Dha Yurt Bülteni-5
1)AFRİN ŞEHİDİNİN CENAZESİ, HELALLİK İÇİN ÖNCE KAYSERİ'YE GETİRİLDİ SURİYE'nin teröristlerden temizlenen Afrin bölgesinde arama tarama faaliyetlerini yürütürken el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Taner Çobanoğlu'nun (31) cenazesi, eşinin isteği...
1)AFRİN ŞEHİDİNİN CENAZESİ, HELALLİK İÇİN ÖNCE KAYSERİ'YE GETİRİLDİ
SURİYE'nin teröristlerden temizlenen Afrin bölgesinde arama tarama faaliyetlerini yürütürken el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Taner Çobanoğlu'nun (31) cenazesi, eşinin isteği üzerine memleketi Bursa'dan önce, Hatay'dan askeri uçakla, Kayseri'deki evine getirildi. Burada helallik alınmasının ardından Kayseri 1'inci Komando Tugayı'nda görev yapan 6 aylık evli, şehit Çobanoğlu'nun cenazesi, toprağa verilmek üzere törenle Bursa'ya uğurlandı. Zeytin Dalı Harekatı ile terör örgütlerinden temizlenen Afrin'de, dün saat 15.00 sıralarında Dermeşkanlı köyündeki binalarda yapılan arama tarama faaliyetleri sırasında bir evde, teröristler tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Taner Çobanoğlu şehit oldu. Şehit Taner Çobanoğlu'nun (31) cenazesi, eşinin isteği üzerine memleketi Bursa'dan önce, evinin bulunduğu Kayseri'ye getirildi.
Kayseri 1'inci Komando Tugayı'nda görev yapan şehidin cenazesi, Hatay'dan askeri uçakla getirildiği Kayseri 12'nci Hava Ulaştırma Üssü'nde, askeri törenle protokol tarafından karşılandı. Ardından, şehidin Uzman Çavuş'un cenazesi, askeri konvoyla 6 ay önce evlendiği Yasemin Çobanoğlu ile birlikte yaşadığı Talas ilçesi Mevlana Mahallesi Papatya Caddesi Çelik Sitesi'ndeki evine helallik alınması için götürüldü. Vatandaşlar şehidin cenazasini tekbirlerle karşıladı. Acılı eş Yasemin Çobanoğlu güçlükle ayakta dururken, şehidin ablası Ebru Yıldız askerlerin elinde bulunan kardeşinin fotoğrafını öperek, "Kardeşim seninle gurur duyuyorum. Sen görevini en iyi şekilde yaptın. O köpekleri sevindirmeyeceğiz. Hakkım sana helal olsun" dedi. Burada duaların ardından şehidin tabutu Bursa'ya uğurlanmak üzere 12'nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı'na götürüldü.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Taner Çobanoğlu'nun cenazesinin, Bursa'da Merkez Mihraplı Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Hamitler Şehitliği'nde toprağa verileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Cenaze konvoyunun şehidin evine gelmesi
Şehidin eşi Yasemin Çobanoğlu görüntüsü
Şehidin Ablası Ebru Yıldız'ın kardeşinin fotoğrafı öpmesi ve sözleri
Yapılan dualar
Diğer detay görüntüler
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,DHA)
5 dakika 37 saniye / 700 MB
=======================================================
2)KÖYDE CİNNET: EŞİNİ ÖLDÜRDÜ, OĞLUNU VE GELİNİNİ YARALADI
SİVAS'ta cinnet geçiren Ahmet Yapmaz (55) av tüfeği ile eşini öldürdü, oğlu ve gelinini ise yaraladı. Olay, sabah saatlerinde merkeze bağlı Karayün köyünde yaşandı. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen çiftçi Ahmet Yapmaz, bir süredir kavgalı olduğu ve kendisine boşanma davası açtığı öğrenilen 3 çocuk annesi eşi Fatma Yapmaz ile yeniden tartıştı. Eşini sık sık 'Çocuklarının kendisinden olmadığı' yönünde suçladığı öğrenilen Ahmet Yapmaz, kendisine ait af tüfeğiyle eşi Fatma Yapmaz (47), oğlu Mustafa Yapmaz (28) ve gelini Hürü Yapmaz'a (27) peş peşe ateş ederek yaraladı. Silah seslerini duyan komşuları durumu sağlık ve jandarma ekiplerine haber verdi. Ağır yaralanan ve sağlık ekiplerinin müdahalesi ile ambulansla Numune Hastanesi'ne kaldırılan Fatma Yapmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Ağır yaralanan Hürü Yapmaz ile hafif yaralı eşi Mustafa Yapmaz ise olay yerindeki müdahalelerinin ardından kentteki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Hürü Yatmaz'ın da hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Olayda yaşamını yitiren Fatma Yapmaz'ın cesedi de otopsi için Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Olay sırasında Mustafa ve Hürü Yapmaz çiftinin 1 yaşındaki kızları Ebrar'ın da evde olduğu öğrenildi. Küçük Ebrar'ın komşuları tarafından olay yerinden uzaklaştırıldığı belirlendi. Şüpheli Ahmet Yapmaz, olay yerine gelen jandarma ekiplerine teslim oldu.
Köy sakinlerinden Ahmet Susuz yoldan geçerken olayı fark ettiklerini belirterek, "Biz Sivas'a gidiyorduk. Evin önünde kalabalık gördük. Baktığımızda hanımını, çocuğunu, gelinini vurmuştu. Eşi hayatını kaybetti. Çocukları da hastanede. Önce kaçmıştı. Sonra tuvaletin içine girmiş. Çıktı kendi kendine dedi ki 'ben buradayım' dedi. Adam şuurunu kaybetmişti. Yoksa kim çoluğuna çocuğuna kıyar" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Köyden görüntüler
-Olayın yaşandığı ev
-Jandarma ekiplerinin çalışmaları
-Köy sakininin açıklamaları
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
======================================================
3)BAYDEMİR: BENİMLE HİTABETE YARIŞAMAYANLAR, ÇAREYİ TASFİYE ETMEKTE GÖRÜYOR
TBMM Genel Kurulu'nda, hakkındaki kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle milletvekilliği düşürülen HDP'li Osman Baydemir, "Şimdi siyaset yasaklıyım. Benimle hitabete yarışamayanlar, çareyi tasfiye etmekte görüyor" dedi. Meclis Genel Kurulu'nda, dün, hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasıyla ilgili yazı okunduktan sonra vekilliği düşürülen HDP'li Baydemir, onur duyacağı bir karar verildiğini söyledi. Baydemir, "Ben halkımın haklı davasının sözcüsü olmaya devam edeceğim. Karar vericilerin karnesine hiçbir zaman silinmeyecek bir sabıka bıraktılar. Bizim anlımız açık. Dün savunduğumuzu bugün ve yarın da savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Kendisiyle birlikte HDP'li Selma Irmak'ın da vekilliğinin düşürüldüğünü, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'a da ceza verildiğini belirten Baydemir, şunları söyledi: "Yaşananlar, milletin iradesine zere kadar saygı duymadıklarının ifadesidir ayrıca Kürt düşmanlığıdır. Kürt'e yol göstermektir, Kürt'ü siyaset zemininin dışına itmektir. Şimdi siyaset yasaklıyım. Benimle hitabete yarışamayanlar, çareyi beni tasfiye etmekte görüyorlar. Başaramayacaklar; çünkü biz milyonların vicdanıyız. Biz mazlum Kürt milletinin haklı davasının sözcüleriyiz, neferiyiz ve öyle olmaya da devam edeceğiz. Özgürlük, eşitlik, adalet, onurlu barış gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz."
Osman Baydemir'e, 2012 yılında, büyükşehir belediye başkanı olarak görev yaparken, Diyarbakır Valiliği önünde çıkan olaylarda görevli polislere karşı 'hakaret' suçu işlediği gerekçesiyle verilen 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi'nde onanmıştı.
Ferit ASLAN/DİYARBAKIR,
========================================================
4)EŞİNİ ÖLDÜRDÜKTEN SONRA RÖPORTAJ VEREN SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
DİYARBAKIR'da, 25 Aralık 2017 tarihinde kendisini aldattığı iddiasıyla eşi 21 yaşındaki Rojbin İlhan'ı pompalı tüfekle öldüren, aranırken olayı duyup evinin önüne gelen gazetecilere röportaj veren ve kaçtıktan 40 gün sonra polise teslim olan Şeyhmus İlhan hakkında 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Merkez Yenişehir ilçesinde 25 Aralık 2017 günü meydana gelen olayda, çok sayıda hırsızlık ve kapkaç suçundan sabıkası bulunan ve bir süre önce cezaevinden çıkan Şeyhmus İlhan (29), kendisini aldattığı iddiasıyla, evde uyuyan eşi Rojbin İlhan'ı (21) pompalı tüfekle öldürdü. Cinayetten sonra kardeşini arayarak eşini öldürdüğünü söyleyen ve polis tarafından her yerde aranan Şeyhmus İlhan, sabah saatlerinde yeniden evinin önüne geldi. Cinayetten sonra yeniden olay yerine gelen İlhan, bu sırada olayı duyup bölgeye gelen gazetecilere röportaj verdi. Eşini sevdiğini ve öldürme amacı olmadığını söyleyen Şeyhmus İlhan, "Allah şahidim. Söylentilere pek kulak vermedim. Çarşıya gittik, misafirliğe,ablamlara pasta ve bir şeyler aldık. Ona şaka yaptım ama bana diyordu 'sen çok pişman olacaksın'. O an kin öfkem ve sinirlerimle yatıyordu tam hatırlamıyorum. Kaç el ateş ettim bilmiyorum, hatırlamıyorum sıkıntıdan. Rahmetlinin olayı ile ilgili olarak kimsenin suçu yok. Dünden beridir mezarlığa gittim. Buradan fazla uzaklaşmadım. Veren de bu canı Allah"dedi.
40 GÜN SONRA TESLİM OLDU
Gazetecilere röportaj verdiği sırada polislerin bölgeye geldiğini fark eden İlhan kaçarak, izini kaybettirdi. Uzun süre izine rastlanamayan Şeyhmus İlhan, olaydan 40 gün sonra polise teslim oldu. Teslim olduktan sonra ifadesi alınan İlhan, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
EVİNİ TERK EDİP, SIĞINMA EVİNE YERLEŞMİŞ
Rojbin İlhan'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmayı tamamlayan Savcılık, Şeyhmus İlhan hakkında 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek, eşi kasten öldürme' suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, şüpheli Şeyhmus İlhan'ın daha önce işlediği suçlar nedeni ile cezaevinde olduğu ve olaydan bir hafta önce denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldığı belirtildi. İddianamede, Şeyhmus İlhan'ın cezaevinde olduğu dönemde Rojbin İlhan'ın başka bir erkek ile görüştüğüne dair söylentiler çıkması ve genç kadının evinden kaçarak kadın sığınma evine yerleşmesi üzerine, maktul ile şüpheli arasında tartışmalar çıktığı ve geçimsizlik bulunduğu kaydedildi.
UYURKEN KAFASINA ATEŞ ETMİŞ
Olay günü saat 00.40 sıralarında Rojbin İlhan'ın evlerinin oturma odasında uyuduğunu belirten savcı, bu sırada Şeyhmus İlhan'ın pompalı tüfek ile eşinin kafasına hedef alarak ateş ettiğini vurguladı. Maktulün olay yerinde hayatını kaybettiğini belirten savcı, atışın bitişik atış mesafesinden yapıldığının tespit edildiğini kaydetti. Cinayetten sonra firar eden şüphelinin 3 Şubat günü polis teslim olduğunu ve ifadesinde suçlamaları kabul ettiğini belirten savcı, Şeyhmus İlhan'ın cezalandırılmasını istedi.
İddianame Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilirken, yargılamanın önümüzdeki günlerde başlayacağı öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
Rojbin İlhan'ın fotoğrafı
Şeyhmus İlhan ve eşinin fotoğrafı
Şeyhmus İlhan'ın kameralara konuşması
Polislerin sokağa girmesi
Genel ve detay
(Görüntü 25.12.2017 tarihinde geçilmişti)
Haber-Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -
===========================================================
5)GENÇ DOKTOR 10 YIL YOĞUN BAKIMDA YAŞAM MÜCADELESİ VERDİ, YATAĞINDAN MESLEKTAŞLARINI SELAMLADI
ERKAN Aydın, 14 yıl önce İzmir'deki evinde Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) hazırlanırken aniden rahatsızlandı. Boynunda şiddetli bir ağrı hisseden ve o dönemde 24 yaşında olan genç doktor alt katta yaşayan anne babasının yanına gitti. Ailesi, 20 dakika içinde Erkan Aydın'ı hastaneye yetiştirdi ancak hastane kapısına geldiklerinde kalbi durmuştu. Milyonda 1 görülen transvers miyelit hastalığına yakalanan ve o günden itibaren boyundan aşağısını hareket ettiremeyen Erkan, 2 Kasım 2004'te girdiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yoğun Bakım Kliniğinden 10 yıl sonra çıkabildi. 4 yıldır da evinde suni solunum cihazına bağlı olarak tedavisi süren genç doktor Türk Yoğun Bakım Derneği Kongresi'nde meslektaşlarına ilk kez selam gönderdi ve "Herkese çok teşekkür ederim" dedi. Baba, Behçet Aydın ise yaşadıkları uzun tedavi süresince biriken duygularını şöyle özetledi: "Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin tabelasını bile görsem saygı duruşunda bulunurum."
AİLESİ 10 YIL BOYUNCA HASTANE VE EV ARASINDA MEKİK DOKUDU
10 yıl boyunca yoğun bakım servisinde tedavi gören Aydın'a bu süreçte hastane tarafından internet erişimi de sağlandı, ailesi de genç adama sesli komut ile kullanabileceği bir bilgisayar temin etti. Yıllardır sesli komut ile bilgisayar kullanan Erkan Aydın mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadı. Anne Gülten Aydın ve baba Behçet Aydın, bu süreçte her gün hastane ve ev arasında mekik dokudu, yemeklerini getirdi, bakımını hastane çalışanları ile birlikte yaptı. Oğlunun arkadaşlarından çok destek gördüğünü de söyleyen Gülten Aydın, yoğun bakım çalışanlarına seslenerek "Siz hep böyle güçlü ve özverili olun ki, Erkan gibi hastaları hayata bağlayın" dedi.
HASTALIK MİLYONDA 1 GÖRÜLÜYOR
Türk Yoğun Bakım Bakım Derneği Başkanı ve aynı zamanda Dr. Erkan Aydın'ın da doktoru olan Prof. Dr. Mehmet Uyar, Erkan'ı unutamadıklarını, kendileri için önemli hastalardan biri olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Transvers miyelit nörolojik bir hastalık ve çok nadir görülüyor. Bu hastalık ne yazık ki Erkan'ın tüm periferik sinir sistemini felç etti. Erkan kollarını, bacaklarını ve solunum kaslarını kullanamaz duruma geldi. Bu nedenle kendisine yoğun bakımda suni solunum cihazına bağlı olarak gerekli tüm destek tedavilerini yaptık. 10 yıl çok uzun bir süreç. Bu süreç içerisinde hastanın sinir ve kas sistemini yeniden kullanabilmesi açısından fizyoterapi çok önemli. Yatak yaralarının ve hastane enfeksiyonlarının önlenmesi çok önemli. Biz yoğun bakım çalışanları olarak elimizden gelenin en iyisini yaptık, kendisi ve ailesi de çok büyük gayret gösterdiler."
Erkan Aydın'ın ailesinin de bu süreçte oğullarına çok iyi baktığını belirten Prof. Dr. Uyar, "Hem kendisi hem ailesi çok güçlü karakterler ve hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmediler, bizlere de bu uzun süreç içerisinde çok yardımcı oldular" dedi.
TÜRK YOĞUN BAKIM DERNEĞİ'NİN 40'INCI YILINDA MESLEKTAŞLARINA SESLENDİ
Yoğun bakımda yatan hastaların, tedavi süreçleri tamamlandığında gecikilmeden ara bakım ünitelerine, palyatif bakımlara transfer edilmesi veya bu aşamada evde bakım sisteminin devreye girmesi gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Uyar, Türk Yoğun Bakım Derneği'nin 40'ıncı yılında şunları söyledi: "Erkan'ın ülkemizde yoğun bakımda en uzun süre tedavi gören hastalardan biri olduğunu düşünüyoruz. Çok sevdiğimiz ve çok emek verdiğimiz meslektaşımızın bu yıl kongremizde Türkiye'deki yoğun bakım çalışanlarına seslenmesi bizim açımızdan çok güzel ve sevinçli bir olay. Bunun dışında Erkan'ın durumu ülkemizde evde bakım hizmetleri açısından güzel bir örnek. Erkan'a 10 yıl boyunca yoğun bakımda yapılabilecek tüm tedavileri yaparak, evde bakım koşullarına uygun hale geldiğinde taburcu ettik. Erkan'ın ailesi zorlu tedavi sürecini evde yönetebilecek koşulları hazırladı, büyük bir özveriyle evlatlarına evlerinde en güzel şekilde bakıyorlar."
YOĞUN BAKIMLAR AKILCI KULLANILMALI
Yoğun bakımların akılcı kullanımının önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Uyar, "Yoğun bakıma, tedaviden fayda göreceği düşünülen hastaların yatırılması gerektiğini,yoğun bakımların sağlık sistemi içerisinde çok önemli görevler yaptığını, yoğun bakımlara talebin giderek arttığını, acil servislerden ve yataklı servislerden yoğun bakımlara yönelik sürekli bir akış bulunduğunu belirtti. Bu nedenle tedaviden fayda göremeyecek hastaların yatakları işgal etmesi durumunda, ihtiyacı olan hastaların yoğun bakımlara kabul edilememeleri gibi bir sonucun ortaya çıktığını vurgulayarak;tedavi süreci tamamlandığında veya yoğun bakımdan daha fazla bir fayda sağlanamayacağı düşünüldüğünde taburculuk gündeme gelmeli" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
Erkan Aydın ile röp.
Anne Gülten Aydın ve baba Behçet Aydın ile röp.
Prof. Dr. Mehmet Uyar ile röp.
Hasta ve doktor detaylar
Yoğun Bakım Kongresi'nden detaylar
Haber: Buse ÖZEL / Kamera: Tekin GÜRBULAK İZMİR, (DHA
========================================================
6)SARIGÖL'DE ÇOBANLAR OKULLU OLDU
MANİSA'nın Sarıgöl ilçesinde, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından Özpınar Mahallesi'nde 104 saatlik sürü yöneticiliği kursu açıldı. Sarıgöl Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü'nce açılan kursa, 18 çoban katıldı. Sürü yöneticiliği kursiyerleri, 16 saat boyunca 'iş sağlığı ve güvenliği', '24 saat sürüyü yönlendirme', '24 saat sürünün beslenmesi', '16 saat sürü bakım işleri' ve '24 saat sürünün sağlığı' derslerini alacak. Kursun bitimde başarı 18 çobana, sertifikaları verilecek. Geçimin hayvancılıkla sağlayan çobanlar, kursta öğrendiklerini sürülerinde bilinçli olarak hayata geçirecek. Kursiyerler, açılan kursun kendileri için yararlı olduğunu, şimdiye kadar bilmedikleri bilgileri kurslara katılan öğretmenlerden almanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Veteriner Teknisyeni Kemal Savran ise kursun başarıyla geçtiğini söyledi.
Sarıgöl Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Hasan Oruç, "Bizler Halk Eğitimi Merkezi olarak vatandaşlarımızın hizmetindeyiz, vatandaşlarımızın her türlü kurs talebini değerlendiriyoruz. Sarıgöl'ümüzün geçim kaynağının temelini tarım ve hayvancılık oluşturmakta. Bu sene açmış olduğumuz asma yetiştiriciliği, zeytin budama gibi tarımsal kursların ardından hayvancılık alanında bu kursumuzu açtık. Açacağımız kurslarda özellikle bölgemizin ihtiyaçlarına ağırlık veriyoruz. Vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda kurslarımızı açmaya devam edeceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
Veteriner Teknisyeni Kemal Savran konuşması
Sarıgöl Halk Eğitimi Müdürü Hasan Oruç konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber-Kamera: Vehbi SARIHAN / SARIGÖL (Manisa),
===================================================