Dha Yurt Bülteni-3

1)SUNİ TENEFFÜS YAPTIĞI KÖPEĞİ HAYATA DÖNDÜRDÜ

RİZE'de yemek yediği sırada aniden fenalaşan köpek, yoldan geçen Ömer Yılmaz'ın kalp masajı ve suni teneffüsüyle hayata döndü.  Sevimli köpeğin yaşama tutunması için verilen mücadele anlarına ait görüntüler, sosyal medyada beğeni topladı. Merkeze bağlı Kendirli beldesinde esnaf Yakup Gör, yemek verdiği köpeğin bir süre sonra hareketsiz kaldığını fark etmesi üzerine endişeli anlar yaşandı. Gör, yerde hareketsiz duran ve nefes almakta güçlük çeken köpeği için o sırada yoldan geçen Ömer Yıldız'dan yardım istedi. Yıldız, boğazına takılan lokma sonucu nefes almayan köpeği,  kalp masajı ve suni teneffüs yaparak hayata döndürmeyi başardı. Yılmaz'ın çabaları sonucu köpek ayılarak kendine geldi.

Sevimli köpeğin yaşama tutunması için Yılmaz'ın bu mücadelesi de çevredekilerce cep telefonu kamerasınca kaydedildi. Görüntüler, paylaşıldığı sosyal medyada büyük beğeni toplarken, binlerce hayvan sever takipçi de verdiği mücadele nedeniyle Ömer Yılmaz'ı kahraman ilan edip, örnek davranışı için kendisine teşekkür etti.

Görüntü Dökümü

----------------------

Köpeğe yapılan müdahale anları

Köpeğin hayata dönmesi

Haber-Kamera: RİZE-DHA

==================================================

2)"MİT" ADINI KULLANARAK YAŞLI ÇİFTİ DOLANDIRAN ŞÜPHELİ YAKALANDI

Adana' da kendisini Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi olarak tanıtarak yaşlı karı-kocanın 65 bin liralık altınını dolandıran Muzaffer A.(31) yakalandı. Olay, Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan Muzaffer A. Cumali İ.'yi (70) arayarak gizli bir soruşturma yürütüldüğünü söyledi. Kimlik bilgilerinin terör örgütlerinin elinde olduğunu söyleyen şüpheli, Cumali İ.'yi evden çıkmasını söyledi. Şüpheli, yaşlı adamın evden ayrılması üzerine tekrar bu kez Cumali İ.'nin eşi Esma İ.'yi (65) arayarak, ' Kocan şuanda emniyette sorguda, evde ne kadar altın ve para varsa bize vereceksin. Parmak izi incelemesi yapıp size tekrar vereceğiz' dedi. Korkan yaşlı kadın ise, 65 bin lira değerinde altını poşete koyup, istenilen yere götürdü. Bir süre sonra eve gelen Cumali İ. olup biteni eşine anlattı, Esma İ. ise altınları poşet içinde sokağın köşesine bıraktığını söyledi. Dolandırıldıklarını anlayan çift polise giderek şikayetçi oldu. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, şüpheliyi yakalamak için bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. 100 güvenlik kamerasında 50 saatlik görüntü izleyen ekipler, dolandırıcının bir taksiyle sokak başına geldiğini, altın dolu poşeti aldıktan sonra tekrar aynı taksiyle kaçtığını saptadı. Taksinin plakasının belirleyen polis, şüphelinin adresini tespit etti. Ekipler, Muzaffer A.'yı yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunda suçlamaları kabul etmeyen şüpheli, güvenlik kameralarını görünce suçunu itiraf etti.

Zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlının Adli Tıp birimine getirilmesi

SÜRE: 00'40"     BOYUT: 74,3 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

==================================================

3)ÇANAKKALE'DE FUHUŞ OPERASYONUNA 2 GÖZALTI

ÇANAKKALE'de yabancı uyruklu kadınlara fuhuş yaptırdıkları ileri sürülen 1'i kadın 2 kişi, polis tarafından gözaltına alındı. Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kent merkezinde yabancı uyruklu kadınlara para karşılığında fuhuş yaptırıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Yapılan çalışmada ekipler yabancı uyruklu kadınlara para karşılığı fuhuş yaptıran 'Haydar' kod isimli H.A. ile 'Lika' kod isimli kadın L.G.'yi gözaltına aldı. Operasyon kapsamında, fuhuş yaptırıldığı belirlenen 8 yabancı uyruklu kadın ise polis tarafından İl Göç İdaresi'ne teslim edildi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.A. ve L.G. ise adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Çanakkale İl Enmiyet Müdürlüğünden görüntü.

-Şüphelilerin emniyetten çıkarılmasından görüntü.

Haber-Kamera:  Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

==================================================

4)PEDAGOGDAN AİLELERE 'MOMO' UYARISI

UZMAN Pedagog İshak Orhan, son dönemde cep telefonlarına gelen ve çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyen 'Momo' oyununun çocuklara korku saldığını söyledi. Oyunun çocuklarda davranış bozukluğu ve çeşitli tikler oluşmasına sebep olduğunu da belirten Orhan, "Momo karakteri çocukların beyinlerinde ciddi bir deformasyon oluştuyor. Bu karakterleri gördüklerini andan itibaren 'gece terörü' dediğimiz 5 dakikadan 30 dakikaya kadar süren kendini kaybetmiş şekilde bağırma gibi durumlarla karşılaşılıyor. "dedi.

Uzman Pedagog İshak Orhan, çocuklar ve ailelerine bilgisayar oyunları konusunda uyarılarda bulundu. Daha önce 'Mavi Balina' adlı oyun olduğunu şimdi ise 'Momo' oyunun çocuklar için tehlikeli olduğunu ifade eden Orhan, şunları söyledi:

"Bir süre önce  'Mavi balina' tehlikesi vardı. Çocuklarımız bu oyunun etkisi altında kalarak intiharlara kadar giden davranışlar içerisine girdiler. Şimdi de 'Momo' tehlikesi ortaya çıktı. Ailelerin çocuklar telefonlarla neler yapıyor mutlaka bilmeleri lazım. Momo'da çocukların telefonlarına gönderiliyor. Son dönemde ise videoların arasına konulmaya başlandı. Çocukların ergenlik dönemlerinden faydalanıyorlar. Ergenlik döneminde çocukların ergenlik hormonları salgılanırken maalesef akıl hormonları duruyor. Bu kişiler bu durumu iyi biliyor. Çocukların beyinlerine korku salmak istiyorlar."

BEYİNLERİNDE DEFERMASYONA NEDEN OLUYOR

Bu tür oyunların çocukların beyinlerinde deformasyona sebep olduğuna dikkat çeken Orhan, "Çocuklar meraklı şekilde birbirlerine 'Momo' karakterini anlatıyorlar. Momo karakteri çocukların beyinlerinde ciddi bir deformasyon, korku ve gece terörü oluşturuyor. Çocuklar bu karakteri gördükleri andan itibaren 'Gece terörü' dediğimiz 5 dakikadan 30 dakikaya kadar süren kendini kaybetmiş şekilde bağırma gibi durumlarla karşılaşılıyor. Öncelikle çocukların anne-babaları ve öğretmenleri tarafından bilinçlendirilmeleri lazım. Çocukların bu karakterlerden etkilenmemeleri için çocukların kullandığı tablet ve cep telefonlarının kısıtlanması lazım. Çocuklar sussun diye çocukların ellerine verilen telefonlar çocukları bağımlı hale getiriyor." dedi.

ÇOCUKLARDA ÇEŞİTLİ TİKLER OLUŞUYOR

Bu karakterden korkan çocuklarda çeşitli tikler oluştuğunu ifade eden Orhan, " Çocukları bu karakteri izleyen bir anne baba çocuklarını anlamaları gerekiyor. Bunu izledikten sonra çocuklar evin içerisinde tek başına tuvalete bile gitmeye korkuyorlar. Tuvalete anne ve babalarıyla gidiyorlar. Evdeki tüm ışıkların açık olmasını istiyorlar. Öyle bir karakterin kendilerini izlediklerini ve kendilerine zarar vereceklerini düşünüyorlar. Alt ıslatmalar, tırnak yemeler, çeşitli tikler oluşuyor. Kendilerine hakim olamıyorlar. Anne ve babaların yanlarında dolaşıp onların bacaklarına sarılıyorlar. Korku içinde yaşıyorlar. Anne babalar onları anlamalı, onlarla birlikte hareket etmeleri lazım. Tabi yavrum, haklısın, korkuyorsun korkacak bir şey yok dememeliler. Çocuk için bu çok önemli. Bu karakter çocuklar için gerçekten korkutucu bir şey. Korkacak bir şey yok yerine; doğrudur korkuyorsun, ben senin yanındayım yavrum, diyerek çocukla düzenli olarak ilgilenmeliler. Bu şekilde düzenli ilgilenirlerse 2 ay içinde çocukların bu hallerinin geçeceğine inanıyorum. "diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------

-Pedagog röp.

Genel ve detay

(Haber- kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

==========================================

5)OTO SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ, KENDİ OTOMOBİLİNİ YAPTI

BOLU'da, sanayi sitesinde esnaflık yapan Abdurrahman Altındaş(23), kendi imkanları ile hurda malzemelerden kendi otomobilini yaptı. Abdurrahman Altındaş, bazı parçalarını hurdadan edindiği, gövdesini de kendi imal ettiği otomobili tamamlayarak, trafiğe kapalı alanlarda kullanmanın keyfini yaşıyor.

Gerede Meslek Yüksekokulu'nda makine resim bölümü öğrencisi olan ve aynı zamanda Bolu Sanayi Sitesi'nde esnaflık yapan Altındaş, bir süredir hayalini kurduğu otomobilini yaptı. Altındaş, hurda malzemelerden 1 sene süren çalışma sonucu, 2 bin 500 TL'ye imal ettiği otomobili yürür hale getirdi. Altındaş, bazı parçalarını hurdadan edindiği, gövdesini de kendi imal ettiği aracı tamamladı. Altındaş, trafiğe kapalı alanlarda kendi imal ettiği otomobili sürmenin keyfini yaşıyor.

Otomobilin çoğu kişinin dikkatini çektiğini söyleyen Altındaş, "Zamanında kendi arabam da oldu ama bu sıfır araba yapmak düşüncesiyle oldu. Ben bu arabayı kendi imkanlarımla, babamın imkanlarıyla, harçlıklarımla beraber, kimi zaman parçasını burada veresiye alarak yaptım. Yaklaşık 2 seneden beri arabayı yapıyorum. Çevredeki herkesin ilgisi oluyor arabaya. Sağolsun sanayi esnafı parça ve tamir konusunda yardımcı oluyor. Bu arabanın kimi parçasını hurdacıdan, kimi parçasını kendi imkanlarımla aldım. Çoğu kişinin dikkatini çekiyor. Gece geç saatlere kadar çalıştığım da oldu. Sırf bir an önce yapmak amacıyla geceleri çalıştım. Şu anda arabanın bu haliyle 2 bin 2 bin 500 lira gibi bir maliyet oldu. İllaki maliyeti düşürebiliriz ama daha az verim alırız. Böyle projeler gördüm sosyal medyada. Yapabilir miyim? diye düşündüm. Önce şasesini yaptım. Şaseyi yaptıktan sonra imkanım oldukça lastiklerini aldım, üst kısımlarını kapattım. Yavaş yavaş yaptım." diye konuştu.

GERİ VİTES YOK

Yaptığı otomobilde motosiklet motoru kullandığı için geri vites olmadığını 'Bizde zaten geri vitesi yok' sözleriyle esprili bir şekilde anlatan Antındaş, "Bizde geri vites yok. Motor 4 ileri vitesli motor. Ön kampana fren sistemi mevcut ama şu anda faaliyete geçiremedik. Zamanla eksikliklerini giderip yavaş yavaş geliştirmek istiyorum. Belki seri üretime bile girmeyi düşünebilirim. Sadece trafiğe kapalı alanlarda kullanıyorum." dedi.

Görüntü Dökümü

---------------

-Araçtan görüntüler

-Sanayi sitesi içinde aracın seyir halindeki görüntüler

-Detaylar

-Röportaj

04.33-Boyut: 509.4 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,