Dha Yurt Bülteni-4
1)HDP'Lİ KÜRKÇÜ: KARAR DÜZELTİLMEZSE CEZAEVLERİNDE TEK TİP DİRENİŞ OLACAKHDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
1)HDP'Lİ KÜRKÇÜ: KARAR DÜZELTİLMEZSE CEZAEVLERİNDE TEK TİP DİRENİŞ OLACAK
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Parti üyelerine ve seçmenlerine yönelik operasyonların bilinçli yapıldığını öne süren Kürkçü, tek tip kıyafet uygulamasının da düzeltilmesini aksi halde cezaevlerinde tek tip direniş olacağını söyledi. İzmir'de yaşanan operasyonlardan sonra gözaltına alınan kişilerin ailelerini ziyaret eden HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, partisinin İl Başkanlığı'nda binasında basın toplantısı düzenledi. Kürkçü, "Türkiye'de her gün bir büyük siyasi soykırım var. Bu kelimeyi bilerek kullanıyorum. Gözümün önünde olan bitenler, dinlediklerim bir siyasi soykırımın her gün sürdürülmekte olduğudur. Nazilerin yaptığından tek farkı soykırımın tanıklarının gaz odalarında infaz edilmemesidir. Gaz odalarını çıkartın, geriye kalan Türkiye'de yapılanlardır. İzmir'in 4.5 milyon nüfusu var. Burada 3 bin insan hukuki mesnet olmaksınız gözaltına alınıyor. Burada büyük sorun var demektir. Türkiye'de hukuki dayanak arama 80 yıllık gelenektir. Bugün PKK'nın telaffuzunu nasıl yaptığına göre tutuklanıyorlar. PKK bir terör örgütü müdür? diye sorular soruluyor. İnsanlar tutuklandıktan sonra geri kalan iş yerlerinin çalışması engelleniyor" dedi.
OPERASYONLAR YÜZDE 50 ARTI 1 İÇİN
Partisine yönelik operasyonun seçimler için yapıldığını da ileri süren HDP'li Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devlet çıldırdı mı? Hayır. Bu serin kanlı siyasi katliam hesabıdır. Tayyip Erdoğan'ın yüzde 50 artı 1'i alması Türkiye'de Kürtlerin nasıl davranacağıyla ilgilidir. HDP tabanı muhalif tavırlarını sürdürürse hiçbir parti hangi ittifakı kurarsa kursun, tek başına yüzde 50 artı 1'i, alamaz. Yapılanlar mutlak sultanlık kurma hırsının seçmen hesaplarına dökülmüş halidir. Gözaltına alınanlar arasında HDP'ye oy vermeyen bir tek kişi yoktur. Seçmen tabanına halkın oy verme davranışına şiddetle yapılmış bir mühendislik çalışmasıdır. Ancak şunu gururla söyleyeyim. Bu insanlar, kendilerine yapılanın, niye yapıldığının ve ne olduğunun farkında. Niçin yapıldığını bilmekte. İnançlarında en ufak bir değişiklik yoktur. İnsanlar sakin ve kendi halinde ciddi serinkanlı yaşıyorlar. HDP çevresinde duruşları sürecektir. Gerileme olmayacaktır."
Mücadelelerini halk hareketi için yaptıklarını, HDP'nin kendi çizgisinde siyaset yapmayı sürdüreceğini ifade eden Ertuğrul Kürkçü, İyi Parti içinde "İyi Parti de önemli bir muhalefet yapmaya başladığı zaman onlara da operasyon yapılacaktır. Bu nedenle geniş demokratik ortaklığın hem tabanca hem siyasi kadrolar tarafından düşünülmesinin zamanıdır" dedi. Kürkçü konuşmasının sonunda ise "Tek tip için cezaevlerinde direnme hazırlığı var. Hükümetin elinde hala yol var. Bu karardan vazgeçebilir. Yoksa cezaevlerinde tek tip direniş olacak" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Basın toplantasından görüntü.
Katılanlardan görüntü.
Haber: Taylan Yıldırım- Kamera: Mücahit BEKTAŞ-İZMİR/DHA
=============================================================
2)ÖZÇEKİM YAPARKEN KALEDEN DÜŞME ANI KAMERADA
ŞANLIURFA'da 39 yaşındaki 8 çocuk babası Halil Dağ, doğum gününde tarihi kalede özçekim yapmak isterken 40 metreden kayalıklara düşerek yaşamını yitirdi. Dağ'ın kayalıklardan düşme anı bir iş yerine ait güvenlik kamerası kayıtlarına yansıdı.
Pazartesi günü Balıklıgöl'de gezen Halil Dağ, beraberindeki arkadaşıyla birlikte tarihi Urfa Kalesi'ne çıkarak burada özçekim yaptığı sırada dengesini kaybederek 40 metre yükseklikten kayalık zemine düşerek ağır yaralandı. Balıklıgöl Devlet Hastanesine kaldırılan Dağ, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Halil Dağ'ın tarihi Urfa Kalesi'nden Balıklıgöl manzarasına arkasına alarak fotoğraf çektirmek istediği sırada dengesini kaybedip kayalık zemine düşme anı ise, bir kafeteryanın güvenlik kamerası kayıtlarına saniye saniye yansıdı. Dağ'ın düşmeden önce taş parçacıklarının savrulduğu, ardından kendisinin sırt üstü düşüp ardından 2 takla atarak kayalık alana çarptığı yer alan görüntülerde adamın düştüğünü görenlerin bu yöne doğru koştuğu görülüyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
Urfa Kalesinden düşen Halil Dağ
Kayalıklara çarparak takla atan Dağ
Olay yerine doğru bakan vatandaşlar
Halil Dağ, sedyeyle ambulansa taşınması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)
(103 MB)
=============================================================
3)KEDİ KOVALARKEN KAPIYA SIKIŞAN KÖPEĞİ İTFAİYE KURTARDI
DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesinde, bir kediyi kovalarken başı bir fabrikanın otomatik kapısının altına sıkışan sokak köpeği, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Bugün saat 02.00 sıralarında, Hacıeyüplü Mahallesi, 3075 Sokak'ta bir sokak köpeğinin kovaladığı kedi, can havliyle bir fabrikanın bahçesine kaçtı. Kedinin peşinden gitmek isteyen köpeğin başı, fabrikanın otomatik kapısının altına sıkıştı. Köpek bulunduğu yerden kurtulamayınca, havlamaya başladı. Olayı farkeden fabrikanın güvenlik görevlileri kurtarmak istedi, ancak köpeğin zarar görmemesi için itfaiyeden yardım istendi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, getirdikleri ekipmanlarla, köpeği sıkıştığı kapının altında kurtardı. Bir itfaiye eri de kurtarılan köpeğin yarasının olup olmadığını kontrol etti. Sokak köpeğinin kendisini kurtaran itfaiye erine teşekkür eder gibi patisini uzatması duygulu anların yaşanmasına neden oldu.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Kapıya sıkışan köpeğin görüntüsü
-Kapıdan ve itfaiye ekiplerinden görüntü
-Kurtarma çalışmasından görüntü
-Bir itfaiye erinin kurtarılan köpekle ilgilenmesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, )
===================================================================
4)ÇÖP DÖKÜLMEMESİ İÇİN TABELA ASTI, YİNE DE ÇARE OLMADI
KONYA'da yalnız yaşayan 80 yaşındaki Havva Akpınar, evinin yanındaki boş araziye çöp ve kül dökülmesinden rahatsız olunca, binanın duvarına 'Allah rızası için çöp dökmeyiniz' yazılı tabela astı. Ancak uyarıcı tabelaya rağmen çöp ve küllerin dökülmeye devam ettiği görüldü. Merkez Meram ilçesi Sahibata Mahallesi'nde iki katlı bir evin ikinci katında oturan Havva Akpınar, evinin bitişiğindeki boş araziye çöp atılmasından rahatsızlık duydu. Akpınar, komşularını, çöplerini 10 metre ilerideki konteynırına atması konusunda uyardı. Ancak uyarıya rağmen komşuları ve çevredekiler çöp ve soba küllerini boş araziye dökmeye devam etti. Havva Akpınar'da torununa 'Allah rızası için çöp dökmeyiniz' yazılı bir tabela asmasını istedi. Torunu da tabelayı hazırlatıp duvara astı.
Özellikle yaz aylarında çöplerin koktuğunu ve bundan rahatsız olduğunu belirten Havva Akpınar, "Yaz aylarında bu çöpler çok kokuyor. Bende torunuma söyledim. Oda karşı komşumuzla birlikte duvara yazı astı. Ama yine de gelip çöp döküyorlar" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Tabeladan ve atılan çöplerden detay
Havva Akpınar röp.
Genel ve detay
(Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA( DHA)
==================================================================
(ÖZEL HABER)
5)ÇEVRE MÜCADELESİ İLE KANSERİ YENDİ
ARTVİN'de, 25 yıldır çevre koruma mücadelesi yürüten ve Yeşil Artvin Derneği'nin yeniden başkanlığına seçilen Nur Neşe Karahan, bir yanda doğa koruma diğer yanda yakalandığı kansere karşı mücadele verdi. Çeyrek asırlık mücadelesinde hakkında 13 kez soruşturma açılan, gözaltına alınan ve nöbetler tutan Karahan, çevre mücadelesi azmi ile yakalandığı kanseri yenmeyi başardı. Artvin'in Kafkasör Yaylası'nda doğal yaşlı ormanlar ile endemik bitki türlerinin yer aldığı Cerattepe mevkiinde, 25 yıl önce bakır madeni kurulması için proje geliştirildi. Tek yaşam alanları olduğunu belirttikleri Cerattepe'de madencilik faaliyetlerine karşı çıkan Artvin halkı da çevre mücadelesi başlattı. 25 yıldır süren çevre mücadelesinin öncülerinden olan Nur Neşe Karahan'ın çevre mücadelesinin yanında çileli bir yaşamı da olduğu ortaya çıktı.
EŞİNİ KAZADA KAYBETTİ, KANSERE YAKALANDI
Çevre mücadelesini birlikte yürüttüğü eşi Mehmet Karahan'ı 1995 yılında trafik kazasında kaybeden Nur Neşe Karahan, eşinin pastanesinin başına geçti, çalışarak 2 çocuğunu büyüttü. Pastacılığı öğrenen Karahan, bir yandan çevre mücadelesini sürdürdü. Yeşil Artvin Derneği Başkanlığı görevini sürdürdüğü 2011 yılında rahatsızlığı üzerine hastaneye başvurdu. Karahan'ın göğüs kanseri başlangıcı teşhisi konuldu. Çevre mücadelesinin yanında bir süre İstanbul ve Ankara'da kanser tedavisi gören Karahan, hastalığı yenmeyi başardı ve yeniden Artvin'e döndü.
13 KEZ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI
1 yıla yakın süren tedavi sürecinin ardından döndüğü Artvin'de çevre mücadelesini sürdüren Nur Neşe Karahan'ın geçen 25 yılda hakkında, 13 kez soruşturma açıldı, 1 kez gözaltına alındı, 3 maden şirketine karşı açtığı 8 dava da 'Cerattepe'de madencilik yapılmaz' kararı ile mücadeleyi kazandı. Son açılan davada mahkemenin 'Madencilik yapılabilir' kararı üzerine şirket 2016 yılı şubat ayında Cerattepe'ye girdi. Şirkete karşı verilen mücadele sırasında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Nur Neşe Karahan, bu olaydan sonra davet edildiği Ankara'da dönemin Başbakan'ı Ahmet Davutoğlu ile görüşmüştü. Mücadeleyi bırakmayan Karahan, önceki hafta yapılan kongrede Yeşil Artvin Derneği'nin 3'üncü kez başkanlığına seçildi.
KARAHAN: KOLAY BİR HAYATIM OLMADI
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, çevrelerinde gördükleri yaşamsal değişmelerden etkilenerek çevre mücadelesine başladıklarını belirterek kurdukları dernekle bu mücadeleyi yürütmeye çalıştıklarını anlattı. Kolay bir hayatı olmadığını belirten Karahan, "Eşim öldükten sonra, emekli oldum ve önce eşinin sahip olduğu pastanenin başına geçtim. Onun sürdürdüğü çevre mücadelesine devam ettim. 2 oğlum var, onların eğitim olarak ihtiyaçların tamamlamam gerekiyordu. Ama her şeyden önce onlara yaşanabilir bir dünya bırakmam gerekiyordu. O nedenle öncelikli olarak, onların gelecekleri için, bu mücadeleyi sürdürdüm. Eşim pastacıydı, hızlı bir şekilde pastacılığı öğrenmeye başladım, hatta eşimin başlattığı ve 5 yıldır sürdürdüğü 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramında, çocuklara bedava dondurma geleneğini 20 yılda ben devam ettirdimö dedi.
'MÜCADELEM BENİ KANSER HASTALIĞINDA CANLI TUTTU'
2011 yılında kansere yakalandığını ve tedavi gördüğünü anlatan Karahan, şöyle devam etti:
"Acil tedavi görmem gerekti, şanslıydım biraz başında yakalamıştım. Kötü huyluydu ve İstanbul'da ameliyat oldum. Ankara'da da tedavim sürdü. Geçen süre çevre mücadelemde zaman kaybı oldu ama yine hiçbir zaman Cerattepe mücadelesinde kopmadım. İnancımı hiç kaybetmedim, kanser korkulacak bir şey değil yeter ki en başından fark edin. Moralinizi yüksek tutarak ve cesaretinizi kırmadan rahatlıkla bu hastalıktan kurtulabilirsiniz. Mücadele beni kanser hastalığımda canlı tuttu, 'Daha çok işim var, sana yenilemem, beni oyalama' dedim. Bu azimle kanseri yenmeyi başardımö
'EN ÖNCE TEMİZ HAVA, TEMİZ SU'
Çevre mücadelesinin ilk yıllarında kendisine 'Sen karışma' diyenler olduğunu ve o yıllardan itibaren mücadeleye karışmaya başladığını anlatan Karahan, madenciliğin bölgeye vereceği zararları araştırdıklarını belirterek "Sonuçta kafamıza göre bu mücadele karşı çıkamazdık. Hakikaten olabilir mi?, zarar vermeden maden çıkartılabilir mi? Bundan devlet kalkınabilir mi? Artvin'i feda edelim ama ülke zengin olur mu? Bir yandan incelemeye başladık. Ama baktık ki ne ülkenin faydası var, ne halkın faydası var, tamamen bir yok ediş projesi. Artvin halkının gerçekten rızası yok. Aklı başında olan herkes, şehre karşıdan baktığı zaman burada madencilik olursa, orası Artvin'in beyni durumunda ve başına gelecekleri aşağı yukarı tahmin edebiliyor. Düşündüğümüz zaman dünyanın bize ihtiyacı yok, bizim dünyaya ihtiyacımız var. En önce korumamız gereken, çocuklarımıza ilk önce vermemiz gereken soluyabilecekleri temiz bir hava, içebilecekleri temiz bir su olmalıö ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Nur Neşe Karahan detayları
-Ev ve işyerinden detay
-Çay ocağında vatandaşarlarla sohbeti
-Nur Neşe Karahan'ın açıklamaları
-Detaylar
-Cerattepe olaylarında Karahan'ın görüntüleri
Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN-DHA
===================================================================
6)AKSARAY'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 8 GÖZALTI
AKSARAY'da polis tarafından uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen şebekeye yönelik yaptığı operasyonda 8 kişi gözaltına alındı.
Aksaray Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, uyuşturucu ticareti yaptıkları ileri sürülen şebekeyle ilgili çalışma başlattı. Yaklaşık 2 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından daha önce belirlenen 10 adrese bugün eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 8 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramada da bir miktar esrar ele geçirildi. Operasyon kapsamında 2 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Operasyondan detay
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
(Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY( DHA))
=============================================================
7)İZMİRLİ DOKTOR, HAKKARİLİ HASTALARIN UMUDU OLDU
HAKKARİ'de görev yapan Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Asude Uzdu, evinden dışarı çıkamayan hasatların umudu oldu. İzmirli olan Dr. Uzdu yaklaşık 1 yıldır evde tedavi hezmeti başlattığını, hastaların bu durumdan memnun olduklarını söyledi.
Hakkari Devlet Hastanesi'nde 1.5 yıldan bu yana görev yapan Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Asude Uzdu, yaklaşık geçen yıl evinden çıkamayan hastalar için 'Evde Fizik Tedavi' uygulaması başlattı. Dr. Uzdu, bu hizmet kapsamında yatalak haldeki hastaların evlerine gidilerek rehabilitasyon uygulaması yapılıyor. Devlet Hastanesi'nde günde 90 hastayı muayene eden Dr. Uzdu ve beraberindeki sağlık ekibi, bir yılda 100 hastaya evinde fizik tedavi uygulaması yaparken, 400 hasta ise, servislerle Hakkari Devlet Hastanesine getirilip tedavi oldu.
Dr. Uzdu, Van'da kafasındaki kis nedeniyle ameliyat olduktan sonra sağ ayağında rahatsızlık oluşan 50 yaşındaki Toli Gül'e de tedavi uyguladı. Gül, kısa sürede sağlığına kavuştu. Dr. Uzdu, Hakkari insanından memnun olduğunu da belirterek, şöyle dedi:
"Hastanemizin sağladığı imkanlarla, yürüyemeyen, evleri uzak olan ve hastaneye geleme imkanı olmayan hastalara evlerinde hizmet veriyoruz. Kasım 2016'dan beri yaklaşık 100 hastaya bu şekilde hizmet verdik. Hastalarımız bu uygulamadan çok memnunlar. Bu uygulama Türkiye'de sadece bir kaç ilde uygulanıyor. Hakkari'de de bir ilki başlattık. Bir yıldır bu hizmeti veriyoruz."
Hakkari Devlet Hastanesi Başhekimi Genel Cerrah Uzmanı Dr.Akay Edizsoy ise 52 uzman ve 20 pratisyen doktorla Hakkari halkına hizmet verdiklerini söyledi. Dr. Edizsoy, şöyle konuştu:
"Hastanemizde görev yapan bazı doktor arkadaşlarımız yaptıkları güzel çalışmalarla iz bırakıyor.Bu doktorlarımızdan birisi de Dr. Asude hanımdır. Canla başla çalışan doktorlarımızı tebrik ediyorum.Ben 10 yıl önce de Hakkari'ye gelmiştim. Çok önemli değişiklikler olduğunu gördüm. Hakkari'de orta çağdan günümüze gelen bir kültür zenginliği ve ahlak yapısı var. Buradaki günlük yaşam tarzları, gelenek ve görenekler ülkemizin birer zenginliği. Bazı arkadaşlarımızın burayla ilgili önyargılı olduğunu görüyoruz. Bunların hiç birine kulak asmamak gerekir. Artık bölgedeki imkansızlıklar geride kaldı."
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Hakkari Devlet Hastanesi binası
-Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Asude Uzdu'nun Toli Gül isimli hastanın koluna girip gezdirmesi
-Gül ile Kürtçe röportaj
-Dr. Uzdu Gül'ü yatağına bırakırken
-Dr. Uzdu ile röportaj
-Dr. Uzdu ve ekibi serviste hasztalara refakat ederken
-Hastaları servisten indirip evlerine bırakırken
-Hasta kadın doktoru öpüp vedalaşırken
-Dr. Uzdu ve beraberindeki ekip, evlerinden dışarı çıkamayan hastların evlerine giderken
-Engelli Necibe Tekçe'ye fizik tedavi uygulaması yapan Dr. Uzdu
-Detaylar
-Necibe Tekçe'nin annesi ile Kürtçe röportaj
-Tekçe'ye tedavi yapılması
-Dr. Uzdu ile röportaj
-Dr. Uzdu aile bireylerinin Kürtçe konuşmasını dinlerken
-Hastane Başhekimi Genel Cerrah Uzmanı Dr.Akay Edizsoy ile röportaj
Behçet DALMAZ/HAKKARİ,
(402 MB)
===================================================================
8)HAYATINI DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARA ADADI
KONYA'da işadamı Uğur Devecioğlu, down sendromlu oğlunun, hayatını kendi imkanlarıyla sürdürebilmesi için çıktığı yolda, aynı durumdaki çocukları da düşünüp rehabilitasyon merkezi kurdu. Bununla da yetinmeyip, onların meslek sahibi olup, kendi paralarını kazanabilmeleri için restoran ve kafeterya açtı. Hayatını down sendromlulara adayan Devecioğlu'nun 2,5 yıl önce hayata geçirdiği restoran ve kafeteryada 10 genç istihdam ediliyor.
52 yaşındaki Uğur Devecioğlu, şu an 24 yaşında olan down sendromlu oğlu Gökhan Devecioğlu'nun 3 yaşına kadar durumunu kabullenemediklerini, bunun kendilerine verilen bir ceza olduğunu düşündüklerini belirtti. Devecioğlu, 3 yıl sonra oğluyla birlikte alışverişe, düğüne ve restoranda gitmeye başladığını ancak çevredekilerin bakış ve tepkileri üzerine yeniden oğluyla dışarı çıkmamaya başladığını kaydetti.
OĞLU GÖMLEĞİNİ DÜĞMELEYEBİLSİN DİYE YOLA ÇIKTI
Oğlu 8 yaşına geldikten sonra, gömleğini kendisi düğmeleyip, kardeşlerine ve başka birisine muhtaç olmamasını istediğini ifade eden Devecioğlu, "Oğlumla benim aramda 29 yaş fark var. Anne ve babadan sonraki süreçte kendisine yetebilecek öz bakım ve becerilerini yapabilecek boyutta olmasını istiyorduk. Onun için eğitim almasını sağladık. Gökhan'ım bir gömleğinin düğmelemesini bilmiyordu. Çocuğumuz gömleğini ilikleyebilse de kardeşine, ağabeyine yük olmasa diye çıktığımız bir noktaydı. Ama şükürler olsun şu an çok ileri noktadayız. 24 yaşında ve kendi evine maaşını kazanabilen, sorumluluklarını yapabilen bir delikanlı oldu." diye konuştu.
Devecioğlu, Gökhan gibi özel gereksinimli çocuklarında kendilerini geliştirmelerini düşündüğü için dernek kurup, 2007 yılında rehabilitasyon merkezi açtığını belirtti. Orada çocukların kendilerini geliştirmesi için çalıştıklarını ifade eden Devecioğlu, çocukların meslek sahibi olup, devlete ya da başka birisine muhtaç olmadan kendi paralarını kazanabilmeleri içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nezdinde kurulmuş olan 'Korumalı iş yeri' statüsünde restoran ve kafeterya açtıklarını belirtti.
10 GENÇ İSTİHDAM EDİLİYOR
Şu an Meram'da bulunan restoran ve kafeteryada 10 gencin istihdam edildiğini ifade eden Devecioğlu, gençlerden 4'ünün down sendromlu diğerlerinin de hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği bulunduğunu söyledi. Restoran dışından 15 gencin de bir otelde mesleki eğitim kursu almalarını sağladıklarını belirten Devecioğlu, bu gençlerden ikisinin başka kurumlarda çalıştıklarını kaydetti.
9,5 YIL SONRA EMEKLİ OLACAKLAR
Devecioğlu, iş yerinde çalışan gençlerin 9,5 yıl sonra emekli olabileceklerini hatırlatarak, "Bizim gençler inşallah 9,5 yıl sonra emekli olacaklar. 9,5 yıl sonra emekli olan bir çocuğumuz, artık devletimizin yaşlı ya da engelliye verdiği bir maaş şeklinde değil de, kendi alın terleriyle kazandıkları parayı almış olacaklar. Şu an 10 gencimizden 3'ü ailesine bakabilecek boyutta. Ailelerine yük olan, yani bir gün öncesinde o sofranın bir horantası olan gencimiz, 1400 lira maaş alan, evine maddesel anlamda katkı sağlayan, sabah işe gidip, akşam evine dönen bir fert haline gelmiş oldular. Bunlar inanın kolay şeyler değil." dedi.
'BAŞBAKANDAN TAKDİR BELGESİ ALDIK'
Devecioğlu, Dünya Engelliler Günü nedeniyle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın daveti üzerine geçen ay İstanbul'daki törene katılıp Başbakan Binali Yıldırım'dan takdir belgesi aldıklarını söyledi.
"BİZ KENDİMİZE GÜVENDİĞİMİZ İÇİN BURADAYIZ
Restoranda 2.5 yıldır garson olarak çalıştığını belirten Esra Ortakalaycı, "Müşterilerimizle ilgilenmeyi çok seviyoruz. Bizi başka görüp, hoş tutan insanlar var. Başka türlü olup bize acır gibi bakan insanlar da var. Ama biz bunlara rağmen her şeyi yenmeyi düşünüyoruz. Çünkü biz kendimize güvendiğimiz için buradayız." dedi.
Yine garson olarak görev yapan Şeyma Benli, "Burayı çok seviyorum. Müşterileri karşılıyoruz, onlar bize iyi davranıyorlar. Biz onlarla ilgilenmekten de çok mutlu oluyoruz. Az müşteri geldiği zaman üzgün oluyoruz. Müşteriler gelse de neşemiz olsun istiyoruz. Buraya gelmeden önce evde oturup hiçbir şey yapmıyordum." dedi.
Mutfakta görev yapan Zekeriya Akman da, "Burada günlerim çok eğlenceli geçiyor. Bol bol çalışıyorum. Arkadaşlarımla, şeflerimle sohbet ediyorum. Burada çalışmaktan çok memnunum. Ailem de oldukça memnun." dedi.
Görüntü dökümü:
-------------------------------------------
-Down sendromlu gençlerin kafe de çalışırken detayları
-Zihinsel engelli ve down sendromluluardan detaylar
-Uğur Devecioğlu röp
Down sendromlu Esra Ortakalaycı röp
-Down sedromlu Şeyma Benli röp
-Zihinsel engelli Zekeriye Akman röp
(Haber: İsmail AKKAYA-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,)
===========================================================
9)ÇOCUKLAR ÜŞÜMESİN DİYE
ANTALYA'da 60 yaşını geçmiş ve gününün büyük bölümünü Muratpaşa Belediyesi Yaşlı Evi'nde geçiren 60 yaş üstü kadınlar, Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çocukların üşümemesi için 'Elim Sende' kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında kadınlar, ördükleri atkı, bere ve eldivenleri gönderecek.
Antalya'da 60 yaşını aşmış 20 kadın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çocukların üşümemesi için bir proje başlattı. Muratpaşa Belediyesi Yaşlı Evi'nin ziyaretçi kadınları, 'Elim Sende' projesi ile minik bedenleri ısıtacak. Kadınlar, ördükleri atkı, bere ve eldivenleri, belediye aracılığıyla ihtiyaç sahibi çocuklara gönderecek.
Muratpaşa Belediye Başkanı CHP'li Ümit Uysal, falezlerin üstünde yer alan Yaşlı Evi'nin Antalya'nın en değerli mekanlarından biri olduğunu, burasını kıdemli komşularına ayırdıklarını söyledi. Buradakileri mutlu ortamda sosyalleşirken görmekten onur duyduklarını kaydeden Uysal, ziyaretçilerinin 'Elim Sende' projesiyle kendilerini gururlandırdığını vurguladı. Yaşlı Evi'nde yapılan örgü bebeklerin Türkiye'nin farklı kentlerindeki çocuklar için hazırlandığını belirten Uysal, 'Elim Sende' projesi ile de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çocuklara ulaşacaklarını söyledi. Uysal, "Buradaki misafirlerimiz kendi gönül zenginliklerini oralara kadar uzatmaya gayret ediyor. Biz de belediye olarak köprüyü zenginleştirmeye gayret ediyoruz. İhtiyacı olan çocuklara fahri babaanne ve anneanneleri harika bir köprü kuruyor" diye konuştu.
KOMŞULAR RAHATSIZ OLMASIN DİYE
Projenin mimarlarından 67 yaşındaki Mualla Erel, plastik topla oynayan torunu için komşulara rahatsızlık vermemesi için ipten bir top ördüğünü, daha sonra ördüğü 100 topu çocuklara dağıttığını söyledi. Erel, "Yaşlı evine geldikten sonra bu toplardan uzak köylere ihtiyacı olan çocuklara göndermeye başladık. Kış mevsiminde olduğumuz için de bere, eldiven ve atkı gibi ihtiyaç malzemeleri üretiyoruz. Bu yaptıklarımızın ihtiyacı olan çocuklara ulaşma fikri bizi çok daha mutlu ediyor" dedi.
'EKLEMLERİMİZ DE SAĞLIK BULUYOR'
Aynı yaştaki Esma Pınar da 2 yıldır Yaşlı Evi'ne geldiğini söyledi. Burada projelere katkı sunduğunu dile getiren Esma Pınar, "Ördüğümüz eldiven ve bereleri, oyuncukları doğudaki çocuklarımıza gönderiyoruz. Ben yine ördüğüm oyuncakları çevremdekilere satarak üniversite öğrencilerine az da olsa bir burs vermekteyim. Aynı zamanda örgü sayesinde beynimiz gelişiyor ve eklemlerimiz sağlık buluyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Yaşlı evi dış plan görüntü
-Örgü ören kadınların görüntüsü
-Örgü örülürken yakın plan görüntü
RÖP 1: Esma Pınar
Başkan Ümit Uysal kadınlarla sohbet ederken görüntü
RÖP 2: Ümit Uysal ( Muratpaşa belediye Başkanı )
Kadınların görüntüsü
RÖP 3: Mualla Erel
Örgü oyuncakların görüntüsü
Detaylar
(Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA),
484 MB ///03.24