Dha Yurt Bülteni-4
1)ESKİŞEHİR MERKEZLİ HAVACI ASKERLERE FETÖ OPERASYONU: 66 GÖZALTI KARARIESKİŞEHİR merkezli FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı bulunan aralarında havacı muvazzaf askerler ile pilotlarında da bulunduğu 66 kişinin yakalanması için 11 ilde operasyon başlatıldı.
1)ESKİŞEHİR MERKEZLİ HAVACI ASKERLERE FETÖ OPERASYONU: 66 GÖZALTI KARARI
ESKİŞEHİR merkezli FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı bulunan aralarında havacı muvazzaf askerler ile pilotlarında da bulunduğu 66 kişinin yakalanması için 11 ilde operasyon başlatıldı. Alınan bilgilere göre Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PYD'nin Hava Kuvvetleri yapılanmasına yönelik olarak başlattığı soruşturma kapsamında aralarında muvazzaf asker, pilot ve örgütün mahrem imamlarının da bulunduğu 66 kişi için gözaltı kararı çakartıldı. Eskişehir merkezli 11 ilde bu sabah gerçekleşen eş zamanlı operasyonda Terörle Mücadele (TEM) Şubesi ekipleri 40 ayrı adrese baskın düzenlendi. Gözaltına alınanların Eskişehir Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi'ne götürüldüğü belirtildi.
ESKİŞEHİR/DHA
==================================================
2)HDP'Lİ BELEDİYEDEN CUMHURBAŞKANI HAZIRLIĞI
IĞDIR'daki HDP'li Belediyeekipleri, 2 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenecek Ak Parti 6'ncı olağan kongresinin yapılacağı bölgede hummalı bir çalışma yapıyor. Iğdır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumartesi günü katılımı ile yapılacak kongreye hazırlanıyor. Konaklı mahallesinde yapımı tamamlanan spor salonunun çevre düzenlemesinin tamamlanması için HDP'li belediye ekipleri aralıksız çalışıyor. Belediye Başkanı Murat Yikit'in çalışmaları yerinde incelediği bölgede, ekipler, 2 ayda bitirilmesi gereken çevre düzenlemesi 10 gün içerisinde bitirmeye çalışıyor. Belediyeye ait 4 iş makinesi ve 11 kamyonla çalışmalarını sürerken, Iğdır Valiliği'nce kontrol edilen çalışmalarda İl Özel idare ekipleri de çalışmalara destek veriyor. Bataklığı andıran spor salonunun dört tarafındaki yollar asfaltlanıyor ve kaldırımları yapılıyor. Spor salonunun bahçesi ve yanından geçen yollar ise Orman ve Şu İşleri İl Müdürlüğü tarafından ağaçlandırılıyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Belediye araçlarının çalışmasınden görüntü
-İşçilerin çalışması
-Ağaçlandırma yapılırken görüntü
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
(79.5 MB-1.18 DK)
==================================================
3)DOĞALGAZ TANKERİ ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇTİ
ÇANAKKALE Boğazı, doğalgaz yüklü Cezayir bandıralı 'Ougarta' adlı tankerin geçişi sırasında tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı. Cezayir'in Arzew Limanı'ndan yüklediği sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG), Marmara Ereğlisi'ndeki BOTAŞ tesislerine götüren 112 bin 867 grostonluk, 291 metre boyundaki Cezayir bandıralı 'Ougarta' isimli tanker, bugün saat 07.30'da, Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Ardından saat 09.15'te Çanakkale önlerine ulaştı. Doğalgaz tankerine boğazdan geçişi sırasında Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait 'Kurtarma-4' ve 'Kurtarma-10' adlı römorkörler eşlik etti. Tankerin geçişi sırasında boğaz, Marmara'dan Ege Denizi'ne doğru tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı. Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, tankerin Marmara Denizi'ne çıkış yapmasının ardından boğaz trafiğinin normale döneceğini belirtti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Çanakkale Boğazından geçen doğalgaz tankerinden görüntü
Haber- Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,
====================================================
4)OTOMOBİL KALDIRIMA ÇIKTI
KOCAELİ'nin Darıca ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil bir alışveriş merkezinin önündeki yaya geçidi tabelasına çarparak kaldırıma çıktı. Kaza gece saatlerinde, Darıca İstasyon Caddesi'nde bulunan bir alışveriş merkezinin önünde meydana geldi. 19 yaşındaki Semih Erat idaresindeki 06 YPF 69 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaya geçidi tabelasına çarparak kaldırıma çıktı. Otomobil hasar görürken, sürücü kazadan yaralanmadan kurtuldu. Trafik ekibi Semih Erat'ın alkol muayenesini yaptı. Sürücünün alkollü olmadığı tespit edildi. Araç kaldırımdan kaldırılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Kaza yapan araçtan görüntü
Sürücünün alkol muayenesinin yapılması
Erol POLAT/DARICA(Kocaeli), -
=====================================================
5)TUNCELİ'DE TARİHİ KÖPRÜNÜN ASLINA UYGUN RESTORE EDİLMEDİĞİ TARTIŞMALARI YARGIYA TAŞINDI
TUNCELİ'nin Pülümür İlçesi'nde bulunan yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen, ancak Selçuklu döneminden kalma olduğu sanılan ve bir süre önce defineciler tarafından tahrip edilmesinin ardından restorasyonu yapılan tescilli Hanım köprüsü'nün aslına uygun restore edilmediğini öne süren Tunceli Barosu olayı yargı taşıdı. Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Elazığ Temsilcisi Mehmet Balaban ise, restorasyonun aslına uygun yapıldığını ve tarihi köprünün ana dokusuna hiç dokunulmadan, kullanılan taşların ise özenle seçildiğini söyledi. Pülümür İlçesi'ne 3 kilometre uzaklıkta bulunan 2,5 metre genişliğinde, 12,6 metre uzunluğunda ve 5,5 metre yüksekliğindeki, tarihi Hanım köprüsü, bir süre önce defineciler tarafından tahrip edilince Karayolları Genel Müdürlüğü Tarihi Köprüler Daire Başkanlığı tarafından restorasyonu kararlaştırıldı. 2 ay önce başlatılan restorasyon çalışmaları sona yaklaşırken, Tunceli Barosu, Hanım köprüsü'nün aslına uygun restore edilmediği gerekçesiyle Pülümür Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Köprünün restorasyondan sonra ana yapısının tamamen değiştiğini, bu işlemi yaptıranlar hakkında suç duyurusunda bulunan Baro suç duyurusunda şu ifadelere yer verdi:
"Pülümür İlçesi sınırları dahilinde Pülümür Çayı üzerinde bulunan tescilli Hanım köprüsü için restorasyon adı altında yürütülen çalışmalar sonucu köprünün özgün haline aykırı bir yapı vücuda getirilmiştir. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile ilgili mevzuat hükümleri uyarınca Taşınmaz Kültür Varlığı, Arkeolojik Sit Alanı durumunda bulunan tescilli yapıların aslına uygun muhafazası zorunludur. Aksi fiiller ise cezai yaptırıma tabidir. Dilekçemizde sıraladığımız gerekçeler ve Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yasasının ilgili maddeleri uyarınca açıklanan gerekçelerle aslına uygun restorasyon çalışması yapılmayarak tescilli yapının bozulmasına, zarar görmesine sebebiyet verenler hakkında şikayet gereği hasıl olmuştur."
"RESTORASYON TAMAMEN ASLINA UYGUN ŞEKİLDE YAPILIYOR"
Tunceli Barosu'nun suç duyurusu ile ilgili konuşan ve uzun süredir Tunceli'deki tarihi mekanlarda yüzeysel araştırmalar yapan Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Elazığ Temsilcisi Mehmet Balaban, restorasyonun aslına uygun yapıldığını ve tarihi köprünün ana dokusuna hiç dokunulmadan, kullanılan taşların ise özenle seçildiğini söyledi. Balaban, "Hanım köprüsü'nün restorasyon çalışmalarını bir tarihçi olarak en başından beri izliyorum. Yapılan restorasyon hem restorasyon mantığına hem de tarihsel geçmiş mantığına uygun yapılıyor. Elimizdeki son yüz yıla ait bu güzergahta bulunan ve Rabat yolları olarak bilinen bu güzergahlarda bulunan aynı özellikteki köprülerin yapı taşları aynı şekil ve mimari yapıyı taşır. Tarihi Rabat yolu üzerindeki bir köprüyü en azından restorasyon çalışması sonucu kurtardık. Bu yörenin turizmi ve tarihi için çok önem taşıyor. Bu restorasyon çalışması bölgedeki diğer tarihi yapıların restorasyonu için de hem ilk adım hem de örnek olacak türden. Köprünün kemeri kesme taşlar ile yapılmış ve diğer duvar kısımları moloz taşlar ile yapılmış restorasyon çalışması sırasında bu gerçeğe çok dikkat edilerek, kemer bölümünde tahrip olmuş ve çıkan kesme taşların yerine aynı özellikte olan kesme taş duvarlara ise moloz taş kullanılmıştır. Restorasyon tamamen aslına uygun şekilde yapılıyor"dedi.
"PROJEYE HARFİYEN BAĞLI KALARAK ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTÜYORUZ"
Restorasyon çalışmalarını yürüten Yüksek Mimar Servet Karakaş ise, yaptığı açıklamada Hanım köprüsü'ndeki restorasyon çalışmaları sırasında tamamen projeye bağlı kalarak, bir taşın yerini bile değiştirmeden aslına uygun bir restorasyon çalışması yaptıklarını söyledi. Karakaş, "Restorasyon çalışmaları sırasında tamamen aslına ve tarihi yapının özelliklerine uygun bir çalışma yürütüyoruz. Elimizdeki projeye harfiyen bağlı kalarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Özellikle sosyal medyada yapılan eleştirilerde bazı duvarların ve kemerin aslına uygun restore edilmediği yönündeki söylemler kesinlikle doğru değil. Bu proje Karayolları Genel Müdürlüğü Tarihi Köprüler Müdürlüğü ile Erzurum Tarihi Eserler Koruma Kurulu'nda onaylandıktan sonra hayata geçiriliyor. Biz restorasyon öncesi köprümüzün eski yeni en eski birçok fotoğrafı vardı hepsini tek tek inceledik ve zaten köprünün sadece kemer kısmının bir bölümü ayakta kalmıştı. Biz tahrip olan yerleri aslına uygun bir şekilde tekrar aynı özellikteki taşlar ile restorasyonunu yaptık. Restorasyon projesinde ne şekilde bir tamamlama varsa biz aynısını harfiyen uygulayarak çalışmalarımızı tamamlıyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Köprüden genel ve detay görüntüler
-Mustafa Balaban'ın açıklamaları
-Servet Karataş'ın açıklamaları
-Köprü kemerinden görüntü
-Köprünün uzaktan görüntüsü
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -
===========================================================
6)72 YIL HAPİS İSTEMİYLE YARGILANAN CİNSEL İSTİSMAR SANIĞI ÖĞRETMENE BERAAT
DİYARBAKIR'ın Lice İlçesi'nde, 2016 yılında, 13 yaşındaki 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia edildiği için gözaltına alınıp serbest bırakılan ve hakkında 72 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Fen ve Teknoloji öğretmeni F.Ö., somut delil olmadığı gerekçesiyle tüm suçlardan beraat ederken, sanığa hazineden 3 bin 960 lira avukatlık ücreti ödenmesine hükmedildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, beraat kararının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptı. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden Avukat Ümit Asye Demir, çocukların cinsel eğitimi çok fazla olan veya cinsel hayal kurabilecek kişiler olmadığını belirterek, "Çocuk beyanının esas alınması gerekir."dedi.
Lice ilçesinde bir okulda Fen ve Teknoloji öğretmeni olan 37 yaşındaki F.Ö., 13 yaşındaki 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 30 Mart 2016 günü gözaltına alındı. Öğrencilerin olayı rehber öğretmene anlatması ardından gözaltına alınan F.Ö.. tutuklama istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Tacize uğradıklarını iddia eden 6 öğrenciden iftira attıkları gerekçesiyle şikayetçi olan ve başka bir ile tayin edilen F.Ö. hakkında, 6 kız öğrenciye karşı 'Çocuğun cinsel istismarı' suçunu işlediği iddiasıyla 72 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Şüphelinin 2014-16 yıllarında ders sırasında 'cinsel arzularını tatmin etmek' için birden fazla kez öğrencilere dokunduğu, elbiselerinin içine elini soktuğu ve sarıldığı belirtilen iddinamede, mağdurların cinsel istismarı doğruladıkları ifade edildi.
BAKANLIK TUTUKLANMASINI İSTEDİ
İddianamenin kabul edilmesi ardından F.Ö.'nün tutuksuz yargılaması Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.Duruşmaya Adana'dan SEGBİS sistemi ile katılan sanık F.Ö., suçlamaları reddederek, kendisinin mağdur olduğunu söyledi. Mağdur çocukların olayı ilk anlattıkları öğretmen F.K. ise, duruşmada tanık olarak verdiği ifadede, F.Ö.'nün daha önce birkaç kez kendisine de dokunduğunu belirtti. 4 Ekim 2016 günü yapılan duruşmada ara kararı açıklayan Mahkeme, sanık hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin de kaldırılmasına hükmetti. Bunun üzerine harekete geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, müdahil olduğu davada sanık F.Ö.'nün tutuklanmasını istedi.
SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Davanın geçen Şubat ayında yapılan duruşmasında esas hakkında görüşünü açıklayan savcı, mağdurların yargılama aşamasında istikrarlı beyanlarda bulunduğunu ve tanık olarak dinlenen öğretmenlerin ifadelerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, sanık F.Ö.'nün 6 öğrenciye karşı "Çocuğun cinsel istismarı" suçundan dolayı 27 yıldan 72 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Son duruşmaya Adana'dan SEGBİS sistemi ile katılan sanık F.Ö., iftiraya uğradığını belirterek, "Öğretmenlik mesleğine yakışmayacak hiçbir şey yapmadım. Korkudan hiçbir öğrencime yaklaşamıyorum. Öğrenciler sarılmak istiyor, ben korkuyorum, sarılmıyorum. Ben öğrencilere kendimi sevdirmeye çalıştım. 1.5 yıldır bu olayı düşünmediğim bir dakikam bile yok. Ders anlatmakta konsantre olamıyorum. İkili yapacağımız derslerde bile öğrencilerimi uzaklaştırıyorum. Bu olayda bir mağdur varsa benim"dedi.
BAKANLIK BERAAT KARARINA İTİRAZ ETTİ: YASAYA AYKIRI
Daha sonra kararını açıklayan Mahkeme, sanık F.Ö.'nün suçu işlediğini gösterir somut delil bulunmaması nedeniyle beraatine hükmetti. Gözaltında kaldığı süre nedeniyle maddi ve manevi zararını devletten isteyebileceğinini sanığa bildiren mahkeme, 3 bin 960 lira avukatlık ücretinin de hazineden alınarak F.Ö.'ye verilmesine karar verdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, sanık F.Ö.'nün tüm suçlardan beraat ettirilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptı.
ÇOCUĞUN BEYANI ESAS ALINMALI
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden Avukat Ümit Asye Demir, özellikle öğretmenlerin yargılandığı bu tip dosyalarda sanığın öncelikle açığa alınması gerektiğini ifade ederek, "Açığa alınmadığı zaman öğretmen çocuklarla temas etmeye devam ediyor. İstismar iddiası doğruysa başka çocuklarda buna devam edebileceğini düşünüyoruz. Bu dosyada öğretmen başka bir ile gönderiliyor ve orada çocuklara ilişki kurmaya devam ediyor, öğretmenlik yapmaya devam ediyor. Bunun çok sakıncalı olduğunu düşünüyoruz. Bir çok çocuğun istismara yönelik beyanı var. Bir çocuğun beyanına belki itibar edilmeyebilir, ama birkaç çocuğun beyanı önemlidir, istismarı güçlendiren birşeydir. Çocuğun beyanının esas alınması gerekir. Çocuk cinsel eğitimi çok fazla olan veya cinsel hayal kurabilecek biri değildir. Çocuklar bu konularda genelde iftira atacak düzeyde olmuyor. 6 çocuk, öğretmenin yaklaşımını istismar olarak değerlendiriyor. Çocukların beyanlarının dikkate alınması gerekirken böyle kararlar verilmesini doğru bulmuyoruz. Mahkemelerin hala çocuğun beyanına itibar etmeme konusunda, iftira olabileceği konusunda şüpheleri var.Taciz boyutunda olan olayların ispatı çok zor olduğu için mahkemelerde hep "Böyle birşey olmamıştır, çocuk yanlış anlamıştır, cinsel dokunma değildir" yaklaşımı var. Nitelikli bir hal olmadığı sürece mahkemeler bu davranışı istismar olarak değerlendirmiyorlar. Çcuk taraflı değil, sanık taraflı düşünüyorlar. Bunu aştıkları zaman mahkemeler çocuk dostu olarak devam edebilirler"dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Adliye'den görüntüler
Avukat Ümit Asye Demir'in çalışması
Ümit Asye Demir ile röportaj
Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -
===================================================