Haberler

Dha Yurt Bülteni 3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Zirvedeki saklı tarihERZURUM ATAK Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Kulübü, Palandöken ve Konaklı Kayak merkezinin ortasında bulunan Eğerli Dağı'nın zirvesinde, sırt ve eteklerinde gizli kalmış 1'nci Dünya Savaşı'na ait top yolu ve sperleri gün yüzüne çıkardı.

Zirvedeki saklı tarih

ERZURUM ATAK Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Kulübü, Palandöken ve Konaklı Kayak merkezinin ortasında bulunan Eğerli Dağı'nın zirvesinde, sırt ve eteklerinde gizli kalmış 1'nci Dünya Savaşı'na ait top yolu ve sperleri gün yüzüne çıkardı.

Erzurum'un Çanakkale'nin kapısı olduğunu ifade eden ATAK Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Çetin Bayram, "Erzurum Doğudaki yıkılmayan kale olarak bilinir. Bölgemizde savaş dönemlerine ait çok büyük bir potansiyel var. Özellikler Erzurum bir kış turizm merkezi olarak bilinmektedir. Kışın çok ciddi bir turist akını olmaktadır. Ama yaz döneminde tarih turizmi ile akalalı tarihle ilgidenler için burada günümüze ulaşan çok önemli eserler var. Muhteşem bir görüntüye sahip olan su siperler mutlaka ziyarete açılmalıdır" dedi.

Türk ve yabancı kaynakları araştırarak bugüne kadar gizli kalan 1'nci Dünya Savaşı dönemine ait siperleri gün yüzüne çıkardıklarını söyleyen ATAK Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Çetin Bayram, burada yaklaşık olarak 50 kilometreye yakın bir siper hattı bulunduğunu belirtti. Siper hattının kritik olan bölümlerine topçu bataryalarının yerleştirildiğini topoğrafik olarak çok net göründüğünü ifade eden Bayram, "Erzurum'un daha önce gün yüzüne çıkarılmayan 1'nci Dünya Savaşı dönemine ait siperlerinin ortaya çıkarmış bulunuyoruz. Bölgede yaptığımız araştırmalar neticesinde karşımıza 1'nci Dünya Savaşı döneminde esir Osmanlı askerlerine ve halka demir yolları ve dekovil hatları için yollar ve normal toprak yollar ayrıca sonrasında karşılaşabilecekleri bir Osmanlı saldırısına karşı şehri ele geçirdikten sonra bir siper hattı oluşturuyorlar. Bu siper hattı Osmanlılar tarafından yapılan siperler. Şehrin kuzeydoğusu, doğusu ve güney istikametinde. Ruslar şehri, ele geçirdikten sonra 16 Şubat 1916'da Batı'dan ve Güney'den gelebilecek Türk saldırılarına karşı şehri istihkamlara ayırıyorlar ve bununla ilgili siperler mevziler oluşturuyorlar. Bunların en belirgin günümüze en sağlam ulaşmış olanları Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezlerinin ortasında bulunan Eğerli Dağı'nın eteklerinde ve sırtlarındadır. Burada mevcut bir top yolu ve uzunlukları yaklaşık 50 kilometreye yakın bir siper hattı bulunmaktadır. Siper hattının kritik olan bölümlerine topçu bataryalarının yerleştirildiği topoğrafik olarak görünmektedir. Bununla alakalı daha önce bilinen bir çalışma ve haber yok. Bu ilk çalışma olacak. Bununla alakalı olarak araştırmalarımız devam edecek. Bu bölge gerçekten tarihi anlamda çok kıymetli günümüze ulaşmış eserlere sahip. Bununla ilgili çeşitli çalışmalara yapmaktayız. Bölgemizde bulunan çoğunluğu yakın savaş dönemine ait ve 93 harbine ait tabyalar, şehitlikler, savaş alanları hala günümüzde hak ettiği yere ulaşmış değil" diye konuştu

Erzurum'un Çanakkale'nin kapısı Doğu'nun ise yıkılmayan kalesi olduğunu sözlerine ekleyen ATAK Arama Kurtarma ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Çetin Bayram, buraları gün yüzüne çıkarmak için yaklaştık 400 kilometre yürüdüğünü ve aracıyla da 5 bin kilometre yol kat ettiğini belirtti. Bayram konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bilindiği üzere ordular savaşlarda hayvanları ile beraberdi. Burayı alan ordular hayvanlarını hem geniş otlak, çayır ve sulak arazileriyle besler güçlenmelerini sağlardı. Böylelikle savaş malzemeleri bunlarla taşınıyordu. Süvariler bununla beraber hareket ediyordu. Bölgemizde savaş dönemlerine ait çok büyük bir potansiyel var. Ruslar, Erzurum'u 3 kez işgal etmişlerdir. 1828-29, 1877-78 ve 1916'daki son işgalleri. Bolşevik ihtilali ile beraber şehirden ayrıldıktan sonra büyük bir Ermeni mezalimi söz konusu olmuştur. Onun akabinde yine bu bölgede tarihe tanıklık eden eserler günümüze kadar ulaşmıştır. Bununla alakalı çok değerli hocalarımızın çalışmaları olmuştur. Fakat Akademik çalışmanın ötesine geçilememiş. Buralar günümüzde turistik anlamında ziyaret edilebilecek tarihin canlı tanıkların en güzel örnekleri. Özellikle Erzurum bir kış turizm merkezi olarak bilinmektedir. Buraya çok ciddi bir turist akını olmaktadır. Ama yaz döneminde tarih turizmi ile akalalı tarihle ilgilenenler için burada çok önemli eserler var günümüze ulaşmış durumda. Bununla ilgili Erzurum valiliğimizin yaptığı çalışmalar var. Şehitliklerimizin ihyasına başladık. Onun akabinde bu bölgede gördüğümüz dekovil hattı. Rusların 1916'de Erzurum'u işgal ettiklerinde kendileri ile berbere gelen ve 1917'nin sonuna kadar inşa edilen dekovil hattı günümüze kadar durmaktadır. Buralar canlandırılabilir, turizme kazandırılabilir. Erzurum'da çok ciddi bir potansiyel var. Tabyalar arasında orijinal yollar bulunmaktadır. Günümüzde insanların rahatlıkla seyahat edebileceği bir hale getirilirse eminim ki bu ecdat yadigarları hak ettiği değere kavuşacaktır. Bölgemizde sağlıklı kalan tarihi yerleri gün yüzüne çıkarmak için yaklaşık 400 kilometre yürüdüm ve aracımla da 5 bin kilometre yol yaptım."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Drone ile çekilen görüntüler

-Eğerli dağı üzerindeki siper ve yollardan detay

-Tren yolu üzerinde bulunan dekovil hattı

-Çetin Bayram ile röp

-Genel detaylar

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

======================================

Samistal Yaylası'ndaki 250 yıllık taş evler korunuyor

KARADENİZ Bölgesi'nde yaylalarda yaşanan 'imar kirliliği' tartışmalarının aksine, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde denizden 2600 metre yükseklikte yer alan Samistal Yaylası'nda, 250 yıllık taş ev geleneği yaşatılarak yaylanın doğal güzelliği korunuyor. Taş mimarinin en güzel ve korunmuş örneklerinin yer aldığı yaylada, mükemmel bir taş ustalığının ürünü olan evlerin, inşa edildiği boyları 2 metreyi aşabilen yontma taşlar, dikkat çekiyor. Tamamı taş evlerden oluşan evlerde oturanlar da doğal güzelliği ile büyüleyen yaylayı gözü gibi koruyor.

Çamlıhemşin ilçesinin Konaklar Mahallesi, Ortan ve Boğaziçi köyü ile Hemşin ilçesinin Mutlu ve Akyamaç Mahalle sakinlerinin ortak kullandığı denizden 2600 metre yükseklikte yer alan Samistal Yaylası'nda, 250 yıllık taş ev geleneği yaşatılarak yaylanın doğal güzelliği korunuyor. Bölgenin en yüksek yayla yerleşim yeri olan ve yılın büyük çoğunluğunu bulutların üzerinde geçiren yaklaşık 75 haneli yaylada, taş mimarinin en güzel ve korunmuş örnekleri yer alıyor. Yaylada, mükemmel bir taş ustalığının ürünü olan tek katlı evlerin, inşa edildiği boyları 2 metreyi aşabilen yontma taşlar, dikkat çekiyor. Evlerin kapılarındaki ahşap ve demir işçiliği de büyülüyor. Tamamı taş evlerden oluşan evlerde oturanlar da doğal güzelliği ile ilgi çeken yaylayı gözü gibi koruyor. Ahşap ev dahi yapmayan vatandaşlar haziran ayı ortasında göç ettikleri yaylada, 3.5 ay kalıyor, hayvancılık yaparak süt ve süt ürünleri üretiyor.

'BETON EV YAPMAK YASAK'

Yusuf Aşçı da evlerin tahmini olarak 200 ile 250 yıllık bir mazisi olduğunu belirterek "Eskiden murçlar yardımıyla taşlar  kırılıp evler yapılıyordu. Bazı taşların uzunlukları 2 metreyi buluyor. O zamanlarda yol da yoktu. Çok zor bir işçilikle bu evler inşa edildi. Taş evlerde yaylacılık geleneğini sürdürüyoruz. Beton ev yapmak yasak. Haziran ayının ortalarında geliyoruz. Hem hayvancılıkla uğraşıyoruz hem de kafamızı dinliyoruz" dedi..

Yaylada yaz ayları yaşayan Semiha Keskin, taş evlerin kendilerine dedesinin babasından kaldığını belirterek yapıların oldukça eski olduğunu söyledi. Keskin, "Günümüzde eski taş evleri kullanıyoruz. Bizde gelecek nesillere evleri bırakacağız" diye konuştu.

Hasan Keskin ise yaylanın tarihi ve doğal yapısını korumaya çalıştıklarını belirterek "Çobancılıkla günlerimizi geçiriyoruz. Hayvancılık konusunda destekler bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Drone ile yayla detayları

Taş ev detayları

Yaylacılardan detay

Yaylacılarla rö.

Yayla evlerinin içinden detaylar

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

======================================

Üzüm festivalinde gökten maden suyu yağdı

MANİSA'nın Alaşehir ilçesindeki 1. Uluslararası Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali'nde düzenlenen 'yeşil parti', eğlenceli anlara sahne oldu. Merve Özbey ve Emre Kınay konserinin ardından konsere katılanların üstüne ise Alaşehir'in ünlü maden suyu fışkırtıldı. Sırılsıklam olan vatandaşlar ise eğlenceye ara vermedi.

Alaşehir'de bu yıl ilk kez, Uluslararası Kültür, Sanat ve Üzüm Festivali düzenlendi. Festival renkli anlara sahne olurken, ilçede coşku zirveye çıktı. 30 Ağustos'ta start alan festivalin 4'ncü gününde 'yeşil parti' düzenlendi. Alaşehir Demokrasi Meydanı'nda toplanan kalabalık, önce DJ Bora Yemenoğlu'nun performansıyla eğlendi. Etkinliğe katılanlara, yeşil parti konseptine uygun olması için yeşil tişörtler dağıtıldı. Alanı dolduran Alaşehirliler, şarkılara oynayarak eşlik etti. DJ performansının ardından Emre Kınay ve Merve Özbey sahne aldı. Şarkıcıların seslendirdiği parçalarla Alaşehirliler, coştu.

Alaşehir Belediye Başkanı MHP'li Ali Uçak, konseri vatandaşların bulunduğu alanda izledi. Konserin sonunda sahneye çıkan Başkan Uçak, Emre Kınay ve Merve Özbey'e teşekkür etti. Ünlü şarkıcılara Alaşehir'de yetişen üzümlerden hediye eden Uçak, yeşil parti konseptini anlattı. Uçak, "Yeşil bizim hayatımız, emeğimiz, kaderimiz, üzümümüzdür. Biz bu festivale başlarken bir hayalle yola çıktık. Üzümümüzü, maden suyumuzu ve Alaşehir'i dünyaya tanıtmak için yola çıktık. Her şey çok güzel olacak. Yeter ki bizler birlik beraberlik içinde olalım. Üzerimize gelen dış güçler gelsinler, buradaki birlik ve beraberliği görsünler. Alaşehir'deki mutluluğu, huzuru görsünler" diye konuştu.

MADEN SUYU FIŞKIRTILDI

Konserin sonunda konser alanının çeşitli noktalarından halkın üstüne maden suyu fışkırtıldı. Hareketli şarkılar eşliğinde maden suyuyla ıslananAlaşehirliler eğlenceye ara vermeden eğlenmeye devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Konser alanından genel görüntü

Konseri izleyenlerin hareketli şarkılar eşliğinde oynaması

Emre Kınay ve Merve Özbey konserinden görüntü

Merve Özbey'in şarkılarını seslendirmesi

Alaşehir Belediye Başkanı Ali Uçak'ın konuşması ve hediye verilmesi

Konseri izleyenlerin üstüne soda dökülmesi

Nermin UÇTU- Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (Manisa),

======================================

Nakliye deposundaki yangın 7 saatte söndürüldü

DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesindeki bir nakliye deposunda çıkan yangın, 7 saatte güçlükle söndürüldü. Kimyasal maddeler nedeniyle söndürme çalışmalarında güçlük yaşanırken, depoda büyük çapta maddi hasar hale geldi.

Dün (pazar) saat 15.30 sıralarında Bozburun Mahallesi'ndeki, Denizlispor Yönetim Kurulu üyesi Fikret Akyol'a ait nakliye deposundan dumanlar yükselmeye başladı. Pazar günü olması nedeniyle kapalı olan depodaki dumanları fark eden çevredekiler, durumu itfaiye bildirdi. Olay yerine 32 itfaiye, 100 itfaiye eri aracı sevk edildi. İçerideki otomobil lastiğinden çeşitli ev eşyalarına kadar çok sayıda yanıcı maddenin de bulunduğu 2 katlı depoda, alevler kısa sürede büyüdü. İtfaiye ekipleri, 6 ayrı noktadan alevlere su ve köpük sıkarak müdahalede bulundu. Simsiyah dumanlar gökyüzünü kaplarken, deponun kimyasal maddelerin bulunduğu bölümüne müdahale sırasında itfaiye ekipleri zor anlar yaşadı. Alevler, 7 saatte güçlükle söndürülürken, depoda büyük çapta maddi hasar meydana geldi. İtfaiye, yangının çıkış nedeninin araştırıldığını bildirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İtfaiye ekiplerinin alevlere müdahale etmesi

-Alevlerden görüntüler

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

======================================

Suriye'ye askeri sevkiyat

TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) 'Fırat Kalkanı' ve 'Zeytin Dalı' harekatlarının yapıldığı bölgelere zırhlı araç ve personel sevkiyatı yapıldı.

Türkiye'nin farklı kentlerindeki birliklerden 'Fırat Kalkanı' ve 'Zeytin Dalı' harekatlarının gerçekleştirildiği Suriye'deki bölgelere sevk edilen zırhlı araçlardan oluşan konvoy, Kilis'e ulaştı. Askeri araçlar, güvenlik önlemleri alınarak, Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan Suriye tarafına geçiş yaptı. Askeri konvoyda yer alan zırhlı araç ve personelin, Suriye'de bulunan TSK'ya ait üslerde konuşlandırılacağı bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Araçların geçişi

Genel ve detay görüntüler

(KJ: Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

96 MB

======================================

Motosikletli kapkaç şüphelileri tutuklandı

GAZİANTEP'te, son bir hafta içerisinde motosikletle 4 kapkaç olayına karıştığı saptanan ve kimlikleri güvenlik kamerasından belirlenerek yakalanan 2 şüpheli tutuklandı.

Asayiş Şube Müdürlüğü, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, kentte son bir hafta içerisinde meydana gelen 4 kapkaç olayıyla ilgili çalışma başlattı. Mağdurların şikayetlerinin ardından harekete geçen polis ekipleri, olayların meydana geldiği bölgedeki mobese ve güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan inceleme sonunda motosikletle yanlarına yaklaştıkları 4 kişinin çanta ve telefonlarını çalan kişilerin E.K. ve yaşı 18'den küçük olan T.D. olduğu belirlendi. Kimliği belirlenen 2 şüpheli daha sonra adreslerinde çaldıkları bir cep telefonuyla yakalandı. Gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen E.K. ve T.D., çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Motosikletli kapkaççılar

Genel ve detay görüntüler

(KJ: Haber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: GAZİANTEP-DHA)

31 MB

======================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
4 bebeğin ölümünden sorumlu tutulan doktorun cevaplamak istemediği soru

4 bebeğin ölümünden sorumlu doktorun cevaplamak istemediği soru

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

title