Dha Yurt Bülteni-5

1)FETÖ'DEN TUTUKLU ESKİ KOMUTAN GATA'DA ÖLDÜ

MANİSA'da, 15 Temmuz darbe girişimine karıştığı iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan eski tugay komutanı tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan, tedavi gördüğü Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde (GATA) yaşamını yitirdi. Darbe girişimine karıştığı iddiasıyla 19 Temmuz 2016'da gözaltına alınıp tutuklanan Manisa 1. Piyade Eğitim Tugayı eski komutanı tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan, Ankara'da tedavi gördüğü GATA'da, solunum yetmezliği ve sindirim sistemi sorunu nedeniyle hayatını kaybetti. Arslan'ın ölüm haberini sosyal medya üzerinden CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer duyurdu. Tutukluluğunun 259 gününü cezaevinde geçiren, ardından GATA'da ise 219 gün tedavi gören Arslan hakkındaki iddianamenin henüz hazırlanmadığını belirten CHP'li Biçer, bu durumu eleştirdi. Arslan'ın strese bağlı sindirim sistemi bozukluğu nedeniyle mide ve bağırsağının bir kısmının alındığını, 3 ay yoğun bakımda kaldığını dile getiren Biçer, "Burada önemli olan 478 gündür tutuklu bulunan birinin hala iddianamesinin yazılmamasıdır. Yavuz Ekrem Arslan ne ile suçlandığını bilmeden vefat etti" dedi. Arslan'ın cenazesinin, bugün öğlende, Ankara Karşıya Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi.

Nermin UÇTU/MANİSA, -

======================================================

2)SİİRT'TE "DUR" İHTİRINA UYMAYAN ŞÜPHELİ ARACI MOBESELERLE SANİYE SANİYE İZLEYİP YAKALADILAR

SİİRT'te, Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik ve Yönetim Sistemi sayesinde kontrol noktasında polislerin "Dur" ihtarına uymayarak kaçak bir otomobil, saniye saniye mobese kameralarla takip edilip sonanda önü kesilerek yakalandı. Araçta bulunan şüpheliler incelenmek üzere üzere Emniyet müdürlüğüne götürülürken, Emniyet takip görüntüsünü, "Siirt Kent Güvenlik sistemi ile daha güvende" meszajı ile kamuoyu ile paylaştı.  Emniyet Müdürlüğü tarafından kamuoyu ile "Kent Güvenlik ve Yönetim Sistemi" konusunda paylaşılan görüntülerde şüpheli bir araç Siirt Tillo Kavşağı kilit noktasında geçerken polisler tarafından durdurulmak isteniyor. Polislerin "Dur" ihtarına rağmen araç durmayarak hızla bölgeden kaçıyor. Plakası, rengi ve markası anons edilen araç, bundan sonra kentin her noktasına yerleştirilen ve Kent Güvenlik Sistemine bağlı olan kameralar tarafından saniye saniye takip ediliyor. Cengiz Topel, Polis Okulu, Afet Evleri ve Ford kavşaklarında saniye saniye kameralardan takip edilen şüpheli araç, kent girişi kilit noktasında önlem alan polyisler tarafından durduruluyor. Araçta bulunan 3 şüpheli incelenmek üzere araç ile birlikte Emniyet Müdürlüğüne götürülürken, takip sırasında çekilen görüntüler, "Kent Güvenlik ve Yönetim sistemi ile Siirt daha güvende" mesajı ile paylaşıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Şüpheli aracın polis tarafından durdurulmak istenmesi

-Aracın durmayarak kaçması

-Aracın kavşaklarda saniye saniye takip edilmesi

-Aracın son olarak kent giriş noktasında durdurulması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Yücel DURUK/SİİRT,-

======================================================

(ÖZEL)

3)BU ŞEHRİN TEK GİRİŞ-ÇIKIŞI VAR

DOĞU Karadeniz'de yamaca kurulu şehir merkezi ile dikkat çeken Artvin'de araç ulaşımı tek giriş ve çıkıştan sağlanıyor. Çoruh Nehri üzerindeki tek köprüden girilen kentte aynı köprüden de çıkılıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en dik ve engebeli arazisi yapısına sahip illerinin başında yer alan Artvin'de, dik yamaca kurulan şehir merkezine araç ulaşımı için giriş ve çıkışlar Çoruh Nehri üzerinde yer alan 90 metre uzunluğundaki tek gidiş ve gelişe sahip beton köprüden yapılıyor. Rize ve Erzurum yönünden gelen araçlar kent merkezine ulaşmak için geçtiği köprünün ardından 11 keskin virajı dönerek yaklaşık 5 kilometre sonra kent merkezine varabiliyor. Araçlar aynı güzergah ile aynı köprüyü kullanarak geri dönüyor.

"ARTVİN'E BİR GELEN BİR DE GİDEN AĞLAR"

Şehir merkezinde 24 bini aşkın nüfusu barından kentte ulaşımda etkin rol oynayan köprüyle ilgili konuşan Artvin Şoförler Odası Başkan Yardımcısı Erdinç Yüzbaşıoğlu, "Şehrimize giriş ve çıkış için tek yer var. O da Çoruh Nehri üzerinde bulanan bu köprü. Büyük şehirlerden gelen arkadaşlarımız buraya ilk geldiklerinde şehri görüne 'biz nereye geldik' diye yakınır sonra da buradan giderken Artvin'deki samimiyeti görünce ağlayarak üzülerek giderler buna çoğu kez tanık oldum. Yani Artvin'e bir gelen ağlar bir de giden" dedi.

"TEK KAZA YAPMA HAKKI VAR"

Artvin'in benzeri olmayan bir şehir olduğunu da ifade eden Yüzbaşıoğlu, "Artvin şoförü bu duruma alışmış. Artvin'deki şoförün bir kez kaza yapma hakkı var. Onun için şoförlerimiz oldukça dikkatlidir. Şehir yukarıya doğru büyüyünce malum kış aylarında araçlarımız sürekli zorlanıyor. Tek giriş ve çıkış var. O bölgeye yeni bir köprü konulabilir. Yapımı devam eden çevre yolunun da bir an önce tamamlanması gerekmektedir" diye konuştu.

"BİZ ARTVİN'İ BÖYLE SEVİYORUZ"

Artvin İnşaat Mühendisleri Odası temsilcisi İnşaat Mühendisi Ferit Demiröz ise kentin coğrafi koşullarının zor olduğuna dikkat çekerek "Artvin'in isterse tek girişi tek çıkışı olsun isterse hiç olmasın. Biz Artvin'i böyle seviyoruz. Ama 'Bu böyle kalsın' demek değildir.  Uzman kişilerle görüşüp, bilgi alınarak bu coğrafyaya uygun iyileştirmeler yapılabilir" ifadelerinde bulundu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Köprüden görüntüler

Virajlı yollar

Röpler

Detaylar

(Haber-Kamera:  Adem GÜNGÖR-ARTVİN/DHA

======================================================

(TEKRAR)

4)SERA GÖLÜ ÇEVRESİNDEKİ BETON DUVAR YIKILDI

TRABZON'un Akçaabat ilçesinde doğal güzelliğiyle öne çıkan Sera Gölü çevresinde yapımı tartışmalara neden olan perde beton duvarın yıkımı tamamlandı.  Bir süre önce göl çevresinde incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çirkin görüntü oluşturan ve 'Çin Seddi' benzetmeleriyle tartışmalara neden olan betonun yıkılması için verdiği talimat da yerine getirilmiş oldu. İlçede Sera Deresi Vadisi'nde, 1950'li yıllardaki heyelanın ardından oluşan Sera Gölü'ne paralel uzanan karayolunun genişletilmesi için bölgede perde beton duvar yapımına başlandı. Çalışmalar kapmasında duvar büyük bir bölümü tamamlanırken, temmuz ayında bölgede göl manzarası olan bir otelde konaklayan İşleri Bakanı Süleyman Soylu, gördüğü kötü manzara karşısında olaya el koydu. Gölü boydan boya çevreleyecek olan beton duvarın çirkin görüntü oluşturduğunu gören Bakan Soylu, betonun yıkılması talimatını verdi.  Bakan Soylu'nun talimatının yanı sıra birçok çevreci tarafından da 'Çin Seddi' benzetmesiyle tepki gösterilen duvarın yıkımı yaklaşık 3 ayda tamamlandı.

GEOARME UYGULANACAK

Doğal güzelliğiyle öne çıkan, kent merkezine 10 kilometrelik mesafede oluşu nedeniyle Arap turistler başta olmak üzere her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen gölün doğal yapısını bozan duvarın yıkılarak yerine golün dokusuna uygun proje hayata geçirilmesi içinde çalışmalara başlandı.  Göl çevresinde tehlike oluşturan alanlara geleneksel duvar istinat sistemi olan betonarme perde ve taş duvarlara alternatif bir sistem olan 'GeoArme Geosentetik donatılı duvar' yapılacak. Uygunsuz beton duvarın yıkılmasıyla yapılan yeni projede ayrıca 30-40 santimetre fileli toprakla bir çalışma da yapılarak göl çevresindeki doğal güzellik korunacak.

'BURADA ÇOK ÖLÜMLÜ KAZALAR OLDU'

Sera Gölü'nde bir işletmenin yöneticiliğini yapan Erol Kuzur duvar yıkımında çevredeki karayolunun tehlikeli hale geldiğini belirterek, "Daha önceden bu duvar yapıldığında gerçekten kötü bir görüntü vardı. Fakat buranın yıkımından sonra daha tehlikeli hale geldi. Buradan yukarı birçok yerleşim yeri var. Yolun genişletilmesi kapsamında yapılan bu Çin Seddi gibi duvarı bakanımız sonra haklı olarak yıktırdı. Burada tam da sezonun ortasında en yoğun turistlerin geldiği zamanda burada yıkımlar oldu. Buradan çıkan sesten bizler ve turistler de rahatsız oldu. Şimdi yıkım bitti. Çalışmalar yapılıyor. Ama yol bu çalışmalar kapsamında daraldı. Önümüz kış. Burada muhakkak don yaşanacaktır. Burada araçlar kaza tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Burada çok ölümlü kazalar oldu. Buna acilen önlem alınması gerekir. Bu yol tehlike arz ediyor. Daha önce setler vardı. Çalışmalarda bu setleri kaldırdılar" dedi.

'MÜŞTERİLERİMİZ KALKTI GİTTİ'

Göl ile ilgili yürütülen proje çalışmalarında kendilerinin fikirlerinin alınmadığını da ifade eden Kuzur " "Burada 5 aydır çalışmalar sürüyor. İş makinesi ve kırım işinden gelen sesten ötürü burada birçok iş yeri ve gelen misafirlerimiz rahatsızlık duydu. Müşterilerimiz kalktı gitti. 'Uzungöl'ü mahvettik bari Sera Gölü'nü kurtaralım' diye bugüne kadar kimse gelip bir şey sormadı. Fikrimiz alınmadı. Projeden ve ne yapıldığından haberimiz yok. Çalışmaların son halini hep birlikte göreceğiz. Umarız doğaya yakışır bir çalışma ortaya çıkar" diye konuştu.

'DEV BİR ÇİN SEDDİ YAPILDI'

Bölge sakinlerinden Okan Topsakal, da yapılan duvara 'Çin Seddi' benzetmesinde bulunarak "Burada yol genişleme çalışmaları kapsamında bir çalışma başlatıldı. Bence işgüzarlık yapılarak bu göl çevresinde dev bir Çin Seddi yapıldı. Burada güzelim ağaçlar vardı. Beton yapıldı ama bakan bey sağ olsun bunu gördü ve bu betonun kırılmasına başlandı. Buraya gelen birçok Arap turist bile burada yapılan katliama aşırı tepki gösterdiler. İnsanlar buraya huzur bulmaya geliyor. Kesinlikle doğal güzellikler korunmalıdır" ifadelerinde bulundu.

'BU ÇİN SEDDİ ARTIK YOK'

Yıldızlı Mahallesi Muhtarı Ufuk Can ise duvarın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verilen talimatla yıkıldığını anlatarak şöyle konuştu:

"Göle son dönemlerde ilgi arttı. Göl çevresindeki yolun genişletilmesi kapsamında çalışmalar yapıldı.  Burada duvar yapıp yolu genişletme kararı alındı. Sonuçta görüntüsü hoş olmayan bir Çin Setti gibi bir duvar çıktı meydana. Biz buna baştan da karşı çıktık. Sayın bakanımız bölgede konakladığı bir gece bu kötü manzarayı görerek gerekli yerleri arayarak bu görüntünün ortadan kaldırılmasını istedi. Talimat üzerine yıkım başladı ve şimdi de tamamlandı. Bu Çin Seddi artık yok.  Buraya şimdi de doğaya özgü bir proje yapılacak."

BURASI CENNETTEN BİR KÖŞE

Mardin'den bölgeye gelerek göl çevresinde gezinen Seniye Kıraç da "Bölgeye ilk ziyaretim. Cenneti görmedim ama burası gerçekten cennetten bir köşe. Burada ne yapılırsa yapılsın bu inanılmaz doğaya asla zarar verilmemelidir. Bu tür yerlerin kıymeti bilinip, korunup ve kollanmalıdır. Burada bir beton duvar oluşu hiçte şık olmayacaktı" diyerek bölgeye hayran kaldığını söyledi.

HEYELANLA OLUŞAN DOĞAL GÜZELLİK

Göl, aşırı yağış sonucu 21 Şubat 1950 Salı günü Derecik Vadisi yamaçlarından kopan büyük kayaçların vadi tabanını tıkaması sonucu oluştu. Heyelan nedeniyle yaklaşık 67 yıl önce oluşan göl şimdi Trabzon için en önemli turizm merkezlerinden biri haline geldi. Oluşum hikayesi, barındırdığı canlı türleri, kent merkezine yakınlığı ve suyun başlı başına bir çekim merkezi olması nedeniyle popüler olan göl, Trabzon'a 10, Akçaabat sahiline ise 3 kilometre mesafede yer alıyor. Ulaşımı kolay olan göle her yıl binceler yerli ve yabancı turisti de ağırlıyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

Muhabir anonsları

Göl çevresinden görüntüler

Röportajlar

Göl çevresinin yukardan genel görüntüleri

Detaylar

(Haber-Kamera  FATİH TURANDHA)

==========================================================

5)MUŞ'LU ÖĞRENCİLERDEN SİLİFKE'YE VİDEOLU JEST

MERSİN'in Silifke İlçesi'nde Girişimci Kadınlar Derneği'nin kırtasiye ve kıyafet yardımında bulunduğu Muşlu ilkokulu öğrencileri aldıkları hediyelere, 'Silifke Yoğurdu' oynayarak çektikleri video ile teşekkür etti.

Muş'un merkeze 49 kilometre uzaklığında bulunan Gündoğan Köyü İlkokulu öğrencileri için, 2017-2018 eğitim-öğretim sezonunda kullanmak üzere okul ihtiyaç malzemeleri hediye eden Silifke Girişimci Kadınlar Derneği'ne minik öğrencilerden anlamlı bir jest geldi. Yaklaşık bir aydır sınıf öğretmenleri Gülçin Uysal nezaretinde 'Silifke'nin Yoğurdu' halkoyununu öğrenen ve videoya çeken öğrenciler, Dernek Başkanı Yeşim Altun'a ulaştırarak teşekkür etti. Başkan Altun, minik öğrenciler tarafından gönderilen teşekkür videosu karşısında duygulandıklarını belirterek, "Dernek olarak, yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte Muş'un Gündoğan Köyünde eğitim veren Gündoğan İlkokulu öğrencileri için 2017-2018 eğitim öğretim yılında öğrencilerimize manevi destek anlamında hediye paketleri hazırladık ve okulumuza ulaştırdık. Gerek okul müdürü gerekse sınıf öğretmenleri bizlere teşekkür ettiklerini bildirerek, desteğimizin onları ve öğrencileri mutlu ettiğini söylediler. Fakat telefonuma gelen bir video ile mutluluklarının ne kadar coşkulu olduğunu gördüm. Minik öğrenciler, sınıf öğretmenlerinin gözetiminde 'Silifke'nin Yoğurdu' yöresel halkoyunumuzu öğrenip bize küçük bir sürpriz hazırlamışlar. Bu video beni ve yönetim kurulunda bulunan bütün arkadaşlarımı çok mutlu etti. Gözlerimiz dolu dolu izledik ve gururlandık" dedi.

Sınıf öğretmenleri Gülçin Uysal ise gönderdiği mesajında, Silifke'den Muş'a gelen yardımı hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade ederek, "Girişimci Kadınlar Derneği tarafından okulumuza gönderilen kırtasiye ve kıyafet yardımları okulumuza ulaştığında öğrencilerimle birlikte teşekkür etmek amaçlı böyle bir çalışma düzenledik. Öğrencilerimiz Silifke'nin Yoğurdu isimli yöresel halkoyununu öğrendi. Öğrendikleri oyunu da videoya çekerek, hediye ettik. 2 yıldır görev yaptığım bu okulda öğrencilerimize verilen desteklerden dolayı Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Yeşim Altun ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Gündoğan İlköğretim Okulu 1. ve 2. Sınıf öğretmeni  Gülçin Uysal'ın konuşması

Çocuklardan teşekkürler mesajı

Çocuklardan "Silifke'nin Yoğurdu" halkoyunu

Silifke Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Yeşim Altun'un röportajı

SÜRE: 01'00"BOYUT: 78 MB

Haber-Kamera: Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin),

======================================================