Dha Yurt Bülteni-7

Şehit yarbay Yakut, kadına yönelik şiddetle mücadele etmişti

ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Şenoba Beldesi'nde düşen helikopterde şehit olan 13 askerden jandarmanın ilk kadın komutanı yarbay 41 yaşındaki Songül Yakut'un, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları yaptığı belirtildi. O dönem bakan olan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başka Fatma Şahin, şehit Yakut'un sorunu çözebilmek için gayret ettiğine şahitlik ettiğini ve acı haberle büyük üzüntü yaşadığını söyledi.

Jandarmanın ilk kadın komutanı yarbay Songül Yakut, 2013 yılında Jandarma Genel Komutanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında hazırlanan protokolle uygulanan 'Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi' kapsamında önemli çalışmalara imza atmıştı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, şehit yarbay Songül Yakut ile kadına yönelik şiddete karşı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında hazırlanan protokol kapsamında tanıştıklarını anlattı. Başkan Şahin, şehit Yakut ile birlikte kadına yönelik şiddet kapsamında birçok kadına ulaştıklarını belirterek, şunları anlattı: "Kazayı öğrendiğim zaman hakikaten canımız yandı, yüreğimiz yandı. Fakat bir üzüldüğüm alan ve beni çok daha derinden yaralaması Songül yarbay ile beraber çalışmış olmamız. Özellikle kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığım dönemde kadına yönelik şiddetle ilgili çok önemli bir yasayı çıkarma fırsatımız olmuştu. Songül yarbayımızla bu protokolün uygulamasıyla ilgili birlikte çalışmak için bir araya geldik."

Şahin, şehit yarbay Yakut'un sorunu çözebilmek için cansiperane gayret ettiğine şahitlik ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Genelkurmay'ın içerisinde o kadar nadide, o kadar az yetişmiş subaylarımız vardı ki onu tanımaktan çok mutlu olmuştum. Hem de duruşu, olaylara bakışı ve bir kadın olarak empatisi, içselleştirmesi elimizi çok güçlendirdi. Çok kısa sürede jandarma bölgesindeki bütün saha hakimiyetini sağlayıp çok yoğun bir çalışma yaptık. Herkese ulaşmaya çalıştık ve bunun sonunda birçok kadının yaşamına dokunmaya başladığımızı, ailelerin bilinçlendirildiğini ve bunun sonunda da toplumsal sorunun çözülebilmesi için toplumsal seferberlik yapıldığı zaman bunu nasıl başarabildiğimizi gösteren bir dönem yaşadık. Dün akşam elim kaza olduğunda, isimleri gördüğümde yüreğim cız etti.Ailesine sabır diliyorum, milletimizin başı sağ olsun."

Şehit yarbay Songül Yakut, projenin uygulanmasıyla ilgili Fatma Şahin ile birlikte kameraların karşısında verdiği röportajda kadın olarak jandarmada görev yapmanın güçlüklerini anlatan görüntüleri de ortaya çıktı.

ŞEHİT YARBAY YAKUT'UN ÖZ GEÇMİŞİ

Şehit Jandarma Yarbay Songül YAKUT (1997-131) 28 Ağustos 1976 tarihinde Malatya'da doğdu. 30 Ağustos 1997 tarihinde Kara Harp Okulu'ndan J.Tğm. rütbesiyle mezun oldu. 08 Eylül 1997 - 18 Haziran 1999 tarihleri arasında Tuzla Piyade Okulu, Foça Jandarma Komando Okulu ve Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığında eğitimini tamamlayarak 21 Haziran 1999 tarihinden itibaren Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı emrinde göreve başladı.

2000-2002 yılları arasında Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı emrinde,

2002-2004 yılları arasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı emrinde,

2004-2007 yılları arasında Ankara-Beypazarı İlçe Jandarma Komutanı,

2007-2010 yılları arasında 2'nci Ordu Komutanlığına bağlı Diyarbakır Bilgi Destek Tabur Komutanlığı Analiz Subayı,

2010-2011 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Hava Grup Komutanlığı Karargah Birlik Komutanı,

2011-2012 yılları arasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı emrinde,

2012-2014 yılları arasında Harekat Başkanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürü olarak,

2014-2016 yılları arasında Beytepe Jandarma Eğitim Komutanlığı emrinde görev yaptı.

16 Temmuz 2016 tarihinde Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Harekat Merkezi Amiri olarak göreve başladı.

Şehit J.Yb. Songül YAKUT; 31 Mayıs 2017 günü, saat: 20.54 sıralarında denetleme amacıyla gittikleri Şırnak-Şenoba 48'inci Hudut Tugay Komutanlığından Cougar tipi helikopter ile havalandıktan 3 dakika sonra helikopterin yüksek gerilim hattına takılarak düşmesi sonucu 12 silah arkadaşı ile birlikte şehit oldu.

Şehit J.Yb. Songül YAKUT bekardı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Şehit Jandarma Yarbay Songül Yakut'un konuşması(Arşiv)

Fatma Şahin'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Şehit Jandarma Yarbay Songül Yakut'un fotoğrafları (Arşiv)

Haber: Mücahit YOLCU- Kamera: Eyyüp BURUN-GAZİANTEP-DHA)

=========================================

Balıkesir'e de şehit ateşi düştü (2)

ŞEHİT EŞİ VE ÇOCUKLARI GÖZYAŞLARIYLA GELDİLER

Şırnak Şenoba'da Cougar tipi askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit düşen Yüzbaşı İlker Acar'ın eşi Gülçin Acar, 8 yaşındaki kızı Öykü Ada ve 2 yaşındaki oğlu Yiğit Ege ile Balıkesir'e geldi.

Eşinin şehit olmasının ardından çocuklarıyla İskenderun'dan Adana'ya geçen Gülçin Acar, uçakla İzmir'e, oradanda karayolu ile Balıkesir'e geldi. Acılı eşe annesi Emine Arslan ve babası İsmail Arslan'la ağabeyi Bilgin Arslan eşlik etti. Arabadan inerken gözyaşlarına boğulan Gülçin Acar'ı yakınları teselli etmeye çalıştı.

GEÇİCİ GÖREVLE GİTMİŞ

Öte yandan 37 yaşında şehit düşen İlker Acar'ın bilgisayar mühendisi olduğu, 2006'da açılan sınavı kazanarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne subay olarak girdiği öğrenildi. İlker Acar'ın asıl görev yerinin İskenderun'daki 39'ncu Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı olduğu, geçici olarak 23'ncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda görevlendirildiği bildirildi.

CENAZE YARINA KALDI

Şehit Yüzbaşı İlker Acar'ın cenazesinin DNA testi için Ankara Adli Tıp Kurumu'na götürüldüğü için cenaze törenin yarına kalacağı açıklandı. Şehit Yüzbaşı Acar'ın, işlemlerin ardından yarın Zağnospaşa Camisi'ndeki törenin ardından Balıkesir Şehitliği'nde toprağa verilmesi bekleniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Şehidin baba ocağından görüntü

-Şehidin yakınlarından görüntü

-Şehidin İskenhderundaki eşi ve çocuklarının gelişi ve gözyaşları içinde karşılanmaları

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera : Coşkun YAMAN / BALIKESİR, DHA)

===================================================

Sosyal medyaya damga vuran görüntü (2)

MAKİNİST O ANI ANLATTI

İzmir'de tramvay hattında namaz kılan kişi yi görünce tramvayın durma görüntüleri sosyal medyada büyük ilgi gördü. Tramvayı kullanan Aysu Tuna o anları anlattı. Kendisinin de oruçlu olduğunu ve iftardan sonra olayın yaşandığını söyleyen Aysu Tuna, şöyle konuştu: "Hat üzerinde gittiğim sırada bir kişinin namaz kıldığını fark ettim. normalde onu sesli olarak ikaz etmemiz gerekiyordu ancak namaz kıldığı için rahatsız etmek istemedim ve uzakça bir bölgede durdum. Durumu hemen tramvay trafiğinin düzenlenmesi için merkeze bildirdim. Yaklaşık üç dakikalık bir bekleyişten sonra da namaz kılan kişi kalktı eliyle teşekkür etti. Zaten namaz kıldığı yerin uygun olmadığını kendisi de anlamış olacak ki hızlı hareket etti. Bu anlara tanıklık eden yolcular da herhangi bir tepki göstermedi, anlayışla yaklaştı."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Tramvayı kullanan Aysu Tuna ile röp

Tramvaydan genel ve retay görüntü

Tramvayın ön kamerasından namaz kılma görüntüsü

Tramvayın içindeki kameradan yolcuların tepkileri

Genel ve detay görüntüler

Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

==============================================

Ameliyat ettiği futbolcuların formalarından hatıra panosu yaptı

KAYSERİ'de özel bir hastanede Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, ilginç bir çalışmaya imza attı. Karaoğlu, ameliyatlarını yaptığı ya da sağlık sorunları konusunda fikir alan sporcuların hediye ettiği formaları ölümsüzleştirmek için hatıra formaları panosu yaptı. Panoda Arda Turan'dan Eto'ya, Gökhan Gönül'den Caner Erkin'e kadar yerli yabancı birçok ismin imzalı forması yer alıyor.

Çeşitli dallardaki milli takımlarda da spor hekimi olarak görev alan Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, özellikle spor camiasının yakından tanıdığı bir isim. Bugüne kadar değişik sakatlıklarla boğuşan değişik dallardaki sporcuları yeniden sağlığına kavuşturan Karaoğlu, ilginç bir çalışmasıyla da dikkat çekti. Prof. Dr. Karaoğlu, yaptığı ameliyatlar sonrasında kendisine bir vesile ile forma hediye eden sporcuların, hediye ettikleri imzalı formalardan hatıra panosu yaptı. Forma şeklinde yaptırdığı imzalı hatıra formalarını da çalıştığı hastanede sergileyen Karaoğlu, "Sporcu kardeşlerimiz sağ olsunlar bizi seviyorlar, biz de onları seviyoruz. Bize ya kendi imzaladıkları ya da takımlarına imzalattıkları formaları jest olsun, hediye olsun diye getiriyorlar. Biz de o formaları ölümsüzleştirmek için böyle bir çalışma yaptıkö dedi. Göreve başladığı günden bugüne spor camiası ile iç içe olduğunu ifade eden Karaoğlu, "Özellikle spor camiası ile yakından ilgilendiğim için birçok sporcu hastamız var. 1997'ye dayanıyor, hatta daha da eskiye dayanıyor. Amasyaspor'da da yönetim kurulundaydım, orda da birçok futbolcuyu ameliyat ettim. O zamandan gelen birikim, yatırım. Sporcular hastalarımız da bu süreç içerisinde sağ olsunlar hatıra olsun diye geldiklerinde ya kendilerinin imzaladığı ya da takıma imzalattıkları formalardan getiriyorlar. Bunları giyip eskitmekte olmaz, hatıra. Biz de biriktirdik ama evde artık hanım söylenmeye başladı, yer tutuyor gibisinden. Bu nedenle şu an elimde 150'ye yakın forma oldu ama biz bunların 90'ına yakınını hatıra forma panosu haline getirmeye çalıştık. Bizi hatırlayan, forma getiren sporcularımızı burada bir araya getirmeye çalıştıkö şeklinde konuştu.

"SPORCULARA JEST OLSUN DİYE YAPTIK"

Panoda yer alan forma fotoğraflarını forma formatında dizdiklerini ifade eden Karaoğlu, "Hatıra panomuz forma şeklinde. Böyle bir format ortaya koyduk. Her formanın biz de hatırası var. Formaları tek tek fotoğraflayıp, ardından dijital ortamda dizdik ve pano haline getirdik. Yaptığımız bu çalışma ilgi görüyor. Bize getirilen bu anlamlı hediyeleri ölümsüzleştirmek, bu gurur verici durumu somut olarak ortaya koyduk. Sporcular seviyorlar, jest yapıyorlar biz de onlara böyle bir jest yaparak, duvara astıkö dedi.

"EN ZOR AMELİYAT EREN GÜNGÖR'ÜN AMELİYATIYDI"

Bugüne kadar yaptığı ameliyatlardan en zorunun Kayserispor'da da bir dönem oynayan Eren Güngör'e yaptığı amaliyat olduğunu ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, "Şu an hatırladığım en zor ameliyat Eren Güngör'e yaptığımız ameliyattı. Tabi zorluk derecesi teknik ve psikolojik şekilde de değerlendirmek lazım. Ama en zoru revizyon ameliyatlar yani yapılmış ameliyatın tekrar yapılması. Bu zor ve streslidir. Eren'de o dönem milli, takıma kadar yükselen, defans oyuncusuydu. Kayserispor'da oynadı, sevdiğimiz bir kardeşimiz. 4 tane ameliyat oldu, her iki dizinden çapraz bağ ameliyatı oldu. En zor diyebileceğim, sıkıntılı süreç yaşadığımız ameliyatlardan biriydi. Ama oynadı, tabii sonrasında başka problemleri oldu diziyle ilgiliö diye konuştu.

"ARDA'NIN TEDAVİ SÜRECİNE DE KATKIMIZ OLDU"

Panoda yer alan Arda Turan forması ile ilgili de açıklama yapan Karaoğlu, "Arda ile ameliyat yok, ona da kulüp doktoru ile değerlendirme yapıp, tedavisine katkımız oldu. O da sağ olsun forma hediye ettiö dedi. Hatıra panosunda sadece futbolcuların değil, basketbolcuların formalarının da olduğunu belirten Karaoğlu, şunları söyledi: "Özellikle kadın AGÜ Basketbol takımının sporcularının da formaları var. Onlara da elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bunun yanında Van, Ağrı, Diyarbakır gibi uzak illerden de gelenler var. Birçok takıma da bu konuda yardımcı olduk. Tabi bu işe emek verince, işinizi de iyi yapınca başarılı oluyorsunuz, her işte olduğu gibi. Biz de işimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.Bunun yanında bizim mesleğe başlayıp, 1997'lerde ameliyat yaptığımız futbolcular, şimdilerin hocaları. Onlar da bir sıkıntı olduğunda futbolcuları ile ilgili arıyorlar, bize yönlendiriyorlar. Yani yılların birikimi var bu hatıralardaö Diğer yandan hatıra formalar panosunda Fatih Terim'den Arda Turan'a, Gökhan Gönül'den Caner Erkin'e, Robin van Persie'den Eto'ya, Semih Kaya'dan Batalla'ya, bunun yanı sıra değişik liglerde birçok takımın futbolcuları tarafından imzalanmış formaları yer alıyor.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Prof. Dr. Sinan Karaoğlu ile röportaj

-Hatıra forma panosunda görüntüler

-Detaylar

Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

==================================================

Halfeti'de duba restoran yandı

ŞANLIURFA'nın Halfeti İlçesi'nde, bir restoranda kaynak makinesi ile çalışma yapıldığı sırada yangın çıktı. Kısa sürede yanan işyeri kullanılamaz hale geldi. Yangın, bu sabah Halfeti'de nehir kıyısındaki bir duba restoranda meydana geldi. Şerif Bilgin'e ait duba üzerindeki restoranda bakım ve onarım çalışması sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlar, plastik malzemeleri tutuşturdu. Rüzgarın etkisiyle kısa sürede alevler tüm restoranı sardı. İşyerinde bulunanlar kendilerini dışarı atarak, itfaiyeden yardım istedi. Bölgede kısa süreli tedirginliğe yol açan yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Yangında restorandan geriye demir yığını kalırken, alevlerin sıçradığı 2 evde de hasara neden oldu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Alev topuna dönen işyeri

Yanan işyerine yaklaşamayan vatandaşlar

Alev alev yanan işyeri

İtfaiye ekiplerinin müdahalesi

Demir yığınına dönen işyeri

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

========================================================

Suriyeliler ramazan ve bayram tatiline gidiyor

ÜLKELERİNDEKİ iç savaş nedeniyle geldikleri Hatay ve Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşayan Suriyeliler, Ramazan ayı ve bayram tatili için Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkış yaparak ülkelerine gitmeye başladı.

Sabah saat 08.00'de Cilvegözü Sınır Kapısı'na gelen Suriyeliler yanlarında eşleri ve çocukları ile geçtikleri gümrük sahasında polis kontrolünden sonra ülkelerine gitti. Türkiye'de yaşayan ve Suriye'deki yakınlarını ziyaret etmek ve hem Ramazan ve hem de bayramı ülkesinde geçirmek üzere Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkış yapan Ata Abdurrahman, Ramazan Bayramını Suriye'de yakınları ile geçirerek hasret gidereceğini söyledi. Mümbiç'e giderek anne, babası ve yakınları ile bayramlaşacağını söyleyen Vecdi Ali ise, gelecek bayramın sonuna kadar kalmayı düşündüğünü ve iznin bitiminde tekrar geleceğini anlatı.

Çıkışların ilk gününde yaklaşık 1000 sığınmacı Suriye'ye geçti.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Cilvegözü Sınır Kapısı

Çıkış yapmak için gelen Suriyeliler

Gümrük alanına giren Suriyeliler

Suriyeli ailelerle röp.

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(HATAY),

======================================================

Savaşın yetim çocukları 'barış' istiyor

SURİYE iç savaşının başlamasının ardından 1 milyonu aşkın çocuk yetim, binlerce kadın ise dul kaldı. Babalarını çatışma, saldırı ya da bombardımanda kaybeden çocuklardan bazıları ise Suriye'nin Türkiye sınırına yakın noktalarında Türk Kızılayı tarafından kurulan yetimhanelerde koruma altına alındı. Kızılay tarafından her türlü ihtiyaçları karşılanan ve bayram öncesi kendilerine getirilen küçük oyuncaklar ile mutlu olan Suriyeli yetimler, ülkelerine biran önce barış ve huzurun gelmesiyle mutluluklarının kalıcı olmasını istiyor.

İç karışıklık ile birlikte milyonlarca insanın yaşamını yitirdiği, evini terk etmek zorunda kaldığı Suriye'de, savaşın faturasını babalarının ölümüyle yetim kalarak ödeyen çocuklara Türk Kızılayı sahip çıkıyor. Türk Kızılayı, babalarını kaybeden 7 bin çocuk ile 2 bin dul kadını Suriye'nin İdlib kentinin Türkiye sınırına yakın bölgelerine kurduğu 12 yetimhanede barındırıyor. Yetimhanelerde her türlü ihtiyaçları karşılanan çocuklar, Kızılay'ın zaman zaman kendilerine gönderdiği hediyeler ile de savaşı unutarak oyunlar oynuyor.

KIZILAY GENEL BAŞKANI ZİYARET ETTİ

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kenan Kınık, İdlib'in Der Hassen bölgesinde kurulu olan ve 284 yetim ve 88 dul kadının barındığı Zemzem Yetimhanesi'ni ziyaret etti. Beraberinde getirdiği oyuncakları dağıtan Kınık'ın hediyeleri ile mutlu olan çocuklar, Kızılay ve Türkiye'ye teşekkür etti. Aldıkları oyuncaklar ile yüzleri gülen savaşta babalarını, dedelerini, ağabey ve amcalarını kaybetmiş olan çocuklar, tek isteklerinin biran önce ülkelerine huzur ve barışın gelmesi olduğunu ifade etti.

Yetimhanede tüm ihtiyaçlarının karşılandığını aynı zamanda eğitimlerini aldıklarını dile getiren çocukların mutluluğuna ortak olan Kızılay Genel Başkanı Kenan Kınık ise Suriye iç savaşıyla birlikte 1 milyonu aşkın çocuğun yetim kaldığını söyledi. Yetimlerin büyük bölümünün koruma altında olmadığına dikkat çeken Kınık şöyle konuştu:

"Mesela sınırı geçerek Avrupa'ya giden çocuklardan 10 bininin nerede olduğu bilinmiyor. Biz Kızılay olarak İdlib bölgesinde kurduğumuz 12 yetimhanede 7 bin yetim ve 2 bin dul kadına düzenli gıda, giysi, hijyen, eğitim, barınma ve koruma imkanı sağlıyoruz. İdlib'de 400 düzensiz kampta 700 bin insan yaşıyor ve bu kamplarda da maalesef çok sayıda yetim var. Biz elimizden geldiğince dul, yetim, yaşlı, kimsesiz ve engellileri koruma altına almaya çalışıyoruz."

İFTARDA DA UNUTULMUYORLAR

Türk Kızılayı tarafından Suriye'nin Suriye'nin İdlib kentinde kurulan 4 çadır kentte yaşayan 12 bin kişiye de Ramazan nedeniyle düzenli olarak iftar ve sahur yemeği dağıtılıyor. Kızılay Genel Başkanı Kenan Kınık, 1600 kişinin yaşadığı Halep Düzce Şevkat Çadır Kentinde Suriyeli ihtiyaç sahiplerine hem iftariyelik dağıttı, hem de beraber iftar açtı.

Suriye savaşının yedinci yılına girildiğini ve 11 milyonu aşkın insanın evini terk etmek zorunda kaldığını ve Türk Kızılayı'nın ihtiyaç sahiplerine her zaman destek verdiğini dile getiren Kerem Kınık şunları söyledi:

"Şu anda 4 milyon insan Azez ve İdlib bölgesinde Türkiye sınırına yakın noktada barınıyor. İdlib bölgesinde bulunan 400 civarındaki kampta 700 bin insan yaşıyor ve bunlar yardıma muhtaçlar. Kızılay olarak biz bu insanları hayata tutundurmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar insani yardım anlamında Suriye'ye 40 bin TIR insani yardım gönderdik. Yine bu süreçte 250 bin ton un AFAD ve Toprak Mahsulleri Ofisi iş birliğiyle buraya ulaştırıldı. Ancak 4.5 milyona yakın insanın her gün bu yardımlara ihtiyacı var."

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık, Astana ve ateşkes dönemiyle birlikte İdlib bölgesinin çatışmasızlık alanı ilan edilmesiyle normalleşme sürecine girildiğini ifade etti. Kınık, hayatın daha da normalleşmesi için İdlib bölgesinde kalıcı konut inşasına başladıklarını dile getirerek, "Şu anda İdlib bölgesinde bin konutun inşasına başlandı. Burada hayatın normalleşmesiyle insanları evlerine, belki Türkiye'dekilerin de ülkelerine dönmelerine yardımcı olmaya çalışacağız" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Yetimhanedeki çocuklar

Çocuklara oyuncak dağıtılması

Ağlayan ve oynayan çocuklar

Kızılay başkanının oyuncak dağıtması

Yetim çocuklar ile röp.

Kızılay Başkanı ile röp.

Hasan Kırmızıtaş anonslar

Genel ve detay görüntüler

Haber: Hasan KIRMIZITAŞ -Kamera: Eyyüp BURUN- GAZİANTEP -DHA)

=================================================

Yavru boz ayı özenle bakılıyor

BİTLİS'in Tatvan İlçesi'nde 10 gün önce ormanlık alandan yola inerken bulunan 2 aylık dişi boz ayı yavrusu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri tarafından Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde koruma altına alındı. Yoğun bakımda enfeksiyon tedavisi yapılan Bitlis ve Van illerinin birleştirilmesiyle 'Bivan' adı verilen ayıya Veterinerlik Fakültesi son sınıf öğrencisi Tülay Erdönmez gönüllü olarak bakıyor.

Bölgenin en önemli merkezlerinden biri olan YYÜ Yaban Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bir ayı yavrusu tedavi ediliyor. Tatvan'da vatandaşlar tarafından bitkin halde bulunan 2 aylık ayı yavrusu Yaban Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkez Müdürü Doç. Dr. Lokman Aslan tarafından yoğun bakıma alındı. Aslan,"Yavru ayı geldiğinde çok zor şartlarda hayatta kalmak için mücadele etmişti. Yoğun bir enfeksiyon vardı. Bunun tedavisi yapıldı. Şimdi sağlığı iyi. Ayı rehabilite merkezleri var. Buraya sevk etmeyi düşünüyoruz" dedi.

Öte yandan yavru ayının hayata tutunabilmesi Veterinerlik Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi Tülay Erdönmez gönüllü olarak ayının bakımını üstlendi. Sabahın erken saatlerinde rehabilitasyon merkezine gelen Erdönmez, süt, yumurta, bal ve vitaminlerle zenginleştirilmiş karışımla yavru ayı besleyip gezdiriyor. Yavru ayıyı çok sevdiğini ve alıştığını belirten Erdönmez,"Çok sevimli. Hiç ayrılmak istemiyorum. Her türlü bakımını yapıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

-Yavru ayıdan görüntü

-Yavru ayıyı besleyen kız öğrenci

-Yavru ayının süt içmesi

-Kız öğrenci ile röp.

-Doç. Dr. Lokman Aslan ile röp.

-Detaylar

Haber-Kamera: Osman BEKLEYEN- Murat ÇAĞLAR / VAN,-

================================================

Vali Koçak; İngiliz vatandaşların güvencesi biziz

İNGİLTERE Büyükelçisi Richard Moore Başkanlığındaki heyet, Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak'ı makamında ziyaret etti. Koçak, Moore'ye "İngiliz vatandaşların güvencesi biziz" derken, Manchester'de yaşanan terör olayı ile ilgili başsağlığı dildi. Büyükelçi Moore ise Şırnak'ta 13 askerin şehit olmasıyla ilgili başsağlığı diledi ve "İngiltere ile Türkiye aynı acıları yaşıyor" dedi.

İngiltere Büyükelçisi Richard Moore ve eşi Timothy Fisher-Konsolos Gilli Karataş-Vis Konsolos ve Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Aslı Tekinay Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak'ı makamında ziyarette bulundu. Sıcak bir ortamda geçen karşılama sonrasında ilk konuşmayı yapan Vali Koçak, "Aydın'da İngiliz vatandaşlarının sayısının çokluğu ve İngiltere ile olan ilişkilerimizde üst düzey seviyededir. Geçen yıldan beri gelen turist sayısında her ne kadar belirli bir azalma olsa da en son rakamlara göre 1394'ü Didim'de olmak üzere toplamda 1660 İngiliz vatandaşı Aydın'da ikamet etmektedir. Didim ve Kuşadası'nı ziyaret ettiğimde bunların birçok alanda etkilerini görüyorum. Aydın ve Güney Ege'nin güvenlik açısından, İzmir Valisi ile de görüşüldüğünde de herhangi bir problem yaşanmadı. Turist sayısında bu yıldan başlayarak normal seviyeye geleceğini bekliyoruz" dedi.

İKİ ÜLKENİN İŞBİRLİĞİNE VURGU

İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkinin 18'inci yüzyıla dayandığını söyleyen Vali Koçak, iki ülkenin terörle mücadeledeki çalışmalarına değinerek, "İngiltere ile Türkiye arasındaki işbirliği ve ticari işbirliği birçok Avrupa ülkesinden daha da ileri seviyededir. Sizin son ziyaretinizden sonrada Türkiye'de bir darbe girişimi oldu. Darbe girişimi İngiltere'nin diğer Avrupa ülkelerine göre daha hızlı reaksiyon gösterdi. Tavırlarının net bir şekilde ortaya koyması bizim açımızdan çok önemliydi. Demokrasiyle ilgili istikrarlı duruşunu 15 Temmuz sonrasında da gösterdi. FETÖ terör örgütü ile mücadelemizi daha ileri noktalara getirdi. Bu konuda burada yaşayan İngiliz vatandaşların güvenliği bizim güvencemiz altındadır. Tüm misafirlerin güvenliğini sağlamak açısından en yüksek tedbirleri aldık" dedi.

Helikopter şehitlerini hatırlatan Vali Koçak, "Terörde çok önemli roller üslenmiş, Aydoğan paşa ve diğer subaylarımızın şahadeti çok acı. Aydoğan paşa ile Nusaybin'de operasyonlarda birlikte çalışmıştık. Çok iyi bir komutandı. Teröre karşı her alanda son derece insan sevgisiyle dolu bir askerdi. Onlara Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu arada Menchester saldırısıyla ilgilide başsağlığı dileriz" dedi.

"TERÖR ACISINI HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ"

İngiltere Büyükelçisi Richard Moore ise burada olmaktan duyduğu onuru ifade ederek, "Aydın'da olmaktan çok çok mutluyum. Her konuda çok nazik sözler sarfettiniz. O korkunç gece çok erken ve tereddütsüz bir şekilde Türk hükümetine destek verdik. Çünkü Türk hükümeti haklıydı. Olaydan 4 gün sonrada yetkililerimiz Ankara'ya geldi. Şu anda bizim genel seçim propagandamızda bizim çok sert kurallarımız var. O konuda fazla bir şey söylemeyelim.

Bende Şırnak olayı için çok üzgünüm bu konuda haklısınız. Bu alanda Türkiye ile İngiltere aynı acıları yaşamaktadır. Terörü maalesef hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye'nin başı sağolsun" dedi.

Konuşmaların ardından Vali Koçak, Büyükelçi Moore'ye yöresel ürünler olan incir ve zeytinyağı hediye etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Vali Ömer Faruk Koçak

Büyükelçi Richard Moore'nin konuşması

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/(Aydın),

========================================