Dha Yurt Bülteni - 4
Antalya'da çiftliği olan sıradışı okul Antalya'da eğitim veren özel okul, doğanın içinde kurduğu çiftlikle dikkati çekiyor.
Antalya'da çiftliği olan sıradışı okul
Antalya'da eğitim veren özel okul, doğanın içinde kurduğu çiftlikle dikkati çekiyor. Okulun öğrencileri, düzenli çiftliğe giderek, hayvan sesleri ve yemyeşil ortamda ders yapıyor, tarımsal faaliyetlerde bulunup doğayı yaşayarak öğreniyor.
Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi'nde 4 yıl önce kurulan Özel Has Okulları, Avrupa'da ilgi gören doğanın içinde eğitim metodunu özel bir projeyle hayata geçirdi. Okul yönetimi, 2 yıl önce Konyaaltı'nda dünyaca ünlü kaya tırmanış alanlarının bulunduğu Geyikbayırı'nda 14 bin metrekarelik alan üzerine bir çiftlik kurdu. Öğrenciler, okula 20 dakika mesafedeki çiftliğe özel otobüsleriyle düzenli gidip, doğanın içinde hem ders işliyor hem de keyifli ve verimli zaman geçiriyor. Özellikle İngilizce, hayat bilgisi ve okçuluk derslerini doğanın içinde, hayvan sesleri arasında yapan öğrenciler, hafta sonları çiftlikte kamp da yapıyor. İlk ve anaokul öğrencileri derslerini her gün açık hava sınıflarında burada işlerken, ortaokul öğrencileri iki haftada bir burada ders işliyor. Okulun lise bölümü öğrencileri ise buradaki kamp programlarına katılıyor.
KENDİ EKTİKLERİ ÜRÜNLERDEN YEMEK YAPIYORLAR
Çiftlikte tavus kuşu, bıldırcın, keklik, ördek, kaz, hindi, tavuk, horoz, keçi, kuzu, tavşan ve köpek besleyen öğrenciler, hayvanlarla eğlenceli dakikalar geçiriyor. Tarımsal faaliyetlerde de bulunan öğrenciler, yaklaşık 1000 metrekarelik alanda domatesten karpuza, ıspanaktan çileğe 20'den fazla çeşit sebze ekti, meyve fidanı dikti. Öğrenciler, bahçeden topladıkları doğal ve taze sebzelerle salata ve çeşitli yemekleri çiftlikte bulunan mutfakta elleriyle hazırlayıp yiyor. Çiftlik alanında zeytincilik ve arıcılık faaliyetlerine de birebir katılan öğrenciler, hasat zamanı topladıkları zeytinlerin bir kısmından yağ üretiyor. Arıların doğal ortamda ürettiği bal ve zeytinyağı ise yine öğrenciler tarafından şişelenip okulda kurulan stantta ve kantinde satışa sunuluyor. Elde edilen para ise bahçe ve hayvanların bakımı için kullanılıyor.
'EĞİTİMİ OKUL DUVARLARININ DIŞINA TAŞIDIK'
Has Okulları Genel Müdürü Seçil Çimen, çiftliğin kendi okullarını diğer okullardan ayıran en önemli özellik olduğunu söyledi. Milli Eğitim'in verdiği programa ek olarak çocukların burada öğrendiklerini hayata geçirdiğini dile getiren Çimen, "Amacımız, çocukları duvarların dışına çıkarmak, aldıkları teorik bilgiyi doğal ortamda pratiğe dönüştürmek. Okulda bir alanı bahçe yapmak çocuklara bir şey gösteriyor ama gerçek bir ortamı, çiftliği eğitim alanına dönüştürmek bizim için çok önemli. Eğitimin sadece sınıflarda olmadığını, meyve ya da sebzenin tezgaha nasıl geldiğini, hayvanın nasıl yaşadığını çocuklarımız burada görebiliyor. Çocuklar eğer mutlu, özgür ve doğal bir ortamda çalışırlarsa akademik başarıları otomatik yükseliyor" diye konuştu.
YETİŞTİRDİKLERİ SEBZELERİ YİYİYORLAR
Has Okulları Projeler ve Çiftlik Koordinatörü Öğretmen Abdullah Çetin de güzel binalarla akademik başarıya inanıldığını söyledi. Çetin, "Bir domatesin nasıl yetiştiğini bilmeyen öğrenciler var. Böcek korkusu var çok sayıda öğrencide. İşte burada, çocuklara hangi böceklerin zararlı olup olmadığını öğretiyoruz. Sebzelerin nasıl yetiştiğini, bizzat kendileri yetiştirerek öğreniyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Öğrenciler okuldan çıkarken
Öğrencilerin servise binmesi
Uygulama bahçesi drone görüntüsü
Öğrenci detay
Öğrenciler spor yaparken
Öğrenciler ok atarken
Röp: as Okulları Genel Müdürü Seçil Çimen
Öğrenci detay
Öğrenciler bahçe uygulaması yaparken
Röp2: Çiftlik Koordinatörü Öğretmen Abdullah Çetin
Alanya detay
Röp: Öğrenciler detay
Öğrenciler mutfakta çalışırken
434 MB /// 3.55" (HD)
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
============================================
Öğretmenler okuma yazma bilmeyenlerin ayağına gidiyor
Bursa'nın İnegöl ilçesinde başlatılan Okuryazarlık Seferberliği kapsamında öğretmenler, okuma yazma öğretmek için vatandaşın ayağına gidiyor.
İnegöl'de Kaymakam Ali Akça öncülüğünde başlatılan seferberlik kapsamında Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce oluşturulan eğitim komisyonları kırsal mahallelerde kapı kapı dolaşarak, okuma yazma bilmeyenlere ışık oluyor. İnegöl'ün 96 kırsal mahallesini tarayan eğitim komisyonları, okuma yazması olmayanlara evlerinde okuma yazma öğretiyorlar. Okuma yazma seferberliğiyle ilgili Kaymakam Akça başkanlığında komisyon oluşturuldu. Komisyon marifetiyle ilçe genelinde okuma yazma bilmeyenlere ulaşılması noktasında çalışmalar yapıldı. Şu ana kadar açılan 95 okuma yazma kursundan bin 200 kişi yararlanıyor. Okuma yazma seferberliğini daha geniş kitlelere ulaştırma adına 3 eğitim komisyonuyla tüm kırsal mahallelerde okuma yazma bilmeyenleri tespit çalışmaları devam ediyor. Tespitin ardından okuma yazma bilen fakat belgesi olmayanlara ise evinde sınav yapıp belgeleri veriliyor, bilmeyenlere ise mahallelerinde eğitim veriliyor.
'OKUMADIM ŞİMDİ PİŞMANIM'
32 yaşındaki kursiyer 8 aylık hamile Sevim Sevinç, "İlkokul ikinci sınıfta okulu bıraktım. O zamandan bu yana okuma yazmayı unuttum. Küçükken okuyamadım. Çocuklarım için okumak ve yazmak istiyorum. Öğrenince çocuklarıma da öğreteceğim. Zamanında okumadık şimdi pişmanım. Bize destek veren herkese teşekkür ediyorumö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Mahallenin genel görüntüsü
-Vatandaşların görüntüsü
-Okuma yazma eğitiminden görüntü
-Halk Eğitim Merkezi Müdürünün açıklaması
-Genel ve detaylar
Haber: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa),
===========================================
Konya Barosu 'Dilek Ağacı'yla kırsaldaki çocukların hayallerini gerçekleştiriyor
Konya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, 'Dilek Ağacı' projesiyle, kırsalda yaşayan çocukların hayallerini gerçeğe kavuşturuyor. Çocukların el yazılarıyla istek ve hayallerini yazdığı kağıtları dilek ağacından alan avukatlar, hediyeleri satın alıp baroya teslim ediyor. Baro da hediyeleri toplayıp çocuklara dağıtacak.
Kırsalda yaşayan çocukların dileklerini yerine getirmek için 'Dilek Ağacı' projesi başlatan Konya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, ilk ve ortaöğretimdeki 600 öğrencinin dileğini yerine getiriyor. Adliye binasında saksı üzerindeki sembolik dilek ağacındaki çocukların el yazılarıyla oluşturduğu dilekleri çeken başta avukatlar olmak üzere diğer adliye çalışanları kağıtta yazılı olan istek hediyeye alıp, baroya teslim ediyor.
Projeyle çocukları mutlu etmeyi amaçladıklarını belirten Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ şunları söyledi: "Sembolik görünen bu ağacın perde arkasında inanılmaz hayaller var. Ekonomik anlamda geride kalmış Derbent ilçemizdeki ilk ve ortaöğretimde yer alan 600 çocuğumuza ulaştık. Her birine tek tek sorduk, hayalleriniz nedir diye? Onlar da minik hayallerini kağıtlara not aldılar. Biz de sembolik dilek ağacımıza astık. Meslektaşlarımız, hakim ve savcılarımız ile diğer adliye çalışanları, ağaçtaki dileği alıp, o çocuğumuzun hayalini gerçekleştiriyor. Çocuklarımızın mutluluğunu sağlayabilirsek ne mutlu bize.ö
ÇOCUKLARIN DİLEKLERİ ŞAŞIRTIYOR
Çocukların dilekleri arasında oldukça şaşırtıcı talepler bulunduğunu ifade eden Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Avukat Hande Bağcı, ilginç isteklerinden yargı çalışanlarının gerçekleştirebileceği dileklerin yerine getirildiği, yerine getirilemeyecek olanlar içinde çocuklardan yeniden dilek yazmalarının istendiğini söyledi. Bağcı, " Çok ilginç hayal ve istekler var. Hikaye kitabı, Karadeniz turuna çıkmak isteyen, Mevlana gezisi yapmak isteyen, ata, uçağa binmek isteyen, okul bahçesine çim yapılmasını isteyen, sıcak su çeşmesi yapılmasını isteyen öğrencilerimiz çıktı. Kendisi için istemeyip ağabeyi, yeni doğacak yeğenine bebek tulumu isteyen, dünya turu, Türkiye turu isteyen ve fakirlere yardım edilmesini isteyen çok öğrencimiz çıktı. "dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Dilek ağacından detay
Avukatların dilekleri çekmesi
Baro Başkanı röp.
Komisyon bşakanı röp.
Genel ve detay
Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,
=======================================
Avukatı bıçaklayan ikizlere para cezası
Bursa'da, geçen Ekim ayında 47 yaşındaki avukat Ahmet Cem Fırat'ı ofisinin bulunduğu işhanının girişinde 2 bıçak darbesiyle bacaklarından yaraladıkları iddia edilen 17 yaşındaki ikizler E.A. ve Y.A.'ya çıkarıldıkları ilk duruşmada 4'er bin lira adli para cezası verildi. Hakim, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Bursa Barosu avukatlarından Ahmet Cem Fırat, geçen Ekim ayında, sabah saatlerinde ofisinin bulunduğu Uluyol Caddesi Güler Sokak Banuşoğlu İşhanı'nın girişinde iki kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Avukat Fırat, iki bacağından yaralandı. Acı içinde yerde kalan avukat Fırat'ın yardımına çevredekiler koştu ve çağrılan ambulansla Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Fırat'ı bıçakla yaralayıp kaçan 17 yaşındaki ikizler E.A. ve Y.A. ise polis tarafından yakalanıp gözaltına alındı. Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen ikizler, mahkemece adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. E.A. gözaltındayken verdiği ifadede, babası Maşallah A.'nın uyuşturucu kullanmak suçundan cezaevinde olduğunu, annesi Fatma A.'nın da cezaevindeki babasına uyuturucu temin etmek isterken yakalanıp tutuklandığını söyledi. Annesinin savunmasını yapması için avukat Ahmet Cem Fırat ile 10 bin lira karşılığında anlaştığını belirten E.A., "Annemin davasi ile ilgilenmedi, ben de parayı istedim. Vermeyince onu bıçakladım" dedi.
'BENDEN HARAÇ İSTEDİLER'
Olayın, şüpheli çocukların "Paramızı aldı ama annemizi savunmadı" sözleriyle basına yansıdığını belirten avukat Ahmet Cem Fırat, "Müvekkilimi savundum ve cezaevinden kurtardım. Karşılığında bir miktar para da aldım. Ama benden bu parayı 10 bin lira olarak geri almak için uğraştılar. Hatta yaralandığım gün çocukların cezaevinde yatmakta olan babalarından bir mektup gelmiş, mektupta bu işin 10 bin değil 30 bin lira ile biteceğini yazmış. Benden haraç istediler yani. Olay günü de ofisimin bulunduğu iş merkezine girerken bacağımdan bıçaklandım. Bıçak biraz yana kaysaymış damarı kesecekmiş, o zaman kan kaybından ölebilirmişim. Doktorlar söyledi bunu. Beni bıçaklayan çocuklar ise serbest kaldı. Hakim ve savcılara karşı işlenen suçlarda uygulanan yasa maddesi avukatlar için de uygulansınö dedi. Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma sonucunda 'Suça sürüklenen çocuklar' E.A. ile ikizi Y.A. hakkında Bursa 3. Çocuk Mahkemesi'nde 'Basit yaralama' suçundan dava açıldı. Yapılan ilk duruşmaya E.A. ve Y.A. ile avukatları, Ahmet Cem Fırat'ı savunmak için de avukatı ve Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun ile 12 avukat katıldı. Avukat Ahmet Cem Fırat'ın avukatı Sefer Bülent Yaylalı'nın, "Suça sürüklenen çocuk ve ailesinin bir alacağı yoktur. Müvekkilim, babalarının avukatlığını yapmamıştır. Annesinin avukatlığına karşılık olarak aldığı 5 bin lirayı da annelerine iade etmiştir. Bu parayı babalarının savunmasını yapmamak için iade etmiştirö dediği ifade edildi. Hakim, yapılan yargılama sonucunda ikizler E.A. ve Y.A.'ya 8'er ay karşılığı adli para cezası verdi. Daha sonra cezayı 200 gün karşılığı 4'er bin lira adli para cezasına indiren hakim, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kadar verdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,
=======================================
Hoşgörü Korosu 41 dilde şarkı söyleyecek
Kocaeli'nde 3 ay önce kurulan Nikomedya Hoşgörü Topluluğu Korosu 41 dilde şarkı söylemek için çalışmalarını sürdürüyor. Dragos Musiki Derneği Başkanı Serdar Taşoğlu tarafından eğitim alan 47 kişilik Hoşgörü Korosu, Anadolu topraklarında yaşamış ve yaşayan tüm farklı kültürlere ait ezgileri seslendirecek.
3 ay önce kurulan Nikomedya Hoşgörü Topluluğu Korosu, Anadolu'da yaşamış ve yaşayan tüm farklı kültürlere ait ezgileri 41 dilde seslendirecek. Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği'nde, İstanbul Dragos Musiki Derneği Başkanı Serdar Taşoğlu tarafından eğitim alan 47 kişilik Hoşgörü Korosu ilk konserini 30 Nisan tarihinde İzmit'te ardından 23 Mayıs tarihinde Selanik'te verecek. Nikomedya Hoşgörü Topluluğu Korosu kurucularından Numan Gülşah, "İnanç ve düşünce özgürlüğünün yayıldığı bir şekilde yaşamanın sorumluluğuyla Anadolu coğrafyasına öncelikle bu güne kadar iteklenmiş, söylenmemiş, yok edilmiş dillerdeki şarkıları araştırıyoruz. 41 dilde şarkı söyleyeceğiz. Şu an 21 dilde şarkı okuyoruz. Bu hoşgörü ve toleransı müzikle anlatımı konusunda böyle bir yol seçtik. Süryanice, Arapça, Kürtçe, Ermenice, Rumca, Boşnakça, Arnavutça, Lazca, bu dillerde şarkılar söylüyoruz" dedi.
'BU KORO BANA TERAPİ GİBİ GELDİ'
Koro ile birlikte hayata bakış açısı değiştiğini ifade eden Yasemin Aydeniz, "Bu koroda olmak benim için çok harika bir şey, hayatımın dönüm noktası diyebilirim. Kanserden sol göğsümü kaybettim ama ona rağmen hayatım güzelleşti sanki. Hayata bakış açım değişti. Burası bir terapiden öte çok farklı bir dünya. Müzikle uğraşmak muhteşem bir şey. Sanatın bir kolundan yürüyor olmak beni çok mutlu ediyor. Biz Kocaeli'nin plakası olduğu için 41'i sembolik olarak koyduk" diye konuştu.
41 DİLDE EZGİLER SÖYLENECEK
Dragos Musiki Derneği Başkanı Serdar Taşoğlu, "İzmit eski adıyla Nicomedya'nın hoşgörü mantığının yazılı olarak tarihe geçtiğini kanıtlayan bir şehir. Yıllardır dünya dilleri üzerine müziklerle ilgileniyordum. Bunu kendi korolarımızda icra ediyorduk. Onu biraz daha geliştirerek etnik dilleri ve inanç müziklerini de katarak, en azından İzmit'in plakasına uygun 41 dilde ezgiler ifa edecek bir hedefe değindik" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------------
-Dernek kurucusu Numan Gülşah ile röp
-Dragos Musiki Derneği Başkanı Serdar Taşoğlu röp
-Yasemin Aydeniz ile röp.
-Koronun çalışmalarından görüntü
HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Uğur AYDIN/İZMİT(Kocaeli),
=======================================
Kıbledağı zirvesindeki camiye ziyaretçi akını
Rize'nin Güneysu ilçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapımını istediği Kıbledağı'nın 1160 rakımlı tepesindeki Hacı Yusuf Yılmaz Cami, 2 yıl önce tamamlanarak ibadete açıldı. Orman Müdürlüğü tarafından çevresinde mesire alanları, yürüyüş yolları ve kamelyalar inşa edilen cami ziyarete açıldı. Bulutların üzerindeki cami başta Araplar olmak üzere yerli-yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılında Başbakanlığı döneminde, Güneysu İlçesi'ne 9 kilometre uzaklıktaki 1130 rakımlı Kıbledağı'na giderek Ayane camisini ziyaret etti. Aynı alanda yeni bir cami yapılmasını ve kent ormanı oluşturulmasını istedi. Bunun üzerine başlatılan çalışmalarla dağın zirvesi yeniden düzenlendi, ardından da çevresinde kent ormanı için çalışma yapıldı. Erdoğan'ın isteği üzerine, Üsküdar Şemsi Paşa Cami'nin benzeri Kıbledağı'nda inşa edildi. 275 metrekare alana kurulan caminin 70 metrekaresi erkekler, 45 metrekaresi de kadınlar için ayrıldı. Kapalı alanda 200 kişinin ibadet edebileceği caminin kubbesinin yüksekliğinin 13, minarenin yüksekliğinin ise 27 metre olduğu bildirildi. Şadırvanında sürekli olarak sıcak su akacak şekilde düzenleme yapılan camide, kadınlar için ibadet mekanının yanında bir de bebek bakım odası inşa edildi. Yapım masraflarının hayırseverler tarafından karşılanan ve adı Hacı Yusuf Yılmaz olarak değiştirilen cami 2.5 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ibadete açıldı.
ZİYARETÇİ AKINI
Çevresinde kent ormanı yapımı tamamlanan Kıbledağı zirvesindeki cami yerli-yabancı turistlerin akınına uğruyor. Camiyi en çok ziyaret edenler ise Arap turistler oluyor. Camiyi aralarında Suudi Arabistan, Malezya, Katar gibi ülkelerden ziyaretçiler geliyor. Zirvede yer alması nedeniyle cami çoğu zaman bulutların üzerinde kalıyor. Zirveye araçları ile çıkanlar camiyi ziyaret ediyor, ibadetlerini gerçekleştiriyor.Kent ormanında piknik yapanlar gününü bölgede geçiriyor. Hacı Yusuf Yılmaz Camii imamı Müstekim Karali, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteği ile son şeklini alan caminin Ortadoğu ve Menar ülkelerinden ziyaretçi aldığını belirterek gelenlerin camiye hayran kaldığını söyledi. Bölgeye gelen Arap turistler çevrenin doğasının muhteşem olduğu değerlendirmesinde bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kıbledağı zirvesi Drone görüntüleri
-Ziyaretçi detayları
-İmam ile röp.
-Detaylar
Haber: Aytekin KALENDER Kamera: Bayram Ali SARI/RİZE,