Dha Yurt Bülteni-4
1)EL BAB'TA ÇATIŞMA: 1 ŞEHİT, 2 YARALISURİYE'nin El - Bab bölgesinde terör örgütü DEAŞ ile bu sabah çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 2 asker yaralandı.
1)EL BAB'TA ÇATIŞMA: 1 ŞEHİT, 2 YARALI
SURİYE'nin El - Bab bölgesinde terör örgütü DEAŞ ile bu sabah çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 2 asker yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de başlattığı Fırat Kalkanı harekatının 173'üncü gününde şehit olan askerlerin sayısı 67'ye çıktı.
GAZİANTEP,
===============================================
2)BAHÇELİ: RUSYA ASKERİMİZİ ŞEHİT EDİYOR, PARDON DİYE GEÇİŞTİRİYOR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk askerlerinin El-Bab'da Rus uçağı saldırısı sonucu şehit olmasına değinerek,"Şimdi Rusya askerimizi şehit ediyor. Sonra da pardonla geçiştiriyor. Hatta pişkince üste çıkıp Türk Silahlarını suçluyor. Bu yanlıştır, ayıptır. Uluslararası hukuk kurallarını hiçe saymaktır. Rusya'nın maksadı nedir. Ne yapmaya çalışmaktadır."dedi. MHP Genel Başkanlığı tarafından, Konya'da dün başlayan, 16 Nisan'da yapılacak referandum için sürdüreceği kampanyanın nasıl yapılacağının da görüşüldüğü, genel merkez yönetim organları ve milletvekillerinin katıldığı toplantı bugün sona erecek. MHP Lideri Devlet Bahçeli, bugün toplantıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, "Şimdi Rusya askerimizi şehit ediyor. Sonra da pardonla geçiştiriyor. Hatta pişkince üste çıkıp Türk Silahlarını suçluyor. Bu yanlıştır, ayıptır. Uluslararası hukuk kurallarını hiçe saymaktır. Rusya'nın maksadı nedir. Ne yapmaya çalışmaktadır."dedi.
Suriye'nin El- Bab kentinde Fırat Kalkanı Harekatı'nda bulunan 9 askerin Rus uçağının bombalı saldırısı sonucu şehit düşmesi olayına değinen Bahçeli, şunları söyledi:
"Şimdi Rusya askerimizi şehit ediyor. Sonra da pardonla geçiştiriyor. Hatta pişkince üste çıkıp Türk Silahlarını suçluyor. Bu yanlıştır, ayıptır. Uluslararası hukuk kurallarını hiçe saymaktır. Rusya'nın maksadı nedir. Ne yapmaya çalışmaktadır. Türkiye'nin saldırılar karşısında seçini çıkarmaması alttan alması birşey olmamış gibi davranması nasıl beklenecektir. PKK- PYD'yi terör örgütü olarak görmeyen kaldı ki Moskova'da ofis açmasına müsade eden Rus yönetiminin art niyeti, gizli gündemi, sahne gerisinde beslediği emelleri doğrultusunda ülkemizin karşısında husumet odağı olmada adeta talip ve isteklidir. Rus hava saldırısı sonucu şehit olan evlatlarımızın hesabı bir kaç özürle, telafiyle örtbas edilemez. Dahası şehitlerimizin hesabı mutlaka sorulmalıdır. Suçlular ortaya çıkarılmalı, hak ettiyi cezayı bulacaktır. Karşımızdaki muhatap Rusya Federasyonu ise bizde Türkiye Cumhuriyetiyiz. Kendimize güvenmeli,gücümüzün farkında olmalıyız. Bu coğrafyada var olmanın ve elelebet yaşamını sırrı aman sorun çıkmasın diye uğraşmak değil. Bilakis çıkan sorunların üzerine milletce kiliklenip, cesaretle gideceğiz,"
KÜRESEL SİYASETİN NABZI TÜRKİYE'DE ATMAKTADIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisini Konya'daki kampında Türkiye'nin çok çetin, çok çetrefilli, çok çekişmeli günlerden geçtiğini ifade etti. Bahçeli, "İç ve dış sorun alanlarımız gittikçe karmaşıklaşmakta. Birleşik Krallık ve Almanya Başbakanının ziyaretlerinin hemen akabinde CIA Başkanı da Türkiye'ye gelmiştir. ABD yönetiminin istihbarat başkanını muhatap olarak göndermesi tartışması gereken bir tasarruf olsa da Türkiye ve Ortadoğu'nun ilerleyen günlerde kritik gelişmelere gebe olduğunu bilmek lazım. Nitekim yapılan temaslardan çıkardığımız kadarıyla Ortadoğu'da son olaylar masadadır. Küresel siyasetin nabzı Türkiye'de atmaktadır. Ülkemizin içinde olmadığı, onay vermediği, desteklemediği küresel ve bölgesel siyaset planlamalarının yaşama yok denecek kadar zayıftır. Bunu taraflı tarafsız herkes görmelidir. ABD'nin yeni başkanı Trump tarafından PKK- PYD-YPG'ye zırhlı araç hatta tank verilmesi Rusya- ABD arasındaki dar alandaki paslaşmalar ebetteki soğuk kanlılıkla ve milli duygularla yorumlanmalıdır. Trump'ın, 7 Müslüman ülkeyi hedef alan ve sonrasında yargı kararıyla durdurulan sorunlu kararnamesi, Almanya Başbakanı'nın İslam ve terörizmi yan yana getiren bozuk ve gaflet yaklaşımı sadece bölgemizi değil tüm dünyayı etkileyecek kırattadır."diye konuştu.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 1923 RUHUYLA DEVAMI BU ŞARTLARDA MÜMKÜN GÖRÜLMEMEKTEDİR
Bahçeli, "Altını kalın olarak çiziyor ve diyorum ki, bu kadar sorun içinde, devlet güçlü olmadığı, seri kararlar alamadığı, yönetimde fiili-hukuki karmaşa sürdüğü müddetçe Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 ruhuyla devamı bu şartlar altında mümkün görülmemektedir. Diğer yandan, ekonomideki durgunluk ciddi boyutlarda, işsizlik ve enflasyonun yanında dövizdeki fren tutmayan artışlar çığ gibi vatandaşlarımızı hedef almaktadır. "dedi.
TÜRKİYE VARLIK FONU
Bahçeli, Türkiye Varlık Fonu ile ilgili de, "Ne getirip, ne götüreceği belirsiz olan Türkiye Varlık Fonu'na bazı kurum ve kuruluşlarının devri ve bu doğrultuda cereyan eden tartışmaların seyri de önemli hal almıştır."dedi.
ÜLKEMİZ İÇİN YEMİNİMİZ VARDIR
Bahçeli, MHP'nin ülke için yemini olduğunu belirterek, "Ülkemiz için yeminimiz vardır ve bu yemin bir kere edilmiştir. Bizim için yeminler bozulmak, çiğnenmek için değil; tutulmak, uğruna gerekirse kendimizi feda etmek içindir. Yemin, Türkiye'nin tarihsel hak ve çıkarlarıdır. Yemin, Türklüğün bekası, Ötüken'in buyruğu, Söğüt'ün hatıralarıdır. Yemin, Türk milletinin birliği ve sağlam iradesidir. Yemin, bağımsız yaşama ülküsü, esarete yıldırım gibi inmiş tokattır. Yemin, 19 Mayıs 1919'daki ilk adım, 23 Nisan 1920'deki ilk açılış, 29 Ekim 1923'deki ilk ilanın namusudur."dedi.
REFERANDUM
Bahçeli, konuşmasında yapılacak referanduma da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık kalıcı nitelikli bir milli mutabakatın şart olduğunu görüyor, fiili durum ve açmazın bir an önce sonlanarak töreye uygun devlet düzenin devamını ertelenemez bir hedef görüyoruz. Uzlaşmanın, sorumluluk ruhuyla milli şuuru buluşturmuş siyasi bir vicdanda vasat ve varlık bulacağına inandık, inanıyoruz. Bizim uzlaşacağımız alan milli ve manevi değerlerle sınırlıdır. Bilhassa 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne soluk aldırmanın, hukuksuzluğa ve devlete musallat olmuş yanlışlığa engel olmanın kaçınılmaz olduğunu mütalaa ettik. Bunu yaparken tarihimize baktık. Buna karar verirken milletimizin beklentilerine ve Yenikapı'da doğmuş birliktelik hukukuna müzahir hareket ettik. Türkiye'nin toparlanması, milli bekanın muhafazası için Türk milliyetçiliğinin devreye girmesi lazımdı."
367 TAKOZUNU KOYAN SORUMSUZLAR SİSTEMSEL DEĞİŞİMİN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR
Bahçeli, 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine değinerek, "2007 yılında, TBMM'nde yapılması gereken Cumhurbaşkanı seçiminin önüne 367 toplantı yeter sayısı takozu koyan sorumsuz ve ahmaklar aslında sistemsel değişimin önünü açmışlardır. Bugünlerde, ortalıkta görünmeyen emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet mitinglerini kaldıraç olarak kullanan CHP, eli kanlı aydınlıkçılar, askeri müdahale için açık veya örtülü çağrı yapan demokrasi dışı gruplar kanayan yara haline gelmiş fiili sancının bir numaralı failleri olarak tarihe geçmişlerdir."dedi.
DEMOKRASİ BEZİRGANI OLARAK ÜNİVERSİTELERİN ÖNÜNDE TEZGAH AÇMIŞLAR
Bahçeli, "686 sayılı KHK ile 4 bin 464 kişinin meslekten ve memuriyetten çıkarılması, bunların aralarında da 330 akademisyenin bulunmasından dolayı üniversiteler önüne nöbetçi protestocu olarak katılanların alayı birden geçmişte Meclis'in Cumhurbaşkanı seçmesine mani olmuşlardı. Şimdi bunlar demokrasi bezirganı olarak üniversitelerin önünde tezgah açmışlardır. Milliyetçi-Ülkücü öğrenciler üniversitelerde eziyet görüp hakaretlere uğrarken, Allah için bunlardan birisinin bile sesi çıkmaz. Evlatlarımız, mesela Fırat Yılmaz Çakıroğlu göz göre göre, üniversiteye konuşlanmış katil PKK'lıların bıçaklı saldırısıyla şehit olurken, bu gafil ve namertlerin numune de olsa birisinin tepkisini duymaz, protestosuna şahitlik etmezsiniz. Nasıl olsa ölen onlardan birisi değildir. Nasıl olsa mağduriyet onlardan hep uzak kalmıştır. Bunlar ki, kendi zihniyetlerini sevenleri zehir olsa yutarlar, sevmeyenleri de bal olsa unutup bir köşeye fırlatırlar. Atalarımız boşuna söylememiş; alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Nitekim olan budur. Bu kümedeki şahıslara Konya'dan diyorum ki, Milliyetçi-Ülkücü öğrencilere, öğretim üyelerine yönelik ağır saldırı ve tahriklere karşı gelmeniz sizi elbette ülkücü yapmaz, yalnızca canlı değilseniz, insan olduğunuz anlaşılır."dedi.
REJİM DEĞİŞİYOR DİYE YAYGARA KOPARAN, SÜFLİLER
Referandumla ilgili konuşmasını sürdüren Bahçeli, "Rejim değişiyor diye yaygara koparan süfliler önce kendilerinin vurgun yemiş ve de hiçbir şeye benzemeyen ahlaklarını değiştirmeyi denemelidirler. Cumhurbaşkanı hükümet sistemiyle, Türkiye'nin yönetim yapısı netleşirken, kuvvetler arasındaki ayrım da doğal ve olması gereken kulvarına gelmektedir."dedi.
Bahçeli, "Yani Anayasanın ilk dört maddesi üzerinde artık tartışma yapılmasına, akademik gevezeliklere bile hoşgörüyle bakmamız düşünülemeyecektir. Bu bahis kapanmıştır. Bugün karşımızda hayırcı mevzi oluşturup, evet diyenlerin ihanet ettiğini iddia edenler; bugünün Türkiye'si ile Cumhuriyet'in kuruluş yılları arasındaki sosyal, siyasal ve hukuksal bağları ve kökleri kopartma tehlikesini bünyelerinde bir virüs gibi taşıdıklarını göremeyecek kadar cehaletin kayalıklarına toslamışlardır."diye konuştu.
CHP'SİNDEN PERİNÇEKGİLLERE
Bahçeli, "CHP'sinden HDP'sine; ÖDP'sinden Perinçekgillere; PKK'sından FETÖ'süne kadar kim ne yaparsa yapsın, Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkma hakkına operasyon yapamayacaklardır."dedi
MHP'DEKİ HAYIRCI MİLLETVEKİLLERİ
Bahçeli, partisindeki hayırcı milletvekilleri içinde, şöyle konuştu:
"Aramızda bulunuyorken miskin miskin yatıp partimizin lehine hiçbir saygıdeğer çalışma ve gayret göstermeyenlerin, şimdilerde hayır koalisyonuna katılıp çıldırmış gibi gezmeleri bir bakıma kara mizahtır. Şahsımla ilgili "bir haftada ne değişti de evet dediö dedikodusunu üretenlerin, "Saray-Çankaya-Bahçeli arasında kırmızı hat kurulduö diyenlerin itham ve tariz dolu imaları ise yalnızca ayaklar altında kalmaya layıktır."
Bahçeli, 18 maddelik Anayasa değişiklik paketinin demokrasiyi güçlendireceğini ifade etti.
EVET DİYEREK CUMHURBAŞKANI'NA CEZAİ SORUMLULUK GETİRECEĞİZ
Bahçeli, referandumda niçin evet diyecekleriyle ilgili de "Evet diyecek, Gazi Meclisimizin yasama yetkisini güvenceye alacak, daha da etkinleştireceğiz. Evet diyecek, Meclisimizin denetim fonksiyonlarını güçlendireceğiz. Evet diyecek, devlet yönetimindeki fiili zorlama ve açmazı bitirecek, siyaseti toplum sözleşmesinin sınırlarına çekeceğiz. Evet diyecek, yasama, yürütme ve yargı arasındaki hatları kalın olarak çizeceğiz. Evet diyecek, ilk kez Cumhurbaşkanı'na cezai sorumluluk getireceğiz. Evet diyecek, yürütmeyi tek elde toplayıp devletteki karmaşa ve kafa karışıklığını sonlandıracağız. Her Evet birliğimize katkı ve yemindir. Her Evet esenlik ve selametimize destek ve yemindir. Her Evet milletin istiklaline, devletin istikbaline, bayrağın iffetine, vatanın izzetine duadır ve yeminimizdir. Her Evet bekamızın hisarlarına koyulmuş tuğla olup bizim için yemindir."diye konuştu.
Bahçeli, partililerine, " Bizim şahsa veya partiye değil, Türkiye'ye evet dediğimizi söyleyiniz."diye uyarıda bulundu.
Görüntü Dökümü
-------------------
Bahçeli'nin açıklaması
Bahçeli detay
(Haber- kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
==========================================
3)PORTAKAL KURUTULMUŞ MEYVE PAZARINDA
ANTALYA'nın Finike İlçesi'nde 4 yıl önce kurulan bir firma başta Finike portakalı olmak üzere kurutulmuş meyve dilimlerini dünyada da yeni gelişen sektöre kazandırdı.
Finike'de 2013 yılında kurulan firma, kurutulmuş portakal ve limon dilimleriyle kurutulmuş nar taneleri ve reçel satışıyla dünyada da yeni trend olan sektörde hizmet veriyor. Firma ortaklarından Mete Apaydın, kurutulmuş meyve dilimlerinin dünyada sağlıklı atıştırmalık olarak yeni trend olduğunu ve ihracata yönelik çalışma yaptıklarını söyledi. ARGE çalışmalarıyla ürünleri geliştirme noktasında çalıştıklarını kaydeden Apaydın, "2013 yıllında yaptığımız ARGE çalışmaları ile ürün çeşitliliği oluşturduk. İlk zamanlarda dalından topladığımız ürünleri hızlı kargo aracılığıyla tüketiciye ulaştırıyorduk. Şimdi taze meyvenin yanı sıra paketlere koyamadığımız, lezzeti aynı ancak görüntüsü ile ikinci kalite dediğimiz ürünleri kurutulmuş dilimler halinde, reçeller, çeşitli kurabiyeler yaparak değerlendiriyoruz. Dünyadaki trendleri takip ediyoruz. Ticari değeri olmayan ürünleri katma değeri çok yüksek ürün haline getirip tüketicilerimizle buluşturmaya çalışıyoruz. Kurutulmuş ürünler dediğimizde aklımıza kuru kayısı, kuru incir gelir. Bunları hepimiz biliyoruz. Ama artık dünyadaki trend tüm meyvelerin hiçbir katkı maddesi olmadan kurutulmuş hali" dedi. Tüketicilerin, 'Normal portakalın kurutulmuş portakaldan farkı nedir?' şeklinde soruları olduğunu belirten Apaydın, lezzet yoğunluğu dışında hiçbir farkı olmadığını vurguladı. Apaydın, "Aslında hiçbir farkı yok. Sadece kurutulmuş meyve dilimlerini cips gibi yiyorsunuz. Artık dünyada da sağlıklı atıştırmalık arasında kurutulmuş meyve dilimleri ön planda. Hiçbir katkı maddesi olmayan sadece meyvenin kurutulmuşunu yanınıza alıp isterseniz ara öğünlerinizde isterseniz yatmadan önce sağlıklı şekilde tüketebilirsiniz" diye konuştu. Kurutulmuş meyvelerin besin ve vitamin değerini kaybetmediğini anlatan Apaydın, "Portakalın C vitamini açısından zengin olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı olay kurutulmuş portakal, mandalina veya kurutulmuş nar tanesi için de geçerli. Bu ürün kurutulurken besin ve vitamin değerini kaybetmiyor. Aynı şekilde vitamin alarak meyve dilimlerini tüketebilirsiniz. Meyve dilimlerini sağlıklı atıştırmalık dışında pasta süslemede, salatalarda, kurutulmuş nar tanelerini ara öğünlerde yoğurt, yulafla ya da salatayla tüketebilirler" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------
Meyve dilimleri fırınlanırken
Ürünlerden detay
RÖP: Mete Apaydın
HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE,
======================================================
4)KARADENİZ FIKRASI GİBİ: KAMYONU MUTFAĞA ÇEVİRDİ
SAMSUN'da 35 yaşındaki Ümit Topal, 1970 model kamyonu modifiye ettirerek kasasını mutfak haline dönüştürdü. Ardından 7 katlı bir binanın giriş katındaki dükkanı kiralayıp kamyonu içine yerleştirdi. Kamyonda kebap pişirilip satılan işyeri kısa sürede ilgi gördü. Dükkanın içinde kamyonu görenlerin şaşırdığını belirten Topal, "Bazıları yanımıza gelip 'Karadeniz fıkrası' gibi olmuş diyorlar. Bu ilgi bizi çok sevindiriyor" dedi. Samsun'da 15 yıldan bu yana seyyar kebap satışı yapılan kamyonda çalışan Ümit Topal, daha sonra aynı konsepte ancak bir dükkan içerisinde lokanta açmaya karar verdi. 1970 model bir kamyon alan Topal, yapılan modifiye ile kamyonunu kasasını mutfak haline dönüştürdü. Ardından İlkadım İlçesi'nde 7 katlı apartmanın giriş katında bulunan dükkanı kiraladı. 2 ay önce de kamyonu buraya getirip dükkanın içine yerleştirdi. Kamyonunu içindeki ocakta kebap pişirip dükkanında satmaya başladı. Lokanta içindeki kamyonu görenler şaşırdı. Kısa sürede ilgi gören işyerini görenler 'Karadeniz fıkrası' gibi benzetmesinde bulundu. Memleketi Trabzon olan Ümit Topal, kamyonu dükkanın içinde görenlerin şaşırarak kendisine sorular yönelttiğini söyledi. Topal, şöyle dedi: "Kamyonun modifiyesi yaklaşık 2 ay sürdü. Çok uğraştık. Kasayı mutfak haline getirdik. Kebap ocağını yerleştirdik. Bütün üretim kamyonun içinde oluyor. Burada sokak görünümü veren bir tarz yaptık. Herkes çok memnun. Genelde bu tür kamyonlarda dürüm satışı yapılması açık alanlarda oluyor. Ben de bunu kapalı alanda uyguladım. Çok da güzel olduğuna inanıyorum. Görenler hayret içerisinde kalıyorlar. 'Karadeniz fıkrası gibi olmuş' diyorlar. Bende Trabzonlu olduğumu söylüyorum herkes şaşırıyor. Yaptığımız bir girişimcilik örneği. Bu dükkanı kiralıktan sonra içine normal bir mutfak da yapabilirdim. Ancak, bir böyle bir kamyon konsepti belirledim. Gelen ilgidende çok memnunum."
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Kamyondan detay
-Dükkandan detay
-Kamyon içinden detay
-Röportaj
(SÜRE: 4.30 Dk) (BOYUT: 143.65 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
==================================================
(GENİŞ HABERİ)
5)KAÇARAK EVLENEN ÇİFTTEN, 29 YIL SONRA DİLLERE DESTAN DÜĞÜN
ANTALYA'da kaçarak evlenen, ancak parasızlık nedeniyle düğün yapamayan Ahmet ve Fadime Çoban çifti, 29 yıl sonra damatlık ve gelinlik giydi, davullu zurnalı düğünle 1000 kişiyi ağırladı. 18 yaşında kızları olan Çoban çifti, tarihi antik kent Perge'de düğün fotoğraflarını çektirdi. Gelin arabası ise '29 yıllık evliyiz ama ilk gün gibi mutluyuz' yazısıyla süslendi. Aksu İlçesi'nde çiftçilik yapan 51 yaşındaki Ahmet ve 47 yaşındaki Fadime Çoban, 29 yıl önce kaçarak evlendi. Maddi imkansızlık nedeniyle düğün yapamayan Çoban çifti, gelinlikli fotoğraf çektirmek istedi. Çoban çifti eksikliğini hissettikleri düğünü, geçen hafta gerçekleştirdi. 18 yaşında bir kızları olan çift, gelinlik ve damatlık giyip davullu zurnalı düğün yaptı. Eşini gelinlikli gören Ahmet Çoban, çok heyecanlandı. İki gün süren düğüne 1000 kişi katıldı. Düğün öncesi büyük heyecan yaşayan çift, günlerce uyuyamadı. 51 yıllık hayatında ilk kez kravat takan Ahmet Çoban, sabahın ilk saatlerinde eşinin saçlarını yaptırmak için kuaförün yolunu tuttu. Gelin arabasının arkasına ise '29 yıllık evliyiz ama ilk gün gibi mutluyuz' yazısı süsledi.
'GELİNLİKLİ I MEZARIMA KOYARSIN'
Eşiyle bir tanıdıklarının düğününde kaçtıklarını belirten Ahmet Çoban şunları anlattı:
"Annem ve babam beni başka birisiyle evlendirmek istiyordu. Biz de kaçarak evlendik ama düğün yapamadık. Ailelerimiz de elimizden tutmadı. Eşim gelinlik giyemediği için çok üzülmüştü. 'Bir gelinlik al, fotoğraf çektirelim. Ölünce o fotoğrafı mezarıma koyarsın' sözü canımı çok sıktı. Günlerce uyuyamadım, ağladım. Sonra gidip gelinlik aldım. Aldığımız gelinlikle fotoğraf çektirmek istedik. Fotoğrafçı 'Madem bunları giyeceksiniz düğün de yapın' deyince böyle bir fikir aklımıza geldi."
'DUVAĞI AÇINCA ÇOK HEYECANLANDIM'
Düğün için hazırlık yaptıklarını ve davetiye bastırdıklarını kaydeden Ahmet Çoban sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eşim ilk başta utandı, düğün yapmak istemedi. İkna ettikten sonra düğün hazırlıklarına başladık. Tanıdıklarımıza telefon ettik. Düğün cumartesi kına gecesiyle başladı. Pazar günü yemekli ev düğünü yaptık. Gelini evimizden çıkarıp konvoy yaptık. Sonra tekrar eve gelip eşimin duvağını açtım. O duvağı açtığım heyecanı henüz unutamıyorum. Takı töreni hariç bir düğünde olması gereken her şeyi gerçekleştirdik. Hayatımda ilk defa kravat taktım. Damat tıraşı bile oldum."
'YENİ EVLENEN ÇİFTLERİ GÖRÜNCE AĞLIYORDUM'
Kendisini yeni gelin gibi hissettiğini söyleyen Fadime Çoban da duygularını şöyle dile getirdi: "Evlenmeden önce gelinlik giymeyi çok istiyordum ama düğün yapamadık. Tarihi Perge Antik Kenti'nde el işi ürünler satıyorum. Oraya yeni evlenen çiftler fotoğraf çekimi için geliyor. Onları görünce ağlıyordum. Vitrinde gelinliği, hatta birisinin üzerinde beyaz kıyafeti görünce üzülüyordum. Eşime 'Bana bir gelinlik al cep telefonuyla da olsa bir fotoğrafımız olsun. Ölünce de mezarıma koyarsın' dedim. Sonra bana sürpriz yaptı. Kına gecesini hazırlamış, davetiyeleri bastırmış. Gelinliği giyince yeni evleniyormuşum gibi oldum. 18 yaşındaki kızımı bile unuttum. 29 yıl sonra da olsa o gelinliği giydim."
Görüntü Dökümü
------------
Düğüne gelenleri davul zurna karşılarken görüntü
Gelin kadınlarla oynarken görüntü
Gelin damat masada otururken görüntü
Gelin arabasından detay görüntü
Damat gelinin duvağını örterken görüntü
Gelin damat evden çıkarken görüntü
Gelin damat alkışlar eşliğinde arabaya giderken ve binerken
Konvoydan görüntü
Damat gelinin duvağını açıp gelini öperken görüntü
Gelin ve damat oynarken görüntü
Gelin arkadaşlarıyla oynarken görüntü
Gelin damat dans ederken görüntü
Gelin ve damat karşılıklı göbek atarken görüntü
Gelin gençlerle oynarken görüntü
Gelin ortada oynarken görüntü
Damat geline, gelin de damada keşkek yedirirken görüntü
Fadime Çoban röp
Ahmet Çoban röp
407 MB /// 06. 44"
HABER: Hasan DEMİRBAŞ-KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,
======================================================
6)GOLF TURİZMİNDE DE YÜZDE 35 KAYIP VAR
GOLF turizminde Avrupa'nın en iyi sahalarına sahip Antalya'nın Belek bölgesinde 2015'te 465 bin olan oyun sayısı, geçen yıl yüzde 35 düşüşle 315 bine geriledi.
Turizmde 2016 yılında büyük düşüşlerin gerçekleştiği Antalya'da, deniz-kum-güneş ve kitle turizmine karşı oluşturulan alternatif turizm çeşitlerinden golf turizmi de önemli ölçüde kayıp yaşadı. Kış turizminin geliştirilmesi açısından en önemli turizm çeşitlerinden biri olan golf turizmi, sezon olarak 1 Eylül- 31 Mayıs tarihleri arasını kapsıyor. Böylece yaz döneminde çok yoğun geçerken kış döneminde boşalan otellerin, kış döneminde de açık olmasındaki en büyük etkenlerden birini oluşturuyor.
2016'DA YÜZDE 35, OCAK'TA YÜZDE 12 GERİLEDİ
Belek Turizm Yatırımcıları Birliği Genel Müdürü Bekir Akkaş, Belek bölgesinde 1994 yılından itibaren hizmete girmiş 10 kulüp, 15 de saha olduğunu belirterek şunları kaydetti: "2015'te bu sahalarda oynanan oyun sayısı 465 bindi. 2016'da ise 315 bine düştü. Yaklaşık yüzde 35 düşüş var. Bir kişi bir hafta gelse 4 oyun oynar. 315 bin oyun 4'e bölündüğünde 80 bine yakın kişi yapıyor. Bu 80 bine yakın kişi buraya ekstra turist olarak geliyor. Bu yıl yüzde 35'lik düşüşü durdurup tekrar yukarılara çekmeyi hedefliyoruz. Ancak şu anda 2017, geçen yılın ocak ayına baktığımızda çok iyi değil. Geride girdik. Ocak ayında geçen senenin Ocak ayına göre yaklaşık yüzde 12'lik geri gitme var. Ama biz 'Durmak yok yola devam' sloganıyla asılıyoruz. Arkadaşlarımızın hepsi bugün yurtdışında sokak sokak, kulüp kulüp, acente acente geziyor ve inanıyorum ki zaman içinde toparlayacağız."
AVRUPA'NIN EN İYİ SAHALARI
Belek'in 2000'li yılların başında Dünya Golf Seyahat Acenteleri Birliği tarafından yeni golf bölgesinde dünya birincisi olduğunu hatırlatan Bekir Akkaş avantajları şöyle sıraladı:
"Dünyanın hiçbir bölgesinde bu kadar yakın alanda saha sayısı yok. 15 sahamızın 7'si Avrupa'nın ilk 100'ü arasında. Altyapı çok iyi. Havaalanına yakınlık, ulaşım kolaylığı ve Antalya havalimanının kapasitesinin çok yeterli olması. Ayrıca tanrının lütfu hava. Şubatın ilk haftası günlük güneşlik bir hava, rutubet yok, duru, golfçü için muhteşem. Şu anda golf oynayanların geldikleri ülkelerde kış yoğun olarak devam ediyor."
15 SAHADA 750 KİŞİ İSTİHDAM
Golf oynayanların ekstra para harcamayı seven kişiler olduğuna dikkat çeken Bekir Akkaş, "Yani tasarruftan ziyade yaşamdan keyif almayı düşünen insanlar ve normal turist harcamasından daha fazla alışveriş yapıyorlar. Ortalama 18 delikli bir golf sahasında en az 50 kişi çalışıyor. Bazen bu sayı mevsimine göre 70-75'e kadar çıkar. 50 kişi baz alındığında 15 sahada 750 kişi istihdam ediliyor" dedi.
'DÜZELMESİ 2019, 2020'YE KADAR SÜRER'
2015'in 2016'dan daha iyi olduğuna dikkat çeken Maxx Royal Belek Golf Resort Operasyon Müdürü Ahmet Lale DE ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"2016 ikinci yarısında biraz yavaşlamalar oldu ama bu 2016 geneline yansımadı. 2017'ye de ülkelere göre Avrupa'dan pazar paylarında yüzde 70'lere varan kayıp yaşadık. Açıkçası bunun düzelmesi de 2019, 2020'lere kadar sürer ve yüzde 100 hedeflere ulaşırız. Bu dönemde İngilizler ağırlıklı. Alman, Fransız, Avusturya, İsveç tamamen kayboldular. Fiyatlar tamamen aşağılara çekildi. Otellerde fiyat ve kalite avantajı İspanya ve Portekiz'den daha öndeyiz. Ama tabi ki bizdeki terör korkusu caydırıcı. Fiyatlar ne kadar düşük de olsa başka pazarlara yönleniyor. Gelenler ise bölgeye daha önceden de gelen misafirler, otellerde ve bölgede sıkıntı yaşanmadığını da biliyorlar." ARKADAŞLARI 11 DEFA GELDİ
İngiltere'den arkadaş grubuyla birlikte Belek'te golf oynamaya ve tatile gelen Josh Price, bu dönemde kendi ülkeleri ve diğer golf sahası bulunan ülkelerde hava çok soğukken Antalya'da havanın, otel ve saha kalitesinin çok iyi olduğunu kaydetti. Arkadaşlarının 11 defadır Antalya'ya geldiğini ancak kendisinin ilk kez geldiğinden bahseden Price, büyük keyif aldığı ve hiç endişe veya rahatsız edecek bir durumla karşılaşmadığını da dile getirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Golf sahalarından
Golf oynayanlar detay
Röp1: Bekir Akkaş (BETÜYAP Başkanı)
Röp2: Ahmet Lale ( Maxx Royal Belek Golf Resort Operasyon Müdürü)
Röp3: Josh Price (turist)
HABER: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
========================================
7)SINIR KAPISINDAN GEÇEN TIR'DAN 49 BİN PAKET KAÇAK SİGARA YAKALANDI
IRAK'tan Türkiye'ye geçen ve Habur Sınır Kapısı'ndaki işlemlerinin ardından Gümrükten çıkan bir TIR'de Silopi ilçesi girişinde yapılan aramada, 49 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildi. Mehkemeye çıkarılan TIrn sürecüsü adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Kuzey Irak'tan Silopi istikametine gelen gümrük mühürlü bir TIR'ı, polis kontrol noktasında durduruldu. TIR'a ait dorsenin kapaklarını mühürünü sökerek açan polis ekipleri, TIR'da gizlenmiş 49 bin paket gümrük kaçağı sigara ele geçirdi. Gümrük kaçağı sigaralara el konulurken, T.V. adlı TIR sürücüsü emniyetteki işlemlerinin ardından, sevk edildiği adli mercilerce adli kontrol ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Polis kontrol noktasından görüntü
-Araçların aranması
-TIR'ın dorsedeki mührünün sökülmesi
-TIR'da ele geçirilen sigaralar
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ (Şırnak),