Dha Yurt Bülteni-7
1)NİĞDE'YE ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜHAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi Düztepe mevkiine personel ve malzeme indiren askeri helikoptere PKK'lı teröristlerin açtığı ateş sonucu Uçak/Helikopter (UH) Teknisyeni Astsubay Başçavuş Gökhan Altınalana şehit oldu.
1)NİĞDE'YE ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi Düztepe mevkiine personel ve malzeme indiren askeri helikoptere PKK'lı teröristlerin açtığı ateş sonucu Uçak/Helikopter (UH) Teknisyeni Astsubay Başçavuş Gökhan Altınalana şehit oldu. 33 yaşındaki şehit Astsubay Altınalana'nın acı haberi, Niğde'nin Altunhisar İlçesi'nde oturan ailesini yasa boğdu.
Bölgede sürdürülen operasyon kapsamında dün Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Düztepe Mevkii'ne personel ve malzeme indiren helikoptere, teröristlerce açılan ateş sırasında başından vurulan 2 çocuk babası Astsubay Gökhan Altınalana ağır yaralandı. Helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alınan Astsubay Başçavuş Gökhan Altınalana kurtarılamadı. Altınalana'nın şehit olduğu haberi Niğde'nin Altunhisar İlçesi'nde oturan ailesine askeri görevliler tarafından bildirildi.
Şehit Astsubay Altınalana'nın cenazesi, memleketi Altunhisar'ın Ulukışla Köyü'nde toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Şehit evinin görüntüsü ve Türk bayrakları
Şehidin sağlık fotoğrafları
SÜRE: 33" BOYUT: 62 MB
Haber-Kamera: Adnan ÇELEBİ/ NİĞDE,
=================================================
2)BİTLİS'TE 12 PKK'LI ÖLÜ, 1 PKK'LI SAĞ ELE GEÇİRİLDİ
BİTLİS'in Tatvan İlçesi'ne bağlı 7 köyde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden sonra güvenlik güçleri tarafından başlatılan operasyonlarda, şu ana kadar 12 PKK'lı terörist ölü, 1 PKK'lı da sağ olarak ele geçirildi.
Tatvan Kaymakamlığı, 25 Mart'ta saat 18.00'den geçerli olmak üzere Tatvan'ın Teknecik, Sallıca, Dönertaş, Kısıklı, Suboyu, Yumrukaya ve Sarıdal köyleri ile bağlı mezralarında sokağa çıkma yasağı kararı aldı. Bu kararın ardından güvenlik güçleri, bölgede hava destekli operasyon başlattı. Yapılan operasyonlarda şu ana kadar 12 PKK'lı terörist etkisiz hale getirilirken, 1 PKK'lı da sağ yakalandı. Bölgedeki operasyonlar sürüyor.
BİTLİS, -
==================================================
3)ŞANLIURFA'DA, 'SURİYELİ' GERGİNLİĞİNE YOL AÇAN 'SEVGİLİ' SORGUDA
ŞANLIURFA'da, sokak ortasında kız arkadaşını dövmeye kalkışan Mehmet K., gelen polislere direndi. Çıkan arbedeyi gören çevredeki bazı kişiler, polislere Suriyeliler'in mukavemette bulunduğunu iddia etti. Kısa sürede kulaktan kulağa yayılan söylenti üzerine olay yerinde yüzlerce kişi toplandı. Gerginlik büyürken, Suriyeliler'e ait işyerleri taşlandı, linçten güçlükle kurtarılan Mehmet K. ise gözaltına alındı.Dün akşam saatlerinde, kentin simgesi olan Balıklıgöl yakınlarında, sokak ortasında kız arkadaşıyla tartışan Mehmet K., sinirlenince şiddet uygulamaya başladı. Çevredekilerin engel olmaya çalıştığı Mehmet K., öfkeli haline sürüdürünce polis çağrıldı. Öfkeli sevgili, polislere de direnince kısa süreli arbede yaşandı. Bu sırada çevredeki bazı kişiler, polislere Suriyeliler'in mukavemette bulunduğunu iddia etti. Kısa sürede kulaktan kulağa yayılan söylenti ile yüzlerce kişi, olayın yaşandığı yere akın etti.
Öfkeli kalabalık, polislere güçlük çıkaran ve Suriyeli olduğunu düşündüğü kişiyi linç etmek istedi. Gerginlik sırasında polisler, Suriyeli olmadığını anlatamadığı genci, kalabalığın elinden kurtarmak için bölgedeki bir fırına soktu. Bu sırada öfkeli kalabalığın linç girişimini önlemek için de takviye polisler çağırıldı. Bölgeye zırhlı araçlarla birlikte sevk edilen polisler, kalabalığı güçlükle uzaklaştırıp Suriyeli olduğu düşünülerek gerginliğe yol açan Mehmet K.'yı, sorgulamak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü.
Bu sırada toplanan kalabalık ise Suriyeliler'e yönelik tepkilerini sürdürdü. Öfkeli kalabalık, kentte Suriyelilerin çalıştırdığı Arapça tabelaların bulunduğu bazı işyerlerinin camlarını kırarak hasar oluşturdu.
Polisin çabası ve yapılan sağduyu çağrıları ile gece hayatın normale döndüğü kentte, tansiyonun düşmesiyle bugün sabah saatlerinde Suriyeliler işyerlerini yeniden açtı. Kırılan camlarını değiştiren ve çalışmayı sürdüren Suriyeliler, yanlış anlaşılma nedeniyle hedef hale gelmelerine üzüldüklerini ifade etti.
Emniyet Müdürlüğü'nde halen sorgulanan Mehmet K. ise kız arkadaşıyla kavgasının kentte gerginliğe yol açmasının üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Yolda yürürken tartıştığı kız arkadaşıyla kavgalarına engel olmaya çalışan polislerle arbede yaşadığını ve olayların istenmeyen noktaya ulaştığını anlatan Mehmet K., pişman olduğunu ifade etti. Sorgusu süren Mehmet K.'nın işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.
Öte yandan gece gerginliğin yaşandığı kent merkezi ile Suriyeliler'in yoğunlukla yaşadığı noktalarda polisler, herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için önlemlerini artırdı.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
Suriyelilere ait işyerleri
Polis kent merkezinde aldığı önlemler
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 247 MB
=================================================
4)İŞYERİNİN ÖNÜNDEKİ TÜRK BAYRAKLARI YAKILDI
ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde 4 işyerinin önünde asılı Türk bayrakları gece yakıldı. Polis olayla ilgili akli dengesi bozuk olduğu öne sürülen bir kişiyi gözaltına aldı. Kaymakam Nurullah Kaya, "Halkımızı infiale sokacak, yanlış anlamaya neden olacak herhangi bir olayımız yok" dedi.Gazipaşa merkez Cumhuriyet Meydanı'nda saat 01.00 sıralarında 4 ayrı işyerinin önünde asılı olan Türk bayrakları yakılarak zarar verildi. Sabah geldiklerinde durumu fark eden işyeri sahipleri polise haber verdi. Polis işyerlerinin güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Bunun sonucunda bayrakları akli dengesi bozuk olduğu öne sürülen Zafer G.'nin yaktığı belirlendi. Polis şüpheliyi gözaltına alarak ifadesi için merkeze götürdü.Olay anı bir işyerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde yürüyerek işyerine yaklaşan kişinin elindeki çakmakla bayrağı ateşe verdiği ve daha sonra uzaklaştığı görülüyor. Olayla ilgili açıklama yapan Kaymakam Nurullah Kaya, "Atatürk Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı'ndaki 4 dükkanımızda bayrak yakılma iddiasıyla emniyetimiz bir araştırma yaptı. İlçemizde ikamet eden akli dengesinde zaman zaman sıkıntılar yaşayan vatandaşımız böyle bir olaya vesile olmuş. Halkımızı infiale sokacak, yanlış anlamaya neden olacak herhangi bir olayımız yok" dedi.
İşletme sahiplerinden Ömer Yılmaz da "Dün gece işyerimizin önünde bulunan bayrağı yakmışlar. Biz de daha büyüğünü astık. Bu bayrağı indiremezler. Bayrağı yakan arkadaşın akli dengesinin yerinde olmadığını öğrendik. Biraz üzüldük. Sonuç itibariyle bayrağımızı yerine astık" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
RÖP: Ömer Yılmaz
Yerine asılan bayraktan
Kaymakam Nurullah Kaya'nın açıklaması
Güvenlik kamerası görüntüleri
HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),
==============================================
5)BAKAN IŞIK: BİRİLERİ BİZE DÜŞMANLIK ETMEK İSTİYORSA DÜŞMANLIĞIN KENDİLERİNE ZARAR VERECEĞİNİ BİLMELERİ LAZIM
MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkler olarak hiçbir dönemde hiçbir millete düşmanlık beslemediklerini belirterek, "Birileri bize düşmanlık etmek istiyorsa da o düşmanlığın kendilerine zarar vereceğini bilmeleri lazım" dedi.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İzmit'te Sanayi Sitesi'nde esnaflarla bir araya geldi. Fikri Işık esnaflarla selamlaşarak, referandumla ilgili konuşma yaptı. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir millete düşmanlık beslemediklerini söyleyen Işık, "Kıyaslamayı siz yapın, kararı ona göre sizler vereceksiniz. En doğru kararı vereceğinize inanıyorum. Daha geçen gün bir Avrupa ülkesinde namussuzca, haince cumhurbaşkanımıza yönelik bir afiş gördük değil mi? Bunlar aslında bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzun da bir göstergesi. Biz Türkler olarak tarihin hiçbir döneminde hiçbir millete düşmanlık beslemedik. Birinci Dünya Savaşı'nda ülkemizi işgal eden ülkelerle bile İstiklal Harbi'nden sonra iyi ilişkiler kurduk. Ama birileri bize düşmanlık etmek istiyorsa da o düşmanlığın kendilerine zarar vereceğini bilmeleri lazım. İşte bunun için bizim güçlü olmamız gerekiyor. Bunun için sistemi yarın risklere karşı koruma altına alma, güvence altına alma ihtiyacımız var" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Bakanın salona gelişi
Esnaflarla tokalaşması
Bakanın konuşması
İZMİT(Kocaeli),
================================================
6)KÖKSAL AİLESİ, 4 ÖLÜ VE 3 DE SAKAT BIRAKAN KAZANIN SON DURUŞMASINDA YİNE YIKILDI
ANKARA Kızılcahamam ilçesinde 2 yıl önce İğdir Mahallesi yol ayrımında meydana gelen trafik kazasında aynı aileden 4 kişi yaşamını yitirirken, 2 kişi de izlerini ömür boyunca taşıyacak şekilde ağır yaralandı. Kaza ile ilgili mahkemenin verdiği karar, Köksal ailesini bir kez daha yıktı. Kazada, önüne aldığı otomobili 50 metre sürükleyip, 4 kişinin ölümüne, 3 kişinin de sakat kalmasına neden olan otomobil sürücüsü Adem Koyuncu'nun son duruşmasında 6 yıllık cezası 5 yıla düşürüldü. Verilen 5 yıl ceza ise günlüğü 20 TL'den 36 bin 500 Lira ya çevrilerek duruşma sonlandırıldı.
Talihsiz kaza, 2 yıl önce, 17 Haziran 2015 tarihinde meydana geldi. Bir yakınlarının cenaze törenine katılmak için Kahramankazan'dan Kızılcahamam'ın İğdir Mahallesi'ne hareket eden Köksal ailesinin içinde bulunduğu Satılmış Köksal yönetimindeki 06 BM 808 plakalı otomobil, Kızılcahamam İğdir yol ayrımından yolun karşısı geçmek isterken Kızılcahamam yönünden gelen Adem Koyuncu yönetimindeki 31 AT 212 plakalı araçla çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle her iki araç yaklaşık 50 metre sürüklendikten sonra durabildi. Kazada, kavşaktan dönmeye çalışan otomobilde bulunan sürücü Satılmış Köksal (52), sürücünün eşi Ayşe Köksal(43), sürücünün kızı Neslihan Biçer (26) ve Neslihan Biçer'in karnındaki 8,5 aylık bebek olay yerinde yaşamını yitirdi. Yine aynı otomobilde bulunan Muhammed Hasan Biçer (5), Hasan Efe Köksal (10) ve Buse Nur Köksal (16) ise kazadan ağır yaralı olarak kurtuldu. Diğer otomobilde bulunan sürücü Adem Koyuncu ve kardeşi Yalçın Koyuncu ise kazayı hafif yaralı atlattı.
KAZA YERİNDE HİÇ FREN İZİ YOK
Kazanın ardından bilirkişi tarafından olay yerinde yapılan ölçüm, değerlendirme ve hesaplamalar sonucu, karşı yönden gelen Adem Koyuncu yönetimindeki otomobilin hızının 115 km olduğunu ve hiç fren izi olmadığını rapor etti. Ancak karşı tarafın yakınları, Adem Koyuncu yönetimindeki otomobilin hızının bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 115 kilometre değil, onun çok üzerinde olduğu yönünde. yolda trafik ikaz lambaları ve kavşağa girildiğini gösterir uyarı tabelaları olmasına rağmen sürücünün hızını düşürmediği ve frene hiç dokunmadan kavşaktan dönmeye çalışan araca çarptığını iddia etti.
KAZADAN KURTULANLAR, İZLERİNİ ÖMÜR BOYU TAŞIYACAK
Kazada anne ve babalarını kaybeden Buse Nur ve Hasan Efe Köksal, ablaları Aslıhan Özkan ile birlikte kalıyor. Kaza sonrası sağ bacağı kopan Buse Nur, nakil ile defalarca geçirdiği ameliyat sonucu aksayarak da olsa yürümeye başladı. Kardeşi Hasan Efe ise bir gözünde görme engeli bulunurken, kazanın izlerini yüzünde taşıyor. Kazada annesi ve doğmamış kardeşini kaybeden Muhammet Hasan Biçer ise babasının yanında tekerlekli sandalyeye bağlı yaşam mücadelesi veriyor.
BABALIK GÖREVİNİ ABLALARININ KAYINPEDERİ ÜSTLENDİ
Buse Nur ve Hasan Efe'nin hastane kontrollerine ve okula götürülüp getirilmesi görevini üstlenen Ablalarının kayınpederi Yunus Özkan ise mahkemenin verdiği karar karşısında bir kez daha yıkıldıklarını belirtti. Kahramankazan Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Yunus Özkan, bilirkişi raporu ve mahkeme kararında adaletsizlik olduğunu iddia etti. Özkan, "Karar doğru değil. Bakın üç yetim geride kaldı. Kazada 4 can yitip gitti. Mahkeme bu kararıyla ölenlerin ve geride kalan yetimlerin kedi köpekten bir farkı olmadığını gösterdi. Diğer otomobilin sürücüsü bu güne kadar bir kez dahi arayıp sormadı ve bir saat dahi cezaevinde kalmadı. Ona rağmen mahkeme o kişiye iyi hal indirimi yapıyor, insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor" dedi.
SANIĞA İYİ HAL İNDİRİMİ
Mahkeme, kazada diğer otomobil sürücüsüne 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalarda gösterdiği iyi hali de göz önünde bulunduran mahkeme, cezada beşte bir oranında indirime giderek 6 yıllık cezayı 5 yıla düşürdü. Verilen 5 yıl cezayı günlüğü 20 TL'den hesaplayan mahkeme sanığa 36 bin 500 Lira para cezası vererek davayı sonlandırdı. Karara itiraz ettiklerini belirten ailenin avukatı Hüseyin Erdal ise, mahkemenin kararının insanların vicdanını rahatsız eden bir karar olduğunu, cezayı az bulduklarını ve temyiz için Yargıtay'a başvurduklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Kazanın olduğu günü ait görüntüler
-Kazadan iki yıl sonra kaza yerine ait görüntüler
-Oğlu ve gelini ile birlikte çocukların bakımını üstlenen Yunus Özkan'ın kararı değerlendirmesi
-Yunus Biçer'in çocukları okula götürürken görüntüler
-Yunus Biçer'in okul önünde çocukların son durumu hakkında açıklaması
-Ailenin avukatı Hüseyin Erdal'ın cezayı değerlendirmesi
Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN(Ankara), -
======================================================
7)16 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLEN MÜTEAHHİDİN, KATİLLERİ YAKALANDI
KONYA'da 2001 yılında, başından tabancayla vurularak öldürülen müteahhit Ali Ergün'ün, katil zanlısı 4 kişi, 16 yıl sonra polisin kurduğu özel ekip tarafından yakalandı. Ergün'ün gasp etmek için kaçırıp öldüren zanlılardan 2'sinin ise Ergün'ün öldürdükten 3 ay sonrada memleketleri Zonguldak'ta, 4 kişilik bir aileyi öldürdüğü ve 4 ay önce cezaevinden tahliye oldukları belirtildi.
Konya'da müteahhitlik yapan o dönem 41 yaşında olan 2 çocuk babası Ali Ergün, 23 Nisan 2001 tarihinde Konya- Ankara karayolunun 32' inci kilometresinde otomobilinin yanında başından vurulmuş olarak bulundu. O dönem jandarma tarafından yapılan çalışmalar sonucu olay aydınlatılamadı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 6 ay önce İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Ergün'ün öldürülmesinin aydınlatılması için kurulan özel ekip çalışma başlattı. O dönem elde edilen tüm delilleri tek tek inceleyen özel ekip, Ergün'ün, öldürülmeden önce en son Konya'nın Ilgın İlçesi'ndeki kaplıcalar bölgesinde görüldüğünü belirledi. Bunun üzerine çalışmasını Ilgın ilçesinde yoğunlaştıran polis, Ergün'ün müteahhit olması nedeniyle o dönemde, o bölgedeki inşaatlarda çalışan işçileri tek tek tespit etti.
4 İŞÇİ OLAY GÜNÜ MEMLEKETLERİ ZONGULDAK'A DÖNMÜŞ
En küçük delili bile olayı aydınlatmak için araştıran polis, SGK kayıtlarından o dönem, o bölgede bir inşaatta çalışan şimdi 33 yaşında olan Deniz Boyacı, 40 yaşındaki Halil Veren, 35 yaşındaki Soner Susam ve 37 yaşındaki Ramazan Sarı'nın, Ergün'ün öldürüldüğü gün aniden şantiyedeki eşyalarını bile almadan memleketleri Zonguldak'a, gittiklerini saptadı.
AYNI AİLEDEN 4 KİŞİ ÖLDÜRMÜŞLER
Bu 4 işçinin izini süren polis, işçilerden Deniz Boyacı ve Halil Veren'in, Ergün'ün öldürülmesinden 3 ay sonra memleketleri Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi Perşembe Beldesi Koramanlar Mahallesi'nde 58 yaşındaki Ahmet Kavak, resmi nikahsız yaşadığı 29 yaşındaki eşi Ayşe Akça, çocukları 6 aylık Tufan ve 4 yaşındaki Süheyda'yı evlerinde bıçaklayarak öldürdükleri ve geçen yıl Aralık ayında cezalarını tamamlayıp, cezaevinden tahliye olduklarını saptadı.
"HANGİ OLAY İÇİN GELDİNİZ?"
Müteahhit Ergün'ü, bu 4 işçinin öldürmüş olabileceği üzerinde yoğunlaşan polis, geçen 23 Mart Perşembe günü, Deniz Boyacı ve Soner Susam'ı Zonguldak'ta, Halil Veren'i İstanbul'da, Ramazan Sarı'yı da Manisa'da yakalayıp gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüphelilerden Deniz Boyacı'nın, evine gelen polislere "Hangi olay için geldiniz?" dediği öğrenildi.
MÜTEAHHİT'İ GASP EDİP KAÇIRIP ÖLDÜRMÜŞLER
Konya Cinayet Büro Amirliği'ne getirilen 4 kişi, öldürülen Ali Ergün'ü tanımadıklarını, Konya'ya bugüne kadar hiç gelmediklerini belirtip suçlamaları kabul etmedi. Polisin, 4 kişinin Ilgın İlçesi'nde inşaatta çalıştıklarına dair SGK belgelerini göstermesi üzerine şüphelilerden Deniz Boyacı, suçunu itiraf etti. Halil Veren, Ramazan Sarı ve Soner Susam ile aynı mahalleden çocukluk arkadaşı olduklarını ve birlikte büyüdüklerini söyleyen Deniz Boyacı'nın, o dönem 3 arkadaşıyla birlikte Ilgın İlçesi'ne gelip inşaatlarda çalışmaya başladıklarını anlattı. İnşaatlarda işçilere dağıtılmak üzere şantiyelere getirilen paraları gasp etmek istediklerini ancak bunu başaramadıklarını belirten Boyacı'nın ifadesinde, "İşçilere dağıtılacak parayı gasp etmeyi başaramadık. Bunun üzerine o anda kaplıcanın oraya lüks bir otomobil geldi. Sürücü araçtan inmeden biz dördümüz arabaya bindik. Tabancayla sürücüyü tehdit edip, Ankara- Konya karayoluna götürdük. Burada bize parasının olmadığını söyledi. Bizde cep telefonunu gasp edip, başına ateş açtık. Öldürdüğümüz kişinin kimliğini de bilmiyorduk." dediği öğrenildi.
Deniz Boyacı'nın, ifadesinde Zonguldak'taki işlediği cinayet nedeniyle cezaevinde bulunduğu sırada Konya'daki cinayetinde ortaya çıkacağı korkusunu yaşadığını belirterek, "Cezaevinden çıkışta bu olay için polis karşıma çıkacak diye korkuyla yaşadım" dediği öğrenildi.
Öldürülen müteahhitte Deniz Boyacı ve Halil Veren'in, tabancayla ateş açtığının belirlendiği bildirildi. 4 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
(Görüntü Dökümü
-----------------------
Şüphelilerin Asayış Şube Müdürlüğü'nden çıkartılması
Polis aracına bindirilmesi
Ölen Ergün'ün fotoğrafı
(: Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
==================================