Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Dha Yurt Bülteni-2

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yılı kutlanıyorÇANAKKALE Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü, kentte farklı coşku ve heyecanla kutlanmaya başlandı.

Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'nci yılı kutlanıyor

ÇANAKKALE Deniz Zaferi'nin 102'nci yıldönümü, kentte farklı coşku ve heyecanla kutlanmaya başlandı. Törenlerde ilk olarak, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu.

Cumhuriyet Meydanı'nda saat 09.00'da başlayan törende, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, milletvekilleri, askerler, muharip gaziler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler, hazır bulundu. İlk olarak anıta Hükümet adına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, çelenk bıraktı. Ardından da Vali Orhan Tavlı, Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan çelenk koydu. Bu arada, şehitleri selamlamak adına TCG Feybeliada Korveti'nden de 21 pare top atışı yapıldı. Şehitler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından Boğaz Komutanlığı Bandosu'nun çaldığı İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağı göndere çekildi.

Tören alanına gelirken Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın da polis tarafından üzeri arandı. Bu sırada Başkan Gökhan, gülerek yanındakilere, "FETÖ'cüler nelere mal oldu" dedi.

SİVİLLER DE ÇELENK BIRAKTI

Bu arada, resmi çelenk koyma töreninin sona ermesinin ardından kentteki çeşitli siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları da kendi çelenklerini Atatürk Anıtı'nı bıraktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da çelengi anıta konuldu. Zaferin merkezinde farklı bir coşkuyla kutlanan törenlerde, polisin de geniş güvenlik önlemleri aldığı dikkat çekti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Çelenk bırakılmasından görüntü.

Saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması

Törenden görüntü.

Katılanların görüntüsü.

Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM - Burak GEZEN - Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE

=====================================

Tekirdağ'dan yola çıkan 57'inci Alay grubu Gelibolu'da

TEKİRDAĞ'dan yola çıkan 57 kişilik 57'inci Alayı simgeleyen grup, Çanakkale 18 Mart Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nün 102'inci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Gelibolu'ya ulaştı.

Tekirdağ Valiliği ve Tekirdağ Belediyesi'nin Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen 57'inci Alay askerlerinin anısına, Tekirdağ'dan Çanakkale'ye düzenlediği yürüyüşe katılan 57 kişilik grup, dün (cuma) akşam Gelibolu'ya ulaştı. Topluluk, Atatürk Meydanı'nda Gelibolu Belediye Başkanvekili Kemal Tarım, Belediye Başkan Yardımcısı Selçuk Bartan, belediye kültür müdürü Gül Dinler ve sponsor Dilek Mildon tarafından çiçeklerle karşılandı. Karşılama töreninin ardından şehitler anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Grup lideri Hikmet Selim Yılmaz, "Yürüyüşümüzün son adımı olan şehitler diyarı Gelibolu'muzdayız. Yolda gelirken çocuklar diyorlardı, 'Şimdi bizi sokaklarda, evlerinin camlarında selamlayarak bağrına basacaklar.' O Gelibolu halkının daha ilk girişte başlayan sevdası, bizi selamlamasıyla bizim arkadaşlarımız yorgunluğunu unuttu" dedi.

Gelibolu Belediye Başkanvekili Kemal Tarım ise "Bu güzel geleneğin bir ömür boyu süreceğini tahmin ediyorum. Sizler buraya geldiğiniz sürece en iyi şekilde ağırlanmaya devam edeceksiniz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Topluluğun gelişi ve karşılanması

Yapılan konuşmalar

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Doğan ZELOVA / GELİBOLU (Çanakkale),

==============================================

2 milyon uyuşturucu hap ele geçirildi

KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde kamyonun yakıt tankının içerisine gizlenen 2 milyon uyuşturucu hap ele geçirildi. Uyuşturucunun bölücü terör örgütü PKK'ya ait olduğu, İstanbul'da piyasaya sürülmek istendiği öne sürüldü.

Kocaeli İl ve Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, yaklaşık 45 gündür süren fiziki ve teknik takip ardından bölücü terör örgütü PKK'nın piyasaya sürmeye çalıştığı ileri sürülen uyuşturucu hapları ele geçirdi. İstanbul'a götürülen kamyon takibe alınarak Gebze'de durduruldu. Uyuşturucunun kamyonun yakıt tankında olduğu belirlendi. Yakıt tankı sökülürken, kapak açıldığında haplar olduğu poşetler görüldü. 40 milyon lira değerinde 2 milyon hap ele geçirilirken, 3 kişi gözaltına alındı. Uyuşturucu hapların İstanbul'da eğlence yerleri ve okul önlerinde satılması planlandığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hapların yakıt tankından çıkarılması

-Haplardan görüntüler

Haber-Kamera: Faruk KIYAK/İZMİT(Kocaeli),

======================================

Sulama kanalına devrilen TIR'da can pazarı

KONYA'da buzlanma nedeniyle kontrolden çıkan TIR sulama kanalına devrildi. Yarısı suya batmış aracın kabininin içinde mahsur kalan sürücü Abdullah Dalkıran, eşi ve torunu, itfaiyenin 2 saat süren çalışması sonrası kurtarıldı.

Kaza, saat 03.30 sıralarında Konya-Ereğli karayolunun 23'ncü kilometresinde meydana geldi. Adana'dan Afyonkarahisar'a giden 56 yaşındaki Abdullah Dalkıran idaresindeki 01 KN 718 plakalı kargo yüklü TIR, iddiaya göre yoldaki buzlanma nedeniyle kontrolden çıkarak sulama kanalına devrildi. Kaza sonrası araç sürücüsü Abdullah Dalkıran, eşi 52 yaşındaki Emine Dalkıran ve torunu 5 yaşındaki Arif Dalkıran yaralandı. Yarısı suyun içerisine gömülen Tır'ın kabinin camından çıkan sürücü Dalkıran yardım istedi. Yoldan geçen ve kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

Kanaldaki su nedeniyle kabin içerisinden çıkamayan yaralıları itfaiye ekipleri kurtardı. Kabinin üzerinde bekleyen Abdullah Dalkıran önce 5 yaşındaki torunu Arif'i araç içinden çıkartarak itfaiye ekipleri verdi. Yüzünden yaralanan küçük çocuk tır'ın yan yatan dorsesinin üzerinden alınarak ambulansa bindirildi. Ardından sürücü Abdullah Dalkıran ip yardımı ile TIR'ın üzerinden aşağıya indirilerek ambulansa kaldırıldı. İtfaiye ekipleri son olarak başından yaralanan ve konuşmakta güçlük çeken Emine Dalkıran'ı kurtardı. İtfaiye merdivenindeki kupanın içerisine alınan yaralı kadın kanalın içerisinden çıkartıldı.

Yaklaşık 2 saat süren çalışma sonrası kurtarılan ve olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılar ambulanslarla Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Emine Dalkıran'ın hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Olay yeri görüntüsü

-Kaza yapan tır

-Kurtarma çalışmalarından görüntü

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,

=============================================

Sivas'ta kar yağışı etkili oldu

SİVAS'ta gece başlayan ve sabah saatlerine kadar etkisini sürdüren kar yağışı nedeniyle cadde ve sokaklar beyaz örtüyle kaplandı.

Sivas'ta gece başlayan ve sabah saatlerine kadar etkisini sürdüren kar yağışı nedeniyle cadde ve sokaklar beyaz örtüyle kaplandı. Sivas Belediyesi ekipleri kent merkezinde sabah erken saatlerden itibaren kar küreme ve tuzlama çalışması yaptı. Yayalar kar nedeniyle kayganlaşan yollarda yürümekte güçlük çekerken, trafikte aksamalar oldu. Bazı sürücüler ise karla kaplanan arabalarını temizledi. Kar yağışı nedeni ile AK Parti'nin yarın Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımı ile yapacağı miting için bayrak süsleme çalışması yaptığı kent meydanı da karla kaplandı. Kartpostallık görüntülerin ortaya çıktığı kent meydanında vatandaşlar sık sık hatıra fotoğrafı çektirdi. Yağış nedeni ile kentte hava sıcaklığı sabah saatlerinde sıfırın altında 5 dereceye kadar düştü. Yağışın gün boyu aralıklarla devam etmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü:

-Kent merkezinden görüntüler

-Kent meydanı

-Miting için asılan bayraklar ve kar örtüsü

-Yaya ve araç trafiğinden görnütüler

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

==================================================

Kayseri'de etkili kar yağışı

KAYSERİ'de gece başlayan karı yağışıyla kent merkezinde kar kalınlığı 15 santime ulaştı. Erciyes kayak merkezinde ise 1 metrenin üzerine çıktı.

Kayseri ve çevresinde saat 23.00 sıralarında başlayan kar yağışı etkili oldu. Hava sıcaklığı en düşük eksi 2 derece olurken, günün en yüksek sıcaklığı 4 derece olarak gerçekleşti. Bölgede halen devam eden kar yağışı nedeniyle trafik zaman zaman aksadı. Kayseri'de Kocasinan, Melikgazi merkez ilçeler ile Talas ve Hacılar ilçelerinde kar kalınlığı 15-25 santime ulaştı. Son yağışla birlikte Erciyes dağındaki pistlerdeki kar kalınlığı 70 santimden 1 metrenin üzerine çıkınca, kayak sezonu uzadı. Kent merkezinde ise büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerine bağlı ekipler, kaldırımdaki yollardaki karları kürerken, iş makinaları ise cadde ve sokaklarda biriken karları temizledi

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Kar yağışından görüntüler

-Kar temizleme çalışmaları

-Vatandaşların yürüyüşü

-Araçla kar görüntüsü

-Genel detay

Haber: Oktay ENSARİ Kamera : Yasin DALKILIÇ- Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,DHA)

=========================================

Bolu kent merkezinde aralıklarla kar yağışı etkili oldu

Bolu kent merkezinde dün öğleden sonra aralıklarla kar yağışı etkili oldu. Zaman zaman lapa lapa ve tipi şeklinde yağan kar zeminde tutmasa da yaşam olumsuz etkilendi. Vatandşalar kar ve tipi nedeniyle yürürken zorlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Şehir merkezinde kar yağışı

-Kar ve tipi altında yürüyenler

Haber-Kamera: BOLU

=========================================

Kudüs'teki ezan yasağına tepki, şehitlere dua

İZMİR'de, Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şubesi üyeleri tarafından, Kudüs'teki ezan yasağına tepki göstermek için sabah namazının ardından basın açıklaması yapıldı. Grup basın açıklamasının ardından Çanakkale şehitleri için dua etti.

Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şubesi üyeleri bugün sabah namazının ardından Konak Camii'nde Çanakkale şehitlerini anmak ve Kudüs'teki ezan yasağını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi. Filistin bayraklarının da taşındığı gösteriye yaklaşık 100 kişi katıldı. Grup adına basın açıklaması yapan Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şubesi Başkanı Fatih Yılmaz, "İslam coğrafyasının bağrına saplanmış bir hançer olan İsrail, hem müslümanlara yönelik fiziksel kıyıma hem de psikolojik baskıya devam etmektedir. Milyonlarca müslümanın ve masum insanın katili İsrail'dir. İşte bu İsrail'in sözde parlamentosu Knesset, bugünlerde Kudüs'te ezan okunmasına yasak getirmek peşindedir. İsrail parlamentosu ezana gürültü deme küstahlığında bulunmuştur. Kudüs, Mekke ve Medine'den sonra tüm müslümanlar için en önemli kutsal mekandır. Ezan Müslümanlar için bir coğrafyadaki varlığın ve bağımsızlığın bir göstergesidir. Ezanı yasaklamak İslam'ın ve müslümanların bir coğrafyadaki tüm varlığını inkar etmek ve yok saymaktır. Elbette bu küstahlığa başta Kudüs halkı olmak üzere tüm müslümanlar en sert cevabı verecektir. Müslümanlar bir araya gelemediği müddetçe İsrail'in ve Avrupa Birliği'nin müslümanlara yönelik zorbalıkları ve aşağılayıcı tutumları direk ya da dolaylı olarak imhaya yönelik politikaları devam edecektir" dedi.

Grup basın açıklamasının ardından Çanakkale Şehitleri için dua ettikten sonra dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Gruptan görüntü

Basın açıklamasından görüntü

Dua edilmesinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

========================================

CHP'li Gürer: Esrarengiz köpük yüzünden 100 bin kişinin sağlığı risk altında

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde'nin Bor İlçesi'nde Akkaya Barajı'ndan gelen köpük nedeniyle 100 bine yakın insanın sağlığının risk altında olduğunu söyledi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor İlçesi'nde oluşan köpükler ile ilgili incelemelerde bulundu. Akkaya Barajı'nın 10 yılda ciddi anlamda kirlendiğini belirten Gürer, "Kirlenmenin nedeni barajı besleyen farklı kaynakların kuruması nedeniyle sadece Niğde'deki atıkların aktığı bir yapıya dönüşmesinden kaynaklanıyor. Niğde Belediyesi'nin arıtması dönem dönem çalışmadı. Çalışmadığı gibi yeterli değildi. Fiziksel, biyolojik, kimyasal arıtma ünitelerine sahip olmaması sorunun her geçen gün artmasına neden oldu. 2009 yılında bugüne gelen bütün Bakanlarımız bölgeye geldiklerinde Niğde'deki bu sorunu çözecekleri sözünü verdiler. Arıtma tesisi yapacaklarını belirttiler. Ama bugüne kadar sorun çözülmedi" dedi.

Bor İlçesi'ndeki bahçelerin bu sularla sulandığını belirten Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapılan analizlerle ilgili açıklamaları halk yeterli bulmuyor. Her gün farklı noktalarda Bor İlçesi'nde bu köpükleri görmek mümkün. Bu kar yağmış ya da bulut yere inmiş gibi bir tablo çıkıyor ortaya. Arıtma tesisi de artık bu sorunu çözmez. Barajın içindeki dip çamuru alındı ama tümü alınmadı. Tekrar o çamur yerine geldiği için atıklar tekrar barajın dibinde yosun oluşturuyor. Yosunun zehirli bir yosun olduğu söyleniyor. Atıkların kimyasal biyolojik fiziksel bir düzenleme ile temizlenmesi gerekiyor. Yoksa 100 bin insanın sağlığı risk altında."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Milletvekilinin elindeki ağaç dalı ile köpüğü karıştırması

Milletvekilin su kanalının yanında görüntüsü

Köpüklerden görüntü

Su kanalından akan su

Milletvekilinin açıklaması

Köpüğü incelemesi

Milletvekilinin akkaya barajında görüntüsü

Barajdan akan sudan detay görüntü

Akkaya barajından görüntü

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

==============================================

Down sendromlu kız öğrenci, şehitlikte ağladı

Sarıkamış Harekatı'nda orduya erzak ve mühimmat taşırken, Çanakkale Savaşları'nda ise cephede savaşırken şehit olması nedeniyle mezun veremeyen 128 yaşındaki Erzurum Lisesini örnek alan Erzurum merkezdeki Sabancı Ortaokulunun 120 öğrencisi, bayrak ve karanfillerle şehitlikleri ziyaret etti. 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları atarak Nene Hatun ile birlikte şehitlerin mezarlarını ziyaret eden öğrencilerden Down Sendromlu 10 yaşındaki Hatice Ağırman, göz yaşlarını tutamadı. Öğretmen ve öğrencilerin çabaları ile Ağırman normale dönerken Edebiyat Öğretmeni Ahmet Turan Uzunoğlu, "Burada bizim için hayatlarını feda eden şehitlerimiz, askerlerimiz, polisler, korucularımız, evlatlarımız var. Biz nefes alalım diye onlar son nefeslerini verdi. Hepsinin ruhu şad olsun" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Karskapı şehitliğine gelen öğrenciler

-Öğrencilerin şehitler ölmez sloganı atması

-Şehitliği ziyaret etmeleri

-Down sendromlu Haticenin ağlaması

-Öğrencilerin Mehmetçikle hatıra fotoğrafı çekilmesi

-Okuldan bayraklarla otobüse binmeleri

-Ototbüsün içerisinde Türkiyem şarkısını söylemeleri

-Yanıkdere şehitliğini ziyaret etmek istemeleri

-Şehitliğin kapalı olması

-Nenehatunu mezarını ziyaret edilmesi

-İstiklal Marşı ve Fatiha okunması

-Ahmet Turan uzunoğlu ile röp

Haber-Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

=========================================

Görme engelli Ceren'in gözü milli takımda

KAYSERİ'Yİ Alanya'da yapılan Görme Engelliler Türkiye Şampiyonası'nda temsil eden 9 yaşındaki Cemre Ateş üç madalya ile dönerek milli takım seçmelerine katılmaya hak kazandı.

Antrenmanlara ikizi Ceren ile birlikte gelen görme engelli yüzücü Cemre Ateş 3-9 Nisan tarihleri arasında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde fiziksel ve fizyolojik test ölçümünün yapılacağı milli takım hazırlık kampına katılmaya hak kazandı. Ampute futbolcu olan aynı zamanda yüzme antrenörlüğü yapan Feyyaz Gözüaçık nezaretinde çalışan Ceren hedefinin milli takıma seçilmek olduğunu kaydetti. Antrenmanda konuşan antrenör Feyyaz Gözüaçık, "Kayseri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Yüzme antrenörüyüm. Görme engelli sporcumuz Cemre Ateş'in başarısı hakkında konuşmak istiyorum. Alanya'da yapılan Görme Engelliler Türkiye Şampiyonası ve milli takım hazırlık kampı seçmeleri geçtiğimiz günlerde yapıldı. Şampiyonaya hazırladığımız Kayseri adına yarışan Cemre Ateş burada 50 metre serbest, 100 metre serbest ve 50 metre sırtüstü yüzme kategorisinde Türkiye Şampiyonu oldu. Milli takım kampına Anadolu Yıldızlar Ligi (ANALİG) Yüzme il karmasında yer alan ikizi Ceren ile birlikte yaptığı antrenmanlarla hazırlanan genç yüzücü Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Olimpik yüzme havuzunda haftanın beş günü idman yapıyor. B1 (hiç görmeyenler) kategorisinde yarışan Cemre Ateş'in bütün sporculara örnek olmasını bekliyorumö dedi.

Milli takım kampına çağırılan görme engelli yüzücü Cemre, "Ben Cemre Ateş. Emel Tarman Görme Engelliler okulunda okuyorum. 4A sınıfına gidiyorum. İki senedir yüzüyorum. Yüzmeyi çok seviyorum. Toplam dokuz madalyam var. Bu madalya sayısını artırmak istiyorum. Milli takımda şampiyon olmak istiyorum. Aileme ve antrenörlerime teşekkür ediyorumö diye konuştu. Kendi gibi yüzücü olan ikizi Ceren Ateş ise, " Besime Özderici İlköğretim Okulu 3 A sınıfına gidiyorum. Hedefim Dünya şampiyonu olmakö diye belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Sporcunun yüzmesi

Antrenörü ile röportaj

Görme Engelli sporcu ile röportaj

Detay görüntü

Haber-Kamera: İlyas KAPLAN/KAYSERİ

=============================================

Oğlunu yaşatma mücadelesi kitap oldu

'Mucize oğlum hala yaşıyor'

İZMİRLİ baba Yalvaç Aysu (73), "6 ay yaşar" denilen, ancak 40 yaşına basan oğlu Yarkın Aysu'yu eşi Yakut Aysu (70) ile birlikte yaşatmak için verdikleri mücadeleyi, 'Mucize oğlum hala yaşıyor' adını verdiği kitapta anlattı. Bu mücadele sürecinde bir alternatif terapi uygulaması doktorlardan tarafından kabul gören, Türkiye'de bulunmayan bir ilacın teminini sağlayıp benzer hastaların da yararlanmasının yolunu açan Aysu, "Bu kitabı doktorumuzun önerisiyle, bütün bu yaşanılanları kadere teslim olmayıp, benzer sorunlarla karşılaşacak olanlara örnek olma amacıyla yazdım" dedi. Aysu çiftinin bu mücadelesi 'Lorenzo'nun Yağı' filmini hatırlattı.

İzmir'de çeşitli şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışıp emekli olan Yalvaç Aysu ile Yakut Aysu'nun oğulları Yarkın Aysu, 15 Şubat 1977'de dünyaya geldi. Doğduğu gün idrar yapma sorunu nedeniyle sünnet edilen Yarkın, üç günlükken ateşlendi, sarılık başladı. Yüksek biluribin nedeniyle fototerapi cihazı altına yatırılan Yarkın'ın, yıllarca bu cihaza bağımlı yaşamak zorunda kalacağı ise Cligger- Najjar tanısının kesinleşmesiyle ortaya çıktı. Ankara'da Prof. Dr. Çiğdem Altay'ın tedavisi altına giren Yarkın ve ailesi için zor yıllar başladı. Aile, karaciğerde bulunması gereken bir enzimin eksikliğinin neden olduğu organik sarılığın kesin tedavisinin olmadığını, koruyucu tedavi olarak fototerapi cihazının kullanılması gerektiğini öğrendi. ve Aysu çifti bugün de hala süren oğullarını yaşatma mücadelesini başlattı. İzmir -Ankara arasında sayısız gidiş-gelişlerin yanı sıra Yalvaç Aysu, oğlunu iyileştirebilmek için literatürler taradı, yabancı doktorlarla da iletişime geçti, alternatif terapi uygulaması bile geliştirdi. Yarkın evde oluşturulan fitoterapi ünitesinin altında yıllarca gözünde koruyucu bant, üzerinde sadece tek külotla uyudu. 'Sapsarı' bir çocuk olması yüzünden okulda arkadaşlarının, velilerinin reddiyle de karşılaşan, bu sorun anne babasının uğraşmak zorunda kaldığı onlarca sorundan biri olan Yarkın, özel bir okulda lise ikinci sınıfa kadar eğitimini sürdürdü. Ancak yüksek biluribinin beyin hücrelerine hasar vermeye başladığının ortaya çıkmasıyla bu kez karaciğer nakli gündeme geldi. O dönemde düzenlenen kampanyalarla Yarkın'a nakil için gerekli destek sağlanırken, talihsiz genç tıpta bir ilk olacağı için kısa sürede Almanya'da nakil operasyonuna alındı. Bu operasyonun da üzerinden tam 23 yıl geçti. 6 ay ömür biçilen Yarkın bugün 40 yaşına gelirken, anne babası ve kız kardeşi Yasemin Aysu'nun (37) yaşadıkları tüm olumlu, olumsuz deneyimler, engeller, kazanımlar, mucizeler, maddi manevi sorunlar, çaresizlikler, isyanlar, umut edişler, her an kaybetme korkusu yaşadıkları evlatlarıyla geçirdikleri 40 yıl, Yalvaç Aysu'nun 'Mucize oğlum hala yaşıyor' adını verdiği kitapta toplandı. Kitap, başrollerini Nick Nolte ile Sarah Sarandon'un oynadığı, tıp konusunda hiçbir eğitimleri olmayan anne ve babanın ALD tanısı konulan oğulları Lorenzo'yu yaşatmak için verdikleri mücadeleyi anlatan 1992 yapımı 'Lorenzo'nun Yağı' filmini akıllara getirdi.

ÖLMEYE MAHKUM BİR ÇOCUĞUN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Baba Aysu, kitabının dünyada milyonda bir rastlanan rahatsızlık sonucunda doğan, tıp kayıtlarına ve doktorlara göre yaşam şansı olmayan, yaşasa bile bir müddet sonra oluşacak beyin zararlarından dolayı ölmeye mahkum bir çocuğun yaşam öyküsünü anlattığını söyledi. Oğluna kesin tanıyı koyan doktoru Prof. Çiğdem Altay'ın önerisiyle bu kitabı yazdığını belirten Aysu, bu mücadeledeki kazanımlarının benzer hastalara da önemli yararlar sağladığını söyledi. Önceleri tıbben uygun görülmeyen indirekt güneş ışığıyla tedavinin kabul gördüğünü kaydeden Aysu şunları söyledi:

"Bu uygulamayı doktorumuz Çiğdem hanımla paylaştım. İndirekt güneş ışığı terapisinin tıpta bir ilk olduğunu ve arkadaşlarıyla paylaşacağını söyledi. Sürekli yazışıp zaman zaman görüştüğüm Amerikalı Dr. Irwin Arias da bu uygulamayı kendi laboratuvarlarında deneyip iyi sonuç aldıklarını mektubunda bildirdi. Nitekim Dr. Arias'ın önerisiyle Kanadalı bir aile çocuğu için aynı yöntemin kullanılması amacıyla bana başvurdu. Keza, organ naklinde kullanılması gereken ama o güne kadar Türkiye'de bulunmayan bir ilacın temin edilmesi yolundaki engellerin aşılması, böylece benzer hastaların bu ilaca kavuşmuş olmalarının sağlanması da verdiğimizin mücadelenin kazanımıdır. Bu kitabı benzer sorunlarla karşılaşacak olanlara örnek olma amacıyla yazdım. Vermek istediğim üç de mesaj var. Kadere boyun eğmemek, mücadele etmek. Maalesef oğlumun hastalığının temelinde akraba evliliği yapmış olmamız yatıyor. Onun için akraba evliliklerine dikkat çekmek istiyorum. Üçüncü mesajım ve dileğim ise organ nakli olan hastalar için yurt dışında olduğu gibi rehabilitasyon hizmeti verilmesi."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Baba Yalvaç Aysu ile röp.

-Yarkın ile sohbet

-Baba Aysu kitabını incelerken, anlatırken

-Aile bir arada, genel- detay görüntü

-Yarkın'ın çocukluk fotoğrafları

Haber: Nesrin COŞKUN -Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

===========================================

Üniversite öğrencisinin kısa filmi Hollywood'da yarı finale çıktı

KOCAELİ Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Hakan Cengiz, yönetmenliğini yaptığı 'Tarla' filmiyle Hollywood Kısa Film Festivali'nde yarı finale çıktı. Hakan Cengiz, filminin gelecek yıllarda yaşanabilecek çevre felaketlerini konu aldığını belirterek, "Film, Hollywood Kısa Film Festivali'nde yarı finale kaldı. Son 20 film içerisindeydi. Lakin finali göremedik. Umarım daha büyük festivallerde daha güzel yerlere gelebilirim" dedi.

Kocaeli Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi olan ve Payitaht Abdülhamid dizisinde kamera asistanlığı yapan 24 yaşındaki Hakan Cengiz, yönetmenliğini yaptığı 'Tarla' isimli filmiyle Hollywood Kısa Film Festivali'nde yarı finale yükseldi. İnsanların gelecek yıllarda yaşayabileceği muhtemel çevre felaketlerini konu alan filmde çiftçilik yapan Mümin Küsmez rol aldı. Silivri'nin Kavaklı Köyü'nde çekimleri yapılan filmde ünlü oyuncu Levent Ülgen de Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Memleket İsterim' şiirini seslendirdi.

Hakan Cengiz, filminin çevre problemlerini anlattığını belirterek, "Filmim Tarla, insanların gelecek yıllarda yaşayacağı çevre problemlerini anlatmakta. Film, Hollywood Kısa Film Festivali'nde yarı finale kaldı. Son 20 film içerisindeydi. Lakin finali göremedik. Filmin senaryosunu arkadaşım Mehmet Emin Katırcı yazdı, yönetmenliğini ben yaptım. Filmde Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Memleket İsterim' şiirini seslendirdik. Şiiri seslendiren değerli oyuncumuz Levent Ülgen'dir. Filmin konusu insanların gelecek yıllarda yaşayacağı çevre problemleri. Bu kuraklık olsun, hayvanlarla ilgili problemler olsun, güzel bir konuya değindiğimi düşünüyorum. Filmin senaryosunu arkadaşımla beraber yaklaşık bir sene önce yazmıştık. 2016 Nisan ayında çekebildim filmi" diye konuştu.

Gelecek aylarda yeni bir film üzerinde çalışacağını söyleyen Cengiz, "Filmdeki metaforları anlayan oldu, anlamayan oldu. Çok güzel olduğunu söyleyen oldu. Beğenmediğini söyleyenler oldu. 'Şunu şunu yapsan çok daha güzel olurdu' diyenler oldu. Hepsini değerlendirdim. Fakat kendi açımdan filmi, zaten ben senaryosunu okuduktan sonra kafamda çekmiştim. Kafamda çektiğim gibi de filme aldım. O yüzden destekçim olan herkese çok teşekkür ediyorum. Filmin yarı finale kalması beni çok mutlu etti ve onurlandırdı. Umarım daha büyük festivallerde daha güzel yerlere gelebilirim. Önümüzdeki aylarda yeni bir film çekmek istiyorum. Yine senaryosunu Mehmet Emin Katırcı yazdı, yönetmenliğini ben yapmak istiyorum. Filmin ismi belli, 'Acılar Denizi' olacak. Önümüzdeki aylarda bu film üzerine çalışacağım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Hakan Cengiz ile röp.

Haber-Kamera: Çağla DAŞCI/İZMİT(Kocaeli), -

========================================

Okey oynayandan yanmaz elbiseli itfaiyeciye geçiş

Muş'un Varto ilçesi Kaymakam ve Belediye Başkanı Mehmet Nuri Çetin, 'okey oynayan' itfaiyeciden yanmaz elbiseli itfaiyeciye geçiş yaptıklarını bildirdi. İtfaiye Amirliği araç filosu her düzeyde yangına müdahale edebilecek teknik donanıma sahip bir tim oluşturduklarını anlatan Çetin,ateşe dayanıklı 10 yanmaz elbise, 10 çift bot, 10 baret aldıklarını bildirdi. İtfaiye eri sayısını 9'a çıkardıklarını hatırlatan Çetin, " Bizim için vatandaşın can ve mal güvenliği merkezdedir. Önceleri personel örgüt talimatıyla alındığı için çalışmak yerine okey masalarında 3 ve 4'üncü oluyordu. Artık arkadaşlarımız itfaiye eri olacaklar 4 okey elemanı olmayacaklar" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Belediye başkanın gelişi

-İtfaiye erlerin yanmaz elbiselerinin tanıtımı

-İtfaiyecilerin çalışmaları

-İtfaiye aracından görüntüler

-Konuşmalar

Haber-kamera: Fatih ÇELİK / MUŞ/ VARTO,

================================================

Fayton süs eşyası oldu

MANİSA'nın Yunusemre İlçesi'nin Muradiye Mahallesi'nde yaşayan 68 yaşındaki Hikmet Baki, at arabalarının kullanımı yok denecek kadar azalmasına rağmen fayton üretiminden vazgeçmedi. Meslek yok olmasın diye yeğenine de işi öğreten Baki, insanların artık süs eşyası olarak fayton aldıklarını söyledi.

Yunusemre'nin Muradiye Mahallesi'nde yaşayan 2 çocuk babası Hikmet Baki, at arabaları artık kullanılmamasına rağmen 44 yıldır mesleğini sürdürüyor. 1973 yılında mesleğe başladığını anlatan Hikmet Baki, at arabalarının ulaşım aracı olarak kullanıldığını belirterek, o dönemde oto sanayi gibi çalıştıklarını anlattı. Kendisinin mesleğin son temsilcilerinden olduğunu dile getiren Baki, tamamen el yapımı olan at arabalarının artık süs amaçlı kullanıldığını belirterek, "Eskiden çok at arabası vardı, at da vardı. İşler çoktu. Ama şimdi azaldı, meslek ölüyor artık. Şimdi at arabaları kalktı, atla bir iş kalmadı. Düğünlerde, sünnetlerde özel günlerde fayton kullanılıyor. İnsanlar at arabalarını süs için parklara, evlerinin bahçesine yaptırıyor. Malzeme çok zor bulunuyor. Bir at arabası 1 ayda yapılır. Bunda el emeği var, işçilik var. Çabuk çabuk olmaz. Ben işimi çok seviyorum. Sevmesem yapmam. Yıllarımı bu işe verdim. İşimi ölene kadar bırakmam. Belki de burada ölürüm" dedi.

MESLEĞİ İÇİN YEĞENİNİ YETİŞTİRDİ

Eski at arabalarını satın alıp tamir ettiğini de anlatan Baki, son zamanlarda faytonların moda olduğunu söyledi. Fayton üretimine başladıklarını ve talebin iyi olduğunu kaydeden Baki, Adana, İstanbul, İzmir gibi illere faytonları gönderdiklerini belirterek, bir faytonu 7 bin 500 liraya sattıklarını ifade etti. Mesleğini sürdürmesi için yeğenini de yetiştiren Baki, "Meslek bitmesin diye yeğenimi yetiştiriyorum. Bu işe meraklı, canla başla çalışıyor. Daha sonra bu işi ona bırakacağım" dedi.

NOSTALJİ MERAKLILARI SAYESİNDE CANLANDI

İki yıldır amcasının yanında çalıştığını anlatan 37 yaşındaki Hayati Ercan, yok olan at arabacılığını faytonla devam ettiğini söyledi. Ercan, "Eskiden ulaşım amaçlı at arabaları vardı. Taksiler, açık kasalı araçlar yoktu. Onların yerine yıllarca at arabaları kullanıldı. Günümüzde nostalji oldu. Biz de fayton yapmaya başladık. iki yıldır amcamın yanında yetişiyorum. Fayton için her yerden sipariş gelmeye başladı. Adana, Antalya, Konya, Adapazarı, Gaziantep, Düzce gibi birçok yere yolladık. Biz de bu işi severek yapıyoruz. Bu işleri yapan kalmadığı için talep şu anda iyi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Faytonun yapımı

At arabası ustası Hikmet Baki'nin konuşması

Hikmet Baki ve yeğeninin çalışırken görüntüsü

Hayati Ercan'ın konuşması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

==============================================

Manyas Kuş Cenneti'ndeki göçmen kuşların kuluçka zamanı

MANYAS Kuş Cenneti'nde, karların erimesi ile su seviyesi yükseldi. Bazı ağaçların suların altında kaldığı kuş cennetinde göçmen kuşları, kuluçkaya yattı.

Ramsar Sözleşmesi kapsamında A sınıfı diploma ile ödüllendirilen ve her yıl 266 türden 3 milyon kuşa ev sahipliği yapan Manyas Kuş Cenneti'nde, su seviyesi karların erimesi ile yükseldi. Birçok ağacın sular altında kaldığı Manyas Kuş Cenneti'ne göçmen kuşlar gelmeye başladı. Milli Park Görevlileri, buradaki 200'e yakın tepeli pelikanın, sayıları 40 olan yapay yuvalarda kuluçkaya yattığını anlatırken, "Sadece pelikanlar değil kuş cennetine yeni gelen arabatak, dalgıç, yeşilbaşlı ördek, kaşıkçı, çeltikçi, balıkçı gibi göçmen kuşları da söğüt ağaçlarındaki yuvalarında kuluçkaya yatıyorlar. Kuşların sayısı önümüzdeki günlerde çok daha da artacak" dedi.

İlkbaharın ilk günlerinde Afrika'dan gelen 178 kuş türü Manyas Kuş Cenneti'nde kuluçkaya yatıyor. Yumurtadan çıkan yavru kuşlarında uçmaya başlamasıyla Manyas Kuş Cenneti bu görüntüleri izlemek isteyenlerin akınına uğruyor. Göçmen kuşlar son bahar ile birlikte Kuzey Afrika ve özellikle Nil nehri kıyılarına göç geçiyor. Sadece koruma altında bulunan tepeli pelikanların kalacağı 64 hektar alana sahip olan Manyas Kuş Cenneti'nde ayrıca, 118 bitki bulunurken gölde ise 23 balık türü ve çeşitli sürüngenler yaşıyor.

Görüntü dökümü

Manyas Kuş Cennetinden görüntü

Röpertajlar

Detaylar

Suların altında kalan ağaçlar

Haber-Kamera: Erdem ÖZCAN/ MANYAS(Balıkesir), -

===============================================

Demet Akalın'dan Bursa'da konser

DEMET Akalın, Bursa'da 2 bin kişiye konser verirken bir grup, 'Rakipsiz Kraliçe, Nice 20 yıllar seni dinlemeyi dileriz" yazılı pankart açtı.

Demet Akalın, Bursalı hayranlarıyla üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Görükle'de 4 dansçı eşliğinde sahneye çıktı. Akalın, 2 saati aşkın bir süre sahnede kaldı. Akalın, konserin ilk bölümünde 'Hayalet', 'Bebek', 'İlahi Adalet', 'Türkan' ve 'Afedersin' adlı hit şarkıları söyleyen konser sırasında neşeli halleriyle dikkat çeken Demet Akalın, şarkı aralarında hayranlarıyla sohbet edip şakalaştı. Bu sırada dinleyenlerinden bir grup 'Rakipsiz Kraliçe, Nice 20 yıllar seni dinlemeyi dileriz" pankartı açtı. Demet Akalın'ın konserini yaklışık 2 bin hayranı izledi.

Görüntü Dökümü:

-Demet Akalın sahne performansı

-Konsere gelenlerle sohbet

-Pankart çama

-Detaylar

Haber-Kamera : Mehmet İNAN/ BURSA, -

==============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title