Dha Yurt Bülteni-6
1)ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ BAŞLADIULUDAĞ Grand Yazıcı Otel'de iki gün sürecek Türkiye'den ve dünyadan 1200'e yakın katılımcıyı ağırlayacak Uludağ Ekonomi Zirvesi, 'Gelecek' ana teması ile başladı.
1)ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ BAŞLADI
ULUDAĞ Grand Yazıcı Otel'de iki gün sürecek Türkiye'den ve dünyadan 1200'e yakın katılımcıyı ağırlayacak Uludağ Ekonomi Zirvesi, 'Gelecek' ana teması ile başladı. Capital ve Ekonomist Dergileri Genel Yayın Yönetmeni M. Rauf Ateş, üst düzey bir zirve gerçekleştiğini ifade etti. Zirve'de konuşan M. Rauf Ateş, başta sponsorlar olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Dünyanın dört bir yanından konuşmacılar var. Bu yıl bir ilki gerçekleştiriyoruz. Stars of Region Yarışması'nı gerçekleştiriyoruz. 5 Türk ve 5 yabancı finalistimiz var. İran, ABD, Suudi Arabistan ve İsveç'ten finalistlerimiz var. Umarım gelecek yıllarda çok daha ileriye taşınacak. İlk yıllarımızda Sayın Bakanımız Ali Babacan bize destek oluyordu. Son yıllarda da Sayın Bakanımız Mehmet Ali Şimşek yardımcı oluyor. Kendilerine çok teşekkür ediyorum" dedi. Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Özgür Maraş ise 1960 yılında kurulan Garenta olarak Zirve'nin Bursa'da olmasının çok özel olduğunu söyledi. Bursa'nın tarihi ve ekonomisi ile önemli bir şehir olduğunu kaydeden Maraş, "Bugün dünyada paylaşım ekonomisi 500 milyar dolar. Yakında bu rakam 700 milyar doları bulacak. Ülkemiz için de önemli bir potansiyel. Garenta olarak bizler de paylaşım ekonomisine hizmet ediyoruz. Satın alma, kirala diyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde ya ilk olmak istiyoruz. ya da en iyisini yapmaya çalışıyoruzö diye konuştu.Dow Hindistan, Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Luciano Poli 7de Türkiye ve dünya ekonomisi konularında bilgi verdi.Zirve'de sanayiden ticarete, üretimden perakendeye, finanstan eğitime kadar pek çok sektörün nabzı tutulacak, iş dünyasına ve ekonomiye yön verecek gelişmeler konuşulacak.
BAŞBAKAN YARDIMCISI ŞİMŞEK: TÜRKİYE, AB'NİN KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİNİ 14 YILDA YAKALAYACAK
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin, kişi başına düşen milli gelirde Avrupa Birliği ortalamasını 14 yılda yakalayacağını söyledi. Türkiye'nin yaşanan bazı gelişmelere rağmen hızla büyümeye devam ettiğini söyleyen Şimşek, görecelik performansı açısından da Çin ve Hindistan'ın ardından gelişmekte olan ülkelere fark attığını belirtti. Dünyanın büyük bir borç batağında olduğunu söyleyen Şimşek, "Küresel verimliliğe baktığınız zaman burada aşağı yönlü bir trend söz konusu. Dünya büyük bir borç batağında bunu abartmıyorum çünkü dünya toplam borcunun milli gelire oranı neredeyse yüzde 320'lere yaklaşmış durumda. Şimdi bugün bir sorun yok ama faizler yükselirse bu borçların geriye ödenmesinde sıkıntı olacak. O zaman dünya faizleri kalıcı olarak bir sürekli yükseltemez çünkü yükseltirse yavaşlayacak. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bizim aslında bu dönemde kaldıraç oranını azaltmamız gerekiyor" dedi. Türkiye'nin hızla büyüdüğünü söyleyen Şimşek, bu büyüme ile zamanla Amerika'nın büyüme hızını da yakalamanın mümkün olacağını dile getirdi. Şimşek, "Türkiye çok hızlı büyüyor. Dünyadan daha hızlı büyüdü. Türkiye son 15 yılda ortalama yüzde 5.7 büyüdü. Bu kadar şok, bu kadar olumsuz gelişmelere rağmen yani Ortadoğu'daki kaosa, teröre, hain darbe girişimine, bir sürü soruna rağmen Türkiye ortalama 5.7 büyümüş. Diyebilirsiniz ki cumhuriyet tarihimizin ortalamasına oranla 1 puandan fazla büyümüşsünüz ama 1 puan 2.6 katlık fark yaratır. Bu büyüme sayesinde Türkiye'nin görecelik performansı da oldukça iyi. Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelere büyük fark atmışız, dünyaya büyük fark atmışız. Biz yüzde 231'in üzerine çıkmışız, dünya yüzde 178'e çıkmış. O nedenle Türkiye'ye baktığınız zaman kişi başına milli gelirde, Amerika ile arayı 20 puan, AB ile arayı 28 puan kapatmışız. Böyle giderse Türkiye Avrupa Birliği milli gelirde kişi başı ortalamasını 14 yılda yakalayacak. Dolayısıyla gerçekten uzun bir süredir Türkiye'nin en önemli hedefi olan Avrupa ile arayı kapatma hedefi gerçek oluyor. Bir rüya gerçeğe dönmüş oluyor. Şu anda Türkiye gördüğünüz gibi gerçekten Amerika ile arayı yıllık 3.6 puan gibi çok yüksek bir dozda arayı kapatıyor. Dolayısıyla bizim zaman içinde Amerika'yı da hızla yakalamamız mümkün olacak. 2018 de iyi olacak. Geçen sene Türkiye muhtemelen yüzde 7-7,5 arasında bir büyüme ile yılı kapattı. Bu sene de büyüme bizim öngörümüz yüzde 5,5 çünkü yatırımlar artacak, özel tüketim güçlü ve dışa talep güçlü. Yatırımlar artacak çünkü kapasite kullanım oranı çok güçlü, yatırımlar artacak çünkü çok muazzam teşvikler var. Yatırım başvuruları rekor düzeyde. Bu yatırımlar artacakö diye konuştu.
"TÜRKİYE HEM DIŞ HEM İÇ TALEPLERİNİN GÜÇLÜ OLDUĞU BİR DÖNEMDEö
Türkiye'nin son 10 yılda 8,7 milyon vatandaşına iş bulduğunu söyleyen Şimşek, "Dile kolay, büyük bir rakam. Avrupa'nın nüfusu 512 milyon yaklaşık olarak ve net bazda 2007 sonrasında Avrupa'daki 28 ülke sadece 5,2 milyon iş buldu. Bu hakikaten muazzam bir başarı. Sadece Avrupa ile karşılaştırılınca değil bütün dünya ile. İç talep iç turizm toparlanıyor. Dış talep de toparlanıyor. AB, uzun bir aradan sonra güçlü büyüyor. Bu bizim için haber. Dış talep güçlü olacak dolayısıyla Türkiye hem dış hem iç taleplerinin güçlü olduğu bir dönemde. Turizm de toparlanıyor. Tabii ki bu kadar güçlü büyürseniz bir takım yan etkileri oluyor. Yani bu kaçınılmaz bir durum. Türkiye maalesef şu anda enflasyonda uzun bir aradan sonra tekrar yüzde 10'un üzerinde. Bu karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan bir tanesi. Bunu tek haneye indirmek için güçlü bir çaba içerisindeyiz. Bunun en önemli sebebi liradaki değer kaybı. Maalesef Türk Lirası cinsinden gördüğünüz gibi çok net, ara malı, ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatları neredeyse yüzde 30'un üzerinde arttı geçen sene. En büyük sorun bu. Liradaki değer kaybı tamamen ekonomiyle bağlantılı mı? Kısmen bağlantılı. Ama kısmen de bizde ve dışarıdaki siyasi gelişmeler. Sebebi ne? Kürsel ilişki ağımızda bizim haklı davalarımızda yanlış bir şekilde bize karşı tutumlar da var. Örneğin Suriye'de bizim ciddi bizim kaygılarımız var ama bunu anlamakta zorlanan müttefiklerimiz, dostlarımız var. Bu bizim küresel ilişki ağımızı olumsuz etkiliyorö şeklinde konuştu.
KENNEDY'NİN SÖZÜNDEN ÖRNEK VERDİ.
Türkiye'nin aşırı borçlu bir ülke olmadığını söyleyen Şimşek, esas sorunun reel sektör şirketlerinden kaynaklandığını belirtti. Amerikan Başkanı J.F. Kennedy'nin sözünü hatırlatan Şimşek, "Türkiye aşırı borçlu bir ülke mi? Değil. Türkiye'nin bütün borcunun milli gelire oranı yüzde 41. Aslında kamunun netini almanız lazım. Kamunun neti yüzde 8 olduğu için yüzde 28 yerine onu 20 puan daha düşürebilirsiniz. Dolayısıyla kamuya baktığınız zaman yüzde 28,5'luk brüt borç var. Hane halkının yüzde 18, finans sektörünün yüzde 24 civarında bir tek reel sektörün borcu nispeten yüksek. Reel sektörün milli gelire oranı yüzde 69. Dünyada bu oran yüzde 87 ama biz dünyaya bakamayız. O nedenle biz önümüzdeki dönemde reel sektör olarak da bir miktar bu noktada hassasiyet göstermemiz gerekecek. Burada en önemli konu döviz borcudur. Devletin dünyaya net bir döviz borcu yok, dünyadan döviz alacağı var. Yani bizim varlıklarımız borçlarımızdan yüksek. Hane halkının çok büyük bir döviz fazlası var çünkü biz hane halkının döviz ile borçlanmasını yasakladık. Çok doğru yapmışız. Bankacılık sektörü d tanım gereği nötr olmak zorunda. Çünkü bilanço içi bilanço dışı ile bu işi yürütüyorlar. Esas sorun burada reel sektör şirketlerinde. Reel sektör şirketlerimizin döviz açığı net pozisyonu 213 milyar dolar. Bu büyük bir rakam. Çok da büyütmek istemiyorum çünkü bunların varlıkları da var ama yine de bu konu önemli. Kısa vadede akıllı davranmış bizim firmalar. Kısa vadede döviz biriktirmişler. 1 yıllık vade ile şirketlerimizin net döviz açığı yok ama bu orta vadedeki sorunu ortadan kaldırmıyor. O nedenle biz tedbir alıyoruz. Peki ne yapacağız? Meşhur Amerikan Başkanı Keneddy'nin bir sözü var. 'Çatıyı hava güneşliyken tamir etmek lazım'. Şu anda dünyada büyüme var, likitide bol sayılır. Faizler düşük sayılır. Şimdi bizim çatıyı onarma zamanımız çünkü yağmur yapacak. Belki yarın, belki daha uzun vadede ama elinde sonunda bu küresel senkronize büyüme devam etmeyecek. Etmemiş geçmişte. Bunları dönem dönem yaşadık. Büyüklüğünü bilemem ama yağmur yağacak belki fırtına olacak. Bugünden evimizi sağlamlaştırmamız, çatımızı sağlamlaştırmamız lazımö dedi.
BANKALARA ÇAĞRIDA BULUNDU
Birçok reformlar yaptıklarını belirten Şimşek, bu noktada bankalara da çağrıda bulundu. Şimşek, şunları kaydetti:
"Sermaye piyasaları gelişmeden artık bu hızla devam edemeyiz. Sermaye piyasaların gelişmesi için de arz ve talep gerekiyor. Şu anda şartlar elverişli. Henüz yağmur yok, fırtına yok. Şirketlerinizi halka açın. Dünyada ve Türkiye'de halka açın. Yeni ortaklar alın. Bu şekilde büyümeyi daha sağlıklı kaynaklarla finanse edin. Biz ne gerekiyorsa her türlü desteği vereceğiz. Sermaye Piyasası Kurulu ile sorununuz olursa gelin. Mutlaka önünüzü açacağız. Amacımız daha çok tabana yayılmış bir sermaye ile bu işi götürmek. Çünkü bankacılık sektörünün finans sektöründeki payı yüzde 82. Bu oran çok yüksek. Bankacılık sektörümüz çok sağlam. Ekonomiyi destekliyor ama sermaye piyasaları bir o kadar değil. Bir de bankalara bir çağrım var. Aslında her bankanın bir aracı kuruluşu var ama yetmez. Gerçek anlamda niye yatırım bankası kurmuyorsunuz. Gelin biz size yardımcı olalım. Yatırım bankaları kurun. Mveduata dayalı bir modelden geniş, toptan kaynağa dayalı modelle gelin biz size yardımcı olalım. Özellikle start up'lara gelecek vaad eden şirketlere yatırım yapın, daha çok kazanırsınız. Riski yüksek ama gelecek orada. Geleneksel sektörle de kar marjları düştü. Geleneksel sektörlerde rekabet çok yoğun. Biz oralara da yardımcı oluyoruz ama gelin gelecek vaad eden şirketlere daha çok kaynak koyalım. Gelin bunu yetişmiş insanları içerisinde barındıran bankacılarla yapalım. Onun için bankalarımıza da buradan çağrımız olacak.ö
"BATI İLE İLİŞKİLERDE KOPMAYA GİTMEYECEĞİZö
Son olarak Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu dile getiren Şimşek, Avrupa'nın Türkiye için de ilham kaynağı olduğunu söyledi. Türkiye'nin Avrupa'nın stratejik ortağı olduğunu söyleyen Şimşek, "Batı ile ilişkilerde biz bir kopmaya gitmeyeceğiz. Biz yüzyıllardır Avrupa'nın bir parçasıyız. Hiç kimse Türkiye'yi Avrupa'dan koparıp atamaz. Avrupalılar bile biz bile yapamayız. Çünkü Avrupa ile Batı ile bizim ilişkilerimiz çok güçlü. Evet dönem dönem yanlış anlaşılmalar var, anlaşmazlıklar var. Olabilir. Ama olsun bu sorunlar çözülür. Biz oradan kopmuyoruz. Bazen diyorlar ki; Türkiye Avrupa'da değil. Türkiye'nin Trakya nüfusumuz 11 milyon. Türkiye'nin Avrupasının nüfusu bir sürü Avrupa ülkesinden daha fazla. Kim Avrupalı kim Avrupalı değil tartışmasına fiziki olarak da girseniz bu harita size bir şeyler anlatıyor. 1959'dan beri görüyorsunuz bir yolculuk var. Bu yolculukta ister istemez uzun süreli olunca ufak tefek çatışmalar oluyor. Özetle Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. Gerçekten ihtiyacı var şaka söylemiyorum. Ekonomi, güvenlik yani birçok konuda Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. Tabii Türkiye'nin de Avrupa'ya ihtiyacı var. Türkiye, Avrupa'nın en büyük 5'inci ticaret ortağı. 160 milyar dolardan fazla bir ticaretten bahsediyoruz. Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçer, enerji güvenliği de Türkiye'den geçer. Türkiye, NATO'nun en güvenilir, en güçlü ülkelerinden bir tanesi. NATO'da en büyük 2. orduya sahibiz, NATO'ya en çok katkı veren 4'üncü ülkeyiz. Türkiye'nin de Avrupa Birliği'nden referans olarak ihtiyacı var. Bizim de hukuk devletini güçlendirmemiz, demokratik standartlarımızı iyileştirmemiz, kurumsal kaliteyi yükseltmemiz açısından ne güneyde ne doğuda başka ilham alacağımız kimse yok. Avrupa Birliği bizim hala ilham kaynağımız. Özetle Türkiye Avrupa'nın stratejik ortağıdır. Bunu kimse değiştiremezö dedi.
BURSA
=========================================================
2)ŞEHİT PİLOT ÜSTEĞMEN, MEMLEKETİNE UĞURLANDI
Nevşehir'in Gülşehir ilçesi Ovaören Köyü yakınlarında eğitim uçuşu sırasında düşen F-16 savaş uçağının şehit olan pilotu Üsteğmen Yasin Boy'un (32) cenazesi, Kapadokya Havalimanı'ndaki uğurlama töreninin ardından uçağın kalkış yaptığı, Adana'daki İncirlik Üssü 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı'na getirildi. Evli ve 1 çocuk babası Şehit Havacı Üsteğmen Yasin Boy için 10'ncu Tanker Üs Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Törene, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, 6'ncı Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç, şehidin silah arkadaşları, babası Ramazan, annesi Gül, astsubay ağabeyi Levent, eşi Çağla Boy ile 4 yaşındaki oğulları Meriç katıldı. Şehidin anne ve babası yakınlarının desteği ile ayakta dururuken, Çağla Boy, şehit eşinin tabutuna sarılıp öptükten sonra, "Nasıl gittin" diyerek gözyaşı döktü. Törenin ardından şehidin cenazesi uçağa götürülürken, ağabeyi Levent Boy, asker selamı verdi. Şehit Yasin Boy'un cenazesi, törenin ardından toprağa verilmek üzere askeri uçakla memleketi Samsun'a götürüldü.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Şehit cenazesini getiren uçağın inişi
Şehidin uçaktan indirilmesi
Şehit Cenazesinin tören alanına getirilmesi
Şehit çocuğunu bir yakınının kucağında görüntüsü
Namazın kılınması
Şehit pilotun arkadaşlarının tabutun başında nöbet tutması
Şehit eşini teselli edilmesi
Şehit cenazesinin araca bindirilmesi
Şehit cenazesinin memleketine gönderilmesi için uçağa bindirilmesi
Şehit çocuğunun elinde biberonla bir yakınının kucağında uçağa doğru gitmesi
Törene katılan amerikalı askerlerin görüntüsü
Genel ve detay görüntüler
Protokol görüntüsü
SÜRE: 06'12" BOYUT: 378 MB
Haber: Yusuf BAŞTUĞ - Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
===================================================
3)BAKAN FAKIBABA: 15 ÜLKEYE PATATES TOHUMU İHRAÇ EDECEĞİZ
GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Türkiye'de üretilen yerli patates tohumunun 15 ülkeye ihracat edileceğini söyledi. Niğde'ye giden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, sabah saat 06.00'da başladığı programında Patates Araştırma Enstütisini ziyaret etti. Bakan Fakıbaba, Türkiye'nin üretilen yerli patates tohumuyla ihracat yapacağını yapacağını söyledi. Fakıbaba şöyle konuştu:
"Her ile gittiğimde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın çok güzel işler yaptığını görmekten bırakın Bakan olmayı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gerçekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Hep derler ya tohum ithalat, şu ithalat, bu ithalat diye ama arkadaşlar çalışmışlar ve patateste 8 çeşit patates tohumu üretmişler. Bunun 5'i şuan hazır birini zaten özel sektöre vermişler. 4'ünü de özel sektöre vermek üzereler. Özel sektöre 480 ton verilmiş ve bu alan arkadaşımızda 1200 dönümlük bir alanda ekimini yapacak, tahmini 15 ülkeye de ihraç edeceğini söylüyor. Düşünün daha sadece bir özel sektör yarın buradan neler elde edeceğiz. Bizim ortalama olarak yılda patates tohumuna, ithalatına vermiş olduğumuz para ortalama 22 milyon dolar ve şimdi o 22 milyon doların yüzde 80'ini biz halletmişiz artık bundan sonra biz ihracata geçeceğiz."
Yapılacak patates tohumu ihracatıyla 50 milyon dolar beklendiğini belirten Fakıbaba şöyle devam etti:
"Türk insanı çok fazla Tarım Bakanlığı'nın neler yaptığını bilmiyor. Enstitülerde hangi tohumlar üzerinde çalıştığını. Yerli ürettiğimiz çok ciddi tohumlar var ve her gittiğimiz ilde artık bundan sonra Türk Halkının moralinin düzelmesi lazım. Gıda, tarım ve hayvancılık gerçekten çok zevkli bir uğraş. İnsanlarımız bu uğraşı seviyorlar, insanımız çalışkan ve üretiyorlar. Üreten bütün arkadaşları yürekten kutluyorum. İnşallah biz 22 milyon dolar ithalat parası vereceğimize bundan sonra dışarıdan gelen paraya bakacağız ve bunu ortalama 50 milyon dolar olarak tahmin ediyoruz. Gittikçe bunlar gelişecek. Özellikle Türk halkına şunu belirtmek istiyorum. Gerçekten zaman zaman zorluklarımız olsa da biz gıda, tarım ve hayvancılıkta biz bu bölgenin değil, Avrupa'nın değil dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız ve daha hızlı bir şekilde inşallah gireceğiz." Bakan Fakıbaba, daha sonra geçtiği hayvancılık tesisinde ise buzağı besledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Hayvan çiftliğinde Bakan Fakıbaba'nın karşılanması
Çiftlikte inceleme yapması
Buzağı sevmesi
Buzağına süt içirmesi
Detay görüntüler
Patates arastirma merkezi ziyaretinden görüntüler
Bakanın patates tohunu hasadı yapması
Bakanın açıklaması
detay görüntüler
SÜRE: 04'00"
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
=======================================================
4)BOLU'DA ARAÇLAR TOZA BULANDI
BOLU'da toz taşınımı nedeniyle araçların üzeri çamurla kaplandı.
Bolu kent merkezinde gece aralıklarla devam eden sağanakla birlikte araçların üzeri çamura bulandı. Sabah saatlerinde evlerinden çıkan vatandaşlar tozla kaplı araçlarıyla karşılaştı. Vatandaşlar araçlarını yıkatmak için oto yıkamacıların önünde kuyruk oluşturdu.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Çamurlu araçlar
-Yıkama istasyonlarından görüntü
Süre: 01.21 Boyut: 152 MB
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,
=========================================================
5)KARABÜK'TE ARAÇLAR ÇAMURLA KAPLANDI
KARABÜK'te, toz taşınımı nedeniyle yağmurla birlikte çamur yağdı. Araçla tozla kaplandı.
Sabah tozla kaplanmış bir şekilde araçlarını gören sürücüler şaşkınlık yaşadı. Gece saatlerinden itibaren toz taşınımı nedeniyle yağmurla birlikte çamur yağdı. Toz taşınımı ile ilgili Meteorolijinin yaptığı uyarılarından habersiz bazı vatandaşlar araçlarını tozla kaplı görünce şaşkınlık yaşadı. Sürücüler kendi imkanlarıyla araçlarını temizlerken, bazıları da güzergahları üzerindeki oto yıkamacıların yolunu tuttu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Tozla kaplanan araçlar
-Tozla kaplanan araç sürücüsü ve aracını yıkayan sürücü ile röp
Süre: (03.26) Boyutu: (382 MB.)
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
=======================================================
6)SİLİFKE ÇİLEĞİNE HEM YURT İÇİNDEN HEM YURTDIŞINDAN YOĞUN TALEP
TÜRKİYE'nin en önemli çilek üretim merkezlerinden Mersin'in Silifke ilçesinde hasat dönemi başladı. Silifke çileği hem yurt içinden hem de yurt dışından büyük bir talep görüyor.
Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Çilek Üreticisi Nurettin Kaynar, Ziraat Odası Başkanı Cafer Doygun, Tarım Gıda ve Hayvancılık İlçe Müdürü Yusuf Gün ve Atayurt Halk Komisyoncular Dernek Başkanı Ali Türer ile birlikte çilek hasadı yapan tarım işçilerini ziyaret etti. Önce tarlada çilek hasadı yapan Kaymakam Cinbir ve beraberindekiler daha sonra üretici ve komisyoncularla birlikte çileğin fiyatını belirledi. Çileğin fiyatı kalitesine, cinsine, büyüklüğüne ve paketleme şekline göre 3 lira 75 kuruş ile 5 TL olarak belirlenirken Kaymakam Cinbir, çileğin büyük olmasının hormonlu olduğu anlamına gelmediğini ve Silifke çileğinin kesinlikle hormonlu olmadığını söyledi.
Çileğin büyük olmasının Silifke farkı olduğunu belirten Cinbir, "Silifke'deki çileğe göre bir başka yerde çilekler biraz küçük oluyorsa hormonlu olduğu anlamına gelmez. Bu Silifke'deki çileğin kalitesini gösterir, şeklini gösterir. Bu tür gelişi güzel haberlerin yapılması hem üreticimizi üzer, hem komisyoncumuzu üzer. Silifke'den toplanıp pazarlanan çileklerimiz hormonsuzdur ve vatandaşlarımız rahatlıkla bu çilekleri alabilir. Çileğin iri olması hormonlumu tereddüdünü beraberinde getiriyor ama böyle bir tereddüde gerek yok. Silifke'deki üretim takip ediliyor. Kullanılan ilaçtan tutun, hasat zamanındaki işlemlere kadar takip edilen aşamaları var. İç ve dış piyasaya sunulan çilek hormonsuzdur diye yenilebilir" dedi.
Çileği hem yurt içinden hem de yurtdışında önemli talebin olduğuna ifade eden Cinbir, "Silifke'de çileğin en önemli tarım ürünlerinden biri olduğunu görüyoruz. 21 bin 500 dekar alanda çilek üretimi yapılıyor. Bunun 2 bin dekarı kapalı alan ve 600 dekar alanda da topraksız çilek üretimi yapılıyor. Silifke'de kasım ayında pazara çilek çıkıyor ve Temmuz ayı sonuna kadar da hasat devam ediyor" diye konuştu.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kaynar da, Silifke çileğinin sadece Türkiye'de değil dünyada bir marka olduğunu dile getirdi. Silifke çileği için coğrafi işaret tesciline başvurduklarını, çalışmaların devam ettiğini ve kısa sürede coğrafi işaret tescilini alacaklarını vurgulayan Kaynar, şunları söyledi:
"Evet çilek iri gözüküyor, ama bu Silifke çileğinin ve türünün özelliği. Hormondan bile bahsetmek istemiyoruz çünkü çileğin yapısına hormon uymaz. Çileği iyi tarım uygulamalarıyla yetiştiriyoruz, tamamen tüketicinin sağlığını düşünüyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir'in çilek tarlasını ziyaret etmesi
-Kaymakam Şevket Cinbir 'in çilek toplaması
-Çileğinin görüntüleri
Cinbir ile birlikte çileğin fiyatının belirlenmesi
Cinbir'in röportajı
Haber-Kamera: Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin),
=============================================================
7)ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI AĞDACI: DİLOVASI'NDA KANSERDEN ÖLÜM ORANI YÜZDE 33,7
ÇEVRE Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Sait Ağdacı, dünyada kanserden ölümlerin yüzde 12,5, Türkiye'de yüzde 12,9, Kocaeli'de yüzde 18,9 olduğunu belirterek, " Dilovası'nın kanserden ölüm oranı yüzde 33,7. Dilovası bölgesinde maalesef ağır metaller yoğunluktadır. Bu da bu bölgede kanserden ölüm vakalarının fazlalığını açıklamaktadır. Bu bölgede 10 yıldan fazla yaşayan insanların kanserden ölüm oranı, 10 yıldan daha az yaşayanlara oranla daha fazladır" dedi.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, Türkiye'nin, Uluslararası Çevresel Performans Endeksi'ne göre 132 ülke arasında 109'uncu sırada olmasıyla çevreye verdiği önemi ortaya koyduğunu belirtti. Oda olarak, Kocaeli'nin hava kalitesini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tüm ülkede bulunan 199 hava izleme istasyonundan, Kocaeli'deki 12'sinin yıllık verileri, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü verilerinden faydalanarak, kirleticileri baz aldıklarını söyledi. Ülkemizde her geçen gün hava kalitesinin giderek düştüğünü ifade eden Ağdacı, "Hava kirliliği sorunu konusunda tespit noktasında önemli çalışmalar yapılmasına karşın, çözüm noktasında yeterince çabanın gerek yerel yönetimler ve gerekse de mülki idare tarafından gösterilmediği artan kirlilikten de anlaşılmaktadır. Ülkemizde her geçen gün hava kalitesi giderek düşmektedir. Yani havamiz her geçen gün daha da kirlenmektedir. Türkiye de hava kirliliğine bağlı ölümlerde ilk 20 ülke arasında 15'inci sıradadır" dedi.
DİLOVASI'NDA AĞIR METALLER YOĞUNLUKTA
Dilovası bölgesinde ağır metallerin kansere neden olduğunu belirten Ağdacı, "Kocaeli genelinde ve her ilçede partikül madde 10 kirleteninin yoğun olduğunu tespit ettik. Partikül madde 10 açısından İzmit merkezin hava kalitesinin Dilovası'ndan daha kötü olduğunu gördük. Partikül madde 10 ana kaynağı ise fabrikalar, enerji ve yakma tesisleri, inşaat, rüzgar etkisi, taş ocakları ve fosil yakıt tüketiminden kaynaklı. Dilovası bölgesinde ise maalesef ağır metaller yoğunluktadır. Bu da bu bölgede kanserden ölüm vakalarının fazlalığını açıklamaktadır. Bu bölgede 10 yıldan fazla yaşayan insanların kanserden özellikle akciğer kanseri ve lösemi ölüm oranı, 10 yıldan daha az yaşayanlara oranla daha fazladır. Dünyada kanserden ölümlerin tüm ölümlere oranı yüzde 12,5, Türkiye'de yüzde 12,9, Kocaeli'de yüzde 18,9, Dilovası'nda ise yüzde 33,7'dir" diye konuştu.
'KİRLİLİĞİ KAYNAĞINDA YOK EDECEK TEKNOLOJİLER KULLANILMALI'
Ağdacı hava kirliliğinin alınacak önlemlerle önlenebileceğini söyleyerek, "Hava kalitemizi yükseltmek mümkün mü? Elbette mümkün. Şöyle ki; Asıl amaç kirliliği kaynağında yok etmek olmalıdır. Öncelikle kirliliği kaynağında yok edecek teknolojiler kullanılmalıdır" dedi.
'ÇARPIK SANAYİLEŞME VE KENTLEŞME'
Dilovası'nın rant ve rüşvet nedeniyle sanayi kuruluşlarının yoğunlaşmış bir kent olduğunu söyleyen Ağdacı, şöyle konuştu:
"Kocaeli 1960'lardan itibaren maalesef çarpık sanayileşme, çarpık kentleşmenin pençesine düşmüş ve özellikle Dilovası bölgesi 1987- 2000 yıllara arasında tamamen rantın ve rüşvetin alabildiğince konuşulduğu, döndüğü ve bu sayede sanayi kuruluşları yapılmış olduğu bir kent haline dönüşmüş. Ülkemizin Otomotiv sanayinin yüzde 40.7'si bu kentte, kimya sanayinin yüzde 29'u bu kentte yani Kocaeli aslında ağır sanayi kenti ve dolayısıyla sanayi içinde olması, böyle bir nüfusun olması, ısınmadan kaynaklanan kötü yakıt kullanılması artı"
Görüntü Dökümü
-----------------------
Sait Ağdacı ile röp.
Dilovası'ndan görüntüler
Sanayi kuruluşlarından görüntü
Bacalardan görüntü
Ergün AYAZ-Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli), -
=============================================================
8)ARTVİN'DE, GÜREŞLERE HAZIRLANAN BOĞALAR SPORA BAŞLATILDI
ARTVİN'in Yusufeli ilçesinde yaklaşan güreş sezonu öncesi boğa sahipleri, kışı ahırlarında hareketsiz geçiren boğalarını hazırlamaya başladı. Boğalar yürütülüp, yokuş tırmandırılırken ve koşturulurken ilginç görüntüler ortaya çıktı.
Boğa güreşleri ile ünlü Artvin'de güreş sezonu nisan ayında açılıyor. Sezon öncesi vatandaşlar, kışı ahırlarında hareketsiz geçiren boğalarını hazırlamaya başladı. Boğalar, her gün sabah ve akşam günde 2'şer saat olmak üzere, yürüyüş yaptırılıp, yokuş tırmandırılıyor ve koşturuluyor. Boğalar güçlenmeleri için kuru üzüm, mısır ve pekmezle besleniyor.
'12 GÜNDE 30 KİLO VERMESİ LAZIM'
Kenan Özdemir, boğasının kendi kategorisinde güreşebilmesi için kilo vermesi gerektiğini belirterek, "Rampa yukarı tırmandırıyoruz. Kilo vermesi için bu şart. Güreşe 12 gün kaldı. 30 kilo vermesi lazım. Biz de bunun için uğraş veriyoruz" dedi.
20 KİLO FAZLASI VAR
Aykut Yılmaz'a ait olan ve ağırlığı 700 kilo gelen boğanın da kendi kategorisinde güreşebilmesi için 680 kiloya inmesi gerekiyor. Boğa ile birlikte koşup, tırmanış yapıan Yılmaz, "Boğamın güreşebilmesi için 20 kilo vermesi lazım. Onun için spor yaptırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Boğa ve sahipleri
Koştrulan boğalar
Sahipleri ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Nusret DURUR ARTVİN-DHA
======================================================
9)AKÇAKALE'DE KAYMAKAMLIK BAHÇESİNDE OKUL EYLEMİ
ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinde, çoğunluğu çocuk 50 kişilik grup, Acıkuyu Mahallesi'ne okul yapılması için Kaymakamlık bahçesinde eylem yaptı.
İlçeye bağlı Acıkuyu Mahallesi'nde oturan çoğunluğu çocuktan oluşan 50 kişilik grup, ellerinde Türk bayrağı ve çeşitli yazıların yazıldığı dövizlerle Kaymakamlık bahçesinde bir araya geldi. Kalabalık, Atatürk büstü önünde toplanıp, mahalledeki okulun yetersiz ve eski olduğunu savunarak, yeni okul yapılmasını istedi. Acıkuyu Mahallesi Muhtarı Sait Koçan, çocuklarını okula gönderemediklerini belirterek, yetkililerden yardım istedi.
Eylemi gören Akçakale Kaymakamı Hamza Özer, çocukları araçlarla okullarına gönderdikten sonra mahalle sakinleriyle makamında görüştü. Basın kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama yapan Mahalle Muhtarı Koçan, Kaymakam Özer'in, mahalleye okula yapılması için söz verdiğini ifade etti.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Öğrencilerin kaymakamlığa gelmesi
Atatürk büstü önünde slogan atmaları
Kaymakamın gelişi
Muhtarın açıklaması
Genel görüntü ve detaylar
( Haber-Kamera: Hadi KURT -ŞANLIURFA -DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 189 MB