Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Dha Yurt Bülteni-2

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)(özel)GÜNEYDOĞU'DA 2016 YILINDA 10 BİN ESNAF KEPENK KAPATTITÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Yönetim kurulu üyesi ve Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, 2016 yılında bölge genelinde 10 bin dolayında esnafın kepenk kapattığını ve...

1)(özel)GÜNEYDOĞU'DA 2016 YILINDA 10 BİN ESNAF KEPENK KAPATTI

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Yönetim kurulu üyesi ve Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, 2016 yılında bölge genelinde 10 bin dolayında esnafın kepenk kapattığını ve 16 bin esnafın da kredi başvurularının bankalar tarafından reddedildiğini söyledi. Ebedinoğlu, "Kapanışlar artarsa, esnaf desteklenmezse, esnafın önündeki bu sıkıntı ve sorunlar kaldırılamazsa ciddi bir sosyal sıkınıtı ile karşı karşıya kalabiliriz. Çıkan sicil affı eğer bankalar üzerinde yine bir yaptırım getirilmemiş ise bir anlamı yoktur. Çünkü, bankalar bölgeyi risk bölgesi olarak görmekteler ve bu çıkan sicil affını da uygulamamaktadırlar. Yıllardır bölgeye verilen bir çok teşvik yasasına rağmen, huzur ve güven ortamı olmadığı için ciddi bir sermayenin bölgede yatırım yapmadığını hep birlikte gördü" dedi.

TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, Güneydoğu'da 2016 yılında 10 bin esnafın kepenk kapattığını açıkladı. Son 2 yıldır bölgede yaşanan çatışmalı ortamın, tarihin en ağır tahribatını bölgedeki esnaf ve sanatkarlarına yaşattığını dile getiren Ebedinoğlu, bankaların bölgeyi riskli bölge görmesinden dolayı esnafa kredi çekme konusunda büyük zorluklar yaşattığını söyledi. DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, "2016 yılında yapmış olduğumuz çalışmalarda tespitlerimize göre bir rapor hazırlandı. Bu rapora göre, bölgedeki esnafın yüzde 12'i işyerini kapatmak zorunda kalmıştır. Yüzde 20'e yakını da bankalar nezdinde sicilli duruma düşmüş bulunmakta. Biz defalarca hükümet yetkililerine seslendik, bölge esnaf ve sanatkarına ciddi desteklerin verilmesi gerektiğini ifade ettik. Evet, yetkililer açıklamalarda bulundu, bölge esnafına faizsiz kredi verileceğini söyledi. Ancak, sicil affı çıkmazsa, bu verilecek olan kredinin esnafa ulaşamayacağını yüksek sesle dile getirdik. Sicil affı çıktı. Ancak bu sicil affı eğer bankalar üzerinde yine bir yaptırım getirilmemiş ise bir anlamı yoktur. Çünkü, bankalar bölgeyi risk bölgesi olarak görmekteler ve bu çıkan sicil affını da uygulamamaktadırlar. Yine raporumuza göre, 16 bin esnaf ve sanatkarımız kredi için bankalara başvurmuş. Bu başvuruların tamamı rededildi"dedi.

"BUGÜN KIRAATHANELERE BAKTIĞIMIZDA 10 BİNLERCE İŞSİZ GENCİ BULABİLİRSİNİZ"

Bölgede işsizliğin ciddi bir boyuta ulaştığına dikkat çeken Ebedinoğlu, hükümetin destekleri olduğunu fakat bu desteklerin çok yetersiz kaldığın aktardı. Geçtiğimiz yılda hendek-barikat operasyonlarında mağdur olan esnaf için 50 bin lira faizsiz kredi verilmesi konusuna da değinerek, krediden sadece 112 esnafın faydalandığını ifade etti. Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde yaşanan mağduriyetin 2 yıldır gündemde olduğunu, Başbakan'ın Sur esnafına faizsiz 50 bin lira kredi verileceğini açıkladığını söyleyen DESOB Başkanı Ebedinoğlu, şxöyle konuştu:

"Ancak, tüm çağrılarımıza rağmen şu ana kadar sadece 112 esnafımız 50 bin lira faizsiz krediyi alabildiler. 500 dolayında esnafımız bu kredi almak için sıra bekliyor. Bölge ekonomisi küçük işletmeler üzerinde kurulu. Yıllardır bölgeye verilen bir çok teşvik yasasına rağmen, huzur ve güven ortamı olmadığı için ciddi bir sermayenin bölgede yatırım yapmadığını hep birlikte gördük. Yine istihdamın yüzde 90 yükü, küçük işletmecilerin, esnaf ve sanatkarların üzerinde olduğu gerçeği hükümetin gözardı etmemesi gerekiyor. Çünkü kapanışlar artarsa, esnaf desteklenmezse, esnafın önündeki bu sıkıntı ve sorunlar kaldırılamazsa ciddi bir sosyal sıkınıtıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bugün kıraathaneler baktığımızda 10 binlerce işsiz genci bulabilirsiniz. Evet, bazı destekler veriliyor ama bunlar yeterli değildir. Bölgeler arası ekonomik dengesizliğin ortadan kalkması için mutlak suretle küçük işletmecilere, esnaf ve sanatkarlara için bir cansuyu verilmesi gerekiyor. Destek verildiği açıklanıyor. Geçtiğimiz günlerde KOSGEB üzerinden 50 bin lira faizsiz kredi verileceği açıklandı. Ancak, Diyarbakır'da sadece 170 bu krediden faydalanabildi. Sadece Diyarbakır'da bin 600'ün üzerinden müracaat vardı. Bölge genelinde ise sadece yüzde 10'u bile bu destekten faydalanamıyor. Onun için bölge ile ilgili bu yasaların özellikle bankalar üzerinde yaptırım devlet tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi için sicil affın uygulanması gerekiyor. Aksi taktirde verilecek olan kredilerin esnafa ulaşamayacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız."

"ÖNCELİKLİ SORUNUMUZ HUZUR VE GÜVEN ORTAMININ SAĞLANMASIDIR"

Hem Irak hem de Suriye'de yaşanan savaştan dolayı bölge ciddi bir belirsiz olduğunu vurgu yapan Alican Ebedinoğlu, esnaf ve sanatkarların da kaygılar yaşadığını aktardı. Sorunun sadece krediye ulaşmanın olmadığını belirten Ebedinoğlu, öncelikli sorunun bölgede huzur ve güven ortamının sağlanması olduğunu söyledi. Ebedinoğlu, "Bölgemizde geçtiğimiz yıllarda esnafın kepengi kapatırılıyordu. Bundan dolayı esnafımız ciddi anlamda sıkıntılar çekiyordu. Ama bugün baktığımız zaman, kepenk kapatırmalar olmazsa bile ciddi bir alışverişin yapılmadığı, süper ve hiper marketlerin de gittikçe çoğaldığı hatta büyük sermayelerin sokak aralarına market zincirleri kurması gerçeği esnafı bitirme noktasına getirdi. Tedbir alınması gereken en önemli nokta ise market zincirlerine bir sınırlama getirilmesi gerekiyor. Aksi taktirde bölgedeki esnaf hem bitme noktasına geldiği gibi, bölgedeki günlük sıcak parayı da maalesef bu holdingler buradan alıp götürüyor. Bunun karşılığında bu holdinglerin bölgeye ciddi yatırım yapmıyorlar. Türkiye sermayesine yön veren bu holdinlerin bölgede hiç bir yatırımını göremezsiniz. Ama hiper marketlerde günlük milyonlarca lirayı alıp götürüyorlar. Bu da büyük bir haksızlıktır. Hükümetin bunun için bir kanun çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Bölge genelinde son 1 yılda yaklaşık 10 bine yakın son esnafımız işyerini terk etmek zorunda kaldı. Bu esnaflarımızın yanında çalışanları da düşünürseniz en azında 50 bine yakın insanın işsiz kaldığını diyebiliriz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Ebedinoğlu'nun konuşması

-Kapatılan işyerlerinden görüntü

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,

======================================================

2)TUNCELİ'DE TKP/ML-TİKKO OPERASYONU: 10 TUTUKLAMA

TUNCELİ İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda Hozat, Çemişgezek ve Ovacık ilçeleri ile İstanbul'da TKP/ML-TİKKO'ya yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan 10 şüpheli tutuklandı. İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerin İstanbul ve Tunceli ile bağlı 3 ilçede TKP/ML-TİKKO terör örgütüne yönelik başlattığı operasyon kapsamında gözaltına alınan 10 kişi, sorgularının ardından sevk edildikleri adliyede tutuklandı. Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Tunceli İl Jandarma Komutanlığınca, ilimiz merkezli TKP/ML-TİKKO terör örgütüne yönelik başlatılan operasyon kapsamında; İstanbul ilinde 3, Tunceli-Hozat ilçesinde 3, Tunceli Çemişgezek ilçesinde 2, Ovacık ilçesinde 2, olmak üzere toplam 10 şahıs gözaltına alınmıştı. Bahse konu gözaltında bulunan 10 şahıs çıkarıldıkları mahkemece 'Silahlı terör örgütüne üye olma,terör örgütüne eleman temin etme ve örgüte finansman sağlamak' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir."

TUNCELİ, -

====================================================

3)YARALIYA MÜDAHALE EDERKEN ARAÇ ÇARPAN SAĞLIKÇI ANNE, YAŞAM SAVAŞI VERİYOR

GAZİANTEP'te, bir kişinin öldüğü trafik kazasında yaralanan 2 kişiye müdahale ederken, başka bir otomobilin çarpmasıyla ağır yaralanan sağlık görevlisi İlknur Bedir, 11 gündür yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. 1.5 yaşındaki oğlu Toprak ile eşinin yaşam savaşını kazanmasını bekleyen Hüseyin Bedir, eşine çarpan sürücünün serbest bırakılmasına isyan etti. 13 Ocak günü askerden izne gelen Adil Erhan Özdurmuş ile arkadaşları Enes Birincioğlu'nun bulunduğu otomobil, Özdemirbey Caddesi'nde kontrolden çıkarak şarampole devrildi. İzinli asker Adil Erhan Özdurmuş'un öldüğü kazada yaralanan gence, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi müdahale etmeye başladı. Ancak, sağlık ekibi ve yaralı Enes Birincioğlu'na, bu sırada 20 yaşındaki Oğuzhan P. yönetimindeki 27 DN 793 plakalı otomobil çarparak devrildi. Kazada, 112 Acil Servis ambulansında görevli olan ve kazazede gence müdahale eden İlknur Bedir ile Berna Kavak ağır yaralandı.

SÜRÜCÜ SERBEST KALDI, YARALI SAĞLIKÇININ EŞİ İSYAN ETTİ

İkinci kazaya neden olan ve alkollü olduğu ileri sürülen Oğuzhan P., çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemenin bu kararı ise kaza sonrası yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi veren sağlık görevlisi bir çocuk annesi İlknur Bedir'in eşi Hüseyin Bedir'in tepkisine neden oldu. Eşinin can kurtarmak için görevini yaparken şimdi ölüm kalım savaşı verdiğini, ancak buna yol açan sürücünün serbest bırakıldığını belirten Hüseyin Bedir tepkisini şöyle dile getirdi:

"Eşim kamu görevlisi. Hayat kurtarmak için gittiği bir kaza yerinde başka bir aracın çarpmasıyla ağır yaralandı. Trafik raporlarında alkollü olduğu belirlenen ve hatalı olarak görünen sürücünün serbest bırakılmasını anlayamıyorum. Eşimin durumu ciddiyetini koruyor. Şu anda beyinde ağır hasar olduğu için uyutuluyor. 1.5 yaşındaki bebeğimiz ise anne sütü bekliyor. Çocuğumun sütü için adalet istiyorum."

SAĞLIK BAKANLIĞI DA DAVA AÇTI

2 sağlık görevlisinin yaralanmasına neden olduğu kazanın ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece serbest bırakılan Oğuzhan P. hakkında yeniden şikayetçi olduklarını söyleyen Hüseyin Bedir, şunları söyledi:

"Hem ben kendi avukatım aracılığıyla, hem Sağlık Bakanlığı kendi avukatlarıyla sürücü hakkında şikayetçi olduk. Tek istediğim adaletin sağlanmasıdır. Günlerdir hastanede eşimden gelecek iyi haberleri bekliyoruz. Şu an dua istiyorum. Ben onun tekrar aramıza döneceğine inanıyorum. Kendisi güçlü bir kadın ve bu durumu atlatacağına inanıyorum. O yeniden ayağa kalkacak ve can kurtarmaya devam edecek, oğlumuz Toprak'ı annesiz bırakmayacak."

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Hastane bahçesi

Hüseyin Bedir'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

( Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Ahmet ÖZER -GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 113 MB

===========================================================

4)SPİL DAĞI ETEKLERİNDEKİ MAHALLEDE HEYELAN KORKUSUYLA YAŞIYORLAR

MANİSA'da Spil Dağı'nın eteklerindeki Turgut Özal Mahallesi'ndeki 10 evde oturan vatandaşlar, 11 yıldır heyelan tehdidi ile yaşamını sürdürüyor. Yağmurla birlikte artan toprak kayması, önlem için yapılan istinat duvarını bile yıktı. Turgut Özal Mahallesi Muhtarı İsmet Bakşi, tehlikenin Manisa İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün (AFAD) hazırladığı rapora da yansıdığını belirterek, önlem alınmasını istedi.

Manisa'nın Turgut Özal Mahallesi'nde Spil Dağı eteklerindeki 10 evde yaşayanları yağışların da artması ile birlikte heyelan korkusu sardı. Mahalle Muhtarı İsmet Bakşi, 2006 yılından bu yana bölgede heyelan görüldüğünü ve toprağın alttan sıkışarak evlerin üstüne doğru geldiğini söyledi. Belediyenin kaymayı önlemek için istinat duvarı yaptığını, ancak bu duvarın da birçok yerden çatladığını kaydeden Bakşi, alttan gelen toprağın etkilerinin asfaltta da görüldüğünü ve asfaltın çatlayarak yükseldiğini açıkladı. Tehlikenin AFAD'ın ve belediyenin hazırladığı raporlarda da yer aldığını belirten Bakşi, "Raporda acilen fore kazığın çakılması ve gerekirse evlerin boşaltılması gibi söylemler var. Spil Dağı mahallemizin üstüne kaymaya devam ediyor. Bölgedeki 10 ev büyük tehlike altında. Altta 5 metre bir kayma var. Her gün biraz daha fazla kayıyor. 2006 yılından beri bir kayma sürüyor. İki yıldır çoğaldı. Kış aylarında yağmur yağınca daha da artıyor. AFAD'ın hazırladığı raporda da çok tehlikeli bir kayma olduğu söylendi. Belediye başkanı ile görüştük. İki ay önce ihale yaptılar. Ancak buna rağmen halen yer teslimi yapılmadı. Yapılan ihalenin kaymayı önlemeyeceğini, yeni bir ihale yapılacağını bunun da maliyetli olduğunu söylediler. Büyükşehir Belediyesi ve Valilikten destek istediler. Tehlike her geçen gün daha da büyüyor. Evler sıkışmaya başladı. Bahçe duvarları kaymaya devam ediyor. Bu 10 hane için tehlike arz ediyor" diye konuştu.

KAZIKLI ÖNLEM ALINACAK

Yağışların artması ile korkularının çoğaldığını kaydeden muhtar Bakşi, belediyenin önlem için boru döşediğini ve suları yerin altına inmesini engellemeye çalıştığını anlattı. Şehzadeler Belediyesi tarafından bölgede jeolojik etüd yapılacağını ve fore kazık ile önlem alınmaya çalışılacağını belirten Bakşi, "Dağdan gelen suları yüzeye akıtmak toprağın altına girmesini engellemek için boru döşendi. Bu geçici bir önlemdir. Kayma daha da artmasın diye yapıldı. Bu bir çözüm değildir. Yağmur yağdığı zaman zemine iniyor. Bu tehlikenin dikkate alınmasını istiyoruz. Çünkü bürokrasi işlemleri uzun sürüyor. Jeolojik etüt çalışması ve yeni bir projelendirme yapılacak. İhale sonucunda heyelanı önlemek için derine kadar inen fore kazık çakılması planlanıyor" dedi.

"GECELERİ NÖBET TUTUYORUM"

Mahalle sakinlerinden 71 yaşındaki Muhsin Keleş de, üç katlı evlerinde 20 kişi yaşadıklarını belirterek, geceleri nöbet tuttuğunu anlattı. Keleş, "Korkuyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Bahçe duvarı ile evimin arasında 5 metre vardı bu zamanla toprak kayması nedeniyle 1 metre kadar düştü. Geçen yıldan bu yana belediyeye durumu bildiriyoruz. Dağ gözgöre göre üstümüze üstümüze geliyor. Ağaçlar da yıkılmış" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Önlem için yapılan istinat duvarının çatlaklarından görüntü

-Asfaltın bozulmasından görüntü

-Dağda heyelan olan yerlerden ve devrilen ağaçlardan görüntü

-Turgut Özal Mahallesi Muhtarı İsmet Bakşi ile röp.

-Toprak kayması nedeniyle tehlike altındaki evlerden görüntü

-Evi heyalan tehlikesi altında olan Muhsin Keleş ile röp.

Haber-Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA, DHA)

==========================================================

5)KONYA'DA ÖĞRETMEN VE MİLLİ EĞİTİM ÇALIŞANLARINA YÖNELİK FETÖ OPERASYONU: 19 GÖZALTI

KONYA'da Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapmasında öğretmen ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün çeşitli birimlerinde görev yapan 35 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Örgütün 'Bylock' adlı haberleşme programını kullandığı ileri sürülen şüphelilere yönelik bugün sabah düzenlenen operasyon ile 19 kişi gözaltına alındı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Konya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bugün örgütün 'Bylock' adlı haberleşme programını kullandığı ileri sürülen öğretmen ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün çeşitli birimlerinde çalışan şoför ve memurlara yönelik operasyon düzenlendi. Hakkında yakalama kararı çıkan 35 şüpheliden aralarında kadınların da bulunduğu 19'u gözaltına alındı. 16 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.

Gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Konya Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Şüphelilerin sağlık kontrolü için hastaneye getirilmesi

-Şüphelilerden detay

Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA, )

======================================

6)İNŞAATTA SIKIŞAN KÖPEĞİ İTFAİYE KURTARDI

ADIYAMAN'da, inşaat kalıplarının arasına sıkışan köpek itfaiye erleri tarafından kurtarıldı.

Olay, gece geç saatlerde Karapınar Mahallesi'nde meydana geldi. Bir inşaatın önünde bulunan kapılar arasında sıkışan köpeğin sesini duyanlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye erleri 30 dakika süren çalışmanın ardından köpek sıkıştığı yerden çıkartılarak bırakıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

İnşaat kalıpları arasına sıkışan köpek

İtfaiye erlerinin köpeği çıkarması

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 50 MB

======================================================

7)BODRUM'DAN İLGİNÇ İDDİA: "ADELE'İN BABASI BENİM"

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde yaşayan 52 yaşındaki Mehmet Asar, 1987'nin Temmuz'unda ülkeye tatile gelen, Adele'in annesiyle birlikte olduğunu, ertesi sene mayıs ayında doğan ünlü İngiliz şarkıcı Adele'nin kendi çocuğu olduğunu öne sürdü.

Bodrumlu yaşayan yöresel saz ustası ve yöresel şarkıcı Mehmet Asar, ilginç iddiasıyla dikkati çekti. Bir röportajında Türk olduğunu söyleyen 1988 Mayıs doğumlu Adele'nin babasının kendisi olduğunu öne sürdü. ABD'de yaşayan İngiliz şarkıcı Adele'in annesi Penny Adkins'in tatil için Bodrum Gümbet'e geldiğini, taksi şoförlüğü yaparken tanıştığını söyleyen Mehmet Asar, "Annesi ve arkadaşlarına iki hafta boyunca Bodrum koylarını ve Denizli Pamukkale'yi gezdirdim. Bana kendisini hemşire olarak tanıttı. O sırada birbirimizden hoşlandık, sevdik. İki hafta boyunca birlikte olduk. Daha sonra tatilini uzattı, bir ay sonra İngiltere'ye döndü. Ardından iki kez daha Bodrum'a geldi, 1 ay kaldı. Sonra dönerken, beni götürmek istedi. Ancak ben İngiltere'de değil Bodrum'da yaşamak istediğimi, istiyorsa burada kalabileceğini söyledim. Memleketine döndü. Birkaç kez telefonla görüştük. O zamanın şartlarında telefonla görüşmek hem zor hem pahalıydı. Ondan sonrada görüşemedik. Annesiyle birlikte olduğumuz tarihle, Adele'nin doğum tarihleri birbirine tam olarak uyuyor" dedi.

PARMAKLARINDAN ÇIKARIM YAPTI

Geçen yıl Adele'nin Grammy ödüllerini kazanınca merak edip araştırdığını belirten Asar, "Ailesine baktığımda annesinin yıllar önce benim birlikte olduğum İngiliz kadın olduğunu öğrenince şoke oldum. Sevdiğim kadın, Adele'in annesiydi. Yıllar geçmesine rağmen değişmemişti. Ardından Adele'in hareketlerini incelediğimde çene, göz, yüz yapısı, saçları ve konserler sırasında sağ elini kaldırdığında 3. ve 4. parmaklarının bitişik olduğunu gördüm. Daha çok şaşırdım çünkü, benim sağ elimin 3. 4. parmakları da kaldırdığımda bitişiktir. Ayrıca Adele'nin söylediği şarkılarda yaptığı vurgular, benim söylediğim eserlerdeki vurgulara çok benziyor bu da genetik olabilir" dedi.

O YILDAN SONRA HİÇ EVLENMEDİM

Taksicilik yaptıktan sonra devlet memuru olarak çalıştığı söyleyen Asar, Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nden emekli olduktan sonra yöresel şarkıcı olarak çalışmalarına devam ettiğini belirterek, "Adele'in annesini tanıdıktan sonra bugüne kadar hiç evlenmedim. Yıllarım O'nu düşünmekle geçti. Birkaç kez telefonla görüştük. Şimdi Adele'nin gerçekleri öğrenmesini istediğim için bunu açıklamak zorunda kaldım, Adele ve annesini Bodrum'a davet ediyorum. Gelsinler burada tatil yapsınlar, tanışalım. Adele'nin babası olduğumu düşünüyorum, hissediyorum. Adele isterse O'nun için DNA testi bile yaptırırım. Bu konuda bilinmesini istediğim en önemli şey de hiçbir beklentim yok. Ben Bodrumluyum ve halim vaktim yerimde, sadece kızım gerçekleri bilsin istiyorum" dedi. Asar, Adele ve annesini Bodrum'a davet etti.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Adele'nin annesinin Mehmet Asar ile oteldeki fotoğrafı

Mehmet Asar ile sahilde röp.

Genel ve Detay görüntü

(Haber: Yaşar ANTER- Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title