti. Bunun üzerine Burhanettin Keser, Cumhuriyet Savcılığı'na giderek ağaçları kesen A.K. hakkında şikayette bulundu. Burhanettin Keser komşusu tarafından kesilen ağaçların tespit edilmesini, yasal işlem yapılmasını istedi.
Burhan Keser meyve ağaçlarını kesen komşularına engel olmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Tırtıl olduğunu iddia eden komşumuz meyve ağaçlarını kökünden kesti. Ağaç kökünden kesilmez budanır. Biz onu uyarmamıza rağmen kökünden kesti. Tırtıldan rahatsız olduğunu söyledi ama tırtıl da yoktu. Ihlamur, ceviz, şeftali gibi 15'e yakın ağacı kesti. Ağaçları keserken engel olmak istedik bizimle tartıştı ve gerginlik yaşadık. Cumhuriyet savcılığına giderek şikayette bulundum. Yazıktır o ağaçlar ne kadar zamanda yetişiyor. Kendisinden şikayetçiyim" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kesilen meyve ağaçları
-Burhanettin Keser ile röp
-Binadan detaylar
(Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Faruk KIYAK-İZMİT(Kocaeli), -
=========================================================
9)TARSUS'TA UYUŞTURUCU OPERASYONU
MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda, 498 gram esrar ele geçirilirken 4 kişi gözaltına alındı.Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik yürüttüğü çalışmalarda, 14 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Mersin KOM, Uyuşturucu ile Mücadele, Çevik Kuvvet ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekiplerinin de destek verdiği operasyonlarda, narkotik köpeklerince gizlenmiş durdumda 498 gram satışa hazır hale getirilmiş esrar ele geçirilidi. Uyuşturucu operasyonlarında 4 kişi gözaltına alınırken, haklarında yakalama kararı çıkartılan 5 kişinin arandığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Tarsus İlçe Emniyet Müdürlügü bahçesinde operasyon için hazırlık yapılması
Polis araçları emniyetten çıkarken
Narkotik köpeği ile arama yapalırken
Köpek yeri kazarken
Polis toprak altından uyuşturucuyu çıkarırken
Polisin incelemesi
SÜRE: 01'47" BOYUT: 58 MB
Haber -Kamera: Mustafa İNSAN /MERSİN
========================================================
(ÖZEL)
10)ÇÖPTEN TOPLADIKLARINI SATARAK AİLE GEÇİMİNE KATKI SUNUYOR
GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde barınan Suriyeli 11 yaşındaki Abdullah Muhammed, sokaklarda topladığı atık malzemeleri satarak aile bütçesine katkı sağlıyor.
Suriye'nin İdlib kentinden 3 yıl önce kaçıp Türkiye'ye sığınan ve İslahiye'ye yerleşen Abdullah Muhammed, el arabası ile çöp konteynerlerindeki atık plastik ve demirleri toplayarak hurdacıya satıyor. Yaşıtları parklarda oyun oynayarak zaman geçirirken boyundan büyük çöp konteynerlerinin içine girip atık malzeme toplayan Muhammed, gün boyunca topladıklarını satarak 10 lira kazandığını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Çocuğun el arabasıyla dolaşması
Çocuğun konternerlere girmesi
Çocuğun atık toplaması
Çocuk ile röp.
Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 54 MB
====================================================
11)PAMUKKALE'DE 5 TON RUHSATSIZ KESİM ET ELE GEÇİRİLDİ
DENİZLİ'deki bir işyerinde, ruhsatsız kesim ve satışı yapılan 5 ton et ele geçirildi. Ele geçirilen etler imha edilirken, işyeri mühürlendi.
Pamukkale Belediyesi Zabıta ekipleri ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, Korucuk Mahallesi'nde 'merdiven altı' et satışı yaptığını öğrenince harekete geçti. Hijyenik olmayan ortamda, ruhsatsız kesim ve et satışı yapıldığını belirleyen ekipler, 5 ton sağlıksız ete el koydu. İşyeri mühürlenirken sahiplerine ise para cezası kesildi.
Pamukkale Belediye Başkanı AK Partili Hüseyin Gürlesin, halk sağlığını korumak amacıyla çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerini, denetimlerle birlikte ilçedeki gıda üretimi yapan işletmelerin hijyen koşullarına uygun şartlarda, yasalara uygun olarak üretim yapmasını amaçladıklarını kaydetti.
Görüntü Dökümü
------------------------
Merdivenaltı işyerinden detay
Sağlıksız koşullarda bekletilen etlerden detay
Etlerin el konularak minibüse yüklenmesi
Ele geçirilen etlerin imha edilmesi
Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,