Dha Yurt Bülteni-2
Mehmetçik -40 derecede destan yazıyorHakkari kırsalı ve İkiyakalar bölgesinde operasyonda 26 PKK'lı etkisiz hale getirildiHakkari kırsalı ve İkiyakalar bölgesinde devam eden operasyonlarda 26 PKK'lı etkisiz hale getirildi.
Mehmetçik -40 derecede destan yazıyor
Hakkari kırsalı ve İkiyakalar bölgesinde operasyonda 26 Pkk'lı etkisiz hale getirildi
Hakkari kırsalı ve İkiyakalar bölgesinde devam eden operasyonlarda 26 Pkk'lı etkisiz hale getirildi. Hava sıcaklığının -40 derece olduğu bölgede operasyona katılan askerlerin yüzündeki kar yanıkları dikkat çekti.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Pkk'ya yönelik olarak yürütülen iç güvenlik harekatı kapsamındaki operasyonlara ara verilmeden devam ediliyor. Hakkari'nin Yüksekova kırsalı 3 bin 400 metre rakımlı karla kaplı İkiyaka dağlarında 25 Mart 2017 tarihinde 2 komando taburu ve 1 hudut özel harekat taburunun katılımıyla 3. Piyade Tümen Komutanlığı'na bağlı Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'nca sürdürülen 'Şehit Tank Yarbay İhsan Ejdar' operasyonunun 7'nci gününde operasyonlar devam ettiği belirtildi. Operasyonlarda şu ana kadar 26 teröristin etkisiz hale getirildi. 1 doçka silahı mühimmatı ile beraber ele geçirilmiş 2 doçka imha edildi. Terör örgütüne ait muhtelif malzeme ve silahlar ele geçirildi. Operasyonların genişletilerek devam ettiği belirtildi.
Bölgede ağır geçen kış şartlarına rağmen PKK terör örgütünün bu aylarda toparlanmasına izin verilmediği, ve teröristleri büyük darbe vurulduğu ifade edildi. Operasyonları -40 dereceye ulaştığı bölgede yapıldığı vurgulanırken operasyonda görev alan Mehmetçiklerin yüzlerindeki kar yanıkları dikkat çekti.
2017 yılı başından bugüne kadar Hakkari kapsamında Kuzey Irak tarafında 55, Şemdinli'de 12, Çukurca'da 7, Yüksekova'da 30 olmak üzere toplam 104 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi.
Görüntü DÖkümü
-----------------------
-Operasyondan görüntüler
-Operasyondan fotoğraflar
-detaylar
Haber: HAKKARİ - ANKARA
==============================================
Tokat'ta halk minibüsleri çarpıştı: 25 yaralı
TOKAT'ta Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) kampusu içerisinde öğrencileri taşıyan iki özel halk minibüsünün çarpışması sonucu 25 kişi hafif şekilde yaralandı.
Kaza sabah saatlerinde GOÜ kampüsü içerisinde öğrenci yurtları mevkiinde meydana geldi. Öğrencileri taşıyan 27 yaşındaki Ebubekir Çarklı yönetimindeki 60 H 0046 özel halk minibüsü ile 26 yaşındaki Sami Genç idaresindeki 60 H 0054 özel halk minibüsü üniversite içerisinde virajda kafa kafa çarpıştı. Kazayı görenler durumu 112 sağlık ekiplerine bildirmdi. Olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kazada her iki minibüs içerisinde bulunan 25 öğrenci hafif şekilde yaralandı. Yaralılar Tokat Devlet Hastanesi ve Gaziosman Paşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde tedaviye alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıdlı.
Görüntü Dökümü;
-Olay yerinden görüntüler
-Araçların görüntüsü
-Detaylar
Haber: Fatih YILMAZ/TOKAT,
==============================================
'Katil kuzenim'
ADANA'da 30 Mart günü ormanlık alanda toprağa gömülü cesedi bulunan 38 yaşındaki Cem Atalmış'ın, İstanbul'un Silivri'de yakalanan katil zanlısı 33 yaşındaki Mehmet Tekin, sorgusunda cinayeti kuzeni 30 yaşındaki Deniz Tekin'in işlediğini ileri sürdü.
Oto kiralama işi yapan Cem Atalmış'ın, müşterisi olan Deniz Tekin, inşaat halindeki bir binadan yatırım amaçlı daire almayı teklif etti. Cem Atalmış da müteahhit ile görüşüp, 60 bin lira peşinat verip daireyi almak için anlaşma yaptı. Deniz Tekin, bir süre sonra müteahhitte giderek, "Daireyi almaktan vazgeçtik" diyerek parayı geri aldı. Durumdan haberi olmayan Cem Atalmış, farklı zamanlarda daire için Deniz Tekin'e 60 bin TL daha ödedi.
OTOMOBİL TERK EDİLMİŞ OLARAK BULUNDU
İnşaat bitmesine rağmen daireyi teslim alamayan Cem Atalmış, 21 Mart günü konuşmak için Deniz Tekin ile buluştu, o günden sonra da kendisinden haber alınamadı. Cem Atalmış'ın 2 cep telefonuna da ulaşamayan eşi Esma Atalmış, polise kayıp başvurusunda bulundu. Polis, Cem Atalmış'ın otomobilini kaybolduktan 2 gün sonra mezarlıkta terk edilmiş olarak buldu. Cem Atalmış'ın öldürüldüğünü düşünen Cinayet Bürosu ekipleri, Deniz Tekin'in peşine düştü. Mobese ve işyerlerine ait güvenlik kameralarının kayıtlarını toplayan ekipler, Cem Atalmış'ın aracının en son Karaisalı yönüne gittiğini, bir süre sonra da başka bir sürücü tarafından Adana'ya getirildiğini belirledi.
İTİRAF ETTİ, CESET ÇIKARTILDI
Cinayet Bürosu dedektifleri, Karaisalı bölgesinde Atalmış'ın cesedini ararken, Deniz Tekin'in amcasının oğlu Mehmet Tekin'in de olaya karıştığı ortaya çıktı. Ekipler Mehmet Tekin'i, İstanbul'un Silivri ilçesinde saklandığı eve operasyon düzenleyerek yakaladı. Adana'ya getirilen Mehmet Tekin, Cem Atalmış'ı öldürdüklerini ve cesedini gömdüklerini itiraf etti. Cem Atalmış'ın cesedini gömüldüğü yerden çıkardı. Cem Atalmış'ın cenazesi, yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi.
KUZENİNİ SUÇLADI
Adana Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan demir doğrama ustası Mehmet Tekin, kuzeni Deniz Tekin'i suçlayarak, "Cinayeti kuzenim işledi" dedi. Çapraz sorguya alınan Mehmet Tekin, "Deniz beni aradı, onun otomobili ile bir alışveriş merkezine gittik. Yemek yerken bir kaç kez masadan kalkıp telefonla konuştu. Ardından da Cem geldi. Cem'in otomobili ile ormanlık alana gittik. Arabadan indiler, tartışıyorlardı. Sonra Deniz, sopa ile Cem'e vurmaya başladı, ben korkmuştum. 2 el silah sesi duydum, başımı eğip bakamadım. Sonra 2 el daha silah patladı, baktığımda Cem yerde yatıyordu. Deniz'in yanına gittim, beni zorladı, cesedi gömdük. Sonra da Cem'in arabasına binip Adana'ya döndük"dedi.
Tekin'in sorgusu sürerken Deniz Tekin ise aranıyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Olay yerindeki emniyet şeridi
Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
Cenaze aracının gelişi
Olay yeri inceleme ekiplerinin cesedi çıkarması
Cesedin cenaze aracına konulması
Cenaze aracının görüntüsü
Cenaze aracının gidişi
Haber: Fatih KARAÇALI -Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
=============================================
Göçerlerin terk ettiği at ve eşeklere sahip çıktı
İlkbaharda gelip, sonbaharda memleketlerine giden göçerlerin Muş'un Alaniçi köyü kırsalında kaderine bıraktığı 1 at ve 3 eşeğe sahip çıkan Murat Gürtük, hayvanlara gözü gibi bakıyor. Köy halkı olarak bölgeye gelecek olan göçerleri giderken hayvanlarını bırakmaması konusunda uyardıklarını söyleyen Gürtük, "Biz bunlara sahip çıkmasak kışın yabani hayvanlara yem olacaklardı. Göçerlerin giderken bıraktığı onlarca at ve eşek öldü. Geriye bunlar kalınca kışın ahıra alıp besledim" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Terk edilen hayvanlara yem verilmesi
-Hayvanlardan detaylar
-Murat Gürtürk ile röportaj
-Köyden detaylar
Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,
================================================
Yanlış kullanılan bitkilerde kanser riski
BALIKESİR'in Edremit ilçesindeki Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selami Selvi, şifalı olarak kabul edilen bazı bitkilerin hatalı kullanımlarının kansere kadar yol açabildiğini söyledi.
Kullanımı halk arasında giderek yaygınlaşan şifalı bitkiler hatalı kullanıldıklarında daha riskli durumlara neden olabiliyor. Soğuk algınlığı durumunda ilk kullanılan ıhlamurun kaynatıldığında etken maddesini kaybettiğini belirten Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selami Selvi, kantaron yağı, ıhlamur ve karabaş gibi bazı bitkilerle ilgili uyarılarda bulundu. Bitkilerin hazırlanışı ve kullanımı sırasında kesinlikle bilimsel verilere bakılması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Selvi, "Bitkilere göre hazırlanma şekilleri de değişiyor. Türkiye'de sarı kantaron olarak bilinen 'hypericum perforatum', bilinçsiz bir şekilde tüketilirse son derece tehlikelidir. Çünkü bu kantarondaki etken maddeler gün ışığına çıktığımız zaman cildimizi yakabilir. Cilt kanserine kadar götürebilir. Onun için kantaronun kullanımı genellikle güneş olmadığı zaman akşamları tavsiye edilmelidir. Özellikle kök gibi sert kısımları kaynatma usulü ile yaparız, çiçek gibi hassas kısımları ise infüzyon dediğimiz çay demleme yöntemiyle yaparız. İnsanlarımız genellikle araştırma yapmadan tıbbi bitkileri tüketiyor. Bizim istediğimiz araştırma yapılsın, bilimsel çalışmalara bakılsın ve ona göre kullanılsın" dedi.
Bitkilerin de doğru zamanda, doğru şekilde kullanılmadığında ilaçlar gibi yan etkilere neden olabileceğini anlatan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Mehmet Özyürek, bitki kullanılacaksa ne işe yaradığının, nasıl kullanılması gerektiğinin doğru kişilerden öğrenilmesi gerektiğini vurguladı. Fitoterapist veya aromatik bitkiler uzmanından doğru bilgilerin alınmasını isteyen Özyürek, "Bitkiler doğru muhafaza edilmeli, saklanmalı ve doğru şekilde hazırlanmalıdır. Herhangi bir tedavi uyguluyorsak, buna alternatif tedavi olarak bitkileri ekleyeceksek yine hekimimizin önerisi doğrultusunda kullanılmalıdır. Bitkinin türüne göre demleme gerekiyorsa demlenmeli, kaynama gerekiyorsa kaynatarak yapılmalı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Ihlamur ve kantaron bitkilerinden görüntü,
-Doç Dr. Selami Selvi ile röp,
-Mehmet Özyürek ile röp.
Haber - Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN / EDREMİT (Balıkesir),
===============================================
3 diplomalı çiftçinin keçiboynuzu dopingi
MERSİN'in Anamur İlçesi'nde, 3 üniversite bitirdikten sonra iş bulamayan 35 yaşındaki Sabit Toru, alternatif tarıma yönelerek yetiştirdiği fidelere keçiboynuzu pekmezi dökerek erken ürün vermesini sağladı.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Otobüs Kaptanlığı Bölümü, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Kafkas Üniversitesi Muhasebe Bölümü'nden mezun olan Sabit Toru, organik ürün yetiştiriyor. Bir ziraat mühendisi arkadaşının tavsiyesi ile daha önce harnup pekmezini salatalıkta deneyen Toru, erkenci ürün elde etti. Bunun üzerine yaklaşık 2 dönüm arazideki 65 dut ağacına keçiboynuzu pekmezi veren Sabit Toru, bu sayede daha yüksek kar etmeyi hedefliyor. Toru, "Şuanda dut fiyatları serada olursa kilosu 20 liradan, açık alanda dikili olursa 8-9 liradan satılıyor. Bende dutların erken olmasını sağlamak için harnup pekmezi veriyorum. Dutlar şu anda kızarmaya hatta siyahlaşmaya başladı. Bu nedenle piyasada fiyatlar düşmeden 13-14 liradan satış yapabileceğim. Böylece erken olgunlaşan dut fiyatı daha yüksek oluyor bende kiloda yaklaşık 4 lira daha fazla kar elde etmiş oluyorum" dedi.
Erkenci ürün elde ederek sera maliyetinden kurtulduğunu kaydeden Toru, ürünlerinde bu yöntemi uygulamak isteyenlere de yardımcı olabileceğini söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Harnup Pekmezi şerbeti hazırlanması
Seraya damlama sistemine verirken
Dut bahçesinden görüntü
Sabit Toru ile röp.
Kırmızı dutların görüntüsü
Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR, (MERSIN),
==================================================
Antika gramofon ve radyolar 'lak' böceğinin salgısıyla yenileniyor
KONYA'da antika radyo ve gramofonlar, Hindistan ve Myanmar'dan ithal edilen 'lak' böceğinin 'gomalak' adı verilen salgısıyla hazırlanan cilayla restore edilerek eski görünümüne kavuşuyor.
20 yıllık elektronik cihaz tamir eden ve son 3 yıldır da antika radyo, gramafon, pikap tamir ve restorasyonunu yapan Konya Pikapevi sahibi Orhan Ereller, tamir işiyle ilgilenen kişi sayısının Türkiye genelinde parmakla sayılabilecek kadar az olduğunu söyledi. Müşterilerin kendisine genellikle sosyal medya üzerinden ulaştığını anlattı. İş yerinde tamirin yanı sıra restorasyon işlerini de yaptığını belirten Ereller, "Dışı ahşap olan eski gramofon ve radyoların önce dış bölümü tamamen soyuluyor. Üzerindeki vernik ve cila tamamen zımparalanarak temizleniyor. Daha sonra bu cihazların ilk üretiminde kullanılan yurt dışından ithal ettiğimiz Hindistan ve Myanmar'da akasya cinsi bir ağacın kabuklarına yapışarak yaşayan lak böceğinin gomalak adı verilen salgısı ile hazırladığımız cilayı sürüyoruz. Orijinal haline getirmiş oluyoruz. Sanki cihaz orijinaline bağlı kalarak yeniden üretilmiş gibi bir durum halini alıyor." dedi.
Gomalak cilanın özelliğini de anlatan Ereller, şunları söyledi: "Gomalak cila tamamen elde yapılan bir ciladır. Bu cila Hindistan ve Myanmar'da akasya cinsi bir ağacın kabuklarına yapışarak yaşayan, lak böceğinin salgısından oluşur. Lak böcekleri kanatlı ve küçük hayvanlardır. Yapıştıkları ağacın kabuklarını delerek, soymuk borular içinden geçen özsuyunu emerler. Kendilerini düşmanlardan korumak için bu gomalak adlı maddeyi salgılarlar. Ağaçların kabukları zaman zaman kazınarak bu madde alınır. Gomalak, alkol ile çözünür. Çözelti yüzeye sürüldükten sonra alkol uçunca, geriye kalan reçine tabakası sürüldüğü yere cilalı bir görünüm kazandırır."
Artık genç nesilde de bu tür antika cihazlara karşı bir ilgi olduğunu belirten Ereller, 'Genç nesilde eski cihazlara bir yönelme var. Plak dinlemek istiyorlar. Çünkü genellikle pikap ve gramofonlarda çalınan plaklar analog dolum olduğu için ses kalitesinin farkını çok iyi biliyor." dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Ereller ile yapılan röp
-Tamir yaparken genel görüntü
-Antika gramofon ve pikap ve radyolar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ/KONYA, )
===============================================
Hamal yolda bulduğu 1000 lirayı polise teslim etti
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde hamallık yapan 29 yaşındaki İbrahim Dal, yolda bulduğu 1000 lirayı polise teslim etti.
Erdemli Yaş Sebze ve Meyve Hali'nde 15 yıldır hamallık yapan 1 çocuk babası İbrahim Dal, elektrik faturası yatırmaya giderken yolda para buldu. 1000 lirayı hemen Erdemli Polis Merkezi'ne teslim eden Dal, "Evimin elektrik faturalarını ödemek için fatura ödeme merkezine gittim. Faturalarımı ödedikten sonra eve giderken kaldırımda 1000 lira para olduğunu gördüm. Hiç düşünmeden parayı alıp polise teslim ettim" dedi.
Asgari ücretle çalıştığı ve para kazanmanın ne kadar zor olduğunu bildiğini kaydeden Dal, "Para kazanmanın çok zor olduğunu bildiğim için bu paranın belki bir garibana ait olabileceğini, bir hastaya, bir yaşlının ev kirası olabileceğini düşünerek polise teslim ettim. İnşallah sahibi kısa sürede bulunur. Benim için bu bir vatandaşlık görevi ve kendimi çok mutlu hissediyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Parayı bulan İbrahim Dal'ın polis merkezine gelmesi
-Parayı komisere teslim ederken
-İbrahim Dal ile röportaj
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ,(MERSİN),
=========================================
Alev Gürcan Tiyatrosu ilk oyununu sahneledi
BODRUM Kent Konseyi Alev Gürcan Tiyatrosu, ilk oyunu 'Aşk Delisi'ni sahneye koydu.
Bodrum Kent Konseyi Kültür Sanat Meclisi Sahne Sanatları Çalışma Grubu, trafik kazasında yitirdiği topluluğun kurucusu olan tiyatro sanatçısı Alev Gürcan adına, Bodrum Kent Konseyi Alev Gürcan Tiyatrosu'nu kurdu. Tiyatro grubu, Bodrum Belediyesi'nin desteği ve Artçı Sanat'ın organizasyonuyla Oasis Nurol Kültür Merkezi'nde 'Aşk Delisi' adlı oyunu sahneledi. Oyunu Alev Gürcan'ın annesi Güner Gürcan, kızı Merve Nur Saygı ve damadı Sarp Saygı'nın da aralarında bulunduğu yaklaşık 250 kişi izledi. Yönetmen ve oyuncu Hüseyin Akşen'in de oyuncular arasında yer aldığı gösterinin 6 aylık hummalı bir çalışmanın sonucu hazırlandığı belirtildi.
Ziba Türk, Sertaç Aydın ve Fatih Serdar Yılmaz'ın rol aldığı oyun, lise yıllarında başlayan ve giderek çetrefilleşen bir aşk hikayesini gerçekçi ve gerçeküstü öğeler kullanarak anlatıyor. Tek perde ve yaklaşık 70 dakika süren oyunun sonunda Gürcan'ın kızı Merve Nur Saygı gözyaşlarını tutamadı.
Yönetmen Hüseyin Akşen, "Bizim hayallerimizin kadını vardı. Geçtiğimiz yıl onu bir trafik kazasında yitirdik. Biliyorum o cadı bizi şuanda izliyor ve gülüyor. Bizim amacımız Alev Gürcan adını unutmamak ve unutturmamak. Yaptığımız oyunlarda onu yaşatmak istiyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Oyundan görüntü
Oyunu izleyenlerin görüntü
Hüseyin Akşen'in görüntüsü
Haber- Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),
===============================================