Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Dha Yurt Bülteni-5

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

2'nci teröristin cesedini almaya anne ve babası geldiİZMİR Adliyesi'ne yönelik olarak bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen teröristlerden E.Y.'nin annesi ve babası cenazesini almak üzere İzmir'e geldi.

2'nci teröristin cesedini almaya anne ve babası geldi

İZMİR Adliyesi'ne yönelik olarak bombalı araç ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen teröristlerden E.Y.'nin annesi ve babası cenazesini almak üzere İzmir'e geldi. Muğla'da yaşadıkları öğrenilen çift, teröristin cesedini teşhis ettikten sonra ifadelerine başvurulmak üzere emniyete götürüldü. İzmir'den cenaze aracı temin edemeyen ailenin cenazeyi almak için İstanbul'daki yakınlarının gelmesini bekledikleri öğrenildi.

Bayraklı İlçesi'ndeki İzmir Adliyesi'nde geçen 5 Ocak'ta meydana gelen saldırıda, adliye otoparkına giremeyen saldırganlar bombalı otomobili patlatıp, ardından kahraman polis memuru Fethi Sekin'le çatışmaya girdi. Bir saldırganı vurduktan sonra mermisi bitinceye kadar çatışan Sekin, diğer saldırgan tarafından şehit edildi. İzmir 12'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görevli mübaşir Musa Can ise, silah sesleri üzerine camdan dışarı bakarken, çatışma sırasında vurularak şehit oldu. Saldırıyı düzenleyen 2 terörist olay yerinde vurularak etkisiz hale getirildi. Saldırganlardan M.Ç.'nin cesedi, daha önce Muğla'dan gelen babası A.Ç. ve bir yakını tarafından İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak memleketi Kahramanmaraş'a götürülüp, bu kentte toprağa verildi.

DİĞERİNİN AİLESİ DE MUĞLA'DA YAŞIYORMUŞ

Saldırıda öldürülen diğer terörist E.Y.'nin ailesinin de Muğla'da yaşadığı ve dün (perşembe) akşam saatlerinde anne ve babasının cenazeyi teslim almak üzere İzmir'e geldikleri öğrenildi. İzmir'e gelen E.Y.'nin anne ve babası önce İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'nda cesedi teşhis etti. Ardından da ifadelerine başvurulmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Bugün sabah saatlerinde polislerle Adli Tıp Kurumu Morgu'na gelen ve oğullarından 4 yıldır haber alamadıklarını söyledikleri belirtilen anne ve baba, cenazeyi almak istedi. Ancak aileye, İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil, kentte cenaze hizmeti sunan hiçbir firma tarafından araç verilmedi. Bunun üzerine teröristin ailesi, İstanbul'da yaşayan yakınlarına haber verip, bir araçla İzmir'e gelmesini istedi. Ağrı'nın Patnos ilçesi nüfusuna kayıtlı olan 25 yaşındaki terörist E.Y.'nin hangi kentte toprağa verileceği öğrenilemedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Adli Tıp Kurumu'ndan görüntü

-Teröristin anne ve babasından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber, Kamera: İZMİR, DHA)

======================================================

Diyarbakır'da sosyal paylaşımları nedeniyle 3 muhtar görevden alındı

DİYARBAKIR'ın Bismil İlçesi'nde 3 muhtar, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda, 'Terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla görevlerinden alındı, yerlerine azalar atandı. Görevden alınanlardan Esentepe Mahalle Muhtarı Alaattin Tekin, 3 yıl önce ölen annesinin fotoğrafını paylaştığı için görevden alındığını iddia ederek, "Annemin fotoğrafında boynunda sarı, kırmızı ve yeşil renkli bir eşarp vardı. Bu yüzden beni görevden aldılar" dedi.

Bismil İlçesinde Altıok Mahalle Muhtarı Mürsel Zorooğlu, Sanayi Mahallesi Muhtarı Mehmet Bayındır ve Esentepe Mahallesi Muhtarı Alaattin Tekin, çeşitli tarihlerdeki sosyal medya paylaşımları nedeniyle haklarında açılan soruşturma kapsamında ifadeleri alındıktan sonra görevden alındı. Sosyal medya paylaşımları ile, 'Terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla soruşturulan muhtarlar ilçe Kaymakamı tarafından görevlerinden alınmasından sonra yerlerine azalardan atama yapıldı.

Görevden alınan Esentepe Mahalle Muhtarı Alaattin Tekin, polis karakoluna çağrıldığını ve sosyal medya paylaşımlarının sorulduğunu belirterek, "3 yıl önce kaybettiğim 70 yaşındaki annem Cevahir Tekin'in boynunda yeşil, kırmızı, sarı renkli fular ve zafer işaretli fotoğrafı ile Rojava'da çekilmiş bir fotoğraf ve Kuran-ı Kerim okuyan bir Peşmergenin fotoğrafı ve HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın fotoğrafını ne maksatla paylaştığımı sordular. Bu paylaşımların suç olmadığını söyledim. Sonra da beni görevden aldılar. Anamın zafer işareti yapan fotoğrafı suç sayıldı. 5 bin nüfusuyla ilçemizin 3'üncü büyük mahallesinin muhtarıyım. Yaptığım paylaşımlar yasadışı olsaydı zoruma gitmezdi. Anamın fotoğrafını paylaştım diye muhtarlık görevimden alınmam beni çok üzdü" dedi.

Yaklaşık 8 yıldır Sanayi Mahallesi Muhtarlığı yapan Mehmet Bayındır da, emniyette facebookta yaptığı paylaşımların sorulduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı aday adayı olan ve siyasi bir partinin Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş'ın fotoğrafını paylaştım. Mahkemeye çıkmadan sadece karakolda terörle mücadele şubesine çağırdılar. Gidip orada ifade verdik. Valilik oluruyla kaymakamlık tarafından muhtarlık görevimden alındım. Avukatlarla konuştum, hukuki olarak haklarımı arayacağım" diye konuştu.

Altıok Mahallesi'nin 24 yıllık muhtarı Mürsel Zorooğlu da, sosyal medyada paylaşım yapacak düzeyde teknoloji kullanıcısı olmadığını savunarak, "Emniyete çağırdılar, ifademizi aldılar. Ben cep telefondan sosyal medyayı zaten kullanamıyorum. 2013'te yaptığım paylaşımları sordular. Yapmadım, yapsaydım zoruma gitmezdi. Pazartesi günü haber verdiler resmi yazıyla, görevden alındığımızı bildirdiler. Mahkemeye çıkmadan emniyette aldıkları ifadeyle, valilik oluru ve kaymakamlık kararı ile görevden alındık. Ben 1993 yılından beri muhtarlık yapıyorum. Bir çok hükümetle çalıştım. Hiç bir zaman yasadışı bir iş yapmadım. Hukuki yollardan haklarımı arayacağım" dedi.

Haber: Mehmet TÜRK/ DİYARBAKIR,-

====================================================

Hamile kadına dayak davası ertelendi

Suçlamaları kabul etmedi, aracıyla dalga geçildiğini sandığını söyledi

MANİSA'nın Turgutlu İlçesi'nde, parkta spor yapan 4 aylık hamile 32 yaşındaki Ebru Tireli'ye saldırdığı, aynı bölgede N.Ç.'yi de elle taciz ettiği gerekçesiyle 18.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan D.K. (Davut Kahraman), ilk kez hakim karşısına çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen D.K., otomobilini çok sevdiğini, daha önce de 7-8 kez kadın sürücülerin aracına çarptığını anlatıp, "Olay günü de kaza yapmıştım. Arkamdan birisinin gülerek geldiğini hissettim. Dönüp bana mı arabama mı gülüyorsun dedim. Önüne bakıyordu. Bu sırada beni fark etti, geri çekilmek istediği sırada düştü. O anda 'Ben hamileyim abi' diye bağırdı. Ben de o kişinin kadın olduğunu anladım. Hiç fiziksel temasım olmadı" dedi.

Turgutlu'nun Ergenekon Mahallesi'nde geçen 7 Aralık'ta yaşanan olayda, 4 aylık hamile olan 32 yaşındaki Ebru Tireli, akşam saatlerinde evinin yakınındaki Osman Gazi Parkı'na spor yapmaya gitti. Bu sırada, kırmızı renkli bir otomobilden inen bir erkek, yanına gelip "Bir daha burada yürüyüp, spor yapmayacaksın" diye bağırdı, ayağından çıkardığı ayakkabısıyla genç kadının suratına vurdu. İddiaya göre saldırgan, dengesini yitirince düşerek başını kaldırıma çarpan Ebru Tireli'ye yerdeyken tekme attı. Korkup, gözyaşları döken, hamile olduğunu söyleyen Ebru Tireli'nin çığlık atması üzerine saldırgan kaçtı. Görgü tanıklarının verdiği bilgiler sonrasında M.T., olayın faili olduğu iddiasıyla yakalanıp tutuklandı. Üç gün tutuklu kalan M.T., olay saatinde saldırıda kullanıldığı ileri sürülen aracının hiç yerinden hareket etmediğine dair güvenlik kamerası kayıtlarının bulunmasıyla, serbest bırakıldı ve hakkında takipsizlik kararı verildi. M.T.'nin serbest kalmasından sonra polisin çalışması yeniden başladı. Bu sırada polise başvuran N.Ç., kendisinin de geçen ay parka yakın bir bölgede cinsel saldırıya uğradığını anlattı, eşkal bilgisi verdi. Eldeki delillere göre araştırmasını sürdüren polisin gözaltına aldığı, Osman Gazi Mahallesi'nde yaşayan, tuğla fabrikasında işçi D.K. tutuklandı.

DAYAKÇIYI KADIN HAKİM YARGILADI

Hamile olan Ebru Tireli'ye saldırmaktan ve hakaret suçlarından toplam 4 yıl, N.Ç.'ye yönelik hareketinden dolayı da cinsel saldırı ile hakaret suçlarından toplam 14.5 yıl hapis cezasına çarptırılması istenen D.K., ilk kez hakim karşısına çıktı. Polisin adliye içerisinde ve çevresinde yoğun önlemler aldığı dikkat çekti. Turgutlu 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına tutuklu sanık D.K.'nın yanı sıra annesi Leyla K., ağabeyi Bilal K. ile tarafların avukatları katıldı. Dayak ve tacizle suçlanan D.K.'yı, kadın hakim Gizem Akdemir yargıladı. Duruşmada savunmasını yapan D.K., suçsuz olduğunu ve fiziksel hiçbir temasta bulunmadığını ileri sürdü. Olay gününü anlatan D.K., "Ben psikolojik ilaçlar kullanıyordum. Olay günü de içim sıkıldığı için jandarma komutanlığının karşısındaki sanayide araba içerisinde iki bira içtim. Sonra kuzenimin yanına gitmek içini yola çıktım. Ancak trafik çok yoğun olduğu için geri dönmeye karar verdim. Bu sırada aracımla kaldırıma çarptım. Sağ kapı altında hasar meydana geldi. Ben de bunu tamir etmeye çalıştım, yapamadım. Canım sıkıldı, arabayla dolaşıp kafamı dağıtmak içini yola çıktım. Ergenekon Mahallesi'ne geldim ve park kenarında durdum. Çöken kaportayı düzeltmek için daha önce internettete gördüğüm gibi lavabo pampasını alıp tamire çalıştım. Ben 80-90 derece sıcaklıkta çalışan birisiyim, arabamı da bu zorlukta kazandığım parayla satın aldığım için çok değerliydi" dedi.

"FİZİKSEL TEMASIM OLMADI, KADINLARLA MUHATAP OLMAM"

Sözlerine devem eden D.K., "Ben arabama değer verdiğim için çok üzülmüştüm. Arabamdaki o hasar sonrasında onu hurdaya dönmüş gibi gördüm. Aileme ve eşime ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Bu sırada arkamdan birisinin dalga geçer, alay eder gibi gülüp geldiğini hissettim. Dönüp baktığım zaman bir kişi, kafasında kapişon takılı başı öne eğik şekilde yürüyordu. Bu sırada ona doğru 'Bana mı gülüyorsun? Arabama mı gülüyorsun' dedim. Beni fark ettiği anda geri çekilmek istediği sırada yere düştü. Bu anda 'Ben hamileyim abi' sözlerini duyunca kendime geldim. O kişinin erkek olduğunu sanıyordum. Hamileyim sözlerini duyunca şok geçirdim, dokunmadım. Fiziksel bir temasım söz konusu değil. Benim insan olmamam lazım bir kadına vurmam için. Bu yaşıma kadar bir kadına vurmadım. Benim de eşim, kızım, annem var. Kadın hızla uzaklaştı, ben de arabama binip biraz daha dolaştıktan sonra evime gittim" diye konuştu.

İfadesinde, bugüne kadar yaşadığı 7-8 trafik kazasının hemen hepsinde kadın sürücülerin kendisine çarptığını söyleyen D..K., diğer mağdur kadın N.Ç.'yi de hiç tanımadığını ve kesinlikle sarkıntılık yapmadığını ileri sürdü. D.K., hakim Gizem Akdemir'in neden kendi aracının plakasının verildiğine yönelik sorusuna ise "Ben arabayla gezerim. Turgutlu'nun da her yerine giderim ama bir kadına asla tacizde bulunmam. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benim aklımın almadığı cinsel saldırı suçlaması. Ben asla kadına cinsellikle yaklaşıp tacizde bulunmam. Ben bir kadına nasıl bir kötülük yapsam diye düşünsem bile taciz aklıma gelmez. Bizim mezhebimiz kabul etmez. Ben 'Sen burada bir daha gezmeyeceksin' diyecek bir insan değilim. Hele bir kadını taciz etmek gibi küçük düşürücü bir hareket içerisine girmem. Benim eşimle alt kattaki komşumuz tartıştıktan sonra bana geldiğinde bile gidip eşimle muhatap olmasını isterim. Ben kadınlarla muhatap olmam. Trafik kazasından sonra bile bana çarpan kadınlarla değil eşleriyle muhatap oldum" dedi. Savunmasının sonunda ağlayan ve zor koşullarda çalıştığını söyleyen D.K., hakkında verilecek olası ceza içinde 'hükkün geri bırakılması' hakkından yararlanmak istediğini söyledi.

Ebru Tireli'nin avukatı Tolga Tireli'nin, neden olaydan sonra sakallarını kestiği ve üç gün işe gitmediği, kadın sürücülere, aracına çarptığı için bir hıncının olup olmadığına yönelik soruları üzerine de sanık D.K., "İşe arabamı tamir ettirmek için ve çocuğum hasta olduğundan gitmedim. Sakallarımı da 15 günde bir kestiririm. Eşim de kestirmemi istemişti. Kazalardan sonra da arabamın değerinin düşmesine üzüldüm ama kadınlara kızgınlık duymadım" yanıtı verdi. Duruşmada söz alan D.K.'nın avukatı Mustafa Şahin de suçlamalarla ilgili somut bir delil bulunmadığını, soyut anlatımlar olduğunu söyleyerek, müvekkilinin tahliyesine ve beraatine karar verilmesini istedi. Mağdur Ebru Tireli'nin avukatı Tolga Tireli ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına duruşmayı takip eden avukat Şafak Tarhan da, sanığın suçlamaları inkar yoluna gittiğini, ancak ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu ifade etti.

SANIĞIN EŞİ, "ALKOL ALDIĞINA ŞAHİT OLMADIM"

Duruşmada tanık olarak dinlenen D.K.'nın eşi İmran K. da, kocasının eve geliş saatinin belli olmadığını, olay günü aracındaki arızadan dolayı geç geldiğini söylediği anlattı. İmran K. ayrıca eşinin alkol aldığına şahit olmadığını da söyledi. Olayla ilgili daha önce polise de ifade veren tanıklardan Ayşegül Gökduman ise sanığın olay günü aracında oturup müzik dinlediğini, ancak saldırıyı görmediğini anlattı. Berber Ali Aktay, D.K.'nın olaydan iki gün sonra kendisine tıraş olduğunu söyledi. Ayrıca tanıklar Serkan Şentüfekçi, Kadir Çetintaş da olay sonrasında yaşananlarla ilgili ifade verdi. Olay hakkında bilgilerinin bulunmadığını ifade etti.

HAKİM TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERDİ

Hakim Gizem Akdemir, D.K.'nın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 3 Şubat 2017 tarihine erteledi. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahillik talebi de kabul edildi. İzmir Barosu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Türkiye kadın derneklerinin müdahillik talepleri ise reddedildi.

Duruşmadan sonra adliyeden ayrıca D.K.'nın avukatı ile yakınları, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Adliyeden görüntü.

Sanığın adliyeden gelmesinden görüntü.

Yakınlarının görüntüsü.

Polisin önlemlerinden görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, Tuncel YILMAZ, Doğan ÇİZMECİ - Kamera: Yasin TİNBEK / TURGUTLU (Manisa),

============================================

Antalya'da 10 FETÖ şüphelisi adliyede

ANTALYA'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında örgüte mali destek sağladıkları iddiasıyla gözaltına alınan muvazzaf, infaz koruma memuru ve katibin bulunduğu 10 kişi adliyeye sevk edildi.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında geçen hafta düzenlenen operasyonda, aralarında subay ve astsubay, infaz koruma memuru ve zabıt katibinin bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.

Örgüte finansal destek sağladıkları ve örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock' kullandıkları kaydedilen şüphelilerin kaldıkları adreslerde yapılan aramada, çok sayıda dijital veri depolama cihazı, akıllı telefon, bilgisayar ve örgütsel doküman ele geçirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

-Şüphelilerin arabadan inmeleri

-Polislerle birlikte adliyeye yürümeleri

-Ellerinde battaniye taşımaları

-Adliyeye girmeleri

-Adliye dış plan görüntüsü

Haber Kamera Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=====================================

(ÖZEL) - Şakalayla başlayan kavgada arkadaşını bıçakla öldürdü

ŞANLIURFA'da, GAP Arena Spor Salonu'nda temizlik görevlisi Mustafa Kaçmaz, şakayla başlayan kavgada birlikte çalıştığı arkadaşı 28 yaşındaki Ömer Cengiz'i göğsünden bıçaklayarak öldürdü.

Olay, sabah saatlerinde Paşabağı Mahallesi'nde bulunan GAP Arena Spor Salonu'nda meydana geldi. Spor salonunda temizlik görevlisi olarak çalışan işçiler Mustafa Kaçmaz ile Ömer Cengiz, aralarında şakalaştı. İddaya göre, şakalaşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü. Tartışma sırasında öfkelenen Kaçmaz, ekmek bıçağını Ömer Cengiz'in göğsüne sapladı. Ağır yaralanan Cengiz, salondakilerin ihbarıyla gelen sağlık görevlileri tarafından ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste müdahale edilen Cengiz doktorlarında çabasına karşın kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Evli ve 2 çocuk babası Cengiz'in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürülürken, olay yerinde inceleme yapan polis arkadaşının ölümüne yol açan Kaçmaz'ı spor salonunda gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

Adli Tıp Kurumu

Cenaze aracının gelmesi

Cenaze yakınları

Öldürülen Ömer Cegiz'in fotoğrafları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

==========================================

Sağlıkçılar, kar üstünde EYOF'a hazırlanıyor

ERZURUM'un 11-18 Şubat tarihlerinde ev sahipliği yapacağı 2017 Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali (EYOF) kapsamında görev alacak sağlık ekipleri, Palandöken'de tatbikat yaparak organizasyona hazırlanıyor.

11-18 Şubat 2017 tarihlerinde Palandöken Konaklı, Kandilli, Kayakla Atlama ve Buz Hokeyi pistlerinde yapılacak olan EYOF'ta, görev alacak 112 Acil Komuta Merkezi hazırlıklarını aralıksız sürüyor. Dağlarda ve buz hokeyi salonlarında sık sık tatbikat yaparak yaşanacak bir kazaya anında ilk müdahale edebilmek için çaba sarfeden görevliler böylece deneyim kazanıyor. İyi birer kayakçı olan sağlık görevlileri, oluşturulan senaryo gereği yaralanan sporcunun yanına elle çekilen kızakla gidiyor ve hastayı en kısa sürede sağlık ekibplerinin bulunduğu alana getiriyor. Gelen yaralıları ise Acil Tıp Teknikerleri Kalbinur Dinç ile Melek Eken karşılıyor. İlk müdahaleyi sedye üzerinde yapan Kalbinur Dinç ile Melek Eken, "Sağlık ekiplerinin pistten alarak getirdiği yaralı kayakcılara ilk müdaheleyi biz yaptıktan sonra ambulansa alıp sağlık kuruluşuna götürüyoruz" diye konuştu.

112 Acil Komuta Merkezi Başhekimi ve EYOF Sağlık Koordinatörü Gürsel Bedir, festivalde 54 doktor, 135 sağlık personeli, 52 sağlık gönüllüsüyle birlikte 26 ambulansın görev alacağını söyledi. Palandöken, Konaklı Kayak Merkezleri ile birlikte Kandili, Atlama Kulesi ve buz hokeyi salonlarında olası bir sakatlanmaya ekiplerin anında müdahale edeceğini belirten Gürsel Bedir şöyle konuştu: "EYOF'ta görev alacak olan sağlık görevlilerimiz hem çok iyi birer kayakcı hem de yabancı dil bilmektedir. 11- 18 Şubat tarihlerinde Erzururm'da yapılaçak oyunların açıklanmasından sonra çalışmalarımızı başlattık. Oyunların yapıldığı tüm bölgede sağlık ekipleri 24 saat hazır olarak bekleyecek. Festivalde ayrıca 12 doping kontrol görevlisi ve gıda tarımdan gelecek olan gıda hijyen ve kontrolörü görev yapacak. EYOF için şehrimize İstanbul, Bolu, Erzincan ve Kayseri'den sağlıkcı kayak ekipleri tavkiye olarak geldiler. Biz şimdiden oyunlara hazırız. Buna rağmen sık sık tatbikat yaparak kendimizi geliştiriyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Gürsel Bedir'in açıklaması

-İki kayakcının çarpıxşması ve sağlıkcıların müdahelesi

-Sağlıkcıların pistlere gidişi

-Yaralının getirilişi

-Yaralıya müdahale

-ATT'cilerle röp

Haber: Turgay İPEK / Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

===========================================

Kahkaha atarak terapi

MANİSA'daki Altı Nokta Körler Derneği tarafından düzenlenen 'Benimle Güler misin' isimli kahkaha terapisi, katılanları gülmekten kırdı geçirdi. Genç, yaşlı birçok Manisalı, nefes egzersizleri eşliğinde doğru kahkaha atmayı öğrendi hem de terapi oldu.

Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Altı Nokta Körler Derneği işbirliğiyle Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası'nda herkesi güldüren bir etkinlik düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu'nda düzenlenen 'Benimle Güler misin' isimli kahkaha terapisine, görme engelliler ve çok sayıda Manisalı katıldı.

Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Hüseyin Pehlivan, beyaz bastonla hayata bağlandıklarını belirterek, "Özgürlüğümüzü beyaz bastonla sağlıyoruz. Beyaz bastonlu insanları gördüğünüz zaman lütfen onlara saygı duyun" dedi.

Etkinlikte Kişisel Gelişim Uzmanı Özden Kurnaz, doğru nefes almayı öğretti. Ardından çeşitli oyunlarla kahkahalar havada uçuştu. Etkinlikte işitme engelliler için de Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi'nde görevli iki öğretmen işaret dili ile tercümanlık yaptı.

"ÇOK GÜLÜYORUM DİYE OTOBÜSTEN ATTILAR"

Kahkaha terapisinin dünyada uzun zamandır uygulandığı anlatan Kişisel Gelişim Uzmanı Özden Kurnaz, Hindistanlı bir doktor tarafından dünyaya yayılan kahkaha terapisinin birçok hastalığa karşı güç verdiğini belirterek, "Kahkahanın nefesle çok alakası var. Öncelikle doğru nefes almayı bilmek lazım. Gülerek rahatlarsınız, kendinizi daha pozitif hissedersiniz. Gülmenin birçok hastalığa ve strese karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Sizler de pozitif olun, gülmekten çekinmeyin. Çok gülüyorum diye, beni otobüsten attılar. Üstelik de yağmur yağıyordu" dedi.

Terapi boyunca genç yaşlı birçok kişi kahkaha attı. İki saatlik kahkaha terapisinin ardından meditasyon yapıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Salondan görüntü

Kişisel Gelişim Uzmanı Özden Kurnaz'dan görüntü

Katılanların kahkaha atması

Nefes egzersizlerinin yapılması

Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

==============================================

Bingöl Adliyesi'nden Kızılay'a kan bağışı

BİNGÖL'de, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş'ın da aralarında bulunduğu Adliye çalışanları, kan stoğu azaldığı için kampanyalar düzenlmeyen Kızılay'a kan bağışında bulundu.

Kızılay Diyarbakır Kan Bağış Merkezinin Bingöl Adliye binasında gerçekleştirdiği kan bağışı kampanyasına, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş'ın da aralarında bulunduğu Hakim, Savcı, Adliye çalışanları ve polis memurları ile vatandaşlar katıldı. Kan veren Başsavcısı Ahmet Bektaş, Kızılay'ın stoklarındaki kanın azalması nedeniyle kampanya başlatıldığını belirterek, "Bingöl Adliyesi ve Kızılay Diyarbakır Bölge Şubesi ile Kızılay'da kan stoklarının azalması durumunu göz önünde bulundurarak, böyle bir kampanya başlattık. Çok verimli oldu. Bingöl halkı bu konuda duyarlı. Gerek personellerimiz, gerekse memur ve vatandaşlar yoğun bir şekilde ilgi gösterdiler. Yeterince kan ünitesi alındığı haberini aldık yetkililerden. Böyle sorumluluk gerektiren bir projeye katkı sunan çalışanlarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ayrıca buraya gelip bu organizasyonu yapan Kızılay Bölge sorumlumuza da teşekkür ediyoruz" dedi.

Kızılay Diyarbakır Kan Bağış Merkezi Kan Bağışçısı Kazanım Uzmanı Süleyman Koç ise, 2 günde Bingöl'de düzenlenen kampanya ile 190 ünite kan toplandığını belirterek, "Bingöl Adliyesi'nde bir kan bağışı faaliyeti düzenlemekteyiz. Şu an itibariyle katılım gayet iyi. Bundan önceki iki günde Bingöl Eski Adliye binasında yapmış olduğumuz faaliyetlerde 2 günde 190 ünite kan topladık. Bugün ise yeni adliye binasında yaptığımız faaliyette iyi bir sonuçla ayrılmayı umut ediyoruz. Şu an itibariyle katılım gayet iyi durumda. Emeği geçen, katılımda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Bölge genelinde ve ülke genelinde malum kan stoklarında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bizim amacımız kan stoklarımızı en üst dizeylere çıkarıp, hastanelerde kan bekleyen hastaların mağduriyetini ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmaktır. Halkın bu konuda desteklerini esirgememesini istiyoruz. Bağışlanan bir ünite kanla 3 kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Umutla kan bekleyen hastaların mağduriyetini ortadan kaldırabilirsiniz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Bingöl Adliyesi önü ve içinden detaylar

-Kan bağışı detayları

-Başsavcısı Ahmet Bektaş'ın konuşması

-Kızılay Diyarbakır Kan Bağış Merkezi Kan Bağışçısı Kazanım Uzmanı Süleyman Koç açıklaması

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -

=================================================

Vali Çiçek Fethiye'de muhtarlarla toplantı yaptı

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ne gelen Muğla Valisi Amir Çiçek, muhtarlarla toplantı yapıp istek ve şikayetlerini dinledi.

Fethiye Devlet Su İşleri Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıya, Muğla Valisi Amir Çiçek ile birlikte Muğla Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Muğla Jandarma Komutanı Albay Yavuz Özfidan, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı DP'li Behçet Saatcı, kamu kurumlarının yetkilileri ve muhtarlar katıldı.

Toplantının ilk bölümünde katılımcılara seslenen Vali Amir Çiçek, muhtarların istek ve şikayetlerinin çözümünde ilçe müdürlerinin hızlı ve sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Muhtarların taleplerini, kaymakam ve ilçe müdürlerinin takip etmesini isteyen Çiçek, hiçbir muhtarın ilçede çözülemeyen bir konu için il merkezine gelmesine gerek olmadığını kaydetti. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan internet portalının muhtarlar tarafından etkin kullanılmasını isteyen Vali Çiçek, "Hiçbir il müdürü muhtarları il merkezine çağırmayacak. Telefon ve internetle konular çözülecek. Muhtarlarımızın il merkezine gelip, zaman kaybetmesine gerek yok. Bazı muhtarlar portalı etkin kullanıyor. Bazıları ise dilekçe yazıp, daire daire geziyor. Ben muhtarlarım için üzülüyorum. Çağ iletişim çağı. Bunu yakalamamız lazım" dedi.

Toplantının ikinci bölümünde Vali Amir Çiçek, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık ve Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, muhtarların şikayet ve taleplerini dinledi. Toplantının bu bölümü basına kapalı gerçekleşti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Toplantı salonundan genel detay görüntüler

Vali Amir Çiçek'in muhtarlara seslenmesi

Haber- Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla),

==============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title