Dha Yurt Bülteni - 5
Başbakan Binali Yıldırım'dan İzmir'de köy ziyaretiBaşbakan Binali Yıldırım, çeşitli açılışlar ve ziyaretlerde bulunmak için İzmir'e geldi.
Başbakan Binali Yıldırım'dan İzmir'de köy ziyareti
Başbakan Binali Yıldırım, çeşitli açılışlar ve ziyaretlerde bulunmak için İzmir'e geldi. Başbakan Binali Yıldırım'ın ilk olarak, 1 Kasım seçimlerinde yüzde 82 oy aldıkları Menderes ilçesine bağlı kırsal Küner Mahallesi'ni ziyaret etti.
Çeşitli açılışlar ve ziyaretlerde bulunacak olan Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'e geldi. Başbakanın ilk durağı, 1 Kasım genel seçimlerinde partilerinin yüzde 82 oy aldığı, Menderes'in kırsal Küner Mahallesi oldu. En son, bakanlık yaptığı sırada Küner'e gelen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da telefonla köylülere konuşma yapmasını sağlayan Başbakan Binali Yıldırım, bu kez kahvede köylülerle bir araya geldi, çay içip sohbet etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Başbakan Binali Yıldırım'ın köy meydanında aracından inmesi
-Yıldırım'ın bir bebeği sevmeye çalışması
-Genel ve detay
Haber: Taylan YILDIRIM - Mehmet CANDAN - Tekin GÜRBULAK / İZMİR
==========================================
Aç kalan köpekler 7 koyunu telef etti
Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde, aç kalan köpekler saldırması sonucu 7 koyun telef olurken, 6 koyun da yaralandı.
Dün gece, Kandıra Çerçilli Mahallesi'nde 69 yaşındaki Muhammet Erçin'in evinin yanında bulunan ahırdaki koyunlar aç kalan köpeklerin saldırısına uğradı. Köpekler kapısı açık ahıra girip 7 koyunu parçalayarak telef ederken, 6 koyunu da boğaz ve sırtlarından ısırarak yaraladı. Sesler üzerine ahıra indiğini söyleyen Muhammet Erçin, "Ahır içerisindeki köpekleri güçlükle çıkarttım. Koyunları kanlar içerisinde yerde görünce de kendimi kaybedip bayılmışım. Mahalle sakinleri gelip bana yardım etti. Mahallemize bırakılan sahipsiz köpekler yüzünden bu olaylar oluyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne de defalarca durumu bildirmemize rağmen bir sonuca ulaşamadık" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Yerde telef olan koyunlar
-Koyunların başında bekleyenlerden görüntü
Haber: KANDIRA(Kocaeli),
=========================================
Kirli Çorlu Deresi'nin hasta ettiği iddiası
Tekirdağ'ın Ergene ilçesinden geçen ve fabrika atıkları nedeniyle simsiyah akan Çorlu Deresi'nin yaydığı ağır koku, çevrede yaşayanların tepkisine neden oldu. Dere kenarındaki evlerde oturanların bir çoğunun kanser hastalığına yakalandığını iddia edilirken, mahalleli koku nedeniyle evlerinin pencerelerini bile açamadıklarını söyledi. Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel, deşarj sisteminin devreye gireceğini ve sorunun 1 yıl içinde ortadan kalkacağını belirtti.
Ergene Nehri'nin Sağlık Mahallesi'nden geçen kolu olan Çorlu Deresi, fabrika atıkları nedeniyle çevresine ağır koku yaymaya devam ediyor. Simsiyah akan dere, çevresine adeta zehir sarçarken, yıllardır süren soruna çözüm bulunamaması mahallede tepkilere neden oldu. Derenin yaydığı koku nedeniyle evlerinin camlarını açamadıklarını belirten Cengiz Demirkaya, 20 sene öncesine kadar derede balık tutulduğunu şuanda ise yanında bile durulamaz hale geldiğini söyledi. Yıllardır derenin ıslah edileceğine dair konuşmalar olduğunu kaydeden Demirkaya, "1990 yılından bu yana Sağlık Mahallesi'nde oturuyorum. Derede 20 sene önce balık tutuluyordu. Şimdi kilometrelerce öteden kokusundan durulmuyor. Her gelen siyasetçilerde derenin ıslah edileceğini vaat edip gidiyor. Bana misafirler geldiğinde gece yarısı kalkıp gittiler, dere kokusundan duramadılar. Mahallede dereye yakın oturanlar kanser hastalığına yakalanıyor. Yaz kış burada ağır koku yayılıyor. Belediyemiz arıtma tesisi yapmış, ancak bence hiç alakası yok. Evlerde cam açamadıkları için hepsinde rutubet var, herkes hasta oluyor. Buna acilen artık bir çözüm bulunması lazım" dedi. Şevki Kaya da Sağlık Mahallesi'ne fabrikaların kurulmasının ardından her geçen gün daha da kirlendiğini ifade ederek, "Fabrikalar buraya taşındıktan sonra herkesin işi olacağı sevinmiştik. Ancak sağlık durumumuzu hiç düşünmedik. Şimdi aldığımız maaşların yarısını hastanelere veriyoruz. Geleceği düşünmüyoruz. Sağlık Mahallesi'nde bugün bir çok kanser hastası var. Diğer solunum yolları hastalıkları var, ailemde 7 kişi var, hepimiz bıçak altından geçti. Akciğer, kalp, böbrek sorunları bile var. Özellikle kanser ve akciğer hastalıklarının dereden kaynaklandığını biliyoruz" şeklinde konuştu. Çorlu Deresi'ne yakın bir evde oturan Gülten Kaya, dereden ağır koku yayıldığını ve bu nedeniyle evlerinin pencerelerini bile açamaz durumda olduklarını söyledi. Mahallede herkesin hasta olduğunu öne süren Kaya, "Buradaki dere çok ağır koku yayıyor. Hayvan pisliğinden, dere pisliğinden kokusundan artık bıktık ama alıştık artık bunlara. Kokusu çok bundan dolay hastamız çok. Kurtulamıyoruz, yapmıyorlar. Derenin pisliği arınsın artık, kapılarımızı ve camlarımızı açamıyoruz. Kokusu evlere kadar giriyor. Bu mahallemiz dere kenarında ama bundan kurtulsun artık temizlensin" ifadelerini kullandı.
BELEDİYE BAŞKANI: 1 YIL İÇİNDE SORUN ORTADAN KALKACAK
Ergene Belediye Başkanı CHP'li Rasim Yüksel, Çorlu Deresi sorununun 1 yıl içerisinde tamamen ortadan kalkacağını ifade ederek, "Biz Ergene Belediyesi olarak Organize Sanayi Bölgesi'ne her ay 30 bin lira aidat ödüyoruz. Organize Sanayi Bölgesi'nde yerimiz var, aynı zamanda ben Velimeşe Organize Sanayi'nin yönetimindeyim. Bizim derin deşarj çalışmaları sürüyor. Bir yıl içerisinde bu sorun ortadan kalkacaktır. Zaten şuanda boru sistemi Velimeşe Mahallesi'ne kadar geldi. Atık sular derin deşarj edilerek bu sorun tamamıyla ortadan kalkmış olacak" dedi.
ERGENE'Yİ DE KİRLETİYOR
Çerkezköy ilçesinden doğan ve Muratlı ilçesi İnanlı Mahallesi'nde Ergene'ye katılan Çorlu Deresi, fabrika atıkları nedeniyle Ergene Nehri'nin de kirlenmesine neden oluyor. Ergene'nin Edirne'nin Uzunköprü ilçesi Belediye Başkanlığı tarafından yapılan ölçüm ve nehir tahlillerine göre nehir, siyanürün yanı sıra gres ve yağ, kadmiyum (ağır metal), demir, florür, bakır, çinko, sülfat gibi kimyasal maddeler içeriyor. Ergene ve Çorlu Deresi simsiyah akarken, içinde canlı türü de yaşamıyor.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çorlu deresi
-Akan simsiyah dere
-Çevredeki evler ve dere
-Dere suları detay
-Cengiz Demirkaya ile röp.
-Muhabir Mehmet YİRUN anonsu
-Dere detay
-Şevki Kaya röp.
-Derenin kanalları
-Gülten Kaya ve diğer kadınlarla röp.
-Mahalle sokaklar ve çocuklar
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Mehmet YİRUN/ERGENE(Tekirdağ),
=========================================
Dış cephe yangınını önleyecek sistem geliştirdi
Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde bisiklet tamircisi Mustafa İlhan (48), dış cephe yangınlarına müdahale amaçlı sistem geliştirdi.
Sandıklı'da bisiklet tamircisi Mustafa İlhan, yaklaşık 2 hafta önce Taksim İlkyardım Hastanesi'nde çıkan yangından etkilenerek bütün binalarda kullanılabileceğini savunduğu 'dış cephe yangın söndür' adlı bir proje geliştirdi. Mustafa İlhan, bina şeklinde portatif demir ve yanıcı plastik madde kullanarak binaya benzeyen şekilde yaptığı maketin üst kısmına su fışkırtan sistem uyguladı. Binanın etrafına kağıt yapıştırarak ateş yakan Mustafa İlhan, sistem sayesinde suyla yangının söndürüldüğünü söyledi.
Projenin üniversite ve devlet tarafından daha geliştirilebileceğini aktaran Mustafa İlhan, projenin tüm kamu binalarında ve hastanelerde kullanılabileceğini anlattı. Mustafa İlhan, yangınların genelde dış cepheden başladığını belirterek, "İç cephelerde yangın söndürme sistemi var. Binaların dış cephelerine bir şey yapan yok. Taksim İlkyardım Hastanesi'ndeki yangın da dış cepheden başladı ve komple yandı. Bu sistem dış cephe yangınını önleyecek. Bu sistem 10 ile 15 katlı binalarda yüzde 99 iş yapar. Diyeceksiniz ki '15 katın üzerindeki binalarda iş yapmaz mı?' Çok katlarda debi ve rüzgar sorunu var. Her 10 kata bir bu sistem uygulanırsa; 20'nci katta bir yangın çıktı, o zaman bu sistem yangını 20'nci katta hapis edecek ve yangının diğer katlara yayılmasını önleyecek. Sistemimizin amacı da dış cephedeki yangını önlemek" dedi.
'SİSTEM YANGINA ANINDA MÜDAHALE EDİYOR'
Projenin yapılış ve çalışmasını da anlatan Mustafa İlhan, şöyle dedi: "Bunu kabaca yaptım. Daha düzgün şekilde yapılabilir. Bir binanın üstten çevresine komple yağmurlama ve fışkırma sistemi yerleştiriyorsunuz. Tabii binanın her yönüne vana koyabilirsiniz. Yangın anında sistem çalıştığında dış cephede oluşan yangına anında müdahale ediyor. Sistemin faydaları ise diyelim 7'nci katta yangın çıktı. 8'inci katta insanlar mahsur kaldı. Yukarıdan su verdiğinizde ısının yükselmesini önleyeceğiniz için 7'nci kattaki insanların kurtulmasını sağlayacak. Bu sisteme bir de depo ekleyerek yangını söndürecek madde bulundurabilir ve bu maddeyi yangın anında verebilirsek yangının daha çabuk sönmesini sağlayabiliriz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Mustafa İlhan proje maketi etrafını kağıtla kaplarken
Mustafa İlhan kağıtları yakarken ve sistemi çalıştırırken
RÖP: Mustafa İlhan
445 MB /// 04.01"
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI,
========================================
Gönüllü öğrenciler köy okulunda tadilat yaptı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrencileri 'Geleceği Hep Birlikte Renklendiriyoruz' sloganıyla Emirdağ ilçesine bağlı Çiftlik Köyü İlkokulu'nun tamirat, tadilat ve boyasını yaptı.
AKÜ Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi Süleyman Gücek önderliğinde bir araya gelen gönüllü öğrenciler, Emirdağ'ın Çiftlik Köyü İlkokulu'na yeniden hayat verdi. Proje kapsamında üniversiteden 20 öğrenci, Emirdağ Belediye Başkanı MHP'li Uğur Serdar Kargın'ın destekleriyle Çiftlik köyüne giderek 2 günde binanın iç ve dış tamiratını gerçekleştirdi. Gönüllü üniversite öğrencileri 'Geleceği Hep Birlikte Renklendiriyoruz' sloganıyla 4'üncü okulun bakım, onarım ve temizliğini yaptıktan sonra boyadı. Gönüllü üniversite öğrencilerine ilkokul öğrencileri de yardım etti. Hummalı şekilde okulun bakımını yapan öğrencilere köy sakinleri çeşitli ikramlarda bulundu.
'23 NİSAN GÜNÜ OKULA GELDİKLERİNDE SEVİNİYOR'
AKÜ Malzeme Bilimi ve Mühendislik Bölümü son sınıf öğrencisi Muharrem Öztürk, her yıl bir köy okulunda tadilat ve boya yaptıklarını söyledi. Proje içerisinde yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu aktaran Öztürk, "Her köy okulunda bakım ve tadilat yapıyoruz. Eskimiş, yıpranmış ve boyasız olan okulları genel bir bakımdan geçiriyoruz. Sıva, alçı, boya yaparak, çocuklarımıza yeni bir ortam vermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla çocuklar 23 Nisan günü okula geldiklerinde seviniyor. Okullarının değiştiğini görüyorlar. Farklı bir ortam buluyorlar. Öğrencilerde en azından okuma hevesi doğarsa ne mutlu bize" dedi.
'İNŞALLAH KÜÇÜK KÜÇÜK UMUTLAR YEŞERTMİŞİZDİR'
AKÜ Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü son sınıf öğrencisi Melek Kılıç, ilkokul öğrencilerinin daha iyi bir ortamda öğrenim görmesi için projeye gönül verdiğini anlatırken, "Arkadaşlarımızla birlikte çocuklarımıza küçücük bir umut olabilmek için toplandık. Okulu boyadık. Pencereleri boyadık. Elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık. İnşallah onların içerisinde de küçük küçük umutlar yeşertmişizdir" diye konuştu.
'ŞİMDİYE KADAR BÖYLE BİR ŞEY OLMADI'
Köy Muhtarı Bahattin Altıntaş, üniversite öğrencilerine teşekkür ederken, şöyle dedi: "Üniversite öğrencilerimiz elbirliğiyle okulumuzun bütün bakımlarını yapıyor. Okumuzun dış görünüşü çok güzel oldu. İçinin temizliği de fevkalade. Şimdiye kadar böyle bir şey olmamıştı. Okul çocukları da yeni okullarını görünce çok sevinecek ve mutlu olacaklarını düşünüyorum. 23 Nisan'da da burada harika bir şenlik gerçekleştireceğiz inşallah."
'4 YILDIR SÜRDÜRÜYORUZ'
AKÜ Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi ve Proje Koordinatörü Süleyman Gücek de benzer çalışmaları büyük keyif alarak 4 yıldır Afyonkarahisar genelinde sürdürdüklerini anlattı. Gücek, şunları söyledi: "Gönülleri büyük kardeşlerimizle birlikte 22 öğrencinin eğitim öğretim gördüğü bir köy okulunun tamiratını gerçekleştiriyoruz. Burada sadece öğrenci arkadaşlarımız yok. Köyümüzün muhtarı, yerli halkımız ve esnafımızı burada ve bizlere destek oluyor. Anaokulu öğrencimiz de buraya bizlere desteğe geldi. Onlarla birlikte burada bir aile ortamı yaratmaya çalışıyoruz. 23 Nisan günü çocuklara okulu hediye edeceğiz. Onun için bugün buradayız ve hep birlikte geleceği renklendiriyoruz. Projemizi 4 yıldır Afyonkarahisar il genelinde sürdürüyoruz. Önceden İhsaniye ilçemizde 3 okulumuzun tamir, tadilat ve boyasını yaptık. Bu yıl da ihtiyacı olan okullar içerisinde Çiftlik köyümüzü seçtik. Bundan sonra nasip olursa her yıl 23 Nisan dönemlerinde bir köy okulumuzu baştan aşağıya yenileceğiz. ve oradaki çocuklarımızın yüzlerinde tebessüm ve mutluluk olmaya devam edeceğiz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
Okulun tabelasından detay
Okulun dışından detay
Okulda öğrenciler boya yaparken detay
Öğrenciler çimento taşırken ve harç kararken detay
Öğrenciler duvarı sıvarken detay
Küçük çocuklar boya yaparken ve sınıflarını temizlerken detay
Sınıflarda sıralar temizlenirken detay
Köylülerin çay ikramı dağıtılırken detay
Öğrenciler birlikte çay içerken
AKÜ öğrenicisi Muharrem Öztürk röp
Melek Kılıç röp
Köy Muhtarı Bahattin Altıntaş röp
Öğretim görevlisi Gücek röp
Öğrenciler toplu halde sloganlarını söylerlerken
162.62 MB /// 05.13"
HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,
=========================================
Burdur'da faytoncuların sayısı azaldı
Burdur'da bölge halkı ve turistlere yönelik fayton turu yaptıranların sayısı azaldı. Eskiden sayıları 100'ün üzerinde olan faytonların sayısı günümüzde birkaç kişiye kadar düştü.
Burdur'da yıllar önce ulaşım aracı olarak kullanılan, günümüzde ise nostalji olarak şehir turunun yaptırıldığı faytonların sayısı azaldı. Kentte yaklaşık 35 yıldır faytonculuk yaptığını söyleyen İbrahim Saray (57), "Bedelli askerlik varken işlerimiz biraz daha iyiydi. Onlar da gittikten sonra işin tadı tuzu kalmadı. Faytona binen çok az. Eskiden işlerimiz çok güzeldi. Şimdi şehir turu için gelenler 5- 10 lira teklif ediyor. Arpanın kilosu kaç lira, samanın kilosu kaç lira" dedi. Şehirde yıllar önce çok sayıda fayton olduğunu kaydeden Saray, "Şimdi 2- 3 fayton kaldık. Bu iş artık nostalji. Bir turdan 20- 30 lira alıyoruz. 5- 10 kuruş ekmek paramızı çıkarıyoruz. Eskiden 300- 400 lirayla evimize giderdik, şimdi 50- 60 lirayla gidiyoruz. İlk işe bağladığımızda Burdur'da 110- 120 fayton vardı. Şimdi birkaç kişi kaldık. Faytonculuğun tadı kalmadı" diye konuştu. Haziran ve eylül arasındaki dönemde işlerinin daha iyi olduğunu belirten İbrahim Saray, baba mesleği olan faytonculuğu sağlığı elverdiği sürece ömrü sonuna kadar yapacağını ve memleketinde fayton kültürünü devam ettirmek istediğini anlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
İbrahim Saray'la röportaj
Şehir turu
Detay
393 MB /// 03.34ö
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,