Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)IRAK SINIRINDA YOL YAPAN MÜTEAHİTİN ARACINA PKK MAYINI: 2 YARALIŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'nde, Irak sınır kesiminde yol yapım çalışmasını yürüten özel bir firma sahibinin de içerisinde bulunduğu aracın geçişi sırasında, PKK'nın yola yerleştirdiği mayının patlaması sonucu 2 kişi yaralandı.

1)IRAK SINIRINDA YOL YAPAN MÜTEAHİTİN ARACINA PKK MAYINI: 2 YARALI

ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi'nde, Irak sınır kesiminde yol yapım çalışmasını yürüten özel bir firma sahibinin de içerisinde bulunduğu aracın geçişi sırasında, PKK'nın yola yerleştirdiği mayının patlaması sonucu 2 kişi yaralandı.Irak sınır bölgesinde bulunan Uludere İlçesi'ne bağlı Andac Köyü Nezirkına üs bölgesi yakınlarında yol yapım çalışması yapan müteahhit firmaya ait bir aracın geçişi sırasında, teröristlerce yola tuzaklanan mayın bugün saat 09.30 sıralarında patladı.

Patlamada, araç içerisinde bulunan ve adı açıklanmayan müteahhitlik firmasının sahibi ile yanındaki bir kişi yaralandı. Patlama sonrası olay yerine gelen güvenlik görevlileri ve firma çalışanları, yaralı 2 kişiyi Şırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Burada tedavi altına alınan 2 yaralanın hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenilirken, patlama sonrası bölgede operasyon başlatıldı.

Sekvan KÜDEN/ ŞIRNAK,-

=================================================

2)MAVİ BALİNA TATBİKATI ÖNCESİ AKSAZ'DA TOPLANDI

TÜRK Deniz Kuvvetleri'nin ev sahipliğinde Doğu Akdeniz'de NATO, ABD, Bulgaristan, Pakistan ve Romanya Deniz Kuvvetlerinin katılımıyla 19 ila 28 Kasım arasında yapılacak 'Mavi Balina 2016' tatbikatıyla ilgili olarak, Marmaris Aksaz Deniz Üs Komutanlığı'nda basın toplantısı düzenlendi.

Marmaris Aksaz Deniz Üs Komutanlığı'nda Mavi Balina 2016 Tatbikatı için düzenlenen basın toplantına Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele de katıldı. Tatbikata katılan birlik ve komutanların gerçek harekat ve görevlere hazırlıklarını desteklemek maksadıyla koordineli denizaltı savunma harbi, denizaltı ve deniz hava harekatı eğitimlerine imkan tanınacağı belirtildi. Tatbikatta, Türk Deniz Kuvvetlerine ait 5 fırkateyn, 5 denizaltı, 2 hücumbot, 1 korvet, 1 lojistik destek gemisi, 2 deniz karakol uçağı, 6 helikopter, 1 denizaltı cevapsız yayım istasyonu, Türk Hava Kuvvetleri'nden 2 F-16, NATO Daimi Deniz Görev Grubu'na bağlı 1 fırkateyn ve bir lojistik destek gemisi, Bulgaristan ve Pakistan'dan birer fırkateyn, Romanya'dan bir korvet, ABD'den bir muhrip ve bir deniz karakol uçağı ile NATO Deniz Komutanlığından bir süratli analiz timinin görev alacağı açıklandı.

Toplantıda konuşan Oramiral Veysel Kösele, "Türk Deniz Kuvvetleri tarafından 2 yılda bir gerçekleştirilen tatbikat mayın kadar önemli olan denizaltı savunma harbi ve denizaltı harbi ağırlıklı olarak icra edilmektedir. Ayrıca 25 Kasım'da başlayacak başka bir tatbikatta ise mayın konusu ele alınacaktır. Bu tatbikatla dost ve müttefik ülke deniz kuvvetleri ile olan yakın işbirliği ve birlikte çalışabilirliğin arttırılması konusundan da ayrıca önem arz etmektedir" dedi.

Tatbikat kapsamında yarın (salı) itibariyle denizde faaliyetler gerçekleştirilecek. Çarşamba günü ise basın mensupları tatbikata katılacak.

TATBİKATTA RÜTBE ALDI

Pakistan Deniz Kuvvetleri Güney Deniz Saha Komutanı Tümamiral Waseem Akram, tatbikat için geldiği Türkiye'de görev esnasında koramiralliğe terfi etti. Koramiral Akram'ı, il olarak Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele tebrik etti. Kösele, Türkiye'de daha önce bir yıl görev yapan ve Türkçe bilen meslektaşına, "Bir dahaki tatbikatta yine rütbe alacak" diyerek şaka yaptı.

Görüntü Dökümü

-------------------------:

Aksaz Deniz Üs Komutanlığından temin edilen arşiv tatbikat görüntüsü

Basın toplantısından görüntü

Donanma Komutanı Oramiral Veysel Köse konuşması

Tatbikata katılan rütbeli askerlerden görüntü

Aksaz limanında demirli gemilerden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Doğuş Esat BERME / MARMARİS (Muğla),

===========================================================

3)KARADENİZ İLLERİ KADIN PLATFORMU'NDAN CİNSEL İSTİSMAR DÜZENLEMESİNE TEPKİ

KARADENİZ İlleri Kadın Platformu (KİKAP), TBMM Genel Kurulu'na cinsel istismar suçunda yargılamaya ilişkin olarak getirilen önergeye tepki gösterdi. KİKAP Kurucu Başkanı Nilgün Turan, "Kadın dernekleri olarak çocuk evliliklerine, çocukların erken evlendirilmesine karşıyız. Kız çocuklarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesine ve tecavüzcünün cezai yaptırımdan kurtulmasına sonuna kadar karşıyız. Çünkü tecavüze uğrayan bir çocuğun ruhu ölürö dedi.

KİKAP Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde açıklamalarda bulunarak Meclis'e sunulan tasarıyla tartışmalara neden olan cinsel istismar konusunda tepkileri dile getiren Nilgün Turan, öngörülen düzenlemeye karşı olduklarını ve tecavüzün insanlık suçu olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Yasa hedef kitle olarak 15 yaş altını almaktadır. Bu durumda 12 yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden 50 yaşındaki erkek, 4 yıl sonra çocukla evlendiği takdirde cezası ertelenmektedir. Eğer evlilik devam ederse tecavüzcü bu suçtan kurtulmaktadır. Bakan Bekir Bozdağ, yasanın çıkış gerekçesini bu tür evliliklerde mağduriyetin ortadan kaldırılması noktasında olduğunu açıklasa da ne yazık ki, bu yasa evlilik yaşının 12'ye kadar düşmesine sebep olabilecek bir kapı aralamaktadır. Bu vasfıyla çok vahimdir. Kadın dernekleri olarak çocuk evliliklerine, çocukların erken evlendirilmesine karşıyız. Ayrıca kız çocuklarının tecavüzcüsü ile evlendirilmesine ve tecavüzcünün cezai yaptırımdan kurtulmasına sonuna kadar karşıyız. Çünkü tecavüze uğrayan bir çocuğun ruhu ölür. Siz bir çocuğu tecavüzcüsü ile evlendirdiğiniz takdirde ona sonuna kadar işkencenin kapısını açmış olursunuz. Tecavüz insanlık suçudur. Bu yasa teklifi hiçbir şekilde kabul edilemez.ö

Görüntü Dökümü

-------------------

-Turan'ın açıklaması

-Detaylar

HABER KAMERA: FATİH TURAN-TRABZON-DHA

==========================================================

4)KAYSERİ BAROSU : "CİNSEL İSTİSMAR AFFI, AKIL TUTULMASIDIR"

Kayseri Barosu 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü ve gündemdeki cinsel istismar suçuna kısmi ve örtülü af getiren önergeyle ilgili olarak manifesto yayınladı. Baro Başkanı Cavit Dursun, meclise sunulan önerge ile ilgili "Cinsel istismar suçunda af, akıl tutulmasıdır" dedi. Baro toplantı salonunda kadın ve çocuk hakları komisyon üyelerinin katılımları ile gerçekleşen toplantıda konuşan Baro Başkanı Cavit Dursun, 7 sayfalık manifestoyu okudu. İktidar partisi milletvekillerinin meclise sunduğu önergenin cinsel istismar suçuna kısmi ve örtülü af olduğunu belirten Dursun, meclise sunulan önergesinin, önerge ve kanun yapma tekniğine aykırı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: " Sunulan önergenin kanunlaşması halinde bile uygulama ve infaz kabiliyeti bulunmayıp, tam anlamıyla uygulama ve infaz karmaşasına yol açacağı tartışmasız olarak sabittir. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukukta yaşadığı en büyük sorunlarından birisi suç ve ceza siyasetinde istikrarsızlık açık veya örtülü aflar, torba veya paket şeklinde kanun yapma şekli,kanunlarda sık sık yapılan değişiklikler kanunların sistematik ve ruhunun bozulması, suçların önlenmesi ve caydırıcılık konusunda yaşanan toplumsal inanç yetersizliğidir" Cinsel istismar suçlarında yüzde 400 artışında yaşandığına dikkat çeken Başkan Cavit Dursun, " Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarına karşı özellikle kadın ve çocukların korunması gerektiği ve bu suçların işlenmesi ile ilgili son zamanlarda gerçekleşen istatistiklere de yansıyan yüzde 400'lük artışında çocukların ve kadınların özel yasal korumaya ihtiyaçları bulunduğu tartışmasız ortaya koyduğu açıktırö diye konuştu.

Baro Başkanı Dursun, "Meclise sunulan önergenin örtülü aftır. Bu önerge cinsel istismr suçlarını işlemeye hedefleyenleri cesaretlendireceği unutulmamalıdır. Kanunlar, toplum ve bireyin ihtiyaçları için vardır. Cinsel istismar suçunda af hukuk dışıdır. Cinsel istismar suçunda af akıl tutulmasıdır. Verilen önerge Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Türk Medeni hukukuna aykırı olup evlenme yaş kriterine de aykırıdırö şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun açıklama

-Toplantı salonu genel görüntü

( Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,DHA)

DV 1 DOSYA, 3 dakika 45 saniye / 119 MB

========================================================

5)ANNE -BABA KATİLİNİN ÇİFTE MÜEBBET HAPİS CEZASINI YARGITAY ONADI

BURSA'nın İznik İlçesi'nde, ortadan kaybolduktan 6 yıl sonra evlerinin bahçesinde gömülü kemikleri bulunan emlak zengini Emine (80) ve Ahmet Refik Öner (86) çiftini öldürmekten yargılanıp, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Önen çiftinin çocukları Kenan Öner'in (56) cezasını Yargıtay onadı.

İznik'teki Beyler Mahallesi'nde oturan ve 6 yıl önce ortadan kaybolan Emine - Ahmet Refik Öner çiftinin öldürülüp, evlerinin bahçesine gömüldüğü 24 Nisan 2014 tarihinde İstanbul'da gözaltına alınan oğulları Kenan Öner'in günlüklerinin incelenmesi sonucu ortaya çıktı. Çiftin İznik'teki evlerinin bahçesinde üçüncü kez yapılan kazıda, kafatasları ve bazı kemik parçaları bulundu. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testinde kemiklerin, cesetleri parçalanarak gömüldüğü ortaya çıkan Öner çiftine ait olduğu saptandı. İncelemede çiftin kafataslarında kurşun deliği bulundu. Anne ve babasının katili olmakla suçlanan Kenan Öner tutuklandı.

İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinde kasten öldürme, tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçlarından iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılması istenen Kenan Öner, 12 Haziran'da yapılan son duruşmada anne ve babasını öldürdüğü gerekçesiyle ayrı ayrı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

İnegöl'deki yargılamanın tamamlanmasının ardından temyiz için Yargıtay'a gönderilen dosya ile ilgili karar da açıklandı. Yargıtay, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki kez ağırlaştırılmış müebbet cezasını onayladı.

Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL(Bursa), -

=====================================================

6)DİYARBAKIR BAROSU'NDAN ÇOCUK HAKLARI İHLALİ RAPORU

DÜNYA Çocuk Hakları Günü nedeniyle Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından bir rapor hazırlandı. Hazırlanan raporda, çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlalinin her geçen gün artararak devam ettiği belirtildi.

Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 günü ilan edilen Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Diyarbakır Barosu tarafından çocukların yaşadığı ihlallerle ilgili bir rapor hazırlandı. Hazırlanan raporu açıklayan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Mahmut Çiftçi, mülteci yoksulluğu, beraberinde çocuk ölümleri, çocuk işçiliği, dilencilik, çocuk fuhuşu ve ticareti de mücadele edilmesi gereken komplike sorunlar olarak artış gösterdiğini söyledi.

"YAŞAM VE KORUNMA HAKLARI AĞIR BİR ŞEKİLDE İHLAL EDİLİYOR"

Tüm dünyada her yönü ile sömürülen çocuk işçilerin, yaşam haklarının ihlal edildiği, cinsel istismara maruz kalan ve fuhuşa itilen çocuk sayısının hızla arttığını belirten Çiftçi, "Suriye'de 6 yıldan fazla bir süredir devam eden iç savaş nedeniyle yaşanan kitlesel göçlerde, Türkiye'ye göç yönetimi ve yasadışı göçle mücadeledeki yetersizliklerden en fazla yara alan kesimin çocuklar olduğu; bu süreçte çocukların yaşama ve korunma haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiği görülmektedir. Yasal kapsamda yaşama, sağlık, eğitim ve barınma haklarına ilişkin düzenlemeler mevcut olmakla birlikte, göç yönetimindeki idari yetersizlikler ve altyapı sorunları nedeniyle sığınmacı ve mülteci çocuklar yasaların sağladığı bu haklara erişememekte, iyi beslenememekte, sosyal izolasyon ortamında büyümekte, hastalandıklarında uygun tedaviler görememekte, nitelikli eğitim haklarından mahrum kalmakta ve her türlü riske açık hale gelmektedirler. Mülteci yoksulluğu, beraberinde çocuk ölümleri, çocuk işçiliği, dilencilik, çocuk fuhuşu ve ticareti de mücadele edilmesi gereken komplike sorunlar olarak artış göstermektedir. BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 22'nci Maddesi'ne göre, Türkiye kendi topraklarında mülteci olan tüm çocukların sözleşmede yer alan haklardan faydalanması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Geçen yıl 3 yaşındaki Alan Kurdi'nin, Muğla İlinin Bodrum İlçesi sahiline vuran cesedi, insanlığın kendisi ile yüzleşmesini sağlayarak tüm dünya ülkelerini mültecilik hakları konusunda yeniden düşünmeye itmiş olmasına rağmen henüz bununla ilgili somut adımlar atılmış değildir" dedi.

"TÜRKİYE'DEKİ BOMBALI SALDIRILARDA BİRÇOK ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ"

Türkiye'nin bir çok kentinde yaşanan bombalı saldırıda çocukların hayatını kaybettiğini hatırlatan Çiftçi, çocukların temel haklardan mahrum bırakıldığını dile getirerek, "En temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlali ne yazık ki çocuklara yönelik olarak her geçen gün artarak devam etmektedir. Bölgemizde Kürt meselesine paralel gelişen olaylarda, devletin negatif yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve doğrudan kamu görevlilerinin fiilleriyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlallerinin yanı sıra, yine toplumsal olaylarda birçok çocuk anlamını dahi bilmediği suçlamalarla tutuklanmakta ve ağır cezalarla mahkum edilmektedir. Özellikle son bir yıl içerisinde bölgemizde bir çok il ve ilçe merkezinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile birlikte en ağır hak ihlallerin muhatabı maalesef yine çocuklar olmuştur. Yaşam hakkına yönelik ihlallerin yanı sıra çocukların eğitim, barınma ve sağlık gibi en temel haklardan mahrum bırakıldıkları bilinmektedir. Sokağa çıkma yasağı ile başlayan çatışmalı süreçteki çocuk ölümlerinin yanı sıra Türkiye'nin değişik illerinde yaşanan bombalı saldırılarda da yine birçok çocuk hayatını kaybetmiştir. Belirtmek isteriz ki, çocuklar hiçbir siyasi, politik çatışmanın tarafı veya müsebbibi olmamasına rağmen kurbanı ve mağduru yapılmaktadır. Bölgemiz genelinde devam etmekte olan silahlı çatışmalarda, çocukların yaşama ve korunma haklarına ilişkin olarak, devletin BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'nin 38'nci Maddesi'nde yer alan, çocukların yaşama hakkını teminat altına alma, silahlı çatışmalardan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak üzere mümkün olan her türlü önlemi de almak zorunda olduğunu hatırlatmak isteriz" diye konuştu.

"ÇOCUK HAKLARIN SADECE KAĞIT ÜZERİNDE KALDI"

Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklara yönelik soruşturmaların bağımsız bir biçimde yürütülmesi ve makul bir süre içinde sonlandırılmasının hukuk devleti olmanın olmazsa olmaz gereği olduğunu savunan Çiftçi, şöyle konuştu:

"Saydığımız tüm bu hak ihlalleri bize bir kez daha uluslararası sözleşmelere taraf olan ülkelerin çocuk haklarını tanımasının sadece kağıt üzerinde kaldığını, fiilen çocukların yaşama ve gelişmesi için çaba harcanmadığını, sözleşmenin içselleştirilmediklerini göstermektedir. Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak ülkemizde ve dünyada çocukların uğradığı fiziksel, cinsel, duygusal ve her türlü istismarların takipçisi olarak tüm siyasi erklere ve tüm insanlığa, çocuk hak ihlalleri karşısında yükümlülüklerini hatırlatarak, sadece bu günün değil, yılın her gününün onlar için olduğunu, onlar için ayrımcılığın yaşanmayacağı yüksek yararlarının gözetileceği, barış dolu bir dünya inşa edilmesi için gerekenleri yapmaya davet ediyoruz."

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Açıklamaya katılanlar

-Çiftçi'nin konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,

======================================================

7)TRENİN ÖNÜNE ATLADI

AYDIN'da 27 yaşındaki Aykut Aktuğ, Denizli-Söke seferini yapan trenin önüne atlayarak intihar etti. Aktuğ'un, kız arkadaşına yaptığı barışma teklifinin reddedilmesi üzerine hayatına son verdiği ileri sürüldü.

Olay, bugün saat 09.00 sıralarında, Kardeşköy Mahallesi hemzemin geçidi yakınında meydana geldi. Aykut Aktuğ, iddiaya göre, Denizli-Söke seferini yapan yolcu treninin önüne atladı. Terinin çarpmasıyla yaklaşık 5 metre savrulan Aktuğ, rayların kenarına düştü. Olayı görenlerin ihbarıyla bölgeye gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Aktuğ'un öldüğü belirlendi. Polis ekipleri, olay yerinde inceleme yaptı. Görgü tanıkları, gencin tren gelirken kendisini raylara bıraktığını söyledi. Aktuğ'un cansız bedeni olay yeri incelemesinin ardından otopsi için morga kaldırıldı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Kazadan kısa bir süre önce demiryolu kenarında bir süre dolaşan, bir yandan da cep telefonuyla konuşan Aykut Aktuğ'un, kendisine neden beklediğini soranlara, "Trenin gelmesini bekliyorum" dediği öğrenildi. Telefon konuşmasına tanık olanların iddiasına göre Aktuğ'un, kız arkadaşını arayarak barışma teklifinde bulunduğu, olumlu cevap alamayınca da trenin önüne atlayarak yaşamına son verdiği öne sürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Aykut Aktuğ'dan görüntü

Olay yerinden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Cem ULUCAN / AYDIN,

==========================================================

8)ESKİŞEHİR'DE FETÖ ŞÜPHELİSİ 4 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

ESKİŞEHİR'de Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 kişi adliyeye sevk edildi.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde çalıştıkları belirtilen 1'i kadın 4 kişiyi gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulamaları tamamlanan şüpheliler, adliyeye sevk edildi.

Görüntü dökümü:

---------------

-Şüphelilerin adliyeye getirilirken çekilen görüntüleri bulunuyor.)

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

============================================================

9)SAKARYA'DA 11 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

SAKARYA'da, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 5'i kadın 11 kişi adliyeye sevk edildi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PDY soruşturma kapsamında operasyonlar sürüyor. Sakarya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin operasyonu ile örgütle bağlantılarının olduğu iddiasıyla 11 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından 5'i kadın 11 kişi bu sabah adliyeye sevk edildi. Maliye Bakanlığı'nda uzman yardımcısı olan B.H, Milli Eğitim Müfettişleri A.E.T ile M.E.T, öğretim görevlisi G.Ç, memurlar K.Ö. ile S.Ş, eczacı G.Ş, diş hekimi V.E, öğretmen E.S.T, ev hanımı N.Ş. ve F.O. adliyeye sevk edilirken, kamu kuruluşlarında görevli kişilerin daha önce meslekten ihraç edildikleri, bazı kişilerin Bylock kullandıkları belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Adliyeye sevk edilmeleri

Zafer TOKUŞ-Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), -

==========================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
'Kayyum atanacak belediye sayısı 16'yı bulacak' iddiası

"16 belediyeye daha kayyum" iddiası! Bir şehre özellikle dikkat çekildi

Tunceli'de kayyum gerginliği! Polis barikatını aşmak istediler

Polisle kalabalık arasında arbede çıktı

Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

İstanbul'da kar yağışı beklenen ilçeler

İşte İstanbul'da kar yağışı beklenen ilçeler

title