Dha Yurt Bülteni-2
1)ADANA'DA YUNUS EKİBİ KAZA YAPTI: 1 POLİS ŞEHİT, 1 POLİS YARALIADANA'da şehit cenazesi için düzenlenecek törene giden motosikletli Yunus timinin kaza yapması sonucu, 1 polis şehit oldu, 1 polis yaralandı.
1)ADANA'DA YUNUS EKİBİ KAZA YAPTI: 1 POLİS ŞEHİT, 1 POLİS YARALI
ADANA'da şehit cenazesi için düzenlenecek törene giden motosikletli Yunus timinin kaza yapması sonucu, 1 polis şehit oldu, 1 polis yaralandı.Kaza, saat 08.00 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Fuzuli Caddesi'nde meydana geldi. Dün Hatay'ın Amanos Dağları'nda PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan uzman çavuş Salih Kayan'ın cenaze konvoyuna katılmak için Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'nde giden Gökhan Varuş yönetimindeki polis motosikleti, kontrolden çıkarak kaldırıma çarpıp devrildi. Yaklaşık 12 metre sürüklenen motosiklet sürücüsü Varuş ile beraberindeki meslektaşı Fırat Ulaş yaralandı.
Ambulansla Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan polislerden Gökhan Varuş, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Diğer polis Ulaş'ın tedavi ise sürüyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
Yerdeki motorsikletten detay görüntüler
Olay yerindeki polisler
Yerdeki kan izi
Hastane önün,den görüntüler
SÜRE: 01'29" BOYUT: 107 MB
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
========================================================
2)TONLARCA SOĞAN ÜRETİCİNİN ELİNDE KALDI
ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde üreticiler, tonlarca soğanı satamadığı için çöpe attı.
İlçeye 20 kilometre uzaklıkta bulunan Beyçeri Mahallesinde soğan eken çiftçiler, soğanları satamayınca tonlarca soğanı mahallede boş araziye döktü.
Soğan fiyatları çok ucuz olduğu için nakliye ve işçi parasını çıkarmadığını belirten Hüseyin Çiftel, "Geçtiğimiz yıl soğan çok iyi para kazandırdı memnunduk ancak bu yıl hem verim yoktu, hem de fiyatı ucuz. Satılması için 40 ton ilçe merkezine götürdüm ama satamadım. 200 dönümlük araziden, 800 ton soğan kaldırdım. Ancak hepsi depoda kaldı ve çürümeye başladı. Yetkililerden destek bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Depolarda soğan torbaları
Çiftçilerin soğanı depodan dışarı atması
Boş araziye dökülen soğanlar
Çiftçilerin konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 183 MB
=======================================================
3)SEVGİLİ KATİLİNDEN SAVUNMA: ÖLDÜRDÜM AMA TASARLAYARAK DEĞİL
BURSA'nın Gemlik İlçesi'nde, kendisiyle görüşmek istemeyen, aynı zamanda akrabası olan sevgilisi 39 yaşındaki Nurcan Efe'yi geçen temmuz ayında 15 yerinden bıçaklayarak öldürdükten sonra, aynı bıçakla kendisini yaralayan 27 yaşındaki Dursun Efe'nin yargılanmasına devam edildi. Hakkında, 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen Efe, "Nurcan ile aramız bozulunca kendisine verdiğim cep telefonumu ve güneş gözlüğümünü istedim. Bana hakaret edince, sinirlerime hakim olamadım. Onu öldürdüm, ama tasarlayarak değil" dedi.
İnegöl'e bağlı Dipsizköy'de oturan ve akraba olan Nurcan Efe ile Dursun Efe çeşitli tarihlerde eşlerinden boşandı. Nurcan Efe, daha sonra bir süre birlikte olduğu Dursun Efe'den ayrıldı. Geçen 10 Temmuz gecesi ise Nurcan Efe, arkadaşı Şahsene Vardar'ı ziyaret için Gemlik'e gitti. İddiaya göre Nurcan Efe'yi takip eden Dursun Efe, Eski Pazar Caddesi'nde Şahsene Vardar ile yürüyen Nurcan Efe'yi 15 bıçak darbesiyle öldürdü. Ardından aynı bıçağı kendisine sapladı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve iki hafta tedavi gören katil zanlısı taburcu edilince tutuklandı.
Hakkında, Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemi ile dava açılan Dursun Efe'nin yargılanmasına devam edildi.
Sevgilisi olan Nurcan Efe ile son günlerde aralarının bozuk oluduğunu söyleyen Dursun Efe, yaptığı savunmada olay gecesi yaşananları şöyle anlattı:
"Nurcan için evimi ve arabamı sattım. Parayı birlikte harcadık. Sonra aramız bozuldu. Benimle konuşamak için telefon numarasını dahi değiştirmişti. Olay günü alkollüydüm. Gemlik'te yaşayan kız arkadaşı Sahsene'nin yanına gelen Nurcan ile yolda karşılaştım. Ondan kendisine daha önce verdiğim cep telefonumu ve güneş gözlüğümü istedim. Bana hakaret edince, sinirlerime hakim olamadım. Önce onu bıçakladım, sonra kendimi yaraladım. Çok pişmanım. Nurcan'ı öldürdüm, ama tasarlayarak değil. Ayrıca onu hiç bir zaman tehdit etmedim."
Öldürülen Nurcan Efe'nin iki çocuğundan bir oğlu ile sanık Dursun Efe'nin boşandığı eşi Cemile D.'nin tanık olarak dinlendiği duruşma, eksik evrakların beklenmesi için ertelendi. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Görüntü dökümü
-------------------------
Cinayet sonrası olay yerinde polislerin görüntüsü
Katilin fotoğrafı
Ölen Nurcan Efe'nin fotoğrafı
Halil ÖZÇOBAN/ BURSA -
=======================================================
4)OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA ÖLDÜ
KONYA'da yolun karşısına geçmeye çalışan 29 yaşındaki Selime Kırcı, otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Kazanın olduğu yerin yaklaşık 100 metre gerisinde yaya üst geçidi olması dikkat çekti.
Kaza, bugün saat 07.30 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi Yeni İstanbul Caddesi Eyüp Sultan tramvay durağı yanında meydana geldi. Tramvaydan inen Selime Kırcı, iddiaya göre yaklaşık 100 metre gerideki üst geçidi kullanmayıp yolun karşısına geçmek istediği sırada Konya Valiliği'ne ait Ertuğrul K. yönetimindeki 42 VL 919 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Selime Kırcı ağır yaralanırken, olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kırcı, sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Selime Kırcı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Sürücü Ertuğrul K. de gözaltına alındı.
Kazadan sonra çoğu kişinin, kazaya aldırış etmeden üst geçidi kullanmayıp, yoğun araç trafiğinde yolun karşısına geçmek istemesi dikkat çekti.
Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
-------------------
Selime Kırcı'nın ambulansa alınması
Kaza yeri detay
Polis ekiplerinin incelemeleri
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
==================================================
5)MÜZE DEĞİL, EĞİTİM YUVASI: 9 YILDA 70 BİN ÇOCUK KÜLTÜREL ETKİNLİĞE KATILDI
Dillerin ve dinlerin kavşak noktası' olarak nitelendirilen Mardin'deki müzede, 'Tarihi eserlerin korunduğu ve sergilendiği yer' kimliği dışına çıkarak somut olmayan kültürel değerlerin de korunarak yaşatılması amacıyla 9 yılda 70 bine yakın çocuğun, kültürel etkinliğe katılması sağlandı.
İstanbul Beylikdüzü'ndeki EMITT Turizm Fuarı'na kısa süre önce gelerek Mardin ile ilgili tanıtım çalışmalarını bizzat koordine eden Mardin Müze Müdürü Nihat Erdoğan, tek amaçlarının ziyaretçiyi müze binasına çekmek olmadığını, bu kurumun toplum yaşamında bir değişim yaratmasını hedeflediklerini söyledi. Erdoğan, müzelerin koleksiyonundaki kültürel nesnelerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda halkın kültür ve geleneği somut olmayan kültürel değerlerin de korunarak yaşatılması tanıtmak çabasında olması gerektiğine inandıklarını anlattı. Mardin Müze Müdürü Erdoğan, bireyi, aileyi, okulu, toplumu etkinlik kapsamına alan; çocuğa, yaşlıya, engelliye, yoksula eğitim veren, bireyin gelişmesine, toplumun kalkınmasına katkıda bulunan, gerçek bir eğitim/öğrenme ve iletişim kurumu olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
GÖNÜLLÜLER DE YER ALIYOR
Tarihi kentteki iki ayrı tarihi binada hizmet veren 'Mardin Evi' mimarisinin tüm karakteristik özelliklerine sahip Mardin Müzesi'nin avlusunda Asurlar'dan Bizansa, Artuklular'dan Osmanlı Dönemi'ne kadar Mezopotamya uygarlıklarına ait taş ve seramik eserler açık alan teşhirinde sergilenirken Müze Eğitim Salonları da bulunuyor. Burada okul dönemlerinde randevulu sistemle sınıflarıyla gelen öğrenci ve öğretmenlere, kentsel sit alanında oturan halka ve müze ziyaretçilerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Çalışmalarda, müze eğitimcisi, arkeolog, görsel sanatlar öğretmeni, heykeltıraş, usta eğiticilerden ve müze gönüllülerinden oluşan bir ekip görev alıyor.
Müze ziyaretçileri, 'Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, Yaparsam anlar ve öğrenirim' atasözüne uygun uygulamalı olarak eğitim salonlarında ve sikke basma, kök boya baskı, ebru, seramik, gölge oyunu gibi onlarca atölye çalışmalarına katılabiliyor.
"SIRA DIŞIYIZ"
Mardin Müze Müdürlüğü'nü 9 yıldan bu yana sürdüren Nihat Erdoğan,"Müzemiz sıra dışı" derken, müzelerin önemli kültür kurumları olduğuna inanarak belirledikleri strateji ile müze ziyaretçilerini belirlediklerini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Küçük yaşta müzeye giden çocuklar oradaki kültürel mirası, kültürel varlıkları daha değerli, daha anlamlı bulacak ve onları izlemekten keyif alacaklardır. Müze; bu varlıkların korunması, bunlara sahip olmaktan mutluluk duyması ile ilgili bilinç, ruh hali yaratacaktır. O nedenle müzede 25 üzerinde atölyemiz var. Ebru sanatından, kök boya sanatına, gravür atölyesinden ahşap oyma, ahşap yakma, taş işlemeciliği telkari gibi atölyeler müzede çocukların hem yaparak, yaşayarak, uygulayarak öğrendikleri bir alan hem de oradaki kültür etkinliklerinde geçmiş ile bugün arasında bağ kurabilecekleri bir zemin yaratıyoruz. Müzelerin asıl amacı budur. Küçük yaştan müzelere gitme alışkanlığı olsun diye buna uygun zemin ortam yarattık. Bu anlamda Mardin müziğinden el sanatları, somut olmayan kültürel miras değerlerinin hepsinin yaşayabilmesi, tanınabilmesi görünebilir olmasına yönelik faaliyetler sunuyoruz."
180 BİN ÖĞRENCİDEN 70 BİNİNE EĞİTİM
Erdoğan, Mardin'de hedef kitlesi olarak belirledikleri 180 bin kadar çocuk bulunduğunu bunlardan 70 bin kadarını 9 yıldan bu yana müze eğitimine aldıklarını belirtirken, "Yarı yıl etkinliklerimizde 200 kadar çocuk müzede aktif olarak 25 atölyede eğitim aldı. Burada Hoşça vakit geçirerek öğreniyor. Hem geçmişle bağ kuruyor, hem de bu atölyelerdeki değerlerin harcanan emeğin alın terinin kıymetini yaparak, yaşayarak, terleyerek görmüş oluyorlar" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Mardin Müzesi'nde eğitim alan çocuklar Barış Manço'nun şarkılarını tef ile söylerken
Müzedeki uçurtma, kukla başta olmak üzere çeşitli alanlardaki eğitim çalışmalarından Görüntüler
Müze Müdürü Nihat Erdoğan konuşurken
(Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ-DHA)
==================================================
6)YATALAK EŞİNE 49 YILDIR BEBEK GİBİ BAKIYOR
MANİSA'da yaşayan 66 yaşındaki Hacer Kuru, omurilik felci nedeniyle 49 yıldır engelli olan eşi Yusuf Kuru'ya (82) adeta bebek gibi bakıyor. Evlendiklerinde de eşinin engelli olduğunu anlatan Kuru, eşinin yüzde 99 engelli olmasına rağmen ağır engelli sayılmadığı ve bu yüzden engelli bakım ücreti alamadıklarını söyledi.Manisa'da 49 yıllık evli çift Hacer Kuru ve Yusuf Kuru, sevginin simgesi oldu. Yüzde 99 engelli olan 82 yaşındaki Yusuf Kuru'ya, 49 yıldır eşi Hacer Kuru bakıyor. Evlendiklerinde de eşinin engelli olduğunu ancak zamanla daha da ağırlaştığını söyleyen Hacer Kuru, eşinin kendisinin çabaları ile hayatına devam ettiğini anlattı. Şehzadeler İlçesi'ndeki Nurlupınar Mahallesi'nde oturan 2 çocuk sahibi çift, Yusuf Kuru'nun malulen emekli maaşı ile hayatını sürdürmeye çalışıyor.
İki göz odalı evde engelli eşi Yusuf Kuru ile yaşayan Hacer Kuru, "Sürekli yatalak, ben bakıyorum. İki baston üstünde kaldırmaya çalışıyorum. Ama bensiz kıpırdayamıyor. Boynunu döndüremiyor ve yürüyemiyor. Banyosunu yaptırıyorum, tırnaklarını kesip, saçını tıraş ediyorum. Bir çocuk gibi bakıyorum" dedi. Son zamanlarda eşinin kulaklarının da duymadığını dile getiren Hacer Kuru, ömürlerinin birlikte geçtiğini söyledi.Hacer Kuru, sadece eşinin malulen emekli maaşıyla geçindiklerini ancak eşinin raporlarda yüzde 99 engelli olmasına rağmen ağır engelli sayılmadığını ve bu yüzden engelli bakım aylığı alamadıklarını anlattı. Sağlık yetkililerinin, eşinin yemeğini yiyebilmesi ve ellerini oynatabilmesinden dolayı ağır engelli olmadığını söylediklerini anlatan Hacer Kuru, "Manisa'da devlet hastanelerine gittik ama sorunu çözemedik. Eşim engelli ama bakım aylığı vermiyorlar. En son İzmir'de hakem hastanelerine gönderiyorlar. İzmir'den rapor alınacak dediler. Ama bizim İzmir'e götürme imkanımız yok. Eşim yerinden bile kalkamıyor, bu durumda onu İzmir'e götüremem. Biz sağlık yetkililerinden yardım bekliyoruz. Eşimin İzmir'e bir şekilde götürülmesini ve bu raporu almak istiyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------
Engelli Yusuf Kuru'nun yatağına yatması
Hacer Kuru'nun eşinin yatağını düzeltmesi ve tırnaklarını kesmesi
Hacer Kuru'nun konuşması
Haber- Kamera: Nermin UÇTU- İlker KILIÇASLAN / MANİSA,