Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

21 ilde daha okullar tatil edildi

21 ilde daha okullar tatil edildi

Dha Yurt Bülteni-3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ÖZEL) 1)SURİYE SINIRINDAKİ KADINLARIN 'EKMEK' KAVGASIHATAY'ın Reyhanlı ilçesinde tarım işçisi kadınlar, çatışma seslerinin gölgesinde çalışarak ekmek paralarını kazanıyor.

(ÖZEL)

1)SURİYE SINIRINDAKİ KADINLARIN 'EKMEK' KAVGASI

HATAY'ın Reyhanlı ilçesinde tarım işçisi kadınlar, çatışma seslerinin gölgesinde çalışarak ekmek paralarını kazanıyor. 'Zeytin Dalı Harekatı' kapsamında çatışmaların yoğunlaştığı Cinderes bölgesinin tam karşısında bulunan tarım arazilerinde çalışan kadınlar, 35 lira yevmiye için sabah erken saatlerde işe başlıyor. Zaman zaman korktuklarını söyleyen kadınlar, tarlalarda ekili soğan, patates, yer fıstığı ve marulları toplayıp ayıklıyor. Kimi kadınlar tarla içerisinde çalışırken, kimileri ise at arabası sürerek tarımsal üretime katkı sunuyor. Tarlaların olduğu bölgeye at arabası ile işçi ve eşya taşıyan tadınlar, tarımsal üretimin her kademesinde bulunuyor. Eşi felç olduğu için yıllardır tarım işçiliği yapan Fatma Kaçan, evini geçindirebilmek için yevmiye ile tarlada çalıştığını söyledi. Soğandan patatese, pamuktan havuç tarlasına kadar her işte çalışıp kendi ayakları üzerinden durduğunu belirten Kaçan, "Çatışma sesleri geliyor ve korkuyoruz. Ama çalışmak zorundayız. Sabah saat 07.30'da gelip iş başı yapıyoruz, saat 15.00'e kadar çalışıyoruz. Sürekli eğilip kalktığımız için bel ağrısı oluyor. Günde 35 lira kazanıyoruz. Biz kadınlar özgürce yaşamak istiyoruz" dedi.

CANLARI EVDE, KENDİLERİ TARLADA

Tarım işçilerinin sorumlusu olan Hasan Eyer ise "Burada çiftçilik yapılır ve genelde kadınlar çalışır bütün işlerde. Soğan, patates ve pamuk ekili tarlalarda kadınlar çalışır. Mesleği olan erkekler çalışıyor, olmayan evde oturuyor, kadınlar çalışıyor. Kadınlar korkuyor, çünkü hepsi evlatlarını evde bırakıyorlar. Onların canları evde, kendileri tarlada. Hepimizin Allah yardımcısı olsun. Kadınlarımız başımızdan eksik olmasın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Çalışan kadınlar

Tarladan görüntüler

Kadınlar ot temizlerken

At arabası kullanan kadınlar

Fatma Kaçan ile ropörtaj

Hasan Eyer ile ropörtaj

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE, Yılmaz BEZGİN-HATAY-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 495 MB

================================================

2)ÇOCUK YAŞTA EVLENDİRİLDİ, 5 YIL SONRA KOCASI TERKETTİ, 3 ÇOCUKLA YAŞAMA DEVAM EDİYOR

MARDİN'in Derik ilçesinde, 18 yıl önce görücü usulü ile evlendirilen ve 3 çocuğu ile kocası tarafından 13 yıl önce terk edilen Türkan Aslan, İş-Kur bünyesınde belediyede çalışarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Aslan, dünya kadırnlar günü olarak kutlanan 8 Mart'ın aynı zaman kendisinin doğum günü olduğunu belirtirken, küçük çocuklar kendisine hem doğum günü hem kadınlar günü nedeniyle hediler verdi. Derik ilçesinde 3 çocuğuyla yanlız yaşayan Türkan Aslan, Derik Belediyesi'nce, küçük çocuklar için oluşturulan oyun alanında İş-Kur kapsamında çalışarak 3 çocuğunu geçindirmeye çalışıyor. Derik ilçesinde 17 yaşında iken görücü usuü ile evlendirilen ve 3 çocuk dünyaya getiren Aslan, eşi tarafından 5 yıl evle kaldıktan sonra terk edildiğini söyledi. 3 çocuğu ile ortada kalan 35 yaşındaki Aslan, yaşam mücadelesi verirken, 8 Mart dünya kadınlyar gününün aynı zamanda kendi doğum günü olduğunu söyledi. Aslan'ın oyun alanında ilgilendiği küçük çocuklar, Terkün Aslan'ın hem doğum gününü hem dünya kadırlar gününü hediyeler vererek kutlarken, Aslan'da çocuklara şeker vererek teşekkür etti.

Devletin sağladığı imkanlarla tek başına hayat mücadelesi vererek 3 çocuğuna baktığını belirten Aslan, "16-17 yaşlarındayken, hiç görmediğim biriyle görücü usulüyle evlendirildim. Evli kaldığım 5 yı içerisinde 3 çocuk dünyaya getirdim. Allahıma çok şükür, kimseye muhtaç olmadan çalıştım. Ev temizliğine gittim, devlet kapısında, İş Kur bünyesindeki işlerde çalışıyorum. Böylece çocuklarımın geçimini sağladım. 3 çocuğum için tek başıma hayat mücadelesi vermişim ve Allahıma binlerce şükür şu anda çok güzel okullarda okuyorlar. Büyük kızım 18 yaşındaki kızım Rozelin Sağlık Meslek Lisesi son sınıfta okuyor. 16 yaşındaki oğlum Hasan lise 2'inci sınıfta ve başarılı bir öğrenci. 14 yaşındaki oğlum Yusuf da ortaokul son sınıf öğrencisi. İş Kur bünyesinde çalışıyorum ve eşim olmamasına rağmen çocuklarımı devlet kapısında büyütmüşüm. Kadınlar umarım ezilmez, mutlu bir yaşam sürer. Erkeklerden ricam lütfen kadınlarınızı aldatmayın. Kadınlar birer çiçektir, su verdin mi yetişir, su vermediğin zaman o kadın solup gider, tıpkı benim gibi" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Türkan Aslan, oyun alanındaki çocuklarla ilgilenirken

-Türkan Aslan'ın çocuklarla oyun oynarken

-Oyun alanında bulunan çocukların Türkan Aslan ile ilgili konuşmaları

-Çocuklar Türkan Aslan'ın doğum günü ve kadınlar gününü kutlamak için şarkı söylemesi

-Türkan Aslan'ın çalışırken konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/DERİK (Mardin), -

====================================================

3)SÖKE AVŞAR MAHALLESİ HALKI, 88 YILLIK ARAZİLERİNİN TAPULARINI İSTİYOR

AYDIN'ın Söke ilçesine bağlı Avşar Mahallesi'nde oturan 500 arazi sahibi, köy senediyle 86 yıldır sahip oldukları arazilerin tapusunun verilmesini istedi.

Adana'dan, Toros Dağları eteğinden 1930'lu yıllarda göç eden 39 Yörük, dönemin beylerinden 12 bin 500 dönüm arazi satın alarak Aydın'ın Söke ilçesinin Avşar Mahallesi'ne yerleşti. Köy senediyle alınan araziler üzerinde zamanla bir köy kuruldu. 39 arazi sahibi, 500 kişiye ulaştı. Zamanla bazı araziler yine köy senediyle el değiştirdi.

"HİÇBİR DETEKTEN YARARLANMIYORUZ"

Avşar'da besiciliğin ön planda olması nedeniyle arazinin ikinci planda kaldığını, bu nedenle tapunun başta önemsenmediğini belirten muhtar Erdoğan Bakan şunları söyledi:

"Köyümüzde 12 bin 500 dönüm arazimiz var. Bunun 2 bin 900 dönümü tarla geri kalanı isse zeytinlik ve yerleşim alanıdır. Biz bu arazilerin devlet desteğinden, iyi tarımından, mazot ve benzeri hiçbir desteğinden yararlanamıyoruz. 12 bin 500 dönüm arazinin tapusu 39 kişinin üzerine yapılmış. Atalarımız vefat etti, onların çocuklarında vefat edince bazı mirasçılardan dış ülkelerinde olduğu için ulaşamıyoruz. Konuyla ilgili bir dava süreci oldu. Herkese ilam yollamak gerekiyordu. Bunu başaramadık bu nedenle mahkeme takipsizlik kararı verdi. Tüm parsellerde her hissedarın hissesi var. Hepsi birbirine karışmış durumdadır. Tapulardan işi halledemeyen vatandaşlar köy senetleriyle el değiştirerek birbirine satış yapmışlar"

"ATALARIMIZDAN KALAN ARAZİLER ÜZERİNDE EMANETÇİ GİBİYİZ"

Sorunu her gelen siyasiye ve hükümet yetkililerine ilettiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını kaydeden muhtar Erdoğan Bakan, "Atalarımız göçebe hayatı yaşadıkları için hayvanlara daha fazla ilgi göstererek, araziye  önem vermemişler ve o dönelerde arazilerin tapusunu almamışlar. Yıllar sonra bu araziler tarıma açılarak değerlenmiş ve göçebe olarak dolaşmakta olan atalarımız burada kalıcı olmaya başlamışlar, tarımla uğraşmışlar" diye konuştu.

Vatandaşlardan Ahmet Öztürk ise, "Ben 69 yaşındayım şu güne kadar devletten hiçbir şey görmedik. Gelen bir şey yapmadan gidiyor. Bizim ne yapmamız gerektiğini onlar bize öğretsinler. İşimizi çözmeyeceklerse bizi başka yere alsın gitsinler" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Köyden ve araziden görüntü

Muhtar Erdoğan Bakan ve vatandaş Ahmet Öztürk röp

Tapu ve köy senetlerinden görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,

==========================================================

4)2 ÇOCUK ANNESİ, LÖSEMİYİ YENMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYOR

BOLU'da oturan 41 yaşındaki 2 çocuk annesi Yasemin Karamanoğlu Aksoy 2 yıl boyunca mücadele ettiği lösemi hastalığını çocukları ve ailesinin desteğiyle yenerek sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.

Bolu'da evli ve 2 çocuk annesi Yasemin Karamanoğlu Aksoy, 2014 yılında geçirdiği bir ameliyat sonrası vücudunda oluşan morluklar nedeniyle şüphelenerek doktoruna başvurdu. Aksoy'a yapılan tetkikler sonucunda lösemi teşhisi kondu. Hastalığını öğrenen talihsiz kadın, Bolu'da bir süre tedavi olduktan sonra Ankara Tıp Fakültesi Hematoloji servisinde tedaviye alındı. Aksoy, 2.5 yıl boyunca Ankara'da gördüğü kemoterapi tedavisinin ardından Almanya'da yaşayan bir kişiden yapılan ilik nakli ile sağlığına kavuştu.

Yasemin Karamanoğlu Aksoy, hastalığını eşi, 2 çocuğu ve çevresinde sevdiği insanların desteğiyle yendiğini söyledi. Hastalığı yenmekte en önemli etkenlerden birinin umudunu kaybetmemek olduğunu ifade eden Aksoy, bu süreçte ilginç dekoratif pastalar yapmaya ve binlerce parçalı pazılları birleştirmeye başladı.

NAKİL İLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU

Hastalığı öğrenme sürecini anlatan Aksoy, "Geçirdiğim ameliyat sonrasında vücudumda ciddi morarmalar olduğunu gördüm. Bir günde 17 yerimde morluk oluştu. Doktora gittiğimde kan değerlerimde değişiklik yoktu. Ama aradan 3 ay geçince kan değerlerim alt üst oldu. 2015 yılının Aralık ayında hastaneye yattım. Temmuz 2015'te de ilik nakli oldum. Türkiye'den ilik bulunamadı. Ailemden de hiç kimsenin bana iliği uymadı. Almanya'dan bağış yapan bir kişiden alınan ilikle hayata döndü.ö dedi.

BİR TÜP KANLA HAYAT KURTARABİLİRSİNİZ

Aksoy, bir tüp kan vererek hayat kurtarılabileceğini ifade ederek, "Bizim hastalığın başlangıcı yok. Kan kanseriyiz. Kemoterapileri çok ağır geçmekte ve gerçekten bir odanın içine hapsediyorlar ve o odada yaşıyorsunuz. Eşimle birlikte mücadele ettik. Ailem hep yanımdaydı. Benim yanımda olup dua edenlere çok teşekkür ediyorum. Yoğun bakımda ciddi ağır süreçler geçirdim. Ama şu anda buradayım. 1 yıldır evimdeyim, çocuklarımla birlikteyim. Mutluyum. Herkesten tek bir isteğim var. Bir tüp kanla hayat kurtarabilirsiniz. Lütfen insanlara yardımcı olun. Çok kurtulmaya ihtiyacı olan insanlar var.ö İfadelerini kullandı.

EN BÜYÜK ETKEN AİLEM

Ailesinin iyileşmesinde en büyük etken olduğunu söyleyen Yasemin Karamanoğlu Aksoy, "İyileşmemde en büyük etken ailem. Yani herkes bana sahip çıktı o süreçte. Eşim yanımdan hiç ayrılmadı. Ablalarım hiç ayrılmadı. Ben hastanedeyken çocuklarımın ihtiyaçlarını gördüler. Zaten ilk öğrendiğimde bu hastalıkla savaşacağım ve iyileşeceğim demiştim. Hiç umutsuzluğa düşmedim. Yoğun bakıma yattığımda bile umudumu kaybetmedim.ö şeklinde konuştu.

PAZIL VE PASTA TUTKUSU

Yoğun bakım ünitesinde kaldığı süreçte kendince hobiler geliştirdiğini aktaran Aksoy, "Hastanede ciddi pazıl yaparak vakit geçirmeye başladım. Bir haftada 2 binlik pazıl bitiriyordum. Daha sonra evime geldiğimde yaş pastalar, kurabiyeler yaparak vakit geçirmeye başladım. Artık bağımsızım ve sağlık konusunda iyiyim şükürler olsun.ö dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Detaylar

-Röportaj

-Tedavi sürecinden fotoğraflar

Süre: 05: 26 Boyut: 608.5 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

==========================================================

5)MOĞOLLARIN KURUCU ÜYESİ YÖRÜKOĞLU'NUN EŞYALARI ARTIK DAHA FAZLA HAYRANINA ULAŞACAK

TÜRK rock müziğinin efsane gruplarından Moğollar'ın kurucularından baterist Engin Yörükoğlu'nun ölümünden sonra müze haline getirilen, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki evinde sergilenen eşyaları, Herodot Kültür Merkezi'ne taşındı. Yengesi İnci Yörükoğlu, bu şekilde daha çok kişiye ulaşılacağını belirterek, "O dünyaca ünlü çok başarılı bir bateristti. Bu şekilde onu daha çok kişinin tanıyacağına ve daha çok kişiye ulaşacağına inanıyorum" dedi.

Kanser tedavisi gördüğü Bodrum'da 2010 yılında vefat eden Engin Yörükoğlu'nun ölümünden bir yıl sonra müze haline getirilen evinde sergilenen eşyaları Konacık Mahallesi'ndeki Herodot Kültür Merkezi'ne taşındı. Yengesi İnci Yörükoğlu, eşyaları insanların daha kolay ziyaret edebilmesi için bağışlamak istemesi üzerine Bodrum Belediyesi ile iletişime geçti. Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Kocadon ile görüşen Yörükoğlu, aldığı olumlu yanıt sonrasında Engin Yörükoğlu'nun konser kıyafetlerini, davulunu, albüm kapaklarını, davulunda kullandığı çok sayıda zili, kimliklerini, piposunu, kahve fincanları ve gözlükleri gibi kişisel eşyasını sergilenmesi için bağışladı. Yörükoğlu'nun Kızılağaç Mahallesi'ndeki müze haline getirilen evinde sergilenen eşyaları belediyenin desteğiyle, Herodot Kültür Merkezi'nde fuaye alınana kuruldu. Birçok etkinliğe ev sahipliği yapan merkeze gelen ziyaretçiler de, Yörükoğlu'nun anısına oluşturulan müze köşesini de ziyaret etmeden ayrılmaz oldu.

Yenge İnci Yörükoğlu, "23 Nisan 2010 yılında kanser rahatsızlığı nedeniyle aramızdan ayrılan Moğollar grubunun dünyaca ünlü davulcusu Engin Yörükoğlu'nun eşyalarını, ölümünün birinci yılında müze haline getirdiğimiz Kızılağaç Mahallesi'nde evinde sergilemeye başlamıştık. Müzenin daha çok kişinin ziyaret edebileceği bir yere taşınmasını istedik. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile görüşerek durumu anlattım. Kendisi çok olumlu karşıladı. Moğollar Grubu'nun da kuruluşunun 50 yılına denk gelmesi ile bu taşınma süreci daha da anlam kazandı. Kültür Merkezi'nin fuaye alanında bir köşe ayrılarak, pek çok eşyası bu alanda sergilenmeye başladı. Türkiye için çok değerli olan bir baterisin yaşamının bir bölümünün bu şekilde sergilenmesi bizler için çok anlamlı. Başkan Kocadon'a da bize destek olduğu için çok teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Herodot Kültür Merkezi'ndeki sergilemeden görüntü

Gezenlerden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM(Muğla),

=================================================

6)MANDALİNAYI BEĞENMEYİNCE 2 PAZARCIYI VURAN EMEKLİ POLİSE MÜEBBET İSTEMİ

BURSA'da aldığı mandalinayı beğenmeyince çıkan tartışmada iki pazarcıyı silahla vuran emekli polis memuru Gürkan Erol hakkında, 'Adam öldürmeye tam teşebbüs' suçundan ömürboyu, 'Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak' suçundan da 3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı

Olay, merkez Yıldırım ilçesi, Gökdere pazar yerinde geçen Ekim ayında meydana geldi. İki  yıl önce emekli olan polis memuru Gürkan Erol, pazar yerinde Ömer Dönmez'e ait tezgahtan mandalina aldı. Erol, bir süre mandalinaları inceledikten sonra Dönmez'e, iddiaya göre, "Bunları beğenmedim, güzel mal sat" dedi. Dönmez ve aynı tezgahta satış yapan Nuri Mutlu da "Beğenmediysen pazarda mandalina satan çok arkadaş var onlardan al" diye karşılık verince tartışma çıktı. Tartışma sırasında Gürkan Erol, üzerindeki ruhsatlı tabancasını çekip Ömer Dönmez'i karnından ve ayağından, Nuri Mutlu'yu ise ayaklarından vurdu.  Bu sırada pazar yerinde devriye gezen Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Sokak Timleri, elinde silahla, "Yanıma yaklaşmayın, ben panik atak hastasıyım, hepinizi vururum" diyen Gürkan Erol'u sakinleştirip gözaltına aldı. Daha sonra Bursa Adliyesi'ne sevk edilen Erol, tutuklanarak cezaevine konuldu.

İki yaralı ise hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Emekli polis Gürkan Erol hakkında soruşturmayı tamamlayan cumhuriyet savcısı, iddianameyi hazırladı. İddianamede, "Olay günü pazaryerine alışverişe giden Gürkan Erol, tezgahtan mandalina almak istediğini pazarcı Ömer Dönmez'e söyledi. Bir kilo mandalina tartan Dönmez, mandalinayı Gürkan Erol'a verdi. İstediği yerden kendisine mandalina verilmediğini iddia eden Erol ile Dönmez arasında sözlü tartışma başladı. Tartışmanın büyümesiyle pazarcı Ömer Dönmez'e üç el ateş eden Erol, diğer pazarcı Nuri Mutlu'nun elinde tahta ile kendisine doğru geldiğini fark edince ona da silahla iki el ateş etti" ifadesi yer aldı.

Savcı, Gürkan Erol'un pazarcı Ömer Dönmez'e karşı 'Adam öldürmeye tam teşebbüs' suçundan ömürboyu, Nuri Mutlu'ya karşı ise 'Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak' suçundan 3 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Gürkan Erol, önümüzdeki günlerde Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıkacak.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Olay yerinden görüntüler,

-Yaralıların taşınması,

-Tanıkların ifadeleri, detaylar.

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -

========================================================

7)İZMİRLİ HAYIRSEVER REYHANLI'DA LOKMA TATLISI DAĞITTI

İZMİRLİ bir hayırsever Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde vatandaşlara lokma tatlısı dağıttı.

Adını açıklamak istemeyen İzmirli bir hayırsever, Zeytin Dalı Harekatı'na destek olmak amacıyla, gönderdiği tatlıcı ustaları aracılığı Reyhanlı'da İzmir'in meşhur lokma tatlısını dağıttı. İzmirli hayırseverin talimatı doğrultusunda Reyhanlı'ya geldiklerini söyleyen Saray Lokmacısı Muzaffer Gezer ve Ahmet Aşçı "Burada Zeytin Dalı Harekatı'nı sürdüren Mehmetçik'e destek için geldik. İzmir'in meşhur lokma tatlısını dökerek vatandaşlara ikram ediyoruz. Reyhanlı'da çeşitli noktalarda 10 gün kalacağız. İnşallah Mehmetçik, Zeytin Dalı Harekatı'nı en kısa sürede  başarılı şekilde tamamlar ve burunları dahi kanamadan yeni görev yerlerine giderö dedi.

Görüntü  Dökümü

------------------------

Tatlı dökülürken

İkram için tepsiye konurken

Lokmacı ustası Muzaffer Gezer konuşması

SÜRE: 2'15"     BOYUT: 71.7 MB

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

=====================================================

8)OTİZMLİ FERHAT'TAN 6 ALTIN MADALYA

MANİSA'da yaşayan otizmli 24 yaşındaki Ferhat Şeker, yüzme şampiyonasında katıldığı bütün kategorilerde birinci olup, 6 madalya kazandı. Türkiye şampiyonasına gitmeye hak kazanan Şeker, aynı zamanda bir işyerinde çalışıp parasını kazanıyor, katıldığı İngilizce, bilgisayar ve dans kurslarıyla kendini geliştiriyor.

Manisa'da annesi Hatice Akgümüş ile birlikte yaşayan otizmli Ferhat Şeker, yüzme sporundaki başarısıyla gururlandırdı. 3 yıl önce yüzmeye başlayan Manisa İl Gençlik Spor Kulübü Özel Sporcular Yüzme Takımı sporcusu otizmli Ferhat Şeker, yüzme antrenörleri Elif Gökarslan ve Göknur Ersuz ile birlikte yarışlara hazırlandı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun Antalya'da düzenlediği 2. Bölge Yüzme Şampiyonası'na katılan Şeker, 6 dalda 6 birincilikle altın madalyaların sahibi oldu.

HEDEF MİLLİ TAKIM

Madalya avcısı Ferhat Şeker'in yüzme antrenörü Elif Gökarslan, otizmli çocukların birçok şeyi başarabileceğini gösterdiğini söyledi. Antrenör Elif Gökarslan, geçen yıl federasyonun sporcu sayısını düşürdüğü için Şeker'in yarışlara katılamadığını belirterek, daha çok hırslandığını anlattı. Gökarslan, "Ferhat daha önce yüzmeyi biliyordu, performans sporcusu değildi. Bizimle birlikte profesyonel anlamda yüzmeye başladı. Son olarak Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun düzenlediği 2. Bölge Yüzme Yarışları'na katıldık. Orada 50 metre kelebek, 50 metre serbest, 50 metre kurbağalama, 50 metre sırt, 100 metre kurbağalama ve 200 metre kurbağalama kategorilerinde yüzdü ve tüm branşlarda birincilik kazandı. Ferhat çok çalışkan ve sürekliliği var. Bizden çok fazla sporcu geldi, geçti. Ama Ferhat çok istikrarlı. Haftanın 4 günü antrenmana geliyor. Yarışlara hazırlanabilmek için akşamları da antrenman yapıyor. Ekstra bir çalışma yaptığı için bu başarıyı kazandı. Türkiye şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Artık Türkiye şampiyonasında barajları geçip milli takıma girmeyi hedefliyoruz" dedi.

"YÜZMEK BANA ENERJİ VERİYOR"

Ferhat Şeker de üç yıl önce başladığı yüzmenin kendine mutluluk ve enerji verdiğini söyledi. Şeker, "Çok gurur duyuyorum. 6 madalya kazandım. Yüzerken kendimi çok rahat ve enerjik hissediyorum. Milli takıma girip Avrupa'da ülkemi temsil etmek istiyorum" diye konuştu.

10 PARMAĞINDA 10 MARİFET

Oğluna 2.5 yaşında otizm teşhisi konulduğunu ve 9 yaşına kadar hiç konuşmadığını anlatan anne Hatice Akgümüş, Ferhat'la gurur duyduğunu söyledi. Zamanının hepsini oğluna harcadığını ve hayata daha iyi hazırlanması için çalıştığını dile getiren Akgümüş, Ferhat'ın 3 aydır Manisa Organize Sanayi Bölgesi tarafından kurulan Zihinsel Engelli Korumalı İşyeri'nde (ZEKİ) çalıştığını ve fabrikalar için üretim yaptığını söyledi. Akgümüş, "Oğlum hayatla çok barışık. Sabah saat 09.00'da işe gidiyor, akşam 17.00'de işten çıkıyor. Geri kalan zamanlarında da yüzerek şampiyonalara hazırlanıyor. Ayrıca açıköğretimden de liseyi okuyor. Bilgisayar, İngilizce, işaret dili, gitar kursuna gidiyor, dans ediyor. Ev işlerinde de sürekli yardım ediyor. Yemeklerin çoğunu Ferhat yapıyor. Onunla gurur duyuyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Otizmli Ferhat Şeker'in yüzerken görüntüsü

Yüzme antrenörleri Göknur Ersuz ve Elif Gökarslan ile birlikte görüntüsü

Kazandığı madalyalardan görüntü

Yüzme antrenörü Elif Gökarslan'ın konuşması

Ferhat Şeker'in konuşması

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

========================================================

9)HIRSIZLIK İÇİN GİRDİĞİ EVİN BALKONUNDAN DÜŞTÜ

ADANA'da çok sayıda sabıkası olan Mustafa K. (27) hırsızlık için girdiği evin balkonundan düştü. Kent genelinde farklı zamanlarda 6 ayrı hırsızlık olayına karışan Mustafa K., Delil Y. (27) ve Şahin K. (27) Seyhan ilçesi Gürselpaşa Mahallesi'ndeki bir apartmana girdi. Bina girişinden eve tırmanarak giren hırsızlar, buradan tablet bilgisayar, cep telefonu, laptop ve 16 bin lira para çaldı. Olayın ardından aşağıya inmeye çalışan Mustafa K., dengesini kaybedip düştü. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.

16 BİN LİRAYI DUYUNCA ŞOK OLDU

Polis, 6 hırsızlık olayının meydana geldiği adreslerdeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyip Mustafa K.'nın kimliğini tespit etti. Adresi belirlenen zanlı kısa sürede yakalandı. Emniyete götürülen Mustafa K.'ya çalınan elektronik eşyaların ve 16 bin liranın nerede olduğu soruldu. Paradan haberi olmadığını söyleyen Mustafa K. evden sadece tablet bilgisayar, cep telefonu ve laptop çaldıklarını söyleyip suç ortakları Delil Y. ve Şahin K,'nın parayı kendisinden saklamış olabileceğini öne sürdü. Suçlamaları kabul eden zanlı, güvenlik kameralarındaki görüntülerinde kendisinin olduğunu söyledi. İşlemleri tamamlanan Mustafa K. mahkemeye sevk edildi.

Polis firari Delil Y. ve Şahin K.'yı arıyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

Hırsızların güvenlik kamerası görüntüleri

Hırsızların sitenin önünde dolaşması

Hırsızların siteye girişi

Hırsızın tırmandığı binadan inmesine yardımcı olan arkadaşı ve hırsızın düşmesi

Zanlıların emniyetten çıkışı

Zanlıların polis aracına binmesi

Polis aracının gidişi

SÜRE: 01'46"     BOYUT: 108 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

========================================================

10)MEHMETÇİK'İN ÇAMAŞIRLARINI REYHANLI BELEDİYESİ YIKIYOR

ZEYTİN Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçik'in çamaşırları Hatay'ın Reyhanlı İlçe Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü çamaşırhanesinde yıkanıyor.

Harekata katılan Mehmetçiklere ait tüm çamaşırlar, Reyhanlı Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü'nün çamaşırhanesine getiriliyor. Burada görevlilerce yıkanan çamaşırlar ütülendikten sonra yeniden paketlenerek gönderiliyor.  Destek Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, Afrin'deki operasyonda görevli Mehmetçik'in çamaşırlarının günü birlik temizlenerek tekrar gönderildiğini söyledi.

Görüntü Dökümü

------------------------

askerlerin çamaşırlarının görüntüleri

Görevliler çamaşırları makineye atarken

İşçiler çamaşırları makineden çıkarırken

Kuruyan eşyalar ütülenirken

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 1'29"      BOYUT: 47.4 MB

Haber-kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

=====================================================

11)NİĞDE'DEN AFRİN'DEKİ MEHMETÇİKLERE 5 BİN PAKET ET KAVURMA

NİĞDE'den, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda görev yapan Mehmetçiklere destek olmak için 100'er gramlık 5 bin paket et  kavurma gönderildi. Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu bahçesinde düzenlenen törene Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez,  Adalet Komisyonu Başkanı Osman Soydal, Niğde Cezaevi Savcısı Mustafa Seymen, Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ramazan Fidanoğlu,  Niğde Kapalı İnfaz Kurumu Müdürü Osman Yağcı,, kurum personelleri, hükümlü ve mahkumlar katıldı.

Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, Afrin'de görev yapan Mehmetçiklerin, vatan için canlarını feda ettiklerini söyledi. Başsavcı Dönmez, "Operasyona katılan kahraman askerimiz ve polisimiz için ne yapsak azdır. Onlar gözlerini kırpmadan bizler için vatanımız için canlarını feda ediyorlar ve canlarını ortaya koyuyorlar. Bizde bu amaçla ne yapabiliriz diye düşündük ve bir araya geldik ve çeşitli kurumlardan da destek alarak cezaevi bünyesinde faaliyete geçen kavurma atölyemizde Afrin'deki harekata katılan askerlerimize bir nebze olsun yardımcı olabilmek, onlara maddi ve manevi desteğimizi gösterebilmek açısından çeşitli kurumlardan aldığımız yardım ile 5 bin adet kavurmayı askerlerimize ve polisimize göndereceğizö diye konuştu.  Konuşmanın ardından hazırlanan 100'er gramlık 5 bin adet kavurma yapılan duanın ardından sınır birliklerine gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

kavurmalardan görüntü

kavurmaların paketlenirken görüntüsü

Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ramazan Fidanoğlu'nun konuşması

Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez'in konuşması

Dua edilirken görüntü

Detay görüntüler

Yola çıkan Minibüsten görüntü

Süre: 02'52"   BOYUT: 321  MB

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

==========================================================

12)POLİSİN 'DUR' İHTARINA UYMAYIP KAÇTI, KAZA YAPIP AĞIR YARALANDI

KONYA'da polisin şüphe üzerine 'Dur' ihtarında bulunduğu sürücü otomobiliyle kaçmaya başladı. Kırmızı ışık ihlali yapan sürücü, kavşakta başka bir otomobile çarparak takla attı. Ehliyetsiz olduğu öğrenilen Sefer Y., ağır yaralandı.

Olay, saat 01.30 sıralarında Karatay ilçesi Karaman Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre devriye gezen polis ekipleri, 42 M 8733 plakalı otomobildeki kişilerin durumundan şüphelenmesi üzerine  'Dur' ihtarında bulundu. Bunun üzerine sürücü, 'Dur' ihtarına uymayıp kaçmaya başladı. Kısa süreli kovalamaca da Süleymaniye Caddesi kavşağına hızla ilerleyen otomobil kırmızı ışık ihlali yaparak Kenan Selek idaresindeki 42 AUD 73 plakalı otomobil ile çarpıştı. Takla atan otomobilde sıkışan sürücü Sefer Y., otomobilde sıkıştı. Sağlık ekipleri vatandaşlarında yardımıyla sürücüyü sıkıştığı yerden çıkarttı. Ambulansla Konya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan sürücü Sefer Y.'nin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Otomobilde bulunan Durmuş T.,'nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.  Sürücünün polis ekiplerinden ehliyetsiz olduğu gerekçesiyle kaçtığı öğrenildi.

(Görüntü Dökümü

----------------

- Yaralıdan detay

Genel ve detay

Haber- Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA))

===================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title