Dha Yurt Bülteni 3
1- Diyarbakır'da unutulan tarihi eser: 800 yıllık köprü tarihe meydan okuyorDİYARBAKIR merkez Hantepe köyü yakınlarında ve Devegeçidi nehri üzerinde kurulu 800 yıllık köprü, tarihe meydan okuyor.
1- Diyarbakır'da unutulan tarihi eser: 800 yıllık köprü tarihe meydan okuyor
DİYARBAKIR merkez Hantepe köyü yakınlarında ve Devegeçidi nehri üzerinde kurulu 800 yıllık köprü, tarihe meydan okuyor. Halen üzerinden araçların geçtiği köprüde incelemelerde bulunan Diyarbakır Müze Müdürü Vehbi Yurt, köprü üzerinde bulunan 2 kitabenin çeviri çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Daha yeni tespit çalışmaları aşamasındayız. Çalışmalar tamamlandığında elimizde net bilgiler olacak" dedi.
Merkeze 30 kilometre mesafedeki Hantepe köyü ile Cümeki köyü arasından geçen Devegeçidi nehri üzerinde, 12'inci yüzyılda yapıldığı belirtilen, Karaköprü, 800 yıllık geçmişine rağmen hala sapa sağlam, tarihe meydan okuyor. Yaklaşık 120 metre uzunluğunda ve 7 gözlü köprünün, 1934 ve 2000'li yıllarda 2 kez restore edildiği tahmin ediliyor. Köprünün her iki ucundu ve Arapça yazılı 2 kitabe bulunuyor. Köprünün tam ortasındaki ayakta ise hilal şeklinde ve hangi dilde yazıldığı anlaşılamayan bir yazıt bulunuyor. Bu yazıtın üst ve alt tarafı defineciler tarafından tahrip edildiği görüldü. Dicle nehri kıyısında bulunan tarım arazilerinin içerisinde yeralan köprü, çevresindeki ağaçlar ve yaşil alanlarla birlikte muhteşem bir manzara oluşturuyor.
Köprüde incelemelerde bulunan Diyarbakır Müze Müdürü Vehbi Yurt, köprünün tescilli olduğunu ancak, köprü ile ilgili yeterli arşiv çalışması yapılmadığını söyledi. Köprüde ölçümler yaparak, çeşitli notlar alan Yurt, "Bu köprü merkeze bağlı Hantepe köyü sınırları içerisinde yeralıyor. Yapım tekniği, kullanılan malzemelere baktığımız zaman Diyarbakır'ın sembolü haline gelen On Gözlü Köprü ile aynı teknikte ve malzemeden olduğu görülüyor. Bazalt taştan yapılmış olup, inşaa tarihi hakkında bilgi vermek gerekirse, köprünün üzerinde 2 yerde geçen Arapça yazılı kitabe var. Ama köprü bizim tahminlerimize göre 11-12'inci yüzyılda inşaa edilmiş bir köprüdür. Diyarbakır'daki köprülerle benzer olan özellikleri; hem mimari, kullanılan teknik, hem gözleri, yapımında kullanılan yuvarlak ve sivri kemerlerden yola çıkarak köprünün 12'inci yüzyılda yapıldığını söyleyebiliriz. Kemer açıklığı 8 metre, nehirden yüksekliği 9 metre bir yüksekliği bulunmaktı. Üzerinde 1934 tarihi var bu tarihte küçük çaplı bir restore edildiği belli. Yaklaşık 15 yıl öncesinden de restorasyon geçirdiğini tahmin ediyoruz. Daha yeni tespit çalışmaları aşamasındayız. Biraz daha arşiv çalışması yaptıktan sonra biraz daha elimizde net bilgiler olacak. Bu köprü Hantepe ve Cümeki köylerini birbirine bağlıyor. Devegeçidi nehri üzerinde kurulu ve şu an faal olarak kullanılıyor. Diyarbakır ili merkezde 2 ciltlik bir kültür envanteri çıkardık. Bakacağız, büyük bir ihtimalle tescillidir. Çünkü restorasyon çalışması yapılmış, tescilli eserlerde restore çalışması yapılıyor çünkü. Daha sonra çıkaracağımız kültür envanterine ekleyerek, biraz daha belgelemele kapsamında çalışma yapacağız" dedi.
Müze Müdürü Vehbi Yurt, inceleme, belgeleme ve arşiv çalışmaları tamamlandıktan sonra tarihi köprünün koruma altına alınarak turizme kazandırılması için çaba harcayacaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü:
-Drone görüntüsü
-Köprüden detaylar
-Röportaj
-Köprünün bulunduğu çevreden görüntü
-Köprü üzerindeki kitabeler
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet TÜRK-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -
==============
2 - Yıllar sonra düğünlerinde eğlendiler
Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, - DÜZCE'nin Gölyaka ilçesinde yaşları 55 ile 68 arasında değişen ve zamanında kaçarak evlendikleri için düğün yapamayan 8 çifte mahalle muhtarı tarafından düğün yapıldı. Torunları ve çocukları ile düğün yapan çiftler, horon tepti, pasta kesti.
Gölyaka Kuyudüzü Mahallesi Muhtarı Halil Düzen, köyde bazı çiftlerin düğün yapamadıkları öğrendi. Bunun üzerine köyde yaşayan 10 torun 5 çocuk sahibi olan 40 yıllık evli Kemal (68) ile Nuriye Çiçek (62), 15 torun 6 çocuk sahibi olan 47 yıllık evli Necati (67) ile Emine Çiçek (60), 5 torun 3 çocuk sahibi 32 yıllık evli Harun (63) ile Ünzile Ayyıldız (68), 3 çocuk 3 torun sahibi 45 yıllık evli Sabri (67) ile Hatice Eken (60), 4 çocuk 5 torun sahibi 42 yıllık evli Ali (55) ile Asiye Ceylan (55), 3 çocuk 3 torun sahibi 41 yıllık evli Mustafa (63) ile Hatice Girgin (60) ve 4 çocuk 5 torun sahibi 42 yıllık evli Enver (66) ve Ayşe Ceylan (60), 5 torun 4 çocuk sahibi olan 34 yıllık evli Hasan Ali (56) ile Havva Özkarataş çiftlerinin kaçarak evlendiğini ve düğün yapmadıklarını tespit etti.
Bunun üzerine 8 çift ile konuşan muhtar Halil Düzen, çiftleri düğün yapmaya ikna etti. Köylülerin de katkısı ile gelinlere önce gelinlik dikilmek istendi. Ancak gelinlerin kabul etmemesi üzerine eskiden köy halkının gelenekleri gereği gelinlere siyah pardösü üzerine kırmızı eşarp alındı. Damatlara ise takım elbiseler alındı. Daha sonra çiftler için mahallede bulunan sosyal tesislerde çalgılı, kemençeli, horonlu düğün düzenlendi. Düğüne çiftlerin yanı sıra köy halkı, çiftlerin çocukları, torunları ve davetliler katıldı. Düğün boyunca yerinde duramayan çiftler, yaşları ilerlemiş olmasına rağmen horon tepti, çiftetelli oynadı.
Emine Çiçek düğün yapmadıklarını belirterek, "O zaman düğün yapmak yoktu. Heyecanlı değilim ama gururluyum." dedi. Eşi Necati Çiçek ise, "47 yıllık evliyiz. 15 tane torun var. Bu mutluluk çok iyi bir şey. Muhtarımızdan Allah razı olsun bunu bize yaptı. Kaçırarak evlendim. Koşullar el vermedi düğün yapamadım. Şimdi daha iyi oldu." diye konuştu.
Köy Muhtarı Halil Düzen, çiftlerin düğün yapamadıkları için zaman zaman kendi aralarında kavga ettiklerine şahit olduğunu belirterek, "Ben bu çiftlerin kavgalarına şahit oldum. Senin annen benim elime bir kına bile yakmadı dediler. Bende sohbete girince içinden filmlere konu olacak şeyler çıktı. Bende kendileri ile konuşup, biraz zorda olsa düğün yapmaya razı ettim. Ben onlardan çok mutluyum. Onların gözünün içinin gülmesi beni daha çok etkiliyor. İyi ki böyle bir şey yapmışız. 8 çift var. Torunları ile birlikte düğün yapıyorlar. Önceleri tepki ile karşılaştık. Ancak çiftlerimiz dirayetli durunca Gölyaka'dan, Düzce'den, İstanbul'dan akın akın misafirler geldi. Bende bu kadar güzel olacağını tahmin etmiyordum." dedi.
Düğün de ayrıca çiftler için pasta kesildi. Pastayı kesen çiftlerin, pastalardan birbirlerine ikramı da neşeli dakikalar yaşanmasına neden oldu. Düğün oyun havaları ile devam ettikten sonra gecenin ilerleyen saatlerinde sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Gelin ve damatların düğün alanına gelişi
Gelin ve damatlarla röp
Horon teperken görüntüleri
Oyun havası oynarken görüntüleri
Pasta keserken ve birbirlerine ikram ederken görüntüleri
Muhtar ile röp ve detaylar var
====================
3 - Kırkdört yıldır 2 kuruma başkanlık yapıyor
BİNGÖL Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği ile Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti Odasına 44 yıldır başkanlık yapan 69 yaşındaki Ali Bayram, kentteki tüm esnafın takdirini topluyor. Esnafı sık sık ziyaret eden ve sorunlarıyla yakından ilgilenen Bayram, 44 yıl üst üste seçimlerde başkan olarak seçilmesinin nedenini, Bingöl'e olan sevgisine bağlıyor.
1974 yılından bu yana Bingöl Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği ile Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti Odası'na başkanlık yapan Ali Bayram, takdirini topluyor. 44 yıldır başkanlık yapmasını kente olan ilgisine bağlayan Ali Bayram, "Dededen, atadan Bingöllüyüz. Burayı terk etmeyi düşünmüyoruz. Bazıları gibi makam mevki sahibi olduktan sonra, servet yapıp çoluk çocuğumuzun istikbali kurtulsun düşüncesinde de değilim. Bu düşüncedeki kişiler zaten Bingöl'e hizmeti düşünmezler. Bu kadar yıl başkan seçilmemi, Bingöl sevdasına bağlıyorum. Rahmetli babam hem Demokrat Parti İl Başkanlığı, hem de 2 dönem belediye başkanlığı yaptı. O zamanlar Bingöl'de dışardan gelen insanların konaklayabilecekleri otel gibi veya lokanta gibi tesisler yoktu. Babamın başkanlık döneminde dışarıdan gelen misafirleri evimizde ağırlardık. İnsan sevgisi aileden geldi. Bunun karşılığını da alıyoruz. 44 yıldır kurumlara başkanlık yapıyorum" dedi.
Bingöl'deki esnafın sorunlarının çözümü için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını anlatan Bayram, şunları söyledi: "Şu an esnaf olarak sıkıntılarımızın en başında, işyeri açma konusu var. Bir yerde berber veya kasap açılacak, şehirde vali veya temsil edeceği belediye, bizim kurumumuz veya muhtarlıklardan karar verilmesi konusunda bir çalışmamız var. İnşallah bu dönemlerde bunu da gündeme getireceğiz. Geçmiş dönemlere oranla bu yıllarda hizmetler daha genişledi. Şehir büyüdükçe, talepler de çok oluyor. O zamanki taleplere göre iyiydi. Sayın Cumhurbaşkanımız, diğer bakanlıklardakilerle görüşebiliyoruz. Ancak yerel idarecilerimizle pek görüşemiyoruz. Bingöl ile ilgili sıkıntılarımızı dile getiremiyoruz."
Başkan Bayram'dan memnun olmayan esnafın olmadığın anlatan kasap Ayhan Burulday "Başkanımız devamlı sorunlarımızı dinleyen, bize destekçi olan, arkamızda olan biridir. Başkanımızdan memnunuz. Ondan memnun olmayan esnaf yoktur. Tüm esnafa aynı gözle bakan bir başkanımızdır" diye konuştu.
Fırın işletmecisi Sami Koç ise, Başkan Bayram'ın esnafın sorunun çözmek için yoğun gayretler sarf ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu. "Kendisinden de çok memnunuz. KOSGEB gibi kredi imkanlarından yararlanmamız için kendisi çok yardımcı oluyor. Daha geçen gün esnaf kredisi için kendisi çok yardımcı oldu. Onun için uzun süredir başkanlığı devam ediyor. İyi olmazsa yerinde kalamaz. Esnafla ilgileniyor, sorunumuz olduğunda çekinmeden yanına gidebiliyoruz, konuşabiliyoruz."
Görüntü Dökümü:
-Bayram'ın makam odasından detaylar
-İki kurumdan detaylar
-Makam aracını kullanması ve detayları
-Esnaf ziyaretinden detaylar
-Esnaf ile röportaj
-Ali Bayram ile Çapakçur Köprüsü' karşı röportajı
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL,
===================
4 - Türkiye'nin en büyük timsahı 'Muhteşem'
ANTALYA Hayvanat Bahçesi'nde 13 yıldır beslenen 'Muhteşem' adlı timsah, Türkiye'nin fiziki özellikleri açısından en büyük sürüngeni olarak dikkati çekiyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi ve Doğa Parkı'na 13 yıl önce getirilen 5 metre uzunluğunda, 350 kilo ağırlığındaki timsah, görenleri hem korkutuyor hem de ilgisini çekiyor. Soğukkanlı ve hareketsiz duruşuyla ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlenen timsaha, heybetli görünüşü dolayısıyla hayvanat bahçesi yönetimi tarafından 'Muhteşem' adı verildi.
HAREKET ETMEDİKÇE BESLENMİYOR
650 dönümlük arazide 127 türden 1500 hayvanın yer aldığı hayvanat bahçesinin en dikkat çekici sakini olan 'Muhteşem'in bakımı da oldukça ilginç. Hareketsiz yattığı sürece tok olduğu anlaşılan Muhteşem'i, bakıcıları her gün sabah ve akşam saatlerinde 2 kez kontrol ediyor. Muhteşem, hareket etmeye başlayınca besleniyor.
EN BÜYÜK KEYFİ GÜNEŞLENMEK
Bazen iki günde bir, bazen haftada bir olmak üzere tavukla beslenen Muhteşem'in en sevdiği faaliyet ise su dolu havuzunda güneşlenmek. Hayvanat bahçesi sorumlu veteriner hekimi Aygül Arsun, Muhteşem'i 13 yıldır misafir etmekten memnun olduklarını söyledi. Türkiye'deki hayvanat bahçeleri arasında en büyük timsahın Antalya'da olmasından dolayı ayrı bir mutluluk yaşadıklarını aktaran Arsun, "Ziyaretçiler Muhteşem'e çok ilgi gösteriyor. Özellikle avlanma stratejisi olan hareketsiz kalması çok dikkat çekiyor. Ziyaretçiler hareket ettiğini görmek için uzun süre bekliyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
Hayvanat bahçesi dış plan görüntü
Timsah Muhteşem'in güneşlenirken görüntüsü
Timsah Muhteşem havuzda görüntüsü
bakıcısının tavuk eti ile beslerken görüntüsü
RÖP: Aygül Arsun ( Sorumlu Veteriner Hekim )
Detaylar
208 MB -- 01.58 // (HD)
Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
======================
5 - Bağışla davadan kurtuldu
ADANA'da otomobiliyle giderken diş teknisyeni Melek Öztemur'a (26) çarparak yaralanmasına neden olan sürücü Halil İbrahim Ölker (34), Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu'nun araya girmesiyle LÖSEV ve Mehmetçik Vakfı'na bin 500 lira bağışta bulununca hakkında dava açılmadı.
Geçen ay kent merkezindeki Turgut Özal Bulvarı üzerinde Halil İbrahim Ölker, yönetimindeki otomobille yaya olarak giden Melek Öztemur'a çarparak yaralanmasına neden oldu. Kazanın ardından tedavi olan Melek Öztemur'a ulaşan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu görevlileri, kendisine çarpan sürücü ile uzlaşmak isteyip istemediğini sordu. Bunun üzerine Öztemur, sürücü Halil İbrahim Ölker'in LÖSEV ve Mehmetçik Vakfı'na bin 500 lira bağışta bulunması durumunda uzlaşabileceğini söyledi. Bilgi verilen Halil İbrahim Ölker ve Melek Öztemur, Adana Adliyesi'nde buluştu. LÖSEV ve Mehmetçik Vakfı'na yapılan bağışların dekontunu alan Melek Öztemur, şikayetçi olmayacağını söyledi.
Melek Öztemur, "Bir farkındalık yaratabilirsek iki taraf için de çok mutlu olurum. İki taraf için de böyle olması çok iyi oldu' dedi. Halil İbrahim Ölker ve Melek Öztemur'un tokalaşmasının ardından Ölker, "Uzlaşmak her zaman için iyidir, iki taraf için de iyi oldu" diye konuştu.
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ise Adana'nın uzlaştırmada Türkiye'de 3'üncü sırada olduğunu belirtti. Yeldan, "Türkiye'de uzlaştırma sayısında 3'üncüyüz. Şu an da aktif uzlaştırma sayımız 1750. Biz sene sonuna kadar 7 bin rakamlarına doğru çıkmayı hedefliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Başsavcı Ali Yeldan ve tarafların görüntüsü
Uzlaştırmacı memurun konuşması
Başsavcı Ali Yeldan'ın konuşması
Müşteki Melek Öztemur'un konuşması
Sürücü Halil İbrahim Ölker'in konuşması
Tarafların banka dekontlarını imzalaması
SÜRE: 03'52" BOYUT: 236 MB
Haber: ADANA, -Kamera: Pusat Çağatay KAYA/ADANA,
=======================