Dha Yurt Bülteni-5
DİYARBAKIR'A 6.5 MİLYARLIK YATIRIM YAPMAK İSTEYEN FİRMALARA 8 AYDIR YANIT VERİLMEDİDİYARBAKIR Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, Başbakan Binali Yıldırım'ın, geçen yıl kentte açıkladığı cazibe merkezi programı kapsamında kentte 375 firmanın 6.
DİYARBAKIR'A 6.5 MİLYARLIK YATIRIM YAPMAK İSTEYEN FİRMALARA 8 AYDIR YANIT VERİLMEDİ
DİYARBAKIR Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, Başbakan Binali Yıldırım'ın, geçen yıl kentte açıkladığı cazibe merkezi programı kapsamında kentte 375 firmanın 6.5 milyarlık yatırım yapmak için 8 ay önce yaptıkları başvuruya henüz yanıt verilmediğini söyledi. DTSO Başkanı Sayar, Temmuz ayında TOBB'a rapor sunduklarını, Türkiye'nin üreteceği yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesini istediklerini belirterek, "Yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesinin huzura da etkisi olacaktır. İnsanlarımız daha fazla mutlu olacak. Burada yaşayanlar Marmara Bölgesi'ne göç etmeyecektir. Aynı zamanda bölgeler arası farkın azalmasına neden olacaktır" dedi.
"CAZİBE MERKEZİ PROGRAMLARININ İVEDİ BİR ŞEKİLDE AÇIKLANMASI GEREKİYOR"
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, Başbakan Binali Yıldırım, 4 Eylül 2016 günü geldiği Diyarbakır'da 23 ili kapsayacak cazibe merkezi projesini açıklamasının ardından kentte yatırım yapmak için 375 firma başvuruda bulunduğunu, başvuruların hala sonuçlanmadığını söyledi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) işletmelerde 6 bin kişinin istihdam edildiği göz önüne alındığında cazibe merkezi programında faydalanmak isteyen firmaların istihdam sayısının 37 bin olduğuna dikkat çeken Sayar, şöyle konuştu: "Cazibe merkezi programı tanıtıldığı zaman bir yatırım ortamının oluşmasını sağlanmıştı. Kamu-özel sektör açısından önemli bir projeydi. Şubat ayında başvurular alınmaya başlandı. Diyarbakır ile birlikte toplam 23 ili kapsıyordu. Diyarbakır'da 375 firma 6.5 milyarlık yatırım için başvuruda bulundu. Bu firmaların toplamda öngördüğü istihdam sayısı ise, 37 bin dolayındaydı. Fakat, 8 aydır bu başvurular henüz sonuçlanmadı. Oluşan o olumlu atmosfer, cazibe merkezi programının açıklanmamasıyla beraber yatırımların önünde bir engel olmaya yanı sıra yatırıcımlarda bir belirsizlik yaşatmasına neden oldu. Cazibe merkezi programlarının ivedi bir şekilde açıklanması gerekiyor. Programda faydalanmak isteyen 375 firmanın oluşturacağı 37 bin istihdamı baktığımızda, şu an Diyarbakır OSB'nin toplam istihdam sayısı 6 bin civarında."
DİYARBAKIR'DAN MERSİN LİMANINA UZANAN DEMİRYOLU HATTI TAMAMLANDI
Diyarbakır OSB'nin lojistiğini geliştirmek için Mersin'deki limana uzanan demiryolunun tamamlanmasıyla, buradaki ihracat yapacak firmalar için önemli bir avantaj sağlayacağını aktaran TSO Başkanı Sayar, şöyle dedi: "İhracat boyutuyla dış pazarlara açılmanın önündeki en büyük engellerden biri de lojistik maliyetlerdir. OSB her geçen gün gelişiyor, yatırım yapan firma sayısı artıyor. Yatırım yapmak kolay ama esas olan pazara ulaşabilmektir. Bu demir yolu hattı, ana hattan, OSB'ye ulaşan 4 kilometrelik hattır. Bu hatta yük taşımak isteyen üreticilerimiz, bu demir yolu ağıyla beraber Mersin limanına kadar ürününü götürecek. Şu an tren yoluyla yük taşayın firmalar var. Buradaki üreticilerimiz o firmelarla görüşüyor. Bu firmaların kendi ekip ve ekipmanları olduğu için daha uygun fiyata taşımacılığı yapıyorlar. Bu durum, yeni pazarların bulmasına da yarayacaktır."
"IKBY'DE YAŞANANLAR İHRACATIMIZI ETKİLEDİ"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 25 Eylül günü yapılan bağımsızlık referandumu ardından kaydedilen gelişmelerin Diyarbakır'daki ihracatı etkilediğini ifade eden TSO Başkanı Ahmet Sayar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyarbakır OSB'deN ağırlıklı ihracatın yapıldığı ülke Irak'tır. Toplam ihracatımızın yüzde 51'ini Irak'a gerçekleştiriyorduk. Bu ihracatların tümü Kürt bölgesine yapılıyordu. O bölge ana pazarımız olduğu için, oradaki daralma, buradaki sanayicilerimizi olumsuz etkilemiş durumda. Belirsizlikte oradan gelecek siparişleri bizim buradaki yatırımcılarımızdan oluşan güvensizlikten dolayı üretim yapmama durumu var. IKBY'deki gelişmeler başta bölge illeri olmak üzere Diyarbakır'daki ihracatı da etkilemiştir."
DTSO Başkanı Sayar, yerli otomobilin üretim merkezi Diyarbakır'da kurulursa, kent huzur ortamı oluşturacağını ve aynı zamanda bölgeler arası farklılıkları da gidereceğini söyledi. Yerli otomobil üretimi planlandığı aşamasında, kamu görevlileri, üniversitelerle bir çok toplantılar yaptıklarını anlatan Sayar, konuşmasını şöyle tamamladı: "Otomobilin Türkiye'de üretilmesi durumunu değerlendirerek, biz bu projesinin neredesinde yer alabiliriz diye toplantılar yaptık. Bu toplantıların neticesinde Temmuz ayında TOBB'a bir rapor sunduk. Türkiye'nin otomobil üretebilime potontansiyeli var. Bir çok markanın montaj işlemleri burada yapılıyor. Esas yerli markayı oluşturabilmektir. Diyarbakır olarak biz bu işe talibiz. Diyarbakır'daki organize sanayi bölgelerinde gelişmeler var fakat bölgeler arasında ciddi bir sosyo-ekonomik farklılık da var. Diyarbakır olarak göç veren bir iliz. İnsanlar iş bulma düşüncesiyle göç ediyor. 80 milyonluk bir ülkeyiz. 780 bin kilometre karelik bir geniş coğrafyamız var. Biz eğer ekonomik yatırımları sadece bir bölgeye sıkıştırırsak, yarın farklı sebeplerin yaşanmasına neden olacak. Yatırımları göç durumunu göz önünde bulundurak dengelemek gerekiyor. Örneğin Marmara bölgesine bir eko-sistem oluşmuş. Herkes orada oluşan sisteme göre yatırım yaparsa, yatırım yapılmayan bölgelerden sürekli o bölgelere göç yaşanacak. Bir il işçi ararken, diğer il bulamıyorsa bu sosyal adalete zarar verir. Diyarbakır olarak, bölgeler arası farklılıkların çok fazla açılmamamısı adına, yerli otomobilin üretiminde yer almak istiyoruz. Bunun için alt yapımız da uygundur. Diyarbakır'da 900 bin dolayında genç yaşıyor. Biz onlara uygun bir gelecek hazırladığımız zaman, istihdam oluşturamadığımız zaman, farklı problemler karşımıza çıkacaktır. Buradaki sosyal refahı biz artırdığımız zaman ülkenin daha fazla huzur bulma ve fazla mutlu olabilmesini sağlayacaktır. Yerli otomobilin Diyarbakır'da üretilmesi huzura da etkisi olacak, insanlarımız daha fazla mutlu olacaktır. Burada yaşayanlar Marmara bölgesine göç etmeyecektir. Aynı zamanda bölgeler arası farkın azalmasına neden olacaktır."
Görüntü Dökümü:
-Mersin limanına uzanan demiryolu hattı
-Sayar'ın konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,
========================================================
20 GÜN REHİN TUTTUĞU GENÇ KIZA TECAVÜZ VE İŞKENCE İDDİASIYLA TUTUKLANDI
ADANA'da bitkin halde bulunup götürüldüğü hastanede tecavüze uğradığı ortaya çıkan 19 yaşındaki D.R.B.'ye 20 gün boyunca işkence ve tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan evli 2 çocuk babası 32 yaşındaki Rasin S., tutuklandı. Genç kız, uyuşturucu bağımlısı olduğu ileri sürülen ve 17 suç kaydı bulunan Rasin S.'nin, ellerini bağlayıp, soyduktan sonra kemerle dövüp kendisine tecavüz ettiğini iddia etti.
Merkez Seyhan ilçesi Denizli Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan D.R.B., 1 Kasım'da saçını boyatmak için evden ayrıldı. Belediyeevleri Mahallesi'nde Gökhan U.'nun işlettiği kadın kuaförüne gitti. Genç kız, burada Gökhan U.'nun yanındaki arkadaşı ayakkabıcılık Rasin S. ile tanıştı. Rasin S., samimiyet kurduğu genç kızı, saçını boyatınca gezmeye götürmeyi teklif etti. Rasin S., tedirgin olan genç kızı, 'Benim de evladım var. Sana kötü bir şey yapmam' diyerek ikna etti. Birlikte gezen Rasin S., genç kızı Sarıyakup Mahallesi'ndeki iş yerinin çatı katına çıkarttı. Akşam eve dönmek isteyen genç kıza izin vermeyen Rasin S., ididaya göre, sopayla D.R.B.'yi dövüp tecavüz etti. İş yerinin çatı katına hapsettiği genç kıza şiddet uygulayıp, defalarca tecavüz eden Rasin S., Mersin ve Antalya'ya götürerek, burada da kaldığı evlerde cinsel saldırısını sürdürdü.
Rasin S., ailesiyle iletişim kurmaması için genç kızın cep telefonunu alıp, SIM kartını da kırdı. 4 gün süren Mersin- Antalya turunun ardından Adana'ya dönen Rasin S., genç kızı yeniden iş yerine hapsetti. Uyuşturucu bağımlısı da olan zanlı, ellerini bağladığı kızı çırılçıplak soyup 'fantezi olsun' diye hem kemerle dövdü hem de tecavüz etti.
UYUŞTURUCU ALIP UYUYUNCA KURTULDU
Ailenin şikayetiyle polisin her yerde aradığı genç kız, 20 Kasım'da Rasin S.'nin uyuşturucu alıp, uykuya dalmasını fırsat bilip, esir tutulduğu işyerinden kaçıp, bir esnafa sığındı. Bitkin haldeki genç kız, çağrılan ambulansta yapılan ilk müdahalenin ardından götürüldüğü hastanede tedavi edildi. Başından geçenleri tek tek anlatan genç kız, bu durumda ailesinin de kendisini öldürmesinden korktuğunu söyleyince Kadın Sığınma Evi'ne yerleştirildi.
17 SUÇ KAYDI VAR
Genç kızın, ellerini bağlayıp, çırılçıplak soyup, hem kemerle dövdüğünü hem de tecavüz ettiğini iddia ettiği Rasin S. polis operasyonuyla yakalandı. Genç kızla rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini ileri süren Rasin S., "Ona tecavüz etmedim, kendi isteğiyle birlikte olduk. Benimle evlenmek istiyordu, onu reddedince bana iftira attı" diye ifade verdiği öğrenildi. Tehdit ve hakaret olmak üzere gasp, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden alıkoyma gibi 17 ayrı suçtan poliste kaydı olan şüpheli ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.
RUH SAĞLIĞINDA TEDAVİ OLMUŞ
İfadesinde 20 gün boyunca tecavüze ve şiddete uğradığını söyleyen genç kızın ise 2 yıl önce çok sevdiği birini kaybettiği için sürekli ağlayıp üzüldüğü, ailesinin de bu yüzden kendisini Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldüğü, bir süre ilaç tedavisi gördüğü öğrenildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nden çıkarılıp sağlık kontrolü için hastaneye götürülmesi
Sağlık kontrolünden çıkarılması
Polis aracına bindirilmesi
Adli Tıp Birimi genel görüntüsü
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
============================================
GAZİANTEP'TE BALIKÇIDA YANGIN
GAZİANTEP'te, kızartma yapıldığı sırada balıkçıda çıkan yangın hasara neden oldu.
Yangın, sabah saatlerinde Emek Mahallesi'nde bulunan balıkçıda meydana geldi. Balık kızartmak için ocağa konulan yağın alev almasıyla yangın çıktı. Mutfak bacasına sıçrayan alevleri gören esnafın ihbarıyla olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Yaralanın olmadığı yangında, işyerinin mutfağında hasar meydana geldi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Balıkçı
İtfaiye ekiplerinin gelmesi
İtfaiye ekiplerinin çalışmaları
Genel ve detay görüntüler
Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
==========================================
TOKAT'TAKİ HUBYAR SULTAN TEKKESİ VAKIFLAR'DAN GERİ ALINDI
TOKAT'ta Vakıflar Genel Genel Müdürlüğü'nün el koyduğu, 400 Alevi köyünün bağlı olduğu Hubyar Sultan Tekkesi hakkında açılan tapu iptal davası Almus ilçesinde görüldü. Mahkeme Hubyar Sultan Tekkesi'nin tapusu yeniden Köy Muhtarlığına verdi.
Tokat'ın Almus ilçesine bağlı Hubyar Köyünde bulunan Hubyar Sultan Tekkesi'nin yıllardır devam eden tapu davası sonuçlandı. Köy halkından olan Temel ailesinin reisi Mustafa Temel, Sultan Abdülaziz'in tekkenin beratını 1872'de büyük dedesi Şeyh Hıdır'a vererek, 'koruyucu' ilan ettiğini savunarak, türbenin kendilerine ait olduğunu ileri sürdü. Mustafa Temel türbenin tapusunun kendilerine verilmesi isteyerek 2004 yılında Almus Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Açılan davaya ise köy tüzel kişiliği olarak muhtarlık müdahil olarak, türbenin köy muhtarlığına ait olduğunu belirtti. 12 yıl süren mülkiyet davasını köylüler kazandı. Ancak Temel ailesinin tekrar Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne başvurması üzerine tekkeye, Mart ayında Tokat Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından el konuldu. Bunun üzerine köylüler mahkemeye tapu iptal davası açtı. Almus Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen duruşmada verilen kararla Tekke, Cemevi ve eklentilerinin bulunduğu 128 ada 7 parsel sayılı yerle ilgili 7 Mart 2017 tarihli işlem iptal edildi. Tekke ve eklentilerinin yeniden Hubyar Köyü Muhtarlığı adına tescil edilmesine karar verildi.
Konu hakkında konuşan Hubyar Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halil Patlak, "Hubyar davası sonuçlandı. Doğrunun bir tane olduğuna inanıyoruz. Daha önceden dolanmalı yoldan bir evrakla Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesine geçti. Köy muhtarlığı ve Hubyar Kültür Vakfı girişimleri ile açılan tapu iptal davası sonuçlandı. Mahkeme tekrar köy muhtarlığına tapu edilmesine karar verildi. Bundan sonra Alevi ve Sünni'si ile bütün insanlığa hizmet edeceğine inanıyoruz. Orada çok güzel şeyler yapacağız. Projelerimizi hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Emek veren herkese teşekkür ediyorum" dedi.
HUBYAR SULTAN TEKKESİ
Hubyar Ocağı adını Kurucusu olan, Hubyar Sultan Dede'den almıştır. Hubyar Sultan'ın Celali isyanları dönemlerinde bugün türbesinin de bulunduğu Tokat-Almus-Hubyar köyüne geldiği biliniyor. Her yıl binlerce Alevinin ziyaret ettiği Hubyar Sultan Tekkesi'nde, 1200'lü yıllarda yaşayan ve ocağın kurucusu olan Hubyar Sultan ile 1502-1584 yılları arasında yaşayan ve Hubyar Sultan'ın torununun torunu olan Hubyar Abdal'ın mezarları bulunuyor. Hubyar köylülerinin 2006 yılındaki başvurusunun ardından Hubyar Tekkesi, Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 'Korunması gereken anıtsal yapı' olarak tescil edildi.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Köyden görüntüler
-Tekkenin dış görüntüleri
-Hubyar Vakfı Başkanı Halil Patlak'ın açıklaması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
========================================================
MİNİBÜSLERDEN PARA ÇALINCA YAKALANDI
ADANA'da, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan minibüslerinden para çalan 27 yaşındaki Serkan D. yakalandı.
Olay, merkez Seyhan İlçesi Seyhan Mahallesi'nde meydana geldi. Seferlerini tamamlayıp, son duraklarına gelen minibüslerin şöförlerinin indiğini gören Serkan D., gizlenerek araçların içindeki paraları çaldı. İki ayrı minibüsten toplamda 950 lira çalan zanlı, kayıplara karıştı. Hırsızlık olayı fark eden şöförler araç içindeki güvenlik kameralarından soygun anını görünce polisi aradı. Durağa gelen Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, zanlının kimliğini tespit etti. Kısa sürede yakalanan Serkan D., görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Zanlı, sağlık kontrolünün ardından, mahkemeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
**Güvenlik Kamerası**
Zanlının iki farklı minibüse girerek şöforlerin cüzdanlarını alışı
***
Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nin genel görüntüsü
Zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
Polis aracının gidişi
Haber: Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: ADANA,
============================================================
İZMİT KÖRFEZİ'NE 3 BİN LEVREK, 3 BİN KALKAN YAVRUSU BIRAKILDI
İZMİT Körfezi'ni Balıklandırma Projesi kapsamında 3 bin levrek ve 3 bin kalkan balığı denize salındı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin 'İzmit Körfezi'ni Balıklandırma Projesi' kapsamında 3 bin levrek ve 3 bin kalkan yavrusu Değirmendere sahilinden körfeze bırakıldı. Körfezi balıklandırma törenine Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, İl Çevre Koruma Daire Başkanı Necmi Kahraman ve çok sayıda vatandaş katıldı. İzmit Körfezi'nde alınan damızlık kalkan balıkları Trabzon Su Ürünleri Merkezi Araştırma Enstitüsü, levrek balıkları da Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Merkezi'nde üretildi. 6 ay boyunca büyütülen balıklar kıyıdaki cam akvaryumlara bağlanan hortumlardan denize salındı.
İzmit Körfezi konusunda çok hassas davrandıklarını söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, "Bir zamanlar cahillik yaptık. Çevre, deniz kirlenmez sandık. Koskoca Karadeniz, Marmara kirlenmez sandık. Bir süre sonra bu tertemiz soframız, tertemiz mutfağımız elimizden çıktı gitti. Bir de deprem yaşadık. Daha büyük cahillik yaptık. Bütün molozlarımızı dereye denizlerimize döktük. Bazı ilçelerimizde maalesef on binlerce kamyon moloz aldık sahillerden biz. Başiskele, Karamürsel, Derince ve İzmit sahillerinden makinelerle molozları alıp farklı yerlere götürdük. Tabiata uygun yerlerde dolgu malzemesi olarak kullandık. Bazı bayanlar mutfaklarında temizdir. Aynı titizliği İzmit Körfezi ve çevre konusunda titiz durdum" dedi.
Karaosmanoğlu balıklandırma projesinin bilimsel bir çalışma olduğunu belirterek, "Bu bilimsel bir çalışma. Bir tarafımızda Tarım Bakanlığı Su Ürünleri'nin önerileriyle bu çalışmayı başlattık. Bu bilimsel çalışma devam edecek. Trabzon ve Antalya'da büyütülen balıkları denize bırakacağız. Amacımız doğal serüveni hızlandırmak. Hayal ettiğimiz İzmit Körfezi, hayal ettiğimiz dereler, hayal ettiğimiz sahiller daha da güzelleşecek. Tüm vatandaşlarımızı doyuracak balıklar yetişecek İzmit Körfezi'nde. Balıklandırma projemiz hayırlı olsun" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Akvaryum içerisindeki balıklar
-Balıkların salınması
-Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu'nun konuşması
-Sualtından görüntüler
Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/GÖLCÜK(Kocaeli), -
==========================================================
AYDER YAYLASI SONBAHARA VEDA ETTİ
RİZE'nin Çamlıhemşin İlçesi bin 350 rakımlı ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası kış turizminde de ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Sonbahara veda eden yayla ve civarındaki vadilerde sararan bitki örtüsü de kartpostallık görüntüler oluşturdu.
Türk Toraks Derneği'nin açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin havası en temiz ili olan Rize sonbaharın son günlerini yaşıyor. Özellikle sonbahara veda eden ünlü turizm merkezi Ayder Yaylası ve çevresindeki vadilerde yeşilin sarıya büründüğü bitki örtüsü görenleri kendisine hayran bırakıyor. Kartpostallık görüntülerin oluştuğu bölge, içerisinde buzul göllerinin yanı sıra yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve bir çok şelaleyi de barındırıyor.
ÇEVRE DOSTU RİZE
Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, Rize'nin doğal güzelliklerini ve vatandaşların sağlığını korumak için çevre dostu uygulamaları hayata geçirdiklerini ifade etti.
Kasap, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği standartlara göre, 2014-2017 arasında yapılan değerlendirme sonucu Rize'nin, havası en temiz il olarak belirlenmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirtti. Kasap, geçmişte 'Çevreye En Çok Yatırım Yapan Belediye' ödülü almaya layık görüldüklerini belirterek, Rize için çevresel sorunların belirlenmesi, ortaya konulması, çözüm yolları oluşturulması, yaşanabilir ve sürdürülebilir yeşil kentin meydana getirilmesi amacıyla da 'Yerel Çevre Eylem Planı' hazırlandığını ve hayata geçirildiğini söyledi.
"YAYLALAR OKSİJEN DEPOSUDUR"
Rize'de her mevsimin farklı bir güzellik oluşturduğunu da kaydeden Başkan Kasap "Yaz ayları Rize'de yeşilin her tonunu görmek mümkündür. İlkbahar'da yaylalar oksijen deposudur. Sonbahar da renkler turuncu, sarı, kırmızı ve yeşil olur. Bölgede adeta renk cümbüşü yaşanır. Kışınsa ağaçların üzerindeki kar taneleri kartpostallık görüntüler çıkartır. Rize bu doğal güzellikleriyle her yıl yaklaşık bir milyon turist ağırlamaktadırö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Çamlıhemşin ve çevresinden drone görüntüleri
Sonbahar görüntüleri
Detaylar
HABER KAMERA: AYTEKİN KALENDER/ RİZE
======================================================
GÖRME ENGELLİLERİN "UMUDU" OLDU
AKDENİZ Üniversitesinde santral memuru olan 26 yaşındaki görme engelli Umut Yolcu, gerçekleştirdiği "Yaşasın Körlükle Mücadele" projesiyle görme engellilere 'Umut' oldu. Görme engelliler için büyük bir sorun haline gelen ders çalışma problemini geliştirdiği projeyle sorun olmaktan çıkardı.
Umut Yolcu, karşılaştığı zorluklardan dolayı kendisiyle aynı kaderi yaşayan insanlara umut olmak için 'Yaşasın Körlük Mücadelesi' projesini hayata geçirdi. Yolcu, projeyle, elindeki kaynak kitapları bir kaç gönüllü üniversite öğrencisi arkadaşına okutarak, seslendirme yaptırarak kendisi gibi görme engelli olan kişilerin hayallerine ışık tutmayı amaçladığını belirtti. Doğduktan kısa bir süre sonra gözlerini kaybettiğini ifade eden Umut Yolcu,sözlerine şöyle devam etti:
"Doğduğum hastanede hemşirenin hatası sonrası küveze konduktan sonra gözlerim bantlanmadığı için oksijen göz damarlarını yakarak yok etmiş ve bu yüzden görme yitimi kaybetmişim.Bu benim için asla bir engel olmadı ve tüm eğitimimi başarıyla tamamladım. Niğde'de görme engelliler ilkokulunda okumaya başladım ardından Kayseri'de görme engelliler okulu açılınca kaydımı Kayseri'ye aldırdım.Sonrasında Kayseri Kocasinan Atatürk Lisesi'nde lise eğitimimi tamamlayarak Erciyes Üniversitesi Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı bölümünde okudum."
İki üniversite bitirdiğine dikkat çekip hayalinin üçüncü üniversite olduğunu söyleyen Yolcu, "Açık öğretimden ikinci üniversite olarak Sosyoloji bölümünü okudum. Üçüncü üniversiteyi de okumak istiyorum. Aslında hayalim futbol spikeri olmaktı. Görme engelli olduğum için bu hayalimi gerçekleştiremedim ama hayata tutunmaya devam ediyorumö dedi.
Yolcu, 2016 yılı Nisan ayında gerçekleşen E-KPSS sınavı ile Eylül ayında memur olarak Antalya Akdeniz Üniversitesi Finike Meslek Yüksekokulu'na atandığını kaydetti. Umut Yolcu, E-KPSS'ye öncellikle Çocuk Gelişim Kulübü'nün hazırladığı konferans sayesinde hazırlanmayı düşündüğünü belirterek, "Çocuk Gelişim Kulübünün düzenlediği konferansta Dikey Geçiş Sınavına (DGS) yönelik bilgilendirme yapılıyordu ben de E-KPSS sınavına hazırlanıyordum.Elimde ne kadar sesli kaynak olursa olsun canlı canlı bir öğretmenden dinlemek ve soru çözmenin bana daha fazla katkı sağlayacağını düşündüm. Bu konferansta bir dershanesinin hocasıyla tanışma fırsatı buldum. Yardım almam gerektiğini düşündüm. Bu yüzden dershaneye başladım. Bu süreçte diğer bir sorun ise kitaplardı. Göremediğim için okuyamıyordum. O sorunu da hocalarım ve arkadaşlarım sayesinde aştım. Hocalarım bir yandan ek etütler düzenliyor, arkadaşlarım ise kitaplarımı okuyordu.ö şeklinde konuştu.
Birkaç üniversite öğrencisiyle görüşerek proje ile ilgili ilk adımı attıklarını dile getiren Umut Yolcu, "KPSS sorularını üniversite öğrencilerinin yardımıyla seslendirmeye başladık. Bu soruları sesli olarak mail üzerinden aldım ve dershaneye gidemeyen görme engelli öğrencilere ulaştırmaya başladım. Bu sayede engeli olan insanlar da sınavlara hazırlanabildilerö diye konuştu.
Görme engelli bireylere tavsiyelerde de bulunan Yolcu, "Pes etmesinler, çalışsınlar.ö diyerek, görme engelli birinin her sektörde çalışmasının mümkün ve kolay olmadığını, kamunun kendileri için daha garanti ve kolay bir alan olduğunu vurguladı. Engellilerin tek başlarına da hayatlarını sürdürebileceklerini söyleyen Yolcu, "Aileler, çocuklarını sırf görme engelli diye evden çıkarmıyor. Bu yanlış bir düşünce.Benim ailemin bu süreçte bana çok desteği oldu beni hiç bir zaman kısıtlamadı her kursa gittim. Bu sayede kendimi geliştirme fırsatı buldum ve hala da geliştiriyorum. Gerektiğinde tek başımıza yaşamayı bilmeliyiz.ö şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Umut Yolcu'nun konuşması
Haber: Samed Aydın SUN - Kamera: KAYSERİ,DHA)
==========================================
YENİKÖY'ÜN İÇME SUYU SORUNUNDA SONA GELİNDİ
AYDIN Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ekipleri, Yeniköy Mahallesi'nde içme suyu isale hattı çalışmaları yapıyor.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu'nun talimatıyla ASKİ ekipleri, en son 20 yıl önce su hattı yapılan Yeniköy Mahallesi'nde çalışma başlattı. Yeniköy Mahallesi Muhtarı Yalçın Altındiş'in sorunu Çerçioğlu'na iletmesinin ardından başlayan çalışmada sona yaklaşıldığı belirtildi. Yapılan fizibilite ve akabinde vurulan sondajın ardından yaklaşık 2.5 aydır süren çalışmaların kısa sürede tamamlanacağı belirtildi. Çalışmaların bitmesiyle Yeniköy halkının musluklarından mangan, demir ve arsenik değerleri sıfıra yakın içme suyu akacağı kaydedildi.
Muhtar Yalçın Altındiş, "Yaklaşık 30 yıldan buyana çok büyük bir içme ve kullanma suyu problemimiz vardı. Başkanımız tüm muhtarlarımızla belediyede toplantı yaptığı zaman hepimize tek tek mahallemizin sorunlarını sordu. Bende bizim mahalle olarak çok büyük bir içme ve kullanma suyu sıkıntımız olduğunu ve bu konuda kendisinden bize destek olup, çare bulmasını söyledim. Başkan Çerçioğlu'na bu durumu anlattıktan sonra kendisi bize ekipler gönderip su arama çalışması başlattı. 2-2.5 kilometre uzaklıkta olan Güdüşlü Mahallesi'nin dağ kısmında daha önce belirlediğimiz bir yerde sondaj çalışması yaptık. Tahlili yapıldıktan sonra çok güzel bir suya ulaştık" dedi. Büyük bir dertten kurtulacaklarını belirterek, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'na teşekkür etti.
Çalışmalarda sona gelindiğini söyleyen Muhtar Altındiş, "Yapım çalışması 2.5 ayı buldu ama sona yaklaştık inşallah. Hat döşeme çalışmaları tamamlandığında 2 bin nüfuslu Yeniköy halkı kendilerine 100 yıl yetecek sağlıklı ve temiz suya kavuşmuş olacak. Bugün ben muhtar olarak kahveye her çıkışımda tüm insanlar merakla ve heyecanla sordukları ilk soru suyumuza ne zaman kavuşacağız" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yeniköy'deki ASKİ su çalışmalarından görüntü
Yeniköy Mahalle Muhtarı Yalçın Altındiş'in açıklamaları
ASKİ ekipleri, Yeniköy dağlarında su çalışma
Yeniköy Mahalle sakinlerinin su ile ilgili açıklamaları
haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / KOÇARLI (Aydın),
===============================================