Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

İstanbul'da sahte içkiden 2 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da kabus yeniden hortladı: 2 kişi öldü, sayının artmasından korkuluyor

Dha Yurt Bülteni - 7

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)KALKINMA BAKANI'NDAN REKTÖRLERE ÖNERİ İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi'nin 2017 - 2018 akademik yılı, Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan'ın katılımıyla açıldı.

1)KALKINMA BAKANI'NDAN REKTÖRLERE ÖNERİ

İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi'nin 2017 - 2018 akademik yılı, Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan'ın katılımıyla açıldı. Genç işsizlik sorununa değinen Bakan Elvan, "Ben rektör olsam araştırma geliştirme de benim için çok önemli. Somut adımlar atmalıyız ama şuna bakardım; Üniversitemden mezun olan öğrencilerimin yüzde kaçını işe yerleştiriyorum. Yüzde kaçını iş arayan değil iş veren genç girişimci yapıyorum. Bunu sorardım en önemli kriter de bu olurdu" dedi.

Katip Çelebi Üniversitesi salonunda yapılan üniversitenin 2017 - 2018 eğitim yılının açılışı, Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Akademik yılı açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı. Açılışta bir süre önce istifa eden eski Rektör Galip Akhan'ın da bulunması dikkat çekti.  Törenin açılış konuşmasını Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tokaç yaptı. Yedi yıl önce kurulmuş üniversitenin geleceğe doğru emin adımlarla yürüyeceğini söyleyip, "Bugün gelinen noktada 12 bin 600 civarında öğrencisi, 850 civarında akademik ve 500 civarında idari personel ile 13 fakülte, 3 enstitü ve üç yüksekokulu olan orta büyüklükte bir üniversite düzeyine erişmiştir. Bu noktada devraldığımız bayrağı daha ilerilere taşımak ve araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemek hepimizin ortak amacıdır. Henüz özellikle fiziki altyapı ve teknik donanımlar açısından kurulma süreci devam eden üniversitemiz bu dönemde göğsümüzü kabartan birçok başarıya da imza atmıştır" dedi. Araştırma hastanesinde Sağlık Bakanlığı ile olan ortaklaşa kullanımdan kaynaklanan sorunlar olduğunu da ifade eden Prof. Dr, Tokaç, "Bu konuda sağlık alanında yapmak istediğimiz pek çok çalışma temel olarak hizmeti esas alan bakanlık uygulamaları ile örtüşmeyince ilerleme kaydedemiyoruz. Ortaklaşa kullanım ekonomik olarak mantıklı gibi gözükse de sahadaki uygulamaları akademik mantıkla örtüşmemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ısrarla vurguladığı sanayide, teknolojide, sanatta ve düşüncede yerlileşmek ve millileşmek en temel vizyonumuzdur. Mesele ülkemiz olduğunda kalan her şeyi teferruat bilerek başta FETÖ terör örgütü olmak üzere her tür terör örgütü ile mücadele ana ilkemizdir. Son olarak çeşitli gerekçeler ile oluşturulmak istenen olumsuz algılardan kurtulmak için de bildiğimiz en iyi şeyi yapacağız. Çok çalışmak" dedi. Daha sonra kürsüye gelen Öğrenci Konseyi Başkanı Enes Hoyladı da, üniversitede öğrencilerle ilgili bazı eksiklerin tamamlanmadığını, kampüs ortamında sosyal kültürel ortamların arttırmasını istedi.

"BEŞERİ SERMAYENİN NİTELİĞİ ARTTIRILMALI"

Konuşmasına Yahya Kemal'in 'kökü geçmişte olan geleceğim' sözüyle başlayan Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan, "Katip Çelebi Üniversitesi de genç olmasına rağmen kökü geçmişte olan ilim kuruluşlarından birisidir. Katip Çelebi sadece bilim adamı değil coğrafyacı değil tek başına bir üniversitedir. Eserlerini okuyanlar tek başına bir üniversiteden mezun olmaktan daha fazla birikim sahibi olurlar. Sizler büyük alimin mirasçıları olarak adını ondan alan üniversiteden hayata hazırlanıyorsunuz" dedi. Değerlerine sahip çıkmayan milletin geleceğini inşa edemeyeceğini de söyleyen Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Katip Çelebiyi tanımak biri ayrıcalıktır. Okumak ayrıcalıktır, izinden gitmek ayrıcalıktır. Bilgi temelli ekonomi her şeyin önüne geçti. Bilgiyi akılcı kullanacak yenilikçi ve kullandığı bilgiyi ekonomik ve sosyal faydaya dönüştürecek insan gücü değerli bir kaynak haline geldi. Eğitimi politikaları kalkınmanın lokomotifi olacak beşeri sermaye açısından ön plana çıktı. Bu ekonomiyle istihdam arasında uyum da ayrıca üzerinde durulmalı. Türkiye hem iş gücü hem de eğitimle ilgili fırsatlar barındırmaktadır. Genç nüfusun artan eğitim fırsatlarını kullanarak iş gücünün fırsatlarını ekonomide yenilik arayışını sağlaması halinde rekabet hızı, büyümeyi attıracaktır. Birincisi istihdam oluşturma diğeri ise beşeri sermayenin niteliğinin arttırılmasıdır. İnsan gücümüzün niteliğini mutlaka artırılması gereken bizim de üzerinde çalıştığımız konulardan biri. Beşeri sermayenin niteliğinde belirleyici olan yüksek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine gerekli olan yüksek öğretime önem arttırılmıştır. Üniversitelerin yüksek öğretime yoğun talebi karşılama dışında topluma fayda sağlayan araştırmalar yapmak hizmetleri üretmek, insana gücü yetiştirmek teknoloji üretmek gibi görevleri vardır. Üniversiteler toplumun öncü gücünü temsil etmektedir. Bilgiyi yönetmenin güçleştiği günümüzde üniversitenin de kendisini dönüştürmesi lazım. 2006 yılından itibaren devlet ve vakıf üniversitesi kuruldu. Sayısı 200'e yaklaştı. Yatırım ödenekleri önemli ölçüde arttırıldı. Yaşanan muazzam artışla birlikte kalite konusu ağırlık kazanmaya başladı."

"İHTİSASLAŞMAYI ÖNEMLİ HEDEF OLARAK GÖRÜYORUZ"

Üniversitelerin önemli hedefinin bulunduğu bölgenin ekonomik, sosyal kalkınmasını sağlayan kurumlar olması gerektiğini de anlatan Bakan Elvan, "Bölgesinde ön plana çıkan sektörleri ülkemizde sayılı bir konuma yükselten kurumlar olabilir. Bölgesinde yaşanan sorunlara çözüm üreten kurumlar olabilir. İhtisaslaşmayı önemli hedef olarak görüyoruz. 2018 - 2020 orta vadeli programı açıkladık. Yurt içinde tasarrufları arttırmak, sanayide yapısal dönüşümü sağlamak, uluslararası piyasalarda rekabetçi hale gelmeyi temel önceliklerimiz haline getirdik. İş ve işgücü arasındaki beceri uyumu da üzerinde çalışacağımız alanlardan biri. Üniversitelerin ihtisaslaşmasını, kaliteyi arttırmaya yönelik planları orta vadeli plana ekledik" dedi. Öğrenci Başkanı'nın sosyal tesisi isteğiyle ilgili olarak ödenek çıkartıp gerekli adımlarını hemen atılmasını da isteyen Elvan, "Gençlerimize yetişmiş insan gücene milletimize güveniyoruz. Ülkemizin dört bir yanı sorun odağı var. Bir yandan terörle bir yandan coğrafyadaki gelişmelerle ilgili bir olduğumuz müddetçe bunları hepsini aşacak güçteyiz. Bilime daha fazla önem vereceğiz. Biz iş dünyamıza öğretim üyelerimize güveniyoruz. Hele hele girişimci ruhu güçlü olan öğrencilerimize güveniyoruz" dedi.

"İŞ DÜNYASI NİTELİKLİ ELEMAN ARIYOR, İŞSİZ GENRÇLER VAR"

İşsizlik konusuna da değinen Lütfü Elvan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir taraftan iş dünyası nitelikli insan ararken onu bulamazken, diğer taraftan da işsiz gençlerimizi görüyoruz. OSB'leri ziyaret ediyorum. En önemli sorun işçi bulamıyoruz diyorlar. 'Üniversiteden mühendis olarak mezun oluyor ama maalesef biz mühendis olarak değerlendiremiyoruz. Bizim ihtiyacımızı giderecek vasıflarda değil' bunu söylüyor. Diğer taraftan iş arayan mühendis var. Demek ki burada problemimiz var. İş ile iş gücü arasındaki beceri uyumunu sağlamamız lazım. Üniversitelerin programlarını iş dünyasının istekleri doğrultusunda hazırlanması gerekir. Son derece esnek olması lazım. Ben rektör olsam araştırma geliştirme benim için çok önemli somut adımlar atmalıyız ama şuna bakardım; Üniversitemden mezun olan öğrencilerimin yüzde kaçını işe yerleştiriyorum. Yüzde kaçını iş arayan değil iş veren genç girişimci yapıyorum. Bunu sorardım en önemli kriter de bu olurdu. Gençler her şey sizin elinizde."

İZMİR - İSTANBUL OTOYOLU 2018'DE BİTECEK

Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan, İzmir Valiliği'ni ziyaret etti. Burada İzmir yatırımlarını anlatan Elvan, "Otoyol projesini 2018 yılı içerisinde bitiriyoruz. Ankara'dan İzmir'e uzanan hızlı tren projesi var. Onu da 2019 yılında bitireceğiz. Ekiplerimiz geceli gündüzlü çalışıyor. Çandarlı otoyol projesi var. Orada dünyanın 10'uncu büyük limanını yapmayı planlıyoruz. Yatırımlara baktığımızda gerçekten İzmir sadece bölgenin değil, Türkiye'nin lojistik merkezlerinden biri haline dönüyor. İzmir sanayi ve ticaret açısından önemli bir merkez. 8 milyar dolarlık ihracatımız var. Ciddi artışlar var ama halen İzmir'in büyük potansiyeli var. Turizm potansiyeli oldukça yüksek. Körfez geçiş projesi var. Çalışmalar yapıldı. Bizim hep yaklaşımımız şudur; Biz parti olarak vatandaşımızla bütünleşen partiyiz. Vatandaşımızın arzusu neyse bizimki de odur. Yapılan çalışmalar, vatandaşımızın istekleriyle yapılmıştır. Körfez geçişiyle ilgili hükümet olarak hazırız. İzmir halkının da destek vermesi halinde bu projeleri inşallah yapacağız" dedi. Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan, ziyaretin ardından İzmir  Valisi Erol Ayyıldız ile birlikte Cuma Namazı'nı  Hisar Cami'nde kıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Açılıştan görüntü.

Konuşmalardan görüntü.

Açılıştan görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

====================================================

2)KKTC TURİZM BAKANI ATAOĞLU: ANAHTAR BİZDE OLDUĞU SÜRECE HER KAPIYI AÇARIZ

KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kıbrıs'ın anahtarının kuzeyde olduğunu belirterek, "Bunların yapacağı tüm baskılara karşı anahtar bizde olduğu süre içerisinde, her kapıyı açarız" dedi.

KKTC Turizm Bakanı Ataoğlu, Gaziantep'te bu yıl 13'üncüsü düzenlenen Gazeteciler Konfederasyonu'nun toplantısına katıldı. Bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Ataoğlu, Türkiye'de açılan konsoloslukların birer gönül köprüsü olacağını belirtti. Kıbrıs'ın anahtarının kuzeyde olduğunu dile getiren Bakan Ataoğlu, şunları söyledi:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak anavatan Türkiye'ye vermiş olduğunuz değerin ve kurulması gereken köprülerin kurulması için anavatan Türkiye'nin değişik illerindeki temsilcileriniz artmaya devam ediyor. Gaziantep'te, Antalya'da, Trabzon'da temsili temsilcilikler açma kararını aldık.  Bu gönül köprüsü için, Gaziantep'te de konsolosluk açarak aramızdaki gönül köprüsünü oluşması, karşılıklı iyi niyet çerçevesinde elimizden gelen neyse onu yapmaya hazır olduğumuzu, istenen bilgi ve belgelerin sizlere anında verilmek üzere konsolosluğumuzun her zaman sizlerin emrinde olduğunu belirtmek isterim. Son dönemlerde yaşadığımız, Rumlarla karşı karşıya kaldığımız ve iddialı olduğumuza inandığımızdan dolayı her zaman ve her platformda ülkemizdeki üniversiteler, hastaneler, oteller gibi birçok gurur verici ve her zaman önererek bahsedeceğimiz tesislerimiz var. Bunlar ne kadar katı hareket etmek isterse istesin, Kıbrıs'ın anahtarı kuzeyde. Bunların yapacağı tüm baskılara karşı anahtar bizde olduğu süre içersinde biz her kapıyı açarız. Her kapıyı açtığımız zaman onların duymuş olduğun rahatsızlık bize mutluluk getirir."

Toplantı sonrası, Basın Cemiyeti Başkanı Arif Kurt tarafından Turizm Bakanı Ataoğlu'na plaket verildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Toplantıya katılanlar

Fikri Ataoğlu'nun konuşması

Plaket verilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-

====================================================

3)DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. GÜL: HAFIZASINA DEVLET TARAFINDAN EL KONULAN BİR ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ DEVİR ALDIK

DİCLE Üniversitesi Röktürü Prof. Dr.Talip Gül, darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturmalar kapsamında yaklaşık 200 öğretim üyesi ihraç edilen eski Rektörü tutuklanan Dicle Üniersitesi'nde 1 yıldır yaptıkları çalışmaları anlatırken, "Darbe girişimi sonrası yaşanan süreç nedeniyle enkaz değil, yıkılmış bir Üniversite yönetimi devir aldık. Kurumsal hafızası ve bilgisayarları devlet tarafından el konulmuş bir Üniversite yönetimine geldik"dedi.

"HOCALAR, DİYARBAKIR'A GELMEK İSTEMİYOR"

Darbe girişimi sonrasında yürütülen soruşturmalar nedeniyle öğretim üyelerinden yaklaşık 200'ü ihraç edilen, eski rektörü ve bazı yöneticileri tutuklanan Dicle Üniversitesi'nin 1 yıllık Rektörü Prof. Dr.Talip Gül, düzenlediği basın toplantısı ile yaptıkları çalışmaları anlattı. Darbe girişimi sonrası yaşanan süreç nedeniyle enkaz değil, yıkılmış bir Üniversite yönetimi devr aldıklarını, kurumsal hafızası ve bilgisayarları devlet tarafından el konulmuş bir Üniversite yönetimine geldiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Gül, "Bir taraftan FETÖ/PDY ve diğer terör örgütlerle ilgili soruşturma komisyonları kurarken, diğer yandan eğitim öğretim faaliyetlyeri ile ilgili çalışmalar yaptık. Soruşturma komisyonlarından mevcut 700 kişilik akademisyen kadrosundan yaklaşık 400'e soruşturmadan geçti. Oluşturduğumuz komisyonlar ile bütün birimler için yönergeler hazarladık. Çoğu Tıp Fakültesinde olmak üzere 200'e yakın öğretim üyesinin ihraç edilmesi nedniyle diğer Üniversitelerden hoca desteği ile eğitim ve sağlık hizmetleri falayitlerini yürütmeye çalıştık. YÖK, daha yeni  40 Yardımcı Doçent kadrosu verdi. İhraç edilen bütün öğretim üyeleri yetişmiş kalifiye elemanlardı. Ancak, terör örgütü bağlantıları nedeniyle ihraç edilmeleri gerekiyordu. Kimse Diyarbakır'a gelmek istemiyor. Bu açığı doldurmaya çalışıyoruz. Tıp Fakültesi ve hastanelerimizin bu konuda öğretim üyesi ihtiyaçları var, bunu karşılamaya çalışıyoruz. Profesör ve Doçentleri buraya getiremiyoruz. Buraya gelmeleri için onlar açısından özendirici şartların olması gerekir. Diyarbakır'da görev yapmak için YÖK'ü bu kunada pozitif ayrımcılık yapması gerekir. Şu anda 3 fakültemizde profesör olmadığı için dekanlıklarına vekaleten ben ve başka arkadaşlar bakıyor" dedi.

"ÜNEVİRSETEYİ 3 MİLYON ZARARA UĞRATMIŞLAR"

Prof.Dr.Talip Gül, göreve geldikten sonra geçmiş yönetimin yaptığı bütün çalışmalar ve ihaleler ile ilgili de çalışma başlattıklarını ifade ederek, "Ziraat Fakültesi'ne ait 6 bin dönem arazi başkalarına ekim yapılması için kiralanmış, ihaleyi alanlarda başka şahıslara kiralamışlar. Sayıştay'dan müfetiş iskedik gelip inceledelir. Üniversitenin 3 milyon zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Biz de zararları Ziraat ve Veteriner Fakülteleri'nin eski dekanlarına kestik. Kiraya veriler ariziların elektrik paralırını bile vermemişler" dedi.

Üniverdsite kampüsünde bulunan kantin işletmelerini yeniden elden geçirdiklerini ve yıllık 9 bin liraya kiraya verilen ihaleleri yıllık 70 bin gibi yüksek rakamlara yeniden ihale ettiklerini söyleyen Rektör Prof.Dr. Talip Gül, "Kurumu hep zarara uğratmışlar, biz şimdi hasteneye döner sermaye konusunda kara geçirdik"dedi.

"MORFİN KULLANAN KİŞİYİ HASTA BAKICI OLARAK ALMIŞLAR"

Dicle Üniversitesinde toplam 2027 taşerdon firmasi elemanı çalıştığını, firma ile sözleşmeleri bittiği için yeni bir firmanın ihaleyi aldığını söyleyen Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, "Taşeron eleman çalıştırılması ile ilgili yeni kriterler getirdik. Burada KPSS puanı ve diploma notu puanı kriteri getirdik. Emekli olup taşeron firmasında çalışanların iş akitlerini bitirdik. Bunun dışında geceleri morfin kullanan ve hasta başında nöbet bekleyen bazı kişilerin sözleşmelerini bitirdik. Teşeron elemanı almamız için bir çok yerden aracı olarak devreye girenler var. Hepsinin önünü kesmek için bu sistemi getirdik" dedi.

Dicle Üniversitesi'nde Açıköğretim Fakültesi açılması ve ikili eğitim için YÖK'e başvurduklarını ancak şimdiye kadar bir sonuç alamadıklarını söyleyen Rektör Prof.Dr.Talip Gül, "Üniversitemizde Tüp bebek merkezi içinde girişimlerimiz sürüyor. 2016-2017 yıllarında 7'si uluslararası toplam 269 bilimsel ve sosyal konferanslar gerçekleştirdik. YÖK'e yaptığımız 9 yeni bölüm teklifimiz kabul edildi. İkili eğitim öğretim ve Açıköğretim Fakültelerinin açılması durumunda öğrenci sayımızı katlayacağız. Bu konada YÖK nezdinde yaptığımız çalışmalar sürüyor. Yabancı öğrencinin Üniversitemize getirilmesi konusunda çalışmalarımız var. 52 olan yabancı öğrenci sayımızı 300'e çıkardık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Açıklamaya katılanlar

-Röktörün konuşmaları

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

===============================================

4)ÇALDIĞI BİSİKLETİ 40 LİRAYA SATTI

ADANA'da bisiklet çalarken yakalanan 19 yaşındaki Veysi E. adliyeye sevk edildi.

Olay, Seyhan İlçesi'ne bağlı Akkapı Mahallesi'nde meydana geldi. Aydın Ceylan, sabah çalıştığı işyerinin önüne gelerek bisiktelini bıraktı. Bir süre sonra da Veysi E., bisikleti alarak kaçtı. Olay anı ise güvenlik kamerasınca görüntülendi. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanan Veysi E. "Yaklaşık 4 aydır işsizim. Bisikletin kilitli olmadığını görünce aldım. Aynı gün bisikleti 40 liraya sattım. Hırsızlığı işsiz olduğum için yaptım. Parasını ödemeye hazırım" dedi. İşlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen Veysi E., adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

***Güvenlik Kamerası***

Hırsızın gelişi

Çevreyi kontrol etmesi

Bisikleti alması

Bisiklete binip kaçması

***

Adli Tıp Birimi tabelası

Zanlının polis aracından indirilmesi

Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Polis aracına bindirilmesi

SÜRE: 02'24"    BOYUT: 146 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

======================================

5)ÇANAKKALE'DE 46 KAÇAK YAKALANDI

ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi'nden lastik botla ve yasa dışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmeye çalışan Afganistan uyruklu 46 kaçak, sahil güvenlik ekiplerince yakalandı.

Ayvacık İlçesi açıklarında devriye görevi yürüten sahil güvenlik ekipleri bu sabah, Assos Kadırga Burnu Mevkiinde bir grubun lastik botla denize açıldığını tespit etti. Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı 'KB 4305' Bot Komutanlığınca denizden 1 mil açıkta düzenlenen operasyonda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan uyruklu 46 kaçak yakalandı. Küçükkuyu'daki Sahil Güvenlik Karakolu'na getirilen kaçaklara battaniye, eşofman, ayakkabı ve yiyecek verildi. Kaçaklar, işlemlerinin ardından Ayvacık'taki Yabancılar Geri Gönderme Merkezine teslim edildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Kaçaklardan görüntü

Haber- Kamera: Dilara ERDİNÇ / KÜÇÜKKUYU (Çanakkale),

==============================================

YAKALANAN TACİZCİ: TEDAVİYE İHTİYACIM VAR (2)

6)TUTUKLANDI

İzmir'in Bayraklı İlçesi'nde, kendisini 'spor hocası' olarak tanıtan ve okul çevrelerinde kız çocuklarıyla konuşarak, onları taciz etmeye çalıştığı iddiasıyla gözaltına alınan Erman Akcam, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

DHA-Güvenlik - Türkiye-İzmir - Mehmet CANDAN

==============================================

7)EVİ UYUŞTURUCU LABORATUVARINA ÇEVİRMİŞLER

ADANA'nın Ceyhan İlçesi'nde bir evde aydınlatma, nemlendirme ve ısıtma sistemi kurup, saksılarda hintkeneveri yetiştirdiği öne sürülen 4 kişi yakalandı.

İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Ceyhan Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, bir evde hintkeneviri yetiştirildiği ihbarını aldı. Eve baskın yapan polis, saksılar içinde 51 kök hintkeneviri buldu. Olayla ilgili Ö.A., T.A., İ.B. ve M.B. gözaltına alındı. Zanlıların, evin pencerelerini ışık geçirmeyen perdeyle kapattığı, havalandırma sistemi kurduğu, özel aydınlatma, ısı ve nem ölçme cihazı ve buhar makinesiyle hintkeneviri yetiştirdiği saptandı.

Kent genelinde uyuşturucu satıcılarına yönelik en kapsamlı operasyonların yapıldığını söyleyen Adana İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, "Uyuşturucu tacirlerine, bu zehir satıcılarına geçit vermeyeceğiz. Bu illeti söküp atacağız" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Hint keneviri yetiştirmek için evde kurulan sistemin görüntüsü

Duvardaki borular

Odadaki hint kenevirlerinden görüntü

Kablolar ve prizler

Sistem için gerekli malzemelerden detaylar

SÜRE: 01'50"    BOYUT: 112 MB

Haber: Ceyhun ÖZER-Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: CEYHAN (Adana),

==============================================

8)'BİTİRİM ZEKİ'NİN ADI MEYDANA VERİLDİ

SİVAS Belediyesi, bir dönem Yeşilçam'ın tanınmış sanatçılarıyla kamera karşısına geçen 90 santim boyundaki 'Bitirim Zeki' lakaplı Zeki Keskin'i onurlandırarak, büfesinin karşısındaki meydana ismini verdi.

Sivas'ın Ayli Köyü'nde dünyaya gelen ve doğuştan boy kısalığı bulunan 73 yaşındaki Zeki Keskin, 16 yaşında ilk olarak Ankara Devlet Tiyatrosunda seyirci karşısına çıktı. Keskin, daha sonra 'Fabrikanın Gülü', 'Karayılan', 'Kasımpaşalı Recep' ve 'Ana Beni Eversene' gibi Yeşilçam filmlerinde Yılmaz Güney, Nuri Sesigüzel, Ahmet Mekin ve Muhterem Nur gibi sanatçılarla kamera karşısına geçti. 1964 yılında 'Fabrikanın Gülü' filminin Zonguldak'ta yapılan galasından dönüşte trafik kazası geçiren ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Keskin, uzun süren bir tedavinin ardından Yeşilçam macerasını sonlandırarak memleketi Sivas'a döndü. 51 yıl önce dönemin belediye başkanı tarafından Sirer Caddesi'nin girişinde kendisine verilen 2 metrekarelik büfede satış yapıp geceleri de konaklayarak hayatını sürdürmeye başladı.

Sivas halkı tarafından çok sevilen ve sık sık haberlere konu olan 'Bitirim Zeki' ve çevre halkının talepleri üzerine Sivas Belediyesi, yıllardır aynı yerde bulunan büfesinin hemen karşısında oluşturulan mini meydana onun ismini vermeyi kararlaştırdı.

'ÇOK MUTLUYUM, ÇOK GURURLUYUM'

Meydana isminin verilecek olmasını büyük bir sevinçle karşılayan Zeki Keskin Belediye Başkanı Sami Aydın'ı telefonla arayarak teşekkürlerini iletti.  Meydana isminin verilmesinden dolayı çok mutlu ve gururlu olduğunu belirten Keskin, "Büfemin karşısındaki meydana sayın başkanım Sami Bey benim ismimi verdi. Bunun için çok mutluyum, çok gururluyum. Sivas halkına da teşekkürlerimi bildiriyorum. Meydana ismimin verilmesinden dolayı çok mutlu oldum, dünyalar benim oldu. Bir eserim kaldı. Sami Başkanımdan istemiştim, kabul etti sağ olsun, var olsun. Bunun için çok mutluyum. Açılış yapılacak Milli Eğitim Bakanım İsmet Yılmaz gelecek, açılış yapacağız. Çok mutlu oldum, bir yaş daha küçüldüm. Çünkü bir hatıram kalacak Sivas halkına. İstedim ki bir eserim kalsın. Aşık Veysel'in eseri kaldı da niye Bitirim Zeki'nin bir eseri kalmasın. 73 yaşındayım bir daha mı dünyaya geleceğim. Ömrümüz doldu gidiyor. Aşık Veysel'in dediği gibi, 'Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece'. Yaşımız doldu, ömür bitti. Başkanıma minnettarım. Bütün Sivas halkına teşekkürlerimi bildiriyorum" dedi.

'YAKIN ZAMANDA TABELASINI ASACAĞIZ'

Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın da Belediye Meclis'ine karar alındığını ve yakın zamanda tabelasının asılacağını ifade ederek şöyle konuştu:

"Bitirim Zeki şehrimizin önemli simalarından bir tanesi. Kendisi o bölgede yaşıyor, o bölgede bir kulübe gibi hem ticaretini yaptığı hem mekan olarak kullandığı bir yeri vardı. Oranın bizden kışın soğuk, yazın sıcak olması nedeniyle yalıtımlarını yapmamızı talep etmişti. Onları yaptıktan sonra o bölgede oluşturduğumuz yeni küçük bir meydan var. Buraya kendi adının verilmesini talep etti. Biz de belediye meclisi olarak bunu değerlendirdik. Arkadaşlarımız da bu talebi yerinde buldular ve o şekilde meclis kararıyla o alana 'Bitirim Zeki Meydanı' ismini verdik. Yakın zamanda da inşallah tabelasını asacağız" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Bitirim Zeki ve büfesinin görüntüsü

-Adının verildiği mini meydan

-Meydanda elektrikli aracı ile gezmesi

-Başkani le teleuon görüşmesi

-Yaptığı açıklamala

-Belediye Başkanı Aydın'ın açıklaması

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(282 mb)

=========================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title