Dha Yurt Bülteni-4
41)ASKERİ ARAÇ DEVRİLDİ, 7 YARALIMUĞLA'nın Dalaman İlçesi'ndeki askeri birlikte, minibüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 1'i uzman çavuş diğerleri er toplam 7 asker yaralandı.
DHA YURT BÜLTENİ-4
1)ASKERİ ARAÇ DEVRİLDİ, 7 YARALI
MUĞLA'nın Dalaman İlçesi'ndeki askeri birlikte, minibüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 1'i uzman çavuş diğerleri er toplam 7 asker yaralandı.
Kaza, bugün saat 02.00 sıralarında, Hava Meydan Komutanlığı içinde nizamiye yakınında meydana geldi. Askeri birlikte nöbet değişimi sonrası askerleri karargaha götüren minibüs, devrildi. Su tahliye kanalına düşen minibüsteki 1'i uzman çavuş diğerleri er 7 asker yaralandı. Askeri birliğe çağrılan sağlık ekipleri, yaralıları ambulanslarla çevre hastanelere kaldırdı. Tedaviye alınan askerlerden 2'sinin sağlık durumunun ağır olduğu belirtildi. Askeri yetkililer, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Cihan KAYA/ DALAMAN ( Muğla ),
================================================
2)KAÇIRIP DOMUZ BAĞI İLE TUTTUKLARI İŞADAMI SON ANDA KURTULDU
TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy İlçesi'nde yatırım yapmak için buluştuğu 4 kişi tarafından silah zoruyla rehin alınan işadamı Nurettin Çakın, paralarını çekmesi için bankaya götürülürken kaçarak polise sığındı. Polis ve jandarmanın düzenlediği operasyonla Çakın'ı kaçıran 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Hollanda'da uzun yıllar çalıştıktan sonra İstanbul Silivri'ye yerleşen Nurettin Çakın, bir süre önce Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi'nde yaşayan Ali Kemal Aydoğan ile tanışıp arkadaş oldu. Çakın, parası olduğunu ve Hollanda'daki birikimleri ile Türkiye'de arsa ve işyeri gibi yerler alıp yatırım yapmak istediğini dile getirince, Kemal Aydoğan, Çakın'ın elindeki paraları almak için plan yaptı. Çerkezköy'de bir süre önce bir işyeri kiralayan Aydoğan, Çakın'ı ilçeye davet ederek, kiraladığı işyerini satma bahanesi ile Kızılpınar Mahallesi'ndeki dükkana götürdü. Ali Kemal Aydoğan, işyerinde kuzenleri Ali Aydoğan, Cemali Aydoğan ve Enes Durdu ile birlikte Nurettin Çakın'ın işyerinin bodrum katına indirip, etkisiz hale getirdi. Çakın'ı domuz bağı yöntemiyle ellerlini ve ayaklarını bağlayarak ağzını bantladılar. İki zanlı Çakın'a, polis ve devlet ile yakın ilişkileri olduğunu ve hesabındaki paraları kendilerine vermeleri durumunda can güvenliğini sağlayacaklarını söyledi. Çakın'ı bodrum katında yaklaşık 4 saat rehin tutan şüpheliler, daha sonra bankadan paraları çekip kendilerine vermelerini istedi. Ölüm korkusu ile bu duruma razı olan Çakın, Ali Kemal Aydoğan, Aziz Aydoğan tarafından kiralanan bir otomobille bankadaki paraları çekmesi için Saray İlçesi'ne götürüldü.
Nurettin Çakın, otomobilde şekerinin düştüğünü belirterek, yemek yemeleri konusunda kaçıran kişileri ikna etti. Bunun üzerine Saray İlçesi Otogarı karşısındaki bir lokanta önünde durdular. Bu sırada otomobilden inen Çakın, otogar önündeki trafik polis ekiplerini doğru kaçarak yardım istedi. Yardım üzerine hareket geçen polis, otomobilde bulunan Ali Kemal Aydoğan ve Aziz Aydoğan'ı yakaladı. Çakın'ın ifadesi üzerine polis jandarma bölgesi olan Çerkezköy'ün Kızılpınar Mahallesi'nde olduklarını belirlediği diğer şüpheliler Cumali Aydoğan ve Enes Durdu'yu düzenlediği operasyonla yakaladı. Şüphelilerin Çakın'ı rehin tuttuğu bodrum katında ise domuz bağında kullanılan ipler ele geçirildi.
Gözaltına alınan 4 şüphelinin, domuz bağı ile etkisiz hale getirdikleri Nurettin Çakın'ı sorguya çekerken cep telefonu ile görüntüledikleri de ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Şaban KARDEŞ/ÇERKEZKÖY (Tekirdağ), -
=====================================================
3)GIRTLAK KANSERİ DE MESLEĞİNDEN VAZGEÇİREMEDİ
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı İlçesi'nde bakırcı 76 yaşındaki Mustafa Sallı, 18 yıl önce yakalandığı gırtlak kanserine rağmen mesleğini bırakmadı. Sallı, "İnşallah mezara kadar devam ettireceğim" dedi. Sandıklı'da oturan Mustafa Sallı ilçede bakırcılık yapan 4 ustadan biri. 66 yıl önce babasından öğrendiği mesleği bugüne kadar sürdüren Sallı, Eski Sanayi Sitesi'ndeki dükkanında mesleğini yaşatmaya çalışıyor. 1999 yılında gırtlak kanserine yakalanan Mustafa Sallı, ölene kadar mesleğini sürdüreceğini söyledi.
'İŞ YOK, BİTTİ'
Bakırcılık mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğunu söyleyen Mustafa Sallı, "1951 yılında babamdan öğrenerek bu mesleğe başladım. Bakırcılığı Sandıklı'ya getiren babam. Babam da 40'lı yıllarda Ermenilerden öğrenmiş. 2 ağabeyimle bu işi yapıyorduk. Şimdi onlar vefat etti. Ben son durağım. 1960 yılında 36 bakırcı ve kalaycı vardı. Şimdi 4 kişi kaldık. En yaşlısı benim. En ustası da benim ama iş yok. İşler bitti" dedi.
'HASTALIKTAN ŞİKAYETİM YOK'
Gırtlak kanserine rağmen işini bırakmadığını anlatan Sallı, "18 yıl önce gırtlak kanseri oldum. Ameliyat oldum. Allaha şükür işimi bırakmadım. Devam ediyorum. İnşallah mezara gidene kadar da devam ettireceğim. Hastalıktan şikayetim yok. Ama konuşmamdan dolayı cihaz değiştirmek için her yıl Ankara'ya gidiyorum" diye konuştu.
'BİZE İŞ KALMADI'
Mesleğinin zor durumda olduğunu kaydeden Sallı, "Eskiden nisan ve mayıs aylarında köylere gidiyorduk. 3 ay çalışıyor, 1 yıllık yiyeceğimizi getiriyorduk. Teknoloji bizi öldürdü. Bakır mutfaktan kalkınca bize iş kalmadı. Şimdi ise minare ve cami alemleri yapıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Mustafa Sallı dükkana girerken
Mustafa Sallı ateşle bakıra şekil verirken
Mustafa Sallı'dan detay
RÖP: Mustafa Sallı
107 MB /// 03.23"
Haber- Kamera: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
=======================================================
4)HER SABAH 'HELALLİK' ALARAK EVDEN ÇIKIYORLAR
ANTALYA'da 42 istasyonda 24 saat görev yapan 553 itfaiye eri, 2016 yılında 14 bin olaya müdahale etti. 9 binini yangınların oluşturduğu olaylara ortalama 8 dakikada ulaşan itfaiyeciler, her sabah göreve gelirken geri dönemeyecekleri düşüncesiyle ailelerinden 'helallik' alarak evden ayrılıyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda görev yapan itfaiye erleri, 7 gün 24 saat ateşe karşı duruyor. Kendilerini "İnsanların kaçarak uzaklaştığı şeye biz koşarak yakınlaşıyoruz" şeklinde tanımlayan itfaiye çalışanlarının temel amacı, olabildiğince hızlı ve atik olmak. İtfaiye erleri, yangın, sel, yüksekten düşmeler, intihar teşebbüsleri, arama kurtarma gibi olaylar dışındaki zamanlarını yaşam merkezi haline getirdikleri istasyonlarında geçiriyor. Yemeklerini kendileri pişiren çalışanlar bulaşıklarını da yine kendileri yıkıyor. Zamanlarının büyük kısmını kendilerinden yardım istenilmesini beklemekle geçiren çalışanlardan bazıları bekleme sürelerinde kitap okurken, bazıları da televizyon izliyor. Bir başka grup ise aralarında sohbet ederek zamanı değerlendiriyor.
AİLELERİNDEN HELALİK ALARAK İŞE GELİYORLAR
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa, bütünşehir yasasının ardından kentin 19 ilçesinde 42 istasyon 553 personelle görev yaptıklarını belirtti. Görevlerinin zor ve tehlikeli olduğunu belirten Kısa, "Çalışan arkadaşlarımız gün içerisinde nasıl bir olaya gideceklerini bilemedikleri için ailelerinden helallik alarak evlerinden ayrılıyor. Bu meslekte büyük pay Allah rızası için görev yapmaktan geçiyor" dedi.
Vardiya amiri Yakup Uysal da sabah eşinden ve çocuklarından helallik alarak göreve geldiğini belirterek, "Özel günlerin birçoğunda ailemizin yanında olamıyoruz. Bu durum ailemizde üzüntüye neden olsa da biz önemli bir görev yapıyoruz. Gittiğimiz olayların birçoğu üzücü. İnsanların kaçtığı yere biz gidiyoruz" dedi. İtfaiye eri Kerim Orakçıoğlu da her sabah ailesinden helallik isteyerek göreve gelenler arasında. Görev sırasında neyle karşılaşacaklarını bilmediklerini belirten Orakçıoğlu, "Gittiğimiz görevler insanların canının yandığı ve kaçarak uzaklaştıkları görevler" dedi.
Sanata ilgisi nedeniyle arkadaşları arasında 'Sanatçı itfaiyeci' olarak anılan itfaiye eri Feyyaz Özener ise "İtfaiyeciliğe ilk başladığımda yangında duman nedeniyle bazen elimizi bile göremeyeceğimiz söylenmişti. 'O zaman orada ne işimiz var?' diye sorduğumda bana 'El yordamıyla ateş arıyoruz' demişlerdi. İşte itfaiyecilik aşkla yapılan böyle bir meslek" diye konuştu.
15 SANİYEDE İSTASYONU TERK EDİP 8 DAKİKADA OLAY YERİNDE OLUYORLAR
İstasyonda her acil durumun bir ikaz şekli bulunuyor. Ev, iş yeri ve araç yangınları ise en üst düzey alarm grubu içerisinde yer alıyor. Çalışanlar bu durumlarda en hızlı şekilde istasyonu terk edip olay yerine intikal etmek zorunda. İtfaiye erleri göreve gitmek üzere tam donanımlı araçlarına bindikten 15 saniye sonra istasyonu terk etmiş oluyor. Yangına dayanıklı özel kıyafetlerini ise araçların içerisinde hareket halindeyken giyiniyorlar.
2016 yılı verilerini paylaşan Daire Başkanı Kısa, 10 dakika olarak belirledikleri vakaya müdahale süresini 8 dakika olarak standart üstü bir hızda gerçekleştirdiklerini belirterek, "2016 yılında 14 bin olaya müdahale edildi. Bu olayların 9 bin 269'unu çeşitli yangınlar olurken 5 bin civarı da başta trafik kazaları olmak çeşitli kurtarma faaliyetleriydi" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa röp
Röp1: Vardiya Amiri Yakup Uysal
Röp2: İtfaiye Eri Kerim Orakçıoğlu
Röp3 İtfaiye Eri Feyyaz Özener
İtfaiye araçlarından detay
Bulaşık yıkayan itfaiyeci detay
İstasyonda oturup sohbet eden çalışanlardan detay
Aniden alarm verilmesi ve toplu bir şekilde istasyondan seri çıkış
İtfaiye araçlarına koşarak binilmesi
İtfaiye araçlarının istasyondan ayrılması
Hareket halindeki itfaiye aracında kıyafetini giyinen çalışanlar
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nın hazırladığı kısa filmden kesitler (olay yeri görüntüleri ve fotoğrafları)
301 MB//////9.25 DK
(Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
===================================================
5)1+1 OLAN EVİ 2+1 YAPIP SATTILAR
KOCAELİ'nin Derince İlçesi'nde müteahhitten banka kredisi kullanarak 2+1 daire satın alan 37 yaşındaki Serkan Akyol, projede 1+1 olan evin 2+1'e dönüştürüldüğünü, projede aykırılıklar olduğunu fark edince şikayetçi oldu.
Bir firmada makine imalat ustası olarak çalışan Serkan Akyol, 2013 yılında Derince Sırrıpaşa Mahallesi Engin Caddesi'nde 3 katlı binanın zemin katındaki daireyi banka kredisi kullanarak 76 bin liraya satın aldı. 74 metrekare 2+1 olan evin yatak odasında kartonpiyer ile kolon görünümü verilen yerden geçirilen borudan geçen su seslerinden rahatsız olan Serkan Akyol, Derince Belediyesi'ne gitti. Proje üzerinde yapılan incelemelerde Serkan Akyol'un 2+1 olarak satın aldığı dairenin 1+1 olduğu, dairede değişiklikler yapıldığı tespit edildi. Serkan Akyol, Tüketici Mahkemesi'ne başvurarak şikayette bulunurken, konut bedelinin iadesini talep etti. Bilirkişinin yaptığı incelemede 1+1 olan evin projesinde değişiklik yapıldığı, banyo ve tuvaletin yerinin değiştirildiği tespit edilirken, mahkeme devam ediyor.
3 katlı binanın zemin katında oturan Serkan Akyol, "İlk zamanlarda binanın üst katları boştu. Üst katlar dolduğunda geceleri yatak odasında yatarken kolon görünümlü yapılan ve kartonpiyerle kaplı olan yerden gider borusu geçtiğini öğrendik. Üst katların da gider borusu yatak odasından geçiyor ve bunun nedeni de projeye uyulmamış olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla burada bir üçkağıt var. 1+1 olan daireyi 2+1 satabilmek için odaları küçültüp aradan bir oda daha çıkartmışlar ve gider de bu şekilde yatak odasında kalmış. Üst katları da 3+1 olarak satabilmek için balkonlar farklı yere konulmuş. İnceleme yapıldığında binanın üst katlarında 58 metrekare sağdan soldan çıkmalar olduğu tespit edildi. Bulunduğumuz bölge deprem bölgesi ve binanın içi de dışı da içler acısı" dedi.
Akyol mahkemeye başvurduğunu, hakkını arayacağını belirterek, "İnsan bir pazar evinde istirahat etmek için kalır, maalesef biz gider borusundan geçen su sesi nedeniyle gürültüden dinlenemiyoruz. Belediyenin yapı kontrol görevlileri gelip baktı ve benim haklı olduğumu söyledi ama hiçbir şekilde yardım edilmedi. Normalde bu binanın yıkılması gerekiyor. 76 bine aldım. 34 bin lira kredi çektim geri kalanını elden müteahhit yetkililerine teslim ettim. Kocaeli Tüketici Mahkemesi Hakimliği'ne başvurdum. Hakkımı arayacağım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Evin içinden görüntüler
-Serkan Akyol ile röp
-Projelerden detaylar
-Evin dışından görüntüler
HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Orhan UZUN-Ergün AYAZ/DERİNCE(Kocaeli), -
==================================================
6)MASKELİLER YAKAYI ELE VERDİ
MUĞLA'daki bazı işyerlerinden 43 bin lira çalan hırsızlık şüphesi 3 kişi, polis ekiplerince yakalandı. Kendilerine "Maskeliler" lakabını taktıkları öğrenilen şüpheliler, sevk edildiği adliyede tutuklanırken; zanlıların hırsızlık anları, işyerlerine ait güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.
Muğla İl Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen 16 Ocak'ta kuruyemiş dükkanının yazıhanesinden 35 bin lira, 8 Şubat'ta süpermarketten 6 bin lira ve aynı gece bir kargo firmasından 2 bin lira para çalınması üzerine harekete geçti. Polis ekipleri, yüzlerinde maske olan şüphelilerin eşkallerinin belirlenmesi için bölgedeki 48 kamera kaydı görüntüsünü inceledi. Uzman ekipler tarafından izlenilen görüntülerde hırsızlık olaylarının şüphelilerinin B.D., B.Y ile E.A., olduğu tespit edildi. Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından oluşturulan özel ekip tarafından şüphelilerden B.D., ve E.A., Muğla'nın Milas İlçesi Güllük Mahallesi'nde, B.Y., ise Menteşe ilçe merkezinde kaldıkları evlerde yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün (pazartesi) adliyeye sevk edilen 3 zanlı, tutuklandı.
Zanlıların kendilerine "Maskeliler" lakabı taktıkları öğrenildi. Hırsızlık anları ise işyerlerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.
Görüntü Dökümü
------------
Güvenlik kamerası görüntüsü
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,
=====================================================
7)SİİRT'TE YABAN HAYVANLARI İÇİN KASAPTAN ET ALIP, DOĞAYA BIRAKTILAR
SİİRT'te kötü hava koşulları ve soğuk nedeniyle dağlık alanlarda aç kalan yaban hayvanları için çevreciler ve avcılar tarafından kasaptan alınan etler doğaya bırakıldı. Siirt Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Hüseyin Gül, bölgede yırtıcı hayvanlar olduğunu, bunların aç kaldığı zaman köylere veya şehre indiğini belirtirek, "Bizler onlar içinde kasaplardan aldığımız etleri getirdik ve doğaya bırakıyoruz"dedi.
Siirt Çevre Orman ve Milli Parklar Müdürlüğü ile Avcılar ve Atıcılar Derneği, yabani hayvanlar için doğaya yem bıraktı. Katır sırtında taşınan yemler, Gökçebağ Beldesine bağlı dağlık alanlardaki yabani hayvanların beslenmeleri için bırakıldı. Siirt Çevre Orman ve Milli Parklar Müdürlüğü görevlisi Faruk Türücü, kar yağışından dolayı yabani hayvanların besleme konusunda zorluk yaşadıkları için yem bırakma çalışmaları yaptıklarını belirterek, "Bölgemize yoğun bir kar yağdı bu kardan ötürü doğada bulunan yabani hayvanlar beslenmekte sıkıntılar çekiyor. Avcılar ve Müdürlüğümüz düzenlediği ortaklaşa doğaya yem bırakma sayesinde doğada bulunan yabani hayvanlar aç kalmayacaklardır"diye konuştu.
Her yıl böylesi çalışma yaptıklarını söyleyen Siirt Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Hüseyin Gül ise, hayvanlar için kasaptan et aldıklarını söyledi. Gül, "Yaptığımız böyle bir çalışmanın örnek bir çalışma olacağını umuyorum. Bölgemizde yırtıcı hayvanlar var. Bu yırtıcı hayvanlar aç kaldığı zaman köylere veya şehre iniyor ve gerek kendi, gerekse vatandaşlara zarar veriyor. Bizler onlar içinde kasaplardan aldığımız etleri getirdik ve doğaya bırakıyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Katır sırtından getirilen yemler,
-Katır ile Kalender dağına çıkılması,
-Yemlerin dağda çeşitli yerlere bırakılması,
-Avcılar Derneği Başkanının açıklaması,
-Türücü'nün konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Turan KOYUNCU-Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -