Dha Yurt Bülteni-5
1)ERZURUM'DA ACEMİ KASAPLAR HASTANELERİ DOLDURDUERZURUM'da Kurban Bayramı'nın ilk gününde hastaneler yine acemi kasaplarla doldu.
1)ERZURUM'DA ACEMİ KASAPLAR HASTANELERİ DOLDURDU
ERZURUM'da Kurban Bayramı'nın ilk gününde hastaneler yine acemi kasaplarla doldu. Kent merkezi, ilçe, belde ve köylerden satın aldıkları kurbanlıkları kendileri kesmeye çalışan veya kesime yardımcı olan vatandaşlar kesici aletler ile yaralandı. El, ayak ve bacak bölgelerinden bıçakla yaralananlar ambulans ya da kendi imkanları ile hastanelerin acil servislerine götürüldü. Her yıl olduğu gibi bu yıl da hastanelerin acil servisleri acemi kasaplarla doldu taştı.
Bayram namazının ardından kurban kesimi başladı. Kasap ya da sahiplerinin elinden kaçan kurbanlıklar, cadde ve sokaklarda heyecanlı anların yaşanmasına neden oldu. Kurbanlıkları yakalamaya çalışırken hafif şekilde yaralananlar oldu. Vatandaşlar yakalayamadıkları kurbanlıklar için, Büyükşehir Belediyesi'nin 'Boğa Timi'nden yardım istedi. Olay yerine gelen ekipler, uyuşturucu iğne atan silahlarla vurdukları kurbanlıkları etkisiz hale getirdi. Erzurum merkez Palandöken ilçesinde ise ilginç bir olay yaşandı. Kesime götürülmek istenen bir düvenin yanından ayrılmayan boğa yaklaşanlara saldırdı. Uzun bir süre boğa ile mücadele eden vatandaşlar, ekiplerin uyuşturucu iğne ile vurup sakinleştirmesi üzerine düve ile birlikte boğayı kesimhaneye götürdü. Erzurum Büyükşehir Belediyesinin birçok noktaya kurduğu kesimhaneye ise halk ilgi gösterdi. Evinin bahçesinde ya da arazide kesim yapan sayısı geçen yıllara oranla azdı. Uzmanların uyarılarına rağmen bazı kurbanlar yine çocukların gözü önünde kesildi. Belediyenin kesimhanesinde kurbanlığını kestiren vatandaşlara su ve etli pilav ikramında bulundu. Kesimhanelerin etrafı ise kurban derilerini almak için bölgeye gelen dernek üyeleri ile doldu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Boğanın vatandaşları düvenin yanına yaklaştırmaması
-Boğanın saldırması
-Düvenin güçlükle yerden kaldırılıp götürülmesi
-Boğanın düvenin peşinden gitmesi
-Deri ve kelle toplayan dernek üyeleri
-Belediyenin etli pilav ikramı
-Çocukların gözü önünde kurban kesimi
-Kendisini kesen kasaplar ve röp
(Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,
(Süre: 09.05 / 544 MB)
==================================================
2)TOKAT'TA ACEMİ KASAPLAR HASTANELERE AKIN ETTİ
TOKAT'ta Kurban Bayramının ilk gününde kurban kesmeye çalışan acemi kasaplar kendilerine yaralayarak hastanelere akın etti. Tokat'ta Kurban bayramı dolayısıyla protokol üyeleri sabah saatlerinde Erenler Mezarlığı'nda bulunan şehitliği ziyaret ederek şehitler için dua etti. Vali Ömer Toraman, huzurevine giderek burada yaşlıları ziyaret etti. Bu arada kent merkezinde kurban kesen bazı kasaplar kendilerini yaralayarak hastanelere akın etti. İl genelinde kurban kesimi sırasında çeşitli yerlerinden kendilerini yaralayan 43 kişi hastanelerdeki tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Hastaneden görüntüler
-Kurban kesiminde kendini yaralayanlarıng örüntüleri
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(150 mb)
======================================================
3)SİVAS'TA KURBAN MANZARALARI
SİVAS'ta kurban bayramı bilinen manzaralara sahne oldu. Kesim yerlerinde tüm uyarılara rağmen çocuklar ön plana çıktı.
Kentte Kurban Bayramı, sabah kılınan bayram namazı ile birlikte başladı. Bayram namazının ardından vatandaşlar belediyenin belirlediği kesim yerlerine akın etti. Kısa sür içerisinde kesim yerlerinde büyük yoğunluk yaşandı. araçlarla kesim alanına getirilen hayvanlar, genellikle traktör arkalarına bağlanan vinç yardımı ile ayaklarına bağlanan zincirlerle kaldırılarak kurban edildi. Bu yöntemi kullanmayanlar ise büyükbaş hayvanları yıkma konusunda ise zorluklar yaşadı. Yapılan tüm uyarılara karşın bir çok ailenin kesim yerlerine beraberinde çocuklarını da getirdikleri gözlendi. Bazı aileler kurban kanını çocukların alnına sürme geleneğini sürdürdü. Büyüklerinden bayram harçlığı alan çocukların mutluluğu da yüzlerine yansıdı. Kent merkezinde genellikle kesim kurallarına uyulduğu görülürken, kenar mahallelerde ise kapı önlerinde de kurban kesimleri yaşandığı görüldü.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Kesim yerlerinden görnütü
-Traktör ve vinç yardımı ile kesilen hayvanlar
-Yaşanan yoğunluk
-Kesimleri izleyen çocuklar
-Detaylar
Haber-Kamera: Eraydın AYTEKİN-Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
(240 mb)
==========================================================
ALMAN ÇELİĞİYLE YAPTIĞI SERİK BIÇAĞINI AVRUPA'YA SATIYOR
ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde bıçak ustası Hüseyin Durmaz, Almanya'dan getirttiği özel çelikle yaptığı el yapımı bıçakları sipariş üzerine Avrupa ülkelerine satıyor. Durmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de özel imzalı bıçak hazırlıyor. Deniztepesi Mahallesi'nde oturan evli ve bir çocuk babası Hüseyin Durmaz, evinin yanındaki atölyesinde dede mesleği bıçakçılığı devam ettiriyor. Sapında keçi, geyik ve koçboynuzu, bıçağında ise Alman çeliği kullanılan bıçaklar, tamamen el yapımı. Serik bıçağı tarihinin Osmanlı dönemine kadar dayandığını anlatan Hüseyin Durmaz, 3 kuşaktır bıçakçılık yaptıklarını kaydetti. Ailesinde bıçakçılığı dedesinin başlattığını anlatan Durmaz, "Ondan babam devralmış. Ben de babamdan öğrendim. 12 yaşımda babamın yanında mesleğe başladım. 2012 yılında öldükten sonra ben devam ettirmeye başladım" dedi.
TAMAMEN EL YAPIMI
Bıçakların tamamen el yapımı olduğunu kaydeden Hüseyin Durmaz, Yörük kültürünün bir parçası olan bıçakları özenle döverek hazırlıyor. Bazı fabrikasyon ürünlerin üzerine 'Serik bıçağı' diye damga basılarak satıldığından şikayet eden Durmaz, "Bu bizi etkiliyor. Küçük esnaf olduğumuz için işçi çalıştıramıyoruz. Dolayısıyla tek başıma üretim yapıyorum. Günde 4 tane bıçak yapıyorum. Bunları da daha çok sipariş alarak hazırlıyorum" dedi.
Hüseyin Durmaz, mesleğin yok olmaya başladığını, yeni usta yetişmediğinden de yakındı. Mesleği canlandırmak, yaşatmak için çaba gösterdiğini vurgulayan Durmaz, "Yerel yönetimlerin bizlere destek olması gerekir. Yapmış olduğumuz bıçağın maliyeti 50 TL. Piyasa satış fiyatı ise 80- 100 TL arasında değişiyor. Kar için çalışmıyoruz. Kömürün başında, sıcağın altında vermiş olduğumuz emeğin karşılığını alıyoruz" diye konuştu.
AVRUPA'DAN SİPARİŞ ALIYOR
Müşterilerinin zaman zaman atölyesini ziyaret ederek bıçağın yapım aşamalarını izlediğini kaydeden Hüseyin Durmaz, "Ciddi talep var. Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya ve Fransa'ya Serik bıçağı gönderdik. Sosyal medya üzerinden bize ulaşıyorlar. Yurt dışında genelde yabancılar bıçak alıyor, nadir de olsa Türk vatandaşları var. Bir defa alan, tekrar sipariş veriyor" dedi.
CUMHRUBAŞKANINA ÖZEL BIÇAK
Çeşitli sivil toplum kurumlarının da kendisine bıçak siparişi verdiğini, bu bıçakların, bakan, vali, kaymakam başta olmak üzere devlet büyüklerine hediye edildiğini anlatan Durmaz, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de sapı geyik boynuzundan şahsına özel imzalı bıçak hazırlayacağız. Bu siparişi Serikli siyasetçiler verdi. Kısa zamanda hazırlayarak teslim edeceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
Bıçağın yapılışı
Röp: Hüseyin Durmaz
Atölyeden çeşitli detaylar
Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK(Antalya),
========================================================
KATİL SALYANGOZ TÜRKİYE'DE
MEHMET Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Yıldırım, 'katil salyangoz' ya da 'İspanyol salyangozu' olarak bilinen Arion Vulgaris türünün, Türkiye'de ilk kez görüldüğünü söyledi.
Uzmanlık alanı biyoloji-hayvan sistematiği ve ekoloji olan Prof. Dr. Zeki Yıldırım, bu salyangoz türünün, dünyada en tehlikeli ve zararlı 100 canlı arasında olduğunu söyledi. Türün bütün Avrupa'da bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yıldırım, "Avrupa'da ve Amerika'da özellikle büyük zarar veriyor. Bir seferde yaklaşık 400 yumurta bırakıyor. En kötü ihtimalle yüzde 50'si yaşama şansı bulsa, kısa zamanda ne kadar büyük popülasyona dönüşebileceği anlaşılabilir" diye konuştu.
Katil salyangozu, Antalya'daki bir çiçek bahçesinden evinin bahçesine dikmek için aldığı güllerin dibinde bulduğunu anlatan Prof. Dr. Yıldırım, şunları söyledi:
"Bu salyangozun varlığından yıllardır haberdardık. Ülkemizde olmamasından dolayı buruk da olsa bir sevincimiz vardı. Avrupa bu canlıdan muzdarip, çünkü bahçelerde ekonomik olarak ciddi hasar meydana getiriyor. Ülkemizde görünce ciddi bir şok yaşadım. Çünkü ülkemiz tarımı için, bahçeler için ciddi bir risk. Keşke sadece benim aldığım ithal gülün dibinde gelmiş ve o da bana denk gelmiş kabul etsek. Bu iyi senaryo. Ama kötü senaryo şu ki eğer ithal çiçek satan kıyı şeridimizdeki şehirlerde üreme şansı bulduysa, potansiyel olarak ciddi bir risk var demektir. Allah göstermesin tarımımız açısından çok ciddi tehlike. Çünkü Avrupalılar bununla mücadelede başarılı değil şu ana kadar. Belli bir düşmanı yok. Belli kimyasallarla çözüm bulmaya çalışıyorlar. Çok üreyebilen ve çok çabuk gelişebilen, çok dayanıklı, kendi dışkısını yediği halde enfekte olmayan bir canlı. Leşleri, küçük canlıları, maruldan tutun domatese kadar mutfağa yönelik bütün tarımsal ürünleri yiyip tüketebilen çok zararlı ve tehlikeli bir canlı."
Prof. Dr. Yıldırım sadece o bölgede olması dileğinde bulunarak, "Eğer böyle değil de yaygın haldeyse bakanlığın buna el atması, ciddi tedbirler alınması gerekiyor" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
Zeki Yıldırım'ın salyangozu bırakması
Salyangozdan detay
Kavanozun içinde
Zeki Yıldırım'la röportaj
Detay
180 MB-5,49"
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
========================================================