Dha Yurt Bülteni-6
1)GAZİANTEP'TE EYLEME HAZIRLANAN 4 DEAŞ'LI 150 KİLO PATLAYICIYLA YAKALANDIGAZİANTEP'te, polisin düzenlediği operasyonda Türkiye'de sansasyonel eylem hazırlığında olan terör örgütü DEAŞ üyesi 4 kişi, 150 kilo patlayıcı ve çok sayıda mühimmatla yakalandı.
1)GAZİANTEP'TE EYLEME HAZIRLANAN 4 DEAŞ'LI 150 KİLO PATLAYICIYLA YAKALANDI
GAZİANTEP'te, polisin düzenlediği operasyonda Türkiye'de sansasyonel eylem hazırlığında olan terör örgütü DEAŞ üyesi 4 kişi, 150 kilo patlayıcı ve çok sayıda mühimmatla yakalandı. Gaziantep'te terör ve istihbarat birimleri Suriye'deki DEAŞ terör örgütünün üst düzey mensuplarının talimatı doğrultusunda bazı örgüt mensuplarının Türkiye'de sansasyonel eylem yapacakları bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polisin yaptığı çalışmanın ardından izine ulaşılan ve biri güvenlik güçlerince aranan 4 teröristin kimliği ve adresleri saptandı. Düzenlenen operasyonda teröristler yakalanırken, ifadeleri doğrultusunda gösterdikleri yerde eğitimli köpek kullanılarak yapılan aramada araziye gömülü patlayıcı, silah ve mühimmat ele geçirildi. Gaziantep Valiliği'nden de konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, DEAŞ terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik çalışmaların devam ettiği vurgulandı. Suriye'deki çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren örgütün üst düzey mensuplarının talimatları doğrultusunda bazı örgüt mensuplarının Türkiye'ye sansasyonel eylem yapacakları yönünde bilgiler elde edildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
"Bunun üzerine terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulunan ve 'Terör Örgütüne Üye Olmak' suçundan aranan bir şüpheli ile birlikte, toplam dört şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Şüphelilerin ifadeleri ve yapmış oldukları yer göstermeleri neticesinde gerçekleşen aramalarda; 150 kilo ağırlığında, 24 adet patlayıcı madde ile irtibatlandırılmış metal ile güçlendirilmiş canlı bomba bel kuşağı ve 1 kalıp halinde 14 kg ağırlığında TNT patlayıcı olduğu değerlendirilen madde, 2 adet Kalaşnikof marka açılır kapanır dipçikli otomatik tüfek, 19 adet cep telefonlu bomba anahtar sistemi, 21 adet dijital saatli zaman ayarlı bomba anahtar sistemi, 20 adet canlı bomba basma butonlu bomba anahtar sistemi, 1 adet tabanca, 52 adet 7.62 mm çaplı fişek, 100 adet elektrikli kapsül, 300 adet normal kapsül, 1 adet top infilaklı fitil, 30 adet 9 mm çaplı dolu fişek, 2 adet Kalaşnikof şarjörü, 2 adet tabanca şarjörü, cep telefonu, sim kart ve hafıza kartı elde edilerek tamamına el konmuştur. Yakalanan dört şüpheli, haklarında hazırlanan tahkikat evrakları ile birlikte adli makamlara sevk edilmiştir."
Görüntü Dökümü
-------------------------------------
Polislerin arazide zırhlı ilerlemesi
Arazide eğitimli köpekle arama yapılması
Toprakta gömülü mühimmat
Patlayıcı ve silahların bulunması
Genel ve detay görüntüler
( Haber- Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ - GAZİANTEP - DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 330 MB
====================================================
2)YUNANİSTAN SIĞINMACILARI TÜRKİYE'YE 'GERİ İTME' İLE GÖNDERMEYİ SÜRDÜRÜYOR
YUNANİSTAN ülkelerine yasadışı yollardan geçen sığınmacıları Meriç Nehri üzerinden botlarla Türkiye'le 'geri itme' yöntemiyle göndermeye devam ediyor. Yunanistan, Türkiye ile arasındaki 'geri kabul anlaşmasına' uymayarak ülkelerine kaçak geçen sığınmacıları dövüp üzerindeki eşyaları gasp ederek Meriç Nehri üzerinden botlarla Türkiye'ye göndermeye devam ediyor. Ülkelerindeki savaştan kaçarak daha iyi bir yaşam için Yunanistan üzerinden Almanya'ya gitmek isteyen aralarında çocuklarında bulunduğu 14 Suriyeli ile 1 Afganistanlı mülteci dün gece Yunan polisi tarafından dövülerek zorla bota bindirilip Meriç Nehri üzerinden Edirne'ye gönderildi.Ülkelerindeki savaştan kaçarak Almanya'da bulunan akrabalarının yanına gitmek için eşi ve çocuğuyla yasadışı yollardan Yunanistan'a geçen Suriyeli baba Muhammet Abdu, Yunan polisi tarafından bota bindirilip zorla Türkiye'ye gönderildiklerini söyledi. Aynı yollardan Yunanistan'a kaçak geçen Suriye uyruklu İman Meskudi, Yunan polisinin 2 gün aç susuz kendilerini bekletip Türkiye'ye gönderdiğini söyledi. Yunanistan'a yasadışı yollardan geçtiğini anlatan Meskudi, "Yunan sınır bize iyi davranmadı. Bizi iki gün aç susuz beklettiler. Daha sonra kamplara götürmeden ve hiç kayıt almadan saatlerce yürütüp bilmediğimiz bir bölgeden botlara binmeyeni dövüp üzerimizdeki cep telefonlarını nehir'e atarak Türkiye'ye gönderdiler. Türkiye'ye geçtiğimizde Türk askeri bize çok iyi davrandı" dedi.
Yunan polisi tarafından dövülerek zorla Türkiye'ye gönderildiğini ifade eden Afganistan uyruklu Mehmed Amiri'de Yunan sınır birliklerinin kendisini darp ettiğini ve kötü davrandığını söyledi.
Göç İdaresi yetkilileri, Yunanistan'ın 'geri itme' yöntemiyle 3 ayda 4 bin sığınmacıyı zorla botlara bindirip Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye gönderildiğini söyledi. Yetkililer, sığınmacıların ifadelerine göre Yunan polisi tarafından değerli eşyalarının gasp edilip işkence gördüklerini belirten sığınmacılardan yarıdan fazlasının Yunan polisi tarafından darp edildiklerinin doktor raporlarında kayıtlı olarak yer verildiğine dikkat çekti.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Sığınmacılardan genel detay
-Sığınmacılar ile röp
-Suriyeli Omar Abdu detay
Haber-Kamera: Ali can ZERAY/EDİRNE,
=======================================================
3)HDP'Lİ HÜDA KAYA HAKKINDA AÇILAN DAVA DİYARBAKIR'DAN AFYONKARAHİSAR'A GÖNDERİLDİ
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya hakkında terör örgütü üyeliğinden açılan dava, yetkisizlik kararı ile Afyonkarahisar'a gönderildi.Afyonkarahisar'da 28 ocak günü gözaltına alındıktan sonra getirildiği Diyarbakır'da adli kontrol kararı ile serbest bırakılan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'nın hakkındaki soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Hüda Kaya hakkında, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'suç işlemeye alenen tahrik etmek', 'halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtmak' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 25 yıl hapis cezası istendi. Kaya hakkında dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan 2 fezlekenin konu edildiği iddianamede, soruşturma dosyalarının eylem bütünlüğü açısından birleştirildiği ve bir bütün olarak suç nitelendirilmesi yapılması yoluna gidildiği ifade edildi. Hüda Kaya'nın eylemlerini 3 ana başlıkta sıralayan savcı iddianamede şu ifadelere yer verdi: "Şüphelinin söylem ve eylemleri, bulunmuş olduğu konum, toplumun geniş halk kitlelerini PKK terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda yönlendirme kabiliyeti nazara alınarak, eylemler bir bütün olarak silahlı terör örgütü üyeliği şeklinde nitelendirilmiştir. Şüphelinin 11 Ocak 2016 tarihinde yapmış olduğu konuşmasında PKK/KCK silahlı terör örgütünün terör, cebir ve şiddet eylemlerini ve olgusunu meşru gösterecek nitelikte beyanlarda bulunmak suretiyle 'Terör örgütü propagandası yapmak' eyleminden cezalandırılması talep edilmiştir. Kamuoyunda 6-7-8 Ekim olayları olarak bilinen olayların başlangıcında HDP MYK'sında yapılan ve sonrasında yaptığı açıklamalara ilişkin eylemleri de iddianamede geniş olarak yer almış ve üzerine atılı suçlardan cezalandırılması istenmiştir." Diyarbakır Dağkaapı meydanında 11 Ocak 2016 günü Demokratik İslam Kongresi tarafından bir basın açıklaması yapıldığını belirten savcı, Hüda Kaya'nın bu etkinlikte yaptığı konuşmada örgüt üyelerine yönelik yapılan operasyonları katliam olarak nitelendirdiği, güvenlik güçlerinin yaptığı hendek ve barikat operasyonlarının halka yönelik olarak yapıldığı algısını oluşturmaya çalıştığını kaydetti. Hüda Kaya'nın konuşması ve basın açıklamasının terör yöntemlerini kullanmaya özendirici ve terörizmi yüceltici nitelikte olduğu ifade edilen iddianamede, şüphelinin bu eylemi ile 'Silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak' suçunu işlediği belirtildi. Şüpheli hakkında savunmasının alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca çağrı kağıdı düzenlenerek TBMM'ye gönderildiğini, tebligatın sekreterine tebliğ edilmesine rağmen Kaya'nın ifade vermeye gelmediğini belirten savcı, bunun üzerine gözaltına alınan şüphelinin suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. İddianameyi kabul eden Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Hüda Kaya'nın yakalandığı yerin 'Terör örgütü üyeliği' suçu yönünden sürekliliğin kesildiği yer olduğunu belirterek, dosyayı yetkisizlik kararı ile Afyonkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR,
=======================================================
4)45 YIL İÇTİĞİ SİGARA YÜZÜNDEN 2 BACAĞINI KAYBETTİ
ŞIRNAK'ta, 45 yıl içitiği sigara yüzünden 14 kez çeşitli ameliyat geçiren ve 2 bacağanı da kaybeden 76 yaşındaki Ahmet Şan, Sigarayı Bırakma Günü'nde, kendisini örnek göstererek, sigara içenlere, bırakmaları konusunda uyarıda bulundu.
Şırnak merkez'de yaşayan 3'ü kız, 6'sı erkek 9 çocuk babası Ahmet Şan, 12 yaşından beri içmeye başladığı ve 45 yıl içtiği sigara yüzünden 14 kez çeşitli ameliyat geçirdi. Bir bacağını 1987 yılında, diğer bacağını ise 1992 yılında sigara yüzünden kaybeden Şan, 9 Şubat Dünyü Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle sigara içenlere, kendi yaşadıkları üzerinden uyarıda bulundu.
"12 YAŞINDA BAŞLADIM. ANNEM BANA BİR TABAKA SİGARA ALIP, 'AL OĞLUM İÇ' DEDİ"
Sigara içenler kendisini ibret alması gerektiğini anlatan 9 çocuk babası Ahmet Şan, 45 yıl boyunca günde 3 tabaka tütün içtiğini anlattı. Türkçe bilmediği için Kürtçe yaptığı konuşmasında Şan, sigaraya başlama hikayesini şöyle anlattı:
"Ailemin tek çocuğuydum. Babam öldükten sonra annem bize baktı. O dönemde sigara içmeyen adamlar başlarını öne eğer, öyle dolaşırdı. 12 yaşına geldiğimde annem bana bir yelek ve bir tabaka sigara alıp 'al oğlum iç' dedi. Çocuklar ailelerinin korkusundan sigara izmaritleri içerdi. Annem bana verdiğinde artık serbest bir şekilde içmeye başladım. 12 yaşında başladığım sigara bana zarar vermedi. Askere gidip geldikten 2 yıl sonra ayaklarım şişti. Doktora gittim bana 'sigara içiyormusun?' diye sorararak, sigara içmemem konusunda uyarıda bulundu. Ben de dedimki ne öksürüyorum, ne nefesim daralıyor, bu doktor kalkmış bana 'sigara içme, ayağın şişmez' diyor. Doktora bana bir hap ver şişliği insin dedim. Bana dediki sana ilaç vermem. Boşverdim. Geldim aradan birkaç yıl geçtikten sonra ayağımda yaralar başladı. Ayağımın tabanında siyah bir nokta ortaya çıktı. Doktora gitim o siyah noktayı kesti. 10 gün sonra iyileşti. Başka bir doktora gösterdim. Yere koyduğumda ayaklarım kırmızılaşıyor, kaldırdığımda beyazlaşıyordu. Kan damalarımda dolaşmıyordu. Doktor ameliyat olmam gerektiğini söyledi, 'Damarı açmamız' gerekiyor dedi. Ben de kabul ettim. Ameliyat olduktan sonra ayaklarımda kan dolaşımı olmaya başladı. O doktor da bana, 'sigara içme' dedi. Kısa bir süre sigara içmeyi bıraktım ama daha sonra yeniden sigara içmeye başladım."
"BİR BACAĞIM KESİLDİKTEN SONRA SİGARAYI BIRAKTIM"
1987 yılında sigaradan dolayı bir bacağı kesildikten sonra sigarayı bıraktığını ifade eden Şan, "Sağ ayağımı kestiler. Ben de sigarayı bıraktım. Kahvehanelere gittim, sigara içilen ortamlara girdim. Pasif içici duruma geldim. Sigara dumanı nedeniyle sancılar diğer ayağıma da sıçradı. Doktora gittiğimde sigara içip içmediğimi sordu. Hayır deyince sigara içilen ortamlara girip girmediğimi sordu. Ben de sigaralı ortamlardan sakınmadığımı söyledim. Doktor da bak 'sakınmadın diğer ayağına da sıçradı' dedi. Sağ ayağım tamamen kesildiği için sol bacağımı ayak bileğinden önce kestiler destek olması için. Ama sancılar, ağrılar bir türlü kesilmedi. Dayanamayacak duruma gelince bu sefer Ankara'ya doktora gitmeye karar verdim. 52 saat sıra bekledim en son doktor muayene ettikten sonra kesilmesi gerektiğini söyledi ve kesti" dedi.
"KİMSE İÇEMESİN, SİGARA DÜŞMANDIR"
Sigara içenlere seslenerek bırakmaları uyarısında bulunan Şan, "Zevk için sigara içmeyin, sigaranın kimseye faydası yok. Ben şuanda bile sigara içmeye başlarsam ya belden aşağısını, yada kollarımı kesecekler. 2-3 ay sigara içersem kollarımı keserler bunu iddia ediyorum. Hepinize tavsiyede bulunuyorum. Kimse sigara içmesin. Sigara düşmandır. Bazıları diyorki, 'insan arkadaşını terk edermi?' evet eğer arkadaşın sana ihanet ediyorsa iter, uçurumunda aşağı atarsın. Bu yüzdeN sadece zevk, yada başkalarına hava atmak için sigara içmeyin. Size zarar verdiği gibi çevrenizde bulunan insanlara da zarar veriyor. Ben sigara içtim 2 bacağımı kaybettim. Sizler yol yakınken dönün ve sigarayı bırakın. Benim durumuma düştükten sonra bıraksanız da artık bir şey ifade etmiyor" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
Ahmet Şan'ın kesilen ayakları
Ahmet Şan'ın konuşması
Ahmet Şan'ın protez bacaklarını takması
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -
================================================
5)ASLAN BALIĞIN AZALTACAK TARİF: LADY GAGA REÇETESİ
TÜRK Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Türkiye'deki denizlerde de sık görülmeye başlayan zehirli aslan balığının zıpkınla avlanıp, adına 'Lady Gaga reçetesi' dedikleri bir tarifle yenerek tüketilmesi için çalışma başlattıklarını açıkladı. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı tarafından Kemer merkezdeki Grand Haber Otel'de Uluslararası Aslan Balığı Çalıştayı düzenlendi. İlk günü toplantı, ikinci günü ise katılımcıların Kemer açıklarında sualtında aslan balığı avlayacağı çalıştaya 11 ülkeden 60 uzman katıldı. Çalıştayın toplantı bölümünü Kemer Kaymakamı Mustafa Cihad Feslihan ve İlçe Sahil Güvenlik Komutanı Üsteğmen Hasan Özak da katıldı.
'AKDENİZ'NDE BAŞKA AKDENİZ VAR ARTIK'
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, amaçlarının Akdeniz'e Süveyş yoluyla giren zehirli balıklar, denizanaları ve diğer türlerle ilgili uluslararası toplantı yapmak ve bunlarla ilgili eylem planı oluşturmak olduğunu söyledi. Bu tür balıkların hem turizme hem de balıkçılığa etkisi olduğunu vurgulayan Öztürk, "Örneğin ağları parçalıyor ve son dönemde gelen balıkların hepsi yerel balık türlerine zarar veren türler. Dolayısıyla Akdeniz ülkelerinde ortak bir eylem planını nasıl yapabiliriz, nasıl bir işbirliği yapabiliriz bunu tartışacağız. Çünkü Akdeniz'in içerisinde başka bir Akdeniz var artık. Bizim bildiğimiz Akdeniz değil. Bize Süveyş Kanalı ile gelen Kızıldeniz, Hint Okyanusu kökenliler, bunların ortadan kaldırılması için çaba gösteriyoruz" dedi.
'BU TÜRÜN AZALTILMASI LAZIM'
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ile yarın Kemer açıklarında bir dalış yapacaklarını anlatan Öztürk, aslan balığının eko sistemden uzaklaştırılması için zıpkınla avlanması yolunu seçeceklerini aktardı. Öztürk, "Aslan balığının eko sistemden zıpkınlarla çekilmesi için böyle bir çalışmamız var, bu balık türünün azaltılması lazım. Bütün dünyada ABD'de ve birçok ülkede bu yapılıyor. Biz de bunu yapmaya çalışacağız" diye konuştu.
LADY GAGA REÇETESİ
slan balığının ABD ve Bahamalar'da zehirli olmasına rağmen yendiğini vurgulayan Bayram Öztürk, Türkiye'de de bu balığın yenilebilmesi için özel bir çalışma yaptıklarını ve 'Lady Gaga reçetesi' olarak adlandırdıkları bir tarif hazırladıklarını kaydetti. Yarınki dalış etkinliğinde de aslan balığı yakalayıp bu tarife göre pişireceklerini belirten Öztürk, şöyle dedi:
"Karayipler'de, Miami'de, ABD'de, Bahamalar'da bu balığı zehirli olmasına rağmen yiyorlar, zehri alındıktan sonra. Dolayısıyla biz öyle bir yöntem yapacağız. Oralarda gördükten sonra bir reçete hazırladım. Bu balığı pişirme reçetesi. Adına da 'Lady Gaga reçetesi' dedim çünkü Lady Gaga gibi çok renkli bir balık bu. Öyle bir görünüşü var. Bizim reçetemiz domates soslu. Bütün burada uluslararası örgütlerden, kurumlardan gelen insanlara da bu reçeteyi tavsiye ediyoruz. Yarın tutuğumuz balığı bizim reçeteye göre pişireceğiz ve yiyeceğiz."
Görüntü Dökümü
-------------------
Açılış konuşması ve konuklardan detay
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk röportaj
Aslan Balığı sualtı çekimi
97 MB /// 03: 03"
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),