Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşmasının detayları belli oldu

Tarihi antlaşmanın detayları belli oldu! Gündem yaratacak "gizli madde" iddiası

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili kısım dikkat çekti

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kuzey Ege sahillerinde fırtına hayatı olumsuz etkilediBalıkesir'in Edremit Körfezi'nde yağışla birlikte etkili olan fırtına ve sağanak, hayatı olumsuz etkiledi.

Kuzey Ege sahillerinde fırtına hayatı olumsuz etkiledi

Balıkesir'in Edremit Körfezi'nde yağışla birlikte etkili olan fırtına ve sağanak, hayatı olumsuz etkiledi. Fırtına nedeniyle ağaçlar devrildi, iş yerlerinin tenteleri ile şemsiyeleri uçtu.
Kuzey Ege sahillerinde saat 01.30'dan sonra yağışla birlikte kuvvetli fırtına etkili oldu. Başta Ayvalık ilçesi olmak üzere, Burhaniye'nin Ören Mahallesi ile Edremit'in Akçay, Güre ve Altınoluk sahillerindeki işletmeler, fırtınadan olumsuz etkilendi. Denize cephesi olan iş yerlerinin vitrin camlarının kırıldığı fırtınada ağaçlar yerinden söküldü, sahil bölgesindeki bazı işletmelerin tenteleri, şemsiye ve şezlongları uçtu.
Ayvalık Meteoroloji İstasyonu'nun karşısında bulunan marinada ağaçlar devrilirken, Altınova ve Sahilkent mahallelerinde de park halindeki otomobillerin üzerine ağaçlar devrildi. İş yerlerinde hasarın meydana geldiği fırtınada, enerji nakil hatlarındaki tellerin kopması sonucu Altınova, Akçay ve Altınoluk'ta elektrik kesintileri yaşandı. Bazı tekneler zarar görürken, Ayvalık SSK Sitesi sahilindeki mendireklerde mahsur kalan 5 kişi, fırtınanın etkisini kaybetmesinin ardından yüzerek kıyıya çıkabildi.
Belediye ekipleri, fırtınanın neden olduğu hasarı belirlemek için bölgede çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Hüsnü EVREN / AYVALIK,

===================

Arılar kentin en işlek yerlerinden birindeki ağaca oğul verdi

Denizli'nin en işlek noktalarından Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda bal arıları, bir palmiye ağacına oğul verdi. Esnafın çağırdığı bal üreticisi Caner Kırlı, arıları kutuya doldurup, götürdü.
Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda bulunan bir palmiye ağacına, bal arıları oğul verdi. Kentin en hareketli noktalarından biri olan yolda yürüyen vatandaşlar, arıların sokma tehlikesi nedeniyle korku yaşadı. Bunun üzerine durumdan rahatsız olan esnaf, komşu il Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde yaşayan tanıdıkları bal üreticisi Caner Kırlı'yı kente çağırdı. Denizli'ye gelen Kırlı, arıcı kıyafetini giyerek yaklaşık 3 metre uzunluğundaki ağaca merdiveniyle çıktı. Kırlı, ağaçtaki arıları, yanındaki kutunun içine doldurdu. O anlar çevredeki vatandaşlar tarafından hem korku hem de ilgiyle izlendi. Çok sayıda vatandaş ellerindeki telefonlarla video ve fotoğraf çekti. Caner Kırlı daha sonra arılarla birlikte bulvardan ayrıldı.
Palmiye ağacındaki arıları kutunun içine alırken ilgi odağı olan Caner Kırlı, "Arılar bir kovandan kaçıp, gelip burada oğul vermiş. Buradaki esnaf ve vatandaşlar da telaşlanmış. Kraliçe arı, palmiye ağacında arılarını toplamış. Ben de bal üreticisiyim ama bu işte çok profesyonel olduğum söylenemez. Merdivenle ağaca çıkıp, yaklaşık 2 bin arıyı kutuya aldım" dedi.

Görüntü Dökümü
----------
-Caner Kırlı'nın kıyafetini giymesi ve merdivenle ağaca çıkması
-Kırlı'nın eliyle arıları kutuya koyması
-Kırlı'yı izleyen ve telefonlarıyla görüntüleyen vatandaşlardan detaylar
-Caner Kırlı ile röp.

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

====================

Marmaris'te gündüz plajlar gece sokaklar doldu

Muğla'nın Marmaris ilçesinde yüksek nemle birlikte etkisini gösteren bunaltıcı sıcaklarda serinlemek isteyenler, gündüz plajları, akşam ise sahildeki yürüyüş yollarını doldurdu.
Marmaris şehir merkezinde yüksek nemle birlikte etkisini gösteren sıcak hava bunalttı. Caddelere konumlandırılmış elektronik termometrelerin gölgede 44 derece gösterdiği ilçede, deniz suyu sıcaklığı 19, nem ise yüzde 58 derece ölçüldü. Serinlemek isteyenler Atatürk Caddesi'nden Turban Mevkii'ne kadar uzanan 8 kilometrelik mavi bayraklı plajları doldurdu. Şezlonglarını ve sandalyelerini denize çekenler, esintiyle serinlemeye çalıştı. Bazı tatilciler şemsiye altında dinlenmeyi tercih ederken, kimileri çocuklarıyla oyunlar oynadı. Deniz ortasına konumlandırılmış yüzer iskeledeki kaydıraklarda çocuklar gün boyu oynayarak eğlendi.
Gündüz plajları dolduranlar, akşam ise sahildeki yürüyüş yollarına akın etti. Marmaris'te saat 22.00'den itibaren sokaklardaki hareketlilik arttı. Oteller bölgesi olarak adlandırılan Uzunyalı Mevkii, Atatürk Caddesi, Kordon Caddesi ve Yat Limanı yürüyüş yolu insan kalabalıklarıyla dolup taştı. Deniz kıyısına kendilerini atan aileler, saat 02.00'ye kadar akşam denizden gelen esintinin tadını çıkardı.
Kentte tatil yapanlardan Melissa Tunç, "Marmaris çok güzel ve keyifli vakit geçiyorum" dedi. İsveçli Anna Glorian Esfelta ise, "Üçüncü kez tatile geliyorum. Marmaris çok güzel. Deniz ve güneşin tadını çıkartıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
Caddeye konumlandırılmış 44 derece gösteren elektronik termometreyi çeken turistler
Atatürk Caddesi halk plajından Uzunyalı Mevkii'ne kadar uzanan plajda kalabalık görüntü
Denize konulmuş su kaydırağında eğlenen çocuklar görüntü
Güneşlenenler, şemsiye altında dinlenenler, denizde yüzenler görüntü
Melissa Tunç ve İsveçli Anna Glorian Esfelta ile röp.
Termometre akşam 30 derece göstermesi görüntü
Sahil yürüyüş yollarında kalabalık görüntü

(Toplam: 5 dakika 57 saniye-430 MB HD görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),

===================

LÖSEV anneleri üretiyor, lösemili çocukların yüzü gülüyor

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) İzmir Şubesi'nde 10 yıldır lösemi hastası çocukların annelerine bir terapi olmakla beraber istihdam sağlayan LÖSEV Atölye'de çalışan kadınlar, hem birbirine kader yoldaşı oluyor, hem de diğer lösemili çocuklar ve ailelere destek olmak adına el emeği ile bez bebekler, yastıklar, çantalar üretiyor. Toplamda 10 annenin her gün aktif olarak çalıştığı LÖSEV Atölye'de üretilen ürünler, LÖSEV Dükkan'da satılarak, geliri ile lösemi ve kanser hastası çocuklara, gençlere, ailelerine yardım sağlanıyor.
LÖSEV İzmir Şubesi'nde 10 yıl önce çocuklarının hastalık sürecinde zor zamanlar geçiren annelerin acısını hafifletmek ve onlara istihdam sağlamak adına kurulan LÖSEV Atölye'de, toplamda 10 anne her gün adeta bir fabrika gibi üretim yapıyor. Her gün atölyeye saat 09.00'da gelen, çocuğunun tedavisi bitmiş veya tedavinin son süreçlerindeki anneler, hem birbirlerine kader yoldaşlığı ederek sosyalleşiyor hem de üretim yaparak evlerini geçindirmeye yardımcı oluyor. LÖSEV Dükkan'da satılmak üzere rengarenk bez bebekler, bez çantalar ve yastıklar üreten anneler işbirliği içinde keyifli vakit geçiriyor. Kesim, dikim, yapıştırma gibi farklı görevlerde çalışan anneler, kendi çocukları iyileşmesine rağmen hala iyileşmeyi bekleyen lösemili ve kanser hastası çocuklara umut olabilmek için iyi dileklerini el emeği ürünlere işliyor. Annelerin bazısı atölye açıldığından beri çalışırken, bazısı sonradan katılarak, ürettikleriyle katkı koyuyor. Bağışlarla alınan iplik, kumaş ve düğmeleri kullanan anneler, daha çok çocuğa yardım edebilmek ve emeklerinin karşılığını bulması adına destek bekliyor.
'ANNELERİMİZ İÇİN HEM UĞRAŞ, HEM TERAPİ'
Atölye hakkında bilgi veren LÖSEV İzmir İl Koordinatör Yardımcısı Gökçe Demirtaş, "30 hasta ile başlayıp bugün 40 bine yakın hastaya ve aileye yardımlarımızı ulaştırıyoruz. 10 yıldır faaliyet göstermekte olan anne atölyelerimiz, hastalık sürecinde yıpranan ve zorlu süreçler geçiren lösemili ve kanser hastası çocuklarımızın annelerine bir uğraş terapisi olma amacıyla oluşturuldu. Atölye, çocuklarının tedavisi bitmiş veya sonuna gelmiş olan annelerimizi biraz evden çıkarmak, hem bir meslek ve uğraş edindirmek, hem de hanelerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Annelerimiz için hem uğraş, hem de terapi oluyor. Burada üretilen bez çanta, bez bebek, yastık gibi ürünler LÖSEV Dükkan internet sitesinden ve okullarda, etkinliklerde kurduğumuz stantlarda satılıyor. Bez ürünlerimizin fiyatları 20-80 TL arasında değişiyor. Ürünlerin satışından elde edilen gelir, lösemili ve kanser hastası çocuk ve yetişkinlerin sağlık ve eğitim harcamalarına aktarılıyor. LÖSEV Dükkan'dan aldığınız bir kupa dahi hastalarımıza kaynak ve yardım olarak iletiliyor. Bu yönden anlamlı ve kıymetli bir süreç bizim için" dedi.
Hasta kayıtlarını alırken annelere atölye bilgilerini ilettiklerini söyleyen Demirtaş, "Tedavinin yoğun olduğu dönemlerde anne çocuğunun başında oluyor, ondan kopamıyor. Fakat, tedavi sürecinin bitmiş olduğu, sağlığa kavuşma sürecinde, anneler bizlerle iletişim kurarak buraya gelebiliyorlar. Gerekli eğitim süreçlerinden geçerek burada çalışmaya başlayabiliyor. Sosyal hizmetler birimimiz annelerle birebir ilgilendiği için el yatkınlığı olan, el işi yapan annelerimizi de kolaylıkla atölyeye dahil edebiliyoruz" diye konuştu.
'BURADA BİR SÜRÜ KADER ARKADAŞIM VAR'
Atölyede 8 yıldır çalışan, 24 yaşında bir kızı olan anne Sonay Gürlek (55), "Kızım 13 yaşında lösemiye yakalanmıştı. Hiçbir rahatsızlığı yokken şikayetleri başladı. Bizimki biraz ilginç bir vakaydı, büyüklerde görülen kronik lösemiydi ve ilik nakli gerekiyordu. Yurtdışı taraması başladıktan sonra 41'inci gün çok büyük bir şansla nakil oldu. Hastalığının 13'üncü ayında nakil gerçekleşti. Üzerinden yıllar geçti. Her kötünün iyilik, her iyiliğin içinde bir kötülük vardır ya işte öyle oldu. Çok zor yıllar geçirdik ama ben LÖSEV'le tanıştım. LÖSEV bana çok büyük bir kapı açtı. Kızım iyileştikten sonra, taşlar yerinden oynuyor ya hani aynı şeylerden mutluluk duymuyorsunuz. Benim de öyleydi, sıkılmaya başlamıştım evde. Ankara'da ve İstanbul'daki atölyeleri duyduktan sonra buradaki atölyenin açılmasını dört gözle bekledim ve açıldığı gün arkadaşlarımızla toplanıp çalışmaya başladık. Arkadaşlarımla çok ortak noktamız var. Geçirdiğimiz süreçler hemen hemen birbirine çok yakın. Çok sağlıklı olan çocuklarımız birdenbire bu hastalığa yakalandılar. Hepimizin içinde hala 'Acaba tekrarlar mı' korkusu var. Bunlar bizi birbirimize bağlıyor, bizim harcımız gibi. Hep beraber üretiyoruz, ürünlerin hepsinin malzemesi bağışlarla karşılanıyor. Çok fazla sayıda iplik, çok çeşitli kumaşlar, düğmeler gerekiyor. Bağışlarla güzel şeyler üretip mutlu oluyoruz. LÖSEV'e, çocukların mutluluğuna katkıda bulunuyoruz. İnsanlar LÖSEV'e bağış yapsınlar ki biz bu bebekleri, yastıkları çoğaltalım ve herkese satalım. Biz sattıkça mutlu oluyoruz. Ben kumaşları kesiyorum, arkadaşlara veriyorum onlar dikiyor. Ortalama 45 dakikada bir bebek tamamlanmış oluyor. 09.00'da mesai başlıyor akşam 18.00'de kapatıyoruz. Esnek saatlerle çalışıyoruz, evdeki işler için kolaylıkla izin alabiliyoruz" diye konuştu.
LÖSEV annelerinden Denizgül Kızılkaya (50), "Kızım 2005 yılında hastalığa yakalanmıştı, tedavi oldu ve iyileşti. Şu an kızım 18 yaşında, bu sene üniversite sınavına girdi. Şimdi gayet sağlıklı güzel bir genç kız oldu. Atölye açıldığından beri buradayım, ilk annelerdenim. İnsan önce kendine faydalı olduğunu hissediyor, kendime olan güvenim geldi. Çocuğumun da benim de psikolojim bozulmuştu, hep hastalıkla uğraşıyorduk. Burası bir terapi gibi oldu. İlk defa burada çalışmaya başladım, ilk defa sanayi makinesine oturdum. Buraya geldiğimde diğer anneleri gördüm, benden daha kötü durumda olanları gördüm, çocuğunu kaybedenleri gördüm. Onlara bakıp şükrediyorum, bu hastalık bize şükretmeyi de öğretti. Benim kızım iyileşti ama kanser hastalığı sürüyor, günden güne artıyor. Yeni hastalananlara yardım edebilmek için buradayım. Yeni aileler geliyor bizi görüyor, onlara umut kaynağı olmak için çalışmaya devam ediyorum. Burada hem LÖSEV'e destek oluyoruz, hem de insanlara moral oluyoruz. Burada bir sürü kader arkadaşım var, kader arkadaşları sadece hapishanelerde olmuyor. Bir başkasına kanseri, lösemiyi, evladını kaybetme korkusunu anlatsam kimse anlamaz, ama buradaki anneler beni anlar" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
-LÖSEV Atölye'de çalışan annelerden genel ve detay görüntüler
-Ürünlerden genel ve detay görüntüler
-Gökçe Demirtaş'la röp.
-Anneler ile röp.

Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,

========================

Hac yolcusu esnaftan helalleşme ilanı

İZMİR'in Torbalı ilçesinde yaklaşık 50 yıldır ticaretle uğraşan Ramazan Tetik, hac yolculuğuna çıkmadan önce verdiği gazete ilanıyla alacaklı ve borçlularıyla helalleşmek istedi. İlanı görenlerin birkaç gündür dükkanına geldiğini belirten Tetik, alacak verecek hesabını kapatarak borç yüküyle değil gönül ferahıyla hacca gideceğini söyledi.
Torbalı'daki kapalı pazaryerinde tarım ilacı, sebze tohumu ve gübre satışı yapan, evli ve 1 çocuk babası Ramazan Tetik (57) 15 Temmuz 2019'da hac görevini yerine getirmek için kutsal toprakları ziyaret edecek. Yaklaşık 50 yıldır ticaretle uğraşan Tetik, hacca gitmeden önce alacağı ve borcu olanlarla helalleşmek için yerel gazeteye bir ilan verdi. 'Bu 50 yıl içinde benden alacağı olanların gideceğim gün saat 19.00'a kadar kapalı pazar yerindeki dükkanıma bekliyorum. Benim hakkım geçtiyse herkese hakkımı helal ediyorum. Bana borcu olanların da en kısa zamanda borçlarını ödemelerini bekliyorum' yazılı ilan veren Tetik iki gün içinde çok sayıda kişinin kendisini ziyaret ettiğini anlattı. 24 yıldır aynı dükkanı işlettiğini belirten Tetik, "8 yıl önce emekli oldum. Emekli maaşı yetmiyor. 24 yıldır bu dükkanı işletiyorum. Allah nasip ederse pazartesi günü ablamla beraber hac yolculuğuna çıkacağım. Kul hakkı çok önemli. Benim meşhur olma gibi bi niyetim yok. Sadece helalleşmek istiyorum" dedi. Yaklaşık 3 ay önce müftülükten gelen mesaj üzerine hacca gitmek için kesin kaydını yaptıran Tetik, şunları söyledi:
"Yedek listedeydim. Hacca gideceğim kesinleşince omzumda bir yük hissettim. Piyasada borcum da var alacağım da. Gazeteye ilan verdim. Telefon edenler oldu dükkana gelmeye başladılar. Dün bir çiftçi geldi. Birkaç yıl önce ilaç satmışım. Ot ilacı bezelyelerini öldürmüş. Yerine domates ilacı verdim helalleştik. Onun da gönlünü aldım. Bu sabah biri geldi. 915 lira borcu varmış bana. 15'ini sildik 900 ödedi. Borcunu kapattık. Borç yüküyle hacca gitmek istemiyorum. Dükkanımı oğlumla beraber, 22 yıllık yardımcıma emanet edeceğim. Dükkana ben yokken onlar bakacak."
TEK TEK HELALLEŞTİLER
Ramazan Tetik'e komşuluk yapan esnaflardan Feride Dobur da, 2 yıldır yan dükkanda yemek hizmeti verdiğini söyleyerek "İlanı görünce şok oldum. Ama komşumuz çok iyi niyetlidir, yardımseverdir. Tüm haklarımız helal olsun" dedi. Her gün selamlaştıklarını ve bir aile gibi olduklarını söyleyen esnaflardan Enver Öztaş da "Ramazan ile 10 yıldır komşuyuz. Birbirimize hep yardımcı oluyoruz. Hal hatır sorarız. Gideceğini duyduk. Helalleşmeye geldik. Biz de hakkımızı helal ettik. Nasipse birkaç güne yolcu edeceğiz onu" diye konuştu. Tetik'in hem müşterisi hem de dostu olduğunu anlatan Osman Bayındır ise "Ramazan'ı 25 yıldır tanırım. Müşterisiyim ama dostumuz aynı zamanda. Çiftçilik yapıyorum. İlaçlarımı tohumlarımı buradan alırım. Bugün helalleştik. Ondan alacağım değil de vereceğim çok oluyor. Çiftçilik ve hayat şartları zor. Çıkardığımız mahsüller para etmeyince borçlu kalıyoruz. Bugün de bana hakkını helal etti. Onunkini biz ödeyemeyiz" dedi. Ali Alahort ise şöyle konuştu:
"50 lira borcum vardı. Onu vermeye geldim. Tüm hakkım helal olsun."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------
-Ramazan Tetik veresiye defterini incelerken görüntü,
-Dükkandaki mallarıyla ilgilenirken görüntü,
-Gazete ilanından ve dükkandan detay görüntü,
-Ramazan Tetik ile röp,
-Helalleşmeye gelenlerle röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title