Dha Yurt Bülteni-3
1)KAZADA YARALANAN POLİS ŞEHİT OLDU ADANA'da meydana gelen kazada yaralanan polis memuru 25 yaşındaki Arda Can, tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak şehit oldu.
1)KAZADA YARALANAN POLİS ŞEHİT OLDU
ADANA'da meydana gelen kazada yaralanan polis memuru 25 yaşındaki Arda Can, tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak şehit oldu. Kaza, 8 Haziran'da Alparslan Türkeş-Mavi Bulvar Kavşağı'nda meydana geldi. Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Arda Can, kendi kullandığı motosikletle göreve giderken taksi ile çarpıştı. Kazada ağır yaralanan polis memuru Can, Adana Şehir Hastanesi'nde tedaviye alındı. 1 çocuk babası olan Can, yapılan müdahaleye karşın bugün hayatını kaybetti. Şehit Can'ın cenazesi düzenlenen törenin ardından memleketi Kozan İlçesi'nde Kozan Mezarlığı Şehitliğinde toprağa verilecek.
Bekir KARAKOCA-ADANA/DHA
===================================================
2)VAN'DA EĞİTİME KAR ENGELİ
VAN'da, gece saatlerinde başlayan kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Kar ve tipinin etkili olduğu kentte eğitime ara verilirken, 348 mahallenin ve mezranın yolu da ulaşıma kapandı. Van'ı ve çevresini etkileyen yağmur, gece saatlerinde kar yağışına dönüştü. Sabaha kadar aralıksız yağan kar, kentte hayatı olumsuz yönde etkiledi. Sabah yaklaşık yarım metrelik kar manzarasına uyanan öğrenciler, eğitime ara verildiği haberini Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu'nun sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamayla öğrendi. Kentte eğitime 1 gün süreyle ara verildiğini duyuran Zorluoğlu, "Değerli öğretmen ve öğrencilerimiz, yoğun kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle ilimiz Tuşba, İpekyolu ve Edremit ilçelerinde eğitim-öğretime 24 Kasım 2017 Cuma günü 1 gün süreyle ara verilmiştir" dedi. Vali Zorluoğlu'nun tatil haberini duyurmasının ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da Twitter üzerinden derslere ve sınavlara bugün için ara verildiğini açıkladı.
YOLLAR KAPANDI
Kar yağışıyla tipinin devam ettiği Van ve çevresinde, 348 mahalle ve mezranın yolu da ulaşıma kapandı. Kara yolları ile büyükşehir belediyesinin karla mücadele ekipleri, kapanan mahalle ve mezra yollarının açılması için yoğun çalışma başlattı.
Öte yandan kara hazırlıksız yakalanan çok sayıda araç, yollarda mahsur kaldı. Kış lastiği takmayan araçların buz pistine dönen yollarda kayması, trafiğin aksamasına neden oldu. Uçak seferleriyle ilgili ise yetkililer, henüz bir iptalin söz konusu olmadığını; ancak hava şartlarına göre rötar yaşanabileceğini belirtti.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Kar altında kalan araçlar
-Sabah saatlerinde işyerlerine gitmeye çalışan vatandaşlar
-Bir vatandaşlar röportaj
-Aracının üzerindeki karı temizlemeye çalışan vatandaş
-Servisleri bekleyen vatandaşlar
-Yolda kalan araçlar
-Kaldırımları temizleyen işçiler
-Kar yağışı, yollar, araçlardan detaylar
Behçet DALMAZ/VAN,
======================================================
3)OTOMOBİL KÖPRÜLÜ KAVŞAK İNŞAATINA UÇTU: 2 YARALI
UŞAK'ta aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp, 10 metre yükseklikten köprülü kavşak inşaatına uçan otomobilin sürücüsü ile yanındaki eşi yaralandı.
Ramazan Kaya'nın kullandığı 64 LF 484 plakalı otomobil, bugün saat 04.00 sıralarında, İzmir-Ankara Karayolu'na çıkmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkarak, karayolu inşaatı için yerleştirilmiş güvenlik saclarına çarpıp, 10 metre yükseklikten köprülü kavşak inşaatına uçtu. Hurdaya dönen otomobilin 38 yaşındaki sürücüsü Ramazan Kaya ile yanındaki eşi 26 yaşındaki Meftune Kaya yaralandı. Yoldan geçen diğer araç sürücülerinin durumu bildirmesi üzerine gelen itfaiye ve 112 Acil Servis ekipleri, Kaya çiftini araçtan çıkarmak için çalışma başlattı.
Kazayı hafif yaralı olarak atlatan otomobil sürücüsü Kaya'nın, tedavisi olay yerinde ambulansta yapıldı. Kaya'nın tedavisinin ardından araç içinde acı içinde kıvranıp, kurtarılmayı bekleyen eşi Meftune Kaya'ya, "Rahat ol, 1 dakika ya" demesi çevredekilerin tepkisine neden oldu. Köprülü kavşak inşaat alanının çamur kaplı olması nedeniyle kurtarma ekipleri zorluk yaşarken, güçlükle araçtan çıkartılıp, sedyeye alınan ağır yaralı Meftune Kaya, yaklaşık 100 metre ilerideki ambulansa taşındı. Kaya, Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı.
Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Yaralı Meftune Kaya'nın sedye ile taşınırken feryadı
-Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan otomobil sürücüsü Ramazan Kaya'nın görüntüsü
-Köprülü kavşak inşaatına uçan otomobilin görüntüsü
-Kurtarma çalışmalarından görüntü
-Görgü tanıklarının kazayı anlatması
-Polisin olay yerinde ölçüm yapması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Özkan YAVAŞ / UŞAK,
====================================================
4)KHK İLE İHRAÇ EDİLEN ZABIT KATİBİ İLK KISA FİLMİNİ ÇEKTİ
DİYARBAKIR Adliyesi'nde Zabıt Katibi olarak görev yaparken, KHK ile ihraç edilen ve hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilen 31 yaşındaki Lütfü İrdem, kendi yazdığı, yönettiği ve başrolünü oynadığı ilk kısa filmini çekti. Kürtçe'nin Zazaca lehçesinde çekilen "Ceniya Neeysayi (Görünmez Kadın)" isimli kısa filmde, eşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle görünmez olan bir kadının, eşi tarafından öldürüldükten sonra cesedinin görünür olmasının hikayesi anlatılıyor. İhraç edildikten sonra çocuk fotoğrafları stüdyosu açan ve sinema sanatı ile ilgilendiği için arkadaşları arasında Herman Melville'in afsanevi karakteri "Katip Bartleby" olarak tanınan İrdem, yıllardır Adliye'de insanların hikayesini yazdığını belirterek, "Daha önce de kısa film denemelerim oldu. Ama içime sinmediği için montaj aşamasında bıraktım. Son filmde kendi tecrübelerim ve hayata dair gördüğüm şeyleri bir araya getirip böyle bir film çektim. Filmin hikayesi kadına şiddet üzerne yürütülen bir çalışmaydı"dedi.
Diyarbakır Adliyesi'nde 7 yıldan bu yana zabıt katibi olarak görev yapan, geçtiğimiz aylarda KHK ile ihraç edilen ve hakkında açılan soruşturma sonunda herhangi bir suç unsuru bulunmadığı için takipsizlik kararı verilen 31 yaşındaki Lütfü İrdem, işsiz kaldıktan sonra 'Şapşik Fotoğraf Stüdyosu' ismiyle çocuk fotoğrafları çekilen bir stüdyo açtı. 10 yıldan bu yana Diyarbakır Sanat Merkezi'ne giden ve sinema ile ilgilenen arkadaşlar edinen İrdem, tartışmalardan etkilenerek kendi filmini çekmeye karar verdi. Daha önce Ali Kemal Çınar'ın "Veşarti" ve "Genco" filmleri ile Salih Demir'in "Cano" filminde küçük rollerde oynayahn Lütfü İrdem, ilk kısa filmini çekmek için katiplik yaptığı dönemde hazırlıklara başladı. Çektiği filmin senaryo aşamasından itibaren Salih Demir ve Ali Kemal Çınar'dan destek alan İrdem, daha önce de bazı uzun metraj filmlerin kamera arkası ve kamera önünde görevler aldı. Bu konuda çalışmalarını sürdüren İrdem, ihraç edildikten sonra ilk kısa filmini çekti. Zazaca çektiği 'Ceniya Neeysayi' yani "Görünmez Kadın" isimli kısa filmi yazıp yöneten İrdem, aynı zamanda filmin başrol oyunculuğunu üstlendi.
KADIN CİNAYETİNİN ÖNCESİ ELE ALINDI
Türkçe ve İngilizce alt yazı ile izleyiciye sunulan "Görünmez Kadın" filminde bir kadın cinayetinin bir kaç gün öncesi ele alınıyor. Amed Film Festivali'nde gösterime çıkan filmde, erkeklerin kadınlara zulmettiği eski zamanlarda, bu duruma dayanamayan bazı kadınların değişime uğradıkları ve görünmez oldukları hikayesinden yola çıkan günümüzde yaşayan bir kadın da bu değişiminden etkilenmesi işleniyor. Görünmez olan kadın ve bunu kabul edemeyen kocasının hikayesinin anlatıldığı filmde, başrol oyuncusu olan İrdem, karısının gözlerine bakabilmek için elinden gelen herşeyi yapıyor. Filmin sonunda bir cinayete kurban giden kadın, öldürüldükten sonra görünür hale geliyor. Görünmez olan bir kadının kocasıyla yaşadığı sorunların ele alındığı kısa film 10 dakika 40 saniye sürüyor.
"KATİP BARTLEBY" OLARAK TANINIYOR
İlk kısa filmini video paylaşım sitelerinde paylaşan ve sinema sanatı ile ilgilendiği için arkadaşları arasında Herman Melville'in efsanevi karakteri "Katip Bartleby" olarak tanınan İrdem, bundan sonra fikir aşamasındaki senaryo projelerini hayata geçirmek istediğini söyledi. İmkanları elverdiği müddetçe bir senaryo yazıp film çekmek isteyen İrdem, bu konuda kurdukları ekiple gönüllülük esasına göre birlikte iş yaptıklarını belirtti. Diyarbakır Sanat Merkezi'nde çok iyi arkadaşlıklar edindiğini belirten İrdem, "Çektiğim kısa filmin senaryo aşamasından son haline kadar bu arkadaşların çok katkısı oldu. Görünmez Kadın filminde bir kadın cinayetinin bir kaç gün öncesini ele aldım. Bu hikayeyi nasıl daha görülebilir yapabileceğimi düşünürken, kadının görünmez olmasına karar verdim. Ayrıca yok olan bir dil vardı. Filmin dili zazaca, yani unutulan bir dil. 7 yıl boyunca adliyede katip olarak görev yaptım. Sinema ile içli dışlı biri olduğum için çoğu arkadaşım bana 'Katip Bartleby' diyordu. Şu an küçük bir yerde çocuk fotoğrafları çekiyorum. Diyarbakır'da daha önce olmayan bir yer açtım. Elimde fikir aşamasında olan bir kaç projem var. Çekilebilirlik durumunu düşünerek birinin senaryosunu yazmaya başlayacağım"dedi.
Lütfü İrdem, ihraç edildikten sonra psikolojisinin bozulduğunu çünkü ihraç sebebini bilmediklerini de belirterek, "Zaten soruşturmada takipsizlik kararı verildi. 7 yıl boyunca çok yoğun çalıştım. İhraç edildikten sonra boşlukta kaldım. Sonra çocuk fotoğrafları stüdyosu açtım. Yıllardır adliyede insanların hikayesini yazdım. Kimi bizi üzdü ama bunların hikayesini yazmak zorundaydık. Ancak yönetmenlik ve görüntü işleri zor işler. Bir dilin gelişiminin sanatla başlayacağını düşünüyorum. O nedenle filmi kendi ana dilimde çektim. Senaryosunu yazdım, oyuncu olarak kendim oynadım. Babam da küçük bir rolde oynadı. Zabıt katipliği ve sinema bir birinden çok uzak ama aynı zamanda çok yakın. Memurluktan geri kalan zamanımı sinemaya ayırıyordum. İleride daha iyi işler yapmak istiyorum. Memur olduktan sonra da gönlüm sinemadan yanaydı"diye konuştu
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Filmden görüntüler
Lütfü İrdem ile röportaj
Çocuk fotoğrafları Stüdyosu'ndan görüntüler
Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,
=====================================================
5)ERAY ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİLERİ İÇİN PALYAÇO OLUYOR
ADANA'nın Ceyhan İlçesi'nde görev yapan sınıf öğretmeni Eray Güneş, bu yıl birinci sınıfa başlayan öğrencilerine bazı günlerde palyaço kılığında ders anlatıyor.
Beşocak İlkokulu'nda sınıf öğretmeni olan 13 yıllık eğitimci Eray Güneş, okula yeni başlayan öğrencilere dersi oyun şeklinde anlattığını söyledi. Özellikle birinci sınıf öğrencilerine yaklaşımın ve okulu sevdirmenin önemli olduğunu söyleyen 2 çocuk annesi Eray Güneş, "Farkındalık yaratarak öğrencilerimin ilgi ve algı seviyelerini en üst seviyeye çıkarabilmek için palyaço kıyafetiyle ders veriyorum. Okulumuzu ve ilçemizi yurt çapında en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum. Dersi onlara bir oyun gibi anlatıyorum. Onları ödüllendirerek dersi sürdürüyorum. Çocuklarımın hepsi çok başarılı. Beni can kulağı ile dinliyorlar. Ödevlerini bir oyun gibi düşünerek eksiksiz ve çok iyi yapıyorlar" dedi. Beşocak İlkokulu Müdürü Tacettin Aktaş ise Eray Güneş'in tüm eğitimcilere örnek olabilecek farkındalık yaratan çalışmalar yaptığını söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Eray öğretmenin palyaço kıyafeti ile öğrencilerle ders işlemesi
Kutular ve hediyelerle dersi oyun haline getirerek işlemesi
Öğrencilerin tahtaya kelime yazması
Kelimeyi hecelemeleri
Eray öğretmenin başarılı öğrencilere hediyelerini vermesi
SÜRE: 05'09" BOYUT: 314 MB
Haber: Şahin ÖZER-Kamera: ADANA,
=====================================================
(ÖZEL)
6)ATEMATİĞİ, BESTELEDİĞİ ŞARKILARLA ÖĞRETİYOR
GAZİANTEP'te, Kurtuluş İlkokulu'nda öğretmen Pınar Kaya Seçkin, öğrencilerine matematiği kendi bestelediği şarkılarla öğretiyor. Öğrencilerine matematiği sevdirip, kolay öğrenmelerini sağlamak amacıyla 'Matematik müzikle ne kolay' isimli proje başlatan Seçkin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da ödüllendirildi.
Meslekte 20'nci yılında olan sınıf öğretmeni Pınar Kaya Seçkin (42), öğrencilerine matematiği sevdirmek ve kolay öğrenmelerini sağlamak amacıyla 'Matematik müzikle ne kolay' isimli proje başlattı. Pınar Kaya Seçkin, bestelediği 15 şarkıyı gitar eşliğinde derslerde söyleyerek öğrencilerine matematik öğretiyor. Pınar öğretmenin bu yöntemi, ilgi görünce hem ana sınıfı, hem de otistik ve down sendromlu öğrencilerin bulunduğu özel eğitim sınıfı başta olmak üzere bütün okulda uygulamaya başlandı. Eğitim şeklini 'Matematik müzikle ne kolay' isimli proje olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 'Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri' yarışmasına gönderen Pınar öğretmen, bölge bazında biricilik ödülünü aldı.
EN SEVİLEN DERS OLDU
Pınar Kaya Seçkin, öğrencilerine müzikle matematik dersini sevdirmeye çalıştığını söyledi. Hedeflerinin projeyi Türkiye birincisi yapmak ve eğitim müfredatına sokmak olduğunu kaydeden Pınar Kaya Seçkin, eğitim modelinin öğrenciler ve veliler tarafından sevildiğini ifade etti. Derslerin bütün öğrencilerin katılımı ve eğlenceli bir şekilde işlendiğini anlatan Seçkin şöyle konuştu: "Matematik soyut kavramlardan oluştuğu ve analitik düşünmeye dayandığı için öğrencilerin zorlandığı bir dersti. Kasvetli bir havada ders geçiyordu ve öğrenciler başarısız oluyordu, mutsuz oluyordu. Bende dersi eğlenerek öğretebilmek için onları mutlu etmek için matematikle müziği birleştirerek bir proje yaptım. Projemin ada 'matematik, müzikle ne kolay.' Bu projem çok beğenildi, çünkü özgün bir proje, daha önce yapılmamış bir proje. Başarımız çok arttı, bestelerimiz diğer sınıflarca da söylenmeye başlandı. Biz bu betleri sadece kendi sınıfımızda değil, okulumuzdaki diğer sınıflarında, ana sınıfımızda, özel eğitim sınıfımızda ve diğer okullarda da söyledik. Çok seviyoruz matematiği çünkü biz matematiği müzikle işliyoruz artık. Velilerimiz çok mutlu, çünkü öğrencilerin en sevdiği dersin matematik olduğunu söylüyorlar. Öğrenciler şarkıdaki sözlerle daha rahat öğrenerek sınavlarda da başarı gösteriyorlar."
Okul Müdürü Ferhat Davran ise, projenin öğrencilere ve okula büyük katkısı olduğunu dile getirdi. Projenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 'Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri' kapsamında bölge 1'inciliği ile ödüllendirildiğini hatırlatan Davran, projenin Türkiye 1'incisi olmasını beklediklerini aktararak, "Pınar hocamızın projesini duyduğumuzda tüm öğretmenlerimizde bir heyecan oluştu. Biz projeyi sahiplenerek uygulamaya başladık yerel ve bölgesel bazda başarılı oldu. Şimdi Türkiye genelinde başarılı olmasını bekliyoruz. Projenin eğitim müfredatında yer almasını hedefliyoruz. Matematik öğrencilerimizin en çok tedirgin olduğu derslerden birisi müzik ise, en çok sevdiği derslerden birisi. Biz okul olarak hedeflerimizi büyüttük. Sadece Kurtuluş İlkokulu değil, bunu Gaziantep özelinden başlayarak Türkiye'yi kapsayacak şekilde müfredata alınması gerektiğini düşünüyoruz. Okulumuzda matematik artık sorun değil. Biz bundan dolayı Pınar öğretmenimize çok teşekkür ediyoruz. O Kurtuluş'un, Pınarı oldu" diye konuştu.
Okuldaki öğrenciler de matematik dersini daha çok sevmeye başladıklarını söyledi. 4'üncü sınıf öğrencisi Fatma Ceyda Ayan, "Matematik dersinde eskiden çok sıkılıyordum. Öğretmenimiz bir gün sınıfa gitarı ile gelip şarkılarla matematik öğretmeye başlayınca ders daha hoşuma gitmeye başladı. Şu an matematik dersi en sevdiğim ders oldu. Ailem de benim derste gösterdiğim başarıyı görünce mutlu oluyorö diye konuştu.
Şarkılardan birinin sözleri ise şöyle:
Haftanın günleri yedidir, yedi
Pazartesi başlar okullar, başlar okullar
Şıngır, mıngır okullar
Deste deste güllerim var
Kaç tane, kaç tane?
On tane, on tane.
İki deste güllerim var,
Kaç tane, kaç tane?
Yirmi tane tane, yirmi tane.
Bir düzine karanfillerim var,
Kaç tane, kaç tane?
On iki tane, on iki tane
İki düzine karanfillerim var,
Kaç tane, kaç tane?
Yirmi dört tane, yirmi dört tane
Görüntü Dökümü
--------------------------
Kurtuluş İlkokulu
Matematik dersinde müzikli eğitim
Engelli öğrencilerle ders
Pınar Kaya Seçkin'in konuşması
Fatma Ceyda Ayan'ın konuşması
Ferhat Davran'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
( Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 398 MB