Dha Yurt Bülteni-3

1)ŞEHİT KORUCU GÖZYAŞLARI ARASINDA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

ŞIRNAK'ın Cudi Dağı bölgesinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit olan Güvenlik Korucusu Abdurrahman Avcı, düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Cudi Dağı bölgesinde arama-tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçlerine PKK'lı teröristlerin silahlı saldırısı sonucu şehit olan Güvenlik Korucusu 43 yaşındaki Abdurrahman Avcı'nın cenazesi, sabah saatlerinde 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda cenaze töreni düzenlendi. Şehit Güvenlik Korucusu Avcı'nın Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na getirilerek, katafalka konuldu. Törende şehidin öz geçmişi okunarak dualar edildi. Törende, Şehit yakınları cenaze boyunca göz yaşı dökerken güvenlik korucusu Abdurrahman Avcı'nın bazı yakınları fenalık geçirdi.

Cenaze törenine Vali Ali İhsan Su, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Vekili Tuğgeneral Hançeri Sayat, Çakırsöğüt 1'inci Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ercan Yaşin, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Hünkar Keleş, güvenlik korucuları, vatandaşlar ile şehitin silah arkadaşları katıldı.

23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından, tümen içerisinde bulunan Kışla Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Daha sonra şehit Güvenlik Korucusu Abdurrahman Avcı'nın cenazesi, Yeşilyurt Mezarlığı'nda yapılan duaların ardından toprağa verildi.

Defin işlemlerin ardından Vali Ali İhsan Su, Türk Bayrağı'nı öperek, şehit güvenlik korucusunun oğlu Metehan Avcı'ya teslim ederek, "Senin Baban bu bayrak için şehit oldu. Bu bayrağı sen takip edeceksin, devam edeceksin. Bağımsızlığımızın sembolü olan Ay yıldızlı bayrağımızı öpüyorum" dedi. Şehidin oğlu da bayrağı öpüp başına koydu. Şehit güvenlik Korucusu Abdurrahman Avcı, evli ve 4 çocuk babasıydı.

Görüntü Dökümü

-------------------

Protokol üyelerinin alana gelişi

Cenazenin tören alanına getirilmesi

Dualar, özgeçmiş okunması

Cenaze namazı kılınması

Mezarlığa getirilmesi

Valinin şehit oğluna Türk Bayrağı vermesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -

====================================================

2)1 TONU AŞKIN EROİN ELE GEÇİRİLEN GEMİNİN MÜRETTEBATI ADLİYEDE

AKDENİZ açıklarındaki uluslararası sularda Kongo bayraklı bir gemide ele geçirilen 1 ton 71 kilo eroinle ilgili gözaltına alınan 9 mürettebat, polisteki işlemleri ardından Muğla'nın Marmaris Adliyesi'ne sevk edildi. Sahil Güvenlik şehidi er Alper Al anısına yapılan 'Şehit Alp-Er' operasyonunda, uluslararası sularda, Kongo bayraklı 'Commander Tide' adlı yük gemisine 2 Haziran cuma günü operasyon düzenledi. KOM ve Narkotik Daire Başkanlığı, Mersin Özel Harekat Şube Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Marmaris Grup Komutanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ortaklaşa havadan ve denizden gerçekleştirdiği operasyonda, gemide piyasa değeri 200 milyon lira olduğu öğrenilen ve gizli bölmelere saklanmış 40 çuval içinde, 1 ton 71 kilo eroin ele geçirildi.

Gemi mürettebatı A.E. (55), H.A.G. (45), O.İ. (45), B.C. (42), L.E.(59), B.P. (40), Y.P. (41), M.K. (45) ve M.I. (29) gözaltına alınarak, uyuşturucuyla birlikte Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. İşlemleri tamamlanan 9 mürettebat, bugün adliyeye çıkartıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Marmaris Adliyesi genel görüntü

9 mürettebatın polis eşliğinde adliye getirilişinden görüntü

(Toplam: 1 dakika 28 saniye-105 MB görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),

=====================================================

3)KADIN MAHKUM HASTANE PENCERESİNDE İNTİHAR TEŞEBBÜSÜNDE BULUNDU

KOCAELİ'nin Kandıra İlçesi'nde bulunan Kandıra Yarı Açık Cezaevinde tutuklu kadın mahkum G.K yattığı ranzadan düşerek kalçasını kırdı. G.K hastanede tamamlanan tedavisinin ardından taburcu olacağını öğrenince cezaevine gitmemek için hastane penceresine çıkarak intahar teşebbüsünde bulundu.

Olay, Kocaeli Devlet Hastanesi Ortopedi Bölümünde meydana geldi. Kandıra Yarı Açık Cezaevi'nde yatan G.K. isimli kadın mahkum bir süre önce yattığı ranzasından düşerek kalçasını kırdı. Kocaeli Devlet Hastanesinde Ortopedi Bölümünde tedavi altına alının G.K. tedavisinin bitmesiyle bugün taburcu olacağını öğrenince cezaevine gitmek istemedi. Hastane odasının penceresine çıkarak intihara teşebbüste bulunan G.K. hastane yetkilileri ve polislerin yaklaşık yarım saat süren ikna çabaları sonrasında vazgeçirilerek içeri alındı. Tekrardan cezaevine dönmek istemeyen G.K. hastane odasında yetkililerden yardım isteyerek tedavi süresinin uzatılmasını istedi. Psikolojik sorunlarınında bulunduğu öğrenilen G.K'nın tedavisine Kocaeli Devlet Hastanesi'nde bir süre daha devam edileceği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Pencereye çıkan mahkum

-Hastane yetkilileri ve polisin ikna çabaları

-Mahkumdan ve hastaneden detaylar

Faruk KIYAK/İZMİT(KOCAELİ)

=========================================================

4)CEZAEVİ FİRARİSİ POLİSİN 'DUR' İHTARINA ATEŞLE KARŞILIK VERDİ

MANİSA'nın Salihli İlçesi'nde, cezaevi firarisi A.Ç. (Aydın Çetin), polisin 'dur' ihtarına kısa namlulu av tüfeğiyle ateş açarak karşılık verdi. Kaçmaya çalışan A.Ç., yakalandı.

Salihli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Uşak E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda 1993'te işlediği bir cinayetten dolayı cezasını çekerken geçen 31 Mayıs'ta firar eden A.Ç.'nin kentte olduğunu belirledi. A.Ç.'nin E-96 Karayolu Sart Mahallesi'nde elektrikli bisikletiyle ilerlediğini tespit eden polis, firariyi takibe aldı. Polis, A.Ç.'yi Caferbey Mahallesi yakınlarında durdurmak istedi. Ancak ikazı dinlemeyen A.Ç., elektrikli bisikletini bırakarak tarla içinde kaçmaya çalıştı. Üstüne yanında taşıdığı kısa namlulu tek kırma av tüfeğini ateşledi. Tüfekten çıkan saçmalar, sivil polis ekibinin otomobiline isabet etti. Polis, izini kaybettirmeye çalışan A.Ç.'yi yakalamak için bölgeyi ablukaya aldı. Karanlıktan faydalanarak olay yerinden kaçan A.Ç., bir yolcu otobüsünde kıskıvrak yakalandı. A.Ç.'nin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Açılan ateş sonucu saçmaların isabet ettiği polis otomobilinden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Ekrem ÇAĞLAR / SALİHLİ (Manisa),

==================================================

5)TUNCELİ VALİLİĞİ'NDEN HDP'Lİ ÖNLÜ İLE VE ASKERİN TARTIŞMASINA SORUŞTURMA

TUNCELİ Valiliği, HDP Milletvekili Alican Önlü'nün yol kontrol noktasında görevli askerlerle ilgili tartışmasına ilişkin soruşturma başlatıldığı açıkladı.HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü'nün TBMM tarafından milletvekili aracı olarak tescil edilen ve eşi Hayriye Önlü'nün kullandığı otomobili, Tunceli girişindeki jandarma kontrol noktasında durdurulması ardından HDP'li Önlü ile görevli asker arasında çıkan tartışma üzerine Tunceli Valiliği açıklama yaptı. Valilik açıklamasında, soduşturma başlatıldığı belirtilirken şöyle denildi: "Tunceli-Erzincan karayolu ilimiz Sütlüce yol kontrol ve arama noktasında 10 Haziran 2017 günü güvenlik güçlerimizce HDP Milletvekili Alican Önlü'ye ait araç, milletvekilin olmadığı anda durdurularak kontrol etmek istenmiştir. Araçta milletvekili Alican Önlü'nün eşi olduğunu beyan eden şahıs kimlik göstermek istememiş, güvenlik güçlerimizin görevlerini yerine getirmelerini, usulüne göre arama yapmalarını engellemeye çalışmış ve aracın milletvekili aracı olduğunu söyleyerek aranamayacağı gibi sözler söylemiştir. Bahse konu araç güvenlik güçlerimizce gözle kontrol yapılarak bölgeden ayrılmasına izin verilmiştir. Yol kontrol ve uygulama noktasından ayrılırken 'Ben milletvekili eşiyim, benim aracımı kontrol etmek ve bana kimlik sormak ne demek burada bekleyin siz göreceksiniz' gibi söylemlerde bulunarak bölgeden ayrılmıştır. Daha sonra yol kontrol noktasına gelen HDP Milletvekili Alican Önlü güvenlik güçlerimizle konuşmaya başlamış, aracının durdurulamayacağı, aranamayacağı gibi sözler söyleyerek, güvenlik güçlerimizin görevlerini yerine getirmelerini engellemeye çalışmıştır. Bahse konu yol kontrol noktasında bulunan güvenlik güçlerimiz görevlerini yerine getirmelerinin engellendiği yönünde şikayette bulunmuş ve konu hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır."

TARTIŞMA GÖRÜNTÜLERİ DÜN SERVİS YAPILMIŞTI

TUNCELİ, -

===================================================

6)DOĞADA ENGEL YOK

KİMİ doğuştan, kimi sonradan engelli olan 30 cesur yürek, Konak Belediyesi ve Macera Kulübü'nün el ele vererek hayata geçirdiği "Doğada Engel Yok" projesi sayesinde birçok sağlıklı kişinin bile yapmaya cesaret edemediği doğa sporlarını deneyimledi. Görme, işitme ve bedensel engellilerin yer aldığı ekipler, binlerce metre yükseklikten paraşütle atladı, tüple denizin metrelerce altına daldı ve şelalede yüzdü.

Engellileri spora teşvik etmenin yanı sıra doğada engellerin olmadığını herkese göstermeyi amaçlayan 'Doğada Engel Yok' projesi üç yıllık bir alt yapı ve planlama çalışması sonunda hayata geçirildi. Konak Belediyesi ve Macera Kulübü'nün birlikte yürüttüğü projeye 10 görme, 10 işitme ve 10 bedensel olmak üzere toplam 30 engelli katıldı. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri ve Engelliler Haftası kapsamında gerçekleştirilen organizasyon sayesinde doğa ve doğa sporları ile tanışan engellilerin mutlu anları yönetmen Hakan Doğanay ve İzmir Film tarafından an ve an filme alındı. Çekimleri 3 gün süren belgesel filmde Macera Kulübü'nün 40'a yakın gönüllüsü de insanüstü bir çaba ortaya koyarak projeye destek verdi.

GÖKYÜZÜNÜN SESİNİ DUYDULAR

Üç etaptan oluşan projenin ilk bölümünde işitme engelliler yer aldı. 10 işitme engelli, Türk Hava Kurumu'nun destekleriyle paraşütten tandem atlayış gerçekleştirdi. İzmir'in Selçuk İlçesi'ndeki Efes Havaalanı'ndan kalkan uçakla gökyüzüne yükselen işitme engelliler deneyimli paraşütçüler eşliğinde binlerce metre yükseklikten atladı. 'Gökyüzünün Sesi' adını taşıyan organizasyona merhum sanatçı Barış Manço'nun oğlu müzisyen Doğukan Manço da İstanbul'dan gelerek destek verdi. Doğukan Manço da işitme engellilerle birlikte paraşütle atladı. Projeyi duyar duymaz gönüllü olarak destek verme kararı alan Manço, "İşitme engelli kardeşlerimizle ilgili projeyi öğrendikten sonra hiçbir bahanem kalmadı. Ben bunu yapmalıydım" diyerek mutluluğunu paylaştı.

DOĞANIN GÖZÜ OLDULAR

Projenin bir diğer ayağında ise bu kez görme engelliler vardı. 'Doğa'nın gözleri' adıyla gerçekleşen organizasyon kapsamında İzmir'in Dikili ilçesindeki Nebilerde Şelalesi'ne giden 10 görme engelli burada unutamayacakları bir deneyim yaşadı. Eşsiz doğal güzelliğe sahip şelaleye girerek, kayalıklardan dökülen suyun akışına kendilerini bırakan görme engelliler kayalara çarpan suyun çıkardığı sesi duyarak hayal etti. 'Doğanın Gözleri' ile unutulmaz anlar yaşayan görme engelliler hayatlarında ilk kez bir şelalede buluşup, altında yüzme şansı yakaladı. Mutlulukları yüzlerine yansıyan engelliler deneyimlerini büyük bir heyecanla anlattı.

SUDA YÜRÜDÜLER

'Doğada Engel Yok' sloganıyla gerçekleştirilen projenin üçüncü ayağında ise 10 bedensel engelli İzmir'in Karaburun ilçesinde tüplü dalış yaptı. 'Suda yürüyenler' adıyla düzenlenen etkinlikte engellilere uzman dalış eğitmenleri eşlik etti. Kimi doğuştan, kimi geçirdiği kaza sonucu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalan engelliler, proje sayesinde hayatlarında ilk kez sualtı dünyasıyla tanıştı. Karada engelli olarak görülseler de suyun altında hareket etmek için hiçbir engelin olmadığını gösteren engelliler balıklarla birlikte yüzdü.

YAŞADIKLARI BELGESEL OLDU

'Doğada Engel Yok' projesi çok yakında belgesel film olarak dünyanın farklı şehirlerinde gösterilecek. Yönetmenliğini Hakan Doğanay'ın yaptığı filmin fragmanı hazırlandı. Paylaşım siteleri üzerinden yayınlanan fragmanda paraşütle atlayan, su altına tüplü dalış yapan ve şelalede yüzen engellilerin yaşadıkları bu eşsiz deneyimlerle ilgili röportajları da yer alıyor. Kurgu çalışmalarında sona yaklaşılan film işaret diliyle seslendirilecek. Çeşitli festivallere de katılması planlanan belgesel film ayrıca İngilizce alt yazılı olacak.

Görüntü Dökümü

---------------------

Paraşütle atlayan, su altına tüplü dalış yapan ve şelalede yüzen engelliler.

Engellilerle röp.

İZMİR,

======================================================

7)MOTOSİKLET YAYAYA ÇARPTI: 2 YARALI

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde, motosikletin çarptığı 18 yaşındaki Emir Akbulut ile sürücü yaralandı. Kaza, gece saatlerinde Orhanlar Mahallesi'nde sahil bandı üzerinde meydana geldi. 28 yaşındaki Emre Kalafat yönetimindeki 67 UC 717 plakalı motosiklet, yolun karşısına geçmek isteyen Emir Akbulut'a çarptı. Akbulut ile yaklaşık 50 metre sürüklenen motosikletin sürücüsü Kalafat yaralandı. Yaralılara, o sırada yoldan geçen ve hemşire olduğu öğrenilen bir kadın müdahale etti. Ardından gelen sağlık ekiplerinin müdahalede bulunduğu yaralılar, ambulanslarla Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sürücünün sağlık durumunun iyi, diğer yaralının durumunun ağır olduğu belirtildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------------------------

-Kaza yeri

-Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahalesi

-Yaralıların ambulansa alınması

-Kazada sürüklenen motosiklet

-Trafik ekiplerinin mesafeyi metre ile ölçmesi

Süre: (6.22) Boyut: ( 195 MB)

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=========================================================

8)TEKRARLAYAN TÜP BEBEK TEDAVİLERİ VE DÜŞÜKLER KONUŞULDU

DENİZLİ'de, tekrarlayan tüp bebek uygulamaları ve tekrarlayan düşüklerin konuşulduğu Kadın Hastalıkları ve Doğum Paneli düzenlendi. Özel Sağlık Hastanesi, Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi tarafından Doğa Termal Otel'de panel düzenlendi. Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Yardımla Üreme Teknikleri Merkezi Başkanı ve Koç Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Urman, Özel Sağlık Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Rıdvan Erdemir, Prof. Dr. Başak Yıldırım, Prof. Dr. Veysel Fenkçi, Prof. Dr. Erkan Alataş, Prof. Dr. Babür Kaleli, Doç. Dr. Yunus Aydın ve çevre illerden çok sayıda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı akademisyenler ile doktorlar panele katıldı. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Bülent Urman'ın yaptığı panelde konuşmacılar tarafından tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı ve tekrarlayan düşükler konuşuldu.

Panelin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Bülent Urman, tekrarlayan tüp bebek uygulamaları rağmen gebe kalmayan hastalarda ne yapılmalı, tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda ne yapılması gerektiğinin konuşulduğunu söyledi. Prof. Dr. Urman, her ikisinin de çok önemli sorunlar olduğunu belirterek, "Burada bebek sahibi olamayan çiftin çocuk isteği var, ona ulaşamama söz konusu, bunun getirdiği hem ailevi hem sosyal hem de toplumsal baskılar var. Bizim özelikle panelde vurguladığımız tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları ve tekrarlayan düşüklerdeki problemler, bugün için bildiklerimiz buzdağının ancak görünen kısmını oluşturuyor. Çoğunun nedenini bilmiyoruz. Bilmediğimiz için nedene yönelik tedaviler çok daha fazla elimizde yok. Bir takım özelliklere genetik konusunda, bağışıklık sistemi konusunda yeni gelişmeler oluyor. Bunları takip ediyoruz" dedi.

Kanıtlanmamış tedavilerin tüp bebek uygulanan ancak bebek sahibi olamayan çiftlere uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Urman, "Buradan vermek istediğimiz mesaj şu; Çiftler ve hastalar çocuk sahibi olabilmek için bir dala tutunmak istiyor. Tabiri caizse denize düşen yıla sarılır gibi. Bu dala tutunurken de oldukça sömürülebiliyorlar. Bu sömürü, kanıtlanmamış tedavilerin hastaya uygulanmasıyla başlıyor. Onun dışında çok büyük paralar harcıyorlar, ellerine bir şey geçmiyor. Bizim panelde vurguladığımız, bu gibi hastalara yaklaşırken, eldeki verilerin hastaya net olarak anlatılması, kanıtlanmamış tedavilerin hastalara sunulmamasıdır. Yeni gelişmeler var. Tavsiye etmediğimiz tedavi yöntemleri var. Bunların arasında bağışıklık sistemini hedefleyen, ancak nedeni tam olarak belli olmadığı için, hedefe yönelik olmayan kortizon kullanılması, onun dışında bağışıklık sistemini baskılayan başka ilaçların kullanılması, kan sulandırıcıların kullanılması, kan pıhtılaşmasına yönelik testlerin yapılması, bazı durumlarda genetik tanı testlerinin uygulanması, bütün bunlar çok dikkatli seçilmiş hasta gurupları üzerinde yapılmış olması gerekiyor, herkese yönelik tedaviler değil" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Prof. Dr. Bülent Urman'ın açıklaması

Panele katılanlardan görüntü

Salondan görüntü

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

=======================================================

9)MERSİN'İN KELEBEKLERİ KİTAPLAŞTI

MERSİN'de mali müşavir 64 yaşındaki Mustafa Eser, doğa gezilerinde çektiği kelebek fotoğraflarını kitaplaştırdı.

Uzun yıllardır fotoğraf çeken Mustafa Eser, Mersin'in endemik bitkileri fotoğraflayarak kitap haline getirmişti. Fotoğrafın ve doğanın kendisi için bir tutku olduğunu belirten Eser, bir arkadaşının desteği ile çıkarttığı kitabın Türkiye'nin dört bir yanından ilgi görmesinin kendisini mutlu ettiğini söyledi. 15 yıldır fotoğraf çektiğini ifade eden Eser, "Son 10 yıl içerisinde proje üretiyorum. Bu projede ise Mersin'in sadece bir Kızkalesi olmadığını, doğal bir zenginlik olduğunu göstermek istedim. Bunun ilk ayağı olan 'Makro Mersin 1001 Çiçek' kitaplaştı. Mersin kelebek anlamında da çok zengin. Çünkü Mersin'de yaklaşık 150 çeşit kelebek tespiti yapıldı. Bunların 61'i fotoğrafladım. Bunu da 112 fotoğrafla bir albüm oluşturup Makro Mersin 1001 Kelebek olarak kitaplaştırdım. Oldukça ilgi gördü. Çok olumlu sonuçlar da aldım" dedi.

Yoğun iş temposundan uzaklaşmak için kendini fotoğrafla motive ettiğini kaydeden Eser şunları söyledi:

"Doğayı gerçekten çok seviyorum. Çünkü insanlardan kaçmak için fotoğrafa sığındım. Fotoğraf benim için kaçıştı. Önce arkeoloji, tarih, ardından makroya doğaya yöneldim. Doğa bana hiçbir zaman oyun oynamadı, hile yapmadı, yalan söylemedi. Gençlik yıllarım da fotoğrafla iç içe geçti. Gençliğimde bir Zenit makine alarak fotoğraf çekmeye başlamıştım. O zamanlar anı fotoğrafları çekiyordum. Sonra Fotoğraf Derneği'ne giderek kurs aldım. Bununla birlikte doğaya çıktım. Çünkü doğa yalan söylemiyor, cömerttir. Siz doğaya güzel baktıkça o da size güzel bakıyor, dinlendiriyor, mutlu ediyor, huzur veriyor."

Görüntü Dökümü

------------------------

(ÖZEL)

Kitabın kapağı

Mustafa Eser arazide gezerken

Uçuşan kelebekler

Mustafa Eser'in fotoğraf çekmesi

Kelebeğin görüntüsü

Kelebekler ve Mustafa Eser aynı karede

Mustafa Eser ile röp

Mustafa Eser, işyerinde otururken görüntüsü

Eser, bilgisayarda çalışırken