Dha Yurt Bülteni-2

1)SERİNLEMEK İÇİN GİRDİĞİ SEYHAN NEHRİ'NDE BOĞULDU

ADANA'da alkollü olduğu öne sürülen 22 yaşındaki Cumali Sığırcı, serinlemek için girdiği Seyhan Nehri'nde boğuldu. Olay, saat 06.30 sıralarında merkez Yüreğir İlçesi Sinanpaşa Mahallesi'ndeki Kuva-i Milliye Parkı Seyhan Nehri kıyısında meydana geldi. İddiaya göre, sabaha karşı arkadaşı Bilal Sezek ile parka gelen Cumali Sığırcı, birlikte alkol aldı. Daha sonra serinlemek için nehre atlayan Sığırcı, birden gözden kayboldu. Arkadaşını kurtarmak için suya atlayan Sezek de akıntıya kapılıp sürüklenmeye başladı. Suda birinin çırpındığını gören vatandaşlar, nehre girerek Sazak'ı kurtardı. Sazak'ın vatandaşlara arkadaşının suda kaybolduğunu söylemesi üzerine durum polise ve itfaiyeye bildirildi. Sualtı polislerinin ve itfaiye erlerinin arama çalışmasına bir vatandaş da kayığıyla destek verdi.

ARKADAŞI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Ekiplerin arama çalışmasını endişeyle izleyen  ve alkollü olduğu gözlenen Sezek "Yapma Cumali. Benim kardeşim de burada boğuldu, sen de gitme Cumali" diyerek ağladı. Yaklaşık bir saat süren çalışma sonucunda Sığırcı'nın cansız bedeni, suya girdiği yerden yaklaşık 100 metre uzakta bulundu. Vatandaşların yardımıyla sudan çıkartılan Sığırcı'nın cesedi, polisin yaptığı incelemenin ardından Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.

Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Olay yeri genel görüntü

Boğulan şahsın arkadaşının ağlaması feryad etmesi

Boğulan şahsın kayık ile aranması

Polis su altı ekebinin nehire inmesi

Polis su altı ekibi arama yaparken

Boğulan şahısın bulunması

Boğulan şahısın kayık yardımı ile çıkarılması

Boğulan şahsı vatandaşlar yardımı ile yukarı çekilmesi

Sağlık ekiplerinin müdahalesi

Boğulan şahsın eşyaları ve motorsikleti

Olay yerinde bekleyen polis ve ambulans aracı

SÜRE: 03'34" BOYUT: 218 MB

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ ADANA,

======================================================

2)OTOMOBİLE ÇARPAN MOTOSİKLET ALEV ALDI, SÜRÜCÜ ÖLDÜ

KOCAELİ'nin Başiskele İlçesi'nde hatalı dönüş yapan otomobile çarpan motosiklet alev topuna dönerken, motosikletten fırlayan 27 yaşındaki Kerem Yılmazer yaşamını yitirdi. Kaza anı güvenlik kameralarına yansıdı. Kaza sabah saatlerinde, Başiskele Karadenizliler Mahallesi Alsancak Caddesi üzerinde meydana geldi. Kerem Yılmazer idaresindeki 41 EG 063 plakalı motosiklet yan yoldan caddeye girmek için hatalı dönüş yapan İbrahim Erat idaresindeki 34 TA 7018 plakalı otomobile çarptı. Kazada motosiklet alev topuna dönerken, havaya fırlayan Kerem Yılmazer yola savruldu. Kaza anı güvenlik kameralarına yansırken, olay yerine gelen 112 Acil ekipleri ağır yaralanan Kerem Yılmazer'e müdahalede bulundu. Özel bir hastaneye kaldırılan Kerem Yılmazer yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Otomobil sürücüsü gözaltına alınırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Olay yerinden görüntüler

Otomobil ve motosikletten görüntü

Güvenlik kamerası görüntüleri

Faruk KIYAK/BAŞİSKELE(Kocaeli), -

=====================================================

(ÖZEL)

3)KÖYLÜLERDEN JEOTERMAL SONDAJ SAHASINDA TEPKİ

ÇANAKAKALE'nin Ayvacık İlçesi'nde geçtiğimiz Şubat ayıda yaşanan deprem fırtınasının da sebebi olarak gösterilen bölgedeki jeotermal santrallere karşı, köylüler bu kez zeytinlikleri talan edeceği ve suları zehirleyeceği gerekçesiyle baş kaldırdı. Gülpınar sakinleri, kadın, çocuk demeden traktör kasalarına doluşup, köyün yakınındaki jeotermal sondaj sahasına giderek, görevlilerin çalışmaya son verip, bölgeyi terk etmelerini istedi. Münakaşaların yaşandığı eylemde köylüler, "Zeytinlikler içinde sondaja hayır" sloganları attı.

Ayvacık İlçesine bağlı Gülpınar Köyü yakınında zeytinliklerin yanında Pınarkale Enerji şirket adına Safir Sondaj Hizmetleri isimli firmanın sürdürdüğü jeotermal sondaj çalışması köylüleri tedirgin etti. Hem zeytinliklerinin talan edilmesinden, hem de tarım arazilerine verdikleri suları zehirleyeceğinden endişe ederek 2 gün önce jeotermal sondaja karşı başlattıkları mücadeleyi son olarak sondaj sahasına taşıdılar. Köye yaklaşık 2 kilometre mesafede, bir zeytinliğin dibinde sürdürülen sondaj çalışması nedeniyle bugüne kadar çok sayıda zeytin ağacı ve çam ağacının kesilerek köklendiğini belirten köylüler, sıranın kendilerine de geleceği korkusuyla sondaj sahasını basıp, çalışmaları protesto etti.

Gülpınar Köyü'nde toplanarak traktör kasalarına ve diğer araçlara binerek, korna çalıp slogan atarak sondaj sahasına giden köylüler, çalışmayı durdurdu. İşçilere tepki gösterip, şirket yetkilisiyle görüşmek istedi. Bu sırada sözlü münakaşalar yaşandı. Jandarmada olay yerine gelerek tansiyonu düşürmeye çalıştı. Şirket yetkilisi Ahmet Erdilli kısa süre sonra sondaj alanına geldi. Köylüleri sakinleştirmek istedi. Ancak, köylüler, sondaj çalışmasının durdurulacağını kendilerine daha önce vaat ettiğini belirttikleri Erdilli'ye tepki gösterdi. Çalışmayı hemen durdurup, bölgeyi terketmelerini istedi. Köylülerin tepkisi üzerine Erdilli bir araca binerek sahayı terketti. Köylüler ise protesto boyunca, "Zeytinlikler içinde sondaj istemiyoruz" sloganları attı.

Gülpınar Köyü'nde yaşayan ve eyleme katılan 77 yaşındaki Hatice Şinas, şirketin sondaj yaparak hayatlarıyla oynadığını ve kendilerini zehirlediğini ileri sürdü. Şinas, "77 yaşındayım. Daha yaşamaya ömrüm var mı bilmiyorum. Ama çocuklarımıza, torunlarımıza yazık değil mi. Zaten sadece zeytinden ve yağından gelirimiz var. O da gittikten sonra ne yapacağız biz. Jeotermal yapıyorlar, köyce istemiyoruz. Çünkü o zehir. Senelerdir zeytin yok, zeytinliklerimiz kuruyor" dedi.

Eyleme kucağındaki torunu Halil Kerem ile birlikte katılan 57 yaşındaki Nurten Günsal, "İki gündür torunumu uykudan uyandırıp buraya eyleme geliyorum. Bu zeytinliklerimizin içinde sondaj istemiyoruz. Zeytinlikten baka hiçbir gelirimiz yok. Şu çocuğun geleceğiyle oynuyorlar. Toplanıp gitmelerini istiyoruz" diye konuştu.

"HAVAYA KARIŞAN KİMYASALLARI SOLUMAK İSTEMİYORUZ"

"Temiz havası var" diye 8 yıl önce Gülpınar'a gelip yerleştiğini anlatan emekli öğretmen Mustafa Neğişkaya (57), de sondajın zeytinliklere vereceği zararın yanı sıra havayı da kirleteceğini belirterek, "Yarından sonra bu sondaj bitecek. Ondan sonra buraya çakılan borular daha önce örneğini Tuzla Köyü'nde gördüğümüz gibi her hafta kimyasallarla temizlenme ihtiyacı hissedecek. Bu boruların temizlenmesi esnasında her türlü kimyasal kullanılacak. Bütün o kimyasallar 12 ay boyunca köyümüze, evimize gidecek. Bizler de o kimyasalların karıştığı havayı solumak zorunda kalacağız. 20-30 sene sonra çocuklarımız akciğer kanseri mi olacak, yoksa başka hastalıklara mı yakalanacaklar bilemiyorum. Ama ben kendi adıma zeytinlikleri korumanın yanında insan sağlığını da korumak acısından bu sondajın yapılmasını istemiyorum" dedi.

TEHLİKE ARZ EDİYOR İDDİASI

Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Başkanı Can Sayıner ise, sondajın zeytinliklerin içinde yapıldığını ve Zeytin Kanunu'na göre bunun da suç olduğunu söyledi. Şirketin Valilikten aldığı, 'ÇED gerekli değildir' raporuna dayanarak çalışmaları başlattığını söyleyen Sayıner, "Hiçbir çevre ve emniyet tedbiri alınmamış. Etrafta görüldüğü gibi çalışan iş makineleri zeytinliklere zarar veriyor. İşçiler için de hiçbir tedbir alınmamış. Köyde hayvancılık da yapılıyor. Ama burada açılan kuyulara yönelik hiçbir uyarı ve bilgilendirme tabelası da yok. Her an tehlike arz etmektedir. Ayrıca hemen yakınımızda Apollon Smintheus kutsal alanı vardır. Antik dönemden kalma yapıya da zarar vereceği düşünülmektedir. Ayrıca buradan bırakılan atıklar köyün içme suyuna da karışacaktır. O yüzden tamamen kanunsuz olan bu sondaj çalışmasını Gülpınarlılar olarak istemiyoruz. Halkımız ile birlikte bu kanunsuz çalışmayı durdurmakta kararlıyız" dedi.

TARIM ÜRÜNLERİNDE VERİM DÜŞTÜ

Gülpınarlı çiftçi Yahya Çalışkan ise, zeytinliklerinden 10 yıl önce 10 ton zeytinyağı alırken, jeotermal sondajlar nedeniyle bunun 5 tona düştüğünü belirtti. Çalışkan, "Havaya salınan gazlar zeytinliklere çiğ olarak iniyor ve çiçek döneminde bitiriyor bizi. Kösedere domatesi diye adlandırılan domates de Gülpınar Ovası'nda yetişiyor. Günlük 30 kamyon domates çıkıyor. Bu yıl domateslerimizin hepsi kurudu. Çünkü Tuzla'daki santrallerden salınan buharların etkisiyle Ovaya çığ olarak iniyor. Üretici şuan kan ağlıyor. Kredisini ödeyememekte. 57 yaşındayım. 57 yıldır bu depremleri görmedik. Tuzla köprüsünün yanında çakılan sondajların delikleri kapatılma üzere TIR'larla çimento getirildi. Ondan sonra deprem tetiklendi" dedi.

ŞİRKETTEN YAZILI AÇIKLAMA

Tuzla jeotermal bölgesi dahilinde sondaj çalışması yapmaları nedeniyle Gülpınar Köyü'nde yazlıkçıların ağırlıkta olduğu grubun iddialarda bulunduğunu belirtti. Şirketten yapılan açıklamada, "Firmamızın da sondaj çalışması yaptığı alanın çevresinde zeytinlik tapuları bulunmasına rağmen bizim sondaj yaptığımız alan zeytinlik alanı değildir. Alanda zeytin ağacı yoktur ve tapusu da yoktur. Çünkü alan uçurumdur.  Uçurumların tapusu olmadığından devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardandır. Biz ciddi bir maliyete katlanarak su anda 30 cm civarı büyüklükteki sondaj deliğimizi açmak için bu uçurumu düz arazi haline getirdik. Dikkatlice bakılacak olursa sondajın sol tarafında 50 metrelik ani kot farkının da nedeni budur. Yani bu alan iddia edildiği gibi zeytinlik değildir. Şahsa ait bir arazide değildir. Yaptığımız işlemler ÇED raporu alınarak yapılan bir işlemdir, ruhsatlıdır. Her şey yasaldır. Ayrıca, bu sondaj yaptığımız yerde hiç bir şekil ve şart altında santral yapmayacağımızı belirtmiş olmamıza rağmen  ve bununla ilgili tüm devlet kurumlarına resmi noterden taahhüt vermiş  olmamıza rağmen karşılaştığımız tepki asılsız bilgilere dayanan, kesinlikle haksız bir eylemdir. Burada termal otel ve sera ile ilgili çalışmalarımız devam etmesine rağmen bu bölgede yazlığı olan bazı kişilerin yaptığı ve köylünün genel anlamı ile itibar etmediği bu sondaj yapmayın itirazı hareketini anlamakta güçlük çekiyoruz. Her şeyi ile resmi bir işlem olan bu sıcak su çıkarma işlemi inşallah başarıya ulaştığında bölgenin turizmi ve ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır."

Gülpınar Köylüleri ise, sondaj çalışmaları durduruluncaya kadar eylemlerinin süreceğini söyledi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Köylülerin traktör ve araçlarla sondaj sahasına gelişi ve dönüşlerinde görüntü

-Sondaj sahasında köylüler ve işçilerin münakaşalarından görüntü

-Köylülerin traktör römorku üzerinde ve sondaj sahasında slogan atmaları

-Sondaj alanından görüntü

-Köylüler ile şirket yetkilisinin zeytinlikler arasında sözlü tartışmasından görüntü

-Haberde konuşan köylüler ile röportaj

(Haber: Burak GEZEN - Kamera: Fatih DALDAL-İpek GÜNEY / ÇANAKKALE,

======================================================

4)KAS HASTASI MEHMET'İN EN BÜYÜK HAYALİ BEŞİKTAŞLI FUTBOLCULARLA BİRARAYA GELMEK

MANİSA'da yaşayan, kas erimezsi nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşan 17 yaşındaki Mehmet Kandemir, en büyük hayalinin Beşiktaşlı futbolcularla top koşturup, taraftarı olduğu takımın bir maçını stadta izlemek olduğunu söyledi. Kandemir, yetkililerden tedavisi için destek de istedi. Manisalı Hüseyin Kandemir (45) ile Hatice Kandemir (45) çiftinin iki çocuklarından küçüğü olan Mehmet Kandemir'e doğuştan gelen bir hastalık olmasına rağmen 4 yaşındayken İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde kemik erimesi teşhisi konuldu. Bir ekmek fırınında çalışan baba Hüseyin Kandemir, tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşayan şu an 17 yaşındaki oğlunun, sağlığına kavuşması için yetkilerden yardım istedi. Oğlunun her geçen gün gözlerinin önünde eridiğini belirten Kandemir, "Yanında olmasa da her gece yattığımda oğlum için gözyaşı dküyorum. Oğlumun her gün 'Baba dışarı çık, tedavimi bul gel' demesi, yüreğimi dağlıyor. Çarşıya çıkıp, geziyorum ve eve geldiğimde ise oğluma yalan söyleme zorunda kalıp, "Bir kaç yere uğradım. Tedavini bulacağız" diyorum. Sağlık Bakanlığı'ndan oğlumun tedavisine yardımcı olunmasını istiyorum. Oğlumun eskisi gibi yürümesini, top oynamasını akranları gibi dışarıda gezebilmesini istiyorum. Tedavisi olmazsa hastalığı ilerleyecek. Kasları iyice eriyecek. Organları çalışmaz hale gelecek. Oğlumun bu eziyetinin bitmesini, gözümün önünde günden güne edrimesini istemiyorum" dedi.

"KÖK HÜCRE NAKLİ İLE TEDAVİ MÜMKÜN"

Kas erimesini tedavisin kök hücre nakli ile mümkün olduğunu, bu konuda Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde 2015 yılında bir çalışma yapıldığını öğreniklerine dikkati çeken Kandemir, "Bu çalışmalar başarılı olmuş. Üniversitede, bu işin başında bulunan profesöre ulaştık. Kendisiyle konuştuk ve oğlumuz içinde bir randevu aldık. Ancak daha sonra bu profesörün başka özel bir hastaneye geçtiğini duyduk ve kendisine ulaşamadık. Ancak kök hücre nakli tedavisi bizim için bir umut oldu. Bu konuda Sağlık Bakanlığı'ndan destek bekliyoruz" diye konuştui.

Kas erimesi nedeniyle oğlunun salık sorunlarının her geçen gün arttığına dikkati çeken anne Hatice Kandemir de "Kalbinde sıkıntı başladı. Hergün de ağrısı oluyor. Ağrıdan duramadığı günler oluyor. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hastalığının ilermesinin yavaşlatılması için kortizon verilerek, tedavi yapılıyor. Ancak, bu yeterli olmuyor. Böyle giderse tüm organları çalışamayacak duruma gelecek. Belki de 2-3 sene içinde çocuğumuzun tedavisi için hiç umut kalmayacak" dedi.

"ARKADAŞLARIM GİBİ TOP OYNAMAK İSTİYORUM"

Şehzadeler Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Bölümü 3. Sınıf öğrenci olan Mehmet Kandemir ise, hergün evinin penceresinden dışarıda oynayan akranlarına baktığını ve çok üzüldüğünü söyledi. Arkadaşları gibi dışarıda gezmek istediğini belirten Kandemir, "İstediğim hiçbir hareketi yapamıyorum. Arkadaşlarım dışarıda top oynarken, yüzmeye gjderken bunların hiçbirini ben yapamıyorum. Bende onlar gibi top oynamak istiyorum. Bu hastalık sebebiyle çocukluğumu yaşayamadım. Hastalığım ilerledikçe organlara baskı yapacak. O zaman bana zararı daha çok olacak. Bu nedenle yetkili kişilerden tedavimin için bana destek olunmasını ve tedavimin yapılmasını istiyorum. Türkiye'de bu hastalığa yakalanan tek ben değilim. Benim gibi bu hastalıkla pençeleşen bir çok kardeşim var. Onlarda benim gibi yardım bekliyor. Bu nedenle benimle başlayacak yardımın ve desteğin tüm kardeşlerime umut olmasını istiyorum" dedi.

"EN BÜYÜK HAYALİ BEŞİKTAŞ"

Koyu bir Beşiktaş taraftarı olan Mehmet Kandemir, en büyük hayalinin Beşiktaşlı futbolcularla biraya gelip, birlikte futbol oynamak, takımının maçını stadta izleyebilmek olduğunu söyledi. Beşiktaş Kulübün Başkanı Fikret Ormanı çok sevdiğini onunla tanışmak istediğini de belirten Kandemir, "En büyük arzularımdan biri de yeni stadımızı, kulübü ve tesisleri gezmek" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------- :

-Kas erimesi hastası Mehmet Kandemir ve ailesinden görüntü

-Baba Mehmet Kandemir ve anne Hatice Kandemir ile röp.

-Kas erimesi hastası Mehmet Kandemir ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İlker KILIÇASLAN / MANİSA, DHA)

=======================================================

5)PALANDÖKEN DAĞLARINI KEŞİF YÜRÜYÜŞÜ

ERZURUM'da sivil toplum kuruluşları tarafından başlatılan 'Palandöken Dağlarını Keşfedelim' yürüyüşüne Ak Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil ve çok sayıda vatandaş katıldı. Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Murat Ertaş, "Palandöken Dağları,  Erzurum'un denizi. Daha keşfedilmemiş doğal güzelliklere sahip bir yer. Bu tür doğa yürüyüşleri ile zamanla keşfedilecek" dedi.

Öte yandan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yürüyüş öncesi yaptığı açıklama ile Sakarya'da 9 aylık hamile olan Suriyeli bir kadına tecavüz ederek onu ve yanındaki 10 aylık bebeği olmak üzere 3 cana kıyan iki caniyi kınadı. Dernek üyeleri kadına karşı cinsel saldırı ve şiddeti hedef alarak anneyi iki bebeği ile katledilen sanıkların en ağır cezayı almasını istediklerini ve bu olayın takipcisi olacaklarını söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Murat Ertaş'ın konuşması

-KADEM adına açıklama

-Yürüyüş

(Süre: 03.40 / 221 MB)

Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,

=====================================

6)KURAKLIK KORKUTUYOR

Türkiye'yi etkisi altına alan Afrika sıcakları tarımda verimi olumsuz etkiledi. Hayvancılığın yoğun olduğu Doğu Anadolu'da hayvan yetiştiricileri şimdiden kışlık ot ve saman bulma telaşına düştü. Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, "Çiftçilerimiz bir an önce kış hazırlıklarını yapsın.İç Anadolu ve batı illerinden ot, saman ve silaj hazırlıklarını yapıp temin etsinler. Kış sezonu ortasında bittiği takdirde bugün 50 kuruş olan samanı 2 liraya temin etmek zorunda kalacaklar" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Kuraklık olan tarlalarda incelemelerde bulunması

-Tarlalardan genel ve detaylar

-Adem Ertaş'ın konuşması

(417 MB - 6 DK 05 SN)

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

===================================================

7)TATİLCİLER PLAJ PARTİSİNDE EĞLENDİ

ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde düzenlenen plaj partisinde tatilciler müzik ve dansın tadını çıkardı. Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerine çıktığı Alanya'da eğlence mekanları müşterilerine yönelik çeşitli aktiviteler düzenliyor. İlçenin bilinen mekanlarından Johnny Cash Bistro tarafından Ohana Beach'te parti verildi. Yerli ve yabancı yaklaşık 200 kişinin katıldığı ve gün boyu süren partide davetlilerin bir kısmı denize girerek serinlerken, bazıları ise DJ performansları eşliğinde eğlendi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Partiden genel görüntü

-Eğlenenlerden genel ve detay görüntüler

156 MB /// 02.33"

HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA,

==========================================================

8)KAZAK GÜZEL KEMER'DE KRALİÇE SEÇİLDİ

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde bu yıl 11'incisi düzenlenen Miss Kemer International Güzellik Yarışması'nda, Kazakistanlı Aim Isengalieva birinci oldu.

Miss Kemer International Güzellik Yarışması'nın finalistleri bir haftalık Kemer kampının ardından dün finalde kraliçe olmak için yarıştı. 17 ülkeden güzellerin katıldığı yarışmanın finali Beldibi Mahallesi'ndeki 5 yıldızlı bir otelde yapıldı. Güzeller jürinin karşısına 'Miss Kemer International' yazılı tişörtler ve ardından bikiniyle çıktı. Final etabında ise özel hazırlanan gelinliklerle sahneye çıkan güzeller, jüri kararını açıklamadan önce büyük heyecan yaşadı.

Jürinin değerlendirmesi sonucu 11'inci Miss Kemer International Güzellik Yarışması'nın birincisi Kazakistan'dan katılan Aim Isengalieva oldu. Rus Taliia Aibedullina ikinci, Sibirya'dan Kate Ryzhova üçüncü oldu.

Güzellik yarışmasının finalinde verilen aralarda sahneye çıkan dans ve akrobasi grubu da gösterileriyle büyük alkış topladı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

'Miss Kemer International' yazılı tişörtlerle çıkan güzeller

Jüri detay

Bikini ile çıkan güzeller

Dans grubu detay

Gelinlikli güzeller

3'üncü ve 2'incinin okunması ve taçlarının takılması

1'incinin Adnan Şeker tarafından okunması ve tacının takılması

1'inci yakın detay

İlk üç beraber detay

04: 38 dakika ve 148 MB

Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

======================================================

9)MANAVGAT'TA DEMET AKALIN COŞKUSU

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde düzenlenen 21'inci Barış Suyu Festivali'nde sahneye çıkan Demet Akalın, meydanda toplanan hayranlarını coşturdu.

Manavgat'ta bu yıl 21'incisi düzenlenen Barış Suyu Kültür Sanat Turizm ve Gençlik Festivali'nin kapanışında Zakkum grubu ve Demet Akalın sahne aldı. Manavgat Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi önünde kurulan dev sahne ve meydanda konserden önce Antalya İl Emniyet Müdürlüğü'ne ait bomba arama köpeği Viktor her yeri didik didik aradı. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen konser için alana gelenler polis tarafından çok sıkı şekilde arandı.

Zakkum'un ardından sahneye çıkan Demet Akalın söylediği birbirinden hareketli şarkılarla meydanı dolduran hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Demet Akalın, sahneden inerek engelli hayranlarının yanlarına gidip tokalaştı ve şarkılarını onlarla birlikte okudu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Konseri izlemeye gelenlerden genel görüntü

Bomba arama köpeği Viktor'un arama yapması

Dinleyicilerin kapıda üzerlerinin aranması

Konserden görüntüler

Demet Akalın'ın engellilerin yanında şarkı söylemesi

Detay görüntüler

46 MB /// 01.30"

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),