Haberler

Dha Yurt Bülteni 20

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Danıştay saldırısı davası sanığı Osman Yıldırım tutuklandı Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan Osman Yıldırım, Edirne Adliyesi'nde tutuklandıktan sonra, jandarmanın geniş güvenlik önlemleri arasında elleri kelepçeli dışarı çıkarıldı.

Danıştay saldırısı davası sanığı Osman Yıldırım tutuklandı

Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan Osman Yıldırım, Edirne Adliyesi'nde tutuklandıktan sonra, jandarmanın geniş güvenlik önlemleri arasında elleri kelepçeli dışarı çıkarıldı. Gazetecilerin "Neden kaçıyordunuz?" sorusuna Yıldırım, "Ben kaçmıyordum, geliyordum. Duruşmaya geliyordum ama devlet bana ihanet etti" diye karşılık verdi.

Osman Yıldırım, Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi'ne konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------

Adliyeden çıkarılması

Gazetecilerin soru sorması

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

===================

Aliağa ve Foça sahilinde ham petrol kirliliği (3)

FOÇA KAYMAKAMINDAN AÇIKLAMA

Foça'nın Cumhuriyet Mahallesi sahilinde ham petrol sızıntısıyla ilgili bölgeye gelen ve tekneye binerek incelemelerde bulanan Foça Kaymakamı Ali Çetin açıklama yaptı. Çetin, Bölgede bir miktar kirlilik var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri temizlik çalışması yapıyor. Bölgeden numune alındı. Sahil Güvenlik ve jandarmada failini arıyor. En kısa zamanda tespit edilir. Bize intikal eden bir sızıntı yok. Bulunduğumuz 1 kilometrelik alanda kirlilik var. Dağılmış durumda. Karaya vurdukça temizlenecek. Numuneler incelenecek, eğer bir sızıntı bulunursa numune alınıp karşı tarafla eşleştirilecek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kaymakamın açıklaması

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

===================

Yenişehir'de gerginlik (2) - GENİŞ HABER

BURSA, - Bursa'nın Yenişehir ilçesinde bugün, doğu illerinden gelen iki aşiretin fertleri arasında çıkan kavgada 4 kişinin yaralandığı açıklandı.

Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu olayların tarlada çalışan işçiler ile kamyon şoförü arasında çıkan tartışma ile başladığını, daha sonra her iki tarafın yakınlarının gelmesiyle büyüdüğünü açıkladı. Kaymakam Seyitoğlu, "Çıkan olaylarda her iki tarftan 2'şer kişi olmak üzere 4 kişi yaralandı. Bunlardan biri bıçaklandı. Diğerinde ise kafa travması teşhisi konuldu. Biber gazı kullanıldığı için bazı kişiler etkilendi, bunlar da ayakta tedavi gördü. Takviye ekiplerle birlikte şu anda olaylar yatıştırıldı. Kesinlikle ölüm olayı yok" dedi.

Bursa'nın Yenişehir ilçesinde bugün, doğu illerinden gelen iki aşiretin fertleri arasında çıkan kavgayı sona erdirmek için güvenlik güçlerinin havaya ateş açtığı öğrenildi. Kavgada 7'si güvenlik görevlisi olmak üzere 12 kişinin yaralandığı bildirildi. Yaralılardan 2'sinin Bursa'da Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği, 7 kişinin ise ayakta tedavi edilip taburcu edildiği belirtildi. Yenişehir'de polis ve jandamanın aldığı önlemler de artırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Olay yerinden görüntüler

Hastane önünden görüntüler

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

==============

MÜSİAD Genel Başkanı Kaan: Elimizi taşın altına koymaya hazırız

MÜSTAKİL Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, döviz kurundaki hareketlilik ve ülke ekonomisiyle ilgili yaptığı değerlendirmesinde, "Güçlendikçe saldırıyorlar, bizler ise 'Yola devam' diyoruz. Mesajımız çok nettir. Sonucu her ne olursa olsun sayın devlet başkanımız ve ekonomi yönetimimizin arkasındayız, elimizi taşın altına koymaya hazırız" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na atanan Maliye eski Bakanı Naci Ağbal, memleketi Bayburt'a gelerek, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Bayburt Şubesinin açılışına katıldı. Açılışa, Ağbal'ın yanı sıra MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ile çok sayıda iş adamı ile MÜSİAD üyeleri katıldı.

Açılışta konuşan Ağbal, derneğin kentteki temsilciliğin hayırlara vesile olmasını diledi. MÜSİAD'ın büyüyerek geliştiğini belirten Ağbal, "Bizler yıllardır MÜSİAD'ın çalışmalarına, gelişmelerine hep şahitlik ettik. MÜSİAD birçok özelliği yanında projeci bir sivil toplum örgütüdür. Allah kendilerinden razı olsun. MÜSİAD sadece ekonomi üzerinden bir sivil toplum örgütü değildir. Türkiye'nin her yönüyle milli ve yerli duruşu mücadelesinin içerisinde önemli bir figürdür. Zor zamanlarda duruşu ve yaptıklarıyla, Anadolu ruhunu, bu topraklara bağlığını göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir" dedi.

'ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ'

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da, meselelerin günü kurtarmak olmadığını belirterek, "Her tarafta güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Meselemiz Türkiye'dir. Meselemiz günü kurtarmak değil, daha güçlü bir yarınlara hazırlanmaktır. Bizler MÜSİAD olarak her zavallı saldır sonrasında anında tepkimizi ortaya koyduk. Bizler 15 ay evvel ticari diplomasisinin adını koyduğumuzda amacımız belliydi. Devletimizin gönüllü ticaret ataşeliği için çalışmak. Değişen dünyanın, değişen siyasi mantalitesi içerisinde yeni bir yönetim sistemi ve yeni bir ekonomik modelle 'Artık biz varız' diyoruz. Güçlendikçe saldırıyorlar, bizler ise 'Yola devam' diyoruz. Mesajımız çok nettir. Sonucu her ne olursa olsun sayın devlet başkanımız ve ekonomi yönetimimizin arkasındayız, elimizi taşın altına koymaya hazırız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Tören detaylar

MÜSİAD Başkanı konuşması

Naci Ağbal konuşması

Detaylar

Haber-Kamera: Murat SÖYLEMEZ, BAYBURT

===============

"Salıncakta kask takılması kişinin inisiyatifine bırakılmaz"

Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR/İZMİT (Kocaeli), - KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde, Cezayir uyruklu A.B.'nin macera parkında bindiği dev salıncaktan düşerek ölmesiyle ilgili açıklama yapan Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, eğlence alanlarıyla ilgili genel bir sorun olduğunu belirterek, "Ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin" dedi.

Kartepe Maşukiye'de bulunan macera parkında 10 Ağustos günü meydana gelen olayda, dev salıncağa binen Cezayirli A.B. düşerek yaşamını yitirdi. Eğlence parkında ruhsatı olmayan salıncak mühürlenirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. A.B.'nin salıncaktan düşme anı cep telefonuna yansıdı. Sorumlular hakkında başlatılan soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

'GENEL SORUN VAR'

Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, eğlence alanlarıyla ilgili genel sorun olduğunu söyledi. Murat Kürekçi, şunları kaydetti:

"Bu alanlarla ilgili, bu tür sirkler, lunaparklar, zipline alanları ile ilgili, eğlence alanlarıyla ilgili aslında genel bir sorun var. Belki de bu sorunun çözümüne yönelik en büyük eksiklik bu alanla ilgili özel düzenlemeler getiren, denetiminden ruhsatlandırmasına, işletilmesine kadar, idari, teknik bütün sorumlulukların ve yapılması gerekenlerin anlatıldığı, aynı asansörlerde olduğu gibi, özel bir yönetmelik eksikliği olduğu tespitini yapmamız gerekiyor. Çünkü ciddi manada, insanların eğlence amacıyla geldikleri bu tür yerlerde, özellikle yaz mevsimlerinde çokça duyduğumuz ölümlü ya da yaralanmalı kazalarla duyabiliyoruz. Önce insan olmalı, insana saygının gereği de temel emniyet gereklerinin alındığı ve bunların düzenleme ile herkese deklare edildiği bir yönetmelik eksikliğinin olduğunu söyleyebilirim."

'KASK TAKMASI KİŞİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAZ'

Olayda genç kadının kask takmak istememiş olmasının kişinin inisiyatifine bırakılacak bir konu olmadığını belirten Kürekçi, "Olaya makro boyutta baktığınızda öncelikle bir sistem olmadığını görüyorsunuz. Dolayısıyla o bahsettiğim yönetmelik ile bu sistem tariflenmiş olsaydı bahsi geçen kişinin kaskı takıp takmamasından, emniyet kemerinin kontrolü, kontrolden kastım gerek orada çalışan kişi tarafından kontrolü, gerekse de genel anlamda bir ürünün güvenliği ile ilgili kontrolünün yapılması zaten zorunlu hale getirilmiş olacaktı. Kask takıp takmama meselesi kişinin inisiyatifine bırakılacak bir mesele değildir. Nasıl ki emniyet kemerinin takılması o kişinin inisiyatifine bırakılmıyorsa, kask takılması da kişinin inisiyatifine bırakılamaz. Burada işletmelerimiz, böylesi durumlarda belki ekonomik açıdan sıkıntı çekeceklerdir ama reddetmeleri, o kişileri kendi ürünlerine bindirmemeleri gerekir diye düşünüyorum. Aynı şekilde nasıl ki motosikletlerde kasksız sürülmesi yasak ve bunun bir cezai müeyyidesi varsa, bunun da en azından şu aşamadaki müeyyidesinin o kişinin o üründen yararlanmasını engellemek şeklinde idareci tarafından uygulanmalıydı" diye konuştu.

'RUHSATSIZ ÇALIŞTIRILAN İŞ YERLERİ TEMEL BİR SORUN'

Ruhsatsız iş yerlerinin açık olmasının temel bir sorun olduğunu ifade eden Kürekçi konuşmasını söyle sürdürdü:

"Ruhsatsız çalıştırılan çok sayıda işletmenin olduğu hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Bu temel bir sorun. Fakat özellikle insanların bu alanda daha fazla güvenli bir yaşam sürdürebilmelerinin ön şartı tabii ki bir belgeye dayalı bir iş yerinden yararlanmaları. Burada gördüğümüz temel eksikli bu. Ama bununla birlikte, sadece bu işletmede değil, bu konuyla ilgili birçok işletmede bunu görebiliyoruz. Özellikle bu tür eğlence alanları ile ilgili, hatta sabit olmayan eğlence alanlarını da dahil ederek daha genel bakacak olursak, lunaparklar taşınabiliyor, 20 gün bir yerde, 10 gün bir yerde olabiliyor. Bence her gittikleri yerin ayrıca ruhsatlandırılması lazım. Ruhsatlandırma süreçlerinin sorumlularının denetleme süreçlerinin de sorumluları olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu kim belgelendiriyorsa, belgenin geçerliliğinin yürütülmesi de o kurul tarafından yapılmalı. Burada ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere, bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin. Bu şekilde işletmeler faaliyetlerine devam etsin. Bu süreçlerden geçemeyen işletmeler de bu faaliyetlerinden men edilmiş olsun. Burada ilk ruhsat verilirken birtakım belgelerin tam olması ile birlikte o işletmelerde bulunan her cihazın test raporlarının, kontrol raporlarının olması lazım ve bunların güvenilir kuruluşlar tarafından yapılmış olması lazım. Bu bağlamda ayrıca günlük bakımlarının yapılması gerekir. Sabah ilk başlatılacağı zaman öncelikle boş bir şekilde çalıştırılması, sonrasında ziyaretçi ya da müşteri kullanımına açılması lazım. Bunların kontrolleri ile birlikte günlük bakımı, aylık bakımı, yıllık bakımı ya da bir yerden bir yere taşındığında veya ilk defa ruhsatlandırılmasındaki bakım, kontrol süreçlerinin farklı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Günlük bakım yapılmalı, aylık bakımları yapılmalı. Bir yerden bir yere taşınırken sanki ilk defa kurulurmuşçasına ürün denetlemelerinin yapılması gerekir."

'MEVSİMLİK İŞÇİ ANLAYIŞIYLA ÇALIŞIYORLAR'

Eğlence parklarında çalışanların genelde mevsimlik işçi anlayışıyla çalıştıklarını ve yaptıkları işin ciddiyetinin farkında olmaları gerektiğini söyleyen Murat Kürekçi, şöyle dedi:

"Bahse konu olan kazada tabii ki emniyet kemeri bağlantılarının kontrolleri, ne olduğu konusu, kask takılması süreçleri çok önemli bunlar. Bunların yanında, bunların yapıldığının da işletme tarafından kontrolünün yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bu kontrolü yapacak kişiler buranın çalışanları, bu çalışanların da ne kadar ciddi bir iş yaptıklarının farkında olmaları gerekiyor. Bunun anlaşılabilmesi için de çalışanların muhakkak surette eğitimler alması gerekiyor. Birçok lunaparkta bir çalışanın 2-3 alete birden sahip çıkmaya çalıştığı ve bu süreçlerin çok ciddi şekilde işletilemediğine tanık oluyoruz. Çalışan kişilerin daha çok mevsimlik çalışan anlayışıyla çalıştığını görüyoruz. O kişilerle birlikte bu cihazları kullanan vatandaşlarımızın da bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bir çok alanda kamu spotları hazırlanıyor, bu da o alanlardan bir tanesi haline dönüştürülebilir."

'BİLİRKİŞİ GEREKTİREN BİR DURUM'

Kazanın teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir durum olduğunu da ifade eden Kürekçi, şöyle konuştu:

"Videodan anladığım kadarıyla, paraşüt olarak tabir edilen bir kemer sisteminin kullanıldığı anlaşılıyor. Sanki belin alt kısmında bulunan kemerler bağlanırken, sırt kısmında olan bağlantıda bir netlik görülemiyor. Ama bu tabii ki bir teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir alan. Bununla ilgili çok yorum yapmayı doğru görmüyoruz. Sadece bu değil, bu ürünün inşa süreci de çok önemli. Kullanılan mapaların doğru olup olmadığı, taşıyacakları yükün hesap edilmesi, bu iş tümden aslında bir mühendislik ilmiyle ortaya konulması gereken bir alan. Dolayısıyla bununla ilgili bir mevzuat da söz konusu. 14 Temmuz 2005 tarihli 'İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin 9207 sayılı Yönetmelik'te sirk ve lunaparklara özel, genele ilave olmak üzere, bazı maddeler var. Bu maddelerden en başlıcası ise o iş yerinde bir mühendis ve bir teknisyen çalıştırma zorunluluğudur. Bir mühendis ve teknisyen çalışması zorunluluğu işletmeler tarafından bir maliyet olarak görülmekte. Ancak bu kazada da gördük ki, bir insan canının hiçbir bedelle ölçülemeyeceği hepimiz tarafından kabul edilmelidir. Bizim öncelikle bu düşünceye yürekten inanmamız gerekiyor. Daha az para kazanmak ama daha fazla insanı memnun etmek, insanların ocaklarına ölüm acısını göndermemek gerekiyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi röp

-Kaza anı

-Salıncak görüntüsü

HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Dinçer AKBİR/KOCAELİ

==============

18 yaşındaki genç cami tuvaletinde ölü bulundu

KONYA'nın Akşehir ilçesinde Muhammet Gürlek (18), cami tuvaletinde ölü bulundu.

Olay, saat 17.00 sıralarında İstasyon Mahallesi Yükselen Sokak'ta bulunan Turanlar  Camii'nde meydana geldi. İddiaya göre, ikindi namazını kılmak için camiye gelen görevliler tuvalet kapısının kapalı olması ve açılması üzerine durumu polise bildirdi. Polis ekipleri kapıyı açtığında Muhammet Gürlek'i içeride hareketsiz yatarken buldu. Sağlık ekipleri tarafından müdahale edilen Gürlek'in hayatını kaybettiği tespit edildi. Muhammet Gürlek'in cenazeni olay yeri incelemelerinin ardından otopsi işlemleri için Akşehir Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü dökümü:

-----------------------------

Olay yeri detay

Polisin incelemeleri

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Atilla MEMİŞ AKŞEHİR

===============

Çeşmede su içerken bulduğu parayı sahibine teslim etti

SİVAS'ta emekli Ömer Sarıhan (56) çeşmeden su içerken yerde poşet içinde yüklü miktarda nakit para bulduğu parayı sahibine teslim etti.

Olay, 17.30 sıralarında Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Belediyeden emekli Ömer Sarıhan, tatlı su çeşmesinden su içerken yerde poşet içerisinde yüklü miktarda para olduğu gördü. Sarıhan, poşeti alarak sahibini aramaya başladı. Aynı zamanda da polisi arayarak bilgi verdi. O sırada eski iş yerinden arkadaşı olan Rahmi Cevahir(53), Sarıhan'ın yanına gelerek civarda para bulup bulmadığını sordu. Miktarını soran Sarıhan '10-20 lira' cevabı alınca parayı teslim etmedi. Sarıhan oradan ayrılarak Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Meydan Camisinin bahçesine giderek parayı saydı. Bu sırada Rahmi Cevahir de polisi arayarak para kaybettiğini belirtti. Bunun üzerine polis, Sarıhan'ı arayarak paranın sahibinin bulunduğunu ve bir yere ayrılmaması gerektiğini söyledi. Polisle birlikte Sarıhan'ın yanına gelen Rahmi Cevahir ve yanındakiler önce kendisine tepki gösterdi. Parayı kaybeden Cevahir, Sarıhan'a para bulup bulunmadığını sorduğunu ve onun da bulmadığını söylediğini ifade etti. Polislerin araya girmesiyle tartışma son bulurken Sarıhan parayı arkadaşı Cevahir'e teslim etti.

Sarıhan, "Paşa Camisinin orada su içerken yerde bir poşet gördüm. Baktım içerisinde para var. Önde bir arkadaş gidiyordu. ona sordum 'sizden mi düştü dedim', 'yok' dedi. O arada tanıdık arkadaş geldi. Para bulup bulmadığımı sordu. '10 lira, 20 lira düşürdüm' diyerek net bir şey söyleyemeyince parayı vermedim ona. 155'i aradım, polisi çağırdım, numaramı verdim. Sonra caminin bahçesine indim parayı orada saydım ki gelen olursa ne kadar kaybettiğini sormak için. Her duyarlı vatandaşın bunu yapması lazım. 30 bin lira civarındaydı. Arkadaş demek ki orada su içerken yere düşürdü. Ben emekliyim, bu bulduğum para en az 15 aylık maaşım ama bu helal para değil" dedi.

ÖNCE TEPKİ, SONRA TEŞEKKÜR

Paranın sahibi Rahmi Cevahir ise parayı bulan Sarıhan ve polislere teşekkür ederek "Sağolsun, Allah razı olsun. Polis arkadaşlardan da Allah bin kere razı olsun ki hemen 2 dakikada çözdüler. Allah işlerini güçlerini rast getirsin. Otomobil satmıştım onun parasıydı. Gelirken kuruyemişçiye uğradım, bir şeyler aldım çıktım. Çeşmeden su içerken dalgınlıkla bırakmışım. Ömer abiye 'sen mi buldun parayı' dedim ama 'yok' dedi. Sonra da polis arkadaşlar devreye girdi, 'paran bulunmuş' dediler rahatladık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Sarıhan'ın görüntüsü

-Bulduğu paraların görüntüsü ve konuşması

-Polisin para sahibiyle gelişi

-Para sahibinin tepkisi ve polisin yatıştırması

-Parasına kavuşan kişinin teşekkür etmesi

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

==============

Uçurumdaki kedisini kurtarmak isterken mahsur kaldı

KARABÜK, - KARABÜK'te, uçurumda mahsur kalan gözleri görmeyen kedisini kurtarmak isterken mahsur kalan Sultan Yıldırım(74), itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

Karabük Kayabaşı Mahallesi Engin Sokak'taki evinin bahçesinde çok sayıda sokak kedisi besleyen Sultan Yıldırım, gözleri görmeyen bir kedisi, evinin alt kısmında bulunan uçurumdaki kayalıklarda mahsur kaldı. Sultan Yıldırım itfaiyeyi ararken kedisini kurtarmak için harekete geçti. Sultan Yıldırım bir süre sonra kayalıklarda mahsur kaldı. Sultan Yıldırım'ın kayalıklarda mahsur kaldığını görenler ihbarda bulundu. Gelen itfaiye ekipleri yaşlı kadını merdiven yardımıyla yukarıya çıkarttı. Gözleri görmeyen kedi ise girdiği kayalıkların içerisinde kaldı. Sultan Yıldırım, kendisini uçurumdan kurtaran itfaiye ekiplerine, "Sizin gibi evlatlarımız varken evelallah kurtulduk. Allah razı olsun" diyerek teşekkür etti.

Sultan Yıldırım beslediği kedilere sarılarak, "Kör bir yavrum düştü kayaya. Onu kurtarayım diye indim. Yoksa orada ne işim olur? İtfaiye gelmeyince ben gittim, kaldım orada. Allah dedim durdum. Korktum. İleriye geriye gidemedim, tutunacak bir yer yok. Bir taşa tutundum. Aşağıya baktım, yukarıya baktım. Allah diyerek, itfaiyenin de geleceğini duyunca cesaretlendim. Dikenlerin içinden doğru keser ile iz yaparak yukarıya doğru çıktım. Yine de yavrumu kurtaramadım. Gel dedim gelmedi. Kayalıkta kuytu bir yer var, onun içine doğru gidiverdi. Kuyruğu dışarıdaydı ama ben canımı kurtarabildim itfaiyenin sayesinde." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Sultan Yıldırım kurtarılırken

-Sultan Yıldırım'ın evinin bahçesindeki kediler

-Sultan Yıldırım röp

Süre: (04.45) Boyutu: (527 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
400 bin kişinin GSS prim borçları için af geliyor

Af geliyor! 400 bin kişinin tüm borçları silinecek

İngiltere'den tarihi rest: Bu gece Rusya ile savaşmamız istenirse savaşırız

Doğu Avrupa'yı gözüne kestiren Rusya'ya tarihi rest

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Narin Güran cinayetinde 3. kanlı delil ortaya çıktı

Narin Güran cinayetinde yeni delil bulundu

title