Dha Yurt Bülteni-4
1)BATI AKDENİZ'DE FIRTINA UYARISI METEOROLOJİ, Batı Akdeniz için fırtına uyarısında bulundu.
1)BATI AKDENİZ'DE FIRTINA UYARISI
METEOROLOJİ, Batı Akdeniz için fırtına uyarısında bulundu. Şiddeti zaman zaman 105 kilometreyi bulacak fırtınanın, cuma akşam saatlerine kadar etkili olacağı kaydedildi.Meteoroloji 4'üncü Bölge Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Batı Akdeniz'de 18 Ocak Perşembe günü sabah saatlerinde başlayacak rüzgarın batı ve güneybatı, zamanla kuzeybatı yönlerden 7-9 kuvvetinde (75-90 kilometre/saat) fırtına, Antalya Körfezi'nde zaman zaman 10 kuvvetinde (105 kilometre/saat) tam fırtına şeklinde esmesinin beklendiği belirtildi. Açıklamada, "Fırtınanın 19 Ocak Cuma günü akşam saatlerinde etkisini kaybetmesi bekleniyor" denildi.
ANTALYA, -
====================================================
2)EMRAH SERBES DAVASINDA DURUŞMALAR BAŞLAMADAN BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLANDI
İZMİR- Aydın Otoyolu'nda, 3 kişinin öldüğü trafik kazasından sonra tutuklanan ve 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak' suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen yazar Emrah Serbes'in yargılanacağı davada, mahkeme heyeti süreci hızlandıracak bir adım attı. Henüz duruşmalara başlanmadan, yeniden bilirkişi raporu hazırlatıldı. Raporda, Serbes'in asli kusurlu olduğu, diğer aracın sürücüsü Ayhan Özçelik'in ise kusurunun bulunmadığı belirtildi. Kaza, geçen 22 Eylül'de saat 04.30 sıralarında, İzmir- Aydın Otoyolu Torbalı Kavşağı yakınlarında meydana geldi. İzmir'den Aydın yönüne giden Ayhan Özçelik yönetimindeki 35 TV 9335 plakalı otomobile, arkadan gelen 34 NT 5005 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan Özçelik'in yönetimindeki otomobil taklalar attı. Kazayı gören diğer sürücülerin durumu bildirmesi üzerine sevk edilen sağlık ekipleri, sürücü Ayhan Özçelik ve kızı Zeynep Özçelik'in öldüğünü belirledi. Kazada ağır yaralanan Nilgün Özçelik ise Torbalı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yolda kalbi duran ve yapılan müdahalelerle yaşama döndürülen Nilgün Özçelik, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan Nilgün Özçelik, kazadan 12 gün sonra yaşamını yitirdi. Kazada ölen baba, anne ve kızları, Manisa'nın Soma ilçesinde toprağa verildi. Kazanın ardından, otomobili kendisinin kullandığını öne süren Kenan Doğru tutuklandı. Behzat Ç., kitaplarının yazarı Emrah Serbes, kazadan 6 gün sonra sosyal medya üzerinden itiraf mektubunu paylaşarak kazanın sorumlusunun kendisi olduğunu açıkladı. Torbalı Adliyesi'ne gelen Serbes, suçunu itiraf ederek teslim oldu. İfadesinin alınması ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Serbes, tutuklandı, Kenan Doğru ise tahliye edildi.
BİLİNÇLİ TAKSİRLE HAPİS CEZASI İSTENDİ
Yazar Emrah Serbes'e yönelik Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı fezleke, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. İzmir'de savcılığın ikinci kez yaptığı inceleme ve değerlendirme ardından iddianame tamamlandı ve yargılamanın yapılacağı mahkemeye gönderildi. Serbes için, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak'tan 22.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcılık ayrıca, Emrah Serbes'in 3 yıl süreyle araç kullanmaması için ehliyetine el konulmasını da istedi.
KENDİ İNCELEMESİNİ YARGILAMAYI BEKLEMEDEN YAPTIRDI
İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde aynı zamanda Dünya Kadınlar Günü'nün de kutlandığı 8 Mart tarihinde hakim karşısına çıkacak olan Emrah Serbes davası henüz başlamadan, mahkeme heyeti süreci hızlandıracak bir adım attı. Mahkeme heyeti, genel uygulamanın dışında, henüz duruşmalara başlanmadan, yeniden bilirkişi incelemesi istedi. Mahkemenin bu girişiminin yargılamayı kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik olduğu değerlendirildi.
KUSURLARI TEK TEK SAYDI
Mahkemenin istediği incelemeyi yapan bilirkişi, Emrah Serbes'i tam kusurlu bulduğu raporunda kusurları da tek tek saydı. Raporun sonuç bölümüne göre, Emrah Serbes, gece vakti, yağmurlu havada, ıslak zeminde seyir halinde iken yola gereken önem ve dikkati göstermedi. Araçların savrulmasından da anlaşılacağı üzere aşırı hız yaparak, aracın seyrini, hava, yol, görüş ve trafik akımını dikkate almadı. Aracı müteyakkız bir şekilde ve tedbir alabilecek düzeyde kullanmadı. Görüş uzaklığını kontrol altında bulundurmadı. Önünde giden araca tehlikeli biçimde yaklaştı. Takip uzaklığını korumadı. Önünde kendi şeridi üzerinde bulunan araca arkadan çarptı. Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulundu. Bu nedenlerle asli ve tam kusurlu olduğu belirtildi. Diğer aracın sürücüsü olan Ayhan Özçelik ise kusursuz bulundu.
OLAYLA İLGİLİ ARŞİV GÖRÜNTÜ
Taylan YILDIRIM/İZMİR, -
==========================================================
3)KARAYOLLARI İŞÇİLERİNDEN TAŞERON EYLEMİ
TÜRK Yol-İş Sendikası İzmir Bölge Temsilciliği, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesiyle ilgili yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname'ye (KHK) yönelik basın açıklaması yaparak, kapsam dışında kalan Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nde (KİT)çalışan işçilerin de kadroya alınmalarını istedi. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen Türk Yol-İş Sendikası üyeleri ve karayollarında çalışan işçiler, taşeron işçilerin kadroya geçirilmesiyle ilgili yayımlanan KHK ile kapsam dışında kalan çalışanların da kadroya alınmaları için basın açıklaması yaptı. Eyleme Türk Yol-İş Sendikası İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Coşkun İz ve yaklaşık 100 işçi katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Genel Sekreter Sadık Hız, "Karayolları Genel Müdürlüğü'nde asıl işin bir parçası olan yol bakım ve yama hizmetleri karla mücadele hizmetleri gibi süreklilik arz eden işleri, anahtar teslimi olarak üstlenen taşeronların yanında çalışan işçilerin, tünel işletmeciliğinde tünellerin bakım ve hizmetlerini yapan işçiler ile müşavirlik hizmeti altında tünellerdeki HGS dahil her türlü işleri yapan işçilerin, KİT'lerdeki taşeronların yanında çalışan işçilerin, köylere hizmet götürmek için kanunla kurulmuş köylere hizmet götürme birliklerinde çalışan işçilerin kapsam dışı bırakılmaları, özel idarelerde taşeron yanında çalışan işçilerin kadroya alınmamaları işçi kardeşlerimizi hüsrana uğratmıştır. Taşeron işçilerin kadrolarına geçirildikleri kurumun yaptığı asıl işe göre Sosyal Güvenlik Kurumunda tescil edilmiş olan dosyadan kuruma bildirmeleri yerine, kadroya geçecek her bir işçinin yaptığı işin koluna göre ayrı bir bağımsız iş yeri tescil edilerek o dosyanın kuruma bildirilmesi endişe vericidir. Adil olmayan bu düzenlemelerin değiştirilerek tüm taşeron işçilerinin başlangıçta hükümetimiz tarafından açıklandığı gibi kapsama alınması, biz işçilerin başta sayın cumhurbaşkanımızdan ve sayın başbakanımız ve hükümetimizden beklentilerimizdir" dedi.Grup açıklamanın ardından olaysız dağıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
Eylemcilerden görüntü
Basın açıklamasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,
=========================================================
4)FIRINCI BABANIN ŞAMPİYON KIZLARI
ANTALYA'da fırın işçiliği ile ailesinin geçimini sağlayan eski tekvando sporcusu babasının yönlendirmesiyle başladığı kick boks ve muay thai sporunda Avrupa ve dünya şampiyonluğu kazanan Zeliha Doğan (20), 2 kardeşine de örnek oldu. Zeliha Doğan ile dünya şampiyonu Zehra (17) ve Türkiye birincisi Sevgi Doğan (16) kardeşlerin başarısı ailesini gururlandırdı.
Zeliha Doğan, 11 yıl önce eski tekvando sporcusu babasının yönlendirmesiyle kick boks sporuna başladı. Kick bokstaki başarısıyla antrenörlerinin dikkatini çeken Zeliha Doğan, küçük yaşta muay thai sporuyla da ilgilendi. Zeliha Doğan, 5 yıl önce Türkiye şampiyonluğu, arkasından peş peşe 2 kez Avrupa şampiyonluğu kazandı. Muay thai ve kick boks milli takımına seçilen Zeliha Doğan 2 yıl önce dünya şampiyonu, geçen sene de dünya üçüncüsü oldu. Zeliha Doğan'ın başarısından ilham alan Zehra ve Sevgi de ablaları gibi muay thai, kick boks sporunda önemli başarılar kazandı. Zehra Doğan, muay thai sporunda dünya şampiyonu, Sevgi ise kick boks ve muay thai'de Türkiye birinciliği kazandı.
HEM ABLA HEM ANTRENÖR
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Öğretmenliği 2'nci sınıf öğrencisi Zeliha Doğan, antrenörsüz hazırlanarak katıldığı kick boks Türkiye şampiyonasında son olarak birincilik kazandı. Antalya Spor Salonu'nda hem antrenman yapan hem de iki kardeşini şampiyonalara hazırlayan Zeliha Doğan, büyükler dünya kick boks şampiyonluğunu kazanmayı hedeflediğini söyledi.
HEDEF; BÜYÜKLER DÜNYA ŞAMPİYONU UNVANI
Eski tekvandocu babasının madalya kazanan sporcu çocuk yetiştirme hayaliyle küçük yaşta spora başladığını anlatan Zeliha Doğan, şöyle dedi:
"Babam beni zorla kick boksa yönlendirdi. Babamın hayaliydi dövüş sporuyla ilgilenmem. Onun yönlendirmesiyle başarılar elde ettim. 2014 yılında kazandığım Avrupa şampiyonluğuyla milli takıma seçildim. 2016 yılında da kick boksta dünya şampiyonu olup, bayrağımızı dalgalandırdım. Geçen yıl büyüklerde ilk senemde dünya üçüncüsü oldum. Toplamda 11 Türkiye şampiyonluğum var. Ben gençlerde dünya şampiyonu oldum, büyüklerde de dünya şampiyonluğunu kazanmak istiyorum. Beni örnek alan kardeşlerim de spora yöneldi. Onların da önemli başarısı var. Kardeşlerimin başarısıyla gururlanıyorum."
LAKABI; 'KEMİK KIRAN'
Ringde 'kemik kıran' adıyla anılan Sevgi Doğan da 7 yıl önce başladığı kick boks ve muay thai sporunda ilk madalyasını 5 yıl önce kazandığını belirtti. Kick boks ve muay thai sporunda Türkiye şampiyonu unvanının sahibi olduğunu belirten Sevgi Doğan, dünya şampiyonluğu kazanmayı hedeflediğini dile getirdi.
"BABAMIZIN ŞAMPİYON KIZLARIYIZ"
Ablasını örnek aldığını anlatan Zehra Doğan ise "Ben yaklaşık 7 yıldır spor yapıyorum. 3 kardeş babamızın hayalini gerçekleştiriyoruz. Muay tahi sporunda 2014'te yıldızlarda dünya şampiyonu oldum. Geçen yıl muay thai sporunda dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi oldum. Muay thai sporunda dünya ve Avrupa şampiyonlukları kazandım" dedi. Üç kardeş, 'Babamızın şampiyon kızlarıyız' sloganıyla hayatlarında başarıya odaklı spor kariyerlerini sürdüreceklerini anlattı.
Antalya'da bir fırında işçi Mahmut Doğan ise şampiyon kızlarının en büyük destekçisi. 28 yıl önce tekvando sporuyla ilgilendiğini ve kara kuşağa kadar yükseldiğini belirten Doğan, kızlarının başarılarından gurur duyduğunu anlattı.
Görüntü Dökümü
--------------
Şampiyon kardeşlerin antrenman detayları
Şampiyon kardeşlerin kum torbası üzerindeki çalışmaları
Zeliha, Sevgi ve Zehra'nın hep bir ağızdan 'Babamızın şampiyon kızlarıyız' demesi
Röp1: Zeliha Doğan
Röp2: Zehra Doğan
Röp3: Sevgi Doğan
Röp: 4 Mahmut Doğan (Baba)
Madalyalarından detay
Aileden ve sohbetlerinden detay
Masa üzerindeki madalyalar, kupa ve kemerlerden detaylar
6,47 DK////745 MB
Haber-Tolga YILDIRIM - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
============================================================
5)MERSİN MERKEZLİ 15 İLDE FETÖ OPERASYONU: 10 GÖZALTI
FETÖ/PDY'nin Mersin Üniversitesi'ndeki kız öğrenci yapılanmasına yönelik Mersin merkezli 15 ilde düzenlenen operasyonda 10 kişi gözaltına alındı.
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, 2012-15 yıllarında Mersin Üniversitesi'nde eğitim gören kız öğrencilerin yer aldığı FETÖ/PDY ilgili soruşturma başlattı. Bu kapsamda 'Büyük bölge talebe mes'ulü', 'Bölge talebe mes'ulü', 'Ev ablası' ve 'Mezuncu' olarak faaliyet yürüten şüphelilerin belirlenmesini sağlayan ekipler, FETÖ ile irtibatı olan 19 şüpheliyi tespit etti. Bunun üzerine Mersin başta olmak üzere Adana, Amasya, Ankara, Batman, Çorum, Gaziantep, Hakkari, Hatay, İzmir, İstanbul, Konya, Nevşehir, Sakarya ve Şanlıurfa'da eş zamanlı operasyon düzenleyen polis, 10 şüpheliyi gözaltına aldı. 9 şüpheliyi arama çalışmaları ise sürüyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
*ARŞİV*
-Mersin Üniversitesi tabelası
-Kampüs girişi
-Genel ve detaylar
-Emniyet Müdürlüğü tabelası
-Emniyet girişi
-Adliyenin görüntüsü
-Adliyeye girip çıkanlar
-Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 01: 45 BOYUT: 107.24 MB
Haber-Kamera: MERSİN,
=================================================
6)SEVİM HANIM, KÜÇÜK MİLLET MECLİSİ'NİN 9 YILDIR HAMALLIĞINI YAPIYOR
ESKİŞEHİRLİ Sevim Şahin, 9 yıldır Küçük Millet Meclisi'nin hamallığını yapıyor. Küçük Millet Meclisi'nde, eski adı girişimci olan 'Hamal' o işin sekreterliğini yapan kişi olarak tanımlanıyor. Sevim şahin, ayda bir kez düzenledikleri toplantıya davet edildikleri halde milletvekillerinin katılmadığını söylüyor.
Evli 2 çocuk annesi Sevim Şahin, gönüllü olarak Eskişehir Küçük Millet Meclisi yöneticiliğini yaptığını belirtti. Küçük Millet Meclisi'nin sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden Şahin, genel ya da yerel seçimler öncesinde siyasilerin kendilerine ilgi gösterdiğini, seçim sonrası ise yanlarına uğramadıklarını söyledi. Her ay Eskişehir Küçük Millet Meclisi toplantısının olduğunu ifade eden Şahin, bu toplantılara Eskişehir'in 3'ü AK Parti'li, 3'ü de CHP'li olan 6 milletvekilini de davet ettiklerini ancak katılımın olmadığını anlattı. Kendisinin 'Hamal' olduğunu da söyleyen Şahin şöyle konuştu:
"Ben Küçük Millet Meclisi hamalıyım. Niye hamal? Gerçekten sivil toplum temsilcilerini, belediye başkanlarını, milletvekillerini her ay bir araya getirmek için emek çekmek hamallıktır. Bunu da gururla söylüyorum. 9 yıldır Eskişehir'de Küçük Millet Meclisimizi yürütüyoruz. Sivil toplum örgütleri tarafından sahiplendik.
Ancak milletvekili anlamında katılımımız çok az. CHP zaman zaman katılıyor. Utku Çakırözer sadece küçük millet meclisine değil, diğer alanlarda da çok sık gördüğümüz bir milletvekilimiz. Ama diğerlerini her ay ben davet ediyorum. AK Parti'den Emine Nur Günay ile iletişim kurabiliyoruz, konuşabiliyoruz. Geçmişte AK Parti milletvekillerinden Nabi Avcı da katılmıştı. Ancak şuanda telefonlarını dahi açmıyorlar. Buna rağmen ben yine de mesaj göndererek toplantının haberini veriyorum. Çünkü yaptığımız çalışma ciddi sorumluluk gerektiren bir çalışma. Eskiden toplantılarımızda sandalyelere milletvekillerinin isimlerini yazardık. Ama o boş sandalyelere isim yazmaktan Küçük Millet Meclisimiz yoruldu. Artık o boş sandalyelerde isimlerini de yazmıyorum.
Küçük Milet Meclisi'nde toplumun her kesimini biraraya getirdiklerini anlatan Sevim Şahin, "Biz ne istiyoruz? Herkesin saygıyla bir araya gelmesini, fikrini söylemesini istiyoruz. Rapor ediyoruz toplantılarımızdaki o konuşmalarımızı. Raporlar her ay milletvekillerinin önüne gidiyor. Genel başkanların önüne gidiyor. Ortak kararımızı bir milletvekili ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açıklıyoruz" diye konuştu.
Eskişehir Küçük Millet Meclisi'nin bu ayki toplantısı Tepebaşı Belediyesi Özdilek Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak Eskişehir Barosu avukatlarından Nilsu Kesim ile CHP eski milletvekili Murat Kahyaoğlu katıldı.
Görüntü dökümü
-----------------------
-Sevim Şahin'in konuşması,
-Küçük Millet Meclisi toplantısına katılanların çekilen görüntüleri bulunuyor.
Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,
============================================================
7)HAVVA NUR'UN HASTANEDEKİ ODA ARKADAŞI İSKELET
AKDENİZ Üniversitesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'nde 1 yıldır tedavi gören 12 yaşındaki Havva Nur Aydın'ın, "Odamda arkadaşlık edebileceğim bir iskelet istiyorum" dileği, Malta Cumhuriyeti'nde yaşayan hayırsever tarafından gerçekleştirildi. Havva Nur, hastane odasındaki günlerini 'Cılız' adını verdiği iskeletle geçiriyor.
Antalya'da 6'ncı sınıf öğrencisi Havva Nur Aydın, geçen yıl rahatsızlanınca hastaneye götürüldü. Yapılan tetkikler sonunda Havva Nur'a kanser teşhisi konuldu. Hastalığı yüzünden okuluna ara vermek zorunda kalan Havva Nur Aydın, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'nde 1 yıldır kemik ve akciğer kanseriyle mücadele ediyor.
Enfeksiyon riski nedeniyle hastane odasında yalnız kalan Havva Nur, yalnızlığını gidermek için iskelet talebinde bulundu. İlginç dileği sosyal medya üzerinden öğrenen Malta'da yaşayan bir hayırsever, Havva Nur'un isteğini yerine getirdi. Yakınları hayırseverin kargoyla gönderdiği iskeleti, Havva Nur'a teslim etti. Havva Nur şimdi, 'Cılız' adını verdiği iskeletle vakit geçiriyor.
DİZİ ESİN KAYNAĞI OLDU
Televizyonda izlediği bir diziden esinlendiğini, o an kendisinin de tek başına kaldığı gün ve saatlerde her şeyini anlatabileceği bir iskeleti olması isteğinin doğduğunu söyleyen Havva Nur Aydın, "Bir dizide gördüm (İnadına Aşk), orada iskeletle kızın konuşması ve dertleşme sahneleri vardı. Onun en yakın arkadaşıydı. Çok hoşuma gitmişti, o nedenle benim de bir iskeletim olmasını, onunla dertleşebilmeyi istedim. Sıkıldığımda birinin yanımda olmasını istediğim için. Artık onunla konuşacağım, kıyafet giydirip, bandana bağlayıp, belki bebeklik ayakkabılarımı giydiririm" dedi.
YAŞADIĞIM DUYGULARI ONUNLA PAYLAŞACAĞIM
Arkadaşları olduğunu, ancak her zaman yanında olamadığını söyleyen Havva Nur, "Her zaman yanımda olabilecek, istediğimde konuşabileceğim biri olsun diye iskelet istedim. Bu isteğim son zamanlarda arttı. Düşününce böyle bir arkadaşımın olması bana mantıklı geldi. Ziyaretime gelen arkadaşlarım şaşırabilir, çünkü iskelet görünce insanlara değişik gelebilir. Fakat onunla her şeyimi paylaşabileceğim. Hastalığım sırasında, dışarıda karşılaştığım zorlukları paylaşabilirim. Sıkılınca ya da birine kızdığımda ona anlatabilirim. Güzel şeyleri de paylaşabilirim, birlikte yaşayacağımız güzel şeyler de olacak" diye konuştu.
HAYIRSEVERLERE TEŞEKKÜR
Böyle bir sürpriz karşısında çok mutlu olduğunu söyleyen Havva Nur, "Çok mutluyum çünkü bu çok istediğim bir şeydi. Şu an böyle oynamak çok hoşuma gidiyor. Son aylarda böyle bir iskelete sahip olma isteğim artmıştı. Bu hediyeyi göndererek beni mutlu eden hayırsevere teşekkür ediyorum. Aracı olan Antalya Yardım Gönüllüleri Platformu'na ve Halit Mert ağabeyime teşekkür ediyorum. Zaman ayırıp bu isteğimi yerine getirdikleri için. İyi insanlar iyi ki varlar, bizi düşünüyor, hayalimizi gerçekleştiriyorlar" dedi.
Görüntü dökümü
-----------------------
Havva Nur Aydın'dan detay
Havva Nur yatağında otururken
Havva Nur'a İskeletin verilmesi
Annesinden görüntü
İskeletten görüntü
Havva Nur'un açıklaması
(Haber- Kamera: Erol AKKIR/ANTALYA-DHA)
207 MB - 03.25
=================================================
8)ÖĞRENCİLERİ İÇİN SINIFTAKİ SOBANIN ÜZERİNDE PUDİNG HAZIRLIYOR
ŞANLIURFA'nın Siverek ilçesinde, Dardağan İlkokulu sınıf öğretmeni Ece Koyun, derste sınıftaki soba üzerinde puding yapıp öğrencilerine ikram ediyor.
İlçeye 20 kilometre uzaklıkta bulunan Dardağan İlkokulu'nda sınıf öğretmeni Ece Koyun, derste sınıftaki odun sobasının üzerinde öğrencileri için tencerede puding pişiriyor. Bir yandan ders anlatırken diğer yandan yanan odun sobasının üzerinde pudingi pişiren öğretmen Ece Koyun, öğrencilerinin derse ilgisini arttığını söyledi. Sobanın üzerinde pişen pudingi, ders sonrası öğrencilere ikram eden Ece Koyun, "Dardağan İlkokulu'nda iki yıldır görev yapıyorum ve zaman zaman böyle etkinlikler yapıyorum. Öğrencilerin okula karşı hevesi artıyor, daha çok ilgileniyorlar, derslerine olumlu yönde etki yapıyor. Bu tür etkinlikler öğrenciler üzerinde olduğu gibi veliler üzerinde de olumlu etki bırakıyor" dedi.
Görüntü dökümü
------------------------------
Öğretmen ve öğrenciler
Okul bahçesinde oynayan öğrenciler
Puding hazırlayan öğretmen
Öğretmenin sobanın üzerinde puding pişirmesi
Öğrencilere ders anlatması
Öğrencilere puding ikram etmesi
Öğretmenin konuşması
Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
(183 MB)
=================================================