Dha Yurt Bülteni-4
1)DHKP-C'DEN TUTUKLANAN AKADEMİSYENLER BERAAT ETTİ SAKARYA'da, DHKP-C'ye yönelik soruşturma kapsamında yargılanan Sakarya Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Hatice Senem Doyduk, araştırma görevlileri Emre Demirtaş ve Serhat Ulubay beraat etti.
1)DHKP-C'DEN TUTUKLANAN AKADEMİSYENLER BERAAT ETTİ
SAKARYA'da, DHKP-C'ye yönelik soruşturma kapsamında yargılanan Sakarya Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Hatice Senem Doyduk, araştırma görevlileri Emre Demirtaş ve Serhat Ulubay beraat etti. Sakarya'da geçen yıl Eylül ayında DHKP-C'ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan, tutuksuz yargılanan Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Hatice Senem Doyduk, araştırma görevlileri Emre Demirtaş ve Serhat Ulubay hakkında dün Sakarya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi karar verildi. Mahkeme heyeti, Hatice Senem Doyduk, Emre Demirtaş ve Serhat Ulubay için beraat kararı verdi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, üç akademisyen hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan ise 7.5- 15 yıl hapis cezası isteniyordu.
Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya), -
====================================================
(ÖZEL HABER)
2)BATI AKDENİZ'İN ZİRVELERİNDE KAR SEVİNCİ
ANTALYA kent merkezine 47 kilometre uzaklıkta, 2200 metre yükseklikteki Saklıkent Kayak Merkezi, beyaza büründü. Antalyalılar kış sezonunun ilk karını görmek için zirveye çıktı, kartopu oynadı. Saklıkent'in yanı sıra Isparta Davraz ve Burdur Salda kayak merkezleri de yoğun ilgi görüyor.Yurdu etkisi altına alan soğuk ve yağışlı hava, kayak turizmi için gün sayan işletmecileri sevindirdi. Turizmin başkenti Antalya'ya bir saat mesafedeki Saklıkent Kayak Merkezi'nde kar yağışının ardından kayak sezonu açıldı. Kayak yapmak isteyenlerin yanı sıra sahil kentinde sezonun ilk karını görmek isteyenler de zirveye çıktı. Kar kalınlığının 25 santimetreye ulaştığı bölgede vatandaşlar kartopu oynadı, kardan adam yaptı. Kar sevincini doyasıya yaşayanlar beyaz eğlencenin tadını çıkarttı. Kartpostalları aratmayan manzaraların oluştuğu Saklıkent yolunda, çam ağaçlarının dalları karla kaplandı. Dağ evlerinin çatıları da karla örtüldü. Ziyaretçiler, kar kaplı zirveden Antalya ve dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinin manzarası eşliğinde özçekim yaptı.
KAYAKÇILAR HAFTAYA GİDECEK
Kayak sporcularının birkaç hafta içinde zirveyi gelmeye başlayacağını belirten Saklıkent Kayak Merkezi yöneticisi Cuma Özaydın, ekip olarak hazır olduklarını anlattı. Kayakçıları dağın zirvesine taşıyacak telesiyejlerin son bakımlarının yapıldığını vurgulayan Özaydın, "Zemin karla kaplandı. Sıkıştırma işlemleri tamamlandı. Son yağan kar oldukça kaliteli. Pistler kayak yapmaya müsait" dedi.
SAHİLDE DENİZ KEYFİ
Saklıkent Kayak Merkezi'nden vatandaşlar kar keyfi yaparken sahildekileri ise sıcak havanın tadını çıkardı. Hava sıcaklığının 18 derece kaydedildiği sahile gelenler denize olta attı. Bazı vatandaşlar sahilde yürüyüş yaparken bazıları ise kıyıda oturup denizi izledi.
DAVRAZ SEZONA HAZIR
Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden Davraz'da da sezon açılış heyecanı yaşanıyor. Davraz Dağı Karlıyayla Kış Sporları Turizm Merkezi'nin oteller bölgesinde kar kalınlığı 15 santimetreye ulaştı. Toz kar yağdığı için pist bölgelerinde kayak yapılamasa da cuma günü için beklenen yoğun kar yağışı umutları artırdı. Davraz'da 4 mekanik tesisle kayak yapılabilen merkezin üç pistinden sadece oteller bölgesindeki pist açıldı. Diğer pistlerin ise hafta sonuna kadar açılacağı belirtildi. Eğirdir Gölü manzarası, coğrafyanın yeşil dokusu ve beyaz örtüsü bir arada görüldüğü için 'Altın üçgen' olarak adlandırılan Davraz'da mekanik sistemler de yükseliyor. 2365 rakıma sahip Davraz Dağı'nda şu an 2345 metreye mekanik sistemle ulaşılabiliyor.
YENİ YIL REZERVASYONLARI UMUT VERİCİ
Davraz Kayak Merkezi'nde 122 oda 280 yatak kapasiteli 5 yıldızlı Davraz Sirene Otel başta olmak üzere 17 oda 55 yatak kapasiteli İsperia Otel ve 42 oda 100 yatak kapasiteli SDÜ'nün Uygulama Oteli'yle birlikte toplam 3 otel bulunuyor. Bu otellerde yılbaşı gecesi için doluluk oranının yüzde 90'a ulaştığı belirtildi.
YURT DIŞINDAN DA İLGİ VAR
Davraz sadece Türkiye'den değil Avrupa, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ülkelerinden de yoğun ilgi görüyor. Davraz Kayak Merkezi, çığ ve kaybolma tehlikesi olmayan, hem Alp hem kuzey disiplini kayak yapılabilen nadir yerlerden biri olarak gösteriliyor. Davraz'ın tüm bu özellikleriyle kayak severlerin her ihtiyacına cevap verebileceğini kaydeden kayak antrenörü Ömer Tetik, merkezin şimdiden yeni yıla hazır olduğunu söyledi.
SALDA'DA KAR KALINLIĞI 10 SANTİM
Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı Bağlı Eşeler Yaylası Tınaztepe mevkiindeki Salda Kayak Merkezi'nde ise kar kalınlığı 10 santimetreye ulaştı. Burdur'a 77, Denizli Çardak Havalimanı'na ise 56 kilometre uzaklıktaki 2079 rakımlı Salda Kayak Merkezi, Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda Gölü manzaralı, uzunlukları 1000- 1500 metre arasında değişen 5 pist ve 8860 metre uzunluğunda telesiyejle her seviyeden kayaksevere hizmet veriyor. Yeşilova Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından bu yıl kayak merkezindeki kafeteryanın üzerine seyir terasıyla 8 odalı ve 20 yatak kapasiteli misafirhane yapıldı.
Görüntü Dökümü
------------------
Saklıkent kayak merkezinden görüntü
Kardan adam yapanlar
Kar topu oynayanlardan detay görüntü
Yolda kalmış kamyon görüntüsü
Kayak merkezinden görüntü
Sahilden görüntü
Denize olta atanlar
Sahilde yürüyenler
Sahilden detay
Haber: İbrahim LALELİ- Mehmet ERÇAKIR- Mesut MADAN - Kamera: Emrah GÜL- Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==================================================
(ÖZEL HABER)
3)İZMİR'DEN HAKKARİ'YE ISITAN YARDIM
HAKKARİ'nin Sarıtaş köyü Yusuf Kızılboğa İlk ve Orta Okulu Müdürü Büşra Deviren'in sosyal medya hesabından yaptığı yardım çağrısına İzmir'de faaliyet gösteren Anadolu Birliği Derneği'nden yanıt geldi. Dernek, okulun 238 öğrencisine kışlık mont, ayakkabı, kırtasiye malzemesi, ana okul öğrencilerine oyuncak ile okula 2 projeksiyon cihazı hediye etti.
Merkezi İzmir'de bulunan, yönetim kadrosu ise Türkiye'nin çeşitli kentlerinde gelenlerin oluşturduğu Anadolu Birliği Derneği, Hakkari'de bir köy okulu için sosyal medya hesabında paylaşılan yardım çağrısına kayıtsız kalmadı. Hakkari'ye 50 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıtaş köyünde bu yıl hizmete açılan Yusuf Kızılboğa ilk ve Orta Okulu Müdürü Büşra Deviren'in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar üzerine Dernek Genel Başkanı Veysel Güldoğan ve 30 yıl önce Boybeyi köyünün Yeşilbulak mezrasından İzmir'e yerleşen dernek yönetim kurulu üyesi emekli Astsubay Mustafa Yıldız, hemen harekete geçti.
Genel Başkan Güldoğan ve yönetik Kurulu Üyesi Yıldız, köy okulunu ziyaret ederek, 238 öğrenci için getirdikleri mont ve botları kend eleriyle giydirip, anaokulu öğrencilerine oyuncak dağıttı. Güldoğan ve Yıldız okula da 2 projeksiyon cihazı hediye etti. Güldoğan, Anadolu Birliği Derneği'nin 2003 yılında Türkiye'nin 7 bölgesinden gelip İzmir'de yaşayan sanayici, tüccar, avukat ve siyasetçiden oluşan bir grup sivil girişim tarafından kurulduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye'nin her yeri bizim anlayışı ile Hakkari'ye geldik. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin diğer yerlerinde elimizden geldiğince devletimize faydalı bir nesil yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz ve gayret edeceğiz.Hakkari'nin Sarıtaş Köyündeki çocuklarımızı sevindirmekle büyük mutluluk yaşadık. Biz Anadolu Birliği olarak bu tür projeleri devam ettireceğiz. Anadolu'nun her yerinde devletine bağlı, milletine bağlı bir nesil yetişmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız."
30 yıl sonra doğduğu topraklara vefa borcunu ödemeye geldiğini anlatan Anadolu Birliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Emekli Astsubay Yıldız ise yıllar sonra doğduğu topraklardaki çocuklara yardımda bulundukları için çok mutlu olduğunu söyledi. Yıldız, "Bizim dönemimizde çok zor şartalar vardı. Ama elimizden geleni yaptık ve okuduk. Büyükşehirlere göç ettik. Beşiğinde sallandığımız köyümüze ise vefa borcumuz var. Bu borcumuzu da eğitim öğretim gören ve ihtiyacı olan öğrencilere yardım ederek ödeyoruz. Bundan sonra da okulumuzun her türlü ihtiyacını gidermeyi sürdüreceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Yardım yapılan köy okulu
-Öğrencilere hediye dağıtılırken
-Anadolu Birliği Derneği Başkanı Güldoğan ve Mustafa Yıldız'ın öğrencilere ayakkabı giydirmesi
-Öğrencilerle birlikte sıraya oturmaları
-Öğrencilerle konuşmaları
-Dernek Başkanı Güldoğan ile röportaj
-Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yıldız ile röportaj
-Okul Müdürü Büşra Deviren ile röportaj
-Okul önünde hatıra fotoğrafının çekilmesi
Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -
==================================================
(ÖZEL HABER)
4)ÖNCE SERADA, SONRA SPORDA TER DÖKÜYORLAR
ANTALYA'da bir grup çiftçi kadın, sabah saatlerinde seralarda çalışarak, öğleden sonra profesyonel eğitmen eşliğinde spor yaparak ter döküyor. Antalya'da havalimanının hemen yanında bulunan ve daha çok seraların bulunduğu Yenigöl Mahallesi'nde kadınlar, sabahın ilk saatlerinde çocuklarını okula gönderdikten sonra soluğu seralarda yer alıyor. Seralarda maydanoz ve marul kesen kadınlar öğle saatlerine kadar burada çalışarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Öğlen okuldan gelen çocuklarının karnını doyuran kadınlar, ardından Muratpaşa Belediyesi'nin kendilerine için yaptırdığı çadırda profesyonel spor eğitmeni eşliğinde spor yapıyor. Yaşları 25 ile 70 arasında değişen yazmalı şalvarlı kadınlar, aerobiğin yanı sıra pilates yapıyor.
'SERADA YORULUYUYORUZ, SPORDA DİNLENİYORUZ'
Fatma Ateş (65) güne serada başladıklarını kaydetti. Vücutlarının gelişmesi ve arkadaşlarıyla bir araya gelmek için spor yapmaya gittiğini belirten Ateş, "Spor her şeye şifa oluyor. Serada yoruluyoruz ama sporda dinleniyoruz. Çok şükür memnunuz hayatımızdan" dedi.
'DOKTORA DEĞİL SPORA GİTSİNLER'
Semiha Karagöz (60) ise 50 yıldır serada çalıştığını vurguladı. Sabah erken kalkıp evlerinin işini tamamladıklarını kaydeden Karagöz, "Hava ısınmadan seraya koşuyoruz. Öğlen biraz dinlendikten sonra spor yapmaya gidiyoruz. Tansiyona, romatizmama çok iyi geldi. Çok faydasını gördüm. Bugün Antalya merkezdeydim ama spor var diye koşa koşa buraya geldim. Herkese tavsiye ederim, doktora gideceklerine spora gelsinler. Spor yapınca bende hafiflik başlıyor, diz ağrılarım geçiyor" diye konuştu.
'ÇALIŞAN, ÜRETEN VE SPOR YAPAN KADINLARIZ'
Sera sahibi Emine Dolaman (37) saat 08.00'de işçilerle yola koyulduklarını söyledi. Eğlenerek çalıştıklarını anlatan Dolaman, "Saat 15.00 gibi salona geçiyoruz. Bize bu imkanı tanıyan Muratpaşa Belediye Başkanımız Ümit Uysal ve muhtarımıza teşekkür ediyoruz. Mahallede bir şey yapamıyorduk. En azından salonda arkadaşlarımızla sporda bir araya geliyoruz. Çalışan, üreten ve spor yapan kadınlarız" dedi.
'VÜCUDUMUZ DİNLENİYOR'
Döndü Gök (40) ise, "Aktif oluyoruz. Eğlencesi güzel, bazı hareketlerde zorlanıyorum ama onları da başaracağım. Spor yapmadığımız günler spor yapma ihtiyacı hissediyorum" dedi. Nuriye Aka (48) da zayıflamak ve formda kalmak için spor yaptığını söyledi. Aka, "Seralarda yoruluyoruz ama buraya gelince çok iyi oluyor. Vücudumuz dinleniyor, spordan çok faydalanıyoruz. Herkes spor yapsın, eşim de spor yapmam için beni gönderiyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Kadınların kamyonet kasanında seraya gelişleri
Sera içinde hazırlık yapmaları
Kadınların sera içinde maydanoz kesmeleri
RÖP 1: Fatma Ateş
Seradan görüntü
RÖP 2: Semiha Karagöz
Serada çalışmadan görüntü
RÖP 3: Emine Dolaman
Toplanan maydanozların araca taşınması
Kasaların araca yüklenmesi
DHA Muhabiri Hasan Demirbaş anonsu
Spor salonunda spor yapan kadınların görüntüsü
Spor eğitmeninin görüntüsü
RÖP 4: Döndü Gök
RÖP 5: Nuriye Aka
Detaylar
688 MB /// 06.16
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==========================================================
5)İNTİHAR ETTİĞİ SÖYLENEN ASTEĞMENİN AİLESİ: İNANMIYORUZ
KIBRIS'ta vatani görevini yaparken geçen yıl intihar sonucu öldüğü açıklanan asteğmen Musa Gençdoğan'ın (24) ailesi, olayın intihar olmadığını iddia etti. Askeri mahkemelerin kapanmasının ardından yeniden soruşturulan olayla ilgili baba Kadir Gençdoğan, kendilerine anlatılan her şeyin çelişkili olduğunu öne sürdü. Ağabey Oğuzhan Gençdoğan da "Bize olayın ne olduğunu adam gibi açıklasınlar yeter. İntihar olduğuna inanmıyoruz" dedi. KKTC'de vatani görevini yapan asteğmen Musa Gençdoğan'ın ailesini 26 Mart 2016 tarihinde arayan askeri yetkililer, çocuklarının intihar ettiği haberini verdi. Baba Kadir Gençdoğan ve iki yakınının KKTC'ye giderek Kumluca'ya getirdiği Musa Gençdoğan'ın cenazesi toprağa verildi. Kıbrıs'taki askeri savcılık Musa Gençdoğan'ın ölümünü intihar olarak değerlendirirken, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Çocuklarının ölümünü şüpheli bulan ailenin itirazı üzerine konu Adana'daki askeri mahkeme tarafından ele alındı. Askeri mahkemelerin KHK ile kapatılması sonrası ise olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatıldı.
'NE YAPTILARSA OĞLUMUN ÖLÜSÜNÜ GÖNDERDİLER'
Ahşap doğrama işiyle uğraşan baba Kadir Gençdoğan (59), KKTC'ye giderek olayı araştırdığını belirtirken, "İlk ve orta dereceli okullar ile niversiteyi birincilikle bitirdi. Tuzla'da yedek subay okulunu da üstün başarıyla bitirdi. Kıbrıs'ı seçmemesini söyledim. Bir arkadaşıyla Kıbrıs'ta askerlik yapmak istediğini söyledi. Kıbrıs'ta 17 gün karakol komutanlığı yaptı. 17 günde üstün başarı belgesi aldı. Böyle başarılı bir askeri geri hizmete aldılar. 3 ay içinde Kıbrıs'ta ne yaptılarsa oğlumun ölüsünü gönderdiler" dedi.
'HER ŞEY ÇELİŞKİLİ'
Oğlunun HIV virüsü kaptığı ve 15 günde 15 kilo verdiğinin söylendiğini kaydeden Kadir Gençdoğan, "Otopsi raporunda ne HIV virüsü var, ne de kilosu düşmüş. 'Duydun mu amca senin oğlun kanser olmuş', 'Amca senin çocuk alkolik olmuş' dediler. Alkol testi istedim. 'Çocuğum cuma namazlarını geçirmeyen, inançlı bir çocuktu' dedim. Sülalemde ve ailemde hiç alkolik yoktur. Benim çocuk askeriyenin içinde her gün 6 bira alıyormuş. Odasında içiyormuş. Beraber kaldığı 20 subayın ifadesini aldık. Hiçbiri de 'gördük' demedi. Otopsi raporunda alkol kesinlikle yok. 'Senin oğlun eğlence yerlerine gitmiş' dediler. Kamera görüntülerini istedim. Gösteremediler. Her şey çelişkili" diye konuştu.
'9 DEFA KIBRIS'A GİTTİM'
Oğlunun ölümünün ardından otopsi için doktor çağrılmadığını ve 6 saat sonra hastaneye getirildiğini öne süren Kadir Gençdoğan, şöyle dedi:
"Doktoru buldum. 'Amca beni olay yerine götürmediler. Onu hastaneye getirdiler' dedi. 'Ben oraya gitseydim çocuğun yatış, duruş ve gözün bakış şeklinden ne olduğunu anlardım' dedi. O konuda suç işlediler. 'Beni müdahil olarak yaz' dedi. 'Senin oğlun HIV virüsü olmuş, kanser olmuş' diyen avukat 4 ay sonra 'Senin savcı FETÖ'den tutuklandı haberin var mı' dedi. O savcı tutuklanmadan bir gün önce çocuğumun davasına takipsizlik kararı vermiş. Bizim dava Adana'ya geçti, Adana'da savcı 'Allah Allah' dedi. 'Bu dosyada bir şey yok. İçi boş bu dosyanın' dedi. Askeri mahkemenin biri bozuyor, biri takipsizlik kararı veriyor. Hangisine inanayım. Avukat 'Amca sen bu işin peşini bırakma beni de müdahil yazdır. Zaten o FETÖ'cü savcı hiçbir şey bilmiyordu. Onu biz yönlendiriyorduk' dedi. Benim çocuğum intihar ediyor. Çenesinin altındaki delik geniş, tepesindeki delik kalem arkası kadar. Nasıl oluyor? Alttan sıkılan mermi kafa tasını parçalar. Çocuğumun öldüğü yerde bir ağaç var. Çam, dalları kırılmış. 'Rüzgardan kırılmıştır' dediler. Yaş çam dalı rüzgardan kırılmaz. Orada mücadele edilmiş. Tam 9 defa Kıbrıs'a gittim. En sonunda 'Amca senin derdin maddiyat değil. Artık inandık' dediler. Gönderdikleri yol parasını dahi geri iade ettim. Bana binbaşı, 'Amca sen bu olayın üstüne neden bu kadar düşüyorsun. Senin oğlun zaten şehit oldu ya' dedi. Çocuğumun intihar kağıdı var. Kesinlikle oğlumun yazısı değil."
'KİMSEYLE KAVGA ETMEDİK'
Anne Mediha Gençdoğan (61), hayatını iki çocuğuna adadığını anlatırken, "Onları gül gibi yetiştirdim. Ne beyim, ne de ben okumadık. İki oğlum var onları yetiştirmek için gece gündüz çalıştık. Kimseyle kavga etmedik. Herkes şahit, hiç karakol kapılarına düşmedik. Madem benim oğlum hastalandı, kötü hallere düştü. Bizi neden aramadılar? Bize neden haber etmediler? Ben bunun peşindeyim" dedi.
'İNTİHAR OLDUĞUNA İNANMIYORUZ'
Ağabey Oğuzhan Gençdoğan (29) da şöyle dedi:
"Kardeşim, Kıbrıs'ta 17 günlük izne giden bir teğmen yerine karakol komutanlığı yaptı. Sonra tümen komutanı o kadar subay varken, kardeşime 'Sen benim yaverim olacaksın' diye yanına çağırmış. O tümen komutanı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra soruşturma geçirdi. Açığa alındı. Sonra da emekli edildi. Bu komutan kardeşimin silahını elinden aldı. İstemediği halde aile kantinine verdi. Kardeşim 26 Mart cumartesi günü bölük nöbetçi subayıyken, saat 01.00 veya 02.00 sıralarında ölüyor. Otopsi raporlarında öyle geçiyor. Kardeşim karakola 50 metre uzaklıkta çam ağaçlarının dibinde ölü bulunuyor. Kardeşimin iki ayrı yerde kan izi var. Aralarında 1.80 santim mesafe vardı. Kardeşimin saldırıya maruz kaldığını düşünüyorum. Kurşunu yedikten sonra ikinci kan izi de yere düştüğündeki kan izidir. 'Rum avcılar geliyor' diyorlar. 'Rum avcılar avlanıyor' dediler. Bir Rum avcı askeri birliğin içine girebilir mi? Bizim devletten tek istediğimiz şudur; biz şehitlik, mehitlik, para- pul istemiyoruz. Madem kardeşim intihar etti, adam gibi açıklasınlar. Başına bir iş geldiyse, ölümüne ne sebep oldu, bize açıklasınlar bunu istiyoruz. Sorumluları bulunsun. Bize olayın ne olduğunu adam gibi açıklasınlar yeter. İntihar olduğuna inanmıyoruz."
Şehitlik verilmeyen ve sivil hayatında sözleşmeli öğretmenlik yapan Musa Gençdoğan'ın ailesi, ölümünün ardından çeşitli askeri kurumlar tarafından kendilerine toplam 71 bin lira verildiği belirtirken, bu paraya dokunmadıklarını da aktardı.
Görüntü Dökümü
--------------
RÖP 1: Kadir Gençdoğan (baba)
RÖP 2: Mediha Gençdoğan (anne)
RÖP 3: Oğuzhan Gençdoğan (ağabey)
Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya),
===============================================================
6)ÖĞRENCİLERİN AİLELERİNE YILBAŞI KARTI
BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, bu yıl kayıt yaptıran 7 bin öğrencinin ailesine yılbaşı tebrik kartı gönderdi. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, İstiklal Yerleşkesinde bulunan PTT Şubesinde Burdur PTT Başmüdürü Aysel Varlıker ile birlikte bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran 7 bin öğrencinin ailesine üzerlerinde Salda Gölü, İnsuyu Mağarası, Sagalassos Antik Kenti, Kibyra ören yeri, Karacaören Barajı, Salda Kayak Merkezi, Burdur saat kulesi, İstiklal Yerleşkesi ve Taşoda Konağı'nın fotoğrafları bulunan yılbaşı tebrik kartı postaladı. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, PTT Genel Müdürlüğü'nün destekleriyle Burdur'un tarihi ve turistik yerlerinin yer aldığı 7 bin kartpostal basıldığını anlatırken, "Kişiye özel hazırlanmış, özel pullarla bu sene üniversitemize kayıt yaptıran 7 bin öğrencimizin ailelerinin yeni yıllarını tebrik etmek ve şehrimizi tanıtmak amacıyla bir tebrik hazırladık. Öğrencilerimizin ailelerine, onların bizim için kıymetli birer emanet olduğunu ifade ettik" dedi. PTT Başmüdürü Aysel Varlıker, kartlardaki görsellerin MAKÜ tarafından Burdur'un tanıtımına yönelik olarak belirlendiğini ve basımının PTT Genel Müdürlüğü tarafından ücretsiz yapıldığını söyledi.
Konuşmaların ardından öğrenci aileleri için hazırlanan kartpostallar Rektör Adem Korkmaz ve PTT Başmüdürü Aysel Varlıker tarafından postaya verildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
MAKÜ PTT dış görünüş
Aysel Varlıker'in konuşması
Adem Korkmaz'ın konuşması
Kartların postaya verilmesi
Detay
264 MB /// 04.22"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
========================================================
7)ÖĞRENCİLERİN AİLELERİNE YILBAŞI KARTI
BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, bu yıl kayıt yaptıran 7 bin öğrencinin ailesine yılbaşı tebrik kartı gönderdi. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, İstiklal Yerleşkesinde bulunan PTT Şubesinde Burdur PTT Başmüdürü Aysel Varlıker ile birlikte bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran 7 bin öğrencinin ailesine üzerlerinde Salda Gölü, İnsuyu Mağarası, Sagalassos Antik Kenti, Kibyra ören yeri, Karacaören Barajı, Salda Kayak Merkezi, Burdur saat kulesi, İstiklal Yerleşkesi ve Taşoda Konağı'nın fotoğrafları bulunan yılbaşı tebrik kartı postaladı.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, PTT Genel Müdürlüğü'nün destekleriyle Burdur'un tarihi ve turistik yerlerinin yer aldığı 7 bin kartpostal basıldığını anlatırken, "Kişiye özel hazırlanmış, özel pullarla bu sene üniversitemize kayıt yaptıran 7 bin öğrencimizin ailelerinin yeni yıllarını tebrik etmek ve şehrimizi tanıtmak amacıyla bir tebrik hazırladık. Öğrencilerimizin ailelerine, onların bizim için kıymetli birer emanet olduğunu ifade ettik" dedi.
PTT Başmüdürü Aysel Varlıker, kartlardaki görsellerin MAKÜ tarafından Burdur'un tanıtımına yönelik olarak belirlendiğini ve basımının PTT Genel Müdürlüğü tarafından ücretsiz yapıldığını söyledi. Konuşmaların ardından öğrenci aileleri için hazırlanan kartpostallar Rektör Adem Korkmaz ve PTT Başmüdürü Aysel Varlıker tarafından postaya verildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
MAKÜ PTT dış görünüş
Aysel Varlıker'in konuşması
Adem Korkmaz'ın konuşması
Kartların postaya verilmesi
Detay
264 MB /// 04.22"
(Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,