Dha Yurt Bülteni-5

Bingöl- Diyarbakır karayolunda şimşeklerin dansı

Bingöl- Diyarbakır karayolunda dün akşam yağmur öncesi çakan şimşeklerle ortaya muhteşem görüntüler çıktı.

Dün akşam saatlerinde Diyarbakır, Bingöl ve Elazığ'da sağanak vatandaşlara zor anlar yaşattı. Bingöl-Diyarbakır karayolunun Lice bölümünde ise yağmur önce şimşekler çaktı. Çakan şimşeklerle ortalık gün gibi aydınlanırken, görsel şölen yaşandı. Kameraya yansıyan şimşeklerin ardından yağmur başladı.

Görüntü Dökümü

-Yıldırımın düşme anı

-Yağmurun yağma sesi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet TÜRK-Burak EMEK/DİYARBAKIR,

====================================

Kilis'te 3 bin 250 kişilik işe, 9 bin 700 başvuru

Kilis'te, 'Toplum Yararına Program' kapsamında 3 bin 250 kişinin 6 ay süreyle istihdam edileceği işe, 9 bin 700 kişi başvurdu. Bunun üzerine işe alınacak kişilerin noter huzurunda kura çekimiyle belirlenmesine başlandı.

Kilis'teki resmi kurumlarda 6 ay süreyle çalıştırılacak 3 bin 250 kontenjanlık geçici iş için Türkiye İş Kurumu'na (İŞKUR) 9 bin 700 kişi başvurdu. Başvuruların sona ermesinin ardından bugün işe alınacak kişilerin belirlenmesi için kura çekimine başlandı. Kilis Spor Salonu'nda yapılan ve yarın da devam edilecek kura çekimiyle 6 aylık işe alınacak kişiler belirleniyor.

Kurada isimleri çıkanlar, geçici de olsa iş bulmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

İşe başvuranların salona gelişi

Salonu dolduran adaylar

Noter huzurunda yapılan çekiliş

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 340 MB

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU/KİLİS,

=====================================

Ramazan klasiği 'kerebiç' yine raflarda

Mersin'e özgü ve Ramazan ayının vazgeçilmezi olan kerebiç tatlısı, iftar sofrlarındaki yerini aldı.

Tamamen doğal ve çok hafif bir tatlı olmasıyla geniş kitleler tarafından tüketilen ve özel kaymağı ile damak tadına düşkün olanların sofrasını süsleyen tatlının satışları, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte artış gösterdi. Özellikle Çukurova bölgesinde tanınan, lezzeti ile de ünü ülke geneline yayılan kerebiç, yeniden revaçta. Çöven kökünün kaynatılarak doğal yolla elde edilen köpüğü ile dikkat çeken tatlının yapılışını anlatan Kerebiççi Oğuz'un sahiplerinden Onur Yağcı, "Kerebiç irmikten yapılar bir tatlı. Ramazan ile bütünleşmiş durumda. İrmiğin hamur kıvamına getirip, içerisinin içli köfte gibi açılıp ceviz yada Antep fıstığı yerleştirilmesiyle oluyor. Dışında da kremşantiye benzer bir kaymağımız var. Bu kaymakta kesinlikle süt, yoğurt, yumurta ve yağ yok. Çöven bitkisinin kaynatılıp suyunun alınması, mikserde çırpılıp üzerine kaynamış şeker ilave edilerek hazırlanması ile ortaya çıkan bir kaymak" dedi. Kerebici, 'İrmiğin odun ateşiyle buluşmasından ortaya çıkan bir lezzet' olarak tanımlayan Yağcı, "Çok hafif bir tatlıdır. Şeker hastaları da tüketebilir. İstanbul'un güllacı gibi bu da ramazan ile bütünleşen bir tatlı. En çok Ramazan ayında tüketiliyor. Normalde 50 kilo satıyorsak Ramazan ayında bu 200 kiloya çıkıyor. El emeği bir tatlı bu. Makina ile yapılmıyor. 20 kadın, el emeği olarak üretiyor bu tatlıyı. Hem geleneği sürdürüyor hem de kadınlara istihdam sunuyoruz" diye konuştu. Kerebicin kilosu 46 lira, porsiyonu ise 9 liradan satılıyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

Kadınlar kerebiç yaparken

Kerebiçten görüntüler

Kerebiç tavaları dizilirken

Kerebiç yapımından görüntüler

Satışa hazır haldeki kerebiçler

Kerebiç servis edilirken

Kerebiççi Oğuz'un sahiplerinden Onur Yağcı'nın konuşması

Genel ve detay

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

========================================

Urartular tarafından yaptırılan baraj ilgi bekliyor

Van'da M.Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı 2'nci Rusa tarafından kentin doğusunda bulunan Erek Dağı eteğine inşa edilen ve bölge halkı tarafından da Keşiş Gölü olarak bilinen Rusa Barajı, özellikle ilkbahar aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Urartuların, 2 bin 544 metre yükseklikte iki ayrı bent yaparak inşa ettikleri baraj gölüyle Van Ovası'nı suladıklarını, ayrıca kanallar açarak Toprak Kale ve Tuşba Kalesi'ne de su verdiğini söyledi. Bölge halkı, günümüzde su kaynağı olarak kullanılmayan alanın turizme katkı sağlaması için çalışma yapılmasını istedi. Keşiş Gölü, diğer adıyla Rusa Gölü, yapay bir göl olarak başlatılmışsa da, asırlara dayalı bir gelişmeyle doğal bir göl, zengin bir sulak alan ve kuş cenneti halini aldı. Van'a 30 kilometre mesafede, Gürpınar sınırları içinde yer alan Turna Gölü, Kuh, Kazan ve Erek dağlarının tepesinde, zirvedeki bir düzlükte bulunuyor. Urartu Kralı 2'nci Rusa (M.Ö. 685 - 645) tarafından küçük bir akarsu vadisinin önünün kapatılmasıyla meydana getirilen yapay bir göl olan Keşiş Gölü,  2 bin 700 yıldan beri çalışan bir sulama barajı özelliği taşıyor. Keşiş Göleti'nin güneybatı vadi ucuna, yaklaşık olarak 20-25 metre genişliğinde ve 75 metre uzunluğunda bir set yapılmış. Bu setin yapılma sebebi de suyun çok yükseldiği zaman taşmasını engellemek ve yazın kontrollü bir şekilde kanallara aktarmak. Bu yolla Van'ın kuzeybatı ovasını sulamak. Dönemin şartları dikkate alındığında gelişmiş bir mühendislik ürünü olan göl, dağ ve yayla turizmi için oldukça elverişli bir ortam oluşturuyor.

KRAL YAZITI ALMANYA'DAKİ MÜZEDE

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Urartuların, kurak geçen yaz aylarında bağ ve bahçeleri sulamak için Keşiş Gölü'ne benzer göletler ve barajlar yaptığını belirterek, "Rusa, Urartu kralları arasında önemli bir kral, çünkü ismini bildiğimiz 5 büyük kenti kuruyor. Özellikle imara çok önem veriyor. Van, Antalya ve Şanlıurfa'dan sonra yazın güneşi en fazla alan ilimiz. Bundan dolayı da yazın kurak geçiyor. Yüksek bir plato düşündüğümüz zaman, 1600 rakımlı bir Van Gölü havzası düşündüğümüzde, burası çok önemli. Bu kısa yaz dönemi içerisinde bağ ve bahçeleri sulamak için kanallar yapılıyor. Keşiş Gölü, Rusa tarafından M.Ö. 7'nci yüzyıla ait, 685-645 bir gölet. Bu göletin geçmişi 2 bin 700 yıl öncesine dayanıyor. Göletin özellikle güneybatı tarafına kurulmuş olan bent, suyun akışını engellemiş ve bu baraj yaz aylarında kontrollü bir şekilde sulamaya yönelik olarak kullanılmış. Ayrıca bu baraj göleti ile Toprakkale'yi ve Van Ovası'nın kuzeybatı tarafını sulamak için açılmış ve bir bent yapılmış. Kral 2 'nci Rusa bunu yazıtında anlatıyor. 'Ben burada bir bent yaptım diyor. Bütün kanalları bu gölete topladım.' Buraya da Rusa göleti ismini koyduğunu söylüyor. Bu yazıt maalesef bugün Almanya'da, Berlin'deki müzede bulunuyor. Yazıtın üst bölümü eksik ama alt bölümünde uzun bir şekilde bura ile ilgili bilgi veriyor" dedi.

'KÜLTÜR ZENGİNLİĞİ'

Urartuların Van ve çevresinde imara ve alt yapıya çok önem verdiğini anlatan  Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu şunlara kaydetti: "Urartular burada devlet kuruyor. Tuşba'da Urartu'nun başkenti. Burada hesaplamalara göre en az yaşayan nüfus 50 bin. Krallardan 1'inci Argiş dıraşıdan 57 bin nüfus getirdiğini söylüyor. Toplu nüfus aktarımları yapılıyor. Bu insanların yerleştirilmesi için önemli şekilde bir alt yapının oluşturulması gerekiyor. Vadiler arasında kurulmuş olan düz arazileri verimli hale getirebilmek için sulama yapmanız gerekiyor. Urartu'nun 3'üncü Kralı Menua, 55 kilometreden Van'ın güney kesimini sulamak için Şamranaltı dediğimiz noktayı sulamak için kanal inşa ediyor. Kanalı getirmiş olduğu yol güzergahında da muazzam şekilde sulama yapıyor. Erek Dağı'ndan gelen sular Van'ın orta bölümünü suluyor. Ama kuzeybatı kısmını ise bahsettiğimiz 2 göletten sağlıyor. Biri Sıhke Göleti diğeri de Rusa Göleti. Urartuların hayatı devam ettirebilmek için kendi dönemlerinde yapmış oldukları sulama kanalları hala günümüze kadar kullanılıyor. Şamran Kanalı dediğimiz, hala işlevini koruyan 2 bin 800 yıllık sulama kanalı var. Onların yaptığı kanalları, göletleri, barajları hala günümüzde sulamada kullanabiliyoruz. Bu bizim için çok büyük bir kültür zenginliği. Bu topraklar üzerinde yaşayan bütün topluluklar, Urartu kültürü üzerinden devam ediyor. Urartular Van'ı başkent yapmış, Van'da devlet teşkilatı kurmuş olan bir topluluk. Bu başkenti de en olumlu hale getirebilmek için hakim olduğu bütün coğrafyasında çalışma yapıyor ama özellikle başkentini sulama kanallarıyla, göletlerle, barajlarla zenginleştiriyor." Bölge halkı, su kaynağı olarak kullanılmayan, piknikçiler ve doğa tutkunlaının gözdesi olan alanın yetkililer tarafından değerlendirilerek, turizm açısından daha ilgi çekici hale getirilmesini istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Barajdan ve gölden görüntüler

-Sulama kanalından görüntü

-Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu'ndan detay görüntüler

-Gölden genel görüntüler

-Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu ile ropörtaj

-Baraj ve gölden detaylar

-Göl kenarına gelen vatandaşlardan görüntü

-Detaylar

4 DAKİKA 28 SANİYE,500 MB

Haber: Orhan AŞAN/Arif KARAKAŞ/VAN,

========================================

Serik'te Hande Yener konseri

Antalya'nın Serik ilçesinde bir ilaç firmasının düzenlediği seminerin sonunda Hande Yener sahneye çıktı.

Merkezi İstanbul'da bulunan bir ilaç firması tarafından Serik'e bağlı Belek turizm merkezinde düzenlenen 10 günlük seminer sona erdi. Seminerin ardından ödül töreni ve Hande Yener konseri yapıldı. Ödüller firma sahibi Turan Karaman ve Genel Müdür Mert Hasan Karaman tarafından verildi. Ödül töreninin ardından sahneye çıkan Hande Yener, yaklaşık 2 saatlik konserinde seslendirdiği şarkılarla çalışanları coşturdu.

Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Turan Karaman, "2014 yılında kurmuş olduğum ilaç fabrikasında 250 çalışanımız bulunuyor. Çalışanlarımızın hem eğitim hem de tatil yaparak moral motivasyonlarını yükseltmeyi amaçladık. Çalışanlarımızın düzenlenen çeşitli yarışmalarla eğlenmelerini de sağladık. Çalışanlarımız arasında başarılı olanları da ödüllendirdik. Son sürprizimiz de Hande Yener konseri oldu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ödül töreni

Hande Yener'in konseri

Turan Karaman ile röportaj

HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK,