Dha Yurt Bülteni -5

1)PATLAMA OLAN LİSEDE EĞİTİME BİR GÜN ARA VERİLDİ

İZMİR'in Gaziemir ilçesindeki Abdülhamit Han Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde, Öznur Güzelocak'ın (45) öldüğü, 4 kişinin yaralandığı patlamanın ardından, eğitime bir gün ara verildi. Yaşamını yitiren Güzelocak'ın cenazesi ise Elazığ'da toprağa verilmek üzere eşi Edip Güzelocak tarafından teslim alındı. Dün (salı) saat 11.33'te, öğrencilerin derste olduğu sırada, doğalgaz kazanındaki basınç yükselmesi nedeniyle, Sarnıç Mahallesi'ndeki Abdülhamit Han Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin kalorifer dairesinde patlama meydana geldi. Olayda yıkılan duvarın altında kalıp ağır yaralanan, okuldaki Halk Eğitim Merkezi'nin açtığı 'kırkyama' kursuna katılanlardan Öznur Güzelocak, hastanede yaşamını yitirdi, 4 kişi de hafif yaraladı. Patlamanın ardından, lisede eğitim ve öğretime bugün bir gün süreyle ara verildi.

ÖĞRENCİLER VE AİLELERİNE PSİKOLOJİK DESTEK

Öte yandan, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, travma yaşatma potansiyeli olan olaylarda devreye soktuğu 'krize müdahale ekipleri' de, öğrenciler ve aileleriyle görüşüp psikolojik destek sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri ise başlatılan soruşturma kapsamında, okuldaki idari ve teknik incelemelerini sürdürürken, patlamanın meydana geldiği kazan dairesinde temizlik ve onarım çalışmaları yapılıyor. Patlamanın etkisiyle oluşan hasar yüzünden okulun elektrikleri kesilirken, kalorifer sistemi de devre dışı kaldı.

Olay anında panikle dışarıya çıkan ve okul çantaları ile bazı eşyalarını sınıflarında bırakan birkaç öğrenci de, bugün sabah saatlerinde okula uğrayarak eşyalarını aldı.

EŞİNİN CENAZESİNİ GÖZYAŞLARIYLA ALDI

İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi tamamlanan Öznur Güzelocak'ın cenazesini ise eşi Edip Güzelocak teslim aldı. Açıklama yapmayan acılı eş, cenazeyi alırken gözyaşlarına boğuldu. Kızı Damla Güzelocak'ın patlamanın yaşandığı okulda eğitim görmesi nedeniyle, anne Öznur Güzelocak'ın, onunla daha fazla ilgilenebilmek için okulda kursa katıldığı öğrenildi. Talihsiz kadının cenazesinin hava yoluyla, toprağa verilmek üzere memleketi Elazığ'ın Sivrice ilçesine götürüleceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Okulun dışından görüntü

Cenazenin alınmasından görüntü

Güzelocak'ın eşinden görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN, Davut CAN / İZMİR,

==================================================

2)KIZINA İKİNCİ KEZ YAŞAM VERDİ

ÇANAKKALE'de ev kadını Sebile İnanır (60), 2 böbreğini de kaybeden kızı Elmas Değirmenci'ye (36), bir böbreğini bağışladı. İnanır,verdiği böbrekle kızını, 36 yıl sonra ikinci kez hayata bağladı.

Çanakkale'de evli, 1 çocuk annesi ev kadını Elmas Değirmenci, 13 yaşında geçirdiği ateşli idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle sol böbreğini kaybetti. Rahatsızlığı ara ara devam Değirmenci, 4 ay önce de sağ böbreğini yitirdi. Özel bir tıp merkezinde diyelize girmeye başlayan Elmas Değirmenci, 1.5 ay önce de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Organ Nakil Merkezi'ne nakil başvurusu yaptı. Kızı Elmas Değirmenci'yi müjdeli haber, anne Sebile İnanır'dan geldi. İnanır, kızına bir böbreğini bağışlama kararı aldı. Organ Nakil Merkezi'nde yapılan tetkiklerde doku uyum testleri uyumlu çıkınca, böbrek nakile karar verildi. ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde geçen 3 Şubat günü 4 saat süren kapalı ameliyatla, anne Sebile İnanır'ın sol böbreği, kızı Elmas Değirmenci'ye nakledildi. Nakille Elmas Değirmenci, sağlığına kavuştu.

Elmas Değirmenci'nin 4 aydır diyalize girdiğini belirten Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan, "Annesi Sebile hanım da kızının yaşadığı bu acı tabloya dayanamadı. Kendi böbreğini vermeyi tercih etti. Sebile hanımın sol böbreği başarılı bir şekilde kızı Elmas hanıma nakledildi. Şu an herhangi bir sorun yok. Elmas Hanım'ı bir iki gün içinde taburcu edeceğiz" dedi.

Kızının böbrek rahatsızlığını ortaokuldan bu yana yaşadığını kaydeden anne Sebile İnanır ise, "Rahatsızlığı idrar yolu enfeksiyonu ile başladı. Bir böbreğini yitirdi. Zamanla diğer böbreği de etkilenince, onu da kaybetti. Bu yüzden kızım bir süre diyaliz ünitesine girmek zorunda kaldı. Kızımın bu durumuna üzüldüğüm için bu süreci uzatmak istemedim. Böbreğimi gözümü hiç kırpmadan kızıma vermeye karar verdim. Herkes böyle bir fedakarlıkta bulunsun. Şu anda kızım sağlığına kavuştu. Çok iyiyiz. Kızıma böbreğimi verdiğim için çok mutluyum" diye konuştu.

Annesinin böbreği ile yeniden hayata tutunan Elmas Değirmenci ise, 4 aylık zor bir diyaliz sürecinden geçtiğini belirterek, "Haftanın 3 günü tüm gün diyalize girince vücudunuz halsiz kalıyor. Çocuğunuzla, eşinizle ve dostunuzla ilgilenemiyorsunuz. Bu zorluğu çok şükür annemin sayesinde ve hocalarımızın başarılı nakli ile atlattım. Gülerek, isteyerek girdiğimiz ameliyattan ikimizde sağlıklı bir şekilde çıktık, çok mutluyuz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinden genel ve detay görüntü.

-ÇOMÜ Organ Nakil Biriminden genel görüntü.

-Anne Sebile İnanır ve kızı Elmas Değirmenci'den genel ve detay görüntü.

-ÇOMÜ Organ nakli ekibi ve Anne Sebile İnanır ve kızı Elmas Değirmenci'den görüntü.

-ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan ile röp.

-Sebile İnanır ile röp.

Elmas Değirmenci ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

Görüntü HD. Görüntü süresi 3 dakika 12 saniye. 357 MB.

======================================================

3)EŞİNİ, 52 BIÇAK DARBESİYLE ÖLDÜREN KOCAYA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

DİYARBAKIR'da 2015 yılında kendisine kahvaltı hazırlamadığı gerekçesiyle 40 yıllık eşi Kimmet Hazar'ı 52 bıçak darbesiyle öldüren Halil Hazar, indirim uygulamadan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Merkez Kayapınar ilçesinde yaşayan Halil Hazar (67), 15 Mart 2015 günü polis merkezine giderek, 4 çocuk annesi eşi Kimmet Hazar'ı (54) bıçakladığını söyledi. Eve giden polis, Kimmet Hazar'ın cesediyle karşılaştı. Halil Hazar'ın eşini 52 bıçak darbesiyle öldürdüğü, ardından da suç aleti bıçağı yıkayıp, kanlı elbiselerini değiştirdiği tespit edildi. Halil Hazar, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, mahkemece tutuklandı.

'ALDATTIĞINDAN ŞÜPHELENİYORDUM'

Halil Hazar hakkında, 'Eşe karşı canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Hazar, soruşturma sırasındaki ifadesinde, "Kahvaltı hazırlamasını söyledim. Sabah hazırladığını ve bir daha hazırlamayacağını söyledi. Sonra sinirlenerek mutfağa gitti. Geri dönmeyince peşinden gittim. Elinde bıçakla bana yöneldiğini gördüm. Bıçakla sinsi bir şekilde bana geliyordu. Bıçağı alınca, yeni bir bıçak almak için mutfağa yöneldi. Saçından tutup, mutfağa gitmesini engelleyince banyoya koştu. Burada elimden bıçağı almaya çalıştı. Dayanamayıp kendimi kaybettim ve bıçağı saplamaya başladım. Eşimin beni aldattığından şüpheleniyordum. Gözümle gördüğüm ve duyduğum bir şey yok" dedi.

CEZAİ EHLİYET ÇELİŞKİSİNİ ADLİ TIP GENEL KURULU ÇÖZDÜ

İddianamenin kabulünün ardından Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Halil Hazar, yargılama sırasında cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Elazığ Ruh Sağlığı Hastanesi'ne sevk edildi. Hastaneden gelen raporda sanığın cezai ehliyetinin olmadığı ifade edilince Halil Hazar, 4 aylık tutukluluğun ardından tahliye edildi. Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nin hazırladığı raporda ise, sanığın cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi. İki rapor arasında çelişki bulunması üzerine dosya Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na gönderildi. Genel Kurul raporunda, Hazar'ın işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek tıbbı bulgu ve belgeye rastlanmadığı bildirildi.

Karar duruşmasına çıkan Halil Hazar, "Kızdığımda mutfaktan aldığı bıçakla bana saldırmaya başladı. Bıçağı elinden alarak yerine koydum. Oturma odasına gittiğim sırada bıçağı alıp bana saldırmaya başladı. Bıçağı aldım ve sonra ne yaptığımı hatırlamıyorum. Eşimin beni öldüreceğinden şüpheleniyordum" dedi.

'YILLARDIR ANNEMİ DÖVÜYORDU'

İfadesi alınan çiftin oğlu F.H., babasının yıllardır annesini dövdüğünü belirterek, "Annem sineye çekerdi. Gençlik ve çocukluk yıllarında sürekli kardeşlerimi ve beni dövüyordu. Şüpheci tavırları ve garip hareketleri vardı. Anneme karşı aldattığına yönelik şüpheci, saçma tavırları vardı. Kendisini öldüreceğimizi, yemeğine ilaç katacağımızı düşünüyordu" diye konuştu.

Çiftin diğer oğlu R.H. de, "Annemi eskiden beri sürekli ezerdi. Babamın hareketlerinden dolayı aynı evde yaşayan kardeşimin psikolojisi bozuldu. Garip hareketleri son zamanlarda iyice artmıştı. Annemin kendisini aldattığına yönelik takıntı tavırlarına girmişti" şeklinde konuştu. Babasının, annesine sürekli şiddet uyguladığını söyleyen çiftin kızları A.H. ise,"Bazen evin kapılarını üzerimize kilitleyip, bizi ölümle tehdit ederdi. Sürekli bana ve anneme bıçak çekiyordu. Bazen ruhsatlı tüfeği ile bizi tehdit ediyordu. Annem, babama çok saygılı davranırdı. Babam sürekli bahaneler üretip, şiddet uygulardı. Babamdan şikayetçiyim" dedi.

KARARIN ARDINDAN TUTUKLANDI

Kararını veren mahkeme, Halil Hazar'ı 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı, ceza oranında indirim de yapmadı. Mahkeme, Hazar'ın hükümle birlikte tutuklanmasına da karar verdi.

MAHKEME: YILLARCA TÜM KÖTÜ MUAMELELERİ SİNEYE ÇEKTİ

Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, maktülün, şiddet ve kötü muameleyi, aile dışına çıkmasını engellemek sineye çektiğini kaydetti. Kararda, "Aile birliğine yönelik sadakatine rağmen, sanık maktulü kendisini aldatmakla suçlamıştır. Yıllardır sanığın her türlü kötü muamelesine, duygusal ve fiziksel şiddete sabır gösteren ve yıllar süren kötü muamele sonucunda sanığa karşı koyamayacak kadar zayıf düşürülen, sindirilen ve korkutulan maktülün, eline bıçak alıp sanığa saldırdığını kabul etmek mümkün değildir. Vücut yapısı ve gücü itibariyle zarar verme ihtimali olmamasına rağmen, sanık maktülü 52 yerinden bıçaklayıp öldürmüştür. Sanık, maktüle duygusal ve fiziksel şiddet uygulayıp, kendisini aldattığını iddia ederek, toplumsal anlayışlar bakımından da haksız bir hakimiyet kurmuştur" denildi.

Felat BOZARSLAN- Burak EMEK/DİYARBAKIR, -

======================================================

4)BELEDİYE BAŞKANLARINDAN YARALI ÜSTEĞMENE ZİYARET

ŞANLIURFA Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol ile Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, Afrin'de yaralanıp, Şanlıurfa'da tedaviye alınan Üsteğmen İsmail Tokmak'ı hastanede ziyaret etti. Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, beraberinde Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli ve AK Parti Haliliye İlçe Başkanı Mehmet Canpolat ile birlikte Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Üsteğmen İsmail Tokmak'ı ziyaret etti. Tokmak'ın ailesi tarafından karşılanan Başkan Demirkol ve beraberindekiler, tedaviyi yürüten doktorlardan da bilgi aldı. Başkan Demirkol, daha sonra Üsteğmen Tokmak ile görüştü. Afrin'de 5 askerimizin şehit düştüğü olayda kulağından ve sol bacağından yaralandığını ifade eden Üsteğmen Tokmak, sağ kurtulduğu için şükrettiğini fakat şehit olan silah arkadaşları için çok üzgün olduğunu söyledi. Üsteğmen Tokmak, ayrıca bir an önce iyileşip, tekrar ayağa kalkarak harekata dönmek istediğini de vurguladı. Başkan Fevzi Demirkol da, geçmiş olsun dileklerini ilettiği Tokmak'a, tedavisi noktasında her türlü konuda desteğe hazır olduklarını söyledi. Başkan Baydilli ve İlçe Başkanı Canpolat da, Tokmak'a ve ailesine geçmiş olsun dileklerini iletti.Ziyaretin ardından Başkan Demirkol ve beraberindekiler, hastane personelleriyle ve diğer hasta yakınlarıyla da görüştü.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Yaralı üsteğmeni ziyaret eden başkanlar

Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol geçmiş olsun dileklerinde bulunması

Yaralı Üsteğmen İsmail Tokmak başından geçen olayı anlatması

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 343 MB

====================================================

5)HUZUR OPERASYONUNDA ARANAN 14 KİŞİ YAKALANDI

KAHRAMANMARAŞ'ta polis tarafından yapılan huzur operasyonunda çeşitli suçlardan aranan 14 kişi yakalandı.

Dün gece il genelinde yapılan huzur operasyonuna 438 polisten oluşan 97 ekip katıldı. Umuma açık yerler, park bahçeler ve sokak aralarında gerçekleştirilen operasyonda 2 bin 803 kişinin sorgusu yapıldı. Sorgusu yapılan kişilerden 14'ünün hırsızlık, adam yaralama, uyuşturucu kullanma, fuhuşa teşvik ve aracılık gibi çeşitli suçlardan arandığı ortaya çıktı. Şüpheliler gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Ayrıca 9 kişiye de Kabahatler Kanunu kapsamında para cezası kesildi.

Huzur operasyonunda şehrin bazı yerlerinde de uygulama noktaları oluşturuldu. Burada durdurulan araçlar ve araç içerisinde bulunanların üst araması yapıldı. 580 araç kontrol edilirken, 42 araca 28 bin 719 lira para cezası kesildi. Bu araçlardan 3'ü de trafikten men edildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Polisler

Polislerin içeri girmesi

Kimlik kontrolü

Uygulama noktası

Polislerin araçları durdurması

Araçta yapılan aramalar

( Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 144 MB

===================================================

6)ORTACA'DA UYUŞTURUCUYA 5 GÖZALTI

MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde, uyuşturucu madde ticaretine yönelik düzenlenen operasyonda, bir ilkokulda hizmetlinin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 3'ü savcılık talimatıyla serbest bırakılırken, diğer 2'si adliyeye sevk edildi.

Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu madde ticareti yaptığı belirlenen kişilere yönelik dün (salı) belirlenen adreslere operasyon yaptı. Dalaman İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Cumhuriyet İlkokulu'nda hizmetli İ.G.'nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 3'ü savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Diğer zanlılar İ.G. ve H.D. ise işlemleri tamamlanınca bu sabah adliyeye sevk edildi.

Zanlıların üzerlerinde ve evlerinde bir miktar esrar, sentetik uyuşturucu ve uyuşturucu hap ile çeşitli aparatlar ele geçirildiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

------------------------:

Zanlıların adliyeye çıkışından görüntü

Haber- Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla),

=====================================================

7)NOTERLERİN KAPANMA SAATİNDE OTOMOBİL VE EV SATIN ALAN 9 KİŞİLİK ÇETEDEN 1 MİLYONLUK VURGUN

KONYA'da internet üzerinden otomobil ve evlerini satışa çıkaran 13 kişiyi noterlerin kapanma saatinde, satış işlemini aceleye aceleye getirip yaklaşık 1 milyonluk vurgun yapan 9 kişilik çete, polis tarafından çökertildi. Gözaltına alınan aralarında ağabey-kardeş,  baba ve oğlunda bulunduğu 9 kişinin ilk ifadesinde "Paramız yok. Olunca zaten paralarını ödeyecektik." dedikleri öğrenildi.

Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirlği ekipleri, ev ve otomobillerini satışa sunan kişilerin dolandırıldıkları yönündeki müracaatları üzerine çalışma başlattı. Polis, internet üzerinden otomobilini satışa sunan 12 kişi ile evini satışa sunan 1 kişinin, kendilerini esnaf ve iş adamı olarak tanıtan bir şebeke tarafından dolandırıldıklarını saptadı.

TEKNİK TAKİBE ALDILAR

Araştırmasını derinleştiren polis, şebeke üyelerinin kimliklerini belirleyip, şebekenin lideri olduğu ileri sürülen ve daha öncede aynı suçtan ifadesi alınan Ömer A. (34) ve kardeşi Abdullah A.'yı (29) teknik ve fiziki takibe aldı.2 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından polis, operasyon için harekete geçti. Yapılan operasyonda Ömer A., kardeşi  Abdullah A., diğer çete üyeleri  Abdülkadir R. (19), babası Mevlüt R. (47), Ramazan A. (39), Mustafa D. (21), Hasan Hüseyin T. (38),Mustafa K. (20) ve Ali Ö. (30) dün gözaltına alındı.

1 MİLYONLUK VURGUN YAPTILAR, PARAMIZ OLUNCA ÖDEYECEKTİK

Şebekenin lideri olduğu ileri sürülen  Ömer A.'nin, internet üzerinden iletişim kurduğu kişilere kendisinin kafe işlettiğini söyleyerek arabasını satmak isteyen kişiye güvenilir bir esnaf izlenimi vermeye çalıştığı öğrenildi. Şebeke üyelerinin genellikle noterlerin kapanma saatine yakın satıcıyla birlikte notere gittiği, satış işlemlerini aceleye getirip, 'paran hazır, biz satışı yapalım' diyerek satışı üzerlerine aldıkları belirtildi. Ömer A.'nın satış işlemlerinde devri başkasının üzerine alırken, diğer üyelerin üzerine aldığı otomobilleri,  aynı gün piyasa değerinin çok altında satarak elinden çıkardığı ve bu yöntemle de yaklaşık 1 milyon lira vurgun yaptıkları iddia edildi. Suçlamaları kabul eden şüphelilerin ilk ifadelerinde  "Paramız yok. Olunca zaten paralarını ödeyecektik." dedikleri öğrenildi.

Şüphelilerin sorgusu sürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

Şüphelilerin Asayiş Şube Müdürlüğü'nden çıkartılması

Polis aracına bindirilmesi

Genel ve detay

Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

========================================================

8)AKSARAY'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: AFGANLI 2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

AKSARAY'da polis tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda Afganistan uyruklu 2 kişi gözaltına alındı. Evde yapılan aramada ise 592 gram afyon sakızı, 6 gram eroin ve 4 gram metamfetamin  (sentetik) uyuşturucu maddesi ile uyuşturucu satışından elde edilen 11 bin 535 lira ele geçirildi.Aksaray Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Afganistan uyruklu Mohammad U. (46) ve Farhat A.'nin (23) uyuşturucu ticareti yaptığı bilgisini aldı. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, iki kişi fiziki ve teknik takibe aldı. Yaklaşık 1 ay süren çalışmanın ardından operasyon düzenleyen polis, 2 kişiyi gözaltına alındı. Eğitimli köpekle 2 evde yapılan aramada  592 gram afyon sakızı, 6 gram eroin ve 4 gram metamfetamin (sentetik) uyuşturucu maddesi ile uyuşturucu satışından elde edilen 11 bin 535 lira ele geçirildi. Soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------

Ele geçirilen uyuşturucu maddeler

Genel ve detay

Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY DHA)

======================================================

(ÖZEL)

9)112'YE YAPILAN ARAMALARDA İLGİNÇ DİYALOGLAR

ADIYAMAN'da 112 Acil Komuta Kontrol Merkezi'ne yapılan çağrılarda ilginç diyaloglar yaşanıyor. Yüzde 98.9'u asılsız ve gereksiz olan çağrılar nedeniyle zamanla yarışan sağlık görevlileri zor durumda kalırken, vatandaşların telefon denemelerini '112 Acil' hattını arayarak yapmamalarını isteyen İl Ambulans Başhekim Yardımcısı Abdulkadir Yıldız, "Bizi meşgul etmesinler; hastalara ve vatandaşa daha erken ulaşalım, hizmet edelim, hayat kurtaralım" dedi.

112 Komuta Kontrol Merkezi'ne geçen yıl yapılan 513 bin 439 çağrıdan yüzde 98.9'una denk gelen 464 bin 830'u asılsız ve gereksiz çağrılar oluşturdu. Günde ortalama bin 500 çağrı gelen merkezde çalışan operatörler ile vatandaşlar arasında ilginç diyalogların da yaşandığı aramalar nedeniyle sağlık hizmeti için zamanla yarışan sağlık görevlileri zor anlar yaşıyor. Odunluktaki yavru köpek sesini çocuğu olduğunu düşünen, çiğköfte partisini kavga sanan ve senaryo yazıp ambulans isteyen ile cep telefonunun çalışıp çalışmadığını '112 Acil' hattını arayarak deneyen kişilerle çağrıyı alan operatörler arasındaki bazen ilginç diyaloglar yaşanıyor.

Adıyaman İl Ambulans Başhekim Yardımcısı Abdulkadir Yıldız, '112 Acil' hattına günlük ortalama yapılan bin 500 çağrıdan yüzde 98.9'unu asılsız ve gereksiz çağrılardan oluştuğunu söyledi. Vatandaşları '112 Acil' hattını gereksiz ve ihtiyaç dışı meşgul etmemeleri yönünde uyaran Yıldız, "Kentte can kayıplarını önlemek için 24 saat görev yapan 112 Komuta Kontrol Merkezi'ne geçen yıl 513 bin 439 çağrı geldi. Bu çağrıların 464 bin 830'u gereksiz ihbarlardan oluşurken, 48 bin 609'unun yardım talebine müdahale edildi. Asılsız çağrı olunca vakalara ulaşmamız sıkıntı oluyor. Bizi meşgul etmesinler; hastalara ve vatandaşa daha erken ulaşalım, hizmet edelim, hayat kurtaralım" dedi.

Yıldız, alınan çağrılar arasında operatörler ile vatandaşlar arasında yaşanan bazı ilginç diyalogları da şöyle anlattı:

"Bir okulun önüne ambulans çağırıp çocuğun birinin demire saplandığı yönünde ihbar yapıldı. 'Çocuğu oynatmayın' dedik. Bu sırada arayan kişileri sakinleştirmeye çalışıyoruz. Ambulans gidiyor, bizim arkadaşlar çocuğu demirden çıkarmışlar. Ama vatandaşlar o kargaşada çocuğu yine demire saplamışlar. Son başımızdan geçen, odunluğun içinde odunların altında çocuk sesi geliyor. 'Herhalde bebeğin üstüne odun düştü, acele ambulans.' Ağlayarak söylüyorlar. Çocuk o esnada bakkala gitmiş. Ambulansı gönderdik, ekip gitti. Odunluktaki yavru bir köpeğin sesiymiş. Çağrının birinde bir bayan aradı. 'Çok karanlık bir yerdeyim, beni hapis ettiler çıkamıyorum. Nefes alamıyorum. Artık boğulmak üzereyim. Beni kurtarın' dedi. Yaklaşık 1 saat uğraştık. Ekiple birlikte bütün sokağı, mahalleyi taradık. En son 'Senaryom nasıl?' dedi. 'İneğin karnındayım, beni kurtaramazsınız' diyince, ben de 'Annen hayırlı olsun' dedim. 'Çok kalabalık bir yerdeyim' diyor, 'Acele yetişin, çok büyük bir kavga var' diyorlar. Ekip gönderiyoruz, adam diyor ki 'Biz çiğköfte partisi yapıyoruz, buyurun siz de katılın."

Görüntü Dökümü

---------------------------------

112 Acil Komuta Merkezi

Operatörlerin çağrı alması

Başhekim Yardımcısı Abdulkadir Yıldız ile röp.

112 Acil Komuta Merkezi dış görünümü

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 250 MB