DHA YURT BÜLTENİ-8
Ceren'in katili: Pişman değilim Ordu'da, 20 yaşındaki Ceren Özdemir'in katil zanlısı Özgür Arduç'un tam ifadesine DHA ulaştı.
Ceren'in katili: Pişman değilim
Ordu'da, 20 yaşındaki Ceren Özdemir'in katil zanlısı Özgür Arduç'un tam ifadesine DHA ulaştı. Polis sorgusunda cinayeti soğukkanlılıkla anlatan Arduç, "Yaptıklarımdan pişman değilim" dedi. Ordu Efilli Açık Cezaevi'nden 1 Aralık'ta firar ettikten sonra, sürekli birilerini öldürmeyi düşündüğünü anlatan Arduç, ifadesinde şunları söyledi: "Birçok bayanı öldürmek için takip ettim. Ancak çevrede başka insanların olması nedeniyle olayı gerçekleştiremedim. Bu amaçla bir dükkanın önünden geçerken bıçağı çaldım. Olay günü Süleyman Felek Caddesi üzerinde kızı gördüm, takip ettim. Evinin önüne geldiğimizde montumun cebindeki bıçağı çıkartarak, koluma soktum. Amacım, kızı öldürüp, çantasını almaktı. Bu sırada kız kapı ziline bastı. Üst kat camından bir bayanın baktığını gördüm. Kapı açılınca kız içeri girdi. Ben de arkasından 'Bakar mısınız, burada Metin diye biri oturuyor mu?' dedim. Bana dönmesiyle birlikte bıçağı rastgele iki defa sapladım. Koşarak oradan uzaklaştım."CİNAYETİ İŞLEDİĞİ BIÇAKLA POLİSLERİ YARALADIGeceyi cezaevinden firar ettikten sonra sürekli kaldığı inşaatta geçirdiğini bildiren Arduç, şöyle konuştu: "Burada yattım. Ertesi gün otogar civarına geldiğimde polisler beni yakaladı. Bu arada vatandaşlar bana saldırdı. Polisler beni kurtardı ve araca bindirdi. Polislerden birinin yanında arka koltukta oturdum. Bu sırada polisin boğazına sokmak için bıçağı cebimden çıkardım. Polis bu sırada bana döndü. Tam bu anda bıçağı göğsüne sapladım. Bıçakla ikinci kez hamle yapacağım sırada polis engel oldu. Aracı kullanan polis durdu ve bana müdahale etti. Bu sırada onu da parmağından yaraladım. Yaptıklarımdan pişman değilim."HABER: Müslim SARIYAR/ORDU, -
=============================
Eski kız arkadaşını bayıltana kadar döven sanığın tahliye talebine ret
Rize'de, eski kız arkadaşı Rabia T.'yi (18) oturduğu binanın girişinde bayıltana kadar dövdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan tutuklu sanık Besim Güngör (24), avukatı aracılığıyla tahliyesini istedi. Mahkeme talebi reddederek, Güngör'ün tutukluluk halinin devamına karar verdi.Olay, 25 Temmuz'da, Tophane Mahallesi Atatürk Caddesi'nde meydana geldi. Rabia T., oturduğu binanın girişinde, eski erkek arkadaşı Besim Güngör'ün saldırısına uğradı. Güngör, genç kızı tekme tokat dövmeye başladı. Rabia T., aldığı darbeler nedeniyle bayıldı. Besim Güngör, yere düşen genç kıza tekme atmayı sürdürdü. Çevredekilerin müdahalesiyle Rabia T., saldırgandan kurtulabildi. Saldırı anı çevredeki bir iş yerine ait güvenlik kamerasına yansıdı.ÖNCE SERBEST KALDI, SONRA TUTUKLANDIİhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kaçan saldırgan, polis tarafından kısa sürede yakalanıp, gözaltına alındı. Saldırgan sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan itiraz üzerine Güngör, yeniden gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Besim Güngör, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanarak, cezaevine konuldu.'PİŞMANIM'Tutuklu sanık Besim Güngör hakkında, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, yaralama ve tehdit' suçlarından dava açıldı. Rize 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Güngör, Rabia T. ile konuşmak için binaya gittiğini belirterek, "Olay günü Rabia ile konuşmak istedim, ancak o benimle konuşmak istemedi. Bir anlık sinirime hakim olamayarak kendisine vurdum, pişmanım" yönünde ifade verdi.TAHLİYE TALEBİNE RETBesim Güngör, avukatı aracılığı ile tahliye için başvuruda bulundu. Rize 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi başvuruyu reddederek, tutukluluk halinin devamına karar verdi.Görüntü Dökümü
--------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntülerHaber: Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA
================================
Baraj suları çekildi, köy ortaya çıktı
Artvin'deki Deriner Barajı'nın suyu, azalan yağışlar nedeniyle 53 metre çekildi. Baraj gölü nedeniyle su altında kalan Yusufeli ilçesi Narlık köyünün eski yerleşim yeri de su yüzeyine yeniden çıktı. Cami ve evlerin göründüğü baraj gölü kıyısına gelenler, köylerini seyretti. Çoruh Nehri üzerinde, 249 metre gövde yüksekliğiyle Türkiye'nin en yüksek, dünyanın ise 6'ncı yüksek gövdeli barajı olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 2012 yılında hizmete açılan Deriner Barajı'nın su seviyesi, bölgede azalan yağışlar nedeniyle yaklaşık 53 metre çekildi. Baraj gölü nedeniyle daha önce su altında kalan Yusufeli ilçesine bağlı Narlık köyünün eski yerleşim yeri, su yüzeyine tekrar çıktı. Cami, okul ve evlerin 6 yıl sonra görünür hale geldiği baraj gölü kıyısına gelenler, eski köylerinin yerleşim yerini seyretti. Eski evlerini yeniden gören Narlık köyü sakinleri, duygusal anlar da yaşayıp, anılarını hatırladı. Kara yolundan geçen sürücüler de araçlarını durdurarak, ortaya çıkan, su içindeki eski köye merakla baktı. Doğup, büyüdükleri köylerini yeniden görenler, duygulandıklarını söyledi.'HASRET GİDERİYORUZ'Ortaya çıkan köyü görmek için baraj gölü çevresine gelen İbrahim Alkan, "Buralardan zaman zaman gelip geçiyoruz. Köyümüz, evlerimiz baraj suları altında kalmıştı. Sular çekilince evler görülmeye başladı. Her yerinde bir anımız var; bakıp, hasret gideriyoruz. Buruk bir duygu, anılarımızı tazeledik" dedi.İlçede yaşayan Abdullah Katkat da "Burada güzel günlerimiz geçti. Tanıdıklarımız vardı, gelip, burada çok çayını içtiklerimiz oldu. Tabi eskileri hatırlamak güzel. Görünce ister istemez duygulanıyoruz. Anılar gözümüzde canlanıyor" diye konuştu.Narlık köyü eksi sakinlerinden Abdulkadir Tunç ise "Çocukluğumuz buralarda geçti. Eski günleri yad ediyoruz. Sular azaldı, köy ve hatırlarımız da ortaya çıkmış oldu" dedi. 24 YILDA TAMAMLANDIDeriner Barajı ile hidroelektrik santralinin (HES) temeli, Mescit Dağları'nda doğup, Gürcistan'ın Acara Özerk Cumhuriyeti başkenti Batum'dan Karadeniz'e dökülen, 431 kilometre uzunluğunda Çoruh Nehri üzerindeki Artvin'in Sümbüllü köyünde, 1988 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atıldı. 2005 yılında tamamlanması planlanan; ancak ödenek yetersizliği nedeniyle bitirilemeyen baraj ve HES projesi, 24 yılda tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 2012 yılında, hizmete açılan Deriner Barajı, 1 milyar 387 milyon 190 dolara mal oldu. Deriner Barajı ve HES projesi, dünyaca ünlü belgesel kanalı 'Discovery Channel' tarafından 'mühendislik harikası' olarak değerlendirildi.Görüntü Dökümü
--------------Baraj gölü görüntüsü-Ortaya çıkan evler ve cami-Köy sakinleri detaylar-Röportajlar ve genel detaylarHABER KAMERA: Nusret DURUR/ARTVİN-DHA
================================
Niğde'de kar yağışı
Niğde'de sabah saatlerinde etkili olan kar, kenti beyaza bürüdü, çocuklar kartopu oynadı, belediye ekipleri kar temizliği yaptı.Kentin yüksek bölgelerindeki Çiftlik, Çamardı ve Ulukışla ilçelerinin yüksek kesimlerine ve kent merkezine sabaha karşı kar yağışı başladı. Erken saatlerde yerdeki karları gören çocuklar, sokaklara çıkıp kartopu oynadı. Kent merkezinde 10 santimetreyi bulan kar yüksek kesimlerde 50 santimetreye ulaştı. Kentte kapalı köy yolunun bulunmadığı bildirildi.ÇALIŞMA BAŞLATILDIİl Özel İdaresi bünyesinde oluşturulan karla mücadele ekipleri ise kar yağışının yoğunluğunun olduğu yerlerde kar temizliği çalışması başlattı. Ekipte 10 greyder, 2 dozer, 6 binek araç, 11 kar bıçaklı kamyon, 3 yükleyici, 6 adet kanal kazıcı ve bir de iş makinelerine yerinde müdahale edebilecek seyyar tamir aracı bulunuyor.Görüntü Dökümü
---------------Parklardan görüntü-Araçlardan görüntü-Vatandaşlardan görüntü-Kar temizliği yapan esnaflardan görüntü-Kar temizliği yapan işçilerden görüntü-Detay görüntülerHaber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
============================
Hem okuyup hem de harçlıklarını çıkarıyorlar
Tokat'ta Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde eğitim gören 4 arkadaş, kurdukları müzik grubuyla hem kendilerini geliştiriyor hem de harçlıklarını çıkartıyor.Kentte liseyi birlikte okuyan Enes Yıldırım (24) ve Halik Erdem (23) müziğe olan ilgilerinden dolayı yakın arkadaş oldu. Lise sonrası üniversite eğitimlerine farklı bölümlerde devam eden iki arkadaş, birlikte müzik grubu kurdu. İki arkadaşa, Yoldaş Topçam (20) ve Abdullah Polat'ın (30) katılımıyla grup üyesinin sayısı 4'e çıktı. 'Röpriz' adını verdikleri gruplarıyla kafelerde sahne alarak kendilerini geliştiren gençler, bir yandan da okul harçlıklarını çıkartıyor.Gaziosmanpaşa Üniversitesi Devlet Konservatuarı 3'üncü sınıf öğrencisi Enes Yıldırım, üç yıl önce kafelerde şarkıları kendisinin söylediğini belirterek, "Şu anki vokalistimiz Halik,Trabzon'da okuyordu. Tokat'a geldi ve beraber devam etmeye başladık. Birkaç arkadaş daha katıldı ve grup kurmaya karar verdik. Grubumuza 'Röpriz' adını verdik. Röpriz grubu olarak hepimiz üniversite öğrencisiyiz. Üçümüz konservatuvar öğrencisi, gitarist arkadaşımız da çalışma ekonomisi bölümünü okuyor. Grubu kendimizi geliştirme amacıyla kurmuştuk. İlk zamanlarda zaten grubun tamamı müzik bölümü okumuyordu, lise mezunuyduk. O sırada hem müzik bölümlerine hazırlandık, hem de işimizi yaptık. Sabahları okulda oluyoruz. Okuldan çıkıyoruz, kafeye gelerek işimizi yapıyoruz, harçlığımızı çıkartıyoruz. Bu sayede ailemize yük olmuyoruz. Kendi eksiklerimizi, masraflarımızı bu sayede çıkartıyoruz. Öğrencilik hayatımızda ayakta durmayı, hayata atılmayı öğreniyoruz" dedi.Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler bölümünde okuyan grubun vokalisti Halik Erdem ise, "Lise dönemlerinde müziğe ilgimiz vardı. Liseyi bitirdikten sonra ben başka bir bölüm seçtim ve üniversiteye gittim. Enes hırs yaptı ve çalıştı, konservatuvarı kazandı. Ben üniversite ikinci sınıftayken beraber bir grup kurduk. Şimdi de müziğimizi yapıyoruz, harçlığımızı çıkartıyoruz. Hem okulumuzu okuyoruz, hem de kimseye zorluk çıkartmıyoruz, destek oluyoruz ailelerimize. Müziğimizi severek yapıyoruz. Aslında babam imam olduğu için biraz tedirgin oldu. Toplumumuzda müzik garipseniyor. Ama aksine insanı kötülükten koruyabiliyor diyebilirim. Kötü huylar edinmiyorsunuz, çalışıyorsunuz, çabalıyorsunuz, dostluklarınız güzel oluyor. Ailem bunu zamanla gördükten sonra bana destek olmaya başladı" diye konuştu.Görüntü Dökümü
--------------Grubun görüntüsü-Kafede şarkılarını seslendirmeleri-Konuşmaları-DetaylarHaber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,
===================================
'Sazanlı' dolandırıcılık çetesi, bu kez kebap yedirdi
Antalya'da, makine mühendisi Mehmet Ata Ağırman'ı ablasının hastalığı için aracını satmak isterken dolandırılan, dolandırmadan önce de sazan balığı ısmarlayan dolandırıcıların yeni mağdurları ortaya çıktı. İzmir'de yaşayan Tamer Hasanoğulları (49) ve Turgut Yağan (55), aynı kişilerce aynı yöntemle dolandırıldıklarının ileri sürüp polise şikayetçi oldu. Dolandırıcıların satış yapmadan önce kebap yedirdiğini söyleyen mağdurlardan Yağan, "Hepimize aynı oyunları oynamışlar. Ben normalde bu kadar gafil avlanmazdım, ama kebap ısmarlayıp çay içirdiler ve bundan sonra aklımda durgunluk oluştu. Çayıma ilaç koyduklarını düşünüyorum" dedi.
Menderes ilçesi Özdere Mahallesi'nde yaşayan ve şoförlük yapan Tamer Hasanoğulları, 2016 yılının şubat ayında, 2009 model minibüsünü satmak için internete ilan verdi. Kendisine internet üzerinden ulaşan E.K. ve yanındaki 3 kişi, Özdere'ye geldi ve aracı satın almak istediklerini söyledi. Bu kişiler, Hasanoğulları'na 500 lira kaparo verdi. E.K. ve yanındaki kişiler, Hasanoğulları'na, "Biz Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nden kredi çekeceğiz. Bunun için önce aracının ruhsatını üzerimize geçirmemiz gerekiyor. Araç satış işlemini gerçekleştirmeden kredi verilmiyor" dedi. Bunun üzerine Hasanoğulları, 50 bin liralık senet vermeyi kabul eden şüphelilerle önce 5 kişinin şahitliğinde sözleşme imzaladı, ardından da satışı gerçekleştirmesi için E.K.'nin yanındaki S.Ş.'ye vekalet verdi. Vekaleti alan E.K., S.Ş. ve diğer 2 kişi, Hasanoğulları'nın yanından ayrılıp, memleketlerine geri döndü. Daha sonra notere giderek, aldıkları vekalet aracılığıyla aracın satış işlemlerini gerçekleştirdi. E.K. ve yanındaki kişiler, Hasanoğulları'na saatin geç olduğunu, mesai saatinin sona erdiğini, paranın ancak bir gün sonra hesabına geçeceğini söyledi ve yanından ayrıldı. Ancak, bir gün sonra hesaba para yatmadı. Şüpheliler, bir daha da telefona çıkmadı.
RADAR CEZALARINI ÖDEMİŞ
Tamer Hasanoğulları, "Emeğimle aldığım aracımdan oldum. Bu kişilere neden hala bir şey yapılamıyor? Bu adamlar Türkiye'nin her yerinde, herkesi dolandırıp araçları üzerlerine geçiriyorlar. Haklarında bir sürü şikayet dilekçesi, suç duyurusu var. Savcıları göreve çağırıyorum. Haklarımız olan araçlarımız geri verilsin. Bunların isimleri belli, cisimleri belli. Denizli'nin Buldan ilçesinde yaşıyorlar ve bunların ne tür faaliyetler içerisinde oldukları biliniyor. Benden vekaleti alıp, senedi yaptıktan sonra arabamı alıp geldikleri yere yola çıktılar. Selçuk çıkışında radar cezası yemişler ve bir de bunların 412 küsur TL'lik cezasını ödedim" dedi.AYNI YÖNTEMİ KULLANDILAR
Turgut Yağan da, yaklaşık 3 ay önce, piyasa değeri 80 bin lira olan hafif ticari aracını internetten satışa çıkardı. E.K. ve arkadaşları, bu kez Yağan'a ulaştı ve ondan Salihli'ye gelmesini istedi. Acil paraya ihtiyacı olan Yağan da, Salihli'ye gitmeyi kabul etti. Hasanoğulları'na söylediklerinin aynısını Yağan'a da söyleyen şüpheliler, yine senet verip sözleşme yaparak, aracın satış işlemini gerçekleştirdi. Yağan'ı, başka bir araçla Salihli'den İzmir'e getiren şüpheliler, yine paranın yatacağını söylediyse de hesaba para yatmadı. Hem Yağan, hem de Hasanoğulları, polise şikayetçi oldu.'ÇAYIMA İLAÇ KOYDUKLARINI DÜŞÜNÜYORUM'
Mağdurlardan Turgut Yağan, "Bu kişilerin haklarında dolandırıcılık suçlamasıyla yüzlerce şikayet var. Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki karakollarda ve savcılıklarda soruşturmaları hala devam eden onlarca dosyaları var. E.K. ve yanındaki kişiler tarafından dolandırılanlar olarak biz sosyal medyada örgütlendik. Hepimize aynı oyunları oynamışlar. Ben normalde bu kadar gafil avlanmazdım, ama kebap ısmarlayıp çay içirdiler ve bundan sonra aklımda durgunluk oluştu. Çayıma ilaç koyduklarını düşünüyorum. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.SAZAN BALIĞI YEDİREN KİŞİLER OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
E.K. ve beraberindeki kişilerin ismi, daha önce Antalya'nın Kepez ilçesindeki dolandırıcılık olayında gündeme gelmişti. Uzun süredir yurt dışında çalışan inşaat mühendisi Mehmet Ata Ağırman (38), kanser hastası ablası için 2018 model aracını satmak istedi. Ağırman, emlakçı tanıdığının vasıtasıyla Denizli'de yaşayan 3 kişi ile telefonda görüşerek 140 bin lira karşılığında anlaştı. 5 Nisan'da Antalya'ya gelen E.K. ve beraberindeki 2 kişi, kooperatiften kredi çekeceklerini söyleyip, satışın Denizli'nin Çivril ilçesinde olması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Ağırman, yanındaki akrabası ve şahıslarla birlikte Çivril ilçesine geldi. Noter satışı öncesi şahıslar, Ağırman'ı balıkçı lokantasına götürerek sazan balığı yedirdi, ardından 140 bin lira değerinde senet verdi ve kendi aralarında bir de sözleşme imzaladı. Daha sonra notere giden Ağırman, aracının satışını gerçekleştirdi, ancak yine iddiaya göre şahıslar, paranın havale yöntemiyle hesabına yatacağını söyleyip akaryakıt istasyonunda ihtiyaç molası verdikleri sırada kaçtı. Olay hakkında konuşan Ağırman, "Balığı yerken 'ne güzel' dedik, kaçtıklarında ise amcaoğlumla birbirimize baktık ve 'eyvah' dedik. Özellikle o balığı ısmarlamaları manidar diye düşünüyorum" şeklinde konuşmuştu.SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Telefonla kendisine ulaşılan E.K. ise, yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. E.K., "Herkes birilerine araç satıyor, ama arkasında benim olduğum söyleniyor. Ben hiçbir araç alım satımının, varsa eğer bir hukuksuzluğun içinde değilim. Bana iftira atanlar, bedelini mahkemede ödeyecek. Birisi bir kadına araç satıyor, işin içinde benim olduğumu söylüyor. Kanıtın nedir diye sorduğumuzda, elle tutulur hiçbir şey söylenmiyor" dedi.Polisin, dolandırıcılık çetesine yönelik soruşturması sürüyor.Görüntü Dökümü
-------------Tamer Hasanoğulları ile röportajTurgut Yağan ile röportajİkiliden detay görüntüİkilinin araçlarının fotoğraflarıOto galeriden detay görüntüNoter tabelasından detay görüntüHaber: Davut CAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,
=========================
Gaziantep'te 915 polisle uyuşturucu operasyonu: 25 gözaltı
Gaziantep'te, uyuşturucu satıcılarına yönelik 915 polisin katılımıyla 24 saat süren hava destekli operasyonda, 25 şüpheli gözaltına alındı.İl Emniyet Müdürlüğü, kentteki uyuşturucu satıcılarına yönelik 3 Aralık'ta 915 polisle operasyon başlattı. Özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda, Hoşgör ve Savcılı mahalleleri ablukaya alındı. Helikopter, drone ve dedektör köpekleriyle yapılan operasyonda 135 adrese baskın yapıldı. 29 ikamet, 106 umuma açık yerin arandığı 24 saat süren operasyonda 1320 araç ile 4 bin 260 kişinin üzeri arandı. Aramalarda 960 gram eroin, 780 gram esrar, 240 gram metamfetamin, 170 gram bonzai, 245 uyuşturucu hap, 5 hassas terazi, 6 tabanca ve 2 pompalı tüfek ele geçirildi, 25 şüpheli gözaltına alındı. Emniyette sorgulanan şüphelilerin işlemlerinin ardından 'uyuşturucu madde imal ve ticareti, uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak' suçlarından adliyeye sevk edileceği belirtildi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------Polis araçlarının emniyetten çıkışıÖzel harekatçıların operasyonuEvlerin kapısının koçbaşı ile kırılmasıPolislerin evde arama yapmasıŞüphelilerin üzerinin aranmasıDedektör köpekle yapılan aramaDrone görüntüleriAraçların durdurularak aranmasıGenel ve detay görüntülerHaber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: GAZİANTEP-DHA=========================