Dha Yurt Bülteni - 8
Afrin'de patlama; şehit ve yaralılar var (1) Zeytin Dalı Harekatı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin Afrin merkezindeki arama tarama çalışması sırasında teröristlerin kaçarken tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit ve yaralı askerler bulunduğu bildirildi.
Afrin'de patlama; şehit ve yaralılar var (1)
Zeytin Dalı Harekatı ile terör örgütlerinden arındırılan Suriye'nin Afrin merkezindeki arama tarama çalışması sırasında teröristlerin kaçarken tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit ve yaralı askerler bulunduğu bildirildi.
Sabah saatlerinde Afrin kent merkezinde mayın ve el yapımı patlayıcılara yönelik arama, tarama ve imha çalışması yürüten TSK birliklerinin faaliyeti sırasında teröristlerin tuzakladığı patlayıcı infilak etti. Patlamada, faaliyete katılan askerlerden şehit ve yaralananlar oldou. Yaralanan askerler, kentte bulunan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından tedavi için Hatay Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldı.
Haber: SURİYE,
=========================================
Ordu Devlet Hastanesi'nde çıkan yangın korkuttu (Görüntü Ekiyle Yeniden )
Ordu Devlet Hastanesi'nin yangın merdiveni zemin boşluğunda, sigara izmaritinden çıktığı iddia edilen yangın, hastane çalışanları ve itfaiyenin müdahalesiyle büyümeden söndürüldü. Yangın nedeniyle hastanede kısa süreli panik yaşandı.
Altınordu ilçesi Şahincili Mahallesi'nde bulunan 9 katlı Ordu Devlet Hastanesi B blokta yangın merdiveni zemin boşluğunda yangın çıktı. Sigara izmaritinden kaynaklandığı iddia edilen yangında, boşluğa geçici bırakılan bazı eşyalar tutuştu. Dumanların yükselmesiyle farkedilen yangın, hastane çalışanları ve itfaiyenin anında müdahalesiyle büyümeden kontrol altına alındı. Bu esnada hastanenin poliklinik kısmında ayakta tedavi gören hastalar ve hasta ziyaretçileride panik yaşadı.
SİGARA İZMARİTİ İDDİASI
Ordu İl Sağlık Müdürü Dr.Ergün Yanmaz, Hastaneye giderek incelemelerde bulundu. Ardından gazetecilerin yangınla ilgile sorularını yanıtlayan Ergün Yanmaz, olayın incelendiğini, hastaların bu durumdan olumsuz etkilenmediğini, polikliniklerde ve hastanede herhangi bir aksamanında yaşanmadığını belirterek, "Arkadaşlarımız olayın olduğu ilk yere müdahale ettiler. Poliklinik binamızın olduğu girişin yanındaki yangın merdiveni çıkışında, yangın merdiveninin bahçeye açılan kısmında yangın çıktı. Kesinlikle hizmet sunulan bir yerle alakası olmayan zemin katta, karton, kağıt olan, depo alanı değil, tamamen yangın merdivenimizin bahçeye açılan çıkış kısmında. Arkadaşlarımız değerlendirmesini yapacak, bir sigara izmaritine bağlı olduğu söyleniyor. Etkilenen birimimiz yok, hasta tahliyemiz olmadı. Arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyorlar" dedi. Hastane çalışanları da yangın çıkan alandaki eşyaları dışarıya çıkardı. Polis yangınla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Hastanede çıkan yangın dumanından görüntü (cep telefonu)
-Hasta ziyaretçilerinin poliklinikten dışarı çıkarken görüntüsü (cep telefonu)
-Yangın yerinden görüntü
-İl Sağlık Müdürü Ergün Yanmaz'ın açıklamaları
-Diğer detaylar
(SÜRE: 8.04Dk ) (BOYUT: 206 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,
=========================================
Edirne, baharı karla karşıladı/EK
SARAYİÇİ SULAR ALTINDA
Edirne'de debisi artan Tunca Nehri'nin Kırkpınar Güreşleri'nin yapıldığı Sarayiçi mevkiinden geçen bölümü taştı. Güreşleri yapıldığı Er Meydanı çevresi tamamen sular altında kalırken, Edirne Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı trafik ekipleri Sarayiçi'ne giden Fatih ve Kanuni Köprüleri'ni trafiğe kapattı. DSİ Değirmenyeni istasyonu ölçümlerine göre Tunca Nehri'nin debisi 2 saatte 2 metreküp/saniye artış göstererek 198 seviyesine çıktı. Meriç nehrinde ise debi 6 metreküp/saniye gerilerek 760 seviyesine düştü.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Sarayiçi mevki
-Tunca nehri
-Trafiğe kapatılan Fatih köprüsü
-Nehrin taşan bölümleri
-Kanuni köprüsü
-Sular altındaki Sarayiçi
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY/EDİRNE,
==========================================
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İzmir'de
MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, açılış ve ziyaretler için İzmir'e geldi. Bakan Yılmaz'ın ilk durağı Ege Üniversitesi Rektörlüğü oldu. Senato toplantısına katılan Bakan Yılmaz, " Türkiye'de 187 üniversite var. Ege Üniversitesi ilk 15 içerisinde akıllara gelir. İzmir düne göre bugün daha iyi durumda. Kızlarda yüksek öğretimde okullaşma erkeklerle göre daha iyi durumda. Kızlarda yüzde 44, erkeklerde yüzde 40 oranında. Avrupa'da yüksek okullaşma oranında birinci sıradayız. Öğrenci sayısı bakımından ise Rusya'dan sonra ikinciyiz" dedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve açılış törenlerine katılmak için İzmir'e geldi. Bakan İsmet Yılmaz'ın ilk durağı Ege Üniversitesi Rektörlüğü oldu. Burada Rektör Prof. Dr. Necdet Budak'ı ziyaret eden Bakan Yılmaz, üniversitenin senato toplantısına da katıldı. Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Necdet budak, "Üniversitemizde 65 bin öğrenci öğrenim görüyor. 5 bini akademik kadro olmak üzere 10 bin kişi görev yapıyor. Üniversitemizi toplumla bütünleşen bir yapıya kavuşturmaya çalışıyoruz. Üniversitemizi araştırma üniversitesi haline getirmek istiyoruz" dedi.
EGE ÜNİVERSİTESİ İLK 15'İN İÇİNDE
"Ege Üniversitesi İzmir'le bütünleşmiştir. Ege bölgesiyle bütünleşmiştir" diyen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, " Türkiye'de 187 üniversite var. Ege Üniversitesi ilk 15 içerisinde akıllara gelir. İzmir düne göre bugün daha iyi durumda. Kızlarda yüksek öğretimde okullaşma erkeklerle göre daha iyi durumda. Kızlarda yüzde 44, erkeklerde yüzde 40 oranında. Avrupa'da yüksek okullaşma oranında birinci sıradayız. Öğrenci sayısı bakımından ise Rusya'dan sonra ikinciyiz. 150 binin üzerinde akademik personelimiz var. Eskiden çok düşüktü. Üniversite kurduk. Her üniversiteye bakın her birisi bir üniversitenin branşı şekilde kurulmuş, kervan yolda düzülür. Türkiye'nin her yerinde eğitime erişebilme mümkün. Bundan sonra kaliteyi arttırmak lazım. Alt yapıyı gidermek lazım. Alt yapı gidermeden kaliteden bahsedemezsiniz. Biz yatay büyümeyi sağladık. Şimdi ise dikey büyümeyi arttırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitelere her alanda eğitim versin ama bir alanda uzmanlaşsın" diye konuştu. Sözlerine devam eden Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Şirketlerin en değerli varlığı insan varlığıdır. Ülkelerin de en değerli varlığı insan varlığıdır. Altyapı olacak ama eğitimde temel unsur öğretim üyesi, bu nedenle 100 alanda 2 bini doktora çalışmasını başlattık. Üniversiteleri rekabetçi hale getireceğiz" dedi. Geçmiş yıllardan örnekler verip "Hiçbir zamana eğitim eleştirisiz olmaz" diyen Bakan Yılmaz, "Bu eleştirilere bakıp da Türkiye'nin eğitimde iyi olmadığını söylemek doğru değil. Göstergeler bunu söylemiyor. OECD'nin 2007 -2017 yıllarını kapsadığı son 10 yılda yayınladığı çalışması var. O rapora göre dünyada milli gelirini en fazla arttıran ülke Türkiye. Bu başarıyı biz eğitimle sağladık. Beşeri sermaye ile sağladık. Türkiye beşeri sermayesini, ülkesine katkı verecek hale dönüştürmüş haldedir" dedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, senato toplantısının ardından Ege Üniversitesi yerleşkesi içerisinde inşaatı süren camide incelemelerde bulundu. Özel öğrenci yurdunun açılışını yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın konuşması
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Taylan YILDIRIM - Tekin GÜRBULAK / İZMİR
===========================================
Maden şehidi yakınlarına kamuda istihdamda 'tarih sınırı', aileleri üzdü
Zonguldak Maden Şehitleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, kömür madenlerindeki iş kazalarında ölen sigortalıların yakınlarına tanınan 'kamuda istihdam' hakkıyla ilgili yasa tasarısının, süre sınırlamasının kaldırılması taleplerine rağmen, aynen kabul edilmesini eleştirdi. Tarih sınırlandırılmasıyla maden şehitlerinin ailelerinin büyük üzüntü yaşadığını belirten Yiğit, "Kapsam dışında kalan aileler için hukuksal yollara başvuracağız. Bu, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir karardır. Ailelerle görüşüp gerekli çalışmaları yapacağım" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen torba kanun tasarısının 73'üncü maddesi kabul edildi. Yasayla '10 Haziran 2003 tarihi ile 13 Mayıs 2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilebilmelerine imkan sağlanması amaçlanmaktadır' denilerek, istihdam hakkına tarih sınırlaması getirildi. Türkiye'nin en büyük taş kömürü havzası Zonguldak'ta, 'kamuda istihdam' hakkının belirli tarihler arasında sınırlandırılması tepkiyle karşılandı.
'BU KARAR ANAYASA'NIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI'
Zonguldak Maden Şehitleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde tarih sınırlandırılmasının kalkacağı yönünde kendilerine söz verildiğini, ancak kaldırılmadığını söyledi. Maden şehitleri yakınları olarak kırgın olduklarını ifade eden Yiğit, şöyle dedi:
"Bütçe Komisyonunda CHP Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş bir konuşma yaptılar. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Ak Parti Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, bu tarih sınırının kalkması yönünde görüş bildirerek Genel Kurulda bunun düzeltilmesi yönünde tutanak tutturdu. Buna çok sevindik ve teşekkür ettik. Dün bize gelen bilgide bu tarih sınırlandırılmasının değişmeyeceğini öğrendik. Milletvekillerimizle görüştük ancak netice alamadık. Biz üzüntülüyüz. Yararlanan aileler adına ise mutluyuz. Burada gerçekten mağdur olan aileler var. Bu ailelerin çoğu, babalarını facialarda kaybettiler. Bunların çoğu babasını hiç tanımadılar. Bunlar da yararlanmalıydı. Biz Maliye Bakanımıza kırgınız. Allah bize kul ve yetim hakkıyla gelmeyin diyor. Bu kararı kamuoyuna havale ediyorum. Biz kapsam dışında kalan aileler için hukuksal yollara başvuracağız. Bu, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir karardır. Ailelerle görüşüp gerekli çalışmaları yapacağım."
CHP'Lİ DEMİRTAŞ: MADEN ŞEHİTLERİNİ AYIRDILAR
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ise bu kararın maden şehitlerini ayırdığını söyledi. Kararın Zonguldak'ta hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Milletvekili Demirtaş, "Bugün getirilmek istenen 73'üncü maddedeki düzenleme doğru bir düzenlemedir. Biz bunun karşısında değiliz. Elbette bir sosyal yara haline gelmiş olan maden kazaları sonrası ailelerin yaşamış olduğu mağduriyetlerin ve travmaların bu şekilde giderilmesi gerekir. Ancak bu düzenleme her ne kadar yerinde olsa da eksik bir düzenlemedir. Yaklaşık 800 aile mağdur durumda olacak. Dolayısıyla süre sınırlandırması olması yani 2003 yılından daha geriye götürülmemesiyle birlikte bir mağduriyet giderilmeye çalışılırken, yeni mağduriyetler ortaya çıkıyor. Anayasa'nın 10'uncu Maddesi'nde belirtilen eşitlik ilkesinin de açıkça ihlal edildiği ortadadır. Oysa burada mağduriyet giderilecekse bir süre sınırlandırması olmaması gerekir. Madem 'Bizim devletimiz büyük bir devlettir' diyoruz, madem 'Bütün mağdurların yaralarını sarabilecek güçte olan bir devlettir' diyoruz, o halde bu madde süre sınırlandırması olmaksızın düzenlenmelidir" diye konuştu.
DOĞUKAN SARI DA YASADAN YARARLANAMADI
TTK Kozlu Müessesi'nde 2013 yılında metan gazı püskürmesi sonucun 8 işçinin öldüğü maden ocağı önünde, o zaman 14 yaşında olan Doğukan Sarı, gözyaşları içinde babasını aramamıştı. Görüntüler herkesi duygulandırırken, Doğukan'ın babasının hayatta olduğu haberi gelmişti. Ancak, Kasım 2016'da ise özel ocakta meydana gelen göçükte Doğukan Sarı babasını yitirmişti. Babasını kaybettikten sonra morg kapısında beklerken çekilen fotoğrafıyla tüm Türkiye'yi ağlatan Doğukan Sarı'nın da yasadan yaralanamadığı öğrenildi. Yasa tasarısının değişmesini beklediğini, ancak hayal kırıklığına uğradığını ifade eden Doğukan Sarı, "Bu maden şehidi ailelerine yapılan haksızlık. Babamın 2013'te sağ kurtulduğuna üzülmem mi gerekir demiştim. Üzülmem mi gerekiyor şimdi? Keşke babam yanımda olsaydı da bunları hiç konuşmasaydık ama elden bir şey gelmiyor. Bu vicdansızlık. Ben de kamuda istihdam hakkı elde edip, aileme bakmak istiyorum. Ailem çok zor durumda. Engelli bir kardeşim var" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Maden işçilerinden arşiv görüntü
-Çetin Yiğit ile röp.
Süre: (5.39) Boyut: (634 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Sinan KABATEPE/ZONGULDAK,
===========================================
Elektrik akımına kapılıp yaralandı
Adıyaman'ın Çelikhan ilçesinde elektrik akımına kapılan Ramazan Akhan yaralandı.
Olay, öğle saatlerinde ilçeye bağlı Karaçayır Köyü'nde meydana geldi. Elektrik akımına kapılan Ramazan Akhan'ı görenler, sağlık görevlilerinden yardım istedi. İhbarla köye giden sağlık görevlileri tarafından ambulansla, Çelikhan Devlet Hastanesi'ne götürülen Akhan, acil serviste tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Çelikhan Devlet Hastanesi
112 sağlık ekipleri
Genel ve detay görüntüleri
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 80 MB
Haber-Kamera: Selim SONKAYA/ADIYAMAN,
=============================================
Katliamı, çalan telefona cevap veren 5 yaşındaki Cennet haber verdi
Sivas'ın Şarkışla ilçesinde 5 kişinin öldüğü silahlı saldırıyı olay sırasında evde bulunan 5 yaşındaki Cennet Tuncay'ın haber verdiği ortaya çıktı. Adana'dan annesini arayan Uğur Esen Tuncay'ın, cep telefonunu açan küçük kızına, "Telefonu anneannene ver" sözleri üzerine küçük çocuğun 'Onlar öldü' cevabı verdiği ortaya çıktı. Bunun üzerine telaşlanan aile jandarmaya haber verince olay ortaya çıktı.
Olay, dün saat 20.00 sıralarında Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy'de meydana geldi. Fırat Yurdakul, Adana'da oturan sevdiği Pınar Esen'in, köye anne ve babasını ziyarete gelen babası Tarık Esen ile telefonda tartıştı. Karşılıklı küfürleşmelerin ardından Yurdakul, yanına pompalı tüfeğini de alarak Tarık Esen'in misafir olduğu babasının evini bastı. Fırat Yurdakul, Tarık Esen ile babası İbrahim ve annesi Cennet'e peş peşe ateş etti. Esen çiftiyle oğulları Tarık, olay yerinde yaşamlarını yitirdi. Koşarak evden çıkan Fırat Yurdakul, bu kez de yakındaki arkadaşı Taylan Koray'ın babası Celal Koray'ın işlettiği bakkal dükkanına gitti. Yurdakul, Celal Koray'dan önce içki, sonra da arabasını istedi. Ancak Koray, bu isteği geri çevirince tartışma çıktı. Tartışmaya, dükkanda bulunan Taylan Koray da katıldı. Bu kez silahı baba-oğula çeviren Fırat Yurdakul, peş peşe ateş etti. Celal Koray ile oğlu Taylan'ı da öldüren Fırat Yurdakul, anahtarını aldığı otomobile binerek kaçtı.
ÇALAN TELEFONU KÜÇÜK CENNET AÇINCA OLAY ORTAYA ÇIKTI
Saldırı sırasında Esen ailesinin evinde ailesi Adana'da yaşayan ve bir süre kalması için Ortaköy'e gönderilen 5 yaşındaki Cennet Tuncay da şahit oldu. Adana'da oturan Tolga ve Uğur Esen Tuncay çiftinin çocukları Cennet Tuncay, saldırı sırasında başka bir odaya saklandı. Olaydan bir süre sonra Adana'dan Uğur Esen Tuncay, olayda öldürülen annesi Cennet Esen'i aradı. Ancak çalan cep telefonuna küçük kızı cevap verdi. Anne Tuncay, kızından telefonu dedesi veya anneannesine vermesini isteyince, küçük kız 'Onlar öldü' cevabını verdi. Küçük kızın bu sözleri üzerine anne ve babasının uyumuş olabileceğini düşünen Uğur Esen Tuncay, yine de şüpheye kapılarak Adana Jandarmasını arayıp yardım istedi. Adana Jandarmasının bildirmesi üzerine köye giden Şarkışla Jandarma Komutanlığı ekipleri korkunç manzara ile karşılaştı. Küçük Cennet ise evdeki çekyatın arkasında saklanmış olarak bulundu. Küçük Cennet Tuncay, olay sonrası Adana'ya gönderildi.
AİLE ŞOKTA
Olayın ardından köye gelen küçük kızın anne-babası DHA'ya konuştu. Feryat eden Uğur Esen Tuncay, "Anne baba abi ben hanginize dayanacağım. Ciğerim yanıyor. Hiç mi vicdanı yoktu bunun. Bir de polisin yanında göğsünü gererek yürüyor. Böyleleri çıkmasın, çıkınca yeğenimi de öldürecek. '30 sene sonra çıksam da alacağım' onu diyor. Yiğenim de hala gözü. Çıkarmasınlar onu. Çürüsün orada. Evimizi açtık. Ekmeğimizi verdik biz ona Ciğeri yansın. Bir ömür sürünsün" dedi. Baba Tolga Tuncay ise, büyük bir şok yaşadıklarını belirterek, "Kızım dedesi ve anneannesini çok seviyordu. Bir süre yanlarında kalması için 3 gün önce köye gönderdik. Akşam eşim kayınvalidemi arayınca telefonu kızım açtı. Dedesi ve ninesini sorunca 'onlar öldü' demiş. Önce uyuyorlardır diye düşündük. Sonra ne olur ne olmaz diye jandarmadan yardım istedik" diye konuştu.
CENAZELER OTOPSİDE
Öte yandan olaydan sonra Şarkışla Devlet Hastanesi morguna kaldırılan cenazeler, otopsi için sabah saatlerinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. otopsi işlemlerinin devam ettiği, cenazelerin yarın defin için ilçeye gönderileceği öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Köyden görüntüler
-Olayın yaşandığı ev
-Küçük kızın annesinin feryatları
-Babasının konuşmaları
-Küçük kızın fotoğrafı
-Öldürülenlerden Taylan Koray'ın fotosu
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/ŞARKIŞLA(Sivas),
=============================================
Kavga eden kadınları ayırmakta güçlük çektiler
Zonguldak'ta iki grup arasında çıkan kavgada kadınların birbirine tekme ve yumrukla saldırdı. Polis, kavga eden kadınları ayırdı.
Kentin en işlek caddesi Gazipaşa'da karşılaşan kadınlar arasında bilinmeyen nedenle kavga çıktı. Tekme ve yumruklarla birbirine vuran iki grubu, ayırmaya çalışan vatandaşlar başarılı olamayınca polis çağırdı. Kısa sürede gelen polis ekibi, kavga eden iki grubu ayırdı. Birbirinden şikayetçi olan iki taraf karakola götürüldü.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Kavga eden kadınlar
-Vatandaşların kavgayı ayırmaya çalışması
-Polislerin gelmesi
Süre: (30 SN) Boyut: (93 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
=============================================
Yeşilköy'de iyi tarım kursu
BURDUR'un Tefenni ilçesine bağlı Yeşilköy'de iyi tarım uygulamaları kursuna katılanlara sertifikaları törenle verildi.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Halk Eğitim Merkezi ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü işbirliğinde Yeşilköy'de açılan 84 saatlik kursa katılan 75 çiftçiye sertifikalarının dağıtımı dolayısıyla tören düzenlendi. Törene Vali Şerif Yılmaz da katıldı. Vali Yılmaz, Yeşilköy'ün Burdur'un en fazla meyve üreten köyü olduğunu söyledi. Yılmaz, "Gerek organik tarım, gerek iyi tarım uygulamalarıyla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın talimatlarıyla tüm Türkiye'de olduğu gibi ilimizde de çalışmalara başladık. Belli bir dönem insanlar aldıkları meyvenin şekline veya parlaklığına bakıyordu. Ama şu anda markete giden tüketici bu ürünün nerede üretildiğini, hangi şartta üretildiğine bakarak tüketiyor. O açıdan baktığımızda iyi tarım uygulamalarının her alanda devam etmesi lazım" dedi. Kursu veren ziraat mühendisi Neşe Sevinç, "Önceleri köyden aldığımız her ürün doğru ürün, doğal ürün diyorduk artık öyle bir anlayış da yok. İlk aradığımız şey güven. Bizdeki tüketici profili değişti. Burdur'da son 3 yılda iyi tarım uygulamaları 30 kat arttı. İyi tarım aslında tarımdaki kalite yönetim sistemidir. Tüm kalite yönetiminin dokümante edildiği bir sistemdir" diye konuştu. Köy Muhtarı Abdurrahman Erkan, 2015 yılında köyde DSİ tarafından yapılan Çaylı Barajı ile köyde meyve üretiminde önemli ölçüde artış olduğunu vurguladı. Erkan, şöyle dedi: "Köyümüzdeki toplam tarım arazilerimizin yüzde 77'sinde meyvecilik yapılıyor. Ürettiğimiz meyvelerin kaliteli olması, elmamızın bölgede 'Yeşilköy elması' olarak ün yapması dolayısıyla köy olarak elma üretiminde marka olmak istiyoruz. Bu nedenle Tarım Müdürlüğü tarafından düzenlenen iyi tarım uygulamaları kursu bizim için bir başlangıçtı."Daha sonra kursa katılan çiftçilere Vali Şerif Yılmaz tarafından sertifikaları verildi. Kursa katılan üreticiler daha sonra mezuniyet törenlerindeki gibi şapkalarını havaya fırlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Üretilen elmalar
Körene katılanlar
Konuşmalar
Detay
72.8 MB /// 04.18"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
===============================================
Diyarbakır 2 milyon çiçekle renklenecek
Diyarbakır merkez Kayapınar Belediyesi'nin 2 milyon mevsimlik çiçek, 500 bin fidan projesi açılış töreninde konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, "Huzur ve güven ikliminin sağlandığı Diyarbakır, çiçek gibi açan, çiçek gibi güzel kokan ve çiçek gibi insana güzellik veren sembol temelinde gelişiyor" dedi.
Merkez Kayapınar Kaymakamlığı ve belediyesi tarafından gerçekleştirilen 2 milyon mevsimlik çiçek, 500 bin fidan projesine törenle başlandı. Kayapınar Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğüne bağlı sera ve fidanlık alanında yapılan törene Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumali Atilla, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Kayapınar Belediyesi Başkan Vekili Kaymakam Dr. Ozan Balcı, kamu kurum müdürleri ile vatandaşlar katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan törende, folklor ekibi halk oyunları gösterisi sundu. Açılış konuşmasını yapan Kayapınar Belediye Başkan Vekili Dr. Ozan Balcı, "Biz burada 2 milyon çiçek, 500 bin de fidan yetiştiriyoruz. 2 milyon çiçeğimizle de kentimizdeki parklarımızı, bahçelerimizi süslemek. 500 bin fidanın 250 bini meyve, 250 bini de süs ağacı yetiştiriyoruz" dedi. Daha sonra konuşan Vali Güzeloğlu da, belediyeler ve tüm kurumalarla birlikte Diyarbakır'ın her bir köşesinin çiçek bahçesine dönüştüğünü belirterek, "Huzur ve güven ikliminde sağlanan bu huzur ortamında şimdi artık Diyarbakır, çiçek gibi açan, çiçek gibi güzel kokan ve çiçek gibi insana güzellik veren sembol temelinde gelişiyor. Diyarbakır çiçeklerle bezenmiş ışıl, ışıl parlayan bir güzelliğe erişmiş. Bunu daha öteye ve şüphesiz daha iyiye taşıyacağız" diye konuştu. Konuşmaların ardından Vali Güzeloğlu ile beraberindeki protokol üyeleri, çiçek bahçeleri ve fidanlıkları gezdi. Vali Güzeloğlu, fidanlıklarda çocuklarla fidan dikimi ve tohum ekimi yaparken, törene katılan konuklara da çeşitli çiçekler hediye edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Törene katılanlar
-Halk oyunları gösterisi
-Kaymakam Balcı'nın konuşması
-Vali Güzeloğlunun konuşması
-Çiçek bahçeleri ve fidanlıkların gezilmesi
-Fidan dikimi ve tohum ekimi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTNTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,