Haberler
Biden, ateşkesin yerel saatle 04.00'te yürürlüğe gireceğini açıkladı

Biden: Ateşkes yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Dha Yurt Bülteni-4

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)SURİYELİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE BAKANLIK SORUŞTURMASIANTALYA'da, Suriyeli 7 yaşındaki Ali İzzettin Ahmed'in, yüksek ateş şikayetiyle götürüldüğü 4 hastaneden nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle geri çevrildiği iddiası sonrasında yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturma başlatıldı.

1)SURİYELİ ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE BAKANLIK SORUŞTURMASI

ANTALYA'da, Suriyeli 7 yaşındaki Ali İzzettin Ahmed'in, yüksek ateş şikayetiyle götürüldüğü 4 hastaneden nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle geri çevrildiği iddiası sonrasında yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturma başlatıldı. Muratpaşa İlçesi, Güzeloba Mahallesi Aydın Sokak'ta oturan Suriyeli 30 yaşındaki İzzettin Ahmed, geçen pazar günü inşaatta çalışırken 3 çocuğundan Ali İzzettin'in rahatsızlandığı haberini alınca, hemen eve geldi. İzzettin Ahmed, ateşi yükselen oğlunu kucağına alıp akşam saatlerinde Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Acil servisten giriş yapan İzzettin Ahmed, çocuğun nüfus cüzdanı isteyen görevliye Suriyeli olduğunu, nüfus cüzdanı olmadığını söyleyince, iddiaya göre geri çevrildi.  Sonrasında oğlunu Sütçüler Devlet Hastanesi, Atatürk Devlet Hastanesi ve son olarak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne götüren Ahmed'e, iddiaya göre aynı yanıt verildi. Oğlunu eve getirip uyuyan İzzettin Ahmed, saat 05.00 sıralarında uyandığında Ali İzzettin'in yaşamını yitirdiğini gördü. İncelemelerin ardından Ali İzzettin'in cenazesi toprağa verildi.

TEŞHİS İÇİN 4 HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ

Polis, ifadesine başvurulmak üzere bu sabah İzzettin Ahmed'i polis merkezine götürdü. İzzettin Ahmed, ifadesinin ardından kendisini geri çeviren personeli teşhis etmek için polis eşliğinde 4 hastaneye götürüldü. Ahmed'in hastanelere giriş çıkış saatlerine göre güvenlik kamerası görüntülerinin de incelendiği kaydedildi. İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği yetkililerinin de aileyi ziyaret ederek, olayla ilgili bilgi aldığı belirtildi.

BAKANLIKTAN SORUŞTURMA

İddialar üzerine Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, olayla ilgili idari soruşturma başlatıldığı, savcılığın da adli soruşturma yürüttüğü kaydedildi. Bakanlık açıklamasında, "İddia edildiği gibi hastanın hastanelerimizde herhangi bir başvurusu bulunmamaktadır. İddialar üzerine sayın bakanımız Recep Akdağ'ın talimatıyla idari soruşturma ve savcılık tarafından da adli soruşturma başlatılmış olup soruşturmanın neticesi kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ayrıca hastanelerimizde, acil sağlık hizmetleri konusunda Türk vatandaşlarıyla herhangi bir ülkeden gelen yabancı ülke vatandaşları arasında uygulama farklılığı yoktur. Bireyler hastane acil servislerimize geldiğinde ve acil hasta olduğu tespit edildiğinde öncelikle gerekli sağlık hizmetini almaktadır. Kimlik kontrolü bu hizmetten sonra yapılmaktadır" denildi.

Selma KUNAR- Alparslan ÇINAR/ANTALYA, -

========================================================

2)DEAŞ'IN VAN YAPILANMASI OPERASYONUNDA 10 TUTUKLAMA

VAN Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından DEAŞ silahlı terör örgütünün Van'daki yapılanmasına yönelik olarak başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 12 şüpheliden 10'u tutuklanırken, 2 şüphelide adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda el konulan bazı dijital materyaller içinde kriptolu veriler olduğu tespit edildi.

Yapılan bir ihbar üzerine harekete geçen Van Cumhuriyet Başsavcılığı, DEAŞ silahlı terör örgütünün Van'daki yapılanmasına yönelik olarak soruşturma başlattı. Başlatılan soruşturma kapsamında, tespit edilen şüpheliler hakkında teknik takip başlatılarak, DEAŞ terör örgütüne eleman temin ettikleri, lojistik destek sağladıkları yönünde delil bulunan 15 şüpheli hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı, arama ve el koyma kararları alındı. Bu kapsamda 8 Aralık tarihinde Van Emniyet Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından eş zamanlı olarak operasyon düzenlenerek 12 şüpheli gözaltına alındı. Adreslerinde bulunmayan diğer şüphelilerin yakalanması içinde çalışma başlatıldı.

SUİKAST TALİMATI VE İNTİHAR EYLEMİ ÖZENDİRİCİ VİDEOLAR BULUNDU

Yapılan operasyonlarla ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:

"Yapılan operasyonlarda şüphelilerin ikametlerinde örgütsel niteliği olabilecek çeşitli kitap ve dökümanlar, DEAŞ terör örgütünün sözde bayrağı olduğu belirtilen pankart ile çok sayıda dijital materyallere el konuldu. El konulan bazı dijital materyaller içinde kriptolu veriler olduğu tespit edilirken, Van Emniyet Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince çözümü yapılan bu kriptolu verilerde, DEAŞ silahlı terör örgütünün ülkemizde bulunan örgüt mensuplarına, patlayıcı madde yapımında kullanılan amonyum nitrat temin edilmesi konusunda, ülkemizde eylem (suikast tarzı) gerçekleştirmeleri konusunda ve bazı illerde eylem yapabilecek eleman teminine çalışılması konusunda talimat içerdiği değerlendirilen mesajlar bulunduğu, yine el konulan bir kısım cep telefonlarında örgüt propagandasını içerir, örgüt mensuplarının intihar eylemi gerçekleştirilmelerini özendirici ve motive edici paylaşılmış videolar bulunduğu görülmüştür. Soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınan şüphelilerin sayısının çokluğu ve delillerin toplanmasındaki güçlük nedeniyle gözaltı süreleri 3 Ocak 2017 tarihine kadar uzatılmış ve, 3 Ocak'ta 12 şüpheli mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza getirtilerek ifadeleri alınan tüm şüpheliler, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan (TCK'nın 314/2 maddesine muhalefet) tutuklanmaları istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş olup, 10 şüphelinin tutuklanmasına 2 şüpheli hakkında ise adli kontrol uygulanmasına karar verilmiştir"

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Zanlıların Emniyet Müdürlüğünden çıkarılırken görüntüsü

Gülay KUYUCU/ VAN,-

==============================================

3)POLİSİ ŞEHİT EDEN SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA

ADANA'da 1 polis memurunun şehit olduğu, 2'sinin de yaralandığı sokak çatışmasının 6'sı tutuklu 22 sanığının yargılandığı davanın ilk duruşmasında, çocuk sanıklardan H.E. tüfekle ateş ettiği sırada sivil giyimli bir kişinin düştüğünü gördüğünü söyledi. Diğer sanıklar ise suçlamaları kabul etmedi. Merkez Seyhan İlçesi Hanedan Mahallesi'nde kıraathane işleten Mahmut Selim (63) ile oğulları Orhan (33) ve Kemal Selim (35) ile onlardan haraç isteyen grup arasında çatışma çıktı. Olay yerine ulaşan polis memurlarına ateş açan şüpheliler, polis memurları Osman Altılı ile Mustafa Aksoy'u yaraladı. Kayınpederini ziyaret etmek için Kocavezir Mahallesi'ne giden izinli trafik polisi Mustafa Görenoğlu, silah seslerini duyunca meslektaşlarına yardım etmek için sokağa çıktı. Vücuduna isabet eden saçmalarla ağır yaralanan Görenoğlu, kaldırıldığı hastanede şehit düştü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonunda 6 şüpheli tutuklanırken 16 şüpheli tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

DAVANIN İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ

Haklarında, 'Bir kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme', '2'sini öldürmeye teşebbüs ve yağmaya teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 11 ile 40 yıl arasında değişen hapis cezaları istenen tutuklu sanıklar Hasan Bozdoğan (27), Erdoğan Özütok (27), Süleyman Erarslan (52), Ufuk Çetin (27), Nurullah Tizer (18), H.E. (17) ile tutuksuz sanıklar Halit Bozdoğan (35), Aydın Kılıç (38), Ümit Yalçınkaya (23), Tuncay Bozdoğan (21), Derviş Bozdoğan (35), Süleyman Bozdoğan (31), Müslüm Bozdoğan (22), Bülent Uçak (34), Ömer Önlü (39), T.D. (16), Emir Erarslan (26), Can Büyük (24), Necati Çakan (20), Ferit Deniz (30), Kemal Selim ve Mahmut Selim, hakim karşısına çıktı.

UZAKTAN BİR KİŞİNİN DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜM

Olay sırasında kendisinin bulunduğu yere yoğun ateş edildiğini öne süren H.E., "Yanımda getirdiğim tüfekle ateş ettim. Fişeği bitince tekrar doldurup ateşe devam ettim. Ateş ettiğim sırada karşıdaki bir kişinin sendeleyip düştüğünü gördüm. Vurulan kişi ile aramda yaklaşık 500 metre mesafe vardı. Daha sonra birisi ateş etmeyin polisler geliyor dedi. Ben de motosikletime atlayıp olay yerinden ayrıldım" diye savunma yaptı.

Diğer sanıklar ise olaya karışmadıklarını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, Süleyman Erarslan, Hasan Bozdoğan ve Erdoğan Özütok'un tahliyesine karar verirken, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

(Salih ÜÇTEPE/ADANA,

=========================================================

4)NEVRUZDA TERÖR PROPAGANDASINDAN 10 ŞÜPHELİYE 23 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

DİYARBAKIR'da, 2016 yılında yapılan Nevruz etkinliğini, 'Kanunsuz gösteri ve yürüyüş' olarak değerlendiren savcı, gösteride terör örgütü propagandası yapıldığı gerekçesiyle aralarında DBP Genel Başkan Yardımcısı Seydi Fırat ve dönemin il Başkanı Hafize İpek'in de bulunduğu 10 şüpheli hakkında 5 yıldan 23 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.

Diyarbakır'da 2016 yılında düzenlenen Nevruz etkinliğinde terör örgütü propagandası yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, 2016 yılı Nevruz etkinliğini terör örgütünün çağrısı üzerine yapılmış 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü' olarak değerlendirdi. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, aralarında DBP Genel Başkan yardımcısı Seydi Fırat ve dönemin İl Başkanı Hafize İpek'in de bulunduğu 10 şüphelinin 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme', 'Terör örgütüne üye olma' ve 'Terör örgütü propagandası yapma' suçlarından 5 yıldan 23 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.

SAVCI: NEVRUZ ETKİNLİĞİ ÖRGÜT ÇAĞRISI İLE YAPILDI

İddianamede, PKK/KCK terör örgütünün öz yönetim ilanlarıyla özerk bölge oluşturma ve sözde direniş eylemlerini desteklemek amacıyla 2016 yılı Mart ayının başından itiben, örgüte yakın yayın organlarından birçok kez Nevruz mitinginin gerçekleştirilmesi, bu mitingin sözde direniş sürecinin bayramı olması, direnişin bu şekilde büyütülmesi yönünde eylem çağrıları yapıldığı ifade edildi. Etkinlikle ilgili örgüte yakın internet sitelerindeki açıklamalarda Sur ilçesinde etkisiz hale getirilen teröristlerin "Yaşayan efsaneler", Cizre'de ölü ele geçirilen teröristlerin ise "Çağdaş 300 Spartalı" olarak nitelendirildiğini kaydeden savcı, eylem çağrıları üzerine 21 Mart günü Nevruz mitingi konulu açık hava toplantısının düzenlendiğini ifade etti.

ÖRGÜTÜN İDEOLOJİSİNİ YAYMAK İÇİN ORGANİZE EDİLDİ

Etkinliğe ilişkin 9 Mart günü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katıldığı bir basın toplantısı yapıldığı belirtilen iddianamede, toplantıdaki açıklamalar dikkate alındığında, 21 Mart günü yapılması planlanan Nevruz mitinginin baştan sona PKK/KCK bölücü terör örgütüne, örgüt çıkarlarına ve örgüt mensuplarına destek vermek, örgüt yöneticilerinin talimatları ve eylem çağrıları doğrultusunda örgütün bölücü ideolojisini geniş halk kitlelerine yaymak amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği ifade edildi. Etkinlikten önceki günlerde Diyarbakır'ın değişik yerlerindeki reklam panolarına 'Direnerek kazanacağız' şeklinde pankartlar asıldığını belirten savcı, organizasyonla ilgili pankartlarda bile örgütün şiddet eylemlerinin sahiplenildiğini vurguladı. Bu afiş ve pankartlara, Sulh Ceza Hakimliği kararı ile el konulduğu belirtilen iddianamede, eylemden iki gün önce Nevruz alanında yapılan kontrolde ise Sur, Cizre ve Silopi'de ölü olarak ele geçirilen PKK/KCK terör örgütü üyelerine ait dev pankartlar, PKK/KCK bölücü terör örgütünü simgeleyen çok sayıda pankart ve flamanın ele geçirildiği kaydedildi.

SAVCI: TERÖRİST OLARAK ÖLMEK TEŞVİK EDİLİYOR

21 Mart günü Nevruz alanında yaklaşık 15 bin kişinin katılımı ile 'Nevruz Mitingi' düzenlendiğini belirten savcı, etkinliğin başından sonuna kadar suç unsuru içeren sloganların atıldığını ve konuşmaların yapıldığını kaydetti. Mitingin açılışında Diyarbakır'dan sözde Kürdistan'ın başkenti olarak söz edildiğini ifade eden savcı, bu şekilde PKK/KCK terör örgütünün bölücü amaç ve söylemlerine yer verildiğini, açıkça Türkiye Cumhuriyeti topraklarının Kürdistan olarak belirtildiğini ve Tertip Komitesi'nin düzenlediği saygı duruşu ile mitinge katılan yaklaşık 15 bin kişilik kalabalık önünde terörist olarak ölmenin teşvik edildiğini kaydetti.

ŞİDDET ÇAĞRISI

Etkinlikte yapılan sinevizyon gösteriminde terörist başı Abdullah Öcalan'nın kalaşnikof marka tüfek ve bölücü terör örgütü simgeleriyle oluşturulmuş fotoğraflarının yansıtıldığını belirten savcı, konuşmalarda terör örgütünün ideolojisi doğrultusunda sözde öz yönetim/demokratik özerklik ortamının oluşması yönünde faaliyet gösterilmesi çağrılarının yapıldığını vurguladı. Konuşmalarda sık sık şiddete çağrı yapıldığını belirten savcı, bu şekilde örgütün terörist şiddet eylemlerine başvurunun teşvik edildiğini ifade etti. Nevruz etkinliğinin terör örgütü liderlerinden Murat Karayılan'ın örgütsel çağrıları doğrultusunda, bölücü terör örgütünün suç içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden örgüt propagandasına dönüştürüldüğünü kaydeden savcı, etkinliğin bu aşamadan sonra kanuna aykırı hale geldiğini vurguladı.

GİZLİ TANIK: DBP İL BAŞKANI ÖZERKLİK İÇİN BELEDİYE BAŞKANLARINA BASKI YAPTI

Dönemin DBP İl Başkanı Hafize İpek'in 2014 yılından sonra 8 ayrı bölücü terör örgütü propagandası yapılan kanunsuz gösteri yürüyüşüne düzenleyici olarak katıldığını belirten savcı, Cesur Yürek kod adlı gizli tanığın 28 Mart 2016 günü verdiği ifadede, şüphelinin PKK/KCK bölücü terör örgütü üst düzey yöneticilerinin talimatı ile belediye başkanlarına özerklik ilanı yapmaları konusunda baskılar yaptığını söylediğini kaydetti. Şüphelinin bölücü terör örgütünün sözcüsü gibi davrandığını belirten savcı, İpek'in güvenlik güçlerince silahlı teröristlere karşı masum halkın huzuru için yürütülen operasyonları tam aksine masum halka karşı yürütülen saldırılar olarak nitelendirmek suretiyle tamamen gerçek dışı ve örgütün çıkarlarına uygun bir algı oluşturmaya çalıştığını kaydetti.

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -

===========================================================

5)OTO FARELERİ SUÇ ÜSTÜ YAKALANDI

ADANA'da otogarda bir otomobili düz kontak yaparak çalmaya çalışan Gökhan B. ile A.F. suç üstü yakalanırken çalıntı bir otomobili satın alan hurdacı da gözaltına alındı.

Otogarda görevli polis memurları 2 kişinin bir otomobile düz kontak yapıp çalmak istediklerini fark etti. Polis, zanlılara müdahale ederek gözaltına alındı. Emniyet müdürlüğüne götürülen zanlıların yapılan kimlik tespitlerinde isimlerinin Gökhan B. ve A.F. olduğu belirlendi. A.F.'nin yaşının küçük olması nedeniyle Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

ÇALINAN OTOMOBİLİ HURDACIDA BULUNDU

Merkez Seyhan İlçesi'ne bağlı Demetevler Mahallesi'nde meydana gelen başka bir oto hırsızlık olayında ise sokakta uzun süredir park halinde duran 01 AT 473 plakalı otomobilin çalındığını gören araç sahibi durumu polise haber verdi.

Polis yaptığı araştırmada aracın hurdacı Yılmaz K.'ya satıldığını belirleyerek operasyon yaptı. Çalınan otomobil hurdacıda bulunurken, iş yeri sahibi Yılmaz K. gözaltına alındı. Her iki olayın zanlıları sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Gökhan B. tutuklanırken, Yılmaz K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yaşı küçük zanlının ise işlemlerinin devam ettiği bildirildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Zanlıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

SÜRE: 20 SANİYE BOYUT: 23,5 MB

Haber-Kamera: Salih ÜÇTEPE/ADANA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title