Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Dha Yurt Bülteni-2

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mardin Artuklu Belediye Başkanı adliyeye sevk edildiMARDİN'de terör soruşturması kapsamında 21 Kasım günü gözaltına alınan aralarında merkez Artuklu İlçesi Belediye Başkanı DBP'li Mehmet Emin Irmak'ın da bulunduğu 20 kişi, Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemlerinin ardından bugün Mardin...

Mardin Artuklu Belediye Başkanı adliyeye sevk edildi

MARDİN'de terör soruşturması kapsamında 21 Kasım günü gözaltına alınan aralarında merkez Artuklu İlçesi Belediye Başkanı DBP'li Mehmet Emin Irmak'ın da bulunduğu 20 kişi, Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifade işlemlerinin ardından bugün Mardin Adliyesi'ne çıkarıldı.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen terör soruşturması kapsamında Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından 21 Kasım günü düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan ve aralarında merkez Artuklu Belediye Başkanı Mehmet Emin Irmak ile Büyükşehir Belediyesi'nde görevli daire başkanları, genel müdürler ve çalışanların da bulunduğu 21 şüphelinin Emniyet'teki işlemleri tamamlandı. İfadesi alınan 1 kişi serbest bırakılırken, aralarında Artuklu Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 20 kişi bu sabah adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Adliyeden görüntü

-Alınan güvenlik önlemleri

-Araçtan indirilen zanlılar

-Şüphelilerin adliyeye çıkarılması

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=====================================

Gemide yaralanan ikinci kaptan nefes kesen operasyonla tahliye edildi

Sahil Güvenlik Komutanlığı, Samsun açıklarında Komorlar bayraklı ticari gemide yaralanan ikinci kaptanı nefes kesen operasyon ile tahliye etti. Gemide yaralanan ikinci kaptanın Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne tedavi altına alındığı belirtildi. Kurtarma operasyonu görüntüleri paylaşıldı.

09 Aralık 2016 tarihinde saat 20.50'de Samsun 100 deniz mili açıklarında bulunan Komorlar bayraklı ticari gemide ikinci kaptan olan Azerbaycan uyruklu mürettebatın karın bölgesinden yaralandığı ve acil tıbbi tahliyesine ihtiyaç duyulduğunun Sağlık Bakanlığı Tele Sağlık Servisi tarafından bildirilmesi üzerine 2 adet Sahil Güvenlik botu ve 1 adet Sahil Güvenlik helikopteri görevlendirildi. Samsun'dan görevlendirilen TCSG-510 kuyruk numaralı helikopter sağlık personeli ile birlikte kalkış yaparak 40 deniz mili açıkta bulunan kuruyük gemisinden tahliye edip 10 Aralık 2016 tarihinde saat 08.01'de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi helikopter pistine intikal ettirildi.

Geminin Ukrayna'dan Trabzon'a intikali esnasında gerçekleşen olaya ilişkin adli tahkikat devam ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Kurtarma operasyonundan görüntüler

Haber : SAMSUN - ANKARA

==================================

Ordu'da tahrip edilen 3 kadın heykelinin yenisi yapıldı

ORDU'nun Altınordu İlçesi'nde, kentin yöresel türküsü olan 'Tabya başında üç kız yan yana' türküsünden esinlenilerek yapılıp, açık havada sergilenen ve biri başının gövdesinden ayrılarak tahrip edilen 3 kadın heykeli, daha kaliteli malzeme kullanılarak yeniden yaptırıldı.

Taşbaşı Mahallesi'nde seyir terası konumundaki açık alana 10 yıl önce kaide yapılıp buraya, kentin yöresel türküsü 'Tabya başında 3 kız yan yana' türküsünden esinlenerek 3 kadın heykeli yerleştirildi. 20 gün önce heykellerden birinin başı gövdesinden ayrılarak tahrip edildi. Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri, diğer heykelleri de onarmak üzere bulundukları yerden kaldırdı. Onarılmak istenen heykeller düzeltilemeyince, Belediye daha kaliteli malzeme kullandırılarak 3 yeni heykel yaptırdı. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, heykellerin yeniden yapılarak daha önceki yerlerine monte edildiğini belirterek, şöyle dedi: "Büyükşehir olarak, değerlerimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bir süre önce 3 kız heykelinden 1'i kırılmış ve onarımla düzeltilememişti. Büyükşehir Belediyesi olarak, 3 kız heykelini yeniden yaptırdık ve yerlerine monte ettik. 'Tabya Başında' türkümüz, yaptığımız bu dokunuşla adını yaşatmaya devam edecek."

Görüntü Dökümü

------------

Haber : Nedim KOVAN/ORDU, -

==========================================

Taş ocağı şirketi ile köylülerin hukuk mücadelesi

İZMİR'in Bergama ilçesinde taş ocağı işleten Kalker Madencilik Limited Şirketi, mahkemeyi yanıltarak kendilerine dava açıp 5 ay süreyle kapıtılmalarına neden olduğunu öne sürdükleri Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı, 44 yaşındaki Mehmet Gürel ile Muhtar azası, 57 yaşındaki Ali Gürgen hakkında 10 bin liralık tazminat davası açtı. Gürel ve Güngen, mahkemeyi yanılttıkları iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtip, mahalledeki pek çok evin duvarının taş ocağındaki patlatmalar nedeniyle yıkıldığını belirterek, mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Kalker Madencilik Şirketi, 30 Mayıs 2011 tarihinde alınan ÇED kararıyla Bergama'ya 15 kilometre uzaklıktaki kırsal kesimde bulunan Çalıbahçe Mahallesi'nde taş ocağı işletmeye başladı. Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı Mehmet Gürel ile Muhtar Azası Ali Gürgen, geçen 2 Ocak'ta İzmir 6'ncı İdare Mahkemesi'nde maden şirketine verilen ÇED kararının iptali için dava açtı. Gürel ve Gürgen, ayrıca mahkemeye geçen 18 Şubat tarihinde dilekçe verip, maden şirketinin yaptığı patlatmalar nedeniyle mahalledeki caminin minaresinin yıkıldığını, usulsüz ağaç kesilip ormana zarar verildiğini öne sürüp, fotoğraflar da sunarak yürütmeyi durdurma kararı verilmesini istedi. Dilekçeyi değerlendiren mahkeme, 6 gün sonra yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Taş ocağı, 29 Mart'ta 5 ay süreyle kapatıldı.

MADEN ŞİRKETİ DAVACI OLDU

Kalker Madencilik Şirketi, 25 kişinin işsiz kaldığını, siparişlerini yetiştiremeyip, senet, çek ve banka taksitlerini ödeyemediği için milyonlarca lira zarar uğradığını belirterek hukuk mücadelesi başlatttı. Şirket, geçen 10 Kasım'da avukatları Selahattin Seymen aracılığıyla Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmek üzere İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dilekçe vererek Gürel ve Gürgen'e, daha sonra bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmak üzere toplam 10 bin liralık tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde davalılardan Ali Gürgen'in 14 Eylül 2010 tarihinde ÇED belgesi hazırlanırken düzenenlenen toplantıya katıldığı ve ÇED kararının 21-27 Haziran 2011 tarihlerinde mahallede ilan edildiği belirtildi. Şirket dilekçesinde, davalıların ÇED belgesini sanki 2 Ocak 2016 tarihinde öğrenmiş gibi mahkememeyi yanıltarak ve toplantıya katıldığını gizleyerek ÇED iptal davası açtıkları da öne sürüldü.

Şirket dilekçesinde, Bergama Kaymakamlığı'nın 1 Nisan tarihinde verdiği Çalıbahçe Camisi'nin minaresinin rüzgardan yıkıldığını belirten raporu ve yeni Şakran Orman İşletme Şefliği'nin 7 Aralık 2015 tarihinde verdiği usulsüz ağaç kesiminin yapılmamış olduğunu belirten raporları da delil olarak sunulup, yapılan keşif sonucunda madenin çevreye zarar vermediği de belirtildi.

"MAHALLEYE 560 METRE DAHA YAKLAŞTILAR" İDDİASI

Maden şirketinin açtığı dava Gürel ve Gürgen'in yanı sıra 45 hane 75 nüfuslu Çalıbahçe Mahallesi sakinlenin de tepkisine neden oldu. Taş ocağının ilk açıldığı zaman köye daha uzak olduğunu, o zaman yapılan ÇED toplantısına herkesin katıldığını söyleyen Çalıbahçe Mahallesi Muhtar Azası Ali Gürgen, şöyle devam etti:

"Ancak, dinamitle patlatıp, kaza kaza köye 560 metre kadar daha yaklaştılar. Madende patlatılan dinamitler evlerimize zarar vermeye başladı. Davacı olduk. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı aldı. Ancak daha sonra tekrar izin almışlar. Bu sefer ilk katıldığımız ÇED toplantısını göstererek benden davacı olmuşlar. Kaymakamlık raporunda mahaledeki caminin minarasenin rüzgardan yıkıldığı raporu verilmiş. Rüzgarın da etkisi olmuş olabir. Peki o zaman mahalledeki diğer evlerin duvarlarındaki çatlaklar da mı rüzgardan meydana geldi."

Mahalleye 15 yaşında gelin olarak geldiğini söyleyen Ali Gürgen'in annesi 78 yaşındaki Hasibe Gürgen, "Evim sapasağlamdı. Bir gün madende bir patlatma oldu. Evimin duvarları çatladı" diye konuştu.

"MÜCADELEMİZE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ"

Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı Mehmet Gürel, taş ocağı nedeniyle mahallerinin yaşanmayacak hale geldiğini ifade ederken, "Patlatılan dinamitler nedeniyle çoluk- çocuğumuz korku içinde. Tarım arazilerive zeytin ağaçlarımızın madenin neden olduğu tozlar nedeniyle verimi düştü. Doğaya verilen zarar nedeniyle çevrecilerden bizlere destek olmalarını bekliyoruz. Mahkemeyi yanılttığımız yönündeki iddilar da asılsız. Maden şirketi, haksız yere dava açıp kendilerini zarar uğrattığımızı ileri sürüp, tazminat davası açmış. Ancak, yılmayıp, mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz" dedi.

"TAŞ OCAĞINI BURADA İSTEMİYORUZ"

Mahalle sakinlerinden 74 yaşındaki Hulusi Şen de arizisi ile taş ocağının arasının 300 metre olduğunu belirtip, "Burada hayvancılık, arıcılık da yapıyorum. Taşocağından şikayetçi olduk. Hakim buraya geldi ve kapatma kararı aldı. Ancak 5 ay kapalı kaldıktan sonra valilikten tekrar açma ruhsatı almışlar. Benim can ve mal güvenliğim yok. Evime de 6 bin lira masraf ettim. Yapmasam başıma çökecek. Can güvenliğimiz yok. İlgililer bizi duysun" dedi.

Bir başka mahalle sakini 69 yaşındaki Ali Genç ise "Madende patlatılan dinamitler evimin duvarını açtlattı. Tarlalarımda çalışan işçiler patlamalardan korkup işi bıraktılar. Taşocağını istemiyoruz" diye konuştu. 54 Yaşındaki Mustafa Yavuz da 80 yaşında annesi olduğunu beliterek, "İnanın gönlünü yapabilsem buradan götüreceğim. Çünkü evlerimiz bu patlamalardan dolayı çatladı. Zarar gördü. Tepemize yıkılacak diye korkuyoruz" diye konuştu.

Çalıbahçe Mahallesi eski muhtarı 74 yaşındaki Hayati Savran ise mahallelerinde huzursuz olduklarını belirterek, "Gürültüden, patırtıdan diken üstünde oturuyoruz. Bu taş ocağını burada istemiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yılan cami minaresinden görüntü

-Taş ocağındaki patlatmalar nedeniyle zarar gören evlerden görüntü

-Taş ocağından görüntü

-Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı Mehmet Gürel ile röp.

-Çalıbahçe Muntar Azası Ali Gürgen ile röp.

-Mahalle sakinlerinden Hasibe Gürgen, Hulusi Şen, Ali Genç ve Mustafa Yavuz ile röp.

-Çalıbahçe Mahallesi eski muhtarı Hayati Savran ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Oben ULU / Bergama (İzmir),

===========================================

Kebap-Şalgam Festivali, terör saldırısı nedeniyle erken bitti

ADANA'nın geleneksel 'Kebap-Şalgam Festivali', geçen yıl ki yasaklama, bu yıl bazı kebapçıların işyerini açmayacağını açıklamasına karşın gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl, günün ilk ışıklarına kadar devam eden festival, İstanbul'da dün akşam düzenlenen bombalı terör saldırıları nedeniyle saat 03.00 sıralarında son buldu.

'Kebap-Şalgam Festivali', 'Yine yasaklandı' söylentilerinin etkisiyle ilk saatlerde pek ilgi görmedi. Ancak, ilerleyen saatlerde sosyal medyadaki paylaşımların etkisiyle kadınlı-erkekli gruplar cadde ve sokakları doldurup 'Kebap-Şalgam Festivali'ne katıldı.

Dün saat 19.30 sıralarında tarihi Büyüksaat ile tarihi Kazancılar Çarşısı'nın bulunduğu Ali Münif Yeğenağa Caddesi'nde başlayan festivale, katılımın geçmiş yıllara oranla düşük olduğu gözlendi. 2010 ile 2015 yıllarında arasında düzenlenen festivallere 15- 20 bin kişi katılırken bu yıl sayı yaklaşık 10 bine düştü. Bazı kebapçıların işyerlerini açmaması ve olası bir terör saldırısı kaygısının katılımın düşük olmasına neden olduğu belirtildi. Cadde boyunca kurulan masaların önceki yıllara göre az olmasının etkisiyle, katılanlar davul-zurna eşliğinde daha geniş alanda oynama fırsatı buldu.

4 BİN KEBAP SATILDI

Sosyal medyadan haberleşip il dışından da gelenlerin olduğu etkinlikte, kebap ve ciğercilerin bulunduğu tarihi çarşıda yüzlerce masa kurulup binlerce şiş ciğer ve kebap ateşle buluştu. Bu yıl katılımın düşük olması, satışları da doğrudan etkiledi. Kebapçıların 3 bin kıyma, 2 bin şiş kuşbaşı ve isteğe göre bin şiş de tavuk hazırladığı öğrenilirken, bunlardan yaklaşık 4 bininin satıldığı belirtildi. Festivale çevre illerin dışında İstanbul, Marmaris ve Tekirdağ gibi uzak şehirlerden de katılımın olduğu görüldü. Ayrıca, festivale katılanların kebap yiyip, şalgam içmekten çok, atmosferi yaşamak için geldiği de gözlemlendi.

300 POLİS İLE GÜVENLİK

Son zamanlarda artan terör saldırıları, geçtiğimiz yıl bir gurubun festivali basması nedeniyle Adana Emniyet Müdürlüğü, festival alanı ve çevresinde 300 polis ile yoğun güvenlik önlemi aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı resmi ve sivil polisler, alan içinde farklı noktalarda görev alırken, Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü ile Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de zırhlı araçlarla alan çevresinde koruma sağladı.

ERKEN SONA ERDİ

İstanbul'daki terör saldırısı festivalin erken son bulmasına neden oldu. Festivale katılan vatandaşlar, gecenin ilerleyen saatlerinde terör saldırısından haberdar oldu. Her sene sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden festival, bu kez saat 03.00 sıralarında katılımcıların alanı yavaş yavaş terk etmesiyle sona erdi. Alkol ruhsatlı mekanlar ve davul-zurnacılar saat 02.00 sıralarında müziğe son verdi.

Festivalin son bulmasının ardından Ali Münif Yeğenağa Caddesi'nde çöplüğü andıran bir manzara ortaya çıktı. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı temizlik ekipleri, sabahın ilk ışıklarına kadar temizlik yaptı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, -

============================================

Paramedik Derneği'nden terör saldırısına tepki

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen 4'üncü Uluslararası Paramedik Kongresi'nin gala gecesi, İstanbul'da meydana gelen terör saldırısı nedeniyle yarıda kesildi. Paramedik Derneği sözcüsü Gökay Köksal, saldırıyı kınadıklarını belirtti.

Bodrum'da 30 ilden ve 6 ülkeden 600 sağlık personelinin katılımı ile gerçekleşen 4'üncü Uluslararası Paramedik Kongresi'nin gala yemeğine terör saldırısının gölgesi düştü. Paramedik Derneği yönetimi, müzikli eğlenceyi hemen durdurarak, saldırıyı protesto etti. Gala yemeğinin iptalinin ardından dernek üyeleri ve katılımcılar, terör saldırısını kınayan bir basın açıklaması yaptı. Paramedik Derneği Başkanı Ahmet Hamdi Alpakan ve Organizasyon Komisyonu üyesi Sinan Nuraş ve katılımcıların destek verdiği açıklamayı Kongrenin Basın Sözcüsü Gökay Köksal, yaptı. Köksal, "İstanbul'da meydana gelen vahim terör saldırısını üzüntü içinde öğrenmiş bulunmaktayız. Paramedik Derneği, her zaman terör ve terör olaylarının karşısında durmaya devam edecektir. Yüce Türk milletimizin birlik ve bütünlüğünü bozmayı hedefleyen bu şer odakları asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Halkımızın sağlığı için canla başla çalışan Türkiye paramedikleri olarak bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Basın açıklmasından görüntü.

Haber-Kamera : Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla),

===============================================

Erzurum İstinaf Mahkemesi'nde 474 dava sonuçlandı

Yargıda iş yükünü azaltmak ve hızlandırmak için geçen 20 Temmuz'da faaliyete giren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'nde 474 dava sonuçlandı. Kapılarını ilk kez Doğan Haber Ajansı'na açan İstinaf Mahkemeleri'nde 6 hukuk, 5 ceza dairesinde davalar karara bağlanıyor. Erzurum İstinaf Mahkemesi'ne 15 ilin bağlı olduğu bildiren Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin, "İstinaf sistemi ile Yargıtay içtihat mahkemesine dönüştürülmüş durumda. Bu tarihten sonra ilk derece mahkemelerinde verilen tüm kararlar artık Yargıtay'a gitmeyecek. Hukuk davaları yönünden 50 bin TL sınıra kadar olan davalar, ceza davaları yönünden 5 yıllık sınıra kadar olan davalar da bizde kesinleşecek. Türkiye'deki yargısal faaliyet sonucundaki tüm davaların yaklaşık yüzde 80'inin İstinaf Mahkemeleri'nde kesinleşmesi diğer kısmının Yargıtay'a gitmesi öngörülüyor. Bize gelen 652 işten 474'ü sonuçlandırılmış durumda" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Bölge Adliye Mahkemesi

-Adliyenin içi

-Ceza ve hukuk daireleri

-Kalemler

-Başkan ve hakim odaları

-Yemekhane

-Konferans salonu

-Genel, detay

-Mahkeme Başkanı Mustafa Çetin ile röp.

Haber: Hümeyra PARDELİ-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

======================================

Devrilen beton mikserinin sürücüsü öldü

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde sürücüsünün kontrolünden çıktıktan sonra devrilerek bariyerlere çarpan beton mikserini kullanan 43 yaşındaki Ali Rıza Korur kurtarılamadı.

Kaza, Antalya- Manavgat D400 karayolu üzerindeki Çakış Mevkii'nde bu sabah meydana geldi. Antalya'dan Manavgat yönüne giden Ali Rıza Korur, yönetimindeki 07 FSG 03 plakalı beton mikserinin kontrolünü yitirdi. Devrilerek yaklaşık 50 metre sürüklenen TIR, bariyerlere çarptıktan sonra durabildi. Kabinde sıkışan TIR sürücüsü kaza yerinde öldü.

İhbar üzerine sevk edilen jandarma ve trafik ekipleri çevrede önlem alırken, savcının incelemesi sonrası Ali Rıza Korur'un cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Beton mikserinin kaldırılması ardından yol trafiğe açıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kaza yerinden görüntüler

Devrilen TIR'dan görüntü

HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/MANAVGAT(Antalya),

==============================================

İki bacağına ateş edilen köpeği İngiliz çift sahiplendi

HAYVAN Dostları Derneği (HAYDOS) sorumlusu Türkan Dağdelen, Muğla'nın Dalaman İlçesi'nde bir maganda tarafından av tüfeğiyle vurulan ve ön iki ayağında kırık ile sol gözünde görme kaybı oluşan golden retriever cinsi 'Marlin' isimli köpeği tedavi ettirmek için İzmir'e getirdi. İki ayağından ameliyat edilen köpeğin tedavi giderlerini Dalaman'da yaşayan İngiliz çift üstlendi.

HAYDOST sorumlusu Türkan Dağdelen, Dalaman Havalimanı yakınlarında, 4 gün önce ön iki ayağı havada, iki arka ayağı yürüyen golden retriever cinsi köpeği gördü. Köpeğin yanına giden Dağdelen, hayvanın ön iki ayağının kırık ve sol gözünde de görme kaybı oluştuğunu gördü. Türkan Dağdelen, 'Marlin' adını verdiği köpeği İzmir'in Karşıyaka İlçesi'nde bulunan Vet Academia'ya veteriner kliniğine getirdi. Veteriner hekim Onur Özgün Derincegöz, tüfekle açılan ateş sonucu köpeğin iki ayağına isabet eden saçmalar nedeniyle kırıklar meydana geldiğini, gözünde ise görme kaybı oluştuğuni tespit etti. Dalaman'da 2 yıldan bu yana yaşayan İngiliz Tracey Baker ve Deam Baker çifti, Marlin'in durumunu öğrenince ona koruyucu aile olup sahiplendi ve ameliyat masraflarını üstlendi. Almanya'dan 10 yıl önce Dalaman'a gelip yerleştiğini anlatan Türkan Dağdelen, şunları anrlattı: "Dalaman'da özel bakım evim var. 800'e yakın hayvan ve iki eşeğim var. Barınak kelimesini kullanmıyorum. Toplumda barınak kelimesi başka algılanıyor. Kimse bize destek olmuyor. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Bana eşekleri kesip hayvanlara yedirmemi söyleyenler bile oldu. Marlin'i havalanı yakınlarında kötü halde buldum. Ön ayakları havada arka ayakları ile yürümeye çalışıyordu. Alıp bakım evine götürdüm. Bu köpek insan mağduru, 'maganda' kurbanı. Merdivenlerden düşüp de ayağını kırmadı. Kasıtlı olarak önden tüfekle ateş edilmiş. Vücudu saçma dolu. Ön iki ayağı kırık, sol gözü kör. Bu haliyle üç ay sokakta yaşam mücadelesi vermiş. Bunun gibi onlarcası bize geliyor. Sivil toplum örgütü olarak vatandaştan beklentimiz var. Her şeyin başında 'eğitim şart' diyorum. İnsanın içinde biraz merhamet olacak."

Türkiye'deki sokaklarda bu hale getirilmiş yüzlerce köpek bulunduğunu belirten Dağdelen, "Bu köpek üretilmiş ve para ile satın alınmış, cins bir köpek. Bir zamanlar onun da sahibi vardı. Bunu parayla almış, hevesi geçince de sokağa atmış. Ülkemizde değiştirilecek çok şey var. Bir aracın çarptığı hayvanın sağlık giderlerini, çarpan sürücünün kaskosu karşılamalı. Sürücü çarpıp kaçıyor, bir veterinere bile götürmüyor. Sürücülere sesleniyorum; Allah rızası için elini vicdanına koy, bu hayvanlar içinde frene bas."

Tedavi için İzmir'e getirilen köpeği İngiliz çiftin sahiplendiğine değinen Dağdelen, "Kendileri tüm masrafları üstlendi. Aynı durumda olan 4 köpek ile 5 kediyi de sahiplendiler. Keşke herkes bu karı koca gibi olsa" dedi.

Veteriner hekim Onur Özgün Derincegöz da 'Marlin'in iki bacağında de enfeksiyon olduğunu tespit ettiklerini belirterek şöyle devam etti: "Antibiyotik uygulayıp tedaviye başladık. İki bacağına yurt dışından özel olarak getirdiğimiz plakaları ameliyatla uygulayacağız. Bir ayı aşkın süre tedavisi devam edecek. Eski salığına kavuşacak. Bu tür vakalar hiç karşımıza gelmesin isteriz. Ama maalesef günümüzde bu tür vakalar çok karşımıza geliyor. Gözünde ciddi bir hasar var, göremeyebilir. Saçmalar tüm vücuduna isabet etmiş. Bu hayvanın bugüne kadar bu şekilde yaşaması bile mucize. Bunlar bizim dostumuz hedef tahtası değil."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Marlin bakım odasından alınırken görüntü

-Marlin kendi cinsi köpekle oynarken görüntü

-Kontrolü yapılırken görüntü

-Veteriner Onur Özgün Derincegöz ile röp

-Türkan Dağdelen ile röp

-İngiliz çift sahiplendikleri köpeği öperken ve severken görüntü

-Genel detay görüntü

Haber-Kamera: Bahri KARATAŞ / İZMİR,

===============================================

Sokak köpeklerini toplayarak beslemesi nedeniyle ceza kesildi

KOCAELİ'nin Darıca İlçesi'nde, Kocaeli Hayvan Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Arzu Elif İntepe sokaktan topladığı 22 köpeği beslerken, "Ekolojik dengenin bozulması" suçlamasıyla 2 bin 550 lira ceza kesildi.

Darıca Bağlarbaşı Mahallesi Tuzla Caddesi Ezgi Sokak'ta bulunan arazide köpeklere bakan Kocaeli Hayvan Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Arzu Elif İntepe'ye, Orman ve Su İşleri Birinci Bölge Müdürlüğü'nce "Ekolojik dengenin bozulması" suçundan 2 bin 550 TL idari para cezası kesildi. Şu an 22 köpeğe baktığını, çoğunun yaşlı, hasta, kör ve yaralı olduğunu söyleyen Arzu Elif İntepe, "6 dönümlük yerimizde 22 köpek var, sayı çok az. Bu köpekleri mümkün olduğu kadar sahiplendirmeye çalışıyoruz. Biz de istiyoruz ki durumu iyi olan köpekler gitsin ki, yerlerine bakıma muhtaç olan başka köpekler gelsin. Bu durum birilerini rahatsız etmiş ki, bana yüksek miktarlarda ceza kesildi" dedi.

Kocaeli Hayvan Hakları Derneği Başkanı Selma Pilatin Pek ise Arzu Elif İntepe'nin sokaktan aldığı yaralı hayvanlara baktığını ve bu nedenle kendisine ceza kesildiğini söyleyerek, "Başkan yardımcımız neden bakıyor bu hayvanlara? Tabiki, belediyenin görevini yapmadığı için bakıyor. Üstelik başkan yardımcımız bu hayvanlara baktığı için ceza kesiliyor. Ekolojik dengenin bozulması nedeniyle ceza kesiliyor. Ekolojik dengeyi biz mi bozuyoruz, yoksa 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na göre işini yapmayan belediye mi? Biz ya bu cezanın iptalini, ya da bu cezayı belediyenin ödemesini valilikten istiyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın talimatı ile hayvanlara bakma ve besleme görevi için bize verilen bu kartlarımız işe yaramıyorsa, bu kartları yırtalım. Biz bu cezayı hak etmiyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

İntepe ve Pek ile rö.

Köpeklerden görüntü

HABER-KAMERA: Erol POLAT / KOCAELİ

===============================================

Datça'da yerel tohum seferberliği

MUĞLA'nın Datça İlçesi'nde başlatılan yerel tohum seferberliği kampanyası ile hem üreticinin hem de tüketinin yerel tohumlardan elde edilen ürünleri tercih etmesi sağlanacak.

İzmir Yerel Tohum Derneği Datça Temsilciliği ve Datça Belediyesi tarafından ortaklaşa başlatılan yerel tohum seferberliği kampanyası ile üreticilerin yerel tohum kullanmalarını sağlamak, tüketicilerin ise yerel tohumlardan elde edilen ürünleri tercih etmelerinin alışkanlık haline getirilmesi amaçlanıyor. Datça Yerel Tohum görevlileri, haftasonu pazaryeri girişinde açtıkları stantta, halka ve pazarcılara ücretsiz yerli fesleğen ve reyhan tohumları ile bilgilendirme broşürleri dağıttı. Datça Yerel Tohum Başkanı Zeki Karacan, son yıllarda hızla artan kanser, kısırlık, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemi sorunları gibi hastalıkların en büyük nedeninin tüketilen yiyecek ve içecekler olduğunu söyledi. Datça'da, tarım üretiminde bilinçsizce kullanılan tohum ve ilaçların toprağı zehirlediğini belirten Karacan, "Datça Yerel Tohum olarak, zehirsiz toprakta zehirsiz üretimi ve yerel tohum üretmeyi amaç ediniyoruz. Üretici ve tüketici olarak bu topraklara borcumuz var. Gelecek nesillerin sağlıklı olması bizim çabalarımızla mümkün olacaktır. Bilinçli üretici-bilinçli tüketici ağını kurmak istiyoruz" dedi.

BELEDİYE 20 DÖNÜM TARLA VERDİ

Datça Yerel Tohum olarak, zorlu bir mücadeleye başladıklarının bilincinde olduklarını ifade eden Karacan, "Sorunun merkezinde dünya devleri bulunuyor. Tohum üreticilerinin aynı zamanda ilaç üreticisi olmaları dikkat çekici bir olgudur. Üreticinin ektiği tohumlar, gen yapısıyla oynanmış, GDO'lu veya hibrit tohumlardır. GDO'lu tohumların hastalıkları da beraberinde getirdiği kabul gören bir düşüncedir. Bu tohumları eken üreticinin; aynı firmanın ürettiği ilacı kullanmak zorunda kalması düşündürücüdür" diye konuştu. Üreticilere her türlü teknik desteğe hazır olduklarını da belirten Karacan, "Datça Belediyesi'nin bize vermiş olduğu 20 dönümlük bir alanda, uygulamalı eğitimler düzenleyeceğiz. Burada toprak ve ürün analizleri yapacağız" dedi.

SATIŞ GARANTİSİ VERİLECEK

Kampanyanın başarılı olması için tüketicilere büyük görev düştüğünün altını çizen Karacan, "Tüketici isterse, üretici yerel tohum kullanır. Üreticilerin bazı kaygıları var. Yerel tohumlardan elde edilen ürünlerin, diğerleri gibi düzgün değil eğri büğrü oldukları için satamayacaklarından korkuyorlar. Bu kaygılarını gidereceğiz. Öncelikle, Datça Yerel Tohum'ca onaylanmış ürünleri satan üreticiler, pazar yerinde tezgah ücreti ödemeyecek. Ayrıca, ürettikleri ürünlere satış garantisi de vereceğiz. Şu an 3 bine yakın üyemizle birlikte çok geniş bir tüketici ağı oluşturmuş durumdayız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Stantta halka ücretsiz broşür ve yerli tohum dağıtılmasından görüntü

-Datça Yerel Tohum Başkanı Zeki Karacan ile röp

-Stant önünden görüntüler

Haber - Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla),

================================================

BURDUR'da Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında kalan öğrenciler fidan dikti.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereği 81 ilde KYK yurtlarında kalan her öğrenci için fidan dikilecek. Bu kapsamda Burdur'da KYK yurtlarında kalan 5 bin öğrenci Burdur- Ankara karayolu üzerindeki 40 bin metrekare alanda fidan dikimi gerçekleştirdi. Fidan dikimine KYK İl Müdürü Sami Kala, Orman İşletme Müdürü Celal Korkmaz ile KYK personeli ve yurtlarda kalan öğrenciler katıldı.

Projeyle ağaç, orman sevgisi ve yeşilin yaşatılması konusunda gençlerde farkındalık oluşturmanın amaçlandığını söyleyen Sami Kala, "İlimizde KYK'ya bağlı 7 yurtta kalan öğrencilerimizle birlikte Orman İşletme Müdürlüğümüzün belirlediği yerde ladin ve ardıç fidanlarını toprakla buluşturuyoruz" dedi.

Celal Korkmaz da Burdur'un yüzde 48'inin orman alanı olduğunu belirtirken, öğrencilere fidan dikimi konusunda bilgi verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Fidan dikim alanından detay

fidan diken öğrenciler ve personel

Sami Kala'nın açıklaması

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

==============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title