Dha Yurt Bülteni-5

1)ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ VOLKAN DEMİRCİ İÇİN HAKKARİ'DE TÖREN

Hakkari'nin İran sınırındaki Yüksekova ilçesine bağlı Alandüzü bölgesinde PKK'lı teröristlerin taciz ateşi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Uzman Çavuş Volkan Demirci (25) için Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Şehit Uzman Çavuş'un cenazesi, törenin ardından memleketi Ordu'ya uğurlanmak üzere Yüksekova'ya gönderildi. Yüksekova'nın İran sınırında bulunan Dağlıca Alandüzü bölgesinde, PKK'lı teröristlerin taciz ateşi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı Yüksekova Devlet Hastanesi'nde şehit olan Ordu nüfusuna kayıtlı Jandarma Uzman Çavuş Volkan Demirci için Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'nda tören düzenlendi. Törene, Hakkari Valisi İdris Akbıyık, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hacı İlbaş, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel, vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Balık,  Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ömer Pakiş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuri Öztürk, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, kurum amirleri, asker, polis ve şehit eşi Nurdan Demirci ile bazı yakınları katıldı. Törende güçlükle ayakta duran şehit eşi Demirci'yi Hakkari Valisi Akbıyık ve Kolordu Komutanı Tümgeneral İlbaş teselli etmeye çalıştı.

'NE OLUR BİZİ BIRAKIP GİTME'

Törende şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından Şehit Uzman Çavuş Volkan Demirci'nin özgeçmişi okundu, sonra da dua edildi. Askerler ve özel harekat polisleri tarafından tekbirler getirildi. Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu helikoptere götürülmeden önce eşi Nurdan Demirci gelerek tabuta sarıldı. Gözyaşlarına boğulan şehit eşi, "Ne olur bizi bırakıp gitme. Ben sensiz ne yaparım" dedi. Şehit eşinin yanına gelen Van Jandarma Asayiş Kolordo Komutanı Tümgeneral İlbaş, aynı helikoptere bineceklerini söyleyerek şehit eşine helikoptere kadar eşlik etti. Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu bir süre omuzlarda taşındıktan sonra tekbirler getirilerek helikopterle Yüksekova'ya, oradan da uçakla toprağa verilmek üzere memleketi Ordu'nun Çatalpınar ilçesine gönderildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Cenaze töreninden genel ve detaylar

HABER: Feyat ERDEMİR- Behçet DALMAZ/HAKKARİ,

==============================================

2)YAŞLI KADININ PARMAĞINI KIRIP YÜZÜĞÜNÜ GASBEDEN KOMŞUYA 13,5 YIL HAPİS

Erzurum'da, evine girdiği 80 yaşındaki Fikriye Kaya'nın, parmağını kırarak, altın yüzüğü ile cep telefonunu gasbeden eski komşu Özkan Aytuğ (23), 13,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Olay, 16 Şubat 2015 tarihinde, Palandöken ilçesi Kazım Yurdalan Mahallesi'nde meydana geldi.

Tek katlı evde yalnız yaşayan 6 çocuk annesi Fikriye Kaya, çalan zilin ardından kapıyı açınca maskeli bir kişinin saldırısına uğradı. Yaşlı kadına sopayla saldıran maskeli kişi, Kaya'dan 2 ayda bir aldığı o tarihte 500 TL olan dul maaşını istedi. Paranın olmadığını öğrenince de Fikriye Kaya'yı mutfağa kadar sürükleyip, parmağını kırdı ve altın yüzüğü ile cep telefonunu gasbetti. Ardından kaçtı.

MASKELİ SALDIRGAN ESKİ KOMŞU ÇIKTI

Sürünerek kapıya çıkarak, komşusundan yardım isteyen Fikriye Kaya ise hastaneye kaldırıldı. Sağ kolu, sol yüzük parmağı ile burnunda kırık, sol bileğinde çatlak tespit edildi. Olayla ilgili araştırma başlatan polis, maskeli saldrganın yaşlı kadının eski komşusu Özkan Aytuğ olduğunu belirledi. Yakalanan Aytuğ'un üzerinden yaşlı kadının cep telefonu çıktı. Saldırganın 14 ayar altın yüzüğü ise 70 TL'ye sattığı belirlendi. Özkan Aytuğ, tutuklanarak cezaevine konuldu.

KEMİK YAŞI KİMLİKTEKİ YAŞINDAN BÜYÜK ÇIKTI

Suçlamaları kabul etmeyen Aytuğ hakkında Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Suç tarihinde kimlik yaşı 17 olan Aytuğ, yargılama sırasında kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan mahkemeye gönderilen raporda sanığın kemik yaşının kimlik yaşındak 2 yaş büyük olduğu ortaya çıktı.

YAŞI BÜYÜDÜ CEZASI ARTTI

Aytuğ'un 1998 olan doğum tarihi 1996 olarak değiştirildi. Bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Özkan Aytuğ, 7 Mayıs'ta görülen karar duruşmasında 'nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etmek' suçundan 4 yıl, 'gece vakti nitelikli yağma' suçundan 6 yıl, 'yaralama' suçundan 3 yıl 6 ay olmak üzere toplam 13,5 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Erzurum Adliyesi

-Gözcülük yapan H.K.'nın konuşması

-Saldırganın yüzünü kapatması

-Saldırganın gazetecilere tekme atması

-Adliyeye götürülmesi

-Yaşlı kadının görüntüleri

Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

=====================================

3)YIKIM KARARI ALINAN KAÇAK YAPIYI, SAHİBİ YIKTI

Rize'de, Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nca (WWF) korunması gereken 200 ekolojik saha arasında gösterilen Fırtına Vadisi'ndeki dere yatağına inşa edilen ve yıkım kararı alınan 21 kaçak yapıdan biri sahibi tarafından yıkıldı. Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nca (WWF) korunması gereken 200 ekolojik saha arasında gösterilen Rize'nin Fırtına Vadisi'ne 21 kaçak yapı inşa edildiği tespit edildi. Kaçak yapılarla ilgili yasal işlem başlatan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yıkım kararları aldırdı. Kaçak yapılar için yıkım ihalesi yapıldı. İhale itiraz sürecinin ardından önümüzdeki günlerde vadide kaçak yapıların yıkımlarına başlanacak. Fırtına Vadisi'ndeki dere yatağına inşa edilen ve yıkım kararı alınan 21 kaçak yapıdan biri sahibi tarafından yıkıldı. Bir turizm şirketine ait olan kaçak yapı iş makineleri ile yerle bir edildi.

'YIKIM İŞİNİ DEVLETE MAL ETMENİN BİR MANASI YOK'

Turizm şirketi avukatı Mehmet Çırakoğlu, Fırtına Vadisi ve Çamlıhemşin ilçesinde başlatılan bir imar planı çalışması olduğunu hatırlatarak kendilerine bu çalışmanın kısa sürede biteceğinin söylendiğini belirtti. Bu nedenle bina yapımına başladıklarını anlatan Çırakoğlu, "İmar planı çalışması 9 kuruldan geçti, şu anda Tarım Müdürlüğü'nde bekliyor. Maalesef 6 aydır bir onay çıkmadığı içinde bu aşamaya gelindi. Burada kaçak yapılara yönelik şikayetler, ihbarlar oluyor. Bizde de bu kaçak yapıya ilişkin mühürlemeler yapıldı, yıkım kararı alındı. Önceki hafta yıkım ihalesi gerçekleşti. Sonuçta devlet bir karar almış, yasalara uygun hareket edilmemiş. Biz kendi yerimizi kendimiz yaptık. Devlete de bu işi mal etmenin bir manası yok. Yük etmeyiz de.  Şu anda yasaların öngördüğü şekilde bekleme sürecine geçtik, ve yapıyı da yıktık" dedi.

'İMAR PLANI ÇIKANA KADAR YIKIMLAR DURDURULSUN'

Vadide çok kişinin mağdur olacağını söyleyen Çırakoğlu, "Birçok insan varını yoğunu satmış, bir şeyler yapmış ekmek teknem olsun diye. Burada şu denebilir, 'kaçak yapı, ruhsat aykırı yapı' ama bu ruhsata aykırı yapı dediğimiz noktada imar yok ki neye göre kaçak neye göre aykırılık teşkil ediyor. 20 yıldır burada bir imar çalışması yapılmaya çalışılıyor ancak maalesef halen daha bitirilmiş değil. Bu mevzuatın, bu yıkım kararının bu aşamada da bir an önce durdurulmasını bekliyoruz ve inanıyoruz ki bu yıkım kararı durdurulacak. Yazıktır günahtır bu millete. Yarın belli bir güzergahta imar çalışması netleşecek. Artık insanların öyle mi, böyle mi olacak şeklinde bir düşüncesi içinde olmayacak. Çünkü neye göre yapılacak? Çalışma nasıl olacak? Her şey net bir şekilde ortaya çıkacak. İmar çalışması olmuş olsaydı ben yıkmayacaktım. Muhtemelen veya belli bir kısmını kıracaktım. Çünkü yarın bir düzenleme yapıldığı zaman ruhsat alma imkanımız doğacaktı. Bunun gibi birçok insan var, o insanlar mağdur olmasın. Yarın ruhsat verebileceğiniz yere yıkım kararı uygulanmasın, adaletsizlik olmasın, herkes eşit muamele olsun. Bununda en iyi çözüm yolu imar çalışmasıdır" diye konuştu.

VALİ: VATANDAŞLARIMIZ DUYARLILIK GÖSTERDİ

Rize Valisi Kemal Çeber, Fırtına Vadisi'nde 21 yapı için yıkım kararı, 11 yeni kaçak yapı içinde yasal işlem başlatıldığını hatırlatarak şunları dedi:

"Tespitleri yapılmış ve işlemleri başlamış olan 21 binanın yıkım ihalesine çıkıldı. Bugünlerde ihalemiz sonuçlanıyor, itiraz süreci şu anda devam ediyor. Ondan sonra da yer teslimi ve yıkım işlemler başlayacak. Bu arada bazı vatandaşlarımız duyarlık gösterdi kendileri kaçak binalarını yıktılar. Ümit ediyoruz ki herkes hiçbir devlet müdahalesine gerek kalmadan kendi durumlarını hukuka uygun hale getirirler. Ama bu mücadeleyi hep beraber yapmamız lazım"

Görüntü Dökümü

-------------------------

Yıkımı yapılan binadan detaylar

Detaylar

Avukat Mehmet Çırakoğlu röportaj

Muhabir anons

Haber Kamera Arzu ERBAS-Mehmet Can PEÇE  RİZE-DHA

=====================================

(ÖZEL)

4)DİYARBAKIR'DA GÜNDE 2 BİN KİŞİYE İFTAR

Diyarbakır'da Siirtliler Derneği tarafından Bağlar ilçesinde kurulan iftar çadırında günde 2 bin kişiye iftar veriliyor.

Diyarbakır Siirtliler Derneği'nce Bağlar ilçesinde kurulan iftar çadırında her gün 2 bin kişiye iftar yemeği veriliyor. Çadırda iftarını açanlar, ardından dua ediyor. İlçede 5 yıldır iftar çadırı kurduklarını anlatan dernek başkanı Adnan Öktüren, vatandaşların ilgisinin yoğun olduğunu söyledi.

Öktüren, günde 2 binin üzerinde yemek verdiklerine rağmen bunun yetersiz olduğunu belirterek, "Bu çadırda elinde boş tencereyle gelen insanlara sıcak AŞ veriyoruz. Bu anlamda belki de Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır'ın en yoksul ve göçün en çok olduğu bir semtteyiz. Çadırımızda günde 2 bin kişiye iftar vermekteyiz. Yemek verirken de Diyarbakır'da diğer çadırlardan, belki Türkiye'de tek, evlere insanlara sıcak AŞ gitmesine vesile oluyoruz. Çadırımızda yaşlılara ve özürlülere kendi ellerimizle yemeklerimizi veriyoruz. Semtin ekonomik profili çok düşük, çok yoksul insanların yaşadığı bir yer. Bu açıdan burada yapılan hizmetin doğru ve yerinde olduğunu düşünüyorum. Hayırsever insanlarımıza ben teşekkür ediyorum. Bunun sayısını artırmak için hayırsever insanları da bizlere katlı sunmaya davet ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

İftar çadırı

Yemek alanlar

Öktüren'in açıklaması

çadırda iftarın açılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Selim KAYA/DİYARBAKIR,

====================================

5)GÜREŞÇİ KIZ KARDEŞLER OTOMOBİL ÇEKEREK ANTRENMAN YAPIYOR

Antalya'da yaşayan milli güreşçi Eda (20) ve Ece Tekin (21) kardeşler, salondaki teknik antrenmanın yanı sıra her gün denizde 5 kilometre yüzüp, su altında kaya taşıyıp, dağ, sahilde koşup, antrenörlerine ait 1 ton ağırlığındaki otomobili çekerek ve iterek şampiyonalara hazırlanıyor.

Milli güreşçi Ece Tekin, 5 yıl önce arkadaşının antrenmanını izlerken heveslenip güreşe başladı. Ece'ye ailesinin gösterdiği ilgiyi kıskanarak mindere çıkmaya karar veren kardeşi Eda Tekin de önemli başarılar elde etti. Antrenör Şerafettin Uysal gözetiminde günde 6 saat antrenman yapan Ece ve Eda Tekin, komando eğitimini andıran zorlu çalışma metotlarıyla şampiyonalara hazırlanıyor. Sabah antrenmanına denizde başlayan Tekin, ısınmak için kısa süreli güreşin ardından 5 kilometre yüzüyor, su altında kaya taşıyıp, sahilde koşuyor.

Orman ve dağda koşuya devam eden kardeşler, güç kazanmak için antrenörlerine ait 1 ton ağırlığındaki otomobili de yolda iterek ve çekerek sabah antrenmanını tamamlıyor. Sıra dışı antrenman programıyla şampiyonalara hazırlanan genç sporcular, akşam ise 4 saat salonda kuvvet ve teknik çalışmayla günü tamamlıyor. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda derece kazanan Eda- Ece kardeşler, ata sporu güreşte kadın sporcular olarak iz bırakmayı hedefliyor.

ECE'NİN HEDEFİ DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU

Antrenmanlara devam eden iki kardeşten Ece Tekin, bu yıl katıldığı Türkiye şampiyonasında altın madalya kazandı. Avrupa şampiyonasında ise sakatlığı nedeniyle rakibine yenilerek derece elde edemedi. Kardeşi Eda ile çalışmalarını sürdüren Ece Tekin, bu yıl tedavi süreci nedeniyle şampiyonalara ara vermek zorunda kaldı. Gelecek yıl düzenlenecek Türkiye şampiyonasıyla yeniden mindere çıkmayı isteyen Ece Tekin, dünya şampiyonu olmayı hedeflediğini söyledi.

EDA, SAKATLANMASINA RAĞMEN TÜRKİYE ŞAMPİYONU

Milli güreşçi Eda Tekin ise Mart ayında Sırbistan'da düzenlenen Avrupa 23 Yaş Altı Güreş Şampiyonası'nda 55 kiloda gümüş madalya elde etti. Milli takım kampında antrenmanda sakatlanmasına rağmen Türkiye şampiyonasına katılan Eda Tekin, altın madalya kazanarak 3-9 Haziran tarihlerinde İspanya'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nda mücadele etmeye hak kazandı. Eda Tekin, "Avrupa ve dünya şampiyonluğunu kazanmak istiyorum. Uluslararası şampiyonalardaki elde edeceğim başarılarla dünyada Türk kadın güreşçi olarak anılmayı hedefliyorum" dedi.

'HAKKIMI İSTİYORUM'

Şampiyona sonrası sakatlığı nedeniyle milli takımın Yalova'da düzenlediği kampa katılamayan Eda Tekin, şunları söyledi:

"Kazandığım madalyaların sonrası sevincimi yaşayamadım. Çünkü milli takım kampına sakatlığım nedeniyle geç katılmak istediğimi milli takım antrenörlerime belirttim. Doktor raporumu da gösterdim. Ancak antrenörlerim kampa gelmediğim için benim bundan sonra şampiyonalara gidemeyeceğimi söyledi. Bu beni çok üzdü. Ben Türkiye şampiyonluğu kazanarak, Avrupa şampiyonasına katılmaya hak kazandım. Hakkımı istiyorum. Şampiyonalara katılıp, başarı elde edeceğime inanıyorum. Sürekli antrenman yapıyorum ve şampiyonalara hazırım."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Güreşçilerin araca halat bağlaması

Aracı çekmeleri

Aracı itmeleri

Drone görüntüler

Yüzmeleri

Denizde güreşmeleri

Salonda halat tırmanmaları

Parmaklıklarda yürümeleri

Güreşmeleri

Detay

Röp: Ece Tekin,

Röp: Eda Tekin

Haber: Tolga YILDIRIM- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=====================================

6)KAHRAMANMARAŞ'TA ORMAN KÖYLÜLERİNE 34 MİLYON LİRALIK DESTEK

Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü, son 3 yılda bölgedeki orman köylülerine 34 milyon lira faizsiz kredi desteğinde bulundu.

Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürü Alpaslan Altındaş, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın orman köylülerini yerinde istihdam edip şehirlere göçü önlemek amacıyla hayata geçirdiği ORKÖY Projesi kapsamında son 3 yılda önemli çalışmalara imza attıklarını söyledi. Sorumluluk sahaları olan Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep ve Kilis'ten çok sayıda proje başvurusu aldıklarını ifade eden Altındaş, "3 yılda 3 bin 638 aileye 33 milyon 948 bin 508 lira ORKÖY hibe ve kredi desteği verdik" dedi.

Özellikle hayvancılığı desteklemek için süt sığırcılığı, süt koyunculuğu, manda yetiştiriciliği, fenni arıcılık ve ipek böcekçiliği projeleri ile aileleri yerinde ve doğrudan desteklemeyi amaçladıklarını ifade eden Altındaş, "Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü olarak bölgemize bağlı illerde son 3 yılda 34 milyon civarında orman kredisi verdik orman köylümüze. Kredinin yaklaşık 30 milyon gibi büyük bir kısmı hayvancılık üzerine. Süt sığırcılığı, süt koyunculuğu, besi sığırcılığı, fenni arıcılık ve ipek böcekçiliği olarak veriyoruz. Bizim buradaki amacımız orman köylümüzü yerinde kalkındırmak ve orman köylümüzün köyden şehre göçünü engellemek, yerinde istihdamını ve gelirini sağlamak" diye konuştu.

Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü olarak orman köylüsüne kredi desteği vermeye devam edeceklerini de belirten Alpaslan Altındaş, köylerde yaşayan vatandaşların daha iyi ortamda yaşamaları için dam örtülüğü, güneş enerji sistemleri ve kaloriferli soba projelerine kredi desteğinde bulunduklarını kaydetti.

Görüntü Dökümü

-------------------------ÖZEL

ORKÖY tabelası

Köyden ve hayvanlardan drone görüntüsü

Ahırdaki inekler

Alpaslan Altındaş'ın buzağıyı beslemesi

Altındaş ile röp.

ORKÖY'den yararlananlar

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

=====================================

7)ŞANLIURFA'DA ŞEKER GİBİ MÜZE

Türkiye'nin önemli gastronomi kentlerinden Şanlıurfa'da aralarında 12 bin yıllık tarihiyle Göbeklitepe'nin de bulunduğu tarihi mekanlar, Dünya Şefler Birliği jüri üyesi ve pasta şefi Ece Akyıldız'ın eliyle şeker hamurunda hayat buldu.

UNESCO'nun 'Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Göbeklitepe, Harran'daki konik kubbeli evler, nesli tükenmekte olan Kelaynak kuşları, isot yapan kadınlar ile meşhur Urfa kebabının şeker hamuruyla yapılan minyatürleri Harran Üniversitesi'nce açılan Şeker Sanatı Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Üniversitenin Osmanbey Yerleşkesi'nde yer alan Feyzullah Efendi Konağı'ndaki müzede sergilenen eserler Dünya Şefler Birliği jüri üyesi ve pasta şefi Ece Akyıldız'ın elinde hayat buldu. Sanat Şekeri Müzesi açılışında konuşan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, Ece Akyıldız'ı müzede ağırlamaktan duydukları mutluluğu dile getirerek, "Bu eserler, el emeği göz nuru sarf edilerek yapılan eserler. Bizleri kırmayarak Şanlıurfa'ya gelen başta Ece Hanım'a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Müzede bulunmaktan dolayı gurur duyduğunu ifade eden Şef Ece Akyıldız ise "Şanlıurfa, gastronominin önde gelen kentlerinden birisi. Dünyada ilk tohumun atıldığı, tarımın geliştiği, 12 bin yıllık tarihi ile Göbeklitepe'nin yer aldığı bir şehir. Harran Üniversitesi'nde de dünyadaki ilk ve tek şeker sanatı müzesi yerini aldı. Şeker Sanatı Müzesi'nin sadece gastronomi alanında değil, turizm alanında da Şanlıurfa'ya çok büyük katkısının olacağını düşünüyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------ÖZEL

Sanat Şekeri Müzesi açılışı yapılması

Müzede sergilenen şeker hamurundan yapılmış minyatürler

Kentin simgesi olan şeker minyatürlerini yakından izleyenler

Müzenin açılışında yapılan konuşmalar

Genel ve detay görüntüler

Haber -Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

===============================================

8)HASTASININ YAŞAM MÜCADELESİNE ŞARKI BESTELEDİ, KLİP ÇEKTİ

SAMSUN Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 6,5 yıldır görev yapan Patoloji Uzmanı Dr. Zülay Kazak, Onkoloji Bölümü'nde kanser tedavisi gören bir hastası ve ona destek olan kız kardeşinin durumundan etkilenerek yazdığı şarkıya, kendisinin de oynadığı klip çekti. Klip, yayınlandığı sosyal medyada ilgi gördü.

Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 6,5 yıldır görev yapan Patoloji Uzmanı Dr. Zülay Kazak, Onkoloji Bölümü'nde kanser tedavisi gören bir hastası ve ona destek olan kız kardeşinin durumundan etkilendi. Kız kardeşin, kanserle savaşan ablası için gösterdiği mücadeleden yola çıkan Dr. Kazak, hastanedeki gece nöbeti sırasında, tanık olduğu anları şarkı sözlerine döktü, 'Sabah Gülleri' adlı şarkı besteledi. Şarkıya yönetmen Burak Ertetik tarafından klip çekildi. Dr. Kazak'ın da oynadığı klip, yayınlandığı sosyal medyada ilgi gördü. Klipte kanser tedavisi gören küçük bir kız ve yakınlarının yaşadıklarına yer veriliyor.

Şarkı ve kliple ilgili çok güzel tepkiler aldığını söyleyen Patoloji Uzmanı Dr. Zülay Kazak, "Klibimiz 2 Mayıs'ta internet ortamında yayınlandı. Çektiğimiz klibi de hikayemize bağlı kalarak çektik. Sadece hikayenin sonunun değişiklikler yaptık. İnsanların artık umutlu olması için klibimizi bu şekilde yaptık. Hem ülkemizden hem de yurtdışından klip ile ilgili çok güzel tepkiler alıyorum. Klibi ağlayarak izlediklerini dile getiriyorlar. Bazı öğretmen arkadaşlarımızda klibimizi öğrencilerine rahatlıkla izletebildiklerini dile getiriyorlar. Buda beni çok mutlu ediyor. Bu gerçekten yaşanmış hikayeyi herkesin izlemesi beni çok mutlu ediyor. Hem meslektaşlarımdan hem de hiç tanımadığım insanlar bu şarkının hikayesi ve klipten etkilenip bana destek mesajları gönderiyorlar. Çok güzel bir ilgi var. Özellikle klibin mutlu bir sonra bitmesini istemiştim. Artık tıpta çok gelişmeler ilerlemeler yeni tedavi yöntemleri oluştu. Kanser tedavi edilebilir bir hastalık oldu. Bende bu şarkı ve klibin hastalara umut olmasını istiyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Hastaneden detaylar

-Uzman Doktor Zülay Kazak'tan detaylar

-Klipten detaylar

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüseyin KALAY/SAMSUN,