Dha Yurt Bülteni-3
Şemdinli-Yüksekova karayoluna heyelan düştüHAKKARİ ve çevresinde dün etkili olan sağanak yağmur, Şemdinli-Yüksekova Karayolu'nun 30'uncu kilometresinde heyelana neden oldu.
Şemdinli- Yüksekova karayoluna heyelan düştü
HAKKARİ ve çevresinde dün etkili olan sağanak yağmur, Şemdinli- Yüksekova Karayolu'nun 30'uncu kilometresinde heyelana neden oldu. Kısa süreliğine ulaşıma kapanan yol, yoğun çaba sonucu temizlenerek ulaşıma açıldı.
Hakkari ve ilçelerinde dün gün boyu etkili olan sağnak yağmur yaşamı olumsuz etkiledi. Hakkari, Yüksekova, Çukurca ve Şemdinli'de köprü, yol ev ve işyerlerine büyük zarar veren sel suları, birçok noktada da heyelanlara neden oldu. Dün akşam yoğun yağış nedeniyle Şemdinli -Yüksekova karayolunun 30'uncu kilometresine de heyelan meydana geldi. Yol kenarında bulunan tonlarca çamur karayolunu ulaşıma kapattı. Sürücülerin karayolu ekiplerine haber vermesinin ardından bölgeye sevk edilen ekipler, yoğun çalışma sonrası yolu temizleyerek ulaşıma açtı.
ŞEMDİNLİ-YÜKSEKOVA KARAYOLU'NDA ÇÖKME
Şemdinli İlçesi'nde dün etkili olan sağanak yağmur nedeniyle, ilçenin ulaşımını sağlayan karayolunda çökme meydana geldi. Şemdinli -Yüksekova karayolunun 3'üncü kilometresinde bulunan Meydan Mahallesi Şemdinli Küçük Sanayi Sitesi mevkisinde meydana gelen çökme nedeniyle ulaşım tek şeritte sağlanıyor. Çökme nedeniyle yer altına döşenen internet fiber kabloları da yüzeye çıktı. Karayolları ekipleri bölgede çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Azer DEMİR/ ŞEMDİNLİ(Hakkari), -
=================================
Ayvacık'ta 16 kaçak yakalandı
ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi'nde, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isteyen 16 kaçak, jandarma tarafından yakalandı.
Ayvacık'ta dün (cuma) gece bölgede yol kontrol yapan Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, Behramkale Köyü sahil yolunda, deniz kenarına gitmeye çalışan 2 taksiyi durdurdu. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 12'si İran 4'ü Afganistan uyruklu olmak üzere 16 kaçak yakalandı. Yakalanan kaçaklar bir minibüsle Ayvacık Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Kaçakların, işlemlerin tamamlanmasının ardından Ayvacık Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edileceği bildirildi. Kaçakları taşıyan 2 taksinin şoförü de gözaltına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kaçaklardan görüntü
Haber-Kamera: İpek GÜNEY / AYVACIK (Çanakkale),
================================
'Hayır' otobüslerine boyalı saldırı
ANTALYA'da üzerinde 'Hayır' yazılı bazı CHP mahalle temsilcilikleri, seçim otobüsleri ve minibüsleri, kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce siyaha boyandı.
CHP'nin Muratpaşa İlçesi Yıldız ile Soğuksu Mahallesi'ndeki temsilciliklerine gelen partililer, camlar ve 'hayır' yazılı afişlerin sprey boya ile siyaha boyandığını gördü. Partililerin haber vermesiyle gelen polis ekipleri, temsilciliklerde tutanak tutarken, olay yeri inceleme ekipleri de parmak izi araştırması yaptı.
İL BAŞKANI TEPKİ GÖSTERDİ
CHP İl Başkanı Mustafa Erdem, Yıldız ve Soğuksu mahallelerinin yanı sıra Ahatlı ve Sedir mahallerinde de 2 otobüs, Meydan Kavağı Mahallesi'nde ise bir minibüsün boyandığını tespit ettiklerini söyledi. Bu sayının artabileceğini belirten Erdem, "Kentte benzeri başka bir olay yaşanıp yaşanmadığını kontrol ediyoruz. Bu ahlaki bir şey değil. Niye yapılır bilmiyoruz. Mahalle temsilciliklerimizi, araçlarımızı boyamışlar. Araştırıyoruz" dedi.
CHP Muratpaşa İlçe Genel Sekreteri Özgür Balaman ise "Seçimler sürecince bazı tahriklerle karşılaşmıştık. İlk defa böyle sprey boyalı bir saldırıya uğradık" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
-Ofislerden genel görüntü
-Genel sekreter Özgür Balaman ile röp
-Boyanan Türk bayrağından görüntü
-Çeşitli detaylar
Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,
=============================================
Halk otobüsü şoförü rahatsızlanan yolcuyu hastaneye yetiştirdi
Otobüsün güvenlik kemarası görüntüleri
SİVAS'ta özel halk otobüsü şoförü 25 yaşındaki Salih Can Yılmaz seyir halindeyken fenalaşıp bayılan kadın yolcuyu diğer yolcuları indirerek hastaneye yetiştirdi.
Olay dün akşam saatlerinde Sivas Belediyesi ait 58 H 0042 plakalı özel halk otobüsünde meydana geldi. Salih Can Yılmaz yönetimindeki halk otobüsü Yiğitler-Kılavuz seferini yaparken yolcular arasında bir kadın fenalaştı. Kadının fenalaştığını fark eden yolcular ve şoför Yılmaz otobüsü durdurarak içindeki diğer yolcuları indirdi. Ardından tekrar direksiyonun başına geçen Yılmaz, rahatsızlanan kadın yolcusunu Numune Hastanesi'ne yetiştirdi. Bir yandan da telefonla hastaneyi arayarak durumu bildirip sedye hazırlanmasını istedi. O anlar otobüsün içindeki güvenlik kameralarına yansıdı.
"BİR CAN KURTARDIĞIM İÇİN KENDİMLE GURUR DUYUYORUM"
Kadın yolcunun yolda fenalaştığını anlatan otobüs şoförü Salih Can Yılmaz, "Yolucuyu aldığımda rahatsız olduğunu fark etmiştim. Koltuğa oturduğunda yanında çocuğu vardı. Aynadan baktığımda gözlerinin kaydığını fark ettim. Biraz daha ilerledikten sonra gözlerinin beyazlıklarını gördüm. Daha sonra hemen otobüsü durdurup yolcuları boşalttım. Ordan bayanı alıp direk acil bir şekilde Numune Hastanesi'ne götürdüm. Çok şükür hastaneye yetiştirdik. Doktorlardan haber aldığımıza göre çok şükür durumu iyiymiş. Diğer meslektaşlarıma da bu konularda duyarlı olmalarını öneriyorum. Bir can kolay gelmiyor. Bir canı kurtardığım içinde kendimle gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Hastaneye kaldırılan kadın yolcunun sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü:
-Otobüsün güvenlik kemarası görüntüleri
-Kadının baygınlık geçirmesi ve otobüsün yolcuları indirmesi
-Şoförün hastane ile iletişimi ve yolcunun indirilişi
-Otobüs ve şoförünün görüntüsü
-Konuşmaları
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
========================================
Freni boşalan minibüs dehşet saçtı: 1 ölü, 1 yaralı
Kaza anı güvenlik kamerasında
TEKİRDAĞ'ın Marmara Ereğlisi İlçesi'nde freni boşalan panelvan minibüs, önünde giden otomobile çarptıktan sonra dükkanlarını açmaya çalılan Altunay çiftini altına aldı. Kazada minibüsün altında metrelerce sürüklenen İlyas Altunay hayatını kaybederken, eşi Özgünay Altunay ise ağır yaralandı. Kazada çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Marmara Ereğlisi Yeniçiftlik Mahallesi'nde kurulacak halk pazarına gelen Tahir Aydın idaresindeki 34 DB 4370 plakalı panelvan minibüsün freni boşaldı. Aracının kontrolünü yitiren Tahir Aydın, önce önünde giden Uğur Pamuk idaresindeki 59 VB 814 plakalı otomobile çarptı. Savrulan minibüs daha sonra tavukçu dükkanlarının önünde işyerini açmak isteyen İlyas ve eşi Özgünay Altunay çiftini altına altı. Kazada metrelerce minibüsün altında sürüklenen İlyas Altunay hayatını kaybederken, eşi Özgünay Altunay ise ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla gelen ambulansla ağır yaralanan Özgünay Altunay Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Diğer araçların sürücüleri ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı.
GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Kaza anı çevredeki bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde bir tanıdıklarının otomobille işyeri önünde bıraktığı İlyas ve eşi Özgünay Altunay çifti tavukçu dükkanlarını açmaya çalıştı. Bu sırada freni boşalan panelvan minibüs önünde giden başka bir otomobile çarparak savruldu ve işyeri önündeki Altunay çiftine çarptı. İlyas Altunay'ı altına alan minibüs başka bir dükkana çarparak durabildi. Kazanın ardından minibüs sürücüsü Tahir Aydın gözaltına alınırken, kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜKÜMÜ:
-Kaza yeri
-Jandarmanın çalışması
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Özan TAŞOYAR-Mehmet YİRUN/MARMARA EREĞLİSİ(Tekirdağ),–
================================================
Otomobil camına boğazı sıkışan 5 yaşındaki Emre öldü (Tekrar)
DENİZLİ'nin Çivril İlçesi'nde, 5 yaşındaki Emre Aktaş, evin önünde park halinde duran babasına ait otomobilden başına dışarı çıkartıp, kapama düğmesine basınca, yukarı doğru hareket eden camın boğazını sıkıştırmasıyla öldü.
Olay, geçen çarşamba günü, saat 18.00 sıralarında, Kıralan Mahallesi'nde meydana geldi. Emre Aktaş, çiftçi babası Mesut Aktaş'a ait, park halinde duran otomobilin arka kapısını açıp içine girdi. Aracın içinde oynayan Emre Aktaş, daha sonra otomatik camı açtı, başını dışarı çıkardı. Bu sırada minik Emre eliyle düğmeye dokununca otomatik cam yukarı doğru hareket etti. Emre Aktaş'ın boğazı, camın kapanmasıyla sıkıştı. Diğer oğlunun çığlığını duyup otomobilin yanına koşan Mesut Aktaş, nefessiz kalan Emre'yi kurtarıp, hastaneye götürdü. Ancak minik Emre, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Minik Emre, yapılan otopsinin ardından, dün mahalle mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı.
OĞLUNUN ÖLDÜĞÜ ARACIN SATILMASINI İSTEDİ
Denizli'nin Çivril İlçesi'nde, kapama düğmesine bastığı otomatik camın yukarı doğru hareket edip boğazını sıkıştırmasıyla ölen 5 yaşındaki Emre Aktaş'ın ailesi yasta. Minik Emre'nin babası Mesut Aktaş'ın, aracı bir daha görmek istemediği, bu nedele satması için bir yakınına verdiği öğrenildi.
Öte yandan minik Emre'nin aracın arka koltuğunda değil otomobilin sürücü koltuğunda oturduğu, sol ön kapının camını kapattığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Emre'nin fotoğrafı
Otomobilden görüntü
Sokaktan görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,
===============================
Zonguldak'ta uyuşturucu operasyonu: 5 gözaltı
ZONGULDAK'ta polisin düzenlediği uyuşturucu operasyonunda 5 kişi gözaltına alınarak adliyeye sevk edildi.
Geçen 11 Nisan'da 26 yaşındaki Aşkın Bilge'nin sentetik uyuşturucu bonzai kullandıktan sonra ölmesi ardından, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Asayiş Şubesi ekipleri soruşturma başlattı. V.A., M.B., E.K., S.K. ve Y.K. evlerine düzenlenen eş zamanlı operasyonla gözaltına alındı. Şüphelilerin, ölen Aşkın Bilge ile birlikte uyuşturucu kullandıkları, birbirlerine uyuşturucu temin edip çevrelerine sattıkları ileri sürüldü. Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
..............................
-Polis araçlarını gelmesi
-Şüphelilerin araçtan indirilmesi
-Adliyeye sokulmaları
-Adliyeden detay
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
========================================
Kimliği çalındı hayatı karardı
ADANALI 24 yaşındaki Yalçın Cırık, İstanbul'da çalıştığı otelde aynı odada kaldığı mesai arkadaşı R.A. tarafından kimliğinin çalınması ardından başına gelmeyen kalmadı. R.A.'nın çaldığını öne sürdüğü kimlikle yaptığı işlemler nedeniyle yaklaşık 9 bin TL tutarında icrayla karşılaşan Cırık, ayrıca R.A.'nın kendi kimlik bilgileriyle girdiği başka bir işyerinde de hırsızlık yapması nedeniyle de hakkında dava açıldı.
Adana'nın merkez Yüreğir İlçesi'ne bağlı Akpınar Mahallesi'nde oturan Yalçın Cırık, geçen yıl teknik personel olarak İstanbul'da çalıştığı bir otelde kendi odasında kalan mesai arkadaşı tarafından cüzdanı çalındı. Durumu fark eden Cırık, jandarma karakoluna giderek kimliklerinin ve kredi kartlarının çalındığına dair tutanak tutturdu ve daha sonra kimliğinin yeniden çıkardı. İstanbul'daki işinden ayrılan Yalçın Cırık, Adana'ya döndükten bir süre sonra bir bankadan 1500 liralık kredi kartı borcu nedeniyle icra işlemi başlatıldığına dair evrakla karşılaştı. Ayrıca bir GSM operatöründen de adına olan hattın faturası ödenmediği ve alınan lüks telefonun ödemesinin yapılmaması gerekçesiyle de 7 bin 500 liralık borç için icra işlemi başlatılacağına dair yazı geldi. Olayın şaşkınlığıyla bankaya ve GSM operatörüne giden Cırık, çalınan kimliğiyle kredi kartı ve telefon hattı açıldığını öğrendi. Yetkililere durumu anlatıp icraları iptal ettirmeye çalışan Cırık, yetkililerden olumsuz yanıt aldı.
HAKKINDA DAVALAR AÇILDI
İcralar nedeniyle sigortalı bir işe de giremeyen Cırık, köylerde gündelik işlerde çalışmaya başladı. Yaşadığı durum nedeniyle maddi kayıpların yanı sıra psikolojik olarak etkilendiğini söyleyen Cırık, şunları söyledi: "Yaklaşık 1 yıldır çalıştığım otele yeni bir bulaşıkçı almışlar. Otelin sahibi bana 'Odanda misafir eder misin? diye sordu. Kabul ettim. İsmini 'İmdat Sezer' olarak bildiğimiz kişi ile bir kaç akşam aynı odada kaldık. Odada toplam 3 kişi kalıyorduk. Bir akşam uyandığımızda cep telefonları, kimlik ve kredi kartlarımızın çalındığını fark ettik. O kişiden de iz yoktu. Bunun üzerine Ağva Jandarma Karakolu'nda giderek şikayetçi olduk. Tutanak tutuldu. Bir sorun çıkmayacağını söylediler. Daha sonra kimliğimi yeniden çıkardım. Bu şahıs daha sonra benim kimliğimle kredi kartı çıkarmış. Bir telefon hattı almış ve bu hattın üzerine de pahalı bir telefon almış. Bunlarla ilgili bana icra kağıtları geldi. Ayrıca benim kimlik bilgilerimle İstanbul'da bir firmaya işe girip yine orada da başkalarının kimliklerini çalmış. Kimlik bilgileri bana ait olduğu için firma benim hakkımda dava açtı. Ayrıca benim adıma aldığı telefon hattı ile birilerini tehdit ettiği için ifadeler verdim. Şu ana kadar noter, icra ve diğer masraflar yüzünden 20 bin liraya yakın maddi kaybım oldu. Araştırmalarım sonunda isminin R.A. olduğunu öğrendim. Ama bu isim de yanlış olabilir."
Görüntü Dökümü
--------------
Yalçın Cırık'ın evraklarını göstermesi
Yalçın Cırık ile Röp.
Haber: Salih ÜÇTEPE-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
==============================================
Gaziantep'te işyerinde hırsızlık
GAZİANTEP'te, bir işyerine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler; dizüstü bilgisayar, harici hard disk ve 10 lira çalıp kayıplara karıştı.
Olay, sabah erken saatlerde İncilipınar Mahallesi'nde meydana geldi. İş sağlığı ve güvenliği sektöründe hizmet veren işyerine gelen kişi ya da kişiler, kapısının kilidi kırarak içeri girdi. Üst kattaki ofise çıkan hırsızlar, burada masa üstündeki dizüstü bilgisayarı ve harici hard diski çaldı. Çekmeceleri ve dolapları dağıtan hırsızlar bir çekmecede bulduğu 100 lira parayı da alarak kayıplara karıştı. Sabah geldiklerinde kapının açık olduğunu gören işyeri sahipleri, durumu polise bildirdi. Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen ve parmak izi çalışması yapan polis, hırsız ya da hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Hırsızlığın yapıldığı yer
Polislerin çalışması
İşyerindeki bilgisayarın çalındığı oda
İşyeri sahiplerinin polise ifade vermesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Eyyüp BURUN - GAZİANTEP-DHA)
====================================================
Okluk Koyu'nda devlet konukevi yükselirken, sahile de çifte yat iskelesi kararı
MARMARİS'ta 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal tarafından yaptırılan ve yaz tatillerini geçirdiği Okluk Koyu'ndaki mütevazı Cumhurbaşkanlığı konutu yerine, 300 kişinin aynı anda konaklayabileceği nitelikte yaptırılan devlet konuk evi yükselmeye başlarken, sahile de süper ve mega yatlar için iki ayrı iskele yapılmasına karar verildiği ortaya çıktı.
8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaz tatillerini geçirdiği Marmaris Okluk Koyu'ndaki 4 oda, 1 salondan oluşan 230 metrekarelik konut, bir süre önce yıkıldı. Yıkılan Cumhurbaşkanlığı konutunun yerine lüks ve görkemli devlet konukevi yapılması için 2017 yatırım programına ödenek konuldu. Hazine tarafından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne tahsis edilen, Okluk Koyu'ndaki Özal'ın kullandığı küçük kır evinin yerine, 400 çalışanı olan dev bir kompleks yapılması için, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, geçen 28 Şubat'ta, ENPO Mühendislik Çevre Danışmanlık Madencilik İnşaat ve Tarım Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne, 'Marmaris Cumhurbaşkanlığı Devlet Konukevi Dolgu ve İskele Projesi' inşaatına başlama izni verdi. İnşaatın kısa sürede bitmesi için normal nizamiye girişi dışında ayrıca orman içinden hazır beton kamyonlarının girmesi için yeni bir yol açıldı. Gece, gündüz çalışma yapılarak söz konusu alanın çevresi 4 metre yüksekliğindeki beton duvarlarla çevrildi. Duvarların üzerinin tel örgüler ile çevrilip, kameralar yerleştirileceği belirtildi.
İnşaat çalışmaları tüm hızıyla sürerken Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) bünyesinde oluşturulan 14 kişilik Okluk Çalışma Grubu, bölgede geri dönüşü olmayacak zararlara neden olacağı öne sürülen projeyle ilgili kapsamlı araştırma başlattı. MUÇEP üyeleri, yıkılan 230 metrekarelik konut yerine devlet konukevi olarak kullanılmak üzere 300 kişinin aynı anda konaklayabileceği çok sayıda villa ile çok amaçlı bir salon yapılacağını tespit ettiklerini belirtti.
DENİZ DOLDURULACAK
Ormanlık alan içindeki çalışmalar devam ederken, sahile de büyük çaplı yatların yanaşabilmesi için deniz dolgu hazırlıklarına başlandı. MUÇEP üyeleri mevcut iskelenin yıkılarak yerine 2 yat yanaşma yeri ile birlikte, 2 iskele ve plaj yapılacağını bildirdi. 30 milyon lira harcanması planlanan proje 113 bin 443 metrekareyi kapsıyor. İskelelerden biri 170 metre uzunluk 18.5 metre genişliğe, diğeri ise 50 metre uzunluk, 10.5 metre genişliğinde olacak. Bu amaçla 10 bin 966 metrekarelik alana dolgu yapılacak.
DOĞAL SİT ALANI
Adının açıklanmasını istemeyen MUÇEP Okluk Çalışma Grubu üyelerinden biri, şunları söyledi: "Konut Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Birinci Derece Doğal SİT Alanı sınırları içerisinde kalıyor. Üstelik dört mevsim ekolojik temelli yeni SİT alanı tasarısının henüz onaylanmamış olmasına rağmen, bu taslağa istinaden yapılan 1/25 binlik değerlendirmeyle yapılaşmaya gidilmiş. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sitesinde yapılan duyuruya göre ise iki büyük ve küçük yat yanaşma yeri ile bir de 10 bin 966 metrekarelik kıyı dolgusu ile suni plaj yaratılacak. Bu konuda da çevre etki değerlendirme sürecinin halkın da katılımıyla yapılması gerekir. Çünkü doğa tahribatı konusunda vatandaş ile Cumhurbaşkanlığı aynı statüde görülüp çevresel etki değerlendirmesinin de aynı duyarlılıkta yapılması gerekir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yapımı süren konut alanını çevreleyen yüksek duvarlardan görüntü
-Çalışan iş makinelerinden görüntü
-Yerine yenisi yapılması planlanan eski iskele görüntüsü
-Okluk Koyu'ndan görüntü
Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK / MARMARİS (Muğla),
=========================================
Bakan Avcı, 'Piyano dahisi' Mert'i kutladı
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Almanya'da düzenlen müzik yarışmasında birinci olan Eskişehirli 'Piyano dahisi' 10 yaşındaki Mert Hakan Şeker'i kutladı.
Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı 5'inci sınıf öğrencisi olan, 'Piyano dahisi' ve 'Harika çocuk' olarak nitelendirilen Mert Hakan Şeker, Almanya'nın Mühlacker kentinde düzenlenen ve 26 ülkeden yeteneklerin katıldığı Baden-Wütrttemberg Uluslararası Müzik Yarışması'nda birinci oldu. Beethoven'in 20'nci sonatını çaldığı yarışmada, kendi yaş grubunda 10 yarışmacıyı geride bırakan Şeker, jüriden de tam not aldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı Mert Hakan Şeker ile babası Murat Şeker, annesi Zeynep Şeker ve müzik direktörü Rüstem Avcı'yı Eskişehir Polis Evi'nde kabul etti. Avcı, "Mert'le inşallah önümüzdeki yıllarda Türkiye sesini çok duyuracak. Gerçekten çok özel yetenekleri olan bir genç" dedi.
'KISA ZAMANDA O YASAYI YAPACAĞIZ'
Mert Hakar Şeker gibi başarılı gençlere aile desteğinin yanısıra devletin de destek vermesi gerektiğini belirten bakan Avcı şöyle konuştu:
"Daha önce İdil Biret ve Suna Kan gibi bir-iki sanatçı için değerlendirilebilmiş olan bir yasamız var.1948'de çıkmış bir yasa. Aslında yasa şu anda bile teknik olarak yürürlükte. Biz şimdi onu bugünün koşullarında tekrar işlevsel hale getirmek için mevzuat çalışmamızı bitirmek üzereyiz. İnşallah en kısa zamanda o yasayı yapacağız. Çünkü Mert çok güzel bir örnek. Başka çocuklarımız da var. Onları her birinin kendi alanında, kendi kulvarında, kendi ilgi alanında, kendi yetenek alanında gidebilecekleri yere kadar gitmeleri için sadece ailelerin desteği veya sadece okullarının, yöneticilerinin desteği yetmiyor. Mert'in durumu da öyle. Belli bir yaştan, belli bir aşamadan sonra yurt dışında eğitim görmesi gerekiyor. Çünkü onun alanında Türkiye'de verilecek eğitimle yurt dışında uzmanlaşmış bazı kurumlarda alabileceği eğitim arasında fark var. Bu da ciddi bir maddi destek gerektiriyor. Milli Eğitim, Kültür ve Dışişleri bakanlıkları koordinasyon içerisindeler. Çocuklarımızın ister yurt içinde, ister yurt dışında olsun, eğitimi en üst düzeyde almaları için gerekli düzenlemeleri hazırlıyoruz."
'MAGAZİN KONUSU OLMASINI İSTEMİYORUZ'
Mert' Hakan Şeker'in uluslararası müzik yarışmasında birinciliği elde etmesine sevindiklerini belirten Nabi Avcı "Hakikaten bugünlerde böyle bir bayrak göstermeye çok ihtiyacımız varmış, çok sevindik. Bir milli takım galibiyetiyle karşılaşmış gibi sevindik" dedi.
Mert'in magazin konusu olmasını asla istemediklerini söyleyen bakan Avcı, " Mert'in yaşında olan genç sanatçıları bekleyen en önemli tehlikelerden bir tanesi de aşırı medya ilgisi ve bir süre sonra medyatik şöhretin öne geçmesi. Genç sporcularda çok görülür ve yeteneklerini çok köreltmeye neden olur. O kadar magazin hale gelir ki gündelik yaşamları. O yüzden biz Mert'in başarılarını tabi ki duyurmak istiyoruz, bilinmesini istiyoruz ama bir medyatik, magazin konusu olmasını da katiyen istemiyoruz. Onun için çok seyrek çıkıyoruz medyaya" diye konuştu.
'ÇOK ÇALIŞIYORUM'
Mert Hakan Şeker de başarısını çok çalışmaya borçlu olduğunu söyledi. Şeker, "Günde 8-10 saat çalışıyorum. Yarışmalarda derece alsam ya da alamazsam benim için hiç önemli değil. Ben gidip orada Türkiye'yi temsil ederek çaldım. Birincilik aldığımda ise Türkiye birinci geldi diye düşünüyorum" dedi.
'BİR TÜRK OLARAK GİT ÇAL GEL'
Anne Zeynep Şeker de " Mert Hakan yurt dışına yarışmaya giderken ona 'oğlum bir Türk olarak git, çal, gel. Gitti, çaldı, geldi. Çok mutluyuz. Güzel bir dereceyle geldi, hepimizi çok mutlu etti. Yüzümüzü kara çıkartmadı, emeklerimizi boşa çıkartmadı. Dualarla, güzel dileklerle yolladık. O da bize onun karşılığını verdi" ifadelerini kullandı.
MESSİ'YE BENZETTİ
Müzik Direktörü Rüstem Avcı, Mert Hakan Şeker'in 'Messi' gibi bir yetenek olduğunu söyledi. Piyano çalışmalarını Mert ile haftada 3 kez Bursa'da sürdürdüklerini anlatan Rüstem Avcı şöyle konuştu:
"Mert Hakan Şeker'in temel özelliğini bilerek yürürsek daha iyi olur. Bir Barselona takımı vardır, hepsi birbirinden ünlü çok değerli oyunculardır. Ama bir de Messi vardır, paha biçilemiyordur. İşte Messi olmaya aday bir yetenekten söz ediyoruz. Mert aynen bu disiplinle çalışmaya devam ederse, Türkiye'nin, dünyanın önemli müzik insanlarından biri olacak. Bizler sayın bakanla daha önce bir araya geldik. Hatta 'Harika Çocuk' yakıştırması da oradan doğdu. Harika Çocuklar Yasası vardı 1948'lerde çıkan. Mert'le bir model olarak bunu nasıl canlandırabiliriz diye görüşmüştük. Mert ve benzerlerinin Harika Çocuklar Yasası'yla birlikte devlet himayesinde, devlet desteğinde mükemmel yeteneklerin mutlaka açığa çıkartılması yönünde bir muradımız var."
Görüntü dökümü:
-Bakan Nabi Avcı'nın Mert'i ve müzik direktörü Rüstem Avcı'yı karşılayıp tokalaşması,
-Bakan Avcı, müzik direktörü Rüstem Avcı, Mert ile Mert'in anne ve babasının birlikte çekilen görüntüsü,
-Mert'in müzik direktörü Rüstem Avcı'nın konuşması,
-Bakan Nabi Avcı'nın konuşması,
-Mert'in annesi Zeynep Şeker'in konuşması,
-Mert Hakan Şeker'in konuşmasından çekilen görüntüler
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ / ESKİŞEHİR
===============================================
Erzak yardımı vaadi ile adres tespit edip cinayeti işlediler
BURSA'nın merkez Yıldırım ilçesinde öldürülen 29 yaşındaki Sinan Onver'in cinayet sanıkları, Önver'in yerini erzak yardımı yapacaklarını söyleyerek tespit ettiklerini söyledi.
Olay, Bursa'nın merkez Yıldırım İlçesi Piremir Mahallesi Çiçek Caddesi üzerinde geçen yıl şubat ayında meydana geldi. Denizli'den üç ay önce Bursa'ya taşınan döner ustası Sinan Onver, park ettiği otomobilin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Bursa polisi, Sinan Onver'in, Denizli'de arkadaşı olan 33 yaşındaki Ali Şenlik'in eski eşi ile aşk yadığını, Onver'in olayın duyulmasından sonra ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındığını tespit etti. Ali Şenlik'in kardeşi 29 yaşındaki Adem'in Şenli, cezaevinde yatarken tanıştıkları aynı yaştaki Serkan Buluş'tan, Sinan Onver'in adresini bulmasını istedi. Onver'in oturduğu evi tespit eden Serkan Buluş, kendisini hayır amacıyla erzak dağıtan sosyal yardım kuruluşunda görevli olarak tanıtıp, gittiği Onver'in evinde kimlik bilgilerini teyit etti. Bu bilgiyi de Adem Şenlik'e bildirdi. Bursa'ya gelen Adem Şenlik, Önver'i öldürerek kaçtı.
5 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Polis, savcılıktan alınan izin ile geçtiğimiz yıl nisan ayında Bursa, İzmir ve Denizli'de yaptığı eş zamanlı operasyonlarla katil zanlısı olarak aranan Adem Şenlik, cinayete azmettirmekle suçlanan Ali Şenlik ile Onver'in adresini bulup kendilerine veren Erkan Buluş ve taksicilik yapan Yusuf Ş. ile akrabası olan Savaş Ş.'yi gözaltına aldı. Mahkemeye çıkartılan zanlılardan Ali ve Adem Şenlik ile Serkan Buluş tutuklanırken diğerleri ise serbest bırakıldı.
10 BİN LİRAYI VERMEDİ
Haklarında Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan Adem ve Ali Şenlik kardeler ile Serkan Buluş ve tutuksuz sanık Yusuf Ş.'nin yargılanmasına devam edildi. Daha önce yapılan duruşmada ifade veren Adem Şenlik, Sinan Onver'i, 2013 yılında kendisine ödünç olarak verdiği 10 bin lirayı iade etmediği için öldürdüğünü söylerken, Sinan Onver'in adresini ise arkadaşı Serkan Buluş'un ortaya çıkardığını söyledi.
SOsYAL MEDYADA KENDİNİ KADIN OLARAK TANITTI
Yaptığı savunmasında, Adem Şenlik ile cezaevinde tanıştığını söyleyen Sinan Onver ise, "Adem benden, Bursa'ya yerleşen Sinan Onver'e nasıl ulaşabileceğini sordu. Nedenini sorduğumda, 'alacağım var' dedi. Sosyal paylaşım sitesinden kendimi kadın olarak tanıtıp Sinan'ın ağabeyi Ekrem ile arkadaş oldum. Buluşmak için sözleştik, buluşmaya gitmeyip onu takih ederek adresini öğrendim. Sinan'ın da ağabeyi gibi aynı mahallede oturduğunu düşünerek yaptığım araştırmada kaldığı yeri tespit ettim. Kendimi erzak dağıtımı yapan sosyal yardım derneğinde çalışan kişi olarak tanıtıp evlerine gittim. Yardım vaadi ile kimlik bilgilerini aldım. Bu bilgileri Adem'e verdim" dedi. Sanık Ali Şenlik ise Sinan Onver ile aşk yaşayan eşinden boşandığını belirterek, cinayete azmettirmek suçunu kabul etmedi. Tutuksuz sanık Yusuf Ş. ise cinayet ile hiçbir ilgisi bulunmadığını öne sürdü.
Bursa Adliyesi'ndeki yargılamaya Sinan Onver'in ağabeyi Sedat Onver'in tanık olarak dinlenmesi ile devam edildi. Kardeşinin, Ali Şenlik'in eşi ile ilişkisi bulunduğunu, bu ilişkinin ortaya çıkması sonucu ailesiyle birlikte Bursa'ya taşınmak zorunda kaldığını belirten Sedat Onver, "Sinan'ı, bu yüzden öldürdüler" dedi.
Yargılamada, Ali Şenlik'ten boşandıktan sonra ikinci evliliğini yapan Ziynet T., tanık olarak dinlendi. Ali Şenlik'ten anlaşarak boşandığını belirten Ziynet T., öldürülen Sinan Onver'i tanımadığını söyledi. Yargılama eksik evrakların beklenmesi için ertelenirken mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -
=====================================================