DHA YURT BÜLTENİ-7
(ÖZEL HABER)1)SAHİBİNDEN 17 MİLYON LİRAYA SATILIK ADABURSA'nın Karacabey ilçesi Uluabat Gölü'ndeki 45 dönümlük ada, sahibi Nedim Bulut tarafından satışa çıkarıldı.
(ÖZEL HABER)
1)SAHİBİNDEN 17 MİLYON LİRAYA SATILIK ADA
BURSA'nın Karacabey ilçesi Uluabat Gölü'ndeki 45 dönümlük ada, sahibi Nedim Bulut tarafından satışa çıkarıldı. Adaya 17 milyon lira fiyat biçen Bulut, 13 milyon liralık bir teklif verildiğini ancak kabul etmediğini söyledi.
Bursa'nın Karacabey ilçesi Uluabat Gölü'nde, Eskikaraağaç köyünden 2 kilometre açıktaki 45 dönümlük ada, sahibi Nedim Bulut tarafından satılığa çıkarıldı. Bulut, yaklaşık 500 zeytin ağacının bulunduğu adaya 17 milyon lira değer biçti. 81 yıldır Bulut ailesine ait olan adaya çok sayıda talipli çıktı ancak fiyat yüksek geldi.
'13 MİLYONUK TEKLİFİ REDDETİK'
Dedelerinden kalan adayı çok sevdiklerini söyleyen Nedim Bulut, "Adayla ilgilenemediğimiz için satmak istiyoruz. Aslında çok güzel ancak bakamıyoruz, o yüzden satıyoruz. Fiyatını 17 milyon lira olarak belirledik, bunda pazarlık payı da var tabii. Çok isteyen, çok soran oluyor, en son 13 milyon liralık bir teklifi reddettik. Biz burayı hep zeytinlik olarak kullandık. Hayatımda yediğim en güzel zeytinler orda yetişir, toprağı verimlidir. Adaya zamanında küçük bir bağ evi de yapmıştım. İzin almamıştım. Bungolov tarzı ahşap yapılardan buraya yapabiliyormuş. O tarz evler yapıldıktan sonra çay bahçesi gibi turizm amaçlı kullanılabilir" dedi.
'BİNA YAPILMASINA İZİN YOK'
Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ise, "Burası Ramsar Sözleşmesi kapsamında olan bir yer. Aile tarafından satılığa çıkarıldı. Şu ana kadar alan olmadı. Burası, ekolojik ürün yetiştirilmesi, büyük ve küçükbaş hayvan bakılması için uygun bir yer. Bina yapılmasına ise izin yok. Bungalov tarzı yapı yapılmasına izin verilebilir. Güzel bir ada, toprağa verimli bir ada" diye konuştu.
RAMSAR SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Uluslararası öneme haiz olan bu sözleşme, 1971 yılında İran'ın Ramsar şehrinde imzalanmış olup, adını buradan almıştır, 1975 yılında yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin amacı, dünya üzerinde var olan doğal ekosistemlerin korunması, sınırlı olan kaynakların akıllıca ve verimli bir şekilde kullanılmasını hedef almaktadır. Türkiye ise 1994 yılında anlaşmayı kabul etmiştir. Sözleşme 94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 17 Mayıs 1994 tarihli ve 21937 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Uluslararası öneme sahip olan sulak alanlar olup, yeryüzünün en zengin ve üretken ekosistemlerini içinde barındıran, bulunduğu bölgenin insanlarına ve ülke geneline hizmet edebilen karmaşık doğal sistemlere, 'Ramsar Alanı' denilmektedir. Bu alanları bu kadar önemli kılan özelliği ise tropik ormanlardan sonra en çok biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapması sayesinde dünyanın en büyük doğal müzesi denilebilir. Bu şekilde korunan birçok sulak alan ise doğal sit alanı ilan edilerek yapılaşmanın önüne geçilmektedir.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Adadan DRONE görüntüleri
-Adaya tekneyle gidiş detayları
-Karadan ada detayları
-Sahibi Nedim Bulut'tan detaylar
-Nedim Bulut ile röportaj
Süre: 4.27 Boyut: 500 MB
Haber: Enver Fatih TIKIR-Kamera: Muammer İRTEM/BURSA,
===================================================
2)BİR TONLUK 'HERKÜL' 16 BİN LİRAYA SATILDI
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesinde hayvan pazarında kurbanlık satışları başladı. 1 tonluk 'Herkül' adlı boğa, 16 bin liradan alıcı buldu. Sandıklı'da her hafta pazar günü açılan hayvan pazarı, bu hafta kurbanlık satışları için kuruldu. Çevre ilçe ve köylerden gelen alıcı ve satıcılar pazarda yoğunluk oluşturdu. Hayvan üreticileri satışların durgun olduğunu söyledi. Pazarda büyükbaş hayvan fiyatları 5 bin 500 lira ile 16 bin lira arasında, küçükbaşlar ise 1000 ile 2 bin lira arasında satışa sunuldu.
1 TON AĞIRLIĞINDA
Pazardaki kurban satıcılarından Ahmet Çelik'in sahibi olduğu 'Herkül' adlı 1 tonluk boğa 16 bin liraya alıcı buldu. Ahmet Çelik, "1 ton ağırlığında bu. 16 bin lira parası. Bu sene uygun fiyatlarımız. Geçen seneye nazaran fiyatlarımız aynı. Buna 'Herkül' adını verdik. Bu evimizin tosunuydu. Evimizde yetiştirmiştik. Allah kabul etsin kurbanlık için verdik. Buna benzer uygun fiyatta boğalarımız var. Onlar 12- 13 gibi fiyatları değişiyor. Hayvan ufaldıkça parası da düşüyor" dedi.
'HAYVAN ÇOK FAZLA AMA MÜŞTERİ YOK'
Satıcı Kamil Türkavcı, "Bundan bir ay önce kurbanlık satmaya başladık. Bu pazarda satışlar başladı. Hayvan çok fazla ama müşteri yok. Bir ay önce satış yapan arkadaşlar var. Erken satan arkadaşlar var. Onlar biraz daha şanslı."
Kurbanlık yetiştiren İbrahim Özcan ise pazarda alım satım olmadığından yakındı. Yurt dışından ülkeye hayvan getirileceği haberlerini duyduklarını ancak bunu istemediklerini anlatan İbrahim Özcan, "Bizim malımız bize yetiyor" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
Hayvan pazarı girişinden görüntü
Hayvan pazarındaki yoğunluktan genel görüntü
Küçükbaş satışı yapılan bölgeden görüntü
Hayvan alım satımı esnasında pazarlık yapılırken görüntü
RÖP 1: Kamil Türkavcı (Hayvan üreticisi)
Herkül isimli 1 tonluk boğa ile sahibi Ahmet Çelik ve hayvan üreticisi Kamil Türkavcı görüntü
Herkül isimli 1 tonluk boğa ve sahibi Ahmet Çelik görüntü
RÖP 2: Ahmet Çelik
Hayvan pazarındaki yoğunluktan görüntü
312 MB ///02.49
Haber- Kamera: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
======================================================
3)KURBANLIKLAR EFE 33 BİN, PAŞA İSE 25 BİN LİRAYA ALICISINI BEKLİYOR
Bursa'da, Kurban Bayramı öncesi kurbanlıklar pazarda görücüye çıktı. 1 ton 100 kilo gelen 'Efe' ile 1 ton gelen 'Paşa' isimli boğalar, pazarın en gözde kurbanlıkları oldu. Efe 33 bin TL'ye alıcısını beklerken, Paşa ise 25 bin TL'den satışa sunuldu.
Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde kurulan, şehrin en büyük kurbanlık satış alanı İsabey Kurban Pazarı'nda, binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvanın satışı başladı. Türkiye'nin farklı illerinden kente getirilen kurbanlıklar pazarda alıcılarını bekliyor. Pazarın bu yılki gözdeleri yüzlerce boğa arasından büyüklükleri ile dikkat çeken 'Efe' ve 'Paşa' oldu. Pazarın en heybetli hayvanları olan 'Efe' ve 'Paşa'ya pazara gelen ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi. 1 ton 100 kilogram olan 'Efe' 33 bin TL'ye alıcısını beklerken, 1 ton olan 'Paşa'ya ise sahibi 25 bin TL istiyor. Bakanın çok olan ancak alıcısı olmayan 'Efe' ve 'Paşa' pazarda sahiplerini bekliyor.
'PAŞA PAZARIN GÖZBEBEĞİ'
Paşa'nın sahibi kurbanlık hayvan üreticisi Murat Nişancı, "25 yıldır hayvancılık yapıyoruz. Önceden çok güzeldi. Şimdi masraflar çok arttı. Elimizdeki hayvan para etmiyor. 4 yaşında, ismi Paşa. Canlı olarak bir ton geliyor. 550- 600 kilo arası et veriyor. Şu an 25 bin TL istiyoruz ama alan yok. Gelen alıcılar 17- 18 bin TL veriyorlar. Bz zaten 15 bin TL'ye aldık. 5 bin TL'lik de bir masrafı var. Zaten hayvanın bize gelişi 20 bin TL. Şimdi biz 25 bin TL istiyoruz ama istediğimiz fiyatı veren olmadı " dedi.
EFE, OTOMOBİL FİYATINA SATILIYOR
Efe'nin sahibi Metin Bekar ise, "İlgi yoğun. Çoğu zaman taleplere yetişemiyoruz çünkü kaliteli hayvan yetiştiriyoruz. Hayvanlarımıza özenle bakıyoruz. Türkiye'de olmayan bir besin sistemiyle hayvanlarımızı besliyoruz. Bizde tamamen doğal arpa, yulaf yonca yediriyoruz. Kendimize özel besin sistemimiz de var. Onu kimseyle paylaşmıyoruz. Hayvanların et alması için ekstra bir besin sistemine ihtiyaç var. Biz de hormon ve iğne kullanmadan doğal yollarla hayvanlarımızı besliyoruz. Yaklaşık 100 hayvan getirdik. En büyüklerinin adı Efe. Fiyatına 35 bin TL diyoruz. Net kilosu 1 ton 100 kilo. 35 bin TL diyoruz. Alıcılarına 33 bin liraya bırakırız" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------------------------------------
-Kurban pazarının havadan görüntüsü(Drone)
-Kurbanlık büyükbaş hayvanlardan detay
-Kurban pazarından detay
-Pazarcıların hayvanlara bakım yapması
-Genel, detay görüntü
Süre: 4.26DK Boyut: 496 MB
Haber: Muammer İRTEM-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,
=====================================================
4)ZEUS SUNAĞI'NDA DİLEKTE BULUNUYORLAR
ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinde, Yunan mitolojisinde önemli bir yeri bulunan Zeus Sunağı'na (Altarı) gelenler, ağaçlara asılmış bez parçalarını görünce dilekte bulunuyor. Ayvacık ilçesine bağlı Adatepe köyünde, eski Yunan inanışlarına göre savaşlarda galip gelmek, kuraklıktan, hastalıktan kurtulmak, bereketli ürün almak, felaketlerden korunmak gibi nedenlerle tanrıların adak ve kurban adadığı Zeus Sunağı yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Homeros'un M.Ö. 7- 8'inci yüzyıllarda yazdığı düşünülen İlyada Destanı'nda geçen ve Troia (Truva) savaşlarının Zeus tarafından izlendiği bölge olarak anılan Zeus Sunağı'nı görmek için 790 metre yürüyen yerli ve yabancı turistler, ağaçların dallarına bağlanmış bez parçalarını görünce, kendileri de dilekte bulunmadan bölgeden ayrılmıyor. Sunağın etrafında bulunan çeşitli ağaçlar, bağlanan bez parçalarıyla adeta dilek ağaçlarına döndü.
'SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR YAŞAM TEMENNİSİNDE BULUNDUM'
Bir tur firması ile bölgeyi gezmeye gelen Meral Alkan, doğaya, bitki örtüsüne ve manzaraya hayran kaldığını belirterek, "Zeus Sunağı'nı gezdim. Gerçekten güzel bir yer. Sunaktan indiğimde ise dilek tutulup, ağaçlara bağladıklarını gördüm. Benim de içimden geldi ve sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için temennide bulundum, hayırlısı olsun dedim" dedi.
'HERKESİN GELİP, GÖRMESİ LAZIM'
Bölgenin herkes tarafından görülmesi gereken bir yer olduğunu ifade eden Hakan Atakan, "Burası Türkiye'nin tabiat ve tarih zenginliğinin birleştiği bir yer. Farklı kültürleri, yaşam ve inanışlar burada görülebilir. Herkesin gelip, görmesi lazım" diye konuştu.
'EVRENSEL BAKIYORUM'
Bölgenin zengin bir kültür varlığına sahip olduğunu kaydeden Serpil Atakan ise şunları söyledi:
"Eşimle birlikte Zeus Sunağı'nı gezdik. Dönüşte de eşim dedi ki, 'Niye biz dilek dilemedik?' Ben de, 'Aslında çok inanmıyorum. Niye bağlayayım?' dedim ama sonra ister, istemez etkileniyorsun. 'Hani olur ya' diyerek geleneksel kültürlerimizle, evrensel şeyler, insanların mutlu olması, huzurlu olmasını diledik. Öyle bir gaza geldik. Normalde dediğim gibi inanmıyorum, bağlasam mı, bağlamasam mı diye düşündüm. Ben dünyaya, insanların oluşum aşamalarındaki evrelerine, dinlerine bakış açımda ayrım yapmıyorum. Evrensel bakıyorum. Dünyaya iyi niyetle bırakılan bir temenniydi."
ERDEM DEDE YATIRI
Homeros'un İlyada Destanı'nda, tanrıların İda Dağı'nda yaşadıklarından ve Troia (Truva) Savaşı'nı buradan izleyip yönettiklerinden söz edilen sunağın hemen giriş kısmında ise, Çanakkale Savaşı'na katılan Erdem Dede Yatırı bulunuyor. Bölgede yaşayan köylüler için önemli bir yer olan Erdem Dede, Çanakkale Savaşı'na katılarak şehit olup buraya defnedilmiş. Yörede yaşayan vatandaşlar da asker uğurlaması öncesi ve bazı özel günlerde buraya gelerek dua ediyor ve adakta bulunuyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Zeus Altarında dilek tutularak çaput bağlanan ağaçlarından genel ve detay görüntüler
-Dilek tutularak ağaçlara bağlanması
-Hakat Atanak röp
-Serpil Atakan röp
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/AYVACIK (Çanakkale),
03.38 Dk Boyut: 320 Mb.
======================================================
5)OTO YIKAMACI KIZ KARDEŞLER, ERKEKLERE TAŞ ÇIKARTIYOR
Bursa'da uzun yıllar otomobil sektöründe çalıştıktan sonra kendi işlerinin patronu olmak isteyen Gülden (41) ve Gülgün Menevşe (38) kardeşler, oto yıkama iş yeri açtı. Menevşe kardeşlere ilk kez gelen müşteriler, şaşkınlık yaşasa da araçlarına kadın elinin değmesinden memnun kalıyor.
Bursa'da biri 20 diğeri 19 yıl özel sektörde satış ve pazarlama danışmanı olarak çalışan Gülden ve Gülgün Menevşe kardeşler, kendi işlerinin patronu olmak için yaklaşık 8 ay önce merkez Nilüfer ilçesinde oto yıkama dükkanı açtı. İlk başlarda müşterilerinin şaşkın bakışlarına maruz kalan Menevşe kardeşlerin titiz çalışması, onların memnun ayrılmasını sağladı.
Oto yıkama işine girme kararını aniden aldıklarını belirten Gülden Menevşe, "Daha önce kardeşimle birlikte satış pazarlama sektöründeydik. Bu işe girmeye bir günde karar verdik. Otomobil sektöründeydik ve sürekli otomobil kullanıyorduk. Otomobillerimizi oto yıkamacılara veriyorduk. Ancak istediğimiz gibi temizlenmiyordu. Bunları gördükten sonra bu sektöre girip buharlı temizlik yapalım dedik ve 8 ay önce burayı açtık" dedi.
'BU İŞTE İDDİALIYIZ'
Aracın iç temizliğinde kimyasal kullanmadıklarını ifade eden Gülden Menevşe, "Araç içlerini buharla temizliyoruz. Buharla yapmamızın nedeni de araç içindeki bütün bakterileri ve mikropları kırıyor. Yani araçları dezenfekte ederek temizliyoruz. Bunu da piyasadaki fiyatların biraz üzerinde yapıyoruz. Müşterilerimiz de bu durumdan memnun. Piyasada fiyat konusunda çeşitli rakamlar var. Bunları baz alan müşteriler gelmemezlik yapabiliyor. Ama aracının temizliğine önem veren insanlar bizden vazgeçemiyor. Çünkü biz gerçekten araçlara imzamızı atıyoruz. Bu konuda iddialıyız" diye konuştu.
'OTO YIKAMA, TİTİZLİK VE GÜCE DAYALI'
Oto yıkamanın sadece erkek mesleği olmadığını söyleyen Gülden Menevşe, "Bu bir erkek mesleği değil aslında. Alışılagelmiş bir fikir olduğu için ve biraz da kadınların arka planlara itildiği için erkek hegemonyası olmuş. Ama bu meslekte güç de önemli. Burada yaptığımız iş titizlik ve güce dayalı. İşimizi de seviyoruz. İlk başlarda kadın olduğumuz için kuşkuyla yaklaşan müşterilerimiz oldu. Ama bu algıyı kırdık. İşimizi severek yaptığımız için de müşteriler memnun ayrılıyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------------------
-Oto yıkama dükkanının dıştan görünümü
-Arabanın oto kuaföre girişi
-Kız kardeşlerin araba yıkaması
-Gülden Menevşe Röportaj
-Detaylar
Süre: 05.30 Boyut: 615 MB
Haber: Mehmet İNAN-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,