Dha Yurt Bülteni-6

Arkadaşları bıçaklanan doktorlar X-Ray cihazı istedi

IĞDIR Devlet Hastanesi'nde dün hastası tarafından kalbinden bıçaklanarak ağır yaralanan Üroloji Uzmanı Dr. Serkan Yarımoğlu'nun çalışma arkadaşları, hasta muayene etmeme eylemi yaptı. Doktorlar adına bir açıklama yapan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Celal İdemen, "Bıçak ya da tabancayla girilmesini önlemek için hastane girişine X-Ray cihazları kurulmasını istiyoruz" dedi. Ağır yaralı  Dr. Yarımoğlu da gece ambulans uçakla, Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne getirildi.

Olay dün saat 16.00 sıralarında Iğdır Devlet Hastanesi Üroloji Polikliniği önünde meydana geldi. Dr. Serkan Yarımoğlu, muayene için kendisine gelen İbrahim Kum'u gerekli tetkik ve tahlilleri yaptıktan sonra psikiyatri doktoruna görünmesini tavsiye etti. İddiaya göre hastaneden ayrılan ve öğleden sonra tekrar gelen Kum, yanına gittiği doktor Serkan Yarımoğlu ile tartıştı ve bıçakladı. Kalbine ve  karın boşluğuna aldığı iki bıçak darbesi ile ağır yaralan Yarımoğlu'na meslektaşları müdahale etti.

HELİKOPTERLE DOKTOR GETİRİLDİ

Evli ve bir çocuk babası 31 yaşındaki Yarımoğlu hemen ameliyata alındı. Hayati tehlikesi bulunan doktor Yarımoğlu için Kars'tan ambulans helikopterle doktor getirildi. Başarılı bir ameliyat geçiren Serkan Yarımoğlu gece yarısına doğru ambulans uçakla ile Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesine sevk edildi. Genç doktor hayati tehlikeyi atlatırken olaydan sonra hastane güvenlik görevlileri tarafından yakalanıp polise teslim edilen İbrahim Kum ise bugün doktoru bıçakladığı hastaneye getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Adliyeye sevk edilen Kum tutuklanarak Iğdır Cezaevine konuldu.

DOKTORLAR POLİKLİNK EYLEMİ YAPTI

Dün yaşanan olaylardan sonra bugün hastanede toplanan ve bir basın açıklaması yapan hekimler, poliklinik yapmayacaklarını duyurdu. Hekimler adına bir açıklama yapan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Celal İdemen, kendisinin ve arkadaşlarının zorlukla ayakta durduklarını söyledi. Sağlıkta şiddetin kemiğe dayandığı bıçağın maalesef kalbe ulaştığını belirten İdemen şunları söyledi: "Serkan bunu hak edecek ne yapmıştı. Meslektaşı doktor Volkan ile Iğdır'da ilk defa kapalı böbrek taşı ameliyatı yapmıştı. 3 gün sabahtan akşama kadar ameliyathaneden çıkmadan 180'den fazla fakir çocuğun sünnet kampanyasına gönüllü yer almıştı. Her gün poliklinik yapmış ameliyata girmiş, ayın 15 günü icap nöbeti tutarak vatandaşa hizet vermiştir. Biz sağlık çalışanları hiç bir şekilde sözlü ve fiziksel şiddeti hak etmiyoruz. Hepimiz buraya hizmet vermeye, hastaların sağlıklarını korumaya, onları iyileştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya geldik. Ama hizmet yaparken de huzurlu bir şekilde yapmak istiyoruz. Biz Serkan'ın acısını yaşarken maalesef sosyal ortamlarda yapılan yorumlar bizim acımızı ve yarımızı daha da derinleştirdi. Bu yorumu yapanlar hakkında da suç duyurusunda bulanacağız. Artık CİMER, BİMER ve SABİM ile korkutulmak istenmiyoruz. Buradan tüm yöneticilere sayın Valimiz, İl Sağlık Müdürüne ve Başhekimimize sesleniyoruz. Verdiğimiz kararları yaptığımız uygulamaları, aldığımız eğitim ve kanunlar ile yönetmelikler doğrultusunda yapıyoruz. Bize güvenin ve Serkan'ın yaşam mücadelesine vermiş olduğunuz desteğinizi sadece böyle kötü günlerde değil her zaman görmek istiyoruz. Hepimiz şunu anlamakta zorluk çekiyoruz. AVM'lere dahi bıçak ve silahla girilemezken hastaneye bıçak ya da tabancala girilmesini ve bunu önleyecek önlemlerin alınmamasını anlayamıyoruz. Sayın yöneticilerden güven ve huzur içinde çalışabilmemiz ve bir daha böyle bir kötü olayın yaşanmaması için şunları talep ediyoruz. En kısa sürede hastanelerin girişine X-Ray cihazların kurulmasını istiyoruz. Bu cihazların kurulana kadar güvenlik görevlilerin kapıda arama yapabilmesi için detektör temin edilmesini istiyoruz. Şiddete uğrayan veya uğrama ihtimali beliren sağlık personelinin daha hızlı bir şekilde güvenlik görevlilerine ulaşabileceği panik butonlarının poliklinik ve servislerine takılmasını istiyoruz. Sağlık personeline sözlü hakaret, tehdit ve fiziksel şiddeti engelleyecek, caydıracak ve yaptırımları ifade eden afişlerin hastanelerin uygun olan yerlere asılmasını istiyoruz. Ziyaret saatlerinde hastaneye gelen ziyaretçi sayısında kurallara uyulmasının sağlanmasını istiyoruz."

REKTÖR ÇOMAKLI ZİYARET ETTİ

Dün gece Erzurum'a getirilen Dr. Serkan Yarımoğlu'nu bugün ziyaret eden ve hastane önünde bekleyen gazetecilere açıklamalarda bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı şöyle konuştu: "Iğdır'da yapılan operasyonla sağ kalpte, akciğer atar damarında, batında oluşan ana damar yaralanmaları tamir edilmiş ve ameliyat sonrası tıbbi açıdan bütün tedbirler alınarak solunum cihazına bağlı vaziyette ve hayati fonksiyonları takip edilerek üniversitemize sevk edildi. Doktorumuz 23.30'da hastanemize uçak ambulansla getirildi. İntikalinden hemen sonra gerekli müdahaleler Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Acil Tıp Birimi ve Kalp Damar Cerrahisi hekimlerimiz tarafından yapıldı. Doktorumuz getirildiğinde hayati tehlikesi devam etmekteydi. Yapılan ilk muayene ve sonrasında gerekli müdahale ve tetkikler sonucunda kalp damar cerrahisi yoğun bakımına solunum cihazına bağlı şekilde yatırıldı. Hayati fonksiyonları kontrol altına alınan, gerekli kan desteği sağlanan hasta gece 02.40'ta solunum cihazından ayrıldı. Şu haliyle hastanın hayati bulguları nispeten stabil yani kontrol altında ve hala yoğun bakım takip ve tedavisi sürmektedir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Doktorun resmi

-Doktoru bıçaklayan İbrahim Kum'un resmi

-Celal İdemen'in basın açıklaması

-Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi tabelası

-Rektör Ömer Çomaklının hastaneye gelmesi

-Doktorlardan bilgi alması

-Yoğun bakım ünitesine girmesi

-Ömer Çomaklının açıklaması

Haber-Kamera: Suat DENİZ / Zafer KUMRU / ERZURUM-IĞDIR,

=================================

İşkence mağduru kadın: Kocam en ağır şekilde cezalandırılsın

GAZİANTEP'te 29 yaşındaki Mehmet Ali Aşık'ın bıçak ve tüfekle işkence yaptığı 15 haftalık hamile ve 3 çocuğunun annesi olan eşi 26 yaşındaki Çağlar Aşık, yaşadıklarını anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in ziyaret ettiği Çağlar Aşık, eşinin en ağır şekilde cezalandırılmasını, annesi Döne Sönmez ise damadının idam edilmesini istedi.

Kıbrıs Mahallesi'nde geçen pazartesi gecesi meydana gelen olayda iddiaya göre, işçi olarak çalıştığı fabrikadan 3 ay önce ayrılan Mehmet Ali Aşık, 1'i erkek 3 çocuğunun annesi olan 7 yıllık eşi Çağlar Aşık'ın ağzını bağlayıp tartaklayıp kollarından bıçakladıktan sonra, sol bacağına pompalı tüfekle ateş etti. Sol dizine isabet eden saçmalarla ağır yaralanan Çağlar Aşık, silah sesini duyanların çağırdığı ambulansla Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedaviye alınan kadının parçalanan bacağı dizden kesilerek tedaviye alındı.

Durumu iyiye giden ve karnındaki bebeğinin de sağlıklı olduğu belirtilen Çağlar Aşık, yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Çok zor şeyler yaşadığını belirten Çağlar Aşık, eşinin daha önce kıyamadığı çocuklarına da vurmak için silah doğrulttuğunu iddia etti. Konuşurken gözyaşı döken Aşık, şunları söyledi: "İnsan insana bunu yapamaz. Olmaması lazımdı. Çocuklarımla birlikte uyuyordum. Eşim geldi önce ayağıma vurdu. Aramızda hiçbir tartışma yoktu, her şey iyiydi. Bir elinde tüfek, diğerinde bıçak vardı. Kalkmamı istedi ve kolumdan çıkarıp diğer odaya götürdü. Kendisine ne yaptığımı söyledim, o anda bacağıma bıçağı sapladı, sonra koluma sapladı. Bağırdım, bağırmamamı söyledi. Tişörtümü yırttı, ağzımı bantladı. Sonra oturdu karşıma ve sigara içti. 'Ben hep Allah'a dua ettim, seni lime lime edeceğim' dedi. Koluma vurdu, yine sigara yaktı. Pencereden kendisine bakana ateş etti. Ayağıma ateş edince ben divana düştüm, sonra beni bıraktı. Benim iki kızım kapıyı çaldı, bize seslendi. Onları hiç duymadı bile. Normalde onlara kıyamazdı ama duymadı. 'Ben öldüm siz gidin' diyordum. Benim küçük kızım 'Anne' diyerek gözümün içine bakıyordu. Sonra babam geldi ve sakin olmasını istedi. Babam kendisini sakinleştirip tüfeği bırakmasını istiyordu. Benim yaşadığımın aynısını yaşamasını ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum."

ANNESİ: ÖLDÜRSÜNLER

Çağlar Aşık'ın annesi Döne Sönmez ise damadının idam edilmesini isteyerek, "En ağır cezayı alsın, cezaevinden hiç çıkmasın istiyorum. Benim çocuklarımla beni hep tehdit etti. İki engelli çocuğum var diye 'Kime güveniyorsun' diyordu. Ömür boyu çıkmasın, asılma emri versinler. Kendi bizi yaktı, Allah da kendisini yaksın. Herkese, bütün milletvekillerine sesleniyorum; hiç çıkmasın oradan. Allah'ta dileğim budur. Öldürsünler, assınlar" dedi.

FATMA ŞAHİN ZİYARET ETTİ

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, hastanede tedavisi süren Çağlar Aşık'ı ziyaret edip geçmiş olsun dileğinde bulundu. Hastane Yöneticisi Prof. Dr. Mesut Özkaya'dan bilgi alan Şahin, bir süre Çağlar Aşık, annesi Döne Sönmez ve babası Kemal Sönmez ile sohbet etti ve aileye sosyal destekte bulunacaklarını söyledi. Mehmet Ali Aşık'ın en ağır cezayı alması için takipçi olacaklarını kaydederek, şöyle konuştu: "Ben kızımızı gördüm, gayet sağlıklı. Çok derin üzüntümüz var. Özellikle şiddetle mücadelede kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yaptığım zaman sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla çok önemli bir hukuki düzenleme yaptık. Bu hukuki düzenlemenin mantığında caydırıcılık çok önemliydi. Daha önce bu olaylardan dolayı birçok hafifletilmiş cezalar alınıyordu ve bu olaylar yoğun şekilde devam ediyordu. En ağır şekilde cezalandırılması konusunda hukuki olarak gereken yapılıyor. Biz de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak hukukçularımızla konuya müdahil olacağız. Bu aileye, bu kızımıza bu şiddeti uygulayan şahsın en ağır cezayı olması için birebir takipçisi olacağız. Bu konuda da hem şehrimizde yaşanan olayları, hem de daha önce bakanlık dönemindeki tecrübelerimizle hızlı bir şekilde raporumu hazırlayıp sayın Başbakanımıza götüreceğim. Özellikle bizim uygulamalarda yasalar bu kadar yoğun ve kuvvetli çıkmasına rağmen uygulamalardaki zayıf tarafımız ne, bunun etken ve analizi yoğun hangi noktada zincirin zayıf noktası ve buraya nasıl bir müdahale gerekiyor, bununla ilgili daha köklü ve acil kararlar alınması gerekiyor. Çünkü canımız yanıyor. Her türlü tedbirin hızlı şekilde alınması gerekiyor. Bebeğin büyüklüğünden dolayı yapılacak bir şey yok. Ben de bir anne olarak onun takipçisiyim."

Hastane Yöneticisi Prof. Dr. Mesut Özkaya da Çağlar Aşık'ın genel durumunun iyi olduğu ifade ederek, "Ateşli silahla yaralamaya bağlı olarak uzvunun bir kısmını cerrahi olarak almak zorunda kaldık. Ortopedist arkadaşlar başarılı bir operasyon yaptı. Ne yazık ki sol bacağını alt kısmından almak zorunda kaldık. Ama genel olarak iyi durumda. Herhangi bir sıkıntı yok. Takipleri yapılıyor, toparladığı zaman da önümüzdeki süre içerisinde planlamasını yapacağız. Kendisine protez konusunda yardımcı olacağız" diye konuştu.

Mehmet Ali Aşık, eşine yaptığı işkence sonrası gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Hastanede tedavi gören kadın

Fatma Şahin'nin ziyareti

Fatma Şahin'in konuşması

Çarlar Aşık'ın konuşması

Mesut Özkaya'nın konuşması

Çarlar Aşık'ın vücudundaki morluklar

Genel ve detay görüntüler

Haber: Mücahit YOLCU - Kamera: Metin Faruk TAMER GAZİANTEP-DHA)

================================================

Uyuşturucu tacirleri belediye otobüsüyle adliyeye götürüldü

ADANA merkezli 5 ilde yapılan uyuşturucu operasyonunda yakalanan 43 kişinin ardından bugün de 50 şüpheli 2 otobüsle adliyeye getirildi.

26 Eylül'de '15 Temmuz Şehitleri Ahmet ve Mehmet Oruç Kardeşler' adının verildiği operasyonda 2 bin 500 polis, 211 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Helikopter ve drone ile havadan destek verilen şafak operasyonunda 5 ruhsatsız av tüfeği, 3 ruhsatsız tabanca, 219 fişek, 74 paket toplam bin 900 gram esrar, 650 uyuşturucu hap, uyuşturucu ticaretinden elde edilen 33 bin 800 TL para, 1 telsiz, 1 terazi, 3 pakette 40 gram eroin ele geçirildi. 170 kişi de gözaltına alındı.

Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları tamamlanan 43 kişi dün geniş güvenlik önlemleri altında nöbetçi mahkemeye çıkartıldı. Şüphelilerden torbacı kadınlar Zeliha Y. ve Ceylan T.'nin de aralarında bulunduğu 37 kişi tutuklandı, 6 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bugün sorguları tamamlanan 50 şüpheli daha adliyeye sevk edildi.  Şüphelilerin fazla olması nedeniyle adliyeye Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait 2 otobüsle getirildi. Adliye önünde çevik kuvvet önlem aldı. Halen gözaltında bulunan 77 kişinin ise işlemleri sürüyor.

ÇAMAŞIR ASKISINDA ESRAR

Bu arada yapılan operasyona ait yeni görüntülerde ortaya çıktı. Özel harekat polislerinin yaptığı baskında uyuşturucu tacirlerinin esrar elde ettikleri kenevir bitkisini, çamaşır askısında kuruttuğu anlaşıldı. Ayrıca tutuklanan kadınların dikkat çekmemek için esrarı makyaj çantasın içinde sakladıkları öğrenildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Belediye otobüsünün adliyeye gelişi

Zanlıların belediye otobüsünden indirilmesi

Adliyeye götürülmeleri

Belediye otobüsünden detay

Adliye önünde güvenlik önlemi alan polisler

Belediye otobüsünün adliye önüne gelişi

***OPERASYON GÖRÜNTÜSÜ***

Çamaşır askılığındaki kenevir bitkisi

Polisin çamaşır askılığındaki kenevir bitkisini toplaması

Tepsinin içindeki kenevir

Polisin evde arama yapması

Halının içinden çıkan silah

Çantanın içinden çıkan kurşunlar

Başka bir çantanın içindeki paralar

Narkotik köpeğinin arama yapması

Ayakkabı kutusundaki silah

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA,

==============================

15'inci kattan ölüme atladı

MERSİN'de 29 yaşındaki Mehmet  Boyalı, iş merkezinin 15'inci katından atlayarak yaşamına son verdi.

Olay, saat 11.00 sıralarında 3 Ocak Mahallesi Klas plaza İş Merkezi'nde meydana geldi. Binanın 15'inci katındaki işyerine gelen Mehmet  Boyalı, elindeki eşyaları bırakarak hava almak için balkona geçti. Bir süre balkonda bekleyen Boyalı, kendini boşluğa bıraktı. Olay yerine ekipler yaptıkları ilk müdahalede Boyalı'nın yaşamını kaybettiği anlaşıldı. Boyalı'nın cesedi otopsi için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgunu kaldırıldı. Polis, olayla ilgili olarak soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Cesedin yerde görüntüsü

Sağlık görevlileri müdahale ederken

Polisler çevre güvenliğini alırken

Özel Güverlikçi ile röp

Polisler inceleme yaparken

Ambulansın olay yerinde görüntüsü

Binanın dış görüntüsü

Vatandaşların görüntüsü

Ölen şahsın sağlık fotoğrafı

Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/ MERSİN

======================================

Bakan Fakıbaba'dan 'örnek köy' projesi  (2)

KADINLAR DAHA BAŞARILI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen tarımsal sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle toplantıya katıldı. Burada tarım ve hayvancılık alanında kadının rolüne değinen Fakıbaba, "Hayvancılıkta şunu söylüyoruz; 'ana olmazsa dana olmaz, dana olmazsa et ve süt olmaz', bu çok önemli. Onun için özellikle ve özellikle kadın kardeşlerimizi, bacılarımızı çiftçilik konusunda tebrik ediyorum. Pırıl pırıl bacılarımı görüyorum ne kadar mutlu oluyorum. Erkek kardeşlerim beni bağışlasınlar, ama kadınların daha başarılı olduğunu görüyorum. Allah'ın da verdiği annelik özelliğinden olsa gerek, bence çok daha başarılılar. Bu konuda Tarım Bakanlığı olarak kadınlara pozitif ayrımcılık demeyeceğim, ama ben ülkemi seviyorum, daha fazla çalışkan oldukları için Tarım Bakanı olarak elimden geldiıği kadar destekleyeceklerimden emin olsunlar" dedi.

Türkiye'nin birlik ve beraberlik duygusunu güçlü tutması gerektiğine dikkat çeken Fakıbaba, "Bizim kendimize güvenmemiz lazım. Biz bakanlık olarak kendimize ve arkadaşlarıma güveniyor, sizlere inanıyorum. Burada takım oyunu oynayacağız. Kadınıyla, erkeğiyle, belediyesiyle, milletvekilleriyle, valisiyle, sivil toplum örgütleriyle. Başka gidecek yerimiz yok, başka Bursamız yok, başka Urfamız yok, Başka Şırnakımız yok. Onun için arkadaşlar birlik ve beraberliğimizi Allah bozmasın. 15 Temmuz hain darbe girişiminde Allah korusun başarılı olmuş olsalardı ne olurdu. Şu anda bizim burada olmamız mümkün değildi. Onun için birlik ve beraberliğimiz Allah bozmasın. Güneydoğu ve Güneydoğulu olmaktan gurur duyuyorum. Siz Bursalısınız, haklı olarak Bursalı olmaktan gurur duyuyorsunuz. Ben Türkiyeliyim, Türkiyeli olmaktan gurur duyuyorum. Siz Türkiyelisiniz, Türkiyeli olmaktan gurur duyuyorsunuz. Hepimiz birlikte, hep birlikte Türkiyeyiz" açıklamasını yaptı.

FAKIBABA:  TERÖRİSTLER, GÜNEYDOĞULU YA DA KÜRT OLAMAZ

Güneydoğulu vatandaşların teröristlerle ayrı tutulmasına çok önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fakıbaba, "Ama genelde, batıda algı çok farklı oluyor. Ben özellikle bu konunun aydınlatılmasını çok arzu ediyorum. Benim hemşehrilerim gerçekten vatanına, milletine, bayrağına, devletine saygılı insanlardır. Buna emin olun. Tabii ki terörist farklıdır. Onlar hiç bir zaman Güneydoğulu ve Kürt olamazlar. Onlar teröristtirler, onlar dış güçlerin maşasıdır. Bu ayrımı çok iyi yapmanızı özellikle istirham ediyorum. Dış güçlerin maşası ile benim kardeşim, canım olan Kürt halkını birbirinden ayırmanızda çok büyük fayda görüyorum. Bu bağlamda ayrım yaptığınız için sizlere yürekten teşekkür ediyorum. İnşallah hep beraber Türkiyeyiz. Etrafımız ateş çemberi. Irak'ı, Suriye'yi her tarafı görüyorsunuz. Ama buna rağlmen Türkiye olarak Avrupa'da olmayan genişlemeyi yapıyoruz. Allah'ın izniyle bu yıl da büyüme hızımız 5.5'i bulacak. Bu Avrupa'nın yüzde 100'ü demek. Avrupa bundan dolayı böyle bir güçlü ülkeyi istemiyor. Ama kim istemezse istemesin, biz elimizden geldiği kadar çalışacağız, üreteceğiz ve bu kardeşiniz de bakanınız olarak sizin emrinizde olacak. Bundan emin olun" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Toplantı alanından detaylar,

karşılama,

Fakıbaba'nın konuşması

Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,

======================================

Gürkut Acar : Hakkımda FETÖ soruşturması yok

CHP Antalya eski Milletvekili Gürkut Acar, hakkında FETÖ'yü övmekten soruşturma açıldığı yönündeki haberleri yalanladı.

CHP il binasında İl Başkanı Mustafa Erdem ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda Gürkut Acar, yazılarında FETÖ'yü övdüğü gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldığına ilişkin haberler çıktığını belirterek, bunların gerçek olmadığını söyledi. Hakkında böyle bir soruşturma olmadığı halde, karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası yapıldığını ileri süren Acar, "Belli ki bazı çevreler Ergenekon'da olduğu gibi önce itibarsızlaştırıp, toplumda yalnızlaştırıp sonra infaz ettirmek için yargıyı yönlendirmeye çalışmaktadır. Hakkımda açılmış FETÖ veya FETÖ'yü övmekten açılmış bir soruşturma yoktur. Antalya, Ankara, İstanbul bütün mahkemeler nezdinde ve UYAP'ta gerekli araştırmayı yaptık" dedi.

"FETÖ elbette silah kullanan bir terör örgütüdür" diyen Acar, şunları kaydetti:

Demokrasiye inanan her insan için FTÖ teröristtir ancak bunun böyle olması darbedeki kuşkularımızı ortadan kaldırmaz. Çünkü 15 Temmuz darbesinden en fazla yararlanan AKP iktidarıdır. FETÖ gerekçesiyle OHAL altında devletin bütün olanakları aleyhte kullanılarak bir halk oylaması yapılıp, Anayasa değiştirilmiş ve parlamenter iste ortadan kaldırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri OHAL içerisinde ortadan kaldırılmaktadır. Cumhuriyetin tüm değerleri bilinçli olarak yok edilmektedir. Atatürk yontularına karşı sistematik bir saldırı başlamıştır. Bütün bunlar ulus devletin yok edilmesi programıdır."

CHP'deki tutuklamaları hatırlatan ve CHP'ye yönelik bir baskı programının uygulamaya konulduğunu da belirten Gürkut Acar, "FETÖ'nün siyasal üst kadrolarından hiçbirinin gözaltına bile alınmadığı bilinen bir gerçektir. Hatta AKP üst düzey siyaset adamlarının FETÖ'cü oldukları bilinenleri bırakınız, yakınlarının bile FETÖ'den tutuklanıp sonra serbest bırakıldığı bilinen bir gerçektir. Buna karşın yaygın bir tutuklama uygulamasıyla artık her yurttaşın FETÖ bahanesiyle hapse girebileceği korkusu yaratılmıştır. Benim FETÖ'ye ve bütün tarikatların siyasallaşmasına ve devlette yapılanmasına karşı olduğum, 45 yıllık tüm yazılarımda ve siyasal yaşamımda açıkça ortadadır. FETÖ'yü övmek için yaşamımın 45 yılını verdiğim tüm değerleri yadsımam gerekir" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DOKUMU

-------------------

Toplantı salonundan detay görüntü

Gürkut Acar'ın konuşması

Detay görüntü

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

=============================================