DHA YURT BÜLTENİ - 4

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mahalledeki yangında 7 ev alev alev yandıErzurum'un Uzundere ilçesine bağlı Dikyar Mahallesi'nde çıkan yangında 7 ahşap ev tamamen yandı.

Mahalledeki yangında 7 ev alev alev yandı

Erzurum'un Uzundere ilçesine bağlı Dikyar Mahallesi'nde çıkan yangında 7 ahşap ev tamamen yandı. Uzundere Belediye Başkanı Hilmi Aktoprak, Dikyar Mahallesi'nde büyük bir felaketin ucuz atlatıldığını söyledi.

Yangın, Uzundere ilçesine bağlı 200 haneli ve 600 nüfuslu Dikyar Mahallesi'nde dün saat 21.00 sıralarında meydana geldi. Mustafa (71), Leyla Şahin (70) çiftinin yaşadığı evin çatısında elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın kısa sürede büyüdü. Evde yatmaya hazırlanan Şahin çifti duman kokusu üzerine dışarı çıktı. Ahşap evlerinin çatısındaki alevleri gören Şahin çifti mahalle halkından yardım istedi. Alevler kısa sürede büyüyerek Mehmet Tuğcu, Mehmet Ertek, Hasan Esen, Nuri Tan, Hüseyin Alah ve Bekir Şahin'e ait evlere de sıçradı. Yangına Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanısıra, Uzundere, Oltu ve Tortum'dan gelen ekipler müdahale etti. Sokakların dar olması sebebiyle itfaiye ekiplerinin zaman zaman müdahalede zorlandığı yangın 02.00 sıralarında kontrol altına alınabildi.

Uzundere Kaymakamı Hakan Şeker ve Belediye Başkanı Hilmi Aktoprak, yüzde 80'i ahşap evlerden oluşan Dikyar Mahallesi'ne gelerek incelemelerde bulundu. Vatandaşlarla görüşen Belediye Başkanı Aktoprak, arazinin dik olması ve birbirine girmiş yapılar sebebiyle büyük bir felaketin ucuz atlatıldığını söyledi. Rüzgarın olması halinde Dikyar'ın tamamen yanabileceğini kaydeden Aktoprak, yangından ders çıkararak mahalle içi yolları genişletmek için çalışma yapacaklarını bildirdi. Bu arada İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ekipleri de gece yangını söndürme çalışmalarına katıldı. AFAD ekipleri, yangının söndürülmesinin ardından hasar tespit çalışmalarına başladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Yanan evden detay

-İtfaiye ve Afad ekiplerinin yangına müdahalesi

-Yangındn kurtulan Mustafa Şahini Kaymak ve Belediye başkanının teselli etmesi

-Uzundere Belediye Başkanı Hilmi Aktoprakın konuşması

Haber-Kamera: ERZURUM,

==========================

Sokak ortasında çakmak gazı çeken çocuklara tepki

Adana'nın Seyhan ilçesinde, 8-10 yaşlarındaki bisikletli çocukların, çakmak gazı koklayarak, ara sokaklarda dolaştığı görüldü. Çevredekilerin tepki gösterip, yaptıklarının yanlış olduğunu söylediği çocuklar, çakmak gazını marketlerden aldıklarını belirtti.

Olay, Ziyapaşa Bulvarı'na bağlanan ara sokakta meydana geldi. Yaşları 8 ile 10 arasında değişen çocukların çakmak gazı koklayarak, bisikletle ara sokaklarda dolaştığını görenler, tepki gösterdi. Çevredekilerin, yaptıklarının yanlış olduğunu dile getirdiği çocuklar, çakmak gazını marketlerden aldıklarını söyledi. Uyarıları dikkate almayan çocuklar, çakmak gazı koklarken, bisikletle ara sokaklarda gözden kayboldu.

AİLELERE UYARI

Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Polikliniği'nde görevli psikolog Gürdal Görhan, çakmak gazı bağımlılığının son dönemde 10-15 yaş aralığında sıkça görüldüğünü dile getirdi. Çakmak gazının ölüme varan sağlık sorunlarına neden olabileceğini dile getiren Görhan, bu ürüne ulaşmanın kolay olması nedeniyle bağımlı sayısının arttığını kaydetti.

Ailelere uyarılarda bulunan Gürdal Görhan, "Çakmak gazı kullanan çocuklarda ciddi davranış değişikliği oluyor. Aşırı öfke, kızgınlık, coşku olabiliyor. Ders başarılarında düşme, arkadaş ve aile ilişkilerinde bozulma olabiliyor. Aileler çocukların her değişiminde dikkatli olsunlar. Ailede problemler, boşanmış anne- babalar veya babanın kaybı gibi durumlar da risk faktörü. Ailenin dikkatli olması ve çocukla ilgilenmesiyle önlenebilecek bir şey. Aile dikkatliyse aile içi ilişkiler sağlıklıysa bu riskin daha az olduğunu biliyoruz" dedi.

'18 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE SATMIYORUZ'

Ziyapaşa Bulvarı'nda market işleten Emrah Şen ise çakmak gazı satan esnafın dikkatli olması gerektiğine vurgu yaparak, "Biz bu ürünleri göz önünde değil arka raflarda, çocukların ulaşamayacağı yerlerde tutuyoruz. 18 yaşından küçüklere satmıyoruz, bunun bilincindeyiz. Uzun zamandır bu gaz olayını ciddiye alıyoruz, bu konunun üstüne titriyoruz. Bazen geliyorlar, kaçamak cevaplar verdikleri zaman anlıyoruz ne için istediklerini. Büyükleriyle gelmesini söylüyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Çocukların çakmak gazı içerken görüntüleri

- Çocukların konuşması

- Psikolog ile röp.

- Hastane tabelası ve girişi

- Çakmak gazından genel ve detaylar

- Marketçi ile röp.

- Marketçinin elinde çakmak gazını tutarken görüntüleri

- Vatandaşlarla ve gençlerle röportajlar

Haber: Nuri PİR-Kamera: Anıl ATAR/ADANA,

===========================

Sivas'ta sokak ortasındaki cinayetin şüphelisi adliyede

Sivas'ta borç- alacak yüzünden tartıştığı Şeyhmuz Özal'ı (40) sokak ortasında tabancayla öldüren Mehmet Zeki Y. (32), emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Olay, dün Akdeğirmen Mahallesi Vali Varinli Caddesi'nde meydana geldi. Mehmet Zeki Y., iddiaya göre, borç-alacak yüzünden müteahhitlik yapan Şeyhmuz Özal ile tartıştı. Kavgaya dönüşen tartışma sırasında Mehmet Zeki Y., üzerindeki tabancayı çıkarıp, Özal'a birkaç el ateş etti. Mehmet Zeki Y., kaçmaya çalışan ve berbere sığınmak isteyen Özal'ı takip ederek, arkasından birkaç el daha ateş etti. Çevredekiler, yüzünde kar maskesi olduğu belirtilen Mehmet Zeki Y.'yi etkisiz hale getirip, polise haber verdi. İhbarla gelen polis ekipleri, Mehmet Zeki Y.'yi gözaltına aldı. Sağlık görevlileri ise olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Şeyhmuz Özal'ı ambulansla Numune Hastanesi'ne götürdü. Ağır yaralı olduğu belirlenen Şeyhmuz Özal, doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alınan Mehmet Zeki Y. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Olayda yaşamını yitiren Şeyhmuz Özal'ın cenazesinin ise İzmir'e gönderildiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

------------

-Adliyeden görüntüler

-Şüphelinin götürülüşü

Haber-Kamera: Uğur YİĞİT/SİVAS

=========================

Kalp krizini azaltan mucize 'acı kırmızıbiber'

Türkiye'de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çok miktarda tüketilen acı kırmızıbiberin, kişilerdeki kalp krizi ve inme riskini önemli ölçüde azalttığı ortaya çıktı.

İtalyan bilim insanı Marialaura Bonaccio liderliğinde yapılan araştırma, acı kırmızıbiber yiyen kişilerde kalp krizi ve inme riskinin diğer insanlara oranla yüzde 23 oranında düşük olduğunu ortaya koydu. İtalya'nın Molise bölgesinde yaşayan 22 bin 811 kişinin sağlık durumunun yaklaşık 8 yıl boyunca takip edildiği araştırmada, haftada en az 4 kez acı biber tüketmek, kalp ve serebrovasküler nedenlere bağlı ölüm riskinin azalması ile ilişkilendirildi.

'ARAŞTIRMA'NIN İTALYA'DA YAPILMASI TÜRKİYE İÇİN ANLAMLI'

Gaziantep'te özel bir hastanede görevli Kardiyoloji Uzmanı Doktor Serdar Keçeoğlu araştırmanın İtalya'da yapılmasının Türkiye için anlamlı olduğunu söyledi. Her iki ülkenin birçok alışkanlığının aynı olduğunu ifade eden Keçeoğlu şunları söyledi:

"Şimdi biliyoruz ki ölümlerin büyük oranı kalp ve damar hastalıkları kaynaklı. Bununla ilgili tabi herkes büyük çaba ve çalışma içerisinde. Acı biber ile ilgili de İngiltere'de bir çalışma yapıldı yeni. Çalışma İtalya'da yapıldı. Tabi İtalya'da yapılması bizim içinde anlamlı. Bizim toplumumuza yakın bir toplum, Akdeniz iklimi ve beslenme alışkanlıkları bize yakın. Araştırmada 2 grup oluşturuluyor. Bir grubun haftada 3-4 kez acı biber tüketimi mevcut. Diğer grupta ise nadir ya da hiç tüketim olmamış. Gruptakilerin uzun dönemde yaşam durumları gözlemlenmiş 8 yıllık bir süreçte ve acı biber tüketimi çok olan kişilerin kalp damar ile beyin damar olaylarına bağlı bir ölüm yaşama riskinin yüzde 23 oranında azaldığı tespit edilmiş. Önemli bir çalışma. Tabi bunu neye bağlıyoruz? Biberi acı yapan kapsaisin dediğimiz bir molekül mevcut. Bu kapsaisin biberde ne kadar çoksa biber o kadar acı oluyor. Nasıl bir etki gösteriyor? Daha önce biliyorduk ama insan çalışmaları henüz yoktu. Yani hayvan deneylerinde damar çeperinde kireçlenmeyi azalttığı, kötü kolesterolü düşürdüğü şeklinde gözlemler oldu. Buna bağlı olarak da hem kalp damar hem beyin damar olaylarına azalttığı düşünülüyordu. Bu çalışma ile de bu kanıtlanmış oldu."

'BİBERİ UZUN VADEDE KULLANMALIYIZ'

Acı biberin gündelik hayata girmesi ile birçok diğer etkeninin birleşmesinin kalp krizi riskini düşürdüğünü anlatan Uzman Doktor Serdar Keçeoğlu, "Biz bunu güncel hayatımıza nasıl sokacağız? Nasıl sigara içmiyorsak, şeker düzeyimizi düzenli tutuyorsak, tansiyonumuzu kontrol altında tutuyorsak, egzersizimizi yapıyorsak, biberi de hayatımıza katarak yani haftada 4 gün ya da daha fazla tüketimi şeklinde katarak, uzun vadede kullanmalıyız. Yani birkaç kere yiyerek bunun olumlu etkilerini yakalamak mümkün değil. Uzun solukta yani yıllar içinde bunun olumlu sonuçlarını aldığımızı göreceğiz diye düşünüyorum" dedi.

Tek başına acı biber yemenin riski azaltmadığını da belirten Keçeoğlu, "Bizim bölgemizde biber tüketimi fazla ama maalesef kalp krizi olayları Akdeniz iklimi bölgelerine göre daha fazla. Bunu sadece biber tüketimi ile engelleyemeyiz. Kalp ve beyin damar olaylarının en önemli sebepleri; sigara, yüksek tansiyon, diyabet  gibi hastalıkları önleyerek ya da kontrol altına alarak biberi de hayatımıza kattığımızda acı biberi bunların olumlu faydalarını daha net görürüz. Tek başına acı biber tüketerek bunun olumlu faydalarını görmek mümkün değil" şeklinde konuştu.

Biber alırken özellikle sıcak ve kurak bölgelerdeki biberlerin alınmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Keçeoğlu şöyle devam etti:

"Biber tüketirken özellikle nerede üretildiği önemli. Sıcak iklimlerde nemli olmayan bölgelerde üretilen, yani Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş gibi bizim bölgemizde üretilen biberleri tüketmek daha sağlıklı. Çünkü nem olmadığı zaman biberde o yabancı ya da zararlı o alfatoksin dediğimiz maddeler bulunmamış oluyor. Bir de büyük paketlerde değil de daha küçük paketlerde alıp tüketip tekrar yenisini almak daha güzel olur. Çünkü paket açıldığı zaman oksidasyona bağlı kapsaisin moleküllerinin etkisinin de azalması söz konusu."

'TÜM YEMEKLERİMİZDE ACI BİBER KULLANIYORUZ'

Kentte baharat satışı yapan esnaflar ise bölgede acı biber tüketiminin fazla olduğunu ve kalp krizi riskini azalttığını ilk kez duyduklarını söyledi. Almacı Pazarı'nda 18 yıldır esnaflık yapan Mete Tutar, kırmızıbiberin acısı ile birçok yararının olduğunu ifade ederek, "Ben kırmızı renkli bitkilerin güneş ışınlarını emdiği için yararlı olduğunu biliyorum. Bunun yanı sıra acı biber hem sindirimi kolaylaştırır hem kan dolaşımını arttırır bundan dolayı kalbe yararlıdır. Bizim bulunduğumuz Güneydoğu Anadolu'da biber hemen her sofrada vardır. Tüm yemeklerimize acı biber kullanıyoruz" dedi.

'ACI BİBER ALMAK İÇİN ŞEHİR DIŞINDAN GELENLER VAR'

Baba mesleği baharatçılığı devam ettiren esnaflardan Yahya Yenidoğan da biberin metobolizmayı hızlandırdığı için diyet yapan insanlar tarafından da tercih edildiğini belirterek, "Acı sevenler çok fazla. Gaziantep'e sırf acı biber almak için çevre şehirlerden gelenler de var. Antep'in tatlıları meşhur olduğu kadar acıları da meşhur. Acı biber Antep'in vazgeçilmezi. Biz de yemeklerde tüketiyoruz. Hemen hemen haftada 1 kilo kendi mutfağımızda biber tüketiyoruz. Tüm yekelerimize koyuyoruz" şeklinde konuştu.

'ANTEPLİ OLDUĞUMUZ İÇİN BİBERİ ÇOK SEVİYORUZ'

Mutfaklarında haftada yarım kilo acı biber tükettiklerini söyleyen Hasan Mala ise, "Evimizde çok kullanıyoruz. Antepli olduğumuz için biberi seviyoruz. Evde tüketimimiz çok fazla haftada en az yarım kilo kırmızıbiber alıyoruz. Kalp krizi riskini düşürdüğünü yeni öğrendim. Ben herkesin kullanmasını tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.

'MÜŞTERİMİZ KIRMIZIBİBER GÖRMEZSE BİZE FIRÇA ATAR'

Lokantacı Ahmet Kesen de işletmelerinde çok fazla biber tüketildiğini söyledi. Müşterilerin masalarda muhakkak kırmızıbiber görmek istediğini dile getiren Kesen, "Bizim bölgede kırmızı acı biber İslahiye ilçesinde yetiştiriliyor. Biz kırmızıbiberin hücrelere yararı olduğunu biliyorduk. Kalp krizi riskini azalttığını ise sizden öğrendik. Biz her yemeğimizde biberi kullanıyoruz. İyi korunan biberin sağlıklı olduğunu biliyoruz. Herkese tavsiye ediyoruz. Şehrimizde çok tüketiliyor. Biber salçası ve pul biber yemeklerimizin olmazsa olmazı. Bizim müşterilerimiz de çok tüketiyor. Metabolizmayı da hızlandırıyor biber. İyi yerden, bildiğimiz yerden alıp kullanırsak biberi sağlık açısından sıkıntımız olmaz, biberin yararı vardır. Masalarda müşterimiz kırmızıbiberi, pul biberi görmezse bize fırça atar" diye konuştu.

'ÇAY KAŞIĞI İLE YİYEREK KALİTESİNİ KONTROL EDİYORUZ'

Herhangi bir lokantada da yemek yese muhakkak kırmızıbiber kullandığını söyleyen Burak Tazeoğlu ise şunları dedi: "Ünlü doktorlar yeşilbiber ve kırmızı pul biber kullandığı için Gazianteplileri övüyor. Kalp krizini önleyip, damarları açtığını biliyorum. Onun için her yemekte kullanıyoruz. Gaziantep'e özgü nohudu da hep biberli yiyorum. Biz bazen gittiğimiz yerlerde çay kaşığı ile yemekten önce biberi yiyerek kalite kontrolü yapıyoruz. Yaz mevsimi bizim hanımlarımızın çalışma dönemi. Hanımlarımız salçadan sonra biber yaparlar evde. Biz de her çeşidini yapıyoruz, pul biber, yaprak biber, toz biber hepsini evde yapıyorlar. Biz de tüketiyoruz."

'BİBERİ EŞİMDEN ÇOK SEVİYORUM'

Fransa'da yaşadığını ve Gaziantep'e her geldiğinde muhakkak biber aldığını ifade eden gurbetçi Mehmet Alkan de yılda yaklaşık 5 kilo biber tükettiğini ifade ederek, "Sırf benim 5 kilo biberim var her sene. Çoluk çocuk yok sadece kendime aldığım bu. Ben Fransa'da kalıyorum her yıl buradan 5 kilo alıp götürüp yiyorum. Çocuklar orada fazla yemiyor. Lokanta da çok yiyorum biberi. Eşimden çok bu biberi seviyorum ben" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Biber satışı yapılan işyerleri

Kırmızı biberler

Doktor Serdar Keçeoğlu ile röp.

Satıcı Mete Tutar ile röp

Satıcı Yahya Yenidoğan ile röp.

Biber satın alan Hasan Mala ile röp.

Lokanta işletmecisi Ahmet Kesen ile röp.

Müşteri Burat Tazeoğlu ile röp.

Lokantadaki diğer müşteriler ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN- Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

==========================

Göçmen kaçaklarının şifreli iletişimi deşifre oldu

Adana'da, göçmen kaçakçılığına yönelik yapılan operasyonda 10 kişi yakalandı. Göçmenlerden kişi başı 1500 dolar alan şüphelilerin, yakalanmamak için telefonda şifreli konuştukları ortaya çıktı. Kaçak göçmenlere 'yeşil ağaç', 'otomobil', 'siyah araba' şifreleri verildiği belirlendi.

İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Şube ekipleri, İran'dan ülkeye kaçak yollarla göçmen getiren kişilere yönelik operasyon başlattı.  5 ay boyunca teknik ve fiziki takip yapan polis; Adana merkezli, Van, Bitlis, Şanlıurfa ve Osmaniye'de belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yaptı.  Yapılan operasyonda organizatör ve şoförlerin aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Özellikle Afganistan, Pakistan, Sri Lanka, Özbekistan ve Bangladeş uyruklu göçmenlere sahte belge düzenleyen şüphelilerin polis takibine yakalanmamak için şifreli iletişim kurdukları ortaya çıktı. İran üzerinden getirilen kaçak göçmenlere Tatvan'da 'Yeşil Ağaç', Diyarbakır'da 'Otomobil' son olarak Adana'da 'Siyah Araba' şifreleri verildiği öğrenildi. Otobüs, minübüs ve kamyonlarla taşınan kaçakçıların kişi başı 1500 dolar verdikleri bildirildi.

Emniyette sorguları tamamlanan şüphelilerden 7'si tutuklandı, 3 kişi serbest bırakıldı. 5 aylık sürede operasyon kapsamında toplam 194 göçmen yakalandığı onların da sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi'ne teslim edildiği kaydedildi.

Görüntü Dökümü

-----------

Zanlıların adli tıp birimine getrilmesi

Adli tıp girişi ve tabelası

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK / ADANA,

=======================

Traktörle tarla sürerken, 1800 yıllık mezar taşı buldu

Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Mecidiye Mahallesi'nde traktörle tarlasını süren Ramazan Akdağ'ın pulluğuna bir taş takıldı. Akdağ'ın ihbarı üzerine gelen Jandarma ekiplerince bölgede inceleme yapılırken, Müze Müdürlüğü görevlileri taşın milattan sonra 200'lü yıllardaki Roma dönemine ait kamalı ve insan figürleri olan özel bir mezar taşı olduğunu belirledi. Tarlasında çıkan tarihi mezar taşını vatandaşlık görevi gereğince jandarmaya bildirdiğini ifade eden Ramazan Akdağ, "Ben taşı bulunca vatandaşlık görevimi yaparak jandarmaya bilgi verdim, yapılan incelemede tarihi eser özel bir mezar taşı olduğu tespit edildiö dedi.

Altıntaş ilçesine bağlı Mecidiye Mahallesinde oturan Ramazan Akdağ, önceki gün traktörle tarlasını sürdüğü sırada pulluğuna büyük bir taş takıldı. Traktörden inen Akdağ, taşın yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda olduğunu gördü. Akdağ, Mecidiye Mahalle Muhtarı Niyazi Akkoç ile birlikte Altıntaş İlçe Jandarma Komutanlığını arayarak tarihi eser olabileceğini söyleyip bilgi verdi. İhbar üzerine tarlada ve taş üzerinde inceleme yapan Jandarma ekipleri Kütahya Müze Müdürlüğü'ne ile irtibata geçti.

1800 YILLIK TARİHİ ESER ÇIKTI

Kütahya Müze Müdürlüğü görevlileri, mezar taşında yaptığı incelemede milattan sonra 200'lü yıllara ait kamalı ve üzerinde insan figürleri olduğunu tespit etti. Roma dönemine ait olduğu belirlenen mezar taşının 'özel' yapım olduğu tespit edildi. Çiftçi Ramazan Akdağ, mezar taşını yetkililere bildirerek vatandaşlık görevini yerine getirdiğini ifade ederek, "Tarlamı sürerken traktörün puluna taş takıldı. Ben de traktörle çıkardım. Baktım büyük bir taş. Yazılı bir şeyler var. Temizledim, baktım tarihi eser biçiminde bir şeyler var. Altıntaş Karakolumuzu aradım, bilgi verdim. Bunlarda ekip gönderdi. Ekibin sayesinde taşı aldılar gittiler. Vatandaşlık görevimi yaptığıma inanıyorum. Devletimize, milletimize faydalı olabildiysek ne mutlu bizeö dedi.

Mecidiye Köyü Muhtarı Niyazi Akkoç ise, Ramazan Akdağ'ın duyarlı davrandığını belirterek, "Hırsızlık sadece cepten alma, evden çalmakla olmaz. Arkadaşım çift sürerken bulmuş, bize bildirdi. Bizde karakolumuzla irtibata geçtik. Gerekli yerlere bildirildi. Tarihi eser niteliği taşındığı söylendiö diye konuştu. Kütahya Müze Müdürlüğü görevlileri, teslim aldıkları mezar taşının detaylı incelemesinin ardından sergileneceğini ifade etti.

Görüntü Dökümü:

------------

-Tarlada inceleme yapılması

-Tarla sahibini röportajı

-Tarlayı sürerken görüntü

-Muhtarın konuşması

-Drone ile tarla havadan görüntüsü

-Mezar taşının taşınması

-Taştan detaylar

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,-

=======================

1 kilo balon balığı getirene 5 TL ödenebilir

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal, benekli balon balığı türünün Akdeniz'e 2003 yılında girdiğini ve sayısının hızla arttığını söyledi. Balıkçıların balon balığı nedeniyle zarara uğramaması için önlem alacaklarını belirten Ünal, "2013 yılında yaptığımız araştırmalarda, balıkçıları yılda yaklaşık 5 milyon euro kayba uğrattığını tespit ettik. Bakanlığımız, 1 kilo balon balığı getirene, kooperatifler kanalıyla yaklaşık 5 TL ödeyecek şekilde prim sistemine gidebilir" dedi.

Balon balığı, Mersin'in Anamur ilçesinde denize giren E.D.B.'nin (8) parmağını ısırarak koparmasıyla ülkede gündeme geldi. Dünyada 191 balon balığı türü olduğunu, Türkiye'de bunların 8'inin bulunduğunu belirten Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal, "Bu türlerden özellikle 2'si çok zehirlidir. Benekli balon balığı derisinde, kaslarında, iç organlarında ve birçok bölgesinde çok yüksek oranda tetrodotoksin ya da TTX dediğimiz bir nörotoksin yani zehir barındırır. TTX, arsenikten 1200 kat daha fazla zehirlidir. Tüketilmesi durumunda, insan vücudunda 20 dakika ile 24 saat arasında çok ciddi belirtiler ortaya çıkıyor. Nefes almakta güçlük, baş ağrısı, mide bulantısı, kalp çarpıntısı, konuşma güçlüğü gibi belirtilerin ardından sinir sistemini felce uğrar. Açık söylüyorum, 24 saat içinde alem değiştirirsiniz. Bazıları diyor ki 'Ben yedim ölmedim'. Neden ölmedin? Çünkü birtakım detaylar var. Cinsiyetlerine, sezona, boylarına bağlı olarak birtakım faktörler söz konusu. Bu riski almaya gerek yok. Balon balığı asla tüketilmemelidir" diye konuştu.

BALIKÇILARA ZARARI YILDA 5 MİLYON EURO

Prof. Dr. Ünal, balon balığı türünün, denizdeki ekosistemi hallaç pamuğu gibi attığını, bunun bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirerek, "2010 ve 2013 yıllarında, Akdeniz'den başlayıp İzmir sahillerindeki balıkçılara kadar saha çalışmaları yaptık ve binin üzerinde balıkçıyla görüştük. 2010'daki görüşmelerimizde bu balık türünün 2 milyon euro, 2013'teki görüşmemizde ise 5 milyon euroya varan maddi zarara yol açtığını tespit ettik. Peki nasıl zarar veriyor bu balık? Üç farklı yönden zararı söz konusu. Birincisi, av araçlarını parçalıyor. Ağlara, paragat takımlarına, iğnelere ve tüm av araçlarına zarar veriyor. İkincisi, ticari önemi olan balıkları da yiyor. Üçüncüsü de denizdeki hemen her türe zarar veriyor. Hayvanın menüsünde ahtapot, kalamar, karides gibi 92 tür yer alıyor. Daha doğrusu, bu balık önüne ne çıkarsa yiyen bir canavar. Tek güzel olan yanı kendi türünü de yemesi" dedi.

BAKANLIK ADIM ATACAK

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, bu türün balıkçılar ve ekosistem üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için çalışmalar planladığını belirten Prof. Dr. Ünal, "Bu balığın ekosistemden çekilmesi için, 2020'de balon balığı satın alım programı geliyor. Bu konuyla alakalı Güney Kıbrıs'ta, Kuzey Kıbrıs'ta da bir takım prim sistemi uygulamaları var. Bakanlığımız, 1 kilo balon balığı getirene, kooperatifler kanalıyla yaklaşık 5 TL ödeyecek şekilde bir prim sistemine gidebilir, bu konuyla alakalı çalışmaların son aşamada olduğunu duyuyoruz. Çalışmalar bu yönde. Bu yapılırsa denizel ekosistemi ve balıkçılarımız adına önemli bir adım olacak" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

Sosyal medyadan alınan balon balığı görüntüsü

Prof. Dr. Vahdet Ünal ile röp.

Balık tezgahlarından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,

=========================

Marmaris Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'nden öğrencilere 40 koli kitap

Muğla'nın Marmaris ilçesinde bulunduğu mahallenin adını taşıyan Bozburun İlkokulu ve Ortaokulu'na, Marmaris Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü

tarafından toplam 600 kitap ve ansiklopedi bağışlandı.

Marmaris Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü, kırsal mahallerde okuyan öğrencilere kitap temin etmek için çalışma başlattı. Spor kulübü yönetimi bir hafta içinde Milli Eğitim Bakanlığı onaylı aralarında hikaye, roman, bilim araştırmaları gibi çeşitli konularda 40 koli kitap ve ansiklopedi toplandı. kolilerdeki toplam 600 kitap ve ansiklopedi, dün (perşembe) Marmaris'e 65 kilometre mesafedeki kırsal Bozburun Mahallesi'ne getirildi. Buradaki Bozburun İlkokulu

ve Ortaokulu'na bağışlanan kitaplar, öğrencilerle birlikte raflara yerleştirildi. Hayata geçirdikleri sosyal sorumluluk projesi hakkında bilgi veren Marmaris Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Hasan Yaylalı, "Misyonumuz sadece sporcu yetiştirmek değil, gelecek neslin yetişmesine katkıda bulunmak. Marmaris'e ve ülkemizi eğitimli, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı yeni nesiller yetişmesine ne kadar çok katkımız olursa kendimizi o kadar çok görevimizi yapmış sayarız. İmkanlarımız el verdikçe bu tür sosyal sorumluluk projelerine devam edeceğiz" dedi.

Bozburun İlkokul ve Ortaokul Müdürü Yemliha Temizyürek ise "Okulumuza yapılan bağışlardan dolayı teşekkür ederim. Büyük bir eksiğimiz giderildi. Tüm kırsal mahalle okullarına bu tür bağışları bekliyoruz" dedi. Kitap ve ansiklopedilerini teslim alan öğrenciler ise hep beraber "Yaşasın Marmarisspor. Çok teşekkür ederiz" sloganı attı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Kitap kolilerinin öğrenci ve belediye ekipleri tarafından taşınması

-Kolilerden çıkartılan kitap ve ansiklopedilerden görüntü

-Marmaris Belediye Spor Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Hasan Yaylalı ile röp.

-Bozburun İlkokul ve Ortaokulu Müdürü Yemliha Temizyürek ile röp.

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title