Dha Yurt Bülteni-5
1)YUNANİSTAN'IN GERİ GÖNDERDİĞİ KAÇAKLAR, DONMAKTAN KURTARILDIEDİRNE'ye gelip Meriç Nehri üzerinden kaçak geçtikleri Yunanistan'da güvenlik görevlilerine yakalanan 29 kaçak, Türkiye'ye geri gönderildi.
1)YUNANİSTAN'IN GERİ GÖNDERDİĞİ KAÇAKLAR, DONMAKTAN KURTARILDI
EDİRNE'ye gelip Meriç Nehri üzerinden kaçak geçtikleri Yunanistan'da güvenlik görevlilerine yakalanan 29 kaçak, Türkiye'ye geri gönderildi. Yunan polisinin botlara bindirip Meriç üzerinden Türkiye tarafına ittiği kaçaklar, soğuk ve karlı havada nehir ortasında bir adacığa sığınıp, jandarma hattını arayarak donmak üzere olduklarını belirterek, yardım istedi. Bölgeye sevk edilen askerler ve AFAD ekipleri, donmak üzere olan kaçakları kurtardı.Meriç ilçesinin Serem köyünden aralarında Afganistan, Pakistan ve İranlılar'ın bulunduğu bir grup kaçak 5 gün önce Meriç Nehri üzerinden botla Yunanistan'a geçti. Burada Yunan polisi tarafandan yakalanan kaçaklar, 2 gün bir odada tutulduktan sonra iddiaya göre bota zorla bindirilerek Türkiye tarafına gönderildi. Yunan polisinin botlara bindirip Meriç üzerinden geri ittiği kaçaklar, soğuk ve karlı havada nehir ortasında bir adacığa sığınırken Türkçe bilen bir kaçak, 156 jandarma hattını arayarak donmak üzere olduklarını belirterek, yardım istedi. İhbar üzerine giden 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı 'Hudut Kartalları' askerleri, Edirne Jandarma Komutanlığı ve AFAD ekipleri kaçakları mahsur kaldıkları adacıktan kurtardı. 29 kaçaktan ikisinin sıfırın altında 5 dereceyi bulan soğuk hava nedeniyle donma tehlikesi geçirdiği, birçoğunu ise boyunlarına kadar suyun içinde olduğu belirlendi. 112 ambulansı ile Meriç Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kaçaklardan İran uyruklu K.D.'nin solunum güçlüğü çektiği ve hayati tehlikesi olduğu belirlendi. İranlı K.D. ilk müdahalesinin ardından İstanbul'daki başka bir hastaneye sevk edildi. Diğer kaçak ise Meriç Devlet Hastanesi'nde tedavi edildi.
AFAD NEHİRDE ARAMA YAPTI
Meriç Kaymakamlığı suda ıslanarak donma tehlikesi geçiren diğer 27 kaçak için yeni kıyafetler dağıttı. Nehre kapılan kaçak olabileceği ihtimali üzerine AFAD Edirne ekiplerince, birinci derece askeri yasak bölgede bulunan Serem köyünden geçen Meriç Nehri'nde botla arama yaptı. Ancak herhangi bir ize rastlanılmadı. Sınır karakolunda ifadeleri alınan kaçaklar işlemlerinin ardından Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Edirne Göç İdaresi'ne teslim edildi.
'YUNAN POLİSİ VE ASKERİ DÖVEREK GERİ GÖNDERDİ'
Kaçaklardan Libya uyruklu Mustafa Binkasım, 5 gün önce yasa dışı yollardan bir grup ile birlikte Yunanistan'a geçtiklerini ifade ederek, "Bir grup arkadaşımla birlikte botla Yunanistan'a geçtik ve burada yakalandık. Polisler bizi 2 gün boyunca bir odada tuttu ve hiç yemek vermedi. Daha sonra bizi nehir kenarına getirdiler. Burada yüzleri maskeli, silahlı, asker üniformalı kişiler döverek üzerimizdeki paraları ve cep telefonlarını aldı. Zorla bota bindirdikten sonra Türk tarafından götürüp bıraktı. Yunanistan'da bize çok kötü davrandılar. Bir çok arkadaşım yaralandı. Suya girmek zorunda kaldık. Çok kötü bir gece geçirdik. Sudan çıkınca ısınmak için bazı kıyafetlerimizi yakmak zorunda kaldık. Daha sonra yardım istedik. Benim ailem ve eşim Avrupa'da bende daha iyi yaşamak için onların yanına gitmeye çalışıyorum" dedi.Filistin uyruklu Kasım Emin de Yunanistan'da kötü muamele gördüklerini öne sürerek," Yunanistan'da yakalandık ve bizi döverek geri gönderdiler. İki arkadaşımız donmak üzereydi. Jandarmadan yardım istedik. Bizi bulup kıyafet dağıttılar ve yemek verdiler. Yunanistan ise bizi dövdü, geri gönderdi. Bunu yapanlar elinde silah ve maskesi olan askerlerdi."
26 KAÇAK SINIRDA YAKALANDI
54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı hudut kartalları Yunanistan sınırında yaptığı denetimlerde 26 kaçak daha yakaladı. Yunanistan'ın geri gönderdiği kaçaklarla birlikte işlemleri tamamlanan kaçaklar otobüsle Edirne Göç İdaresi'ne getirildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Kaçakların Göç İdaresi'ne getirilmesi
-Otobüsten indirilmeleri
-Kaçaklarla röp.
-Yaşadıklarını anlatmaları
-Kaçaklar detay
-Edirne Göç İdaresi
-AFAD ekibi ve askerler
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY/EDİRNE,-
=====================================================
2)YARIM ASIRLIK HAYAL CANKURTARAN TÜNELİ, AÇILIŞA HAZIR
ARTVİN'in Hopa ve Borçka ilçeleri arasında yapımı tamamlanan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın 1 Mart'ta açılacağını müjdelediği 5 bin 228 metre uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun ikinci çift tüplü tüneli Cankurtaran Tüneli açılışa hazır hale getirildi. Tünelin son hali Doğan Haber Ajansı muhabirleri tarafından görüntülendi. 1960'lı yılların sonunda yapımı gündeme gelen ve 8 yıl önce temeli atılan tünel projesi yarım yüzyıl sonra gerçekleşmiş olacak.Karadeniz'i Erzurum üzerinden İran'a bağlayan, zorlu kış şartlarında geçit vermeyen Hopa-Artvin karayolu güzergahındaki 690 rakımlı Cankurtaran Geçidi'ne alternatif olacak Cankurtaran Tüneli'nin yapımı 1960'lı yılların sonuna doğru gündeme getirildi. Yapımı yıllarca gündemden düşmeyen Cankurtaran tünel projesinin temeli dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Başbakan Binali Yıldırım tarafından 29 Ekim 2010'da atıldı. 5 bin 228 metre uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun ikinci çift tüplü tüneli olacak olan Cankurtaran Tüneli, 910 günde tamamlanması planlandı. İnşaat aşamasında yaşanan sorunlardan dolayı 3 müteahhit firma değiştiren tünelde 2014 yılında ışık göründü. Bağlantı yolları ile mekanik aksamlarının tamamlanmasıyla birlikte tünel, 1 Mart'ta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın da katılımıyla yapılacak törenle ulaşıma açılacak. Açılış kapsamında organize edilen tören tünelin Hopa girişi noktasında yapılacak.
İÇİ GÖRÜNTÜLENDİ
Tünelin son hali Doğan Haber Ajansı muhabirleri tarafından görüntülendi. Bağlantı yolları ile 7 bin 288 metre uzunluğa sahip çift tüplü tünelde tüm mekanik donanım ve güvenlik aksamları hazır hale getirildi. Cankurtaran Tüneli ile özellikle kış aylarında ulaşımda büyük aksamalar yaşanan 690 rakımlı Cankurtaran Geçidi tarihe karışacak. Karadeniz'i Güney'e bağlayacak olan tünel ayrıca Hopa-Borçka arasındaki karayolu ulaşımını 12 kilometre daha kısaltacak.
VATANDAŞLARIN TÜNEL SEVİNCİ
Cankurtaran Tünelinin yarım asır sonra ulaşıma açılacak olması bölgede vatandaşlar tarafından sevinçle karşılandı. Cankurtaran geçidinde kış şartlarında büyük zorluklar yaşadıklarını anlatan vatandaşlar artık Artvin ile Karadeniz sahili arasında ulaşım sorunu yaşanmayacağını belirtti, emeği geçenlere teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Tünelin dış Drone detayları
Tünel içi detayları
Vatandaşlarla röp
Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Aytekin KALENDER ARTVİN-DHA
=====================================================
3)HÜSEYİN BEBEK TÜRKİYE'DE İLK KEZ GERÇEKLEŞTİRİLEN AMELİYAT İLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU
ULUDAĞ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'e solunum yolunda tıkanıklık olan 5 aylık Hüseyin Asaf Yüksel Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen ameliyat ile cihaza bağlı olmadan yaşama ve konuşma özgürlüğüne kavuştu. Ameliyatta Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Gebitekin'e İspanya'dan bu ameliyat için gelen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Paolo Macchiarini eşlik etti. Bursa'da yaşayan Birgül ve Ahmet Yüksel çiftinin üç çocuğundan ikiz olan çocuklarından Hüseyin Asaf Yüksel geçirdiği şiddetli zatürre nedeniyle geçtiğimiz günlerde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gördü. Tedavisi tamamlanınca taburcu edilen Hüseyin bebek daha sonra solunum yetmezliği şikayetiyle tekrar hastaneye getirildi. Burada yapılan çalışmalarda Hüseyin bebeğin solunum yolunda, ses tellerinin de çalışmasına engel olacak şekilde bir tıkanıklık olduğu tespit edildi. Dünya üzerinde, özellikle yeni doğan bebeklerde çok nadir rastlanan durum ile karşılaşan Hüseyin bebeğin doktoru Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Gebitekin durumu İspanya'da yeni doğan solunum yolları operasyonlarında uzmanlaşmış meslektaşı Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Paolo Macchiarini ile paylaştı. Durum üzerine Macchiarini operasyona eşlik etmek için Türkiye'ye geldi. Yapılan hazırlıkların ardından operasyonun başlangıcında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Macchiarini, "Ameliyatta solunum yolunun tıkalı olan kısmını çıkarıp iki ucu birleştirerek tekrardan solunum yolunu fonksiyonel hale getireceğiz. Bu gerçekten çok nadir görülen bir durum. Özellikle ses tellerinin Hemen yakınında olan bu tıkanıklık hastanın hiçbir şekilde konuşamamasına, ilerki yaşantısında çok zorluklar çekmesine sebep olabiliyor. Biz bu ameliyatta o tıkanıklığı açıp hastanın, hem cihaz kullanmadan nefes almasını hem de konuşma yeteneğini ona geri vermeyi hedefliyoruz. Ameliyatın özel olması durumu da nadir görülmesine kaynaklanıyor, ameliyat sonrası süreç için çok umutluyum." dedi.
"HASTAMIZ ÇOK KÜÇÜK, İŞİMİZ BİRAZ ZOR"
Ameliyat öncesi Hüseyin bebeğin genel durumu ve ameliyatı hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Cengiz Gebitekin çok nadir görülen bu hastalığın bir de çok küçük bir bebekte olmasının ameliyatı zorlaştırdığını söyledi. Gebitekin açıklamasında, "Dünya üzerinde çok nadir görülen bir rahatsızlık. Ses tellerinin hemen altında solunum yolu tamamen tıkayan bir kitle söz konusu. İspanya'dan gelen doktorumuzun da yeni doğanlarla ilgili her türlü solunum yolu operasyonların yapmasına rağmen hiç bu rahatsızlıkla karşılaşmamış. Ama tabi yapılacak cerrahi konusunda tecrübe sahibi olduğundan bu operasyonda çocuğumuz tekrar hayata dönecek. Amacımız çocuğun boynunda bir nefes deliği olmadan nefes alabilmesi ve konuşabilmesini sağlamak. Şu anda bu fonksiyonların hiçbiri ne yazık ki hastamızda yok. Hastamız çok küçük olunca işimiz biraz zor olacak ama tabi elimizde ameliyatta kullanacağımız alet edevatlarda hastamız gibi küçük, minyatür alet edevatlar." dedi.
OPERASYON BAŞARILI
İki profesör, bir doçent ve bir asistan hekimin katılımıyla yaklaşık 2 buçuk saat süren operasyonun ardından tekrar açıklamalarda bulunan Gebitekin operasyonun başarılı geçtiğinin müjdesini verdi. Gebitekin, "Durum beklediğimizden çok daha kötü çıktı ancak sonuçta çok güzel bir cerrahi ile hallolmuş oldu. Hastamız yaklaşık bir hafta burnuna bağlanacak bir cihaz ile nefes alacak. Daha sonra tam iyileştiğini düşündüğümüz anda da bu cihaz çıkartılacak ve normal yaşantısına geri dönecek. Gerçekleştirmiş olduğumuz bu ameliyat Türkiye'de ilk defa yapılan ve dünyada da eminim ki çok az sayıda olan bir ameliyattır." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Ameliyat salonundan görüntüler
-Ameliyata hazırlanan bebekten görüntüler
-Ameliyat öncesi yapılan görüntüleme ve test anları
-Hekimler ile röportaj
Enver Fatih TIKIR/BURSA, -
SÜRE: 5 DK 8 SN
BOYUT: 574 MB
======================================================
4)GÖRME ENGELLİ AİLE, LENF KANSERİ TEŞHİSİ KONULAN KIZLARI İÇİN MÜCADELE EDİYOR
TRABZON'da oturan görme engelli Gökhan ile Aslı Karakaş çifti, lenf kanseri teşhisi konulan kızı Sümeyye Karakaş'ın (5) tedavisi için mücadele veriyor. Geçici işçi olarak 9 ay çalıştığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde çalışma süresi sona eren baba Gökhan Karakaş, Genel Sağlık Sigortası'nın 1 ay sonra sona erecek olması nedeniyle kızının tedavisini yaptıramayacağı endişesini yaşarken, ailenin en büyük yardımcısı ise oğulları Eren Karakaş (8) oluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da mektup yazan Eren, "Ben annemin, Sümeyye ise babamın gözü olacaktı. Şimdi kardeşim kanser hastası. Kardeşimin ölmesinden çok korkuyorumö diyerek kardeşinin tedavi edilmesi istedi.Ortahisar ilçesi Kaymaklı Mahallesi'nde oturan doğuştan görme engelli Aslı (32) ile küçük yaşta geçirdiği kızamık hastalığı neticesinde yüzde 90 görme kaybı yaşayan eşi Gökhan Karakaş (33), yaklaşık 4 ay önce kızları Sümeyye'nin boğaz kısmında şişlik olduğunu fark etti. Karakaş çifti bunun üzerine kızları Sümeyye'yi hastanede mayene ettirdi. Doktorlarca yapılan muayene ve sonrasındaki tetkiklerde kızlarına lenf kanseri teşhisi konulması görme engelli Karakaş ailesinin hayatını bir kez daha kararttı. Karakaş çifti, lenf kanseri teşhisi konulan kızları Sümeyye'nin tedavisi için mücadele başlattı. Geçici işçi olarak 9 ay çalıştığı Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde çalışma süresi sona eren baba Gökhan Karakaş, Genel Sağlık Sigortası'nın 1 ay sonra sona erecek olması nedeniyle kanser teşhisi konulan ve 'Küçük savaşçı Sümeyye' diye seslendiği kızının tedavisine maddi imkansızlıklar nedeni ile devam edemeyeceklerinden endişe etmeye başladı. Zor günler geçiren ailenin bu süreçte ise en büyük yardımcısı oğulları 8 yaşındaki Eren Karakaş oluyor. Kardeşinin sağlığına kavuşmasını isteyen Eren, görme engelli anne ve babasına ev işlerinde yardım ediyor, alış veriş poşetlerini taşıyor. Eren, tedavi gören kardeşinin de bir an olsun yanından ayrılmaıyor.
EVİN YÜKÜ EREN'DE KALDI
Kanser teşhisi konulan Sümeyye'nin doğum gününde hastalığını fark ettiklerini belirten anne Aslı Karakaş, "Babası Sümeyye'ye pasta almıştı. Ama başını yataktan kaldıramadı bile. Dönüp bakamadı. Sümeyye çok fazla etkilendi bu durumdan. 'Anne ben ölecek miyim, hastaneye neden gidiyorum?' sorularını sormaya başladı. Hayatımız karardı. Eren de çok fazla etkilendi. Evde yükün çoğu ona kaldı. 'Kardeşim ölecek mi?' diye soruyordu. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Eren, şimdi kardeşi ile evcilik oynuyor. Ona resim yapmayı, renkleri ve sayıları öğretiyor. Babasına soba yakarken yardımcı oluyor. Ben doğduğumda zaten dünyam karanlıktı. Ben istedim ki çocuklarım iyi olsun. Çocuklarım bana anlatsın dünyayı. Şimdi birde eşimin sigortası bitecek. Bizim sigortamız olmazsa çocuğum tedavi göremez. Ne yapacağız bilmiyorum Allah büyüktür" dedi.
Baba Gökhan Karakaş da, kızının tedavisi için çalışması gerektiğini ama iş bulamadığından yakındı. Kimseden para istemedikleri belirten baba Karakaş, sadece kızının tedavisini karşılamak için sigortalı bir işte çalışarak ailesin geçimine katkıda bulunmak istediğini söyledi.
'KARDEŞİMİN YAŞAMASINI İSTİYORUM'
Kardeşinin hasta olduğunu öğrendiğinde ailesine karşı daha da fazla sorumluluğu olduğunu ve kardeşinin ölmesinden çok korktuğunu belirten ilkokul 2'inci sınıf öğrencisi Eren Karakaş da şunları söyledi:
"Annem, babam görme engelli. Ben annemin, Sümeyye ise babamın gözü olacaktı. Şimdi kardeşim kanser hastası. Kardeşimin ölmesinden çok korkuyorum. Kardeşimin hasta olduğunu ilk öğrendiğim zaman kendimi çok kötü ve çaresiz hissettim. Aileme elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Onların ellerinden tutup onları istediği yerlere getiriyorum. Dışarda istedikleri bir şey olunca alıp geliyorum. Bazen taşıdığım poşetler ağır oluyor ama birkaç seferde taşıyabiliyorum. Kardeşim hasta olmadan önce onu okula bırakıp sonra kendi okuluma gidiyordum. Şimdi kardeşimi, 'Mikrop kapar' diye kapının önüne bile çıkaramıyorum. Sümeyye'nin iyileşmesini bekliyorum. Onu tekrar okula bırakmak için. Kardeşimin yaşamasını istiyorum. Babamın işi olmasını istiyorum. Kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyoruz"
CUMHURBAŞKANI'NA MEKTUP YAZDI
Yaşadıkları zor günleri kaleme alan Eren Karakaş, kendilerine yardım çağrısında bulunmak istediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da mektup gönderdi. Minik Eren, kardeşinin çok hasta olduğunu belirttiği mektubunda "Sayın Cumhurbaşkanım, 2 kardeşiz. Kardeşimin adı Sümeyye Karakaş ve kardeşim çok hasta. Kardeşim kanser hastası. Annem ve babam görme engelli. Annem ve babamın işi yok. Kardeşimin tedavisinin devam etmesi için babamın işi olması lazım. Ben kardeşimin yaşamasını istiyorum. Ne olur, bize yardımcı olsunlarö ifadelerine yer verdi.
TEK HAYALİ HEMŞİRE OLMAK
Teşhis konulan hastalığıyla mücadele veren minik Sümeyye ise doktorların sözünden çıkmadığını söyledi. Büyüyünce hemşire olmak istediğini ve bu sayede hastaları iyileştireceğini dile getiren Sümeyye "Kollarım delik deşik oldu. Ama çok fazla acımıyor. Büyüyünce hemşire olup hastaları iyileştireceğim. Ağabeyim de polis olup beni, annemi, babamı hep koruyacakö diyerek sağlığına kavuşmak istediğini söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Eren'in babası ile sokağa çıkışı
-Evden detaylar
-Hasta kızın detayları
-Aile üyeleri ile röp.
-Detaylar
Haber-Kamera: Aleyna BAYRAM TRABZON-DHA
===================================================
5)ÜMMİYE KOÇAK: ÖN YARGILARIMIZI KIRALIM, KUCAKLAŞMA ZAMANI
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediyesi'nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri için kente gelen Mersin Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu'nun kurucusu, yazar ve yönetmen Ümmiye Koçak, Diyarbakır'a ön yargıyla bakanlara seslenerek, "Burası müthiş bir yer. Ülkemizin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi, her yeri cennet gibi. Şu ön yargılarımızı kıralım lütfen, kucaklaşalım. Tam kucaklaşma zamanı" dedi.Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı'nın girişimiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında, Mersin'deki Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu'nun kurucusu, yazar ve yönetmeni Ümmiye Koçak ve ekibi, Diyarbakır'da tiyatro oyunu sahneledi. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde sahnelenen oyunu, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumali Atilla'nın eşi Lütfiye Atilla ve kentte farklı merkezlerde eğitim gören çok sayıda kadın izledi. Ümmiye Koçak ve ekibin rol aldığı oyun beğeni topladı.
'NE OLUR ÖN YARGILAR KIRILSIN'
Ekibiyle birlikte büyük alkış alan Ümmiye Koçak, oyunun ardından yaptığı konuşmada, kentte daha önce de sahneye çıktığını, Diyarbakır'da bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Koçak, şöyle konuştu:
"Diyarbakır'a daha önce de gelmiştik, tadı damağımızda kaldı. Gittiğimiz her yerde anlatıyorduk, sıcacık insanlarını, herkes Diyarbakır'ı sıcak bilir. Karpuzu çok meşhur ama ben de diyorum ki sadece karpuzu değil, insanları da çok sıcak. Burası müthiş bir yer. İnsanlar çok ön yargılı doğuya karşı. Ama benim canım acıyor biliyor musunuz. Hiç söylenildiği gibi değil, o kadar güzel ki burada krallar gibi ağırlanıyoruz. Tek üzüldüğüm konu; ne olur buradaki ön yargılar kırılsın, bizim ülkemizin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi her yeri cennet gibi. Burası da aynı. İnsanları sıcacık, ben çok seviyorum burayı. Bakın üzülecek hiçbir şey yok canımın içleri. Burası o kadar güzel ki insanları o kadar sıcak ki ne olur şu ön yargılarımızı kıralım lütfen ya, kucaklaşalım. Tam kucaklaşma zamanı şimdi, artık çekinmeyin, çekinecek hiçbir şey yok. Ne olur şu ön yargılarımızdan bir kurtulalım, herkes Diyarbakır dediğinde 'aman' demesin artık. 'Gerçekten orası çok güzel bir yer' desin. Çünkü, gerçekten öyle. Çekinmenize gerek yok, korkacak hiçbir şey yok, her şey süper. İnsanın, insanca değer verildiği yerlerden bir tanesi olarak düşünüyorum." Etkinlik kapsamında yarın ise Ümmiye Koçak'ın New York Avrasya Film Festivali'nde 'Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı' ödülünü aldığı 'Yün Bebek' adlı filminin gösterimi yapılacak.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Gösterimi izlemeye gelen kadınlar
-Protokolden detaylar
-Ümmiye Koçak röportaj
-Tiyatro gösteriminden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,
==================================================
6)FABRİKADA KAZASIZ GEÇEN 5 YILA PASTALI KUTLAMA
ESKİŞEHİR'de otomobil ürünleri üretimi yapan bir fabrikanın yöneticileri, 5 yıldır iş kazası olmamasını işçilerle birlikte pasta keserek kutladı. Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren GKN Driveline Otomobil Ürünleri Üretim ve Satış A.Ş. Eskişehir Fabrikası Genel Müdürü Gökhan Pişkin, 141 kişinin çalıştığı fabrikalarında 5 yıldır hiçbir iş kazasının olmadığını söyledi. Pişkin şöyle konuştu: "5 yıldan buyana her yıl bu kutlamayı yapıyoruz. 5'inci yılımızda da iş hiçbir iş kazamız olmadı. İşletme olarak bu gurur duyduğumuz bir konu. Bilindiği gibi dünyada, Türkiye'de çok fazla iş kazası oluyor. Geçen yılki istatistiklere baktım ve Türkiye'de geçen yıl haziran ayına kadar 6 ayda 906 ölümlü iş kazası olmuş. Bu inanılmaz bir rakam. Biz işçilerimizi evlerine sağ salim göndermeyi bir görev biliyoruz. "
Fabrikanın iş sağlığı sorumlusu Volkan Demir de "5 yıldır fabrikamızda hiçbir iş kazamız olmadı. Bunun en büyük etkeni çalışanlarımızın özveriyle ve dikkatli bir şekilde çalışması. Bu noktaya gelebilmek için bir çok sistem, bir çok organizasyon oluşturduk" dedi. Yapılan konuşmaların ardından fabrika yöneticileri, çalışanlarla birlikte üzerinde 5 rakamının bulunduğu yaş pastayı kesip ardından hatıra fotoğrafı çektirdi.
Görüntü dökümü:
---------------------------
-Fabrikada bir işçinin tezgah başında çalıırken,
-Pasta kesiminden önce fabrika müdürü Gökhan Pişkin'in kısa konuşması,
-İşçilerin alkışları arasında pasta kesilmesi,
-İşçilerin toplu halde çekilen görüntüsü,
-Fabrika Müdürü Gökhan Pişkin'in konuşması,
-Fabrika iş sağlığı sorumlusu Volkan Demir'in konuşması,
-Fabrikanın dışındam çekilen görüntüler bulunuyor.
Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,
===================================================
7)IMEAK DENİZ TİCARET ODASI VE ŞUBESİ İÇİN BODRUM'DAN 2 ADAYLIK AÇIKLAMASI
IMEAK (İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz) Deniz Ticaret Odası yönetim kurulu başkanlığı seçimleri yaklaşırken, Hepimizin Odası Hareketi Başkanı Tamer Kıran başkanlığa adaylığını açıkladı. Bodrum Şubesine ise Orhan Dinç talip oldu.
Hepimizin Odası Hareketi Başkanı Tamer Kıran, Bodrumlu denizcilerle bir araya gelerek IMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı'na adaylığını açıkladı. Bodrum'da bir otelde gerçekleşen toplantıya; IMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi başkanlığına aday olan Orhan Dinç ve Bodrum'da deniz sektöründe faaliyet gösteren çeşitli firmaların sahipleri ile çok sayıda denizci katıldı. Gelecek dönemde Türk denizciliği, ülkenin büyümesine katkı sağlayan ana taşıyıcılardan biri olmak zorunda olduğunu belirten evli ve 3 çocuk babası armatör ve tersaneci 49 yaşındaki Tamer Kıran, "İnancımız odur ki; Deniz Ticaret Odası artık elini taşın altına koymalı, ülke sorunlarında çözüm noktasında yerini almalı, hiç değilse kendi iş kollarında yaşanan sorunların çözümü için yasaların kendine yüklediği görevleri ifa etmelidir. Bu görev için gerekli kaynak fazlasıyla mevcuttur. Kastettiğimiz kaynak sadece oda bütçesi veya gelirleri değildir. Asli kaynağımız; denizciliğin bin yıllık birikimi, binlerce denizcinin tecrübesi, üyelerimizin dünyada kurduğu ticari ilişkiler ağıdır. Önümüzdeki dönemde hepimizin aklına, cesaretine, tecrübesine, ilişkiler ağına ihtiyacımız var" dedi. IMEAK Deniz Ticaret Odası'nın yeni bir kimliğe bürünmesi gerektiğini belirten Kıran, hedeflerinden bahsetti. Yat imalat firması sahibi evli ve 1 çocuk babası 38 yaşındaki Orhan Dinç ise IMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi başkanlığına adaylığını açıklayarak denizcilerden destek istedi. Konuşmaların ardından Kıran, Bodrumlu denizcilerin de yaşadıkları sıkıntıları dinledi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Toplantıdan ve konuşmacılardan görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber: Hülya ELTEŞ -Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla), DHA)
=======================================================