Dha Yurt Bülteni-8

Bakan Fakıbaba: Çayda organik tarıma geçeceğiz

GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Rize'de katıldığı Çay Sektörü Değerlendirme toplantısı sonrası konuştu. Bakan Fakıbaba, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun'da organik çay tarımına geçileceğini açıkladı.

Kente gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, sabah erken saatlerinde Cumuriyet Caddesi üzerindeki esnaflarla kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıda kent esnafıyla görüşen Bakanlar Fakıbaba ve Bak daha sonra Rize Valiliği'ni ziyaret etti, Vali Erdoğan Bektaş'dan brifing aldı. Vali Bektaş, bakanlara organik Rize çayı ve Çat Vadisi'nde yetiştirilen boyları yaklaşık 40 santimetre olan sepet içersinde organik alabalık hediye etti.

'GEREKENİ YAPACAĞIZ'

Ziyarette Bakan Fakıbaba, bölgedeki derelerde küçük boydaki balık avcılığın yapılmasının hatırlatılması üzerine "Bunlar bize de geliyor. Bu konuda gerekenleri yapacağızö yanıtını verdi.

BAKANIN ESPRİSİ GÜLDÜRDÜ

AK Parti Rize İl Başkanlığını da ziyaret eden 2 bakan, Çay Sektörü Değerlendirme toplantısına katılmak üzere Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne (ÇAYKUR) gitti. Bakanlar Fakıbaba ve Bak, ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu ve ÇAYKKUR çalışanlarınca çiçeklerle karşılandı. Genel Müdür Sütlüoğlu, Bakan Fakıbaba'ya sandık içerisinde organik Rize çayı hediye etti. Sandığı alan Bakan Fakıbaba, "Uçakla geldim her halde minibüsle geri döneceğimö ifadesi de ziyarette gülüşmelere neden oldu.

TOPLANTI DEĞERLENDİRİLDİ

Ziyaret sonrası bakanlar Çay Sektörü Değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantıya ilişkin değerlendirmede bulunan Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, toplantının verimli geçtiğini belirterek şöyle konuştu: "Tüm paydaşlarla bir araya gelerek çayı konuştuk. Problemler nedir nasıl çözebiliriz diye konuştuk. Çok faydalı bir toplantı oldu. Şunu büyük bir mutlulukla tespit ettim. Bütün paydaşlar organik tarım için herkes gönüllü. 'Artık organik tarıma geçelim ' diyorlar. Ama 'ürünün miktarı azalmadan nasıl geçeriz bunların planlamasını yapalım' diyorlar.  Organik tarıma geçtiğimiz zaman nasıl geçeceğiz nerelerde geçeceğiz bulunla ilgili değerlendirmeler yaptık. Planlı bir şekilde organik tarıma geçeceğiz. Bende bir Tarım Bakanı ve hekim olarak gerçekten azottan, nitrattan, fosfordan bu toprağın mümkün olduğu kadar temizlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun bir takvimini ve planlamasını bir yolunu çizip ona gre hareket edeceğiz. Bir yol haritası olacak. Bir yol haritası plan program olmadan  bunu başarmamız mümkün değil. Bu plan projeyi sadece Ankara'da bizler değil, bütün paydaşlar ve sivil toplum örgütleri ve üreticilerle beraber yapacağız. Bir çay kanunu var. Bunun güncellenmesi söz konusu. Ben 5,5 aydır bakanım bu konuyla ilgili tüm arkadaşlarımızla çalışıyoruz."

'ÇAY TARIM HAVZASI 40 BİN DEKARA ÇIKARILACAK'

Çay ürünün sadece Rize değil Türkiye içinde önemli olduğunu vurgulayan Bakan Fakıbaba "32 bin dekar olan organik çay tarım havzası bu yıl 40 bin dekara çıkarılacak. Bizde bu 40 bini nasıl ve berelerde artırabiliriz diye çalışıyoruz. Ürün kaybı olmadan bunu nasıl yapabiliriz ve nerelerde yapabiliriz çalışması içerisindeyiz. Çay bizim için çok önemli. Sadece Rize için değil Türkiye için önemli. Stratejik bir ürün olduğunu biliyoruz.  Tarım Bakanı olarak Rizeli üretici nasıl düşünüyorsa bende öyle düşüneceğimden emin olabilirsinizö ifadelerinde bulundu.

'DAHA FAZLA ÇALIŞMAMIZ LAZIM'

ÇAYKUR'la ilgili de değerlendirmelerde bulunan Fakıbaba "ÇAYKUR hakikaten çok başarılı çalışmalar yapıyor. Genel müdürümüzü ve arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Daha fazla nasıl çalışabiliriz bunun çalışmalarını yapacağız. Daha fazla çalışmamız lazım. Çay üreticilerini daha fazla mutlu etmemiz lazım. Çaya çok önem veriyoruz. Çay sadece Rize'nin değil Türkiye'nin" diye konuştu.

'ÇAYKUR İŞÇİSİ VE BÖLGEMİZ İÇİN İYİ OLACAK'

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise ÇAYKUR'daki mevsimlik işçilerin çalışma sürelerine ilişkin bir soru üzerine şöyle dedi: "Bölge milletvekillerimizle birlikte çalışma bakanımız ile bu konuyu konuştuk. ÇAYKUR'da çalışan mevsimlik işçilerin ihtiyaç olması halinde 9 ay 29 gün çalışmaları konusunu görüştük. Bunun planlaması yapılacak. Sadece ÇAYKUR'da değil benzer tarım işletmelerinde de bu sorun var. O süreyi maksimum işçi lehinde kullanmak için bütün kurumlarımız çaba gösteriyor. Bizde yakından takip ediyoruz. ÇAYKUR işçilerimizin bir an önce daha fala çalışabilmeleri için gerekli girişimleri yürütüyoruz. ÇAYKUR işçisi ve bölgemiz için iyi olacak."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Bakanlar ziyaretler

Bakanlar konuşma

Detaylar

HABER: MUHAMMET KAÇAR KAMERA: SELÇUK BAŞAR-AYTEKİN KALENDER /

===========================================

17 Aralık paylaşımları tepki gören Ak Parti il başkan vekili istifa etti

AK Parti Bolu İl Başkan Vekili Melih Demirci, 17 Aralık'ta yaptığı paylaşımlarının basında yer almasının ardından istifa etti.

Ak Parti İl Başkan Vekili Melih Demirci'nin, 17 Aralık 2013 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar yerel basında yer aldı. Melih Demirci'nin, 'Ve perde açıldı, oyun başladı' şeklindeki paylaşımı ve paylaşımının altına yorum yapanlara, 'Hükümetin yolsuzlukları', 'Hükümetin yediği naneler gün yüzüne çıkmaya başladı' şeklinde verdiği cevaplar dikkat çekti. Melih Demirci'nin, 17 Aralık'ta yaptığı paylaşımlar tepkilere yol açtı.

Melih Demirci paylaşımlarının basında yer almasının ardından istifa etti. Melih Demirci, "Nurettin Doğanay ile başlayan ve şahsımla devam eden bu onursuz saldırıları yapanlara hakkımı helal etmediğimin bilinmesini istiyorum" dedi.

Ak Parti Bolu İl Başkanlığı'nın, 31 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılması planlanan kongresi iptal edilirken, mevcut İl Başkanı Nurettin Doğanay ise kongrenin iptal edilmesinin ardından istifa etmişti.

Haber: Murat KÜÇÜK/BOLU, -

===========================================

Cinayet iddiasında, mahkeme 'ceset yok' diyerek serbest bıraktı

EDİRNE'de çoban Recep D. (61) polise giderek, 1.5 yıl önce kaybolan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Engin Kocaoğlu'nu eski patronu Nasuh U.A.'nın öldürdüğünü ve cesedi parçalayıp birlikte nehre attıklarını iddia etti. Gözaltına alınan 2 şüpheli, mahkemece, 'ortada bir ceset bulunmaması' nedeniyle adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Edirne'de çobanlık yapan Recep D., önceki gün Edirne Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne giderek 1.5 yıldır kayıp olan kendisi gibi çobanlık yapan Engin Kocaoğlu'nu eski patronu Nasuh U.A.'nın öldürdüğünü iddia etti. Recep D., cesedi de Nasuh U.A. ile beraber nehre attıklarını ileri sürdü. Vicdan azabı çektiğini ve bu nedenle itiraflarda bulunduğunu kaydeden Recep D. ve eski patronu polis tarafından gözaltına alındı. İki şüpheliye, savcılık ve polis ekiplerince cinayetin işlendiği ve cesedin atıldığı öne sürülen yerlerde keşif yaptırıldı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından dün gece şüpheliler Edirne Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından Nasuh U.A. ve Recep D. 'kasten öldürme' suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede olayı yeniden anlatan Recep D., eski patronu Nasuh U.A.'nın Engin Kocaoğlu'nu öldürdüğünü iddia ederek, şunları söyledi:

"Engin Kocaoğlu'nu öldürmüş beni çağırdı. Ölmüş vaziyette yerde gördüm. Bana aracın arkasında aldığı branda ile 'Saralım ve buradan alalım, parçalayıp nehre atalım' dedi. Cesedi sarıp aracın bagajına koyduk. Hareket ettik, ben de 'Boğazını neden kestin?' diye sordum. O da bana 'Mermi sıktım ama ölmedi, ben de boğazını kestim' dedi. Birlikte Süloğlu'na doğru gittik, araçların arasına girince orada durduk, cesedi indirdik ve burada cesedin üzerindeki eşyaları çıkardık. Eski patronum cesedi parçaladı, ben parçaları koyması için poşeti açtım. Kent merkezindeki demir köprüye gittik. Olayda kullandığı bıçakları, silahı ve poşetleri nehre attı."

Cinayet itirafında bulunan Recep D.'nin hakkındaki suçlamalarını kabul etmeyen Nasuh U.A. ise iddiaların 'iftira' olduğunu söyledi. Recep D.'nin 10 yıl kadar yanında çalıştığını anlatan Nasuh U.A., şöyle konuştu:

"3 yıl öncesinde yaklaşık 10 yıllık bir süre içerisinde ara ara yanımda çalışmıştır. Bundan yaklaşık 1.5 yıl kadar önce benim çiftliğime başka bir olaydan dolayı saldırıda Recep de mağdur oldu. Bundan dolayı yanımdan ayrıldı. Kendisine benim yanımda çalıştığı sürede çoğunun önünde bir tokat atmıştım, aramızda sadece bir nifak vardı. Ayrıca işten ayrıldıktan sonra sürekli değişen miktarda bir para alacağı olduğunu söyleyip benden para istedi. Neden bana böyle bir iftira ettiğini tam olarak bilemiyorum. Engin Kocaoğlu ile herhangi bir husumetim yoktur, husumet olabilecek bir ilişkimiz de yoktur. Kendisi köyde evimin yanında oturur, komşumdur."

'CESET YOKSA CİNAYET DE YOKTUR' SAVUNMASI

Şüpheli Nasuh U.A.'nın avukatı Adem Eray Kozan ise ortada bir ceset olmadığı için cinayetten bahsetmenin mümkün olmadığını kaydederek, "Müvekkilimin Engin'i öldürmesi için hiçbir sebep yoktur. Ayrıca Engin'in ölüp ölmediği de belli değildir. Şu anda ölmüş bir kimse yoktur. Ölüp ölmediği belli olmayan bir şahsı öldürdüğünden bahisle tutuklamaya sevk edilmiştir. Engin'in ölüp ölmediği meçhuldür, hakkında birçok dava açılmış biri olarak kaybolması normaldir. Ailesi kayıp olması nedeniyle adli makamlara başvurmuştur. Bu nedenle serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

MAHKEMEDEN TUTUKLAMA TALEBİNE RET

Nöbetçi mahkeme, 2 şüpheliyle ilgili 'suçu işlediklerine dair suç şüphesi' olması rağmen ortada bir ceset olmadığını belirterek, tutuklama talebini kabul etmedi. Mahkeme, haftada 4 gün polis merkezine giderek imza atma şartı ve yurt dışına çıkış yasağı getirererek şüphelileri serbest bıraktı. Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:

"Kasten öldürme suçundan şüpheliler, Nasuh U.A. ve Recep D. ile ilgili olarak suçu işlediklerine dair suç şüphesi varlığını gösteren deliller bulunmakla birlikte, her ne kadar şüpheliler 'kasten öldürme' suçundan tutuklamaya sevk edilmişler ise de ortada bir cesedin bulunmaması, karartılacak delil bulunmaması nedeniyle tutuklama talebinin reddine karar verildi."

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:

-Şüphelilerin adliyeye getirilmesi

-İçeri götürülmesi

-Öldürüldüğü iddia edilen Engin Kocaoğlu fotosu

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-

============================================

Batı Akdeniz'in 2018 ihracat hedefi 2 milyar dolar

BATI Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 19.3 artışla 1 milyar 706 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiğini, 2018 hedefinin ise 2 milyar dolar olduğunu söyledi. Satıcı, Nisan ayında yapılacak olağan genel kurulda ise başkanlığa adaylığını koymayacağını açıkladı.

Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi'nin 2017 yılı ihracatı değerlendirildi. BAİB Başkanı Mustafa Satıcı, Başkan Yardımcısı Ramazan Atılgan, Maden Komitesi Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Akın'ın katıldığı toplantıda, 2018 yılı hedefleri açıklandı. Mustafa Satıcı, bölgede 6 bini aşkın ihracatçı için 2017'nin başarılı bir yıl olduğunu belirtti. Satıcı, 1.6 milyar dolar ihracat hedefi konulan 2017'de, bir önceki yıla göre yüzde 19.3 oranında artışla 1 milyar 706 milyon dolar rakamına ulaşıldığını açıkladı.

15 ÜLKEYE İLK DEFA İHRACAT

Bu rakamla 2017 ihracat hedefinin yaklaşık 100 milyon dolar üzerine çıkıldığını belirten Mustafa Satıcı, birlik tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaşılarak, tüm zamanların rekorunun kırıldığını söyledi. Satıcı, 2017'de ilk defa 15 ülkeye de ihracat yapıldığını belirterek, bu ülkelerin Sierra Leeone, Togo, Bahamalar, Benin, Kongo, Kamboçya, Zambiya, Madagaskar, Kamerun, İzlanda, Bolivya, Buhutan, Makao, Nepal, Güney Sudan olduğunu kaydetti.

SEKTÖREL İHRACATLAR

2017 yılında en çok ihracatın 505 milyon dolarla madencilik sektörü tarafından yapıldığını belirten Satıcı, diğer sektörlerin 413 milyon dolar yaş meyve ve sebze, 179 milyon dolar kimyevi maddeler ve mamulleri, 151 milyon dolar mobilya, kağıt ve orman ürünleri, 62 milyon dolar demir ve diğer metaller, 396 milyon dolar da diğer sektörler olduğunu dile getirdi.

EN ÇOK İHRACAT ÇİN'E

Bölgeden en çok ihracat yapılan ülkeleri de sıralayan Mustafa Satıcı, 301 milyon dolarla Çin'in ilk sırada geldiğini kaydetti. Satıcı, "En çok ihracat yapılan diğer ülkeler ise Almanya 131 milyon dolar, İran 80 milyon dolar, ABD 75 milyon dolar, Rusya Federasyonu 64 milyon dolar. Rusya 64 milyon dolarla ilk defa kriz sonrası dönemde sıralamaya girdi. Rusya pazarının tamamen açılmasıyla bu ülkeye ihracatımızın önemli artış kaydetmesini bekliyoruz" dedi.

HEDEF 2 MİLYAR DOLAR

2018'de her yıl olduğu gibi çıtayı daha da yükselterek bölge ihracatını artırmayı amaçladıklarını söyleyen Satıcı, 2017'de önemli bir ivme yakaladıklarını, bunu bu yıl da devam ettirmek istediklerini belirtti. 2018'de Antalya, Isparta ve Burdur olarak toplam 2 milyar dolar civarında ihracat hedeflediklerini açıklayan Satıcı, "Bu rakamlara 100 milyon dolarlardan geldik. Önce 1 milyar doları yakaladık. Sonra 1.5 milyar dolar hedef koyduk ve gerçekleşti. Antalya, 2017'de ihracatını 1 milyar dolar üzerine çıkaran 16 ilden biri oldu. Bölge olarak da 2018 hedefimiz 2 milyar dolar. 2023 hedefimiz ise 5 milyar dolar" diye konuştu.

GÖREVİ BIRAKIYOR

2018 Nisan ayında BAİB'in olağan genel kurulunun gerçekleştirileceğini de açıklayan Mustafa Satıcı, başkanlığa aday olmayacağını da söyledi. Satıcı, "İhracatımıza katkı sunacak yeni arkadaşlarımıza bayrak teslimi yapacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Toplantı salonun dan detay görüntü

Basın mensublarından detay görüntü

BAİB Başkanı Mustafa SATICI nın açıklaması

Haber: Mehmet ÇINAR Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

========================================

Kayseri'de kendi elektriğini üreten taksi durağı

KAYSERİ'de taksicilik yapan 40 yaşındaki Şükrü Gülenay, elektrik aboneliğinin pahalı olması sebebiyle, durağının çatısına kurduğu güneş paneli ile kendi elektriğini, kendisi üretmeye başladı. Taksici Gülenay, durağına kurduğu 160 kwh'lik sistemle taksi durağının günlük ihtiyaç duyduğu aydınlatma, televizyon vb. ihtiyacını bu sayede karşılıyor.

Türkiye'nin güneşlenme süresi bakımından en önde gelen şehirlerinden olan Kayseri'de, taksicilik yapan 20 yıllık Şükrü Gülenay, 15 gündür işletmesinin elektriğini temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından olan, güneş enerjisiyle sağlıyor. Gülenay, bundan sonraki süreçte hedefinin ise, güneş paneliyle ısınmak olduğunu dile getirdi

Merkez Kocasinan İlçesi Yenimahalle, Mustafa Kemalpaşa Bulvarı üzerinde yer alan taksi durağına kendi olanaklarıyla kurduğu güneş paneliyle yenilebilir enerjiden elektrik üreterek taksi durağının ihtiyaç duyduğu günlük enerji ihtiyacını karşılayan Şükrü Gülenay,  "4 yıllık çabalarımız sonucunda durak izni alabildik. Kendi çabamızla durağımızı bu hale getirdik. Bu süreçte elektrik sıkıntımız oluyordu. İşlerimiz genellikle akşam olduğu için elektriğe ihtiyacımız haliyle fazla oluyordu. Ama, bir türlü elektrik aboneliği alamadık. Ben de en son çare kendi elektriğimi kendim üretmeye karar verdim" şeklinde konuştu. Deneme amaçlı bu sistemi kurduğuna vurgu yapan Gülenay, " Elektrikçi bir arkadaşıma durumu arz ettim ve deneme amaçlı bu sistemi kurduk. İlerleyen süreçte imkanlarım el verdiği takdirde, çatıdaki panel sayısını artırarak ısınma ihtiyacımı da güneş enerjisinden karşılamak istiyorum" diye konuştu

"CUMHURBAŞKANIMIZI DURAĞIMDA AĞIRLAMAK İSTERİM"

Taksi durağının havaalanı yolu üzerinde olmasına dikkat çeken ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hayranlığını gizleyemeyen Gülenay, " Taksi durağımız, Kayseri'ye gelen bir çok protokol üyesinin geçiş güzergahında, yıllardır Cumhurbaşkanımızı ve Başbakanımızı durağımda ağırlamak istiyorum. Bu, bir türlü kısmet olmadı ama, inşallah bir gün hayal ettiğim şey gerçek olur ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a durağımda çay-kahve ikram etmek, kendisiyle sohbet etmek isterim" ifadelerine yer verdi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın posterini durağının dış cephesine astığını belirten taksici Gülenay, "15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanımızın posterini, havaalanından geliş istikameti yönüne astım. Hem o hainlere karşı tepkimi dile getirmek hem de Recep Tayyip Erdoğan'a destek ve sevgimi göstermek istedim. Elektrik sistemini devreye aldıktan sonra ise posteri led lamba ile aydınlattım" dedi.

"SICAK SU AMACIYLA GÜNEŞ ENERJİSİ TAKTIRDIM SANDILAR"

20 yıldır taksicilik yaptığını da ifade eden, elektrik aboneliğine pahalı olduğu için hiç müracaatta bulunmadığını söyleyen, Şükrü Gülenay, kurduğu sistemin maliyetinden de bahsederek, "Bizim kurmuş olduğumuz sistem piyasadaki gibi paket bir sistem değil. Biz toplama diye tabir edilen şekilde bu sistemi kurduk ve böylelikle mevcut panellere nazaran daha düşük bir maliyete bu sistemi devreye aldık" dedi. Çevreden gelen tepkilere de değinen taksici Gülenay, " 20 yıldır yollarda direksiyon sallıyorum. Şimdi kendi işimi yapıyorum. Güneş enerjisinden elektrik üretmeye başladığım günden bu yana çevremden ilginç tepkiler aldım. Bu sistemi bilen vatandaşlar tarafından çok sayıda tebrik alıyorum. Bazı vatandaşlar ise güneş panelinin işlevini bilmediğinden ilginç tepkiler veriyor. Meraklı kişiler çok oluyor. 'Bunu neden taktın, bu ne işe yarıyor' diyenler de oldu. Hatta birkaç kişi de bu sistemi sıcak su amacıyla çatılarda yaygın olarak kullanılan güneş enerjisi sandı" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Taksi şoförü Şükrü Gülenay ile röportaj

-Taksi durağından görüntü

-Güneş panelinden görüntü

-Güneş enerjisinden elde ettiği elektriği kullanması

-Genel detay

Haber- Kamera: Samed Aydın SUN/KAYSERİ,DHA)

==========================================