Dha Yurt Bülteni-8
Osmangazi Üniversitesi Rektörü istifa etti Eskişehir'de geçen hafta perşembe günü 4 kişinin öldürüldüğü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin (ESOGÜ), Rektörü Prof.Dr. Hasan Gönen görevinden istifa etti.
Osmangazi Üniversitesi Rektörü istifa etti
Eskişehir'de geçen hafta perşembe günü 4 kişinin öldürüldüğü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin (ESOGÜ), Rektörü Prof.Dr. Hasan Gönen görevinden istifa etti.
Rektör Prof.Dr. Hasan Gönen, ESOGÜ Meşelik Kampüsü'ndeki rektörlük binasında düzenlediği basın toplantısında 4 kişinin öldürülmesi olayı ile kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Katil zanlısı Volkan Bayar'ın yaptığı ihbarlara göre FETÖ ile ilgili soruşturma yürütmediklerini söyleyen Prof.Dr. Gönen, şöyle dedi: "Üniversitemiz Eğitim Fakültesi'nde 5 Nisan 2018 tarihinde yaşanan elim hadise Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ailesini olduğu gibi tüm milletimizi de derinden yaralamıştır. Ancak, bu olay sonrasında basında yapılan birçok açıklama gerçeği yansıtmamaktadır. Bu açıklamalarda yer alan iddialar, 15 Temmuz sonrası Kanun Hükmünde Kararnamelerle üniversitemizden uzaklaştırılan ve FETÖ/PDY üyesi veya bağlantısı olmakla yargılanan kişilere ait taraflı iddialardır. Olayın sıcaklığı ve kaybettiğimiz değerlere olan saygımız ve yürüttüğümüz kamu görevinin gereği olarak bir açıklamada bulunmadık. Gelinen noktada ortaya çıkan vahim durum karşısında, iddiaların kurumumuzu hedef alan hususlarına ilişkin paylaşılabilecek ölçüdeki resmi bilgileri açıklama ihtiyacı doğmuştur. 15 Temmuz 2016 sonrası FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatı, iltisakı veya aidiyeti olduğu iddiaları ile ilgili olarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde sadece katil Volkan Bayar'ın ihbarlarına dayanılarak bazı kişiler hakkında soruşturma açıldığı ve işlem yapıldığı iddiası tamamen gerçek dışıdır. Cinayetleri işleyen katil Volkan Bayar da dahil üniversitemize o dönemde verilen tüm ihbar belgeleri dikkatlice incelenmiş ve devletimizin ilgili kurumlarından gelen bilgiler ile birlikte değerlendirme yapılmıştır. Sadece bir dilekçe ile işlem yapıldığı iddiası, üniversitemizi olduğu kadar FETÖ/PDY ile mücadelede görev alan devletimizin tüm kurumlarını da töhmet altında bırakan bir tutumdur."Kullanılan bütün delillerin devletin ilgili kurumları tarafından üniversiteye verilen deliller olduğunu kaydeden Rektör Gönen, şunları söyledi: "Üniversitede yürütülen soruşturmalarda katil Volkan Bayar'ın ihbarlarına göre soruşturma açılmadığının en büyük kanıtı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na ve OHAL Komisyonu'na gönderilen soruşturma dosyalarıdır. KHK'lar ile FETÖ/PDY bağlantıları kapsamında üniversitemizden ihraç edilen ve gündemi kendi çıkarları doğrultusunda kullanma çabasındaki kişiler hakkında da sadece katil Volkan Bayar'ın iddia ve ihbarlarına dayanarak hiçbir soruşturma açılmamış olması da bunun bir göstergesidir."
'İDDİALAR GERÇEK DIŞI'
Rektör Hasan Gönen, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY darbe girişimi sonrasında, tüm kamu kuruluşlarında olduğu gibi kendi kurumlarında da terör örgütü üyesi veya bağlantısı olmakla suçlanan kamu görevlileri hakkında soruşturmalar yürütüldüğünü belirterek, "Bu kişilerin ihracı Kanun Hükmünde Kararnameler sonucunda yapılmıştır. Malumunuz üzere, daha sonrasında yapılan düzenleme ile görevlerine dönme noktasında OHAL komisyonları yetkilendirilmiştir. Üniversitemizin ve diğer kurumların bu konuda hiçbir yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle basın önünde yapılan bazı açıklamalarda özellikle kişilerin göreve üniversitemizce döndürülmediği iddiası tamamen gerçek dışı bir iftiradır" dedi.
'CAN GÜVENLİĞİ VE TEHDİT UNSURLARINDAN DOLAYI DİLEKÇE SUNMADILAR'
Volkan Bayar ile ilgili dilekçelerin işleme konulmadığı iddialarını da yanıtlayan Prof.Dr. Hasan Gönen şunları kaydetti: "Dilekçelerinin işleme konulmadığını iddia eden kişiler hiçbir zaman can güvenliği ve tehdit unsurlarından dolayı mağdur olduklarını belirten bir dilekçe sunmamışlardır. Sunulan dilekçeler katil Volkan Bayar'ın kendileri hakkında ihbarcı olup olmadığı, bilgi-belge istemi, katil Volkan Bayar'ın FETÖ ile ilgili işlem yapılmasını talep eden dilekçelerdir. Bu dilekçelerin tümü kurumumuzca işleme alınmış olup, hepsi için muhatap kişilere cevap verilerek işlemleri yapılmıştır. Halen devam eden işlemler de bulunmaktadır. Katil Volkan Bayar'ın iftira niteliğinde ihbarlarda bulunduğuna yönelik ilk başvuru dilekçesi 27.12.2017 tarihinde Rektörlüğümüze verilmiş olup, katil Volkan Bayar hakkında derhal disiplin soruşturması açılmıştır. Son olarak merhum Yasir Armağan tarafından 23.03.2018 tarihinde verilen şikayet dilekçesi üniversitemizce işleme konmuş ve katil Volkan Bayar ile eşi Saadet Aylin Bayar hakkında soruşturma 27.03.2018 tarihinde açılmıştır. Katil Volkan Bayar hakkında verilen dilekçelerin işleme konulmadığı iddiası gerçek dışıdır. Tüm başvuruların evrak kayıt işlemleri zamanında yapılmış olup verilen bütün cevaplar, yapılan tüm işlemler belgeleri ile birlikte savcılık, YÖK gibi resmi makamlara iletilmiştir."
ÖĞRETİM ÜYELERİNİN İDDİALARINI YANITLADI
Öğretim üyeleri Ayşe Aypay ve Neslihan Bay'ın iddialarına da yanıt veren Prof.Dr. Hasan Gönen, "Katil Volkan Bayar tarafından kendileri ve eşleri hakkında FETÖ üyesi olmakla suçlandıkları dilekçelere istinaden eşleri Ahmet Aypay ve Yalçın Bay'ın KHK ile görevden alındıklarını beyan etmektedirler. Ancak, devletimizin ilgili kurumlarından kendileri ile ilgili başka bir belge verilmediğinden Ayşe Ayapay ve Neslihan Bay'ın halen üniversitemiz öğretim üyesi olarak kurumumuzda çalışmaları ve terfilerinin yapılması sadece katil Volkan Bayar'ın dilekçeleri ile işlem yapılmadığının diğer bir kanıtıdır. Basın kanallarında katil Volkan Bayar'ın ruh sağlığının bozukluğu hakkında açıklamalar yapmalarına karşın, veri tabanlarında Volkan Bayar, Saadet Aylin Bayar, Selahattin Turan, Ahmet Aypay'ın 2016 Kasım ayına kadar farklı zamanlarda, birlikte gerçekleştirdikleri kitap, bölüm yazarlığı, araştırma sempozyum katılımı, danışmanlık gibi birçok ortak çalışmalar ve işbirlikleri mevcuttur" diye konuştu. Doç. Dr. Ayşe Aypay'ın yönetime karşı içinde tuttuğu kini, öfkeyi bir anda ortaya atabilmesinin çok vahim ve düşündürücü olduğunu söyleyen Prof.Dr. Gönen, "KHK'larla üniversitemizden ihraç edilen Ahmet Aypay, Yalçın Bay ve Selahattin Turan ile üniversitemiz öğretim üyesi Prof.Dr. Mesut Küçükkalay, basında ve cenaze töreninde de aynı şekilde yönetime intikam duyguları ile hakaret etmiş, algı yönetimi ile kendilerine fırsat oluşturmak istemişlerdir" dedi.
'CENAZE TÖRENİMİZE GÖLGE DÜŞÜREN KİŞİLERİ KINIYORUZ'
Cenaze töreninde kendisine tepki gösterilmesini de eleştiren Prof.Dr. Hasan Gönen, "Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile kapatılan Fatih Üniversitesi arasındaki protokol konusu ve tüm diğer iddialar YÖK Denetleme Kurulu ve yargı makamlarınca incelenerek kurumumuz lehine kapatılmıştır. Üniversitemiz 15 Temmuz sonrasında üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirmiş ve yasal çerçevede gerekenleri yapmıştır. Bu elim olayı provoke eden kişilerin amacı, devletimizin terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadeleyi ulusal ve uluslar arası boyutta haksız göstermek, devletimizi itibarsızlaştırmak ve meydana gelecek kaos ortamından yararlanmaktır. Vicdanlara sığmayan bir olay sonucunda genç bilim insanlarımızı ve deneyimli bir idarecimizi kaybettik. Henüz acımız bu kadar taze iken kamuoyunu yanıltmaya yönelik olarak örgütlü, planlı ve gerçek dışı ithamlara da cevap vermek durumunda olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Ülkemizin terörle mücadelesinde aldığı kararları töhmet altında bırakan, kamu kurum ve kuruluşları ile yöneticilerini yıpratmayı amaçlayan, cenaze törenimizin üzerine gölge düşüren bu kişileri ve davranışları kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. Bu elim olaya sebep olan katili lanetliyoruz" diye konuştu.
İSTİFASINI AÇIKLADI
ESOGÜ Rektörü Prof.Dr. Hasan Gönen, konuşmasının sonunda istifa ettiğini açıklayarak, "2011 yılından bugüne bilimi rehber edinerek, yüce Türk milletinin onur ve şerefini yükseltecek çalışmaları tüm mesai arkadaşlarımla birlikte yapmaya gayret ettim. Devletimizin bekası, soruşturmanın selameti ve üniversitem başta olmak üzere devlet kurumlarımızın yıpratılmaması adına görevimden istifa ediyorum" ifadelerini kullandı.
OLAY
Olay geçen 5 Nisan'da ESOGÜ Meşelik Kampüsü'ndaki Eğitim Fakültesi'nde meydana geldi. Araştırma görevlisi Volkan Bayar tabancayla Dekan Yardımcısı Dr.Mikail Yalçın, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu, Öğretim Üyesi Dr.Yasir Armağan ve Araştırma Görevlisi Serdar Çağlak'ı tabancayla öldürdü. Volkan Bayar olayın ardından eşi Saadet Aylin Bayar ile birlikte gözaltına alındı. Volkan Bayar çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, Saadet Aylin Bayar ise adli kontrol kararı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Prof.Dr.Hasan Gönen'in konuşması
Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,
===============================================
Hastanede yangın paniği
Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin elektrik dairesindeki güç kaynağı cihazı alev alarak dumanlar yükseldi. Bazı hastalar başka hastaneye sevk edilirken, yangın kısa sürede söndürüldü.
Öğle saatlerinde, Aladağ Mahallesi'nde bulunan Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin zemin katındaki elektrik odasında bulunan güç kaynağı cihazlarından biri alev alarak dumanlar çıkmaya başladı. Hastane personelinin ilk müdahalesinin ardından olay yerine Bartın Belediyesi itfaiye ekipleri geldi. Hastanenin bir kısmını kaplayan dumanlar nedeniyle bazı hastalar Bartın Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. İtfaiyenin kısa sürede müdahalesinin ardından yaklaşık 15 dakika elektriksiz kalan hastaneye yeniden güç kaynağı olmadan elektrik verildi. Bartın Devlet Hastanesi Başhekimi Abdullah Danışman hastaneye gelerek, dumanların çıktığı bölümde incelemelerde bulundu. Başhekim Danışman, "Güç kaynağı cihazlarımızdan birinde alevlenme olmuş, ilk müdahaleyi personelimiz yapmış, sonra itfaiyemizde gereken tedbiri almıştır. Korkulacak bir durum yok" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Hastaneden detay
-Yaşanan panik
-Hastaların ambulanslara bindirilmesi
-Polis ekipleri detay görüntüler
Süre: 2.16 Boyut: 430 MB
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,
===============================================
Akçakale'de, DEAŞ ve PKK'lı 3 terörist yakalandı
Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde, terör örgütü DEAŞ ve PKK/PYD üyesi 3 terörist yakalandı.
Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Fatih Mahallesi'nde bir eve düzenlediği operasyonda terör örgütü DEAŞ üyesi Suriye uyruklu M.M.'yi gözaltına aldı. Jandarma ekipleri daha sonra sınırdan kaçak olarak Suriye'ye geçmeye çalışan terör örgütü PYD/PKK üyesi İ.H.D. ile ona yardım eden A.E.H.'yi yakaladı. DEAŞ ve PKK/PYD üyesi 3 terörist, Akçakale Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere Şanlıurfa'ya sevk edildi.
Haber: Hadi KURT/AKÇAKALE (Şanlıurfa),
================================================
Tutuklama kararı çıkınca çatıya çıktı
Sakarya'nın Karapürçek ilçesinde, denetim imzasına gidemeyince tutuklaması çıkan 53 yaşındaki S.D., çıktığı 4 katlı binanın çatısında 'Hastaydım, gitmeyi unuttum' diyerek yetkililere seslendi. İkna edilerek aşağı indirilen S.D. emniyet müdürlüğüne götürüldü.
Olay öğle saatlerinde, Karapürçek Ahmetler Mahallesi Akyazı Caddesi üzerinde meydana geldi. İlçedeki bir fabrikada çalıştığı öğrenilen ve çeşitli suçlardan yargılandığı mahkemece denetimli serbestliğe tabi tutulan S.D. iddiaya göre rahatsızlandı. İmza için emniyete gitmesi gereken S.D, imza atmaya gitmedi. Karapürçek İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, imza atılmayınca şahısla ilgili evrak hazırlayıp Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'ne yolladı. İhtar yapıldıktan bir süre sonra geç kaldığını fark edip emniyete giden S.D hakkında imza atmadığı için tutuklama kararı çıktığını öğrendi. S.D. teslim olmayıp yaşadığı sokakta 4 katlı bir binanın çatısına çıktı. S.D. ayakta duramayacak halde olduğu için imza saatini kaçırdığını belirterek, "Cahildim bilmiyordum. Ben çalışıyorum, kötü bir insan değilim. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum. Tek yaşıyorum, hastaydım gidemedim, bilseydim hastaneye gidip rapor alırdım. Ayakta duramıyordum, geç fark edip karakola gittim evrağı yollarmışlardı. Lütfen bir şey yapılsın, kendimi topluma kazandırmak için uğraşıyorum" diye konuştu. Polis, S.D. ile görüşerek ikna etmeye çalıştı. Çatıya çıkan ilçe emniyet amiri durumu yetkililere aktaracağı sözünü vererek S.D.'yi ikna etti. Aşağıya indirilen S.D. emniyete götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-İkna çabaları
-S.D.'nin konuşması
-Emniyet amirinin ikna uğraşı
-S.D.'nin aşağıya indirilmesi
-Detaylar
Haber: Aziz GÜVENER-Alaattin ONUR/KARAPÜRÇEK(Sakarya),
==============================================
Çorlu'da ölü bulunan köpekler kimyasaldan zehirlenmiş
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Mart ayında boş arazide, telef olmuş halde bulunan 5 sokak köpeğinin kimyasallardan zehirlendiği ortaya çıktı.
Çorlu'nun Yenice Mahallesi'ndeki boş bir arazide Mart ayında telef olmuş köpekleri gören vatandaşlar durumu belediyeye bildirdi. Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü'nden bölgeye giden veteriner, ölen 5 köpek üzerinde inceleme yaptı. İncelemede köpeklerin vücutlarında herhangi bir ize rastlanılmadı. Köpekler daha sonra kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Çorlu Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi'ne götürüldü. Çorlu Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü veteriner hekimi Ahmet Çavdar, yaptıkları incelemede köpekleri kimyasallardan zehirlendiklerini belirlediklerini söyledi. Çavdar, "O tarihte 5 tane ölü köpek ihbarı aldık. Köpekleri bulup burada inceleme yaptık. Bölgenin sanayi olması ve aynı zamanda zirai ilaçlamanın yapılmasıyla yapılan otopside bir takım kimyasal zehirlenmeler tespit ettik. Hayvanlar 3-4 günlük bir süreçte ölmüşler. Kasıtlı bir zehirlenme olduğunu düşünmüyorum. Önce ishal, kusma gibi zehirlenme bulguları göstermişler ve birer ikişer ölmüşler. Kimyasal bir zehirlenme şüphesi üzerinde duruyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Zehirlenen köpekler
-Köpeklerin toplanması
-Veteriner Çavran ile röp.
-Barınaktan detaylar
-Barınak tabelası
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ),
==============================================
Sadaka kutusu hırsızı yakalandı
Antalya'da camilerde yardım toplama amacıyla konulan kutulardan para çalan A.O. (30) yakalandı.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Konyaaltı ve Muratpaşa ilçelerindeki 5 camideki yardım toplama amacıyla konulan sadaka kutularının çalındığı ihbarıyla harekete geçti. Hırsızlık saatlerinin gerçekleştiği camilerdeki çok sayıda güvenlik kamerasını inceleyen polisler, şüphelinin 3 yıl önce yine aynı yöntemle kentteki çeşitli yurtlardan yardım kutusu çalan A.O. olduğunu belirledi.
Sabit bir adresi olmadığı için izine rastlanılmayan A.O.'nun sosyal paylaşım sitesini aktif kullandığını tespit eden polisler, şüpheliyi yakalamak için plan yaptı. Ekipler, bir kadın aracılığıyla A.O. ile iletişime geçti. Buluşma yerinde yapılan baskınla A.O. gözaltına alındı. Şüphelinin, Hurma, Fener, Liman, Güzeloba ve Memurevleri'ndeki camilerde sadaka kutusundan para çaldığı belirlendi. A.O.'nun camilerden hırsızlık yaparken kameralara yansıyan görüntülerinde şık ve düzgün kıyafetli olduğu görüldü. Üzerinden başkaları adına düzenlenmiş 3 kimlik çıkan A.O'nun kesinleşmiş 10 yıllık hapis cezası olduğu belirlendi. A.O. polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Hırsızlık anı güvenlik kamerası görüntüsü
Haber: Süleyman EKİN/ANTALYA,
==============================================
Van'da 30 kilo 920 gram eroin ele geçirildi
Van'ın Erciş ilçesinde polisin şüphe üzerine durdurdup arama yaptığı TIR'ın dorsesinde dingillerin içinde 30 kilo 920 gram eroin ele geçirildi.
Erciş- Ağrı Karayolu'nda yol kontrolleri yapan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, durumundan şüphelendikleri TIR'ı durdurdu. Çekiciye bağlı dorsede narkotik dedektör köpek 'Şila' ile aramalar yapıldı. Aramalarda, dorsenin dingilleri içerisinde gizlenmiş, 61 paket halinde, toplam 30 kilo 920 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alınırken, soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Durdurulan çekici arkasındaki dorse
-Dorsede Narkotik köpek Şila yardımıyla arama yapılması
-Detaylar
-Ele geçirilen eroin paketleri
Haber: Behçet DALMAZ/VAN,
==============================================
FETÖ'cüler ankesörlü telefonlardan yakalandı
Adana merkezli 21 kentte, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan, bazıları muvazzaf asker, 40 şüphelinin çoğunluğunun ankesörlü telefonlardan görüşme yaptığı belirlendi.
Adana polisi, İncirlik Hava Üssü başta olmak üzere kentteki kritik askeri birliklerde görev yaptıktan sonra İstanbul, Ankara, Eskişehir, Konya, İzmir ve Afyon gibi kentlere atamaları gerçekleştirilen ve FETÖ'cü olduğu belirlenen 40 kişi'den 3'ünün meslekten ihraç edildiğini, 3'ünün ise istifa ederek başka kurumlara geçtiğini saptadı. Şüphelilerden 20'sinin jandarma, 12'sinin havacı, 6'sınin denizci, 2'sinin de istihbaratçı olduğu, ordu içerisinde de 2'sinin teğmen, 7'sinin uzman çavuş, 31'inin de astsubay olarak görev yaptıkları tespit edildi.
BÜFEDEN GÖRÜŞMÜŞLER
Polis, askeriye içerisindeki kripto FETÖ'cüleri belirlemek için kentteki ankesörlü ve büfelerdeki ücretli konuşulan telefonları incelemeye aldı. Örgütün asker yapılanmasının, ByLock ve diğer iletişim araçlarını kullanmadığı için bu telefonlardan haberleştikleri ortaya çıktı. Her 4 FETÖ'cüden bir mahrem imamın sorumlu olduğunu belirleyen polis, şüphelilerin büfelerden görüşerek buluşma noktaları belirledikleri ve bu noktalarda yüz yüze görüşmeler yaptıklarını saptadı. Polis, büfelerden görüşen FETÖ şüphelisi 40 kişiyi gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 39'u tutuklanırken, bir şüpheli ise 'adli kontrol' şartıyla serbest bırakıldı.
MÜLAKATTA GİZLİ CEVAP
Şüphelilerin sorgularında, deneme sınavlarında yüksek puanlar alan maddi durumu yetersiz çocukları küçük yaşta örgüte kazandırmak için çalışmalar yürütüldüğü de ortaya çıkarıldı. FETÖ'nün ağına düşürdüğü küçük yaştaki çocuklara evlerde özel ders verdikleri ve yatkınlıklarına göre sınıflandırdıktan sonra asker olmak isteyenlere mülakatta verecekleri cevapları öğrettikleri belirtildi. Askeri liselere yönlendirilen çocuklara, 'Senin ağabeyin var mı?' sorusuna 'Evet benim öz bir ağabeyim var' yanıtı vermeleri söylenerek, mülakata giren FETÖ'cü olmayan kişilerin de hoşuna gidebilecek cümlelerle, şifreli konuşmalar yaptırdıkları tespit edildi. Örgüt içerisinde yer alan FETÖ'cü askerlere deşifre olmamaları yönünde talimatlar verildiği, bu talimatlara göre, örgüte ait gazete ve dergilere abonelik yapılmaması, bekar olan kişilerden 2-3 kişiyle birliktelik yaşamaları, eğlence mekanlarına gitmeleri ve kendilerine 'hovarda' görünümü vermeleri istendiği belirlendi.
TESLİM OLDU, İTİRAFLARDA BULUNDU
Adana polisinin gerçekleştirdiği operasyonda adı geçmeyen, örgütle henüz bağlantısı tespit edilemeyen ve TSK içinde 'astsubay' olarak görev yapan M.E. adlı bir muvazzaf askerin de Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelip, "Ben bu örgüte hizmet ettim, itirafta bulunmak istiyorum" diyerek teslim olduğu ve itiraflarda bulunduğu öğrenildi. M.E.'nin, eşiyle örgütün yönlendirmesiyle 'katalog evlilik' yaptığını itiraf ettiği ve bazı önemli isimleri verdiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü: *ARŞİV*
------------------------
Zanlıların polis otobüsünden indirilmesi
Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
Polis otosuna bindirilmesi
SÜRE: 04'21" BOYUT: 265 MB
Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: ADANA,
==============================================
DSİ 10. Bölge Müdürü Gökyel : Barajlardaki doluluk oranında sıkıntı yok
Devlet Su İşleri (DSİ) 10'uncu Bölge Müdürü Ali Gökyel, bu yıl ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle içme suyu ve enerji sağlanan barajlardaki doluluk oranında bir sıkıntı yaşanmadığını, sadece sulama amaçlı kullanılan göletlerde su seviyesinin düştüğünü ve bunun içinde önlemler aldıklarını söyledi.
DSİ 10'uncu Bölge Müdürü Ali Gökyel, kendi sorumluluk alanında bulunan 5 ilde yaptıkları çalışmalar ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda, yapımı devam eden baraj, sulama kanalları ve içme su hatları ile ilgili detaylı bilgi veren Bölge Müdürü Gökyel, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gökyel, bu yıl ülke genelinde yaşanan kuraklık ile ilgili soruyu yanıtlarken, içme suyu ve enerji sağlanan barajlardaki doluluk oranrlarının bir önceki yıl ile aynı olduğunu ve bir sıkıntı yaşanmayacağını ancak, sulama amaçlı göletlerdeki su seviyesinin düştüğünü söyledi. Gökyel, "Bunlarla ilgili tedbirlerimizi aldık. Ocak ayı gibi toplantılar yaptık. 11-12'ye yakın Sulama Birliği başkanını çağırdık, toplantıda konuştuk. Suyun ekonomik olarak nasıl kullanılması ele alındı. Tarım politikası belirlediler. Tedbirli gidiyoruz, geçen yıl ne olduysa bu yıl da aynısıdır. Geçen sene sulama anlamında sıkıntı olan yerlerde tedbirlerimiz devam edecektir. Çiftçileri mağdur etmeyeceğiz. Ufak tefek sıkıntıları da takviyelerle çözeceğiz. Abartılı bir sıkıntı yok"diye konuştu.
"DİCLE VADİ PROJSİNDE DOĞAL HAYATI KORUYACAK ŞEKİLDE ÇALIŞIYORUZ"
Büyükşehir Belediyesi'nin Dicle Vadisi Projesi'nin alt projelerinden biri olan Dicle Nehri Yatak Düzenleme Projesi kapsamıyla ilgili olarak da konuşan DSİ Bölge Müdürü Ali Gökyel, dere yataklarında doğal hayata kesinlikle müdahale etmediklerini söyledi. Gökyel, "Göründüğü haliyle kalacak. Doğal hayat korunacak şekilde tedbirler alıyoruz. Dere yatağı şevlidir. Sadece şevli kısmını yapıp bırakıyoruz. Su samurları ile kaplumbağaların engelleyecek bir şey yapmıyoruz. Biz bunu yapmasaydık ne olurdu diye bakmak lazım. Bu tür dere yataklarında 10 yıl sonra olacak olan taşmanın yarın olmayacağı anlamına gelmez. Türkiye'de anlık yağışlarla taşkınlar olur. Bunun sonuçlarını Karadeniz'de görüyoruz. Dicle Nehri'nde böyle bir hesap yapıyoruz. Diyarbakır için Dicle nehri de nimet gibidir. Dünyada bakıldığı zaman böyle örnekler çok az. Şehrin ortasında bir nehir geçiyor. Bunu değerlendirememişsiniz. Ben bunu böyle görüyorum. Başka ülkelerde de bu tür yerleri hep korumuşlardır. Oradaki akımlar düzenli akımlardır ama. Bizdeki akımlar biraz daha düzenli akım değildir. Bunu düzenli akım haline getirmek için daha da baraj yapmamız lazım ki kontrol altına alabilelim. Dicle Nehri'nin biz yaptığımız hesaplarda yüz yılda ve 500 yıl da su oranını göz önüne alıyoruz. O suyun oraya vereceği ve yayılacağı alanı hesaplıyoruz. Buralara kadar su çıkarsa eğer yüz ve 500 yıldaki alanları düşünüyoruz. Bunu engellemek için de hesaplamalar sürüyor. Çalışmalarımız doğal hayatı koruyacak şekilde devam edecektir"diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Toplantı salonundan detaylar
-Toplantıya katılanlardan detaylar
-DSİ 10'uncu Bölge Müdürü Ali Gökyel'in açıklaması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burak EMEK/DİYARBAKIR,
==============================================
Mersin'de erken 'kara dut' hasadı
Mersin'in Anamur ilçesinde, yılın ilk karadut hasadı başladı.
Hava sıcaklığının iki haftadır yüksek olması nedeni ile hasat olgunluğuna erişen dutlar hasat ediliyor. Bahçesinde karadut toplayan 60 yaşındaki 6 çocuk annesi Leyla Nar, dut üretiminin baştan sona zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Kilosu 4 liradan alıcı bulan karadutun sıcaktan etkilendiği için oldukça hızlı toplanması gerektiğini söyleyen Nar, kadın işçilerin 60 TL yevmiye ile çalıştığını ve ev ekonomisine destek olduğunu söyledi. Meyvelerin farklı bölgelere gönderileceğini kaydeden Nar, "Karadut antioksidan özelliği ile yaşlanmayı geciktirir. İklim koşulları nedeniyle ilk önce Akdeniz bölgesinin kıyı şeridinde yetişmeye başlayan karadut meyvesi, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir. Öncelikle örtü altı sonrasında açıkta olmak üzere iki farklı alanda hasat ediliyor. Sera dutları Mart ayının 20'si gibi açık alanlar ise Nisan ayının başı gibi başlamaktadır. Tahmini olarak 2,5 ay gibi bir süre hasat devam ediyor. İşçilik bakımından hasadı zor olduğu için çok sayıda işçi ile toplanmaktadır" dedi. Dutun kendilerine ekonomik olarak iyi bir kazanç sağladığını dile getiren kadınlar, zahmetinin de çok olduğunu aktardı.
Görüntü Dökümü :
-----------------------
-Dut toplayanlar
-Kasada dut taşıyanlar
-Dut kasesi küçük
-Leyla Nar ile röp.
-Leyla Nar şarkı söylerken
-Röportajlar.
-Genel ve detay görüntüler
BOYUT: 220 MB SÜRE: 03: 00
Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ ANAMUR, (MERSİN),
==============================================
Otobüs durağını güzelleştiriyor
Bolu'da, Şükrü Terzi (77) evinin yanında bulunan otobüs durağını, Atatürk resimleri, halı, aynalar ve Türk bayrakları ile donattı. Günün büyük bölümünü eşiyle birlikte yaşadığı evinin yanında bulunan bu otobüs durağında geçiren Terzi, otobüse binecek olan kişilere sefer saatlerini de söylüyor.
Bolu Yukarı Soku Mahallesi'nde oturan Şükrü Terzi, günün büyük bölümünü eşiyle birlikte yaşadığı evinin yanında bulunan otobüs durağında geçiriyor. Şükrü Terzi, otobüs durağını halı, kilim, çiçekler, çöp kovaları, Atatürk resimleri, aynalar ve Türk bayraklarıyla donattı. Şükrü Terzi, ayrıca durağa koyduğu duvar saatinin de belli aralıklarla pilini değiştiriyor. Gün boyu durakta otobüse binecek olan kişilere, otobüsün ezbere bildiği geliş-gidiş saatlerini söyleyen Şükrü Terzi, adres soranlara da yol tarifi yapıyor. Şükrü Terzi, ayrıca durağın temizlik ve bakımını de kendi isteğiyle yapıyor. Şükrü Terzi hobi edindiği otobüs durağını kendince güzelleştirmek ve insanlara yardımcı olmak için çabalıyor. Şükrü Terzi, Atatürk sevgisinin Çanakkale'de şehit olan dedesinden geldiği anlatarak, "Dedem Çanakkale'de şehit oldu. Atatürk sevgim oradan geliyor. Atatürk'ü çok seviyorum. Babam da Atatürk'ü çok severdi. Benim ciğerimde vatan sevgisi var" dedi. Durağı gelen insanların rahat etmesi için güzelleştirdiğini ifade eden Şükrü Terzi, "Aynaları aldım. Durağa gelen insanlar kendilerini süsleyip saçlarına bakıyorlar. Çocuklar çok rahat etti. Herkes rahat etti. Sabahları kalkıp 07.30'da buraları süpürüyorum. Otobüs geçecekse çocuklara haber veriyorum. Otobüsü kaçıranlara da aracın geçtiğini söylüyorum. Otobüs saatlerinde genelde buralarda olurum. Burayla ilgileniyorum. Otobüs saatini bilmeyenlere de yardımcı oluyorum. Buraları yıkayıp, temizliyorum. Kendimce burayı güzelleştirmeye uğraşıyorum. Gelenler hep memnun oluyorlar" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber: Murat KÜÇÜK/BOLU,
================================================
Maçları binaların çatısından seyreden Artvinli taraftarlara iyi haber
Artvin'de, Bölgesel Amatör Ligde mücadele eden ve oynadığı karşılaşmaları binaların üzerlerinden binlerce taraftarın izleidği Hopaspor için yeni stat yapılacak.
Bölgesel Amatör Lig 3'üncü Grup'ta, sahasında Kendirli Belediyespor'u 5-0 yenen ve grubunu lider tamamlayarak play-off oynamaya hak kazanan Artvin Hopaspor için yeni stat yapılacak. Kapasitesi 3 bin 500 olan Hopaspor'un stadında oynanan müsabakaları, tel örgülerin arkasının yanı sıra çevredeki binaların balkon ve çatılarından izleyen taraftarlar ilginç görüntüler oluşturmuştu. Bu görüntülerin ardından Hopasporlu taraftarları sevindirecek haber Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık ilçeye modern bir stat yapımı için proje hazırlığına başladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, Artvin'in spora susamış bir kent olduğunu belirterek "Artvin'in her tarafından maçı izlemek üzere 10 binler stada geliyor. Bizde stadın yetersizliğini görüyoruz kapsamlı ve ihtiyacı karşılayacak bir stat çalışmamız var. Konuyu Gençlik Spor Genel Müdürümüz ile görüştüm, kendisine gerekli konuları aktardım. Önümüzdeki hafta bir teknik ekibi göndererek hem Hopaspor stadında incelemeler yapıp ihtiyacı karşılayacak bir şekilde yeni bir stat yada mevcut stadın cevap verilir bir hale getirilmesi için çalışmalar yapılacak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
-İsrafil Kılşa'nın açıklamaları
-Stattaki maç detayları (Arşiv)
Haber: Adem GÜNGÖR / HOPA(Artvin),