Dha Yurt Bülteni - 3
20 gündür aranan Furkan'dan acı haber; Çobanlar cansız bedenini bulduErzurum'un Karaçoban ilçesine bağlı kırsal Budaklı Mahallesi'nde 20 gün önce kaybolan 4 yaşındaki Furkan Yiğit'in, sabah saatlerinde evlerine 10 kilometre mesafedeki çukurda çobanlar tarafından cansız bedeni bulundu.
20 gündür aranan Furkan'dan acı haber ; Çobanlar cansız bedenini buldu
Erzurum'un Karaçoban ilçesine bağlı kırsal Budaklı Mahallesi'nde 20 gün önce kaybolan 4 yaşındaki Furkan Yiğit'in, sabah saatlerinde evlerine 10 kilometre mesafedeki çukurda çobanlar tarafından cansız bedeni bulundu. Furkan'ın cansız bedeninin jandarma ve AFAD ekipleri tarafından defalarca arama yapılan bölgede bulunması dikkat çekti. Oğlu kaybolduktan sonra "Çocuğumu öldürüp, mezara gömdüm" diyen baba Fehim Yiğit, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak, cezaevine konulmuştu.
Karaçoban'a 10 kilometre uzaklıktaki kırsal Budaklı Mahallesi'nde yaşayan Gülperi- Fehim Yiğit çiftinin 3 çocuğunun en küçüğü olan Furkan, 17 Nisan Çarşamba günü saat 13.30 sıralarında kayboldu. Ailenin ihbarı üzerine jandarma, güvenlik korucuları ve AFAD ekipleri, mahallenin önünden geçen Kocasu Çayı ile arazide geniş çaplı arama çalışması başlattı.
Kadavra köpeği 'Pelte' ve arama kurtarma köpeği 'Gurbet'in de katıldığı aramalarda, kovuklar, çukurlar iş makineleriyle kazıldı. AFAD ekipleri eriyen karlarla yükselen Kocasu Çayı'nda 10 kilometrelik bir alanı baştan sona taradı. Ancak Furkan'ın izine rastlanmadı.
BABASI 'KASTEN ÖLDÜRME' SUÇUNDAN TUTUKLANDI
Küçük çocuğun kaybolmasıyla ilgili Hınıs Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan baba Fehim Yiğit, "Çocuğumu öldürüp, mezara gömdüm" dedi. Bunun üzerine Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekipleri mahallede inceleme yaptı. Kazı yapılan mezarda ise 3 yıl önce ölen bir çocuğa ait kemiklere ulaşıldı. Baba Yiğit, daha sonra jandarmada verdiği ifadesinde suçu kabul etmedi. Son olarak Furkan'ı evlerinin önüne bıraktığını söyleyen baba, şüpheli ifadeleri ve tavırları nedeniyle dede Eset, babaanne Hatmi Sultan, zihinsel engelli amca Yusuf Yiğit ile birlikte 21 Nisan akşamı jandarma tarafından gözaltına alındı.
Karaçoban İlçe Jandarma Komutanlığı'nda 4 gün sorgulanan aile, 26 Nisan sabahı adliye sevk edildi. Babaanne ve engelli amca savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken, Cumhuriyet Savcısı baba Fehim Yiğit ve dede Eset Yiğit'i tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Baba Fehim Yiğit, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanırken, dede Eset Yiğit adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
ACI HABER 20'NCİ GÜNDE
Jandarma birlikleri, komandoların yanı sıra, AFAD ekipleri, güvenlik korucuları ve köylüler, tüm bölgede aramalarına rağmen bulunamayan Furkan'dan bugün sabah saatlerinde acı haber geldi. Hayvan otlatmak için mahalleye 10 kilometre uzaklıktaki araziye giden çobanlar, bir çukurda Furkan'ın cansız bedenini buldu. Çobanlar hemen jandarmaya bilgi verdi.
Bölgeye gelen jandarma, çukur çevresinde güvenlik tedbiri aldı. Küçük çocuğun cansız bedeni, Cumhuriyet savcısının olay yerinde yapacağı incelemenin ardından Karaçoban Hastanesi morguna kaldırılacak. Furkan'ın cansız bedeninin, jandarma ve AFAD ekiplerinin defalarca arama yaptığı bir bölgede bulunması ise dikkat çekti.
ARŞİV GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
AKTÜEL GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR
Haber: Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, -
======================
Silopi'deki patlamada ölen 2 kuzen, yan yana toprağa verildi
Şırnak'ın Silopi ilçesinde dün minibüsün geçişi sırasında PKK'lı teröristler tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle hayatını kaybeden sürücü Servet Bilen (23) ve kuzeni Diyar Bilen (13), gözyaşları arasında toprağa verildi.
Piknik yapacak bir grup öğrenciyi Silopi'deki Cudi Dağı eteklerine bırakan Servet Bilen, yönetimindeki 73 D 2001 plakalı minibüsle ilçe merkezine dönüşe geçti. Minibüsün, Uyanık köyü yakınlarından geçişi sırasında PKK'lı teröristler tarafından daha önceden yola tuzaklanmış el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamada sürücü Servet Bilen ile yanındaki kuzeni Diyar Bilen, olay yerinde hayatını kaybetti.
Şırnak Devlet Hastanesi'nde dün gece kuzenlerin cenazeleri otopsi yapılmasının ardından Silopi ilçesindeki Mekke Camii'ne getirildi. Cenazelerin araçtan indirilmesi sırasında Silopi Kaymakamı Sezer Işıktaş da Türk bayrağına sarılı tabutu omuzladı. Burada kılınan cenaze namazı ve okunan duaların ardından ilçe merkezindeki mezarlıkta kuzenler yan yana toprağa verildi.
Patlamada hayatını kaybeden Diyar Bilen'in babası Hasan Bilen, teröre lanet okuyarak, şunları söyledi:
"Oğlum ve yeğenim ikisi de öldü. Hepimizin başı sağ olsun. Bunlar şehit oldular. Bunları yapanların Allah belalarını versin."
Patlamada 2 yeğenini kaybettiğini anlatan AK Parti Silopi İlçe Başkanı Fatih Bilen, "Yaşanan bu elim olayda terör örgütü yine gerçek yüzünü, yine çoluk çocuk demeden, sivil demeden, herkese karşı ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş oldu. Bugünkü saldırıda şehit olan çocuklar ailemizin ferdi, yeğenlerimiz, çocuklarımız. Tabii bunun derin üzüntüsü içerisindeyiz. Bu ateş hepimizin yüreğini yaktı" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Cenaze aracının gelişi
Cenazelerin araçtan indirilmesi
Kaymakamın tabutu omluzlaması
Cenaze namazının kılınması
Cenazelerin defnedilmesi
Röportajlar
Genel ve detaylar görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 257 MB
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ(Şırnak),
=================
Suriye sınırına zırhlı ve sinyal kesici araç sevkiyatı
Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) Kilis'in Suriye sınırına zırhlı ve sinyal kesici araçların sevkiyatı yapıldı.
Farklı kentlerde konuşlu birliklerden Suriye sınırına sevk edilen askeri araçlarla Kilis'e ulaşıldı. Aralarında sinyal kesici araçların da bulunduğu zırhlı araçlar, güvenlik önlemleri alınarak, Öncüpınar Sınır Kapısı'na yönlendirildi. Askeri araçların, olası operasyonda kullanılacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü
---------
Öncüpınar Sınır Kapısı kavşağı
Askeri araçlar
Sinyal kesici jammer
Araçların geçişi
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 78 MB
Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU/KİLİS,
==================
Asma köprüden araçlarla geçip köylerine ulaşıyorlar
Giresun'un Tirebolu ilçesinde Harşit Çayı üzerinde yerden 10 metre yüksekliğe, 88 metre uzunluğa, 2.60 metre genişliği sahip çelik halatlara bağlı ahşap köprü ile vatandaşlar, Ketençukur, Dokuzkonak ve Kuzgun köylerine ulaşım sağlıyor. Yıllardır araçları ile asma köprüden geçen sürücüler, geçişler sırasında sallanan köprünün kendilerini korkuttuğunu belirterek, beton köprü yapılmasını istiyor.
Tirebolu ilçesi Harşit Çayı üzerinde vatandaşlar, 1960 yılında yerden 10 metre yüksekliğe, 88 metre uzunluğa, 2.60 metre genişliğe sahip çelik halatlara bağlı ahşap köprü ile Ketençukur, Dokuzkonak ve Kuzgun köylerine ulaşım sağlıyor. Vatandaşlar, köylerine 4 kilometre mesafede beton köprü olmasına rağmen daha kısa güzergah olduğu için asma köprü kullanmayı sürdürüyor. Yıllardır araçları ile asma köprüden geçen sürücüler, geçişler sırasında sallanan köprünün kendilerini korkuttuğunu belirterek, beton köprü yapılmasını istiyor.
'KÖPRÜYÜ KULLANMAK ZORUNDAYIZ'
Köylerine giden beton köprünün kilometrelerce uzaklıkta olduğunu söyleyen Ali Çoban, "Normal şartlarda bu köprünün kullanılmaması lazım. Ama biz hem yaya olarak hem de araçlarımızla bu asma köprüyü kullanıyoruz. Öğrenci servislerimizde bu köprüden geçiyor. Çocuklarda artık alıştılar. Köprü asma köprü olduğu için sallanıyor. Ahşap olduğu için tahtalar sürekli kırılıyor. Belli yerlerinde çatlaklar var. Ama köprüyü kullanmak zorundayız. Çünkü köyümüze giden beton köprü kilometrelerce uzaklıkta bulunuyor. Büyüklerimizden beton köprü için yardım istiyoruzö dedi.
'KÖPRÜ BUNCA YIL NASIL DAYANSIN'
Köylerine beton köprü isteyen Eyüb Kamat da "Ne yazık ki beton köprü yapımı için bir sonuç alamadık. Hatta köprünün araç trafiğine yasak olduğu söyleyen ilgili yetkili kişiler dahi köyümüze geldiklerinde bu köprüyü kullanıyorlar. 67 yaşındayım köprü benimle yaşıt. Benim ömrüm bitti, köprü bunca yıl nasıl dayansın. Bizim halkımız alışmış, yaya olsun arabalarla olsun gözü kara gidip geliyorö diye konuştu.
Köprünün güvenli olmadığını söyleyen Selahattin Bostan ise "Kar yağdığı zaman burada bir metreye yakın kar oluyor. Kendimiz küreklerle köprüde biriken karı alıyoruz. Köprüden çok kişi kayıp düştü, yaralandı. Kendi çabamızla bu köprüyü yaptık. Devletten yardım bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Küçükken köprüden yaya geçerken bile tedirgin olduklarını anlatan Yücel Yalçın "Ama zamanla alıştık, şimdi köprüden araçlarımızla geçiyoruz. Sallansa da köprüyü kullanıyoruzö dedi.
Görüntü Dökümü
-------
-Köprüden drone görüntüleri
-Araçlar geçerken drone görüntüleri
-Köprüden görüntüler
-Araç geçişlerinden görüntüler
-Kırık tahtalardan görüntüler
-Muhabir anonsu
-Röportajlar
-Detaylar
BOYUT: 626 MB
Haber: Aleyna KESKİN - Kamera: Emre KOLTUK GİRESUN,
================
Datçalılar, kadın davulcunun manileriyle sahura kalkıyor
Muğla'nın Datça ilçesinde, sahurda davul çalma geleneğini bir kadın davulcu yaşatıyor. Datça'nın tek davulcusu olan, bir çocuk annesi 42 yaşındaki Özlem İsar, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da sokakları dolaşıp, Ramazan manileri eşliğinde davul çalıp, Datçalıları sahura kaldırıyor.
İstanbul'da televizyon ve radyo programcılığı, reklamcılık yapan, sürücü kursunda çalışan, sonrasında eşinden boşanan bir çocuk annesi Özlem İsar, bir yıl önce Datça'ya yerleşip, müzisyenliğe başladı. Datça'nın eğlence gecelerinde çaldığı davuluyla, 'Malatyalı Özlem' adıyla herkesi kendine hayran bırakan İsar, geçen yıl ilk kez ramazan davulcuğu yaparak, farklı bir deneyim yaşadı. Datça'da yıllarca adeta unutulmaya yüz tutan ramazan davulculuğu geleneğini tekrar hatırlatan İsar, halkın isteği üzerine bir kez daha davulu ile ilçenin sokaklarını arşınlamaya başladı.
Datça'da, ramazan davulu geleneğinin yaşatılması gerektiğini ifade eden İsar, "Geçen yıl çok olumlu tepkiler aldık. Bir zamanlar ramazan gecelerinin olmazsa olmazı olan ramazan davulcularını, halkımız çok özlemiş. Gelen talep üzerine bu yıl da davulumla Datça'nın sokaklarını giydiğim bindallı ile gezip, insanları sahura kaldıracağım. İlçe merkezinde İskele Mahallesi başta olmak üzere, Kızlan ve Eski Datça mahalleleriyle, Kargı Koyu'nda ramazan davulcusu olarak ben görev yapacağım" dedi.
Sahur için özel maniler hazırladığını ifade eden İsar, "Datça'nın yaşlı insanlarıyla görüşüyorum. Onlardan, geçmiş ramazanlarda söylenen manileri öğreniyorum. Bu yıl çok daha zengin bir mani repertuvarım oldu" diye konuştu.
İşte Özlem İsar'ın, Datça sokaklarında söylediği manilerden birkaçı şöyle:
"İşte geldi ramazan / Yanımdadır davulum her an / A benim Datça halkım / Sahur vakti haydi uyan", "Akşam ezanı dinlemek /Sahur vakti yemek yemek / Ramazana mahsus şeydir / Gece davulcu dinlemek", "Hava sıcak terlerim / Birçok mani derlerim / Davet verdim bu akşam / Datça halkını beklerim", "Kavuştuk ramazana / Hem de büyük ihsana / Bu ayda oruç tutmak / Huzur verir insana", "Besmeleyle çıktım yola / Selam verdim sağa-sola / A benim Datça halkım / Ramazanınız mübarek ola"
SPONSORU VAR
Davulcu Özlem'in üç mahalleye birden zamanında yetişebilmesi için, Nazilli'deki bir doğal kaynak suyu şirketi (Şırlan) kendisine sponsor oldu. Bir ay süreyle Datça'nın sokaklarını dolaşacağı kamyonet ile yakıt masrafının bu firma tarafından karşılanacağını ifade eden İsar, firma yetkililerine teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
----------
-Datça'nın tek davulcusu Özlem İsar ile röp.
-Özlem İsar'ın Datça sokaklarında kamyonetin kasasında davul çalıp, manileler söylemesinden görüntü
-Davulcu Özlem İsar'ın davuluyla kimi zaman Datça sokaklarında yürüyerek dolaşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla),
===================
Burdurlu kick bokscuların hedefi, Dünya Şampiyonası
Antalya'da, nisan ayında yapılan Türkiye Açık Avrupa Kupası'ndan 1 altın, 5 bronz madalyayla dönen Burdurlu kick bokscular, Dünya Şampiyonası'nı hedeflediğini söyledi. Avrupa Şampiyonu Davut Kaya, "Milli takıma seçilip, 2020 Dünya Şampiyonası'na gitmeye hak kazanacağım ve Allah'ın izniyle Türk bayrağını göndere çekeceğim" dedi.
Burdurlu kick bokscular, Antalya'da 4- 7 Nisan'da düzenlenen 4'üncü Türkiye Açık Avrupa Kupası'ndan 1 altın, 5 bronz madalyayla döndü. 30 ülkeden yaklaşık 3 bin sporcunun mücadele ettiği turnuvada Davut Kaya, 79 kilo 'light contact' branşında yarıştığı 20 sporcuyu yenerek, Avrupa şampiyonu oldu. Elif Aynur 65 kilo 'light contact' ve 'kicklight' branşında, Berk Özalp 42 kilo 'light contact' branşında, Gökçenur Tarhan 'artı 70 k1 rules' branşında, Duygu Yıldıran da 70 kilo 'kicklight' branşında Avrupa üçüncülüğü elde etti.
Sporcular, kick boks il temsilcisi ve antrenör Deniz Sögü öncülüğünde 1- 9 Temmuz'da Erzurum'da yapılacak Türkiye Şampiyonası'nda dereceye girip, milli takımla dünya şampiyonasına gitmek için çalışmalarını sürdürüyor. Deniz Sögü, Antalya'daki turnuvada Burdur olarak 11 sporcuyla katıldıklarını ve 1 Avrupa şampiyonluğu, 5 Avrupa üçüncülüğü elde ettiklerini belirterek, "Şimdi çalışmalarımızı Erzurum'da 1- 9 Temmuz'da yapılacak Türkiye Şampiyonası için sürdürüyoruz" dedi.
'TÜRK BAYRAĞINI GÖNDERE ÇEKECEĞİM'
Avrupa şampiyonu olan Davut Kaya ise "5 yıldır kick boks yapıyorum. Son 3 yıldır birçok Türkiye derecesi yaptım. Türkiye birinciliklerim, ikinciliklerim var. İlk defa Antalya'da yapılan turnuvada Avrupa şampiyonluğuna ulaştım. Bana her zaman destek olan antrenörüm ve aileme teşekkür ederim. İnşallah temmuz ayında sıkletimde birinci olursam milli takıma seçilip, 2020 Dünya Şampiyonası'na gitmeye hak kazanacağım ve Allah'ın izniyle Türk bayrağını göndere çekeceğim" diye konuştu.
'HEDEFİM DÜNYA ŞAMPİYONASINDA MADALYA ALMAK'
Avrupa üçüncüsü olan Elif Aynur da "10 yıldır bu sporu yapıyorum. Geçen yıl Belçika'da yapılan Flanders Cup Kick Boks Turnuvası'nda 'light contact' branşında bronz madalya kazanmıştım. Antalya'da yapılan turnuvada da 'light contact' ve 'kicklight' branşlarında Avrupa üçüncüsü oldum. Hedefim Erzurum'da düzenlenecek Türkiye Şampiyonası'nda birinci olarak milli takıma girmek ve dünya şampiyonasında madalya almak. Bana destek olan antrenörüm Deniz Sögü ve aileme çok teşekkür ediyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Antrenmandan detay
Elif Aynur ile röportaj
Antrenmandan detay
Davut Kaya ile röportaj
Antrenmandan detay
Deniz Sögü ile röportaj
Antrenmandan detay
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
===================
Erzurum protokolünden şiir gecesi
Erzurum protokolü, düzenlenen şiir gecesinde buluştu. Vali Okay Memiş'in Mevlana'nın bir şiirini okuduğu gecede, duygusal anlar anlar yaşandı. Hakkari ve Suriye'de şehit olan 4 askerin de anıldığı gecede konuşan Vali Memiş, terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesi'nin 15'nci kuruluş yıldönümü farklı bir etkinlikle kutlandı. 'Şiir Mevsiminden Rahmet Mevsimine' programında Erzurum protokolü şairlerle buluştu. İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki gecenin evsahipliğini yapan Yazarlar Birliği Erzurum Şubesi Kadın Kolları Başkanı Ebru Kara, protokolle vatandaşları şiir gecesinde buluşturduklarını söyledi. Başkanı M.Hanifi İspirli, 4 askerin şehit olmasından duydukları üzüntüyü dile getirdi. Vali Okay Memiş, şehit haberlerinin yüreklerini dağladığını belirterek, "Şartlar ne olursa olsun terörle mücadele devam edecek" dedi.
Şiir severlerin ilgi gösterdiği gecede ilk olarak şair Yusuf Ziya Kibar eserini okudu. sahneye çıkan Vali Memiş, ilk kez şiir okuyacağını ifade etti. Vali Memiş, Mevlana'nın 'Öğrendim' şiirini seslendirdi. Vali Memiş'ten sonra sahneye çıkan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, 40 yıl sonra şiir okuyacağını belirterek şair İsmail Bingöl'ün 'Erzurum' adlı eserini davetlilere sundu. Şair-yazar İsmail Bingöl'ün Çanakkale ve Sarıkamış için yazdığı eserlerini seslendirmesinden sondan sahneye davet edilen Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, 7 yıldan beri adliyede ayakkabı boyacılığı yapan Ömer Tan'ın 'kavramlar' isimli şiirini okudu. Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin, ilk kez yazdığı şiiri için kürsüye çıkarken, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Ünal Bingül, 'Ben Doğuluyum' şiirini seslendirdi. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı'nın 'Ey Vatan', Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak'ın da Karacoğla'nın 'Vasiyet' şiirini okuduğu gecede M.Hanefi İspirli, Reşat Coşkun, Ali Köseoğlu ve Necati Daştan kendi şiirlerini seslendirdi. Gecede emniyet mensupları adına sahne alan Taner Hancı, okuduğu şiirle katılanları duygulandırdı.
Gecenin sonunda Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M.Hanefi İspirli, Vali Okay Memiş ve şiir okuyan protokol üyelerine plaket, rozet ve kitap seti hediye etti.
Görüntü Dökümü
---------
-Şiir gecesine katılanlar
-Saygı duruşu
-Şube Başkanı M.Hanefi İspirli'nin konuşması
-Vali Okay Memiş'in konuşması
-Şair Yusuf Ziya Kibar'ın şiirini okuması
-Vali Okay Memiş'in şiir okuması
-Başkan Vekili Fevzi Polat'ın şiirini okuması
-Şair İsmail Bingöl'ün eserini seslendirmesi
-Davetlilerden görüntü
-Başsavcı Burhan Bölükbaşı'nın şiir okuması
-Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin'in şiirini okuması
-Davetlilerden genel detay
-Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Ünal Bingül'ün şiir okuması
-Başsavcıyı tebrik eden protokol üyeleri
-Rektör Ömer Çomaklı'nın şiir okuması
-Vali Okay Memiş'e plaket ve rozet hediye edilmesi
-ETÜ Rektörü Bülent Çakmak'ın şiir okuması
Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,
================