Dha Yurt Bülteni-5
1)SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ İÇİN 7'DEN 70'E 25 BİN KİŞİ KARDA YÜRÜDÜENVER Paşa komutasında 102 yıl önce düzenlenen Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen 60 bin Mehmetçik, 'Türkiye Şehitleri ile Yürüyor' sloganıyla düzenlenen yürüyüşle anıldı.
1)SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ İÇİN 7'DEN 70'E 25 BİN KİŞİ KARDA YÜRÜDÜ
ENVER Paşa komutasında 102 yıl önce düzenlenen Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen 60 bin Mehmetçik, 'Türkiye Şehitleri ile Yürüyor' sloganıyla düzenlenen yürüyüşle anıldı. Hava sıcaklığının sıfırın altında 6 derecede yapılan yürüyüşe, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile birlikte Türkiye'nin dört tarafından Kars'ın Sarıkamış İlçesine akın eden 7'den 70'e her yaştan yaklaşık 25 bin kişi katıldı.
Enver Paşa komutasındaki birlikler, 22 Aralık 1914- 15 Ocak 1915 tarihleri arasında Sarıkamış'taki Allahuekber Dağları'nda Rus kuvvetlerini püskürtmek isterken ağır kış koşulları ile karşılaştı. Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarına göre 60 bin asker şiddetli soğuk, açlık ve yetersiz kıyafete yenilerek şehit düştü. Erzurum'daki 9'uncu Kolordu Komutanlığı ile Sarıkamış'taki askeri birliklerde görevli subayların Allahuekber Dağları'ndaki sessiz anma törenleri, Alaattin Karaca başkanlığındaki dönemin Dağcılık Federasyonu ile 2003 yılında Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı olan Necati Bölükbaşı ve Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez'in çabaları ile kamuoyuna mal edildi. Türkiye'nin dört bir tarafından gelen ve her yaştan yaklaşık 25 bin kişi, şehit düşen Mehmetçikleri anmak için Sarıkamış'ın Kızılçubuk Köyü'nde buluştu. 'Türkiye Şehitleri ile Yürüyor' sloganıyla düzenlenen yürüyüşe Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bölge Valileri, Milletvekilleri, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, İl ve ilçe Belediye Başkanları, bölge komutanları, askerler, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları, izciler, sivil toplum kuruluşları öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Katılımcılara kamyonlarla erzak, Türk bayrağı dağıtıldı ve şehitler için Kuran-ı Kerim okundu. Saat 10.30'da başlayan yürüyüşte katılımcılar dev bayrak ve Atatürk Posterleri ile 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganlarıyla sıfırın altında 6 derece olan soğukta yürüyüşe başladı. Zorlu yürüyüşe katılanlar 8 kilometrelik Şehit Kurmay Albay Faruk Sungur yolunu izleyerek Yukarı Sarıkamış Mahallesi'ndeki tören alanında sonlandıracak.
İLK GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
DEVAMI GELECEK
KARS, -
===================================================
2)TARSUS'TA GECEKONDUDA ESRARENGİZ KAZI 1.5 AYDIR BİTMEDİ
MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde 82 Evler Mahallesi'nde gecekondu türündeki bir evde Özel Harekat polisleri gözetiminde yapılan esrarengiz kazı yaklaşık 1.5 aydır sürüyor. Kazının yapıldığı eve girmek isteyen CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'ya izin verilmedi. Kazının yapıldığı evin sokağında önlem alan polislerle bir süre görüştükten sonra açıklama yapan Atıcı 'gizlilik kararı' olduğu için alana alınmadığını belirterek, "Bir an önce buranın sırları neyse çözülmesi ve halka aydınlatıcı bilgiler verilmesi gerekir. Benim gözüm burada olacak" dedi. Ankara'dan oluşturulan özel bir ekip, Özel Harekat polislerinin aldığı önlemler altında yaklaşık 1.5 ay önce mahalleye girdi. MİT görevlilerinin de yer aldığı ekip çalışmalara başlarken, sokağın giriş ve çıkışı zıhlı polis araçlarıyla kapatıldı. Mahalle halkı yaşanan korku ve panikle polise silahlı kişilerin mahalleyi bastığı yönünde ihbarda bulununca, kendilerine kazının Başbakanlık bilgisinde yapıldığını belirten resmi yazı gösterildi. Giriş ve çıkışa kapatılan sokağın çevresinde oturan diğer evlerdeki vatandaşlara sınırlı izin verilmesi polis ile vatandaşları zaman zaman karşı karşıya getirdi.
20 KİŞİ 24 SAAT ÇALIŞIYOR
Modern cihazların kullanıldığı kazıda, 24 saat esasına göre 20 kişi çalışıyor. Kazıyla ilgili özel ekip ve kazıda görev alanların iaşe ve barınmaları da aynı yerde giderilerek dışarıyla bağlantılarının kesildiği bölgede, güvenlik önemlerinin üst düzeyde olması dikkat çekiyor. Kazının ilk başladığı günlerde çevredeki binalara keskin nişancıların yerleştirildiği, evin bulunduğu sokağın giriş ve çıkışında ise tam donanımlı özel hareket polisinin aldığı önlemler, bölgede oturan vatandaşların aşırı tepkisini çekince hafifletildi. Evin damında kurulan kulübede tam donanımlı Özel Hareket polisleri 24 saat esasına göre nöbet tutmayı sürdürüyor. Nöbetçi polisler ellerindeki dürbünle çevreyi sürekli kontrol ederken, kazının yapıldığı evin bulunduğu sokağın giriş ve çıkışı hala kapalı. Sokağın girişinde kurulan derme çatma soba kurulan kulübede uzun namlulu silah taşıyan polisler görev yapıyor.
DEFİNE CİNAYETLERİ Mİ?
Kazının 2012 yılında Tarsus'ta, tarihi eser kaçakçılığı şebekelerini araştırırken öldürüldüğü iddia edilen polis memuru Mithat Erdal cinayeti ile ilgili olabileceği konuşuluyor. O tarihte önce kendi tabancası ile vurulduğu açıklanan polis memuru Mithat Erdal'ı öldürdüğünü itiraf eden Hüseyin Yasak, yargılandığı Tarsus 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 25 yıl hapse çarptırıldı. Polisin eşi Sibel Erdal ise, kocasının cinayetiyle ilgili soruşturmanın dönemin emniyet yetkilileri tarafından engellendiğini iddia ederek bir süre önce üst makamlara dilekçe ile başvurdu. Eşinin bir suç şebekesi tarafından öldürüldüğünü öne sürerek, şüphelerini de bildirip geniş bir araştırma yapılması isteğini bu dilekçede belirtti. Kazının da bu başvurulardan sonra yapıldığını ifade ediliyor.
KAZI ALANINA GİREMEDİ
Tarsus'a, yaşanan sel afeti ile ilgili incelemeler yapmak üzere gelen CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, kazı bölgesine girerek durumu yerinde görmek istedi. Atıcı'yı sokağın girişinde karşılayan sivil polisler, kazı yapılan eve girmesine izin vermeyerek konuyu güvenlikten sorumlu amire bildirdi. Bunun üzerine vekilin yanına gelen sivil amir, gazetecileri bölgeden çıkardı, kendisini ise bilgi vermek üzere kulübeye davet etti.
VALİ: CİDDİ KORUMA GEREKTİREN BİR DURUM
Kazı yapılan eve girmesine izin verilmeyen ve yaklaşık yarım saat misafir edildiği kulübede yetkililerden bilgi alan Atıcı, çıkışta konu ile ilgili konuştu. Kazının alışılagelmiş bir kazı olmadığı konusunda Tarsus'tan 8-1 0 kişinin kendisini aradığını ve tedirginliklerini söylediğini anlatan Atıcı şöyle devam etti:
"Bu arkadaşlar polislerin koruduğunu, sokağa kimsenin alınmadığını, keskin nişancıların olduğu ifade etti. Tabii sıradan bir kazı görüntüsü yoktu. Böyle bir intiba uyandığı için, ben de halkında tedirgin olduğunu görünce Tarsus'a geldim. Öncelikle Kaymakam bey ile görüştüm. Kaymakam bey kazıdan haberdar olduğunu ancak çok detaylı bilgisi olmadığını söyledi. Müze müdürü ile görüştük, müze müdürü ise bir kurtarma kazısı için başvuruda bulunduklarını ifade etti. Daha önceki yıllarda bundan 5- 6 yıl kadar önce burada çeşitli kaçak kazıların yapıldığı ve bu kazılar neticesinde de bir kurtarma kazısının gerekli olduğunu ifade etti. Arkasından Vali beyi aradım durum nedir diye. Sayın valimiz de bana burada bir kazı çalışmasının yapıldığını, ancak ciddi koruma gerektiren bir durum olduğunu ifade ettiler."
BURADA CİNAYETLER İŞLENMİŞ
Üst düzey yetkililerden tam doyurucu bilgiler alamadıkları için yerinde inceleme yapmaya geldiklerini hatırlatan Atıcı şöyle dedi: "Buradaki görevlilerle konuştuk. 'Evet, burada bir kazı çalışması var ama bu kazı çalışmasıyla ilgili bir gizlilik kararı var' dediler. Bu gizlilik kararıyla ilgili bu alana girmemin mümkün olmadığını ifade ettiler. Burada geçmişte yapılmış olan kazılar ve bu kazılar neticesinde işlenen cinayetler olduğunu ifade ettiler. Burada bir kazı çalışması var buradan tarihi bilgiler elde edilecek. Ancak, bu tarihi bilgiler anlaşılıyor ki birçok insanın ilgisini çekmiş, birçok insanın dikkatini çekmiş ve burada cinayetler işlenmiş. Burada bir polisin öldürüldüğü konusu da araştırılıyor. Hatta bu polisin ölümüyle ilgili peş peşe bir takım cinayetlerinde bağlantılı olabileceği söylendi. Kazı önemli bir kazı. Ancak bu kazı anlaşılıyor ki pek çok insanın dikkatini çekmiş ve birçok yaşama mal olacak kadar önemli bir kazı. Ama arkadaşlar bir 10 gün içerisinde buradan daha detaylı bilgi çıkabileceğini ifade ettiler. Ben de halkın temsilcisi olarak insanların endişelerini dile getirdim. Bir an önce buranın sırları neyse çözülmesi ve halka aydınlatıcı bilgiler verilmesi gerektiği konusunda onları uyardım. Benim gözüm burada olacak."
Görüntü Dökümü
------------------------
-Kazının yapıldığı sokaktan görüntüler
-Sokak başında önlem alan polisler
-CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı sokağa girerken
-Atıcı polisler tarafından durdurulurken
-Atıcı polis eşliğinde sokağa girerken
-Uzun namlulu silahla nöbet tutan polis
-Atıcı komiser ile görüşürken
-Polisler kameraların kapanması için basın mensuplarını engellerken
-DHA Mersin Büro Şefi Ali Ekber Şen'in anonsu
-Atıcı'nın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 04: 59 BOYUT: 333.73 MB
Haber: Ali Ekber ŞEN-Kamera: İbrahim MAŞE, (MERSİN),
=========================================================
3)POLİSTEN, AYAĞI ÜŞÜYEN SURİYELİ ÇOCUĞA SICACIK HEDİYE
Kayseri'de, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Melikgazi İlçe Kongresi'nde güvenlik önlemi almak için kongrenin yapılacağı salonun önünde bekleyen çevik kuvvet polisi, yağışlı havada ayağı ıslanan ve yırtık spor ayakkabı ile gezen Suriyeli Mahmut Nepen'e bot alarak, savaş mağduru çocuğu sevindirdi.MHP Melikgazi İlçe Başkanlığının 12. Olağan Kongresi, bir düğün salonunda yapıldı. Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Polisleri de salonun önünde güvenlik önlemi aldı. Bu sırada, elindeki bir poşetle salonun önünden geçen eski ve yırtık ayakkabılı Suriyeli 11 yaşındaki Mahmut Nepen, polislerin dikkatini çekti. Üşüdüğü ve yürümekte zorlandığı görülen çocukla ilgilenen Çevik Kuvvet Polisleri, Suriyeli çocuğu alarak ayakkabıcıya götürdüler ve bot aldılar. Sevinçten ne yapacağını şaşıran çocuk, bir Çevik Kuvvet Polisi'nin elinden tutarak 3 yıldır giydiği ayakkabıyı çöp kutusuna atttı. Suriyeli Mahmut; "Babam ve annem Suriye'de yaşıyor. Ben ninemle 5 yıl önce savaştan kaçarak Türkiye'ye geldik. Çeşitli kamplarda kaldıktan sonra Kayseri'ye yerleştik. 3 kardeşim var ancak Türkiye'ye geldikten sonra annem ve babamla hiç görüşmedim. Ninem kahvaltı yapmak için beni poğaça almaya gönderdi. Yolda beni gören polis abiler, yanına çağırarak (Senin botun yok mu) dediler. Ben de yok dedim. Ayakkabıcıya götürüp bana bot aldılar. Ayakkabım su geçiyor, üşüyordu. Polis abilerime çok teşekkür ederim" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
Ayakkabısı yırtık suriyeli çocuk ve ayakkabısının görüntüsü
Görevdeki Çevik kuvvet polisleri
Suriyeli Mahmut'un polisin elinden tutarak ayakabısını çöpe atması
Polisin mahmuta aldığını bot ayakkabı
Suriyeli Mahmutla röportaj
-Detay
Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ /KAYSERİ, DHA)
1 dakika 56 saniye /62 MB
====================================
4)ANTALYA'DA GEÇEN YILKİ UÇAK TRAFİĞİ; 127 BİN
ANTALYA Havalimanı'nda 2016'daki uçak trafiği dış hatlarda yüzde 32.6, iç hatlarda ise yüzde 0.5 oranında geriledi. Yolcu sayısında ise dış hatlarda yüzde 43 düşüşe karşın iç hatlarda yüzde 3.7 oranında artış oldu. Antalya Havalimanı'nda geçen yıl toplam 127 bin 497 uçak trafiği yaşandı. Antalya Havalimanı'na 2016'da gelen- giden uçak sayısında ciddi düşüş yaşadı. Antalya Havalimanı Mülki İdare Amirliği verilerine göre, dış hatlardaki uçak trafiği 76 bin 233, iç hatlarda ise 51 bin 264 olmak üzere toplamda 127 bin 497 olarak gerçekleşti. 2016'da havalimanındaki günlük uçak trafiği ortalaması 350 oldu. Uçak trafiğinin en yoğun yaşandığı aylar ise 16 bin 842 ile ağustos, 16 bin 762 ile temmuz ve 15 bin 791 uçak ile eylül oldu. Mayıs-Ekim döneminde her ay uçak trafiği 12 binin üzerinde seyrederken, diğer aylarda bu rakamlar 10 binin altına düştü. Ağustos ayında havalimanında günlük uçak sayısı ortalaması ise 543 oldu.
DIŞ HATLAR BÜYÜK DÜŞÜŞ
Dış hatlara toplam 38 bin 62 uçak gelirken, yurtdışına 38 bin 171 uçuş gerçekleşti. 2016 yılında dış hatlara toplam gelen-giden uçak sayısı 76 bin 233 olurken, 2015'te 123 bin 737 olan gelen-giden uçak sayısına göre yüzde 32.6 oranında gerileme gerçekleşti. Dış hatlar uçuşlarında 2016'nın aylık değerlendirmesinde ise ocak ayından başlayıp kasım ayı da dahil olmak üzere 11 ay boyunca yüzde 18- 50 arasında düşüş oldu. Sadece aralık ayında gelen-giden uçak sayısı bir önceki yıla göre yüzde 6 ile en düşük gerileme oldu.
İÇ HATLARDA 51 BİN UÇUŞ
Antalya Havalimanı'nda iç hat uçuşları bakımından 2015'e göre yüzde 0.5 oranında azalma gerçekleşti. 2015'te iç hatlardan 51 bin 346 uçağın gelip gittiği havalimanına 2016'da ise 51 bin 264 uçak indi ve kalktı. Antalya Havalimanı'na 12 ay boyunca iç hatlarda gelen giden uçak sayıları 3 bin 300 ile 5 bin 100 arasında değişti. İç hat uçuş trafiğinde en yoğun ay temmuz olurken, bu ayda toplam uçak trafiği 5 bin 106 olarak gerçekleşti. İç hat uçak trafiği yoğunluğu eylülde 4 bin 991, ağustosta ise 4 bin 857 oldu.
AYLARA GÖRE TOPLAM UÇUŞLAR
Antalya Havalimanı'na dış ve iç hatlar itibariyle ocak ayında 5 bin 237, şubatta 4 bin 934, martta 7 bin 59, nisanda 8 bin 989, mayısta 12 bin 196, haziranda 12 bin 794, temmuzda 16 bin 762, ağustosta 16 bin 842, eylülde 15 bin 791, ekimde 14 bin 694, kasımda 6 bin 603, aralıkta 5 bin 326 uçak iniş ve kalkış yaptı.
İÇ HAT YOLCU SAYISI ARTTI
Antalya Havalimanı iç hatlar terminali aracılığıyla 2016'da toplam 3 milyon 550 bin 15 yolcu Antalya'ya gelirken, 3 milyon 473 bin 683 yolcu ise iç hatlardan başka kentlere gitti. İç hatlar toplam yolcu trafiği 7 milyon 23 bin 698 olarak gerçekleşti. 2015 yılına göre iç hatlar terminali yolcu sayısında yüzde 3.7'lik artış gözlendi. 2016'da en çok yolcu trafiği 703 bin 538 kişiyle ağustos ayında yaşanırken, eylülde 686 bin, temmuzda 678 bin, ekimde 647 bin, mayısta 642 bin, nisanda 577 bin, haziranda 575 bin, martta 571 bin, kasımda 509 bin, ocakta 488 bin, aralıkta 478 bin ve şubatta ise 463 bin oldu.
DIŞ HATLARDA YÜZDE 43 DÜŞÜŞ
Antalya Havalimanı'ndaki iki dış hatlar yolcu terminali aracılığıyla kente toplam 6 milyon 181 bin 193 kişi giriş yaptı. 2015'te 10 milyon 875 bin 464 olan dış hatlar gelen yolcu sayısına göre yüzde 43 gibi yolcu kaybı gerçekleşti. 2016'da 2015'e göre dış hatlar gelen yolcu sayısında 4 milyon 693 bin 551 kayıp yaşandı.
Görüntü Dökümü
------------
Havalimanı görüntü
Uçak görüntü
Yolculardan görüntü
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
======================================================
5)YALOVA BEYAZA BÜRÜNDÜ
YALOVA'da etkili olan kar yağışı pazar günü de aralıklara sürdü. Yalova'nın yüksek kesimlerini ve köyleri etkileyen kar yağışı merkezde de etkili oldu. Her yer beyaza bürünürken vatandaşlar da karın tadını çıkardı. Bazı vatandaşlar da parktaki kuşlara yem verdi. Yalova Belediyesi ekipleri kent merkezinde kar temizleme çalışması yaptı. Yalova-Bursa karayolunun Süpürgelik mevkisinde de kar yağışı etkisini gösterirken bu bölgede Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü 147 Şube Şefliği ekipleri karayolunun trafiği açık kalması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bölgede 40 personel, 7 bıçaklı kar mücadele kamyonu ve tuzlama araçları ile çalışmalar devam ediyor. Öte yandan yetkililer Yalova-Bursa karayolunu kullanacak sürücülerin zincirsiz yola çıkmamaları uyarısı yaptı. Yalova'nın yüksek kesimlerindeki köylerin kapanan yolları da İl Özel İdare ekipleri tarafından açıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Çeşitli kar görüntüleri
(SÜRE: 01.04) (BOYUT: 34 MB)
YALOVA/DHA
======================================================
6)PROF. DR. DİLBAZ: MİDELERİ KÜÇÜLÜNCE İÇKİYE BAŞLIYORLAR
ÜSKÜDAR Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, zayıflama ameliyatları sonrasında bağımlılıklarda artış görmeye başladıklarını belirterek, "Çünkü yemekle ruhsal açlıklarını doyururken, ameliyatla yemelerini ellerinden aldığınızda bu kez içki içmeye başlıyorlar" dedi. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Antalya'da düzenlenen 10'uncu Madde Bağımlılığı Kongresi'nde yaptığı açıklamada, alkol ve madde bağımlılığının 10 kat arttığını belirterek, Sağlık Bakanlığı'na 300 bin kişinin tedavi için başvurduğunu söyledi. Bağımlılık yapıcı maddelerin ulusal güvenlik problemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilbaz, uyuşturucu maddelerin ölüme yol açma bakımından terörden daha fazla etkili olduğunu söyledi.
HEPATİT C 10 KAT ARTTI
Hepatit C'nin kan yoluyla bulaştığını hatırlatan Prof. Dr. Dilbaz, damar içi madde kullanıcılarının yüzde 80'inin enjektör paylaştığını, birindeki virüsün diğerlerine daha kolay geçebildiğini kaydetti. Bu kişilerin hastalıkları eşleri ve çocuklarına da bulaştırabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Dilbaz, "2005 yılında 139 Hepatit C saptamıştık. Şimdi ise 10 kat daha fazla, yani 1390 kişide Hepatit C pozitif saptadık" dedi.Bağımlılığın basit bir hastalık olmadığına işaret eden Prof. Dr. Dilbaz, bu hastalıkta üç önemli nokta olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, kişinin kendisini kontrol edememesiyle başlayan sürecin ardından beyindeki bazı mekanizmaların bağımlılık yapan maddeye bir aşerme durumu olduğunu, son aşamada ise beyinde aynı etkiyi oluşturmak için daha fazla kullanma ihtiyacı duyulduğunu söyledi. Prof. Dr. Dilbaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kişinin tedavi için mutlaka çok istekli olması gerekmiyor, çünkü niyetlendiğinden daha fazla kullanıyorsa maddeyi, niyetlendiğinden daha az bir biçimde tedavi başvurusu olabilir. Niyeti çok olmasa da biz tedavi edelim istiyoruz. Hastaların çok istekli olmasını beklemiyoruz. Hastalık zaten niyetli ve istekli olmalarını engelliyor." Madde bağımlığının yanında bir de davranış bağımlılığı olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, kumar, seks ve yeme bağımlılıklarının bunlardan bazıları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Dilbaz, şöyle devam etti: "Kumar oynamak için eskiden siz bir yere giderdiniz, şimdi kumar oynanacak yerler sizin ayağına geliyor. Bunun için akıllı telefonunuzun olması yeterli. Ciddi anlamda kumar bağımlısı hasta tedavi için bize gelmeye başladı. Bu bağımlıların çoğu genç hastalar. Zayıflama ameliyatları sonrasında yeme bağımlıları görmeye başladık. Çünkü yemekle ruhsal açlıklarını doyururken ameliyatla yemelerini ellerinden aldığınızda bu kez içki içmeye başlıyorlar. Bunun arkasında alkol kullanımı artan hastalar görmeye başladık."
PARTNER SAYISI SÜREKLİ ARTIYOR
Seks bağımlılığına da dikkati çeken Prof. Dr. Dilbaz, Michael Douglas, Tiger Woods gibi isimlerin de seks bağımlılığı konusunda tedavi gördüklerini söyledi. Kumar gibi bu kişilerin de kendisini durduramadığını ve aşırı derecede cinsel ilişki isteği duyduklarını, farklı partnerlerle birlikte olduklarını kaydeden Prof. Dr. Dilbaz, "Burada önemli nokta niyetlendiğinden daha fazla birlikte olma isteği ve sonuçta bu isteği durduramama. Gittikçe partner sayısını artırma görüyoruz. Her türlü zararı bilmesine rağmen bu bağımlılığı artıyor. Bu bağımlılıkta evliliğiniz zarar görüyor, toplumsal saygınlığınız azalıyor, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma olasılığınız artıyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------
-Prof. Dr. Nesrin Dilbaz'ın açıklaması
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
======================================================
7)76'LIK DEDENİN KAYAK KEYFİ
ERZİNCAN Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde sezonun açılmasıyla birlikte kayak severlerin akınına uğradı. Kayak yapmaya gidenler arasında 76 yaşındaki 4 çocuk babası, 9 torun sahibi Mustafa Bozdere dikkat çekti. 76'lık dede acemi parkurunda gün boyu düşe kalka kayak yapmanın keyfini çıkardı.Ergan Dağı Kayak merkezi bu yıl Türkiye Kayak Federasyonu'nun bünyesinde yeni sezonunu açtı. Her yaştan kayak tutkunun hafta sonları büyük ilgi gösterdiği kayak merkezinde bir komşusunun tavsiyesi üzerine kayak takımı kiralayarak, kaymaya başlayan Mustafa Bozdere'de bulunuyor. Bozdara, kayak kursu almadan günlük kıyafetleriyle çıktığı pistte defalarca düşmesine rağmen pes etmeyerek kayak yapmanın keyfini çıkardı.
Kayağa başladığı ilk günde acemi pistinde defalarca kayan Mustafa Bozdere, gençlerin özellikle bu zevkten mahrum kalmamaları tavsiyesinde bulunarak kayak sporunun zor olmadığını da ifade etti. Gençleri kayak yapmaya davet eden Mustafa Bozdere bundan sonra hafta sonları kayak yapacağını belirterek, "Benim yaşımda olanlar gelsin benden ibret alsınlar. Gerçekten korktuğumuz kadar değil. Süper bir şey. Ama bir iki noksanlarımız var. Bunları da başbakanımızdan, belediye başkanlarımızdan istirham ediyoruz mümkünse gelip buraya bir şeyler daha yapsınlar. Beni görenlerde çoğalır inşallah. Çok zor değil ama durmasını kalkmasını bileceksin ki olsun. Şimdi uçlarını bir araya birleştirdiğinde, bacaklarını gerdiğinde duruyor. Ama düz tuttun mu gidiyor. Gençler benim gibi cesaretleri olsa gelirler" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kayak merkezinden genel detay görüntü
-Kayak yapan vatandaşlardan görüntü
-Dedenin kayak yapması genel detay
-Dedenin düşmeleri
-Dedenin açıklaması
-Kayak merkezinden görüntü
(Haber-Kamera: Çoşkun MENEK / ERZİNCAN,
(Süre: 251 MB - 4 dk 13 sn)